Hava Durumu

#Kültür Ve Turizm Bakanlığı

TOURISMJOURNAL - Kültür Ve Turizm Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür Ve Turizm Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Havayolları, oteller küresel turizm ağı, TTI İzmir’de bir araya geliyor Haber

Havayolları, oteller küresel turizm ağı, TTI İzmir’de bir araya geliyor

TTI İzmir, büyük buluşma için hazır. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB iş birliğiyle 3-5 Aralık tarihlerinde Fuar İzmir’de düzenlenen TTI İzmir – 19. Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi’nin vizyon partnerliğini BookingAgora üstlendi. Türkiye’nin önde gelen B2B turizm platformlarından biri olan BookingAgora, 50’nin üzerinde ülkeden havayolu, otel, turizm teknoloji markası, acente, GSA firmaları ve araç kiralama olmak üzere toplam 88 markayı fuara getirerek uluslararası turizm ağını İzmir’de buluşturuyor. HAVAYOLLARI, OTELLER KÜRESEL TURİZM AĞI, TTI İZMİR’DE BİR ARAYA GELİYOR ‘’Turizm tek başına değil hep birlikte yapılacak bir iş’’ BookingAgora Kurucu Ortağı Kadri Ciga fuarın uluslararası boyutuna dikkat çekerek “TTI İzmir, yalnızca Türkiye’nin değil, bölgenin de en önemli turizm buluşmalarından biri haline geliyor. Bu yıl İzmir, ülkemiz turizmi için güçlü bir iş birliği platformuna ev sahipliği yapacak. Turizm tek başına değil, birlikte yapılacak bir iş. BookingAgora olarak biz, teknolojimiz ve küresel iş ağımızla Türk turizminin dünya sahnesinde daha görünür hale gelmesine katkı sunmayı hedefliyoruz’’ dedi. ‘’Bu güçlü ağın turizme büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz’’ Bölgenin en önemli turizm ağlarından biri olan TTI İzmir’in uluslararası alanda da etkisini güçlendireceğine dikkat çeken BookingAgora Kurucu Ortağı Murat Kahraman ise şu vurguyu yaptı: ‘’İzmir gibi sayısız turistik değeriyle öne çıkan bu şehirde gerçekleştirilen TTI İzmir’e katkı sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türk turizminin gelişmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elimizden gelen tüm çabayı göstermeye devam edeceğiz. 39’u havayolu, 37’si otelcilik olmak üzere turizm acenteleri, GSA ve araç kiralama firmaları dâhil küresel turizm seyahat markaları; ayrıca Dubai ve Aqaba turizm ofisleri toplam 88 marka TTI’da yer alacak. Bu güçlü ağın, hem sektör profesyonelleri arasında yeni iş birliklerine zemin hazırlaması hem de Türkiye’nin turizm tanıtımına ve sürdürülebilir büyümesine önemli katkı sağlamasını hedefliyoruz. Katılımcı markalara ve bu büyük fuar organizasyonunda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Tüm paydaşlarımızı 88 güçlü markanın yer aldığı, B 116 Hall’üne bekliyoruz.’’ TTI İzmir’de B 116 Hall’de yer alacak katılımcı markalar şöyle: Absheron Hotel Group Azerbaijan, Acapulco Hotel & Spa Hotel, Aegean Airlines, Air Arabia Air Astana, Air Canada, Air Europa, Air Link, Air Portugal, Air Serbia, Air Tanzania, Air Transat, AirBaltic, Ajet, Al Manara Luxury Collection, All Nippon Airways (ANA), AnimaWings, APG Türkiye, Aqaba / Aseza, Avantgarde Hotels, Aviareps Türkiye, Baron Hotels Egypt, BW Hotels Türkiye, Cars2World, Centrum Air, China Airlines, Citadines Maslak Istanbul The Ascott, Concord Travel Lebanon, Concord Hotels and Resorts, Condor, Constance Hotels, Croatia Airlines, Crowne Plaza Old City, CruiseRep -Hertz, Double Tree By Hilton Aqaba, Dubai Department of Economy & Tourism, Ekar, Emirates, Ethiopian Airlines, Fly Cham, FlyDubai, Flynas, Hampton By Hilton İstanbul Arnavutköy, Hyatt Regency Aqaba Ayla Resort, Hyperguest, Indigo Airlines, Jazeera Airways, Kaya Artemis Hotels & Resorts, Kempinski Hotel Aqaba Red Sea, Kerzner Hotels, Le Meridien Istanbul Etiler, Legoland Dubai, LOT Polish Airlines, Lufthansa Group, McArthurGlen Designer Outlet, MEA Middle East Airlines, MIAT Mongolian Airlines, Minor Hotels, Movenpick Aqaba, Movenpick Beirut, Nile Air, One&Only Portonovi, Ramada Plaza By Wyndham Gevgelija, Ramada Plaza By Wyndham Palovdiv, Ramada Sofia City Center, Rixos Hotels Egypt, Sabre, Salamis Bay Conti, Sheraton, Bishkek, Sheraton Istanbul Ataköy, Sheraton Levent, Singapore Airlines, Sixsenses Kocataş Mansion Hotels, Sky Express, Sky Tower Batumi, SLS Dubai Hotels & Residence, Sofitel Taksim, Srilankan Airlines, TAL Aviation Türkiye, THAI Airways, The St. Regis Amman, The Westin Saraya Aqaba Resort & Spa, Travel Plan / KKTC, Travelmania / Discover Azerbaijan, United Airlines, Vietnam Airlines, W Amman, WebBeds.

İbradı, Tarihi Düğmeli Evler Turizme Kazandırılıyor Haber

İbradı, Tarihi Düğmeli Evler Turizme Kazandırılıyor

Antalya'nın İbradı ilçesine bağlı Ürünlü Mahallesi'nde, dedelerinden miras kalan tarihi düğmeli evler, Kültür ve Turizm Bakanlığının sağladığı milyonluk hibe destekleriyle restore edilmeye başlandı. Antalya'nın İbradı ilçesi Ürünlü Mahallesi'nde bulunan 150-300 yıllık düğmeli evler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Taşınmaz Kültür Varlıklarına Yardım Sağlanmasına Dair Yönetmelik" kapsamında desteklediği proje kapsamında aslına uygun restore ediliyor. Yöre halkı, hem ata yadigarı evleri yaşatmak hem de bölgenin turizme kazandırılması amacıyla düğmeli evlerin restorasyon çalışmalarına büyük önem veriyor. Tarihi dokusuna sadık kalınarak yapılan restorasyonlar sayesinde, mahalledeki birçok yapı turizm açısından cazibe merkezi haline gelmeye başladı. "Dedemden kalan 150 yıllık tarihi miras" Ürünlü mahallesinden Fatih Özcivan, dedesinden miras kalan, hatta dedesinin taş ve marangoz ustası olan dedesi Alim usta tarafından yapılan düğmeli evi Kültür ve Turizm Bakanlığının vermiş olduğu 2 milyon lira hibe desteği ile yeniden ayağa kaldırdıklarını söyledi. Verilen destekten dolayı teşekkür eden Özcivan, "Yıllardır yıkılmaya yüz tutmuş dedemin bizzat kendisi tarafından yaptığı düğmeli ev yıkılma tehlikesi ile karşı karşıyaydı. Ev koruma altıda ve tescilli bir yapıydı. Öncelikle proje hazırlattık. Yine bakanlık proje içinde destek verdi. Projemiz onaylandıktan sonra ise evin restorasyonu için hibe desteği verildi" dedi. "Çocukluğumuz bu evde geçti" Kendisinin bu evde doğduğunu ve çocukluğunun bu evde geçtiğini anlatan Özcivan, "Düğmeli ev dedemden anneme miras kaldı. Çocukluk yıllarımızdan sonra uzun yıllar Antalya'da kaldık. Uzun yıllar ev ile ilgilenemedik. Adeta oturulamaz haldeydi. Bakanlığımızın verdiği destekle ayağı kaldırdık. Evin durumuna üzülüyorduk. Ata Yadigarı ayağı kalksın istiyorduk. Çok şükür Bakanlığımın verdiği destekle ayağı kaldırdık. Bizde gelecek nesillere bırakarak onlarda devam etsin istiyoruz" şeklinde konuştu. "Dedem Alim ustanın yörede çok emekleri var" Dedesinin çok iyi bir taş ve ağaç işlemeciliği ustası olduğunu dikkat çeken Özcivan, "Dedem evi 150 yıl önce kendisi yapmış. Dedem Alim Usta yörede çok evde emeği var. İnşaat ustası. Ağaç işleriyle, taş işleriyle meşhur. 90 yaşlarında vefat eder. Sonra babam da inşaat ustası. O da bir miktar evin tamiratında ilgilenir. Ama Antalya'da olduğumuz için yeterince ilgilenemedik. İki katlı gördüğünüz gibi ev. Üste beş oda var. Balkon var. Küçük bahçe. Şimdi rahmetli dedem Alim Ustanın evini ayağa kaldırdığımız için çok mutluyum. Bizden önce köyümüzde 10 civarında daha tarihi düğmeli ev restore edildi. Dolayısıyla çok memnunuz. Kültür ve Turizm Bakanlığımıza çok minnettarız bu konuda. İnşallah diğer evler de restore olur" şeklinde konuştu. "Bu konakta doğdum" Restorasyonu tamamlanan bir başka düğmeli evin mirasçılarından Hatice Sacide Gözüpek dedelerinden miras kalan 200-250 yıllık 3 katlı tarihi düğmeli evi ayağa kaldırmanın mutluluğu içerisinde olduğunu söyledi. 60 yıl önce bu tarihi düğmeli evde dünyaya geldiğini anlatan Gözüpek, "Bu konak babamın dedesinden kalma bir konak. Yıllarca atıl kaldı. Fakat Kültür ve Turizm Bakanlığı sayesinde hibe desteği ile birlikte Bakanımız kültürümüz gelişsin diye, düğmeli evlerimiz atıl kalmasın, çökmesin diye bizlere bir ödenek sağladı. 3 katlı düğmeli evimizin restorasyonu için için 2 milyon 200 bin lira civarında bir ödenek aldık. Bütün mirasçılar da katkıda bulunarak konağa ayağı kaldırdık. Babamın dedesine Şükrü Yılmazsoy' ait 250 yıllık 3 katlı bir ev. Altlar ahır. Orta kat genelde kış dönemlerinde kullanılıyor. En üst katta da kafesler var. Kafeslerde yazlık olarak kullanılan bölümleri var. Bizler de inşallah bizden sonraki nesilde bu şekilde bırakacağız. 200 -250 yıl yaşamış. bizden sonraki nesilde de yaşasın diliyoruz" diye konuştu. "Cazibe merkezi" Dünyaca ünlü Altınbeşik Mağarasının da Ürünlü Mahallesi sınırları içerisinde olması ile önemli bir alternatif turizm potansiyeline sahip. Yöre halkı, hem ata yadigarı evleri yaşatmak hem de bölgenin turizme kazandırılması amacıyla düğmeli evlerin restorasyon çalışmalarına büyük önem veriyor. Tarihi dokusuna sadık kalınarak yapılan restorasyonlar sayesinde, mahalledeki birçok yapı turizm açısından cazibe merkezi haline gelmeye başladı. Mahalle sakinleri ise "Dedelerimizin emaneti olan bu evleri gelecek nesillere taşımak istiyoruz. Sağlanan destekler bize büyük güç verdi" diyerek memnuniyetlerini dile getiriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün taşınmaz kültür varlıklarına yardım sağlanmasına dair yönetmelik kapsamında Antalya Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü'nün denetiminde gerçekleşen hummalı çalışmalar, tarihi dokuyu koruyarak yapılan restorasyonları ortaya çıkarıyor. Bu projeler, sadece tarih severleri değil, aynı zamanda bölge turizmine de katkı sağlayacak şekilde tasarlanıyor.

Kayseri, Roma Dönemi’nden Kalma Hipodromla Gündemde Haber

Kayseri, Roma Dönemi’nden Kalma Hipodromla Gündemde

Kayseri'de uzun süredir 'Bit Pazarı' olarak kullanılan alanın altında Roma Dönemi'nden kalma hipodrom olduğu belirlenirken; bölge Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 3. Derece Arkeolojik Alan ilan edildi. Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Vakfı Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; "Kayseri’de böyle bir hipodromun bulunması oldukça ilginçtir. Bu, soğuk ve küçük bir şehir olan Kayseri için beklenmedik önemli bir keşif olmuştur" dedi. Kayseri'nin Beştepeler mevkiinde uzun süredir Bit Pazarı olarak kullanılan alanın altında Roma Dönemi'nden kalma olduğu değerlendirilen hipodrom olduğu belirlendi. Bölge; Kültür ve Turizm Bakanlığı Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak ilan edildi. Hipodromların atların koştuğu, gladyatörlerin dövüştüğü alanlar olduğunu aktaran ÇEKÜL Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; "Bu bölge; Kayseri’de Beştepeler olarak bilinmekte ve Eskişehir Bağları olarak da geçmektedir. Battal Mezarlığı, surlar gibi sürekli gündemde olan ve Kayseri’nin ilk yerleşim yeri olarak kabul edilen bu bölge, 7 Ekim tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilmiştir. Uzmanlar; buranın bir hipodrom olduğu görüşünü bildirmiştir. Hipodrom; Roma İmparatorluğu’na ait bir kültürel unsur ve mimari yapı olarak, atların koştuğu yer anlamında kullanılmaktadır. Büyük törenler düzenlemek, orduyu sefere hazırlamak veya sefer dönüşlerinde kutlamalar yapmak amacıyla kullanılmıştır. Ayrıca ritüeller ve gladyatör dövüşleri gibi etkinlikler de hipodromlarda yapılmıştır. Zemini düz veya kot farkı kullanılarak inşa edilen hipodromlar; genellikle taşlarla yükseltilmiş oturma yerlerine sahip yapılar olmuştur. Hipodromun içinde bir imparator bulunur ve önünde yarışlar yapılır. Çoğu hipodromda, yarışlar 7 kez çevresinde dönerek gerçekleştirilir; bu da 7 büyük gezegene atıfta bulunur. Yarışlar genellikle askerler arasında yapılır ve bu, imparatorluğun kültürel simgelerinden biri olmuştur. Her hafta Pazar günü burada, yaz-kış demeden, pazar kurulmaktadır" dedi. Bölge 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillendi Bölge hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Özsoy; "7 Ekim tarihindeki Kayseri Koruma Bölge Kurulu tarafından hazırlanan rapora göre; burası 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillenmiştir. Buraya ait 1950’li yıllara ait hava fotoğraflarına baktığımızda, yapılaşmanın az olduğu dönemde buradaki hipodrom yapısının varlığı, Kayseri'ye gelen gezginlerin tarifleriyle örtüşmektedir. Zaman içinde burası farklı amaçlarla kullanılmış ve yapılaşmalar olmuştur. Kayseri’deki bu yerin varlığı, kurul kararıyla tescil edilmiştir. Ancak tarihleme noktasında, tescilleme fişinde bir tarih yazılmamaktadır. Bizler Roma Dönemi'ne ait olduğunu biliyoruz. Kayseri’nin Roma İmparatorluğu’na katılımı, isminin 'Kaseria' olması ne zaman gerçekleşmişse, muhtemelen bu tarihten sonra hipodrom da yapılmıştır. Strabon’dan itibaren, şehrin yerleşmeye en uygun yerlerinden biri Beştepeler olarak bilinen bu tepedir. Aşağısı bataklık ve balçık olduğu için, şehre hakim bir yerleşim tercih edilmiştir. Bu yüzden bu bölgeye 'Beştepeler' adı verilmiştir. Kayseri’deki ilk mescit ve camiinin de Battal’da olması tesadüfi değildir" ifadelerini kullandı. "Kayseri’de böyle bir hipodromun bulunması oldukça ilginçtir" Kayseri'de böyle bir yapının bulunmasının oldukça ilginç olduğunu aktaran Prof. Dr. Özsoy; "Hipodrom gibi bir yapının inşa edilmesi, çevresinde saray, alışveriş merkezi, tapınak ve sütunlu geçitler gibi yapıları gerektirir. Burada hipodromu ortalayacak şekilde yerleşmiş bir mimari yapıdan bahsediyoruz. Eğer burada bir hipodrom kurulduysa, diğer yapılar nerelerdeydi merak edilebilir. Bu eski yapılara ne olduğunu zaman gösterecek. Dünyada en büyük hipodrom, Roma’dadır. Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetindeki Yunanistan, Kuzey Afrika, İsrail ve Türkiye’deki Ege ve Akdeniz kıyılarında da benzer yapılar bulunmuştur, ancak en büyüğü Roma’dadır. Hipodromların büyüklüğü, çevredeki nüfus ve hareketliliğe göre değişmiştir. Roma’daki devasa hipodromlar, 250 bin, 300 bin kişilik kapasiteye sahipken, küçük hipodromlar 5 bin kişiye kadar yer alabiliyordu. Roma hakimiyetinde kültürel yatırımların Akdeniz ve Ege kıyılarına kaydığı düşünülüyordu, ancak Kayseri’de böyle bir hipodromun bulunması oldukça ilginçtir. Bu, soğuk ve küçük bir şehir olan Kayseri için beklenmedik önemli bir keşif olmuştur. Patara, Aspendos ve Afrodisias gibi yerlerde olduğu gibi, burada da benzer bir yapının oluşması mümkündür" diye konuştu. Yapının ortaya çıkarılmasının Kayseri açısından önemli olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Osman Özsoy açıklamasını şöyle sürdürdü; "Türkiye’deki en büyük hipodrom ise İstanbul’un yarımadasında, At Meydanı olarak bilinen alanda yer almaktadır. Zamanla savaşlar ve diğer olaylarla bazı bölümleri ayakta kalabilmiştir. Hipodromlar, dünyada at yarışları kültürü ve sporu olarak halen devam etmektedir. Kayseri’de böyle bir yapının açığa çıkması, Kayseri’nin tarihî tanıtımı açısından çok önemli bir anlam taşıyabilir ve büyük ilgi görebilir. Bu bölgeye yapılacak çalışmalar, sondaj yapılarak mı yoksa olduğu gibi bırakılarak mı devam edileceği, bir kısmının turizme kazandırılıp kazandırılmayacağı gibi sorular zamanla cevaplanacaktır. Buradaki yapının malzeme, giriş, çıkış, geometrisi ve mimarisi ortaya çıktıkça, hangi malzemelerin kullanıldığı; örneğin Erciyes’ten bazalt ve volkanik tüf mü yoksa mermer mi kullanıldığı gibi konular da tartışma konusu olacaktır. Bunlar, önümüzdeki dönemde Kayseri’de konuşulacak başlıca konular arasında yer alacaktır."

Alanya, Syedra Antik Kenti Dünyanın Gündeminde Haber

Alanya, Syedra Antik Kenti Dünyanın Gündeminde

Kazı çalışmalarının Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi tarafından yürütülen Alanya’nın en önemli antik kentlerinden Syedra Antik Kenti, son zamanlarda ulusal ve uluslararası basında gündeme gelerek önemini ortaya koyuyor. Alanya’nın en önemli antik kentleri arasında gösterilen Syedra Antik Kenti’nde, devam eden kazı çalışmaları Cumhurbaşkanlığı Kararı, Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ve desteği ile Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) tarafından yürütülüyor. ALKÜ Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi ve Syedra Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Ertuğ Ergürer başkanlığındaki kazılarda, birçok önemli alanlar ortaya çıkarıldı. Bunlar arasında sütunlu cadde, vaftiz mağarası, tarihe ışık tutacak Aziz Pavlus freski, bin 800 yıllık stadyum, hamam, meclis binası, Herakles'in (Herkül) 12 görevinin betimlendiği yaklaşık 164 metrekarelik taban mozaiği, "Zafer Tanrıçası Nike"nin heykelleri, caddeleri birbirine bağlayan merdivenleri, temiz su için oluşturulmuş altyapı sistemleri ve su sarnıçlarıyla öne çıkıyor. Dünyanın dikkatini çekti Syedra Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmaları sonrası ortaya çıkan her bir yenilik ve buluş, dünyadaki birçok medya kuruluşunun dikkatini çekiyor. Syedra Antik Kenti’nde en çok dikkat çeken buluşların başında Nike heykeli, stadyum, fresk, sütunlu cadde, taban mozaiği gibi tarihe ışık tutacak keşifler geliyor. Antik kentle ilgili haberler, İngilizce, Arapça, Yunanca, Almanca, Rusça, Fransızca gibi dillerde yayımlanırken yurt içinde de birçok tarih ve kültür meraklısı Syedra’dan gelecek yeni haberlere odaklandı. Antik kentle ilgili Hürriyet Gazetesi Yazarı Salim Uzun, "Syedra’yı dünya tanıyacak" isimli köşe yazısında Syedra Antik Kenti’ni detaylarıyla anlatırken Hürriyet Daily News, Ancient Origins, Jerusalem Post, Yahoo News, Fokus.de, GreekReporter, Travel & Tour World, Türkiye Today, Daily Sabah, AOrOc / ENS, HisPAnatolia, Pemlak ve birçok ülkenin basın kuruluşlarında haberler yayımlandı. İspanya’nın önde gelen gazetelerinden Marca ise Syedra’daki keşifleri özel haberlerle okuyucularına sunuyor. Rektör Türkdoğan: "Syedra dünyada büyük bir ilgi uyandırdı" ALKÜ Rektörü Kenan Ahmet Türkdoğan, antik kentteki çalışmaların ALKÜ tarafından yapılması için girişimlerde bulunması sonrası, çalışmalar 21 Mayıs 2024 tarihinde ALKÜ tarafından yapılması kararlaştırıldı. Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte Rektör Türkdoğan, Syedra Antik Kenti’ne özel ilgi duyarak çalışmaları yakından takip etmeye başladı. Rektör Türkdoğan, Syedra Antik Kenti’nin son buluşlardan sonra dünyanın gündemine sık sık düşmeye başladığının altını çizerek, "Kültür ve Turizm Bakanlığımızın himayelerinde, Üniversitemizin öncülüğünde ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Ertuğ Ergürer liderliğinde yürütülen Syedra Antik Kenti kazı çalışmaları, son keşiflerle birlikte yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada büyük bir ilgi uyandırdı. Tarihin derinliklerinden günümüze uzanan bu kadim kent, her yeni bulguyla birlikte geçmişin izlerini bizlere biraz daha yaklaştırıyor. Syedra Antik Kenti’nde yapılan çalışmalara destek veren başta Turizm ve Kültür Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Candemir Zoroğlu’ya, Alanya Müze Müdürü Sayın Seher Türkmen'e teşekkür ederim. Antik kentte bilimsel çalışmaları yürüten değerli hocamız Doç. Dr. Ertuğ Ergürer olmak üzere tüm kazı ekibine teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum" dedi.

Diyarbakır’da, Dicle Belgesel ve Kısa Film Festivali Başladı Haber

Diyarbakır’da, Dicle Belgesel ve Kısa Film Festivali Başladı

Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, Diyarbakır Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen 3. Uluslararası Dicle Belgesel ve Kısa Film Festivali, Diyarbakır'da kapılarını sinemaseverlere açtı. İstanbul Gelişim Üniversitesi, SineAkademi ve Dicle Üniversitesi iş birliğiyle 14-17 Ekim 2025 tarihlerinde gerçekleşecek festival; film gösterimleri, paneller, atölyeler, özel söyleşiler ve sosyal sorumluluk etkinlikleriyle dört gün boyunca kentin kültür sanat gündeminde yerini alacak. Festivalin paydaşlarından biri olan İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), açılış törenine üst düzey bir katılım sağladı. Törene, İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden Rektör Prof. Dr. Bahri Şahin ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım Daire Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Bülent Deyirmenci'nin yanı sıra Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat, Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytaç Coşkun, Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Tekin, Lilafix Kurucusu Mehmet Cansız, GNP Mekatronik Genel Müdürü Gülcan Hamkan, Yeşilçam'ın duayeni Ediz Hun, oyuncu Gülser Tuncer ve eşi yönetmen-senarist Engin Ayça da katıldı. Festivalin koordinatörlüğünü İGÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım Daire Başkan Yardımcısı Ahmet Bikiç üstlenirken; organizasyon, SineAkademi, Dicle Üniversitesi ve Diyarbakır Valiliği iş birliğiyle yürütülüyor. İGÜ, bu etkinlik aracılığıyla genç sinemacıların üretimlerine destek olmayı, sanatı evrensel bir iletişim dili olarak güçlendirmeyi ve Türkiye'nin kültürel üretim kapasitesine katkı sunmayı amaçlıyor. Binin üzerinde başvuru, prestijli jüri kadrosu Bu yıl festivale farklı ülkelerden binin üzerinde kısa film ve belgesel başvurusu yapıldı. Titizlikle yürütülen ön değerlendirmelerin ardından finalistler festivalin resmi kanalları üzerinden duyuruldu. Jüri kadrosu, sinema dünyasının önemli isimlerinden oluşuyor: Belgesel Jürisi: Coşkun Aral, Osman Nuri Yüce, İrfan Tekin, Ahmet Bikiç, Doç. Dr. Zuhal Akmeşe Ulusal Kısa Film Jürisi: Ediz Hun, Uğur İçbak, Gülsen Tuncer, Erdem Yılmaz, Filiz Zengin Uluslararası Kısa Film Jürisi: Ediz Hun, Uğur İçbak, Filiz Zengin, Ömer Sinir, İlhan Elmacı Yeşilçam'ın unutulmaz oyuncularından Ediz Hun'un da aralarında yer aldığı jüri, ulusal ve uluslararası yapımların değerlendirilmesinde önemli bir rol üstlenecek. Festival, genç sinemacıların eserlerinin usta isimlerle aynı platformda buluşmasına da zemin hazırlayacak. Dört gün boyunca sinema dolu bir program Festival boyunca kısa film ve belgesel gösterimlerinin yanı sıra usta isimlerle söyleşiler, sinema panelleri ve atölye çalışmaları gerçekleştirilecek. Ayrıca festivalin sosyal sorumluluk boyutu kapsamında cezaevlerinde özel belgesel gösterimleri düzenlenecek. Koordinatör Öğr. Gör. Ahmet Bikiç ve Festival Yürütücüsü Ahmet Cemal Yakut, her geçen yıl daha da büyüyen festivalin Diyarbakır'ın kültür sanat kimliğini güçlendirdiğini belirterek etkinliğin hem yerel hem de uluslararası sinema dünyasında önemli bir karşılık bulduğunun altını çizdi. Festival, 17 Ekim'e kadar sinemaseverleri Diyarbakır'da bir araya getirerek kültür, sanat ve sinemanın birleştirici gücünü hep birlikte yaşatacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.