Fas’ın dört imparatorluk şehrinden biri olan Meknes, tarihi zenginlikleri ve etkileyici mimarisiyle büyüleyici bir geçmişe sahiptir. 11. yüzyılda kurulan Meknes, 17. yüzyılda Sultan Moulay İsmail’in başkenti olarak seçilmesiyle altın çağını yaşamıştır. Bu dönemde şehir, ihtişamlı sarayları, devasa surları ve anıtsal kapılarıyla dikkat çekmiştir.
Haber Giriş Tarihi: 26.05.2024 12:24
Haber Güncellenme Tarihi: 26.05.2024 12:24
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.tourismjournal.com.tr/
Meknes, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan eski kenti (Medina) ile ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk sunuyor. Şehrin en ikonik yapılarından biri olan Bab Mansour Kapısı, muhteşem mozaikleri ve detaylı süslemeleriyle göz kamaştırıyor. Sultan Moulay İsmail tarafından yaptırılan bu kapı, Meknes’in ihtişamını ve zenginliğini simgeliyor.
Medina’nın dar sokaklarında gezinirken, el yapımı ürünler satan dükkanlar, baharat pazarları ve geleneksel Fas mimarisine sahip evler, ziyaretçileri adeta geçmişe götürüyor. Bou Inania Medresesi, zarif çinileri ve ahşap işçiliği ile şehrin dini ve kültürel mirasını yansıtan önemli yapılardan biri. Aynı zamanda, Meknes’in en büyük camisi olan Büyük Cami, etkileyici minaresi ve geniş avlusuyla dikkat çekiyor.
Meknes’in hemen dışında yer alan Volubilis antik kenti, Roma dönemine ait kalıntılarıyla tarih severler için önemli bir durak. Bu antik kentteki mozaikler ve sütunlar, Roma İmparatorluğu’nun Afrika’daki etkisini gözler önüne seriyor.
Ayrıca, Sultan Moulay İsmail’in yaptırdığı Kraliyet Ahırları ve Su Deposu, dönemin mühendislik harikalarını görmek isteyenler için ideal bir nokta. Kraliyet Ahırları, binlerce atın barınabileceği şekilde inşa edilmiştir ve bu yapılar, Meknes’in askeri gücünü simgeliyor.
Meknes, sadece tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda kültürel etkinlikleri ve festivalleriyle de ziyaretçilerini cezbetmektedir. Her yıl düzenlenen Uluslararası Sanat ve Zanaat Festivali, yerel sanatçıların eserlerini sergilediği ve geleneksel el sanatlarının tanıtıldığı renkli bir etkinliktir.
Fas mutfağının lezzetlerini tatmak isteyenler için Meknes, birçok yerel restoran ve kafenin bulunduğu bir cennettir. Özellikle, ünlü Fas taginlerini ve naneli çayı deneyimlemek, ziyaretçilerin unutulmaz anılar biriktirmesini sağlar.
Meknes, tarih ve kültür meraklıları için bir hazine niteliğindedir. Zengin geçmişi, etkileyici mimarisi ve sıcak insanlarıyla bu şehir, Fas’ın keşfedilmeyi bekleyen gizli mücevherlerinden biridir. Meknes’i ziyaret etmek, sadece bir tatil değil, aynı zamanda tarihe yapılacak büyüleyici bir yolculuktur.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tarihi Meknes Şehri: Fas’ın Gizli Mücevheri
Fas’ın dört imparatorluk şehrinden biri olan Meknes, tarihi zenginlikleri ve etkileyici mimarisiyle büyüleyici bir geçmişe sahiptir. 11. yüzyılda kurulan Meknes, 17. yüzyılda Sultan Moulay İsmail’in başkenti olarak seçilmesiyle altın çağını yaşamıştır. Bu dönemde şehir, ihtişamlı sarayları, devasa surları ve anıtsal kapılarıyla dikkat çekmiştir.
Meknes, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan eski kenti (Medina) ile ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk sunuyor. Şehrin en ikonik yapılarından biri olan Bab Mansour Kapısı, muhteşem mozaikleri ve detaylı süslemeleriyle göz kamaştırıyor. Sultan Moulay İsmail tarafından yaptırılan bu kapı, Meknes’in ihtişamını ve zenginliğini simgeliyor.
Medina’nın dar sokaklarında gezinirken, el yapımı ürünler satan dükkanlar, baharat pazarları ve geleneksel Fas mimarisine sahip evler, ziyaretçileri adeta geçmişe götürüyor. Bou Inania Medresesi, zarif çinileri ve ahşap işçiliği ile şehrin dini ve kültürel mirasını yansıtan önemli yapılardan biri. Aynı zamanda, Meknes’in en büyük camisi olan Büyük Cami, etkileyici minaresi ve geniş avlusuyla dikkat çekiyor.
Meknes’in hemen dışında yer alan Volubilis antik kenti, Roma dönemine ait kalıntılarıyla tarih severler için önemli bir durak. Bu antik kentteki mozaikler ve sütunlar, Roma İmparatorluğu’nun Afrika’daki etkisini gözler önüne seriyor.
Ayrıca, Sultan Moulay İsmail’in yaptırdığı Kraliyet Ahırları ve Su Deposu, dönemin mühendislik harikalarını görmek isteyenler için ideal bir nokta. Kraliyet Ahırları, binlerce atın barınabileceği şekilde inşa edilmiştir ve bu yapılar, Meknes’in askeri gücünü simgeliyor.
Meknes, sadece tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda kültürel etkinlikleri ve festivalleriyle de ziyaretçilerini cezbetmektedir. Her yıl düzenlenen Uluslararası Sanat ve Zanaat Festivali, yerel sanatçıların eserlerini sergilediği ve geleneksel el sanatlarının tanıtıldığı renkli bir etkinliktir.
Fas mutfağının lezzetlerini tatmak isteyenler için Meknes, birçok yerel restoran ve kafenin bulunduğu bir cennettir. Özellikle, ünlü Fas taginlerini ve naneli çayı deneyimlemek, ziyaretçilerin unutulmaz anılar biriktirmesini sağlar.
Meknes, tarih ve kültür meraklıları için bir hazine niteliğindedir. Zengin geçmişi, etkileyici mimarisi ve sıcak insanlarıyla bu şehir, Fas’ın keşfedilmeyi bekleyen gizli mücevherlerinden biridir. Meknes’i ziyaret etmek, sadece bir tatil değil, aynı zamanda tarihe yapılacak büyüleyici bir yolculuktur.
En Çok Okunan Haberler