Cumhuriyetimiz'in 100. Yılı Ankara'da turizmi hareketliliği sağladı
Cumhuriyetimiz'in 100. Yılı Ankara'da turizmi hareketliliği sağladı
Ankara'nın ilk beş yıldızlı oteli olan Altınel Otel yönetim kurulu üyesi Didem Sinem Altınel ile şehir otelciliği üzerine konuştuk.
Haber Giriş Tarihi: 05.01.2024 11:22
Haber Güncellenme Tarihi: 05.01.2024 11:22
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.tourismjournal.com.tr/
Türkiye turizmini yatırım anlamında nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yaklaşık 40 yıldır otelcilik sektöründe yer alan bir kuruluş olarak, Türk turizminin 1980’lerden bugüne kadar gerek hizmet çeşitliliği, gerekse hizmet kalitesi anlamında göstermiş olduğu gelişime tanıklık etmek büyük bir gurur kaynağı. 1980’lerde İstanbul, Ankara ve İzmir gibi sadece büyük şehirlerde yıldız sınıflandırmasına sahip oteller varken, günümüzde ülkemizin dört bir yanında yıldızlı otellerin yanı sıra tema, hizmet veya lokasyon özelinde onlarca butik otel mevcut. Bu gelişim ülke ekonomisinin en değerli çarkı olan turizm gelirlerinin hacminin büyümesi açısından son derece önemli, ancak kontrolsüz yapılan yatırımların bir süre sonra etkililik ve verimlilik anlamında olumsuz sonuçlar doğuracağını da görmekteyiz.
Türkiye'de şehir otelciliğini nasıl görüyorsunuz?
İstanbul uluslararası havaalanları, şehrin cazibesi, uluslararası fuar ve etkinlikler gibi faktörlerin etkisi ile dünyanın en önemli destinasyonları arasında yerini koruyor ve hala turizm yatırımcıları için cazip fırsatlar sunuyor.
Antalya golf, deniz ve kongre odaklı bir lokasyon olarak iç ve dış turizm açısından önemli bir yere sahip. Ancak son yıllarda görüldüğü üzere yurt dışından gelen turistlerin hacminin azalması halinde bu lokasyon ciddi anlamda etkileniyor. Yani turizm yatırımcıları açısından biraz daha kırılgan bir destinasyon olduğu söylenebilir.
Ankara ise devlet kurum ve kuruluşlarının mevcudiyeti, sanayi bölgelerinin ülkenin geri kalanına nispeten gelişmiş olması, yabancı turistler açısından Kapadokya’ya geçişte duraklama noktası olması, Anıtkabir’in etkisi ile uzun yıllardır belli bir turizm potansiyelini korumakta. Ancak son yıllarda pazardaki arz/talep dengesini gözetmeden, gerekli fizibiliteler incelenmeden, kontrolsüzce yapılan otel yatırımları, oda sayısındaki arzın artmasına, bu durum da özellikle düşük sezonlarda rekabetin artması ile fiyatların düşmesine sebep oluyor ve sonuç olarak da maliyetlerini karşılamakta zorlanan oteller olarak karşımıza çıkıyor. Arz talep dengesinin etkin bir noktada olmaması, fiyatlara yansıdığından birçok yatırımcı veya işletmeci bu olumsuzluğu hizmet, ürün ve donanım kalitesine yansıtmak zorunda kalıyor.
Avrupa ve özellikle Kuzey Avrupa’daki bu minvaldeki örnekleri incelediğimizde bir yatırımcının yatırım yapmadan önce ilgili meslek birliğine başvurup, son yıllardaki ortalama oda doluluklarının analiz edilmesi sonucu ihtiyaç olduğu belirlenirse yatırım yapma şansına sahip olduğunu görüyoruz. Yatırım hakkı tanınan yatırımcı daha sonrasında yerel yönetimlere başvurarak bölgenin alt yapısının uygunluğuna dair izinler almak zorunda. Bu uygulamalar ülkemizde yapılsaydı, son yıllarda Bodrum’da gördüğümüz trafikten, kanalizasyon alt yapısına kadar yaşanan sıkıntıların bertaraf edilmesi ve sonuçta bu lokasyonları tercih eden turistlere belki daha az kapasite ile ama daha keyifli ve kaliteli konaklama imkanı sunmak mümkün olurdu.
Geçtiğimiz yıl Ankara'da doluluk oranları nasıldı?
2023 yılı Ankara turizmi açısından oldukça iyi bir yıldı. Pandemi süresince ertelenen toplantı, özel gün ve davetlerin yapılması, Cumhuriyetimizin 100. Yılı nedeniyle Anıtkabir’e ziyaret yoğunluğunun artması, genel seçimlerin etkisi gibi faktörler oldukça yüksek doluluklarla başarılı bir yıl geçirmemizi sağladı. Bir anlamda pandemi döneminde kapalı olduğu için ciddi zararlara katlanmak zorunda kalan Ankara otelcilerine bir nefes oldu diyebiliriz. Ancak Ankara turizminin 2023 yılı için bahsi geçen faktörlerin yokluğunda bu ivmeyi devam ettirmesi pek mümkün görünmüyor.
Ankara'da şehir turizminde istikrarlı doluluk sağlamak için neler yapılmalı?
Ankara’nın ilk 5 yıldızlı otellerinden birinin yatırımcısı ve işletmecisi olarak, Ankara’nın yeni gelecek turizm yatırım yatırımları açısından çok uygun olduğunu düşünmüyoruz. Ancak sağlık turizminin şehrimizde cazip hale gelmesini sağlayacak teşvik ve koordinasyonun sağlanması, Gordion Antik kentinin tanıtımlarının artırılması, uluslararası fuar ve kongrelere ev sahipliği yapılabilecek yatırımlar ve devlet teşvikleri Ankara turizminin biraz daha kalkınmasına sebep olabilir.
Yeni yatırım planınız var mı?
Türkiye’nin ilk büyük turizm yatırımcılarından Altınel grup olarak, marka değerimizi daha da ileriye taşımak amacıyla 2024-2025 yıllarına yayılan bir renovasyon programını hayata geçiriyoruz. Ankara’nın kült binalarından biri olan, ödüllü mimarlar tarafından tasarlanan yapımızın ana hatlarını koruyarak, günümüz şartlarında misafirlerimizin teknolojik ve mimari beklentilerini karşılayacak donanımlarla yenileniyoruz. Uzun yıllardır birçok Ankara’lının güzel anılarına ev sahipliği yapmış olan havuz katımızı 2025 yılında sürpriz bir proje ile açıyor olacağız. Mimari renovasyonun yanısıra, en değerli kaynağımız olan İnsan kaynaklarımızın eğitim ve gelişimlerine katkı sağlamaya devam etmeyi ise ülke turizmine ve ekonomisine yaptığımız katkı olarak görüyoruz. Yaptığımız tüm yatırımlara, sektörün öncüleri arasındaki yerimizi korumak ve hizmet kalitemizi her geçen gün geliştirmek açısından son derece önem veriyoruz. 2026 yılında açılışımızın 40. Yılını yenilenmiş yüzümüzle karşılamayı hedefliyoruz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cumhuriyetimiz'in 100. Yılı Ankara'da turizmi hareketliliği sağladı
Ankara'nın ilk beş yıldızlı oteli olan Altınel Otel yönetim kurulu üyesi Didem Sinem Altınel ile şehir otelciliği üzerine konuştuk.
Türkiye turizmini yatırım anlamında nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yaklaşık 40 yıldır otelcilik sektöründe yer alan bir kuruluş olarak, Türk turizminin 1980’lerden bugüne kadar gerek hizmet çeşitliliği, gerekse hizmet kalitesi anlamında göstermiş olduğu gelişime tanıklık etmek büyük bir gurur kaynağı. 1980’lerde İstanbul, Ankara ve İzmir gibi sadece büyük şehirlerde yıldız sınıflandırmasına sahip oteller varken, günümüzde ülkemizin dört bir yanında yıldızlı otellerin yanı sıra tema, hizmet veya lokasyon özelinde onlarca butik otel mevcut. Bu gelişim ülke ekonomisinin en değerli çarkı olan turizm gelirlerinin hacminin büyümesi açısından son derece önemli, ancak kontrolsüz yapılan yatırımların bir süre sonra etkililik ve verimlilik anlamında olumsuz sonuçlar doğuracağını da görmekteyiz.
Türkiye'de şehir otelciliğini nasıl görüyorsunuz?
İstanbul uluslararası havaalanları, şehrin cazibesi, uluslararası fuar ve etkinlikler gibi faktörlerin etkisi ile dünyanın en önemli destinasyonları arasında yerini koruyor ve hala turizm yatırımcıları için cazip fırsatlar sunuyor.
Antalya golf, deniz ve kongre odaklı bir lokasyon olarak iç ve dış turizm açısından önemli bir yere sahip. Ancak son yıllarda görüldüğü üzere yurt dışından gelen turistlerin hacminin azalması halinde bu lokasyon ciddi anlamda etkileniyor. Yani turizm yatırımcıları açısından biraz daha kırılgan bir destinasyon olduğu söylenebilir.
Ankara ise devlet kurum ve kuruluşlarının mevcudiyeti, sanayi bölgelerinin ülkenin geri kalanına nispeten gelişmiş olması, yabancı turistler açısından Kapadokya’ya geçişte duraklama noktası olması, Anıtkabir’in etkisi ile uzun yıllardır belli bir turizm potansiyelini korumakta. Ancak son yıllarda pazardaki arz/talep dengesini gözetmeden, gerekli fizibiliteler incelenmeden, kontrolsüzce yapılan otel yatırımları, oda sayısındaki arzın artmasına, bu durum da özellikle düşük sezonlarda rekabetin artması ile fiyatların düşmesine sebep oluyor ve sonuç olarak da maliyetlerini karşılamakta zorlanan oteller olarak karşımıza çıkıyor. Arz talep dengesinin etkin bir noktada olmaması, fiyatlara yansıdığından birçok yatırımcı veya işletmeci bu olumsuzluğu hizmet, ürün ve donanım kalitesine yansıtmak zorunda kalıyor.
Avrupa ve özellikle Kuzey Avrupa’daki bu minvaldeki örnekleri incelediğimizde bir yatırımcının yatırım yapmadan önce ilgili meslek birliğine başvurup, son yıllardaki ortalama oda doluluklarının analiz edilmesi sonucu ihtiyaç olduğu belirlenirse yatırım yapma şansına sahip olduğunu görüyoruz. Yatırım hakkı tanınan yatırımcı daha sonrasında yerel yönetimlere başvurarak bölgenin alt yapısının uygunluğuna dair izinler almak zorunda. Bu uygulamalar ülkemizde yapılsaydı, son yıllarda Bodrum’da gördüğümüz trafikten, kanalizasyon alt yapısına kadar yaşanan sıkıntıların bertaraf edilmesi ve sonuçta bu lokasyonları tercih eden turistlere belki daha az kapasite ile ama daha keyifli ve kaliteli konaklama imkanı sunmak mümkün olurdu.
Geçtiğimiz yıl Ankara'da doluluk oranları nasıldı?
2023 yılı Ankara turizmi açısından oldukça iyi bir yıldı. Pandemi süresince ertelenen toplantı, özel gün ve davetlerin yapılması, Cumhuriyetimizin 100. Yılı nedeniyle Anıtkabir’e ziyaret yoğunluğunun artması, genel seçimlerin etkisi gibi faktörler oldukça yüksek doluluklarla başarılı bir yıl geçirmemizi sağladı. Bir anlamda pandemi döneminde kapalı olduğu için ciddi zararlara katlanmak zorunda kalan Ankara otelcilerine bir nefes oldu diyebiliriz. Ancak Ankara turizminin 2023 yılı için bahsi geçen faktörlerin yokluğunda bu ivmeyi devam ettirmesi pek mümkün görünmüyor.
Ankara'da şehir turizminde istikrarlı doluluk sağlamak için neler yapılmalı?
Ankara’nın ilk 5 yıldızlı otellerinden birinin yatırımcısı ve işletmecisi olarak, Ankara’nın yeni gelecek turizm yatırım yatırımları açısından çok uygun olduğunu düşünmüyoruz. Ancak sağlık turizminin şehrimizde cazip hale gelmesini sağlayacak teşvik ve koordinasyonun sağlanması, Gordion Antik kentinin tanıtımlarının artırılması, uluslararası fuar ve kongrelere ev sahipliği yapılabilecek yatırımlar ve devlet teşvikleri Ankara turizminin biraz daha kalkınmasına sebep olabilir.
Yeni yatırım planınız var mı?
Türkiye’nin ilk büyük turizm yatırımcılarından Altınel grup olarak, marka değerimizi daha da ileriye taşımak amacıyla 2024-2025 yıllarına yayılan bir renovasyon programını hayata geçiriyoruz. Ankara’nın kült binalarından biri olan, ödüllü mimarlar tarafından tasarlanan yapımızın ana hatlarını koruyarak, günümüz şartlarında misafirlerimizin teknolojik ve mimari beklentilerini karşılayacak donanımlarla yenileniyoruz. Uzun yıllardır birçok Ankara’lının güzel anılarına ev sahipliği yapmış olan havuz katımızı 2025 yılında sürpriz bir proje ile açıyor olacağız. Mimari renovasyonun yanısıra, en değerli kaynağımız olan İnsan kaynaklarımızın eğitim ve gelişimlerine katkı sağlamaya devam etmeyi ise ülke turizmine ve ekonomisine yaptığımız katkı olarak görüyoruz. Yaptığımız tüm yatırımlara, sektörün öncüleri arasındaki yerimizi korumak ve hizmet kalitemizi her geçen gün geliştirmek açısından son derece önem veriyoruz. 2026 yılında açılışımızın 40. Yılını yenilenmiş yüzümüzle karşılamayı hedefliyoruz.
En Çok Okunan Haberler