Bayram tatilinin keyfiyle tourismjournal.com.tr haberlerine göz atarken “Çeşme'de nüfus 1 milyona dayandı” haberiyle irkildim.

Hani o bizim ilk gençliğimizde sakinliğiyle İzmir'lilere nefes aldıran Çeşme!

Tatil beldelerimiz İstanbul'un ayak basmasıyla bir anda dolup taşıyor son yıllarda. Buna verilecek örnek çok; Yalıkavak, Kaş, Datça…

Metropollerdeki yaşam acımasızlaştıkca insanlarımız kendilerini minik sakin masum yaşamların sürdüğü kasabalara atıyor her fırsatta. Bir haftada oradaki sakinliği emercesine içlerine çekiyor, dönüşte onları bekleyen iş temposuna nispet yapıyorlar adeta. 

Peki bu tatil beldelerini kim ifşa etti?

Yolu epey de zor olan buralara ne oldu da her tatilde milyonlar akar oldu? 

Suçluları açıklıyorum

MFÖ “Bodrum Bodrum” diye şarkı yaptı, Can Yücel Datça'da masa ayırttı, Abramoviç tekneyi Yalıkavak'a bağladı. Sanatçılar, yazarlar ünlüler derken bu beldeler de haliyle epey ünlendi ve tatilcilere de aynı fırsatları sunmaya başladı.

Sosyal medyanın da etkisiyle, aynı pozları paylaşma imkanı bulmak isteyenler havalimanlarında, otobanlarlarda aktı aktı sel oldu.

Kimi için bir post paylaşımı yapma, kimi için bir top dondurma…

Bu tatil beldeleri her şeyi bir arada sunmayı çabuk öğrendi doğrusu. Kışın boş vakitlerde hazırlık yapma imkanı bol nasıl olsa. Mezeler çeşitlendi, çevrimiçi foto alanları hazırlandı. Turizmin ekonomik gücüne en güzel örnekler canlı canlı burada işte.

Yazsam mı, yazmasam mı?

Tatil nedeniyle gittiğim sakin, keyifli huzurlu yerleri paylaşmaya korkar oldum açıkçası. Milyonlar olmasa da, birileri oraya da aksın istemiyorum. Nasıl keşfettiysem o tahta sandalyeli ıssız mekanı sizler de öyle keşfedin istiyorum. Bu nedenle tam da bu satırları yazdığım bu keyifli mekanı “ifşa” etmekten kendimi alıkoyuyor, sizlere; Keşiflerle, sağlıkla, huzurla dolu nice bayramlar diliyorum.