Hava Durumu

#Enerji

TOURISMJOURNAL - Enerji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enerji haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turizmde “sürdürülebilir” dönüşüm Haber

Turizmde “sürdürülebilir” dönüşüm

Coral Travel Group, Antalya’da iklim, enerji ve işletme alanlarında uluslararası uzmanların katılımıyla bir çalışma toplantısı düzenledi. Türkiye’nin önde gelen otel gruplarının yönetim kurulu başkanları ve üyelerinin de yer aldığı toplantıda, sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm ve bu dönüşümün finansmanı masaya yatırıldı. Katılımcılar, 2033’te 13 triyon dolara ulaşacağı öngörülen sürdürülebilir turizm pazarında başarı için yeni bir yaklaşım geliştirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulundu. Küresel ısınma, günümüzün en büyük çevresel sorunlarından biri. Tüm alanlarda olduğu gibi turizm endüstrisi de bu mücadelede sorumluluk alarak sürdürülebilirlik odaklı adımlar atıyor. Endüstri, 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını sıfırlamak hedefiyle yeşil dönüşüme yöneliyor. Bu dönüşüm sürecinin öncülerinden Coral Travel Group, Antalya Xanadu Resort Otel’de bir çalışma toplantısı düzenledi. Toplantıya, King’s College London İşletme Fakültesi Bankacılık ve Finans Bölümü’nden Prof. Marc Lepere, Energy & Environment Alliance (EEA) İcra Kurulu Başkanı Ms. Ufi Ibrahim ve TOBB Üniversitesi İşletme ve Finans Bölümü’nden Prof. Ali Alp, TÜROFED Başkanı Erkan Yağcı veAKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu’nun yanı sıra, Türkiye’nin önde gelen otel yatırımcı gruplarından Adalya, Aska, Barut, Champion, Eftalia, Ela, Kilit, Sherwood, Xanadu’nun ile Diana Turizm’in yönetim kurulu başkanları ile üyeleri katıldı. Sürdürülebilir turizm 7,5 kat büyüyecek Antalya’da düzenlenen toplantıda, aynı zamanda King's College London İşletme Fakültesi Yürütme Kurulu Üyesi ve ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) ve Sürdürülebilirlik Bölüm Başkanı olan Prof. Marc Lepere’nin sunduğu veriler, sürdürülebilir turizmin geleceğine dair çarpıcı öngörüler içeriyor. Prof. Marc Lepere'nin paylaştığı güncel araştırmalara göre, küresel sürdürülebilir turizm pazarının 2033 yılına kadar 7,5 kattan fazla büyümesi bekleniyor. Farklı kaynaklardan derlenen veriler, sürdürülebilir turizmin: • 2023 yılında 1.71 trilyon dolar büyüklüğe ulaştığını, • 2033’ye kadar yıllık ortalama yüzde 17.3 büyüme ile 13 trilyon dolarlık (Custom Market Insights, 2025) bir hacme (Precedence Research, 2024) ulaşacağını ortaya koyuyor. • Sürdürülebilirlik yalnızca çevreci otellerin değil, aynı zamanda farklı seyahat segmentlerinin de öncelikli gündem maddesi hâline geliyor. Aile turizmi sürdürülebilir turizmin en büyük segmenti olmayı sürdürüken, tek başına seyahat edenler (solo travelers) ise yükselen bir trend olarak dikkat çekiyor. Lüks turizm pazarı, 2023’te 1.38 trilyon dolar büyüklüğe ulaşırken, 2032’ye kadar yüzde 7.9’luk büyüme ile 2.8 trilyon dolara çıkması bekleniyor (Grand View Research). Yeşil dönüşüm yatırımlarla mümkün Rakamları paylaşan Prof. Lepere, yeşil dönüşümün yalnızca bir etik tercih değil, aynı zamanda güçlü bir ekonomik fırsat sunduğunu vurguladı. Turizm yatırımlarının çevresel sürdürülebilirlik kriterlerine uygun şekilde yönlendirilmesi, sektörün hem risklerini azaltacak hem de finansal performansını güçlendirecek. “İklim riski artık sadece çevresel değil, aynı zamanda finansal bir risktir” diyen Lepere, otelcilik ve turizm sektörünün bu dönüşüme hızla adapte olmasının kritik olduğunu belirtti. Lepere, “Yeni düzenlemeler muhasebe uygulamalarını ve finansal piyasaları temelden dönüştürüyor. Otelcilik endüstrisinin bu değişime hızla uyum sağlaması, hem iklim risklerini azaltmak hem de rekabet gücünü artırmak açısından büyük önem taşıyor. Çünkü iklim riskleri yalnızca çevresel değil, aynı zamanda finansal risklerdir” dedi. Sürdürülebilir iş uygulamalarının, işletmelerin kârlılığını artırdığını ve gayrimenkul varlıklarının değerini koruduğunu belirten Prof. Lepere, yeşil enerji yatırımlarının doğru şekilde finanse edilmesinin bu açıdan kritik olduğunu vurguladı. Değişen küresel sermaye piyasalarında, şirketlerin kârlılıklarını ve varlık değerlerini korumak için sürdürülebilirlik, esneklik ve stratejik öngörüyü bir arada barındıran yeni bir bakış açısına ihtiyaç duyduğunu ifade etti. “Sektörün önemli yatırımcıları ile küresel bir koalisyon kuruyoruz” Energy & Environment Alliance (EEA) İcra Kurulu Başkanı Ufi Ibrahim ise otelcilik endüstrisinin küresel etkisine dikkat çekti: “Yatırımcılar ve liderler olarak attığınız adımlar yalnızca konaklama endüstrisinin geleceğini değil, toplumları, ekonomileri ve gezegenimizi de etkiliyor. EEA olarak amacımız; sizlere bilgi, teknoloji, iş birlikleri ve etki gücü sunarak bu dönüşümde liderlik etmenizi sağlamak. Çevresel ve sosyal liderliği finansal performansla birleştirmeye kararlı, ileri görüşlü yatırımcılar ve işletmecilerden oluşan küresel bir koalisyon inşa ediyoruz.” “Endüstrinin bilgiyle güçlenmesi için bir aradayız” Toplantıya ev sahipliği yapan Coral Travel Group Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş, buluşmanın önemine şu sözlerle dikkat çekti: “Türk turizmciler olarak çevreye karşı sorumluluğumuzun farkındayız ve sürdürülebilir turizm anlayışını benimsiyoruz. Bu noktadaki görevimiz, konaklama endüstrisinin önde gelen temsilcilerini, akademisyenleri ve uluslararası kuruluşları aynı platformda buluşturmaktır. Düzenlediğimiz çalışma toplantısı endüstrinin bilgiyle güçlenmesine katkı sağladı. Bu tür buluşmaların, yeni trendlere ve teknolojilere uyumu kolaylaştıracağına inanıyoruz.” Toplantı sonunda, sürdürülebilirlik, esneklik ve stratejik öngörüyü birleştiren ortak bir yaklaşım geliştirmek amacıyla King’s College, EEA ve Türk otelciler arasında ortak bir çalışma yürütülmesine karar verildi. Sürdürülebilir Turizm Nedir? Sürdürülebilir turizm; mevcut ve gelecek nesillerin çevresel, ekonomik ve sosyo-kültürel ihtiyaçlarını gözeten, doğal kaynakların korunmasını, yerel halkın refahını ve kültürel mirasın yaşatılmasını esas alan bir yaklaşımı ifade eder. Bu anlayış, turizmin kalkınmaya katkı sunarken doğaya, topluma ve ekonomiye zarar vermemesi gerektiğini savunur. Sürdürülebilir turizm pazarı ise, turizm faaliyetlerinin çevresel etkilerini en aza indirirken sosyal sorumluluğu gözeten işletmeleri, hizmetleri, ürünleri ve yatırımları kapsayan ekonomik ekosistemi tanımlar. Bu pazar; yeşil otellerden karbon ayak izini düşüren seyahat seçeneklerine, yerel üreticiyle işbirliği yapan işletmelerden doğa temelli turlara kadar geniş bir yelpazeyi içine alır. Artan çevresel bilinç ve düzenleyici baskılar, sürdürülebilir turizm pazarının hızlı büyümesine zemin hazırlamaktadır. Coral Travel Group Hakkında: 1992 yılında kurulan Coral Travel Group, 33 yılda 35 milyondan fazla turiste hizmet vererek Türkiye ve Avrupa’nın lider gruplarından biri haline gelmiştir. Tur operatörlüğü, konaklama, destinasyon hizmetleri, havacılık, seyahat acenteliği, bilgi teknolojileri ve güvenlik alanlarında güçlü markalarıyla faaliyet gösteren grup, 23 ülkedeki 38 şirketi ve 6 binden fazla çalışanıyla yılda yaklaşık 3,5 milyon turiste hizmet sunmaktadır. Coral Travel Group, Coral Travel markasıyla 15 ülkede tur operatörlüğü ve satış acenteliği hizmeti vermektedir. Destinasyon hizmetlerinde ODEON Tours (Türkiye, Mısır, Yunanistan, İspanya, BAE, Tayland, Tunus, Vietnam), konaklama sektöründe ise Coral Group Hotels çatısı altındaki Seven Seas Hotels, Marvida Hotels ve Xanadu Resort markalarıyla yer almaktadır. Ayrıca, otel yatak bankası alanında ODEONBEDS, bilgi teknolojilerinde ODEON Yazılım ve Teknoloji, güvenlik sektöründe ise ODEON Güvenlik ve Danışmanlık markalarıyla geniş bir hizmet ağı sunmaktadır. Coral Travel Group, kalite ve müşteri memnuniyetini esas alarak yeni pazarlar ve destinasyonlarda büyümeye devam etmektedir. Bilgi için: MPR İletişim Danışmanlığı Taner Gezer, (532) 357 65 37, tgezer@mpr.com.tr

Alanyalı Turizmcilerden Petrol Tesisine Tepki Haber

Alanyalı Turizmcilerden Petrol Tesisine Tepki

ANTALYA (İHA) - Alanya’daki Aytemiz Petrol Dolum-Dağıtım Tesisleri’nin kapasite artırımı planı, turizm ve tarım sektörü temsilcilerinin tepkisini topladı. Kleopatra Otelciler Derneği Başkanı Servet Şakiroğlu, 2017 yılında tesisin büyütülmesiyle ilgili açtıkları davanın olumsuz ÇED raporu ve bilirkişi görüşleri doğrultusunda lehlerine sonuçlandığını hatırlatarak, "Bu projenin büyütülmesi, Alanya turizminin ve tarımının geleceğini baltalayacak bir adımdır. Tesisin kapasite artış projesi turizm kenti Alanya' nın doğasına, ekonomisine ve imajına zarar verecek bir projedir. Tesisin mevcut kapasitesi zaten tartışma konusuyken, büyütülmesi asla kabul edilemez" dedi. "TURİZM VE TARIM İÇİN KRİTİK BİR MESELE" Şakiroğlu, konunun yalnızca turizmi değil, aynı zamanda tarımı da yakından ilgilendirdiğini ifade ederek, "Büyütme planı asla gündeme bile alınmamalıdır. Bu tesisle ilgili zaten yıllardır diken üstündeyiz. Turizm kenti Alanya'nın marka değerini düşürecek bu projeye sessiz kalmamız mümkün değil" ifadelerini kullandı. "BİRLİKTE HAREKET ETMEK ŞART" Tesisin genişletilmesine karşı sessiz kalmayacaklarını belirten Şakiroğlu, kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini ve bu süreçte tüm paydaşlardan destek beklediklerini dile getirdi. "Bu meselede geri adım atmayacağız. Alanya Belediyesi, Ticaret Odası, tüm siyasi partiler, oda ve dernekler, üniversiteler ve çevrecilerden bu konu ile alakalı olarak destek bekliyoruz. Hep birlikte hareket etmeliyiz. Bu yalnızca turizmi değil, tarımı da tehdit eden bir meseledir. Turizmin kalbinde böylesine bir tehlikeye karşı duracağız" dedi. "GELECEK İÇİN ORTAK BİR DURUŞ GEREKİYOR" Tüm kesimlerin bu konuda iş birliği yapması gerektiğini belirten Şakiroğlu, "Bölgedeki zeytin, muz ve avokado üreticileri de bu süreçten olumsuz etkilenecek. Bu yüzden sadece turizmciler değil, tarımla uğraşan tüm üreticiler de bu meselede tavrını ortaya koymalı" dedi.

Elif Yener, Zorlu Enerji'nin İlk Kadın CEO'su Oldu Haber

Elif Yener, Zorlu Enerji'nin İlk Kadın CEO'su Oldu

İSTANBUL (İHA) - Zorlu Enerji'de CEO'luk görevini 1 Ocak 2025 itibarıyla Elif Yener üstlenecek. Zorlu Grubu bünyesinde 2011 yılından bu yana çeşitli yönetim kademelerinde görev alan Yener, Zorlu Enerji'nin CEO'su olarak görevi, son 8 yıldır bu pozisyonda bulunan ve 25 yıldır Zorlu Grubu'nda önemli görevlerde bulunan İbrahim Sinan Ak’tan devralacak. YENER'İN KARİYER YOLU Elif Yener, 2014 yılında Zorlu Enerji'ye katıldıktan sonra sırasıyla Mali İşler Grup Müdürü, Mali İşler Direktörü ve 2019'dan itibaren Mali İşler Genel Müdürü olarak görev yaptı. Şirketin ilk kadın CEO’su olacak olan Yener, CEO olarak bayrağı 1 Ocak 2025'te devralacak. ZORLU HOLDİNG CEO'SU CEM KÖKSAL'DAN AÇIKLAMA Konuyla ilgili açıklama yapan Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal, "2000 yılından bu yana yol arkadaşlığı yaptığımız, 8 yıl boyunca CEO'luk görevini üstlendiği Zorlu Enerji'de yaşanan büyük dönüşüme önemli katkılar sunan İbrahim Sinan Ak'a, yenilikçi yaklaşımları ve sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığı için teşekkür ediyor ve bundan sonraki kariyer yolculuğunda başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı. ÇEŞİTLİLİK VE KAPSAYICILIK VURGUSU Köksal, Yener'in atanmasının aynı zamanda Zorlu Grubu'nun toplumsal cinsiyet eşitliği ve çeşitlilik hedefleri doğrultusunda bir adım olduğunu ifade etti. "Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejimizin ilk günden bu yana liderlerinden biri olan Yener'in stratejik düşünme yeteneği, yenilikçi yaklaşımları ile tüm kadın çalışma arkadaşlarımıza da ilham vereceğine, şirketimizi daha sürdürülebilir ve kapsayıcı bir geleceğe taşıyacağına gönülden inanıyorum. Kendisini tebrik ediyor, bu görev değişikliğinin kendisine ve grubumuza nice başarılar getirmesini temenni ediyorum" diyerek yeni CEO Elif Yener'e yeni görevinde başarılar diledi. ELİF YENER'İN EĞİTİM VE KARİYER GEÇMİŞİ 2004 yılında Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Elif Yener, 2004-2010 yılları arasında Denizbank'ta proje finansmanı alanında çalıştı. 2011 yılında Columbia Üniversitesi'nde MBA programını tamamladı ve aynı yıl Zorlu Holding bünyesine katıldı. 2012 yılında Zorlu Enerji Grubu'na Strateji ve İş Geliştirme Müdürü olarak atandı. Yener ayrıca, Entegre Raporlama Türkiye Ağı (ERTA) üyesi ve UN Global Compact bünyesindeki CFO Koalisyonu tarafından yayımlanan Entegre SKA Yatırımları ve Finansman için CFO İlkeleri'nin imzacısıdır.

Türkiye ve İngiltere'den Enerjide Büyük İş Birliği Haber

Türkiye ve İngiltere'den Enerjide Büyük İş Birliği

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İngiltere'de gerçekleştirdiği temaslarda iki ülke arasındaki enerji iş birliğini güçlendirmek için önemli açıklamalarda bulundu. Bayraktar, Londra’da Enerji Güvenliği ve Net Sıfır Bakanı Ed Miliband ile yaptığı görüşmenin verimli geçtiğini ve enerji alanında bir mutabakat zaptı imzalandığını duyurdu. YENİLENEBİLİR ENERJİYE BÜYÜK İLGİ Türkiye’nin enerji dönüşümü hedefleri kapsamında güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesini 30 gigavattan 120 gigavata çıkarma planı, İngiliz yatırımcıların dikkatini çekti. Bayraktar, yenilenebilir enerji projelerinde Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılda 108 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç duyduğunu ve Birleşik Krallık İhracat Finansmanı Dairesi’nin (UK Export Finance/UKEF) bu projeler için 2 milyar sterlinlik finansman sağlamayı planladığını belirtti. Bu kapsamda önerilen projeler arasında deniz üstü rüzgar enerjisi, sanayi kaynaklı yenilenebilir enerji kapasitesi ve YEKA projeleri öne çıkıyor. KÜÇÜK MODÜLER NÜKLEER REAKTÖRLER GÜNDEMDE Bayraktar, Türkiye'nin 20 bin megavatlık nükleer enerji programı üzerinde çalıştığını ve bunun 5 bin megavatını küçük modüler nükleer reaktörlerden sağlamayı hedeflediğini aktardı. Bu alanda hukuki çerçevenin ise önümüzdeki yıl oluşturulması planlanıyor. "GAZPROMBANK YAPTIRIMLARINA KARŞIYIZ" ABD'nin Gazprombank’ı yaptırım listesine almasına değinen Bayraktar, "Rusya'dan gaz akışını etkileyecek her türlü karara karşıyız. Eğer bu yaptırımlar, bu noktaya gelecekse biz Türkiye'nin ekonomisine, hane halkına, 85 milyona zarar vereceğini söylüyoruz" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin gaz ticaretinde herhangi bir aksama yaşanmaması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, Rusya’nın Türkiye için önemli bir gaz tedarikçisi olduğunu, bu kaynakların kısa vadede ikame edilemeyeceğini söyledi. AVRUPA İÇİN KRİTİK GAZ ANLAŞMASI 2024 sonunda sona erecek olan Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz taşıyan transit anlaşmaya ilişkin olarak Bayraktar, bu anlaşmanın uzatılmasının Avrupa ve piyasa fiyatları açısından olumlu olacağını belirtti. Gazın ödemesi konusunda yaşanabilecek sorunların çözümü için Türkiye’nin elinden geleni yapmaya hazır olduğunu dile getirdi. TÜRKİYE’NİN ARZ GÜVENLİĞİNDEKİ ROLÜ Bayraktar, Türkiye’nin doğal gaz altyapı projeleriyle bölgedeki enerji arz güvenliğine katkı sağladığını sözlerine ekledi. İngiltere ile yenilenebilir enerji ve nükleer iş birliği kapsamında yapılan temaslar, Türkiye’nin enerji alanındaki uluslararası rolünü daha da güçlendirecek.

Almanya’dan Türkiye’ye Enerji ve Ticaret Ortaklığı Mesajı Haber

Almanya’dan Türkiye’ye Enerji ve Ticaret Ortaklığı Mesajı

Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, Türkiye’yi, daha fazla ticaret ve enerji ortaklığı kurmak istedikleri büyük ülkelerden biri olarak gördüklerini belirtti. Berlin’de düzenlenen 6. Türk-Alman Enerji Forumu’nda konuşan Habeck, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini 2035’e kadar dört kat artırma hedefinin dikkat çekici olduğunu vurguladı. Bu hızlı büyümenin, iki ülke arasındaki enerji ortaklığını geliştirmek için önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti. ENERJİ ORTAKLIĞI İÇİN SİYASİ ÇERÇEVE Habeck, iki ülkenin son 10-20 yılda elde ettiği enerji deneyimlerini ileri taşıyacak siyasi çerçeveler ve platformlar oluşturulduğunu kaydetti. Geçtiğimiz yıl Ankara’ya yaptığı ziyaretin verimli geçtiğini belirten Habeck, yenilenebilir enerji konusundaki iş birliklerini övdü. Türkiye’nin uygun hava koşullarına sahip olduğunu ancak sadece elektriğe odaklanılmaması gerektiğini de sözlerine ekledi. Jeopolitik açıdan enerji politikalarının önem kazandığını vurgulayan Habeck, Almanya’nın enerjiyi sadece ticaret yapılan bir ürün değil, stratejik bir araç olarak görmeye başladığını söyledi. Son dönemde ticaret, tedarik zinciri ve pazarların da güç çıkarları için kullanıldığına dikkat çekti. TÜRKİYE’NİN COĞRAFİ AVANTAJI Türkiye’nin mükemmel coğrafi konumu sayesinde yüksek enerji üretim potansiyeline sahip olduğunu belirten Habeck, enerji ve ticaret ilişkilerinin çeşitlendirilmesi gerektiğini söyledi. Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan çıkarılan derslerin, bu çeşitlendirmenin önemini daha da artırdığını vurguladı. Habeck, "Belki bir zaman herkesin, ticaretin ve sınırların, kısıtlamaların ve gümrüklerin kaldırılmasının ülkeler ve insanlar için daha fazla refah yaratacağını fark ettiği bir dünyaya geri dönmek mümkün olur" dedi. Türkiye ve Almanya arasında enerji güvenliği ve ihracat fırsatlarının geliştirilmesiyle her iki ekonominin de kazançlı çıkacağını ifade eden Habeck, sorunların doğrudan iletişimle hızlı bir şekilde çözüldüğünü ve iki hükümetin bu konuda aktif destek verdiğini dile getirdi. MADENCİLİK VE HAMMADDELER GÜNDEMDE Türk Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın Türk-Alman Enerji Forumu’nu Enerji ve Madenler Forumu'na dönüştürme teklifine olumlu yaklaşan Habeck, Alman sanayisinin hammaddeye büyük ihtiyaç duyduğunu belirtti. Bir sonraki forumun hammaddeler üzerine odaklanabileceğini ifade eden Habeck, bunun için seçimleri kazanması gerektiğini esprili bir şekilde dile getirdi. Habeck, enerji sistemlerinin dönüşümünü, Türkiye, Almanya ve Avrupa’nın refahını artıracak bir süreç olarak gördüklerini ve bu dönüşümde daha fazla insanın yer alması gerektiğini söyledi.

Mehmet Şimşek: Haber

Mehmet Şimşek: "Turizm ve Hizmet İhracatı Cari Açığı Azaltıyor"

İSTANBUL (İHA) - Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği'nin (TTYD) düzenlediği Turizm Yatırım Forumu'nda yaptığı konuşmada, enflasyonda kalıcı düşüş sürecinin 2025 yılında güçlü bir şekilde devam edeceğini belirtti. Cari açığın, hizmet ihracatının katkısıyla artık endişe kaynağı olmadığını ifade eden Şimşek, turizm sektörünün ekonomideki kilit rolüne dikkat çekti. HİZMET İHRACATI CARİ AÇIĞI AZALTIYOR Bakan Şimşek, 2025 yılı itibarıyla enflasyonda düşüşün devam edeceğini ve cari açığın milli gelire oranının yüzde 2’nin altına kalıcı olarak ineceğini belirtti. Şimşek, cari açığın düşmesinin TL'de istikrar anlamına geldiğini açıkladı. Şimşek, "Turizmin ve hizmet ihracatının bu başarıdaki payı büyük" dedi. TÜRKİYE'NİN BÜYÜME HEDEFLERİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VİZYONU Türkiye’nin büyük ekonomiler arasında yer aldığını ifade eden Şimşek, kişi başı milli gelirin 15 bin doların üzerinde olduğunu belirtti. Son 20 yılda altyapıya 280 milyar dolar yatırım yapıldığını vurgulayan Şimşek, bu yıl bu rakamın 300 milyar dolara ulaşacağını söyledi. Şimşek, "En büyük önceliğimiz organize sanayi bölgelerini ve sanayi üslerini limanlara demir yolu ile bağlamaktır. Diğer bir önceliğimiz ise enerjide dönüşüm. Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu enerji kapasitemiz içerisindeki payı yüzde 59’a ulaştı. Bu yıl muhtemelen yüzde 60’ı aşarız. Türkiye’nin karbon ayak izini düşürmek istiyoruz. 2053’te net sıfır hedefimize ulaşmak istiyoruz" diye ekledi. DEZENFLASYON VE BÜTÇE DİSİPLİNİ ÖNCELİKLİ Para ve maliye politikalarındaki sıkılaşmanın etkisiyle enflasyonun 2025'te düşmeye devam edeceğini belirten Şimşek, "Türkiye’nin kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 26’ya düştü. Hedefimiz bütçe açığını kalıcı olarak yüzde 3’ün altına düşürmek" dedi. TURİZMLE EKONOMİK İSTİKRAR DESTEKLENİYOR Şimşek, turizm sektörünün hizmet ihracatıyla cari dengeye olan katkısının artarak devam edeceğini ifade ederek, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin büyüme ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde önemli bir yer tuttuğunu söyledi.

Türkiye'nin 15 Dev Sektörü Yeşil Gelecek İçin Dönüşüyor Haber

Türkiye'nin 15 Dev Sektörü Yeşil Gelecek İçin Dönüşüyor

Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’de onaylanmasıyla 2053 yılı için “net sıfır karbon” hedefini ilan etti. Bu karar, ambalajdan gıdaya, tekstilden kimyaya kadar tüm sektörlerin ajandasında yeşil dönüşümü birincil öncelik haline getirdi. Özellikle ihracatçı sektörler, rekabetçiliği korumak için yeşil dönüşüm yatırımlarına hız veriyor. İklim krizinin etkisi her geçen gün daha fazla hissedilirken, iş dünyasında büyük ölçekli politika değişiklikleri yaşanıyor. Dünya genelinde üretimden tüketime kadar her aşamada yeşil dönüşüm, en önemli gündem maddesi haline geldi. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Dünya Enerji Yatırımı raporuna göre, temiz enerji teknolojisi ve altyapısına yapılan küresel yatırımlar bu yıl 2 trilyon dolara ulaşacak. Bu rakam, fosil yakıtlara yapılan yatırımın iki katı. IEA, toplam enerji yatırımının 2024’te ilk kez 3 trilyon doları aşacağını öngörüyor. TÜRKİYE’NİN ENERJİ VERİMLİLİĞİ HEDEFİ Türkiye, sürdürülebilir ekonomiye geçiş için önemli adımlar atıyor. 2024 yılı başında açıklanan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’na göre, Türkiye 2030’a kadar enerji tüketimini %16 azaltarak 100 milyon ton emisyon azaltımı hedefliyor. Bu hedef için planlanan 20 milyar dolarlık yatırımın 7 milyar doları sanayide gerçekleşecek. Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, Türk sanayisinin bu dönüşüme hazır olduğunu ancak finansman maliyetlerinin önemli bir engel oluşturduğunu belirtiyor. Ünlü, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve Türkiye Yeşil Taksonomisiyle ilgili mevzuatların yakın zamanda yürürlüğe girmesini beklediklerini ifade etti. Türkiye’nin yeşil dönüşüm ajandasında karbon nötr hedeflere ulaşmak, yeşil ekonomi uygulamalarını yaygınlaştırmak ve döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek gibi stratejik öncelikler yer alıyor. Bu doğrultuda enerji, sanayi, ulaşım ve tarım sektörlerinde emisyon azaltıcı önlemler alınması planlanıyor. Deloitte Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Murat Günaydın, karbon fiyatlandırma politikalarının ve Emisyon Ticaret Sistemi’nin öncelikli konular olduğunu vurguluyor. Günaydın, yenilenebilir enerji yatırımlarının hız kazanacağını, enerji depolama sistemleri ve akıllı şebeke altyapılarına yatırımların önem kazanacağını belirtti. 15 SEKTÖRÜN DÖNÜŞÜM PLANLARI AB’nin Yeşil Mutabakat kriterleriyle uyum sağlamak isteyen Türkiye, ambalajdan tekstile, gıdadan plastik sektörüne kadar 15 büyük sektörü kapsayan dönüşüm projelerine odaklanmış durumda. 2050 yılında iklim nötr ilk kıta olmayı hedefleyen AB’yle ticaret yapmak isteyen ihracatçılar, bu süreç için kolları sıvadı. Yavuz Eroğlu / PAGEV / PAGÇEV PAGÇEV, Türkiye’yi küresel geri dönüşüm merkezine dönüştürmek için önemli projeler hayata geçiriyor. RePlast Eurasia Fuarı ile sektörde uluslararası bir platform oluşturuluyor, Türkiye’nin yeşil dönüşümde liderlik hedefi destekleniyor. Ambalaj Sektörü - Zeki Sarıbekir / ASD: Ambalaj sektörü, karbon ayak izini azaltarak döngüsel ekonomiye geçişte önemli adımlar atıyor. Geri dönüştürülebilir malzemelerle üretimi artırmayı hedefleyen sektör, ileri teknoloji yatırımlarıyla kaynak kullanımını optimize etmeye odaklanıyor. Yeşil OSB projelerine destek veren sektör, otomasyon ve Endüstri 4.0 ile uyumlu çalışmalara yöneliyor. Çimento Sektörü - Volkan Bozay / TÜRKÇİMENTO: Yeşil çimentoya geçiş sürecini hızlandıran çimento sektörü, düşük karbonlu üretim için alternatif yakıtlar ve geri kazanım teknolojilerine yatırım yapıyor. Klinker oranını düşürmeyi amaçlayan tebliğ ile önümüzdeki 10 yılda 11 milyon ton karbon salımı azaltılacak. Plastik Sektörü - Kenan Benliler / PAGDER: Plastik sektörü, karbon ayak izini azaltmak için geri dönüşüm kapasitesini artırıyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla kaynak kullanımını optimize eden sektör, ürünlerin geri dönüşüm perspektifiyle tasarlanmasını teşvik ediyor. Kimya Sektörü - Adil Pelister / İKMİB: Plastik ve polimer alt sektörlerinde geri dönüştürülmüş hammadde kullanımıyla fosil yakıtlara bağımlılık azaltılıyor. Biyoplastikler ve biyoparçalanabilir malzemeler öne çıkıyor, özellikle temizlik, tarım ve kozmetik sektörlerinde çevre dostu ürünlere olan talebi karşılıyor. Sektör, sera gazı emisyonlarını azaltmaya odaklanarak yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji tasarrufu önlemleri geliştiriyor. Tekstil Sektörü - Ahmet Öksüz / İTHİB: Tekstil sektörü, "Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Rehberi"ni yayımlayarak yeşil dönüşümde öncü adımlar attı. Marka-üretici-tüketici iş birliğine dayalı çözümlerle "greenwashing" denen yanıltıcı pazarlama taktiklerine karşı önlemler geliştirilmesi planlanıyor. Üreticiler, operasyonel süreçlerinde çevre dostu yöntemlere geçiş ve enerji verimliliği için yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyor. Hazır Giyim Sektörü - Mustafa Paşahan / İHKİB: Belirlenen 40 eylemden 18’i uygulamaya geçti. Sektör, AB’nin sağladığı 37 milyon Euro’luk hibe desteğinden faydalanıyor. Karbon ayak izi ölçümü, ürün yaşam döngüsü, sera gazı emisyonları gibi konularda eğitimler düzenleniyor. Temmuz 2024’te yürürlüğe giren Ekotasarım Yönetmeliği ile, 2027’de dijital ürün pasaportuna geçilecek. Dönüşümün finansmanı için bakanlıklarla temaslar sürüyor. Lojistik Sektörü - Bilgehan Engin / UTİKAD: Lojistik, küresel sera gazı emisyonlarının %5’ini oluşturuyor. Taşımacılık %89, depolama %11 oranında buna katkıda bulunuyor. UTİKAD, üyelerine karbon ayak izi hesaplama, çevre dostu teknolojiye geçiş, intermodal taşımacılığın teşviki ve demiryolu taşımacılığının artırılması gibi alanlarda destek sağlıyor. Yeşil Lojistik Odak Grubu ile mevzuat değişikliklerini ve sürdürülebilir ulaşım çözümlerini değerlendiriyor, webinarlar düzenliyor. Enerji Sektörü - Elvan Tuğsuz Güven / HESİAD: Türkiye’nin yenilenebilir enerji üretimindeki payı %59’a ulaştı. 2035’e kadar 120 bin MW rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi hedefleniyor. 80 milyar dolarlık yatırım planlanıyor. HES projelerinin hibrit kaynaklarla entegre edilmesi ve izin süreçlerinin kolaylaştırılmasının yeşil dönüşüme büyük katkı sağlayacağı söyleniyor. Tarım Sektörü - Muzaffer Turgut Kayhan / IPUD: Türkiye, 1,5 milyon hektar alanda organik tarım yapıyor ve iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılıyor. Türkiye'deki pamuk üretiminin %10’u sürdürülebilir kaynaklardan sağlanıyor. Tekstil ve hazır giyim sektörleri 2025’e kadar sürdürülebilir pamuk kullanımını %100’e çıkarmayı hedefliyor. İyi pamuk uygulamaları ile, yerli hammadde kullanımı artırılarak ihracat gelirlerinin Türkiye’de kalmasını sağlanacak. Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü - Çetin Tecdelioğlu / İDDMİB: 2026’dan itibaren karbon vergisi zorunluluğu getirileceği için hazırlıklar yapılması gerekiyor. Sektör, enerji yoğunluğu nedeniyle yeşil dönüşüm için enerji yatırımlarına ihtiyaç duyuyor. Dünya Bankası’ndan yatırımlar için 600 milyon Euro’luk kredi garantisi sağlandı. Firmaların, atıklarını uygun şekilde bertaraf etmesi ve kooperatif enerji üretim merkezleri kurarak kendi enerji ihtiyaçlarını karşılaması gerekecek. OTOMOTİV SEKTÖRÜ Otomotiv sektörü ihracatının %70’ini Avrupa pazarına yaparken, yeşil dönüşüm sürecine hız kazandırıyor. Ticari araçlarda elektrikli, binek araçlarda hibrit ve şarj edilebilir hibrit modellerle bu dönüşüme uyum sağlanıyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde IPA III programı kapsamında hibe desteği almaya hak kazandı. "Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Verimliliği" ile "Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim" odaklı dört yıllık proje, sektördeki dönüşümün temellerini güçlendirecek. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Avrupa pazarında daralan talep ve elektrikli araçların düşük pazar payına dikkat çekerek, şarj altyapısı, teşvik mekanizmaları, yerli tedarik sanayinin dönüşümü, mevzuat altyapısı ve temiz enerji yatırımlarına yönelik bütüncül politikaların gerekliliğini vurguladı. 2025'te devreye girecek sıkı karbon emisyon hedefleri doğrultusunda Avrupa'nın milyarlarca Euro'luk elektrifikasyon yatırımları hızlanırken, Türkiye de bu sürece entegre olmak zorunda kalacak. TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZMDE ÖNCÜ Sürdürülebilir turizm, çevrenin korunması ve çevre bilincinin geliştirilmesi odaklı çalışmalarıyla öne çıkıyor. Türkiye, 2023 yılında Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) aracılığıyla Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile iş birliği anlaşması yaparak, sürdürülebilirlikte dünya çapında örnek gösterilmişti. Türkiye’nin GSTC ile geliştirdiği ulusal sürdürülebilir turizm programı, Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesine katkı sağlıyor. Bu dönüşüm, ülkeyi uluslararası turizm trendlerine uyumlu hale getirerek güçlü bir rekabetçi konuma taşıyor. 2030'da uluslararası turist sayısının 1,8 milyara ulaşması beklenirken, Türkiye’nin bu süreçteki rolü giderek büyüyor. İNŞAAT SEKTÖRÜ: UYUYAN DEV İnşaat sektörü, küresel karbon emisyonlarının %40'ını oluşturması nedeniyle iklim kriziyle mücadelede kilit bir sektör olarak konumlanıyor. Binaların enerji tüketimi ve yaşam döngüsünde kullanılan malzemeler büyük oranda sera gazı emisyonlarına yol açıyor. Dünya Bankası, 2050’ye kadar dünya nüfusunun %70’inin şehirlerde yaşayacağını ve enerji tüketiminin büyük kısmının kentlerden kaynaklanacağını öngörüyor. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), bu doğrultuda Ulusal Katkı Beyanı ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı altında bilgilendirme ve yönlendirme çalışmalarını sürdürüyor. Kamu-özel sektör iş birliği ile kurulan Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu, sektörü geleceğe hazırlamak için gerekli koordinasyonu sağlıyor. Süheyla Çebi Karahan - Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkan Vekili: İnşaat sektöründe yapılı çevre kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmak için ulusal bazda bütüncül bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini söylüyor. Tasarım, malzeme seçimi, inşaat, kullanım ve yıkım süreçlerini kapsayan yapısal değişiklikler gerektiğini belirtiyor. Yeşil bina teknolojileri ve enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi gerektiğini ekliyor. Cem Özkök - Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı: Türkiye’nin iklim hedeflerine ulaşması için yeşil enerji projelerine daha fazla destek sağlanması gerektiğini aktarıyor. "Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) oluşturulmalı ve AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile uyumlu hale getirilmeli" diyor. 2053 net sıfır karbon hedefi doğrultusunda uzun vadeli düşük emisyonlu kalkınma stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor Dr. Sena Serhadlıoğlu - SHURA Enerji Merkezi Kıdemli Analisti: İklim Yasası’nın yürürlüğe girmesi ve karbon fiyatlaması pilot uygulamasının başlaması bekleniyor. AB pazarında rekabet gücünü artırmak için karbon fiyatlamasına geçiş önemli hale geliyor. Kısa vadede enerji verimliliği ve elektrifikasyon, uzun vadede ise yeşil hidrojen gibi teknolojiler sanayide düşük karbonlu üretim için belirleyici olacak. Müberra Eresin - Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı: Türkiye, sürdürülebilir turizmde küresel bir örnek olmaya hazırlanıyor. Türkiye Sürdürülebilir Turizm Endüstri Kriterleri (TR-I), uluslararası standartlarla uyumlu şekilde hayata geçirildi. Bu dönüşüm, turizm sektöründe farkındalığı artırarak hem işletmelere hem de topluma katkı sağlayacak. Fatih Eren - Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) Başkanı: Geri dönüşüm sektöründe enerji tüketimi yüksek, ancak güneş ve rüzgâr gibi alternatif enerji kullanan tesisler oldukça az. Yeşil enerji altyapısına yatırım yapmak ve bu enerjinin üretime yeterli olup olmayacağı konularında soru işaretleri bulunuyor.  

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.