Hava Durumu

#Turizm Sektörü

TOURISMJOURNAL - Turizm Sektörü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm Sektörü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çin’in Turizm Sektörü: 2025’te Rekor Harcama Beklentisi Haber

Çin’in Turizm Sektörü: 2025’te Rekor Harcama Beklentisi

Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi Başkanı Julia Simpson, Çin'in turizm sektöründeki olumlu gelişmeleri ve ülkenin küresel seyahat pazarına katkısının artacağını açıkladı. Yeni vize politikası ile yabancı turistlerin harcamalarının 2025'te 2,1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. CENEVRE, 2 Mayıs (Xinhua) -- Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi Başkanı ve CEO'su Julia Simpson, Çin'in turizm sektörünün görünümünün olumlu olduğunu, küresel seyahat ve turizm pazarına olan katkısının da artmasının beklendiğini söyledi. Simpson, kısa süre önce Xinhua'ya verdiği demeçte "Çin konusunda çok iyimser olduğunu çünkü ülkenin tüm doğru adımları attığını" belirtti. Simpson, "Çin hükümeti, yabancı turistlere daha iyi hizmet verebilmek için yeni bir vize uygulaması başlattı. Bu yeni vize politikası çok faydalı olacak. Çin, pandemiden sonra çok iyi performans sergiledi" dedi. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi, Çin'in yeniden toparlanmasının da etkisiyle bu yıl küresel seyahat ve turizmde güçlü büyüme öngörüyor. Konseyin 2025 Ekonomik Etki Araştırması raporuna göre yabancı turistlerin yaptıkları harcamaların 2025 yılında 2,1 trilyon ABD doları gibi rekor bir seviyeye ulaşması bekleniyor. Bu tutar, bir önceki en yüksek harcama tutarı olan 2019'yılındaki 1,9 trilyon ABD dolarına göre 164 milyar ABD doları tutarında bir artışa işaret ediyor. 2025 yılında seyahat ve turizmin, küresel ekonomiye katkısının tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 11,7 trilyon ABD dolarına çıkarak küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 10,3'ünü oluşturacağı tahmin ediliyor. Raporda Çin'e giden yabancı turistlerin harcamalarının geçen yıl pandemi öncesi seviyeyi aştığı da ifade edildi. Simpson, "Çin pazarının, biraz sakin geçen dönemin ardından yeniden toparlanacağına güvenim tam. 2025 rakamlarından oldukça eminim, çünkü bunlar zaten belli oldu. Çoğu insan yapacakları ana yıllık tatili çoktan planlamış, hatta ödemesini de yapmış durumda. Ayrıca birçok iş konferansı düzenleniyor. Öngörülerde bulunmak yerine bekleyip görmemiz gerekiyor" dedi. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi, seyahat ve turizm sektörünün 2035 yılına kadar küresel ekonomiye 16,5 trilyon ABD doları katkıda bulunacağını ve küresel GSYİH'nin yüzde 11,5'ini oluşturacağını tahmin ediyor. Bu görünümde ABD'nin gümrük vergisi önlemlerinin küresel turizm üzerindeki kısmi etkisini de dikkate aldıklarını belirten Simpson, "Bu rakamları Oxford Economics ile birlikte hazırlarken, gümrük vergilerinin etkisini de bir dereceye kadar göz önünde bulundurduk" dedi.

Turizmde Hayaller ve Gerçekler: 2025 Sezonuna Bir Bakış Haber

Turizmde Hayaller ve Gerçekler: 2025 Sezonuna Bir Bakış

Turizmciler için her yeni yıl, yeni umutlarla, büyük hedeflerle ve dikkatle hazırlanmış bütçelerle başlar. Bir çiftçi gibi, geleceğe yatırım yapılır ve başarı umuduyla hasat beklenir. 56 yıllık meslek hayatımda bu döngü hep böyle devam etti: Bazen hayaller gerçekleşti ve büyük bir sevinç yaşadık. Bazen de o beklenen “hasat” gelmedi ve hayal kırıklığıyla karşılaştık. Özellikle Türkiye’de, ne yaparsak yapalım, her 2–3 yılda bir bu tür hayal kırıklıkları yaşanıyor. 2025 sezonuna çok güzel bir rezervasyon akışıyla girdik, ancak bu süreç son günlerde duraklamaya başladı. Artık sektörde şu soru giderek daha fazla soruluyor: "Acaba beklentilerimiz gerçekleşecek mi – yoksa yanıldık mı?" Türkçede çok bilinen bir atasözümüz vardır: "Görünen köy kılavuz istemez." Gelişmeler aslında göz önündeydi. Ancak çoğu zaman gerçekler dile getirildiğinde dinlenilmiyor – boşuna dememişler: "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar." Her yıl olduğu gibi, Kasım ve Aralık aylarında analizlerimi yapar ve basınla paylaşırım. Geriye dönüp baktığımda, öngörülerimin yaklaşık %80’inin gerçekleştiğini görüyorum – bunun tecrübeyle mi, ticari sezgiyle mi ilgili olduğunu bilemiyorum. Geçtiğimiz yıl da yazmıştım: Türkiye’yi seven misafirler tatillerini 14 gün yerine 10 gün olarak planlayacak ve erken rezervasyon indirimlerinden yararlanacaklar. Şimdi, erken rezervasyon dönemi sona eriyor ve rezervasyonlar düşmeye başladı. Erken rezervasyon süresini uzatan tesisler hala rezervasyon alıyor. Standart fiyatlardan vazgeçmeyen oteller ise beklemede. Gerçek şu: Türkiye turizmi, son dakika indirimleriyle sezonu toparlama umudunda. Tekrar ediyorum: Bu yüksek fiyatlarla kitle turizmine ulaşmak mümkün değil. Misafirlerimizin bütçeleri bu seviyeleri karşılamıyor. Denebilir ki: "O zaman insanlar 4–5 yıldızlı otel yerine 3 yıldızlı otelde kalsın." Ancak Türkiye’deki yanlış turizm politikaları nedeniyle yeterli sayıda 2–3 yıldızlı otel kalmadı. 4–5 yıldızlı otellerin sayıca fazla olması, küçük otellerin yaşamasını giderek zorlaştırıyor. Bu büyük oteller fiyatlarını aşağı çektiğinde, küçük otellerin hayatta kalması neredeyse imkânsız hale geliyor. Geçtiğimiz yılki sözleşme döneminde savunduğumuz düşünce şuydu: Fiyatlar baştan makul seviyeye çekilmeliydi. Bu doğrultuda çeşitli öneriler sunduk: – Her şey dahil sistemini gözden geçirelim. Alkol tüketen ödesin; Alman aile, Rus misafirin votkasını finanse etmesin. – İsraftan kaçınalım. Her öğünde 100 çeşit yemek sunmak yerine 25 kaliteli yemek yeterli olur. Böylece hem malzeme gideri düşer hem de personel ihtiyacı azalır. Ama bu önerilere çok az kulak verildi. Türkiye’de otellerin ortalama kâr marjı %30 civarında. İspanya ve İtalya gibi Akdeniz ülkelerinde bu oran sadece %15. Buradan da feragat edilmesi gerekebilir. Şunu da duyuyorum: "Sadece oteller mi fedakârlık yapacak? Tur operatörleri de elini taşın altına koymalı." Ama ne yazık ki, tur operatörlerinin ortalama brüt marjı %3,8 seviyesinde ve zaten ciddi kâr edemiyorlar. Bu yüzden destek vermeleri neredeyse imkânsız. Zaten marjlarını biraz daha düşüren bir operatör çok kısa sürede iflasın eşiğine gelir. Rahmetli Süleyman Demirel’in meşhur sözü aklıma geliyor: "Demokrasilerde çareler tükenmez." Bizler de bir araya gelip dertlerimizi paylaşır, hayallerimizi nasıl gerçekleştirebileceğimizi açık yüreklilikle konuşursak, mutlaka çözümler buluruz. Tüm zorluklara rağmen sektörümüz için verimli ve başarılı bir sezon diliyorum.

Turizm Dünyası Berlin ITB Fuarı’nda Bir Arada Haber

Turizm Dünyası Berlin ITB Fuarı’nda Bir Arada

Berlin Uluslararası Turizm Fuarı (ITB), "Değişimin gücü burada başlıyor" temasıyla ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Her yıl mart ayında Berlin'de düzenlenen fuar, bu yıl 6 Mart'a kadar sürecek. Alanında dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan ITB Berlin, 170’ten fazla ülkeden 5 bin 800’den fazla firmaya ev sahipliği yapıyor. Seyahat teknolojisi, pazarlama, konaklama ve destinasyon yönetimi gibi birçok alanda güncel trendlerin ele alınacağı etkinlikte, sektörün karşılaştığı operasyonel, teknolojik ve ekolojik zorluklar tartışılacak. Fuar kapsamında düzenlenecek 200’den fazla oturumda küresel turizmin temel sorunları, dijital dönüşüm, yapay zeka, iklim değişikliği ve sürdürülebilir turizm stratejileri gibi konular masaya yatırılacak. Türkiye, 44’ü milli katılım olmak üzere toplamda 137 firma ile fuarda yer alıyor. Türk turizmciler, başta Almanya olmak üzere uluslararası pazarlara Türkiye’nin turizm potansiyelini tanıtıyor. Otel ve seyahat acenteleri, sektördeki yenilikleri ve trendleri sergiliyor. 2025 beklentilerine göre Almanya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında artış öngörülüyor. Fuardaki tanıtım faaliyetlerinin, Türkiye'nin 65 milyon turist hedefini desteklemesi bekleniyor. Bu yıl fuarın konuk ülkesi Arnavutluk olurken, geçen yıl 170 ülkeden yaklaşık 100 bin kişinin ziyaret ettiği fuarın, bu yıl daha fazla ilgi görmesi bekleniyor.

EMITT 2025, Turizm Dünyasını İstanbul’da Buluşturdu Haber

EMITT 2025, Turizm Dünyasını İstanbul’da Buluşturdu

İSTANBUL (İHA) - Dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT), 5-7 Şubat 2025 tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 28’inci kez ziyaretçilerini ağırladı. Bu yıl İş Bankası’nın ana sponsorluğunda gerçekleşen etkinlik, farklı ülkelerden sektör temsilcilerini buluşturdu. TURİZM EKONOMİSİNE İŞ BANKASI DESTEĞİ Fuarın açılışında konuşan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, turizmin ekonomik büyümedeki yerine dikkat çekerek, bankanın sektöre sunduğu finansman desteği hakkında bilgi verdi. İş Bankası’nın işletmelere özel kredi paketleri sunduğunu belirten Yılmaz, sürdürülebilir turizm projelerine sağladıkları katkıyı vurguladı. TURİZM EKOSİSTEMİNE 2 MİLYAR DOLARLIK KAYNAK Yılmaz, "Turizm sektörü doğrudan 50 dolaylı olarak ise 100’ün üzerinde sektöre hitap ediyor. Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 5’ini oluşturuyor. Döviz kazandıran hizmetler sektörleri arasında. Turizm sektörü ülke kalkınmasına ve ekonomisine ciddi anlamda katkı sunuyor. Bu sebeple ülke ekonomisine katkıda bulunan her sektörü önceliklendirerek destekliyoruz. İş Bankası olarak turizm sektörüne katkıda bulunmayı bir borç biliyoruz" dedi. 2024 başında turizm sektörüne 1 milyar dolarlık kaynak aktarma taahhüdü verdiklerini hatırlatan Yılmaz, bunun 654 milyon dolarının kullandırıldığını ve kredi bakiyesinin 1,5 milyar doları aştığını ifade etti. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YENİ YATIRIMLAR ÖNE ÇIKIYOR Sektörün büyümesiyle birlikte ötelenmiş yatırım ve renovasyon projelerinin hızlanmasını beklediklerini dile getiren Yılmaz, 2025 yılında toplamda 2 milyar dolarlık finansman sağlamayı hedeflediklerini belirtti. "Özellikle otellerin 3 aşama ve 42 kriterden oluşan sürdürülebilirlik kriterlerini 2030 yılına kadar tamamlaması gerektiği noktada ihtiyaç duyacağı finansmanın destekçisi olacağız. Ayrıca 2025 ve 2026 yıllarında 300’ün üzerinde yeni otel ve turizm yatırımı için alınan teşvik belgeleri ile gündeme gelebilecek olan 2,6 milyar dolarlık yatırım ihtiyacının finansmanı konusunda da İş Bankası olarak sektörün yanında yer alacağız" sözleriyle konunun gündemde olduğunu vurguladı.

Haber

"2025'te Turizmde Sürdürülebilir Büyüme İçin Adım Atılmalı"

2024 yılı, Türk turizminin hem potansiyelini hem de karşılaştığı zorlukları net bir şekilde ortaya koyduğu bir dönem oldu. Pandemi sonrası toparlanma sürecinde, sektör bir yandan artan turist sayılarıyla umut verici bir tablo çizerken, diğer yandan ekonomik ve yapısal sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldı. Türkiye’de yüksek enflasyon, artan işletme maliyetleri ve döviz kurunun baskılanmasıyla, turizm işletmelerinin sürdürülebilir bir hizmet kalitesi sunmasını zorlaştırdı. Özellikle vize sorunları ve nitelikli insan kaynağı eksikliği, tur operatörleri ve seyahat acentalarının uluslararası pazarlardaki etkinliğini sınırlayan temel engeller arasında yer aldı. Bununla birlikte, gastronomi, kültür, sağlık ve doğa turizmi gibi tematik alanlarda yeni projelerin hayata geçirilmesi olumlu bir gelişme. Ancak bu çeşitliliğin uluslararası pazarlarda yeterince tanıtılamaması, potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilememesine neden oldu. Aşırı turizmin etkileri, 2024 yılında hem Türkiye’de ama özellikle de dünyada tartışılan önemli konular arasında yer aldı. Kapasiteyi aşan turist yoğunluğu, popüler destinasyonlarda doğal kaynakların tükenmesine, tarihi mirasın zarar görmesine ve yerel halkın yaşam kalitesinin düşmesine neden oldu. Türkiye’de özellikle Kapadokya, Antalya ve İstanbul gibi destinasyonlarda bu durumun etkileri hissedilirken, çözüm olarak alternatif turizm türlerine yönelim ön plana çıktı. Agro turizm bu bağlamda dikkat çeken bir alternatif olarak değerlendirilmelidir. Türkiye’nin zengin tarımsal mirası, agro turizmi kırsal kalkınmayı destekleyen ve turizmin daha dengeli yayılmasını sağlayan bir araç haline getirecektir. Kapadokya’da bağcılık deneyimleri, Karadeniz’de çay ve fındık hasadı turları, Ege’de zeytin festivalleri gibi tematik etkinlikler, hem çevresel sürdürülebilirliği destekleyecek hem de turistlere özgün deneyimler sunacaktır. Dünya genelinde 2024 yılı, turizmin sürdürülebilir bir modele geçiş çabalarının hızlandığı bir yıl oldu. Karbon ayak izini azaltmaya yönelik projeler, döngüsel ekonomi uygulamaları ve yeşil turizm girişimleri, sektörün geleceğini şekillendiren temel unsurlar haline geldi. Dijitalleşme, turist davranışlarını analiz etmek, operasyonel verimliliği artırmak ve müşteri deneyimini geliştirmek adına önemli bir araç olarak kullanıldı. Ancak bu dönüşüm, gelişmiş ülkelerde daha hızlı ilerlerken, gelişmekte olan ülkeler dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanında adaptasyon sorunları yaşadı. Aşırı turizmin etkilerini azaltmak ve turizmi daha sürdürülebilir bir zemine oturtmak için, destinasyon yönetimi ve alternatif turizm türlerinin teşviki global ölçekte öne çıkan stratejiler oldu. 2025 yılı, turizmin bu dönüşüm sürecinde doğru adımların atılması gereken kritik bir yıl olarak karşımıza çıkıyor. Öncelikle, sürdürülebilirlik ve çevre dostu projelere daha fazla öncelik verilmesi gerekiyor. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı ve atık yönetimi gibi konularda hem Türkiye’de hem de dünyada somut adımlar atılmalı. Dijital dönüşüm yatırımları hızlandırılmalı ve özellikle küçük ölçekli işletmelerin bu sürece entegrasyonu sağlanmalı. İnsan kaynağına yönelik yatırımlar artırılmalı; nitelikli iş gücünün sektörde tutulması ve gençlerin turizme teşvik edilmesi için kapsamlı programlar devreye alınmalı. Türkiye özelinde, vize kolaylıklarının sağlanması ve uluslararası tanıtım stratejilerinin yeniden yapılandırılması, ülkenin turizmdeki rekabet gücünü artıracak önemli adımlar olacaktır. 2025 yılında, turizmde kısa vadeli kazanç odaklı ve aşırı turizmi destekleyen politikalardan vazgeçilerek, daha sürdürülebilir yaklaşımlara odaklanılmalıdır. Popüler destinasyonlardaki yoğunluğu azaltmak için az bilinen bölgelerin tanıtımına ağırlık verilmesi ve alternatif turizm türlerinin teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır. Turizm politikaları yalnızca ekonomik kazanç sağlamayı hedeflemekle kalmamalı, aynı zamanda yerel kalkınmaya katkı sunmayı ve kültürel değerlerin korunmasını da öncelik haline getirmelidir. Bu çerçevede, az ama nitelikli turist gruplarını getiren ve/veya iç turizmde az bilinen destinasyonlara yönelik tur düzenleyen orta ölçekli seyahat acentalarının maddi ve manevi olarak desteklenmesi kritik bir strateji olacaktır. Bu destek, hem yerel ekonomilere canlılık kazandıracak hem de turizmin daha dengeli bir şekilde yayılmasını sağlayacaktır. Böyle bir yaklaşımla Türkiye, hem kendi içindeki zorlukları aşabilir hem de global turizm pazarında güçlü bir konuma ulaşabilir. 2025, turizm sektöründe sürdürülebilir büyüme ve yenilikçi çözümlerin temel taşlarının atıldığı bir yıl olmalıdır. Dileriz ki bu yıl, turizmin yerel kalkınmayı desteklediği, doğal ve kültürel zenginliklerin korunduğu, insan odaklı bir dönüşüm sürecinin başlangıcı olsun.

Antalya, Hotel Equipment Fuarı ile Sektöre Işık Tutuyor Haber

Antalya, Hotel Equipment Fuarı ile Sektöre Işık Tutuyor

ANTALYA (İHA) - Antalya'da düzenlenen 35. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı (Hotel Equipment), Anfaş Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde görkemli bir törenle açıldı. Fuar, otelcilik sektöründe yenilikçi teknolojileri ve sürdürülebilir çözümleri tanıtmayı hedefliyor. HOTEL EKİPMANLARI SEKTÖRÜNDE 420 MİLYAR EURO'LUK HACİM Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, 35 yıllık geçmişe sahip olan fuarın sektördeki kritik rolüne değinerek, "Fuar kapsamında; sektördeki en yeni teknolojiler, sürdürülebilir çözümler ve inovasyon odaklı ürünler tanıtılırken, aynı zamanda iş dünyası için güçlü iş birliklerinin temelleri atılacaktır. Antalya, turizmde bir dünya markası olmanın yanı sıra, uluslararası fuarlar ve etkinliklerle de adından söz ettiren bir şehir konumuna gelmiştir. Anfaş Hotel Equipment Fuarı, Antalya'nın bu vizyonunu güçlendiren, yerel üreticilerle global markaları bir araya getirerek ticari sınırları genişleten ve uluslararası arenada şehrimizi temsil eden bir buluşma noktasıdır" dedi. Hacısüleyman ayrıca, otel ekipmanları sektörünün hızla büyüdüğüne dikkat çekerek, "Her yıl 1,8 milyon girişimci ve milyonlarca müşteriyi kendine çeken 420 milyar euro büyüklüğe ulaşan HORECA sektörü, tüm dünyada kapasitesini hızla artırmaktadır. Turizmin farklı sektörleri beslediği bir gerçektir. Bu sadece konaklama sektörünü değil, aynı zamanda yerel tedarikçileri, hizmet sektörünü ve daha birçok alt sektörü etkilemektedir" yorumunda bulundu. FUAR SEKTÖRÜN GELECEĞİNE IŞIK TUTUYOR Sektörün her yıl milyonlarca müşteriye ulaştığını belirten Hacısüleyman, "Fuarlar, sadece ticaret ve tanıtım platformları değil; bilgi paylaşımının, yeniliklerin ve iş birliğinin en önemli merkezleridir. 35. Anfaş Hotel Equipment Fuarı, otel ve ağırlama ekipmanları sektöründeki son trendleri, teknolojik yenilikleri ve sürdürülebilirlik odaklı çözümleri bir araya getirerek, sektör profesyonellerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır" diyerek sözlerini tamamladı. Anfaş Başkanı Ali Bıdı, fuar merkezinin Türkiye'nin öne çıkan merkezlerinden biri olduğunu ekledi. Açılış törenine Antalya Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan ve TMMOB İç Mimarlar Odası Genel başkanı Emrah Kaymak da katılım gösterdi. TİCARET HEDEFİ 1,5 MİLYAR DOLAR Hotel Equipment TT GLOBAL Fuar Direktörü Hakan Arslan ise fuarın, otel, restoran ve kafeterya sektörlerini bir araya getirdiğini ifade ederek, "40 bin metrekarelik alanda düzenlediğimiz fuarda, 1,5 milyar dolarlık bir ticaret hacmi hedefliyoruz" dedi. Fuar, 9 Ocak tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

KKTC, ACE of M.I.C.E. Etkinliğine Yeniden Ev Sahipliği Yaptı Haber

KKTC, ACE of M.I.C.E. Etkinliğine Yeniden Ev Sahipliği Yaptı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 22’ncisi 4-5 Ocak'ta düzenlenen ACE of M.I.C.E. etkinliğine bu yıl üçüncü kez ev sahipliği yaptı. Turizm, kongre ve etkinlik sektörünün önemli temsilcilerini bir araya getiren organizasyon, Elexus Hotel & Convention’da gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, devre dışı kalan teşvik sisteminin 1 Ocak itibarıyla yeniden devreye girdiğini belirtti. Ataoğlu, teşviklerin charter seferlere yönelik olarak öz kaynaklarla bütçe ayrılarak hayata geçirildiğini ve hedeflerinin önümüzdeki yıl belirlenen turist sayısına ulaşmak olduğunu ifade etti. Dream Project Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Volkan Ataman, ACE of M.I.C.E.’ın Türkiye ve KKTC’nin marka değerine katkı sunduğunu dile getirirken, Elexus Hotel & Convention Genel Müdürü Görkem Aydıner ise MICE etkinliğinin KKTC ekonomisi için kritik önem taşıdığını vurguladı. KKTC, ALTERNATİF TURİZM MODELLERİYLE ÖNE ÇIKIYOR Ataoğlu, basın toplantısında yaptığı konuşmada KKTC’nin güvenli ve alternatif turizm modellerine ev sahipliği yapan bir destinasyon olduğunu belirtti. Ülkenin farklı ilçelerinde hayata geçirilecek yatırımların, nüfus ve altyapıyla uyumlu bir şekilde yapılmasının önemine dikkat çekti. Bu doğrultuda hazırlanmakta olan Turizm Master Planı’nın ocak ayında kamuoyuna açıklanacağını söyledi. Pandemi döneminde artış gösteren kiralık konut turizminin kontrol altına alınması için yasal düzenlemelerin tamamlandığını hatırlatan Ataoğlu, yüksek uçak bileti fiyatlarının geniş gövdeli uçaklar ve ek seferlerle düşürüldüğünü ve fiyatların sürdürülebilir seviyede kalması için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Ayrıca, Türkiye ve yurt dışındaki Kıbrıslı Türklere yönelik hazırlanan "ADA KIBRIS" projesine de değinen Ataoğlu, bu proje ile KKTC’nin cazibesini artırmayı hedeflediklerini belirtti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.