Bir ülkenin kültürel miras hazineleri olan antik kentler ve müzeler, toplumun sanatı, tarihi, bilimi, kültürü ve geçmişini gelecek nesillere taşımaktadır. Son yıllarda, değişen ziyaretçi beklentilerine yanıt verebilmek adına müzecilik alanında yenilikçi yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır. Bu yeniliklerden birisi de gece müzeciliği uygulamasıdır. Peki, gece müzeciliği nedir? Türkiye bu trendi nasıl benimsedi?
Gece müzeciliği, müzelerin standart ziyaret saatlerinin ötesine geçerek akşam veya gece saatlerinde müzenin ve ören yerinin ziyarete açık tutulmasını ifade etmektedir. Bu uygulama kapsamında müze ve ören yerleri, sadece eserlerle değil; konserler, tiyatro gösterileri, etkinlikler, ışıklandırmalar, görsel şovlar ve interaktif programlarla da deneyimsel ve tematik ortamlarda ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Ek olarak, gece müzeciliği uygulaması ile ziyaretçi akışı gün içine yayılırken, eserler üzerindeki fiziksel baskı azalmaktadır. Böylece bu uygulama, kültürel mirasın da korunmasında öncül olmaktadır. Görüldüğü üzere gece müzeciliği, sadece kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamakla kalmayıp, ziyaretçilere tarihin ve sanatın büyüleyici atmosferini yıldızların altında deneyimleme fırsatı sunan, turizme yenilikçi bir soluk getiren bir trend olarak öne çıkmaktadır. Ancak gece müzeciliği uygulamasında enerji tüketimi dikkatli planlanmalıdır. Küresel ısınmayla mücadelede enerji verimliliği büyük önem taşımaktadır. Gece açık kalan müzelerin aydınlatma ihtiyaçları, yenilenebilir enerji kaynakları ve sürdürülebilir teknolojilerle karşılanabilir.
Dünya genelinde birçok şehirde gece müzeciliği başarıyla uygulanmaktadır. Örneğin, Paris’te Louvre Müzesi, belirli günlerde gece geç saatlere kadar ziyaretçi kabul etmektedir. Berlin’de "Uzun Müzeler Gecesi" etkinliği ile şehrin birçok müzesi gece boyunca ziyaretçileri ağırlamaktadır. New York’ta Modern Sanat Müzesi (MoMA), gece etkinlikleri ve interaktif sanat performanslarıyla ziyaretçilerine eşsiz deneyimler sunmaktadır. Türkiye’de de Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bakanlığa bağlı ören yerleri ve müze ziyaret saatlerinde yaptığı düzenlemelerle 2024 yaz sezonunda dikkat çekici bir projeyi hayata geçirdi. İlk Efes Antik Kenti’yle başlatılan "Gece Müzeciliği Projesi" ile Hierapolis, Patara, Side ve Aspendos da 23:00 ile 00:00’a kadar ziyaret edildi. Bazı müzelerin kapanış saatleri de 21:00’a çekildi.
Bu projenin diğer bölgelere ve diğer aylara yayılması, müze ve ören yeri ziyareti alışkanlıklarında da ciddi değişimler yaşatacaktır. Ayrıca bu uygulama, seyahat acenteleri için yeni tur konseptleri yaratırken, turist rehberlerine de 'astro turizm rehberliği' gibi uzmanlık alanları sunacaktır. Işıltılı tarihin izleri arasında gezerken, başınızı gökyüzüne kaldırdığınızda gördüğünüz takım yıldızlarının ve gezegenlerin mitolojik öykülerini dinlemek unutulmaz bir deneyim olacaktır. Bu sebeple gece müzeciliğinin, yalnızca tarihle buluşmanın değil, yıldızların altında unutulmaz bir deneyim yaşamanın da bir yolu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Peki, siz bu büyülü dünyayı keşfetmeye hazır mısınız?
Saygılarımla…
“Hızır’ın eli değdi, Hızır gibi imdada yetişmek, kul sıkışmayınca Hızır yetişmez, Hızır uğradı, Hızır yoldaşın olsun” gibi deyişleri mutlaka duymuşsunuzdur. Peki Pir Sultan Abdal’ın da “bin bir adı vardır, bir adı Hızır, her nerede çağırsan, orada hazır” dediği Hızır kimdir? Nesilden nesle onu
“Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır” der Platon. Anadolu toprakları da düşünen, varlığını, özünü ve kendini arayan pek çok ismin doğduğu, ayak bastığı yer olmuştur… Bu isimler, Anadolu düşünürleri olarak tarihin derinliklerinde kök salarken, Anadolu'nun kültürel ve entelektüel mirasına da ön
Anadolu... Üzerinde misafir ettiği medeniyetler ile kendi kültürel kimliğini örmüş toprakların yurdudur. Kimi ağırladıysa bu topraklar, misafirlerinin aşklarını, hüzünlerini, şarkılarını, türkülerini, inanışlarını, eserlerini, çözemediği doğa olaylarını kutsallaştırmış, söylencelere dönüştürmüş
Turizm sektörü, küresel ölçekteki sosyo-ekonomik değişimlerden, teknolojik ilerlemelerden ve uluslararası vakalardan etkilenerek sürekli evrim geçirmektedir. Bu değişimlerin bir sonucu olarak, turist profilleri çeşitlenmekte ve yeni seyahat eğilimleri ortaya çıkmaktadır. Bu yazıda, yeni turist profi
Turizm, insanın keşfetme arzusunun ve zamanın kesiştiği bir alan; her adımıyla yeni bir hikaye, yeni bir deneyim vaat eden bir sektördür. Tercihler ve beklentiler sürekli olarak sektörün doğası gereği evrilmektedir. Bu evrimsel yolculuğu yakından izlemek için bir önceki yazıda yeni nesil turistleri
Muhteşem bir süreç ve yolculuk
Astro turizm çok heyecanlı bir alan olacak Gökyüzünün dilini okumak ve antik tiyatroda aktarmak