Hava Durumu

#Patara

TOURISMJOURNAL - Patara haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Patara haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalya’ya Gelen Ziyaretçi Sayısı 11,7 Milyona Ulaştı Haber

Antalya’ya Gelen Ziyaretçi Sayısı 11,7 Milyona Ulaştı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ağustos sonu itibariyle Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısının 11,7'ye ulaştığını duyurdu. Bakan Ersoy, "Yakın coğrafyamızdaki bütün olumsuzluklara rağmen turizmdeki hareketliliğin devam ettiğini; kültür-sanat ve spor etkinliklerinin de etkisiyle sezonun Ekim-Kasım aylarına kadar uzadığını görüyoruz" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Manavgat ilçesi Side Antik Kenti'nde düzenlenen lansmanda, "Geleceğe Miras: Türk Arkeolojisinin Yeni Yüzyılı" projesi kapsamında Antalya'da yürütülen kazı, restorasyon ve gece müzeciliği çalışmalarını değerlendirdi. Gece Müzeciliği çalışmalarının ülke genelinde 27 müze ve ören yerinde uygulamaya aldıklarını kaydeden Bakan Ersoy, Antalya'da, tarihi dokularına uygun olarak ışıklandırılan Patara, Side ve Aspendos antik kentleri ile Alanya Müzesi ve Antalya Nekropol Müzesi'nin artık saat 22.00'ye kadar ziyaret edilebildiğini, Perge, Phaselis, Olympos, Myra ve Limyra antik kentleri ile Side Arkeoloji Müzesi'nin de yaz sezonu boyunca saat 21.00'e kadar misafirlerini ağırlamaya devam ettiğini aktardı. Side Antik Kenti'nin gece müzeciliği uygulamasının en özel örneklerinden biri olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, "Bu muazzam kültür mirası gece ışıklandırmalarıyla adeta ikinci kez hayat bulmuştur. Agora, sütunlu cadde, hamam ve tapınaklar gün batımından sonra gördüğünüz bu büyüleyici atmosfere bürünüyor. Bu sayede misafirlerimiz sıcaktan bunalmadan, tarih ve kültürün içinde derin ve zengin bir yolculuk yapabiliyor. Apollon ve Athena Tapınakları, gece ışıkları altında ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği duraklar arasında" dedi. "Geçen yıla göre yüzde 17 artarak 1,3 milyona ulaşmış durumda" Bakan Ersoy, geçen yıl gece müzeciliği kapsamında Side'yi 34 bin kişi ziyaret ettiğini belirterek, şunları söyledi: "Türkiye genelinde 484 binden fazla ziyaretçi ağırladığımızı da bu vesileyle belirtmek isterim. İnşallah bu yıl ve gelecek yıllarda bu rakamlar daha da artacak; kültür turizminde ülkemizi yeni bir seviyeye taşımamıza ciddi katkı sunacaktır. Antalya genelinde müze ve ören yerlerimizi ziyaret edenlerin sayısı, bu yılın ilk yarısında geçen yıla göre yüzde 17 artarak 1,3 milyona ulaşmış durumda. Gece müzeciliğinin bu artışta büyük bir payı var. Gerek yerli ve yabancı misafirlerimizden gerekse seyahat acenteleri ile tur operatörlerimizden son derece olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Gece müzeciliği çalışmalarımız aslen Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı iradesine kültür-turizm sahasında en yüksek desteği sunmak için hayata geçirdiğimiz vizyonun bir parçasıdır. O vizyonun adı ise Geleceğe Miras'tır. 2023'te başlattığımız ve Türk arkeolojisinin altın çağının kapılarını açan bir millileşme, kazı, restorasyon, inşa ve ihya projesi olan Geleceğe Miras bugün ülke genelinde 251 kazı alanına yayılmış olarak devam ediyor. Bu proje ile Türk arkeolojisinde 60 yılda yapılanlara eşdeğer işi 4 yılda gerçekleştirme kararlılığımızı ortaya koyduk ve gerek maddi gerek lojistik olarak Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir desteği sahaya aktardık. Hamdolsun, aldığımız sonuçlar attığımız bu adımların doğruluğunu ortaya koymuştur." Çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerinin altını çizen Ersoy, uzun yıllar yıkılma tehlikesi altında olan ve 'hastane binası' olarak bilinen yapıyı koruma altına alarak Arkeoloji Müzesi'ne dönüştürdüklerini ifade etti. Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kazı ve basit onarım çalışmalarıyla tamamlanma aşamasına gelen müzemizin resmi adını Arif Müfid Mansel Arkeoloji Müzesi olarak belirledik. 1947 yılında Side'de ilk kazı başkanı olarak arkeolojik çalışmaları başlatan ve 1966'ya kadar kesintisiz şekilde sürdüren merhum Ordinaryüs Prof. Dr. Arif Müfid Mansel'in adını bu müzeyle yaşatacak olmak bizler için büyük mutluluk vesilesidir. Müzemizde 'Öte Taraf Side', ve 'Yapılar Fısıldarsa' başlıklı sergilerimizin çalışmaları da devam ediyor. İnşallah kısa zamanda ziyaretçilerimizi ağırlayacağız. Bu yıl ilk kez Piskoposluk Mahallesi olarak bilinen alanda iki ana sokak açıldı. Ziyaretçiler artık bu sokaklar üzerinden piskoposluk yapılarının merkezine ulaşabiliyorlar. Bu çalışmalar sayesinde önümüzdeki yıllarda bazilika başta olmak üzere birçok yapının araştırılması ve ziyarete açılması da mümkün hale gelecek." Ersoy, Anıtsal Çeşme'nin doğusunda yapılan kazılarda, mozaik ve fresklerle süslü mekanları açığa çıkardıklarını belirterek, "Çeşmenin hemen arkasında ve karşılama merkezinin yanında yer alan bu alanın ziyaretçiler için yeni bir cazibe noktası haline geldiğini söyleyebiliriz. Geç Antik Çağ'da çeşmenin beden duvarına bitişik olarak inşa edilen su kemerlerini de gün yüzüne çıkarıyoruz ve alanı çevreleyen özel bir ziyaretçi yolu hazırlıyoruz. Çalışmaların kasım sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Böylece Anıtsal Çeşme'yi, arkasındaki bu yeni alanla birlikte Side'nin görkemini gözler önüne seren özel bir gezi durağına dönüştürmüş olacağız" ifadelerine yer verdi. "Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısı 11,7 milyona ulaşmış durumdadır" Turizmde ürün ve pazar çeşitliliğinden ulaşım, altyapı ve tesisleşmeye kadar gereken her türlü adımı attıklarını aktaran Bakan Ersoy, Antalya'nın artık yalnızca deniz, kum, güneş için tercih edilen bir destinasyon olmanın ötesine geçtiğini söyledi. Ersoy, "Tarihiyle, kültürüyle, gastronomisiyle ve spor turizmiyle bütüncül unsurları bünyesinde barındıran bir Antalya markası ulusal ve uluslararası alanda kendini göstermeye başlamıştır. Neticede bu yıl ağustos sonu itibarıyla Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısı 11,7 milyona ulaşmış durumdadır. Yakın coğrafyamızdaki bütün olumsuzluklara rağmen turizmdeki hareketliliğin devam ettiğini, kültür-sanat ve spor etkinliklerinin de etkisiyle sezonun ekim-kasım aylarına kadar uzadığını görüyoruz" diye konuştu.

Bayramda Müze ve Ören Yerlerine Yoğun İlgi Haber

Bayramda Müze ve Ören Yerlerine Yoğun İlgi

Bayramda yüz binlerce insan rotalarını müze ve ören yerlerini ziyaret etmek üzere belirledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze ve ören yerleri, Kurban Bayramı tatilinde vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Arife günüyle birlikte bayram iznini kapsayan 5 günlük süreçte, toplam 633 bin 527 kişi Türkiye’nin dört bir yanındaki müze ve ören yerlerini ziyaret etti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da söz konusu ziyaretçi sayılarını sosyal medya hesabından kamuoyuyla paylaştı. Bakan Ersoy, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Bayramda Kültüre Akın! Arefe günüyle birlikte bayram tatilinde, Türkiye’nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine uzanan 200’e yakın müze ve ören yerimizde toplam 633 bin 527 ziyaretçiyi ağırladık. Güneşin doğuşunu Nemrut'ta karşılayanlardan, gün batımını Efes'te uğurlayanlara kadar Her adımda kültürle buluştuk, her adımda tarih canlandı." Bakanlık verilerine göre, ziyaretçi sayısında ilk sırayı İzmir Efes Ören Yeri aldı. 5 günlük süreçte Efes’i toplam 56 bin 423 kişi gezdi. Denizli’deki Hierapolis (Pamukkale) Ören Yeri ise 53 bin 363 ziyaretçiyle ikinci sırada yer aldı. Nevşehir Göreme 24 bin 483, Şanlıurfa Göbeklitepe 23 bin 176, Paşabağlar ise 20 bin 187 ziyaretçiyle tatil süresince en çok ilgi gören ören yerleri arasında öne çıktı. İlk 15 sırada yer alan ören yeri ve müzeler arasında ayrıca Antalya’daki Olympos, Phaselis ve Patara ören yerleri; İstanbul’daki Galata Kulesi ve Arkeoloji Müzesi; Trabzon Sümela Manastırı, Aksaray’daki Ihlara Vadisi, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi, Nevşehir’deki Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri de dikkat çekti.

Gece Müzeciliği Projesiyle 350 Bin Ziyaretçi Ağırlandı Haber

Gece Müzeciliği Projesiyle 350 Bin Ziyaretçi Ağırlandı

SICPA Türkiye'nin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde hayata geçirdiği "Gece Müzeciliği" projesi, Hierapolis ve Efes Ören Yerlerinin gece ziyarete açılmasını sağladı. Bu proje sayesinde, sıcak gündüz saatlerinde ziyareti zor bulan yerli ve yabancı turistler, ören yerlerini gece saat 00.00'a kadar gezme fırsatı yakaladı. Bu yenilik, Nisan-Eylül arasındaki dönemde 350 binden fazla ziyaretçinin ağırlanmasını sağladı. EFES VE PAMUKKALE GECE PARILDIYOR SICPA Türkiye CEO'su Sami Çebi, 930 bin metrekarelik Efes Örenyeri'nin 90 bin metrekaresini, Denizli Pamukkale Ören Yeri'nin ise 360 bin metrekaresini aydınlatıp gece ziyarete açtıklarını belirtti. Çebi, 2024 yılı Nisan-Eylül döneminde Efes'i 260 binden fazla, Hierapolis'i ise 76 binden fazla kişinin gece ziyaret ettiğini belirtti. DİJİTAL MÜZEKART KULLANIMI ARTIŞ GÖSTERDİ Gece müzeciliği projesinin ziyaretçi sayısını artırdığını belirten Çebi, 2024 yılında SICPA Türkiye'nin hizmet verdiği 84 müzede 8 milyondan fazla ziyaretçi ağırlandığını ve bu ziyaretlerin yüzde 87'sinin dijital müzekart ile yapıldığını açıkladı. Bu durum, dijital dönüşümün ziyaretçiler üzerindeki etkisini de gözler önüne serdi. SESLİ REHBERLİK HİZMETİ 17 DİLDE SUNULUYOR Çebi, dijital dönüşüm kapsamında Topkapı Sarayı'ndan Göbeklitepe'ye, Nemrut Dağı'ndan Kız Kulesi'ne kadar 42 müzede sesli rehberlik hizmetinin dijital ortama taşındığını ifade etti. Ziyaretçiler, "Türkiye’nin Müzeleri" uygulamasını indirerek bulundukları ören yerine dair bilgileri kendi dillerinde dinleyebiliyorlar. TURİZMDE GELECEĞE YÖN VEREN YENİLİKLER SICPA Türkiye, Türkiye’nin eşsiz tarihi ve kültürel mirasını tanıtmak amacıyla yeni projeler geliştirmeyi sürdürüyor. Çebi, turizmin geleceğine ilham verecek projelerle Türkiye'yi dünya turizm liginde daha yukarı taşıyacaklarına inandıklarını ekledi.

Kaş, Şehir Kaçkınlarının Yeni Cenneti Oldu Haber

Kaş, Şehir Kaçkınlarının Yeni Cenneti Oldu

Şehirlerin karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için Kaş, sadece bir tatil beldesi değil, aynı zamanda yeni bir yaşam rotası haline geliyor. Yavaşça popülerleşen bu köy, her yıl daha fazla gezgini kendine çekiyor. Antik Çağ’da Likyalıların denizcilik yaptığı, Meis Adası’na oldukça yakın bir konumda bulunan Kaş, tatile gelenleri öylesine etkiliyor ki, çoğu kişi burada kalmaya karar veriyor ya da yerleşmeye nasıl başlayabileceklerini sorguluyor. Tarihi ve kültürel mirası ile büyüleyici bir yer olan Kaş, yerlilerin "Andifli" dediği Çukurbağ Yarımadası ve çevresindeki koylar, antik kalıntılar ve doğal güzellikler ile ziyaretçileri kendine çekiyor. Kaleköy, Kekova koyları, Kaputaş Plajı, Patara Plajı ve Saklıkent Kanyonu gibi bölgedeki önemli turistik yerler, Kaş’ın gizemli ve benzersiz atmosferini tamamlıyor. Burada, denizci Likyalıların izlerini taşıyan koylar, yasemin kokulu dar sokaklar ve oldukça entelektüel ve çevreye duyarlı bir yerel nüfus bulunuyor. Ayrıca, dalış, yoga, yamaç paraşütü gibi aktivite seçenekleri de tatilcilerin ilgisini çekiyor. KAŞ YERLİLERİ, "ÇILGIN PROJE" İSTEMİYOR Kaş, yalnızca doğasıyla değil, halkının tutumuyla da kendine özgü. Bölgede yapılan büyük projelere karşı ciddi bir direnç var. Havalimanı, büyük marina, duble yol gibi “çılgın projelere” karşı çıkan bölge halkı, bu projelerin çevreyi ve yaşam kalitesini bozacağını savunuyor. Kaş halkı, her seferinde organize olarak sesini duyuruyor ve bu direniş, kamuoyunda güçlü bir destek buluyor. SANAT VE KÜLTÜRLE İÇ İÇE, BOHEM BİR YAŞAM Kaş’ın hem tarihi hem de sanatsal anlamda önemli bir yeri var. Likya Uygarlığı’na ait en görkemli anıtların bazıları burada bulunuyor. Kaş’ın simgelerinden biri olan "Uyuyan Dev" kayası, bölgenin benzersiz yapısını vurgulayan önemli bir doğal anıt. Kaş sokaklarında dolaşırken, esnafın ve sokak hayvanlarının dostça ilişkisi hemen dikkat çekiyor. Ayrıca, Kaş’ta her yıl düzenlenen Caz Festivali ve tiyatro günleri gibi etkinlikler, bölgenin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Kaş, sadece doğa ile değil, sanatla iç içe bir yaşam sunuyor. YABANCI YERLEŞİMCİLERİN BAYRAM COŞKUSU Kaş, farklı kültürlerden gelen birçok yabancı yerleşimciyi ağırlıyor. Özellikle İngiliz ve Rus kökenli yerleşimciler burada yaşamaya karar veriyor. Ayrıca, karşı kıyıda bulunan Meis Adası’ndan gelen Yunanlar, her hafta pazar alışverişi yapmak için Kaş’a geçiyor. Bu, Kaş’ın yalnızca bir tatil beldesi değil, uluslararası bir buluşma noktası haline gelmesini sağlıyor. Ulusal bayramlar, Kaş’ta oldukça renkli geçiyor. 29 Ekim ve 30 Ağustos gibi özel günlerde, yelkenli kortejleri, top atışları, havai fişek gösterileri ve bando geçitleri gibi etkinliklerle bölge şenlik havasına bürünüyor. Fener alayı ile meydanda içki sofraları kurularak, Meis’e doğru el sallanıyor ve gün havai fişeklerle son buluyor.

Lycian Waterway Walk and Patara Nomadic Migration in Kaş Haber

Lycian Waterway Walk and Patara Nomadic Migration in Kaş

Traditional Lycian Waterway Walk and Patara Nomadic Migration event was held in Antalya's Kaş district. About a thousand people participated in the 8-kilometer walk, which included members of Yörük associations and local and foreign tourists. The Yörük Migration was revived during the walk on the road that brought water from the Islamlar District to the historical Patara Ancient City. The march, which started near the Delik Kemer Mevkii and where the Yörük associations were present in their local clothes, accompanied the drum and zurna team with their music. While the walking group passed through high, narrow valleys and slopes, there were horses, donkeys and camels in front of the road. During the break, the Lycian Yoruks Patara team performed a folk dance show. Afterwards, the march was completed when the group reached Patara Village Square. In his speech, Kaş Mayor Mutlu Ulutaş said that they are trying to keep the past civilizations alive in the region within the framework of the event. “We keep our traditions alive” Emphasizing the importance of keeping the values of humanity alive and carrying them to the future, President Mutlu Ulutaş said, “In this sense, we both protect our past and keep our traditions, customs and traditions alive. If this memory is told today, our future generations will own it and we will continue to keep this culture alive. As the local government, we always support such events. We will continue this event, which could not be held in the past few years due to the pandemic, in the coming years.” President Ulutaş reminded that they held the Yörük Migration event in the Yeşil Barak District on the Gömbe plateau last year, and said: “Together with the Ministry of Industry and Trade and the West Antalya Development Agency (BAKA), we, as a municipality, are engaged in a work of culture and art in terms of both protecting our traditions, customs and traditions and keeping them alive. “We will start weaving the Barak rug” There is a rug woven in Green Barak, the Barak Rug. Weaving is not done much anymore, we started a project to keep it alive and we have reached a certain stage in this regard. We restored the old school in Sahil Barak, prepared the weaving looms there and the work will begin. Hopefully, we will start weaving this rug in the coming days. We are creating areas in Kaş and Kalkan for the purpose of exhibiting the rug. The exhibition area in Kalkan will come to life in the coming days. Our citizens will be able to exhibit and market their handmade products here free of charge, and we will use this area as a promotional center, so we protect our culture and civilization and we will continue to do so.” “We continue our services” Stating that they continue their services all over Kaş, Mayor Ulutaş said, “We have started street improvement work in Patara and this will continue. Patara Bridge was built between Kaş-Ova and Seydikemer-Kumluova. We will open as soon as possible. In our bicycle walking, running and vehicle road project that connects Xanthos, Letoon and Patara, the 5 kilometer stage is about to be completed. In other words, we continue our culture, art and services at the same time."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.