Hava Durumu

#Pandemi

TOURISMJOURNAL - Pandemi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Pandemi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İstanbul Havalimanı Depreme Karşı Hazırlıklarını Güçlendiriyor Haber

İstanbul Havalimanı Depreme Karşı Hazırlıklarını Güçlendiriyor

İSTANBUL (İHA) - İGA İstanbul Havalimanı’nın Operasyon Kontrol Merkezi (APOC), yalnızca havalimanı operasyonlarını yönetmekle kalmıyor, aynı zamanda olası krizlere karşı koordinasyonu sağlıyor. İstanbul Havalimanı Operasyon Merkezi ve Terminal Operasyonları Direktörü Fatih Mere, "İstanbul depreminde İstanbul Havalimanı'nı en kısa sürede faaliyete geçirerek tüm dünyadan gelecek olan arama kurtarma ve yardım faaliyetleri için buranın bir üs olarak kullanılmasını hedefledik" dedi. Mere, APOC’un olağan hava trafiğini yürütmek, acil durumlara anında müdahale etmek ve havalimanındaki tüm operasyonları kesintisiz sürdürmek için kurulduğunu vurguladı. Sağlık birimi, yangın müdahale koordinasyonu, güvenlik ve kaza ihbar birimlerinin de merkez bünyesinde bulunduğunu söyleyen Mere, acil durumlarda hızlı ve doğru iletişimin sağlanmasının en büyük öncelikleri olduğunu dile getirdi. Havalimanı bünyesinde kriz yönetimi için oluşturulan bu merkez, geçmişte büyük operasyonları yönetti. Mere, havalimanının taşınma süreci, pandemi yönetimi ve kış operasyonlarının bu merkezden planlandığını hatırlatarak, yakın zamanda meydana gelen FedEx kazasına müdahale sürecinin de buradan yürütüldüğünü ifade etti. Günlük ortalama bin 400 uçuş planlaması yapan merkez, uçakların park yeri düzenlemeleri, yolcuların biniş kapıları ve check-in noktaları gibi detayları da organize ediyor. Havalimanındaki tüm sistemlere erişim sağlayan bu birim, en küçük teknik arızalardan en büyük havacılık operasyonlarına kadar her süreci yakından takip ediyor. Mere, İstanbul Havalimanı’nın en büyük gücünün iletişim olduğunu belirterek, havalimanında görev yapan tüm paydaşların, Türk Hava Yolları, Havaş, Çelebi, TGS, ve tüm İstanbul Havalimanı operasyon gerçekleştiren havayolu şirketlerinin, ticari kuruluşların ve devlet kurumlarının operasyonlarının bu merkezden yönetildiğini söyledi. 800’e yakın personelin doğrudan operasyonları yürüttüğünü, anlık olarak ise yaklaşık 80 kişinin merkezin içinde görev aldığını belirtti. Bunun yanı sıra havalimanının en kritik sistemlerinden biri olan bagaj taşıma ağının (BHS) yönetimi de APOC’un sorumlulukları arasında. 42 kilometrelik bagaj bant ağıyla saatte 20 binin üzerinde bagajın taşındığını, yaz sezonunda günlük 200 binin üzerine çıkan bagaj hareketliliğinin kusursuz şekilde yönetildiğini ifade etti. İstanbul’un deprem bölgesinde yer alması nedeniyle özel bir kriz yönetim planı oluşturduklarını vurgulayan Mere, İstanbul Havalimanı’nın deprem sonrası en kısa sürede faaliyete geçerek tüm dünyadan gelecek arama kurtarma ve yardım ekipleri için bir üs haline getirilmesini hedeflediklerini söyledi. Olası bir deprem senaryosunda, ilk 72 saat boyunca personel ve yolcuların güvenliğini sağlamak, ardından destek birimlerini yönlendirmek için kapsamlı bir plan hazırladıklarını belirtti. Mere, bu süreci kamu kurumları ve paydaşlarla koordineli şekilde yürüttüklerini, depreme dayanıklı altyapı ve etkili kriz yönetimi mekanizmalarıyla İstanbul Havalimanı’nın olası afet durumlarında kritik bir merkez olarak görev yapacağını ifade etti.

Turizmde Büyümeye Rağmen Durgunluk Alarmı Haber

Turizmde Büyümeye Rağmen Durgunluk Alarmı

Antalya’da düzenlenen 3. Turizm Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Hakan Kara, Türkiye’nin güçlü turizm gelirlerine rağmen, TL’nin değerlenmesi nedeniyle son dönemde büyümenin yavaşladığını belirtti. Pandemi sonrası dünya genelinde turizm sektörü toparlanmaya çalışırken, Türkiye gelirlerini pandemi öncesine kıyasla yüzde 41 artırmayı başardı. Ancak kişi başı harcamaların dolar bazında gerilediğini vurgulayan Kara, son altı aydır bir duraksama yaşandığını ifade etti. Türkiye'nin pahalı bir destinasyon haline gelmesi, turizmdeki büyümenin yavaşlamasının temel nedenlerinden biri olarak görülüyor. EKONOMİK PROGRAM DEVAM EDECEK Ekonomi politikalarına da değinen Kara, mevcut ekonomik programın panik durumu yaşanmadığı sürece sürdürüleceğini söyledi. Enflasyonun henüz tam olarak kontrol altına alınamadığını belirterek, tünelin ucunda görünen ışığın güneş ışığı olup olmadığına ikna olmaları gerektiğini ekledi. TURİZM, EKONOMİNİN GÜÇLÜ DESTEKÇİSİ Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin ise turizmin cari açığın finansmanına 40 milyar doların üzerinde katkı sağladığını vurguladı. 2025’te turizm gelirlerinin 64 milyar dolara, 2027’de ise 74 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiğini belirtti. Ancak bunun için turizmin çeşitlendirilmesi, sezonun 12 aya yayılması ve yeni pazarlara açılmanın kritik olduğunu dile getirdi. YENİ PLANLAMA ŞART Türk turizminin global rekabet gücünü koruyabilmesi için yeni bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Narin, özellikle yatak kapasitesinin artırılması, sağlık turizminin geliştirilmesi ve turizm alanında yeni cazibe merkezleri oluşturulması gerektiğini söyledi. Dünya turizm sektörünün 2032'de 15 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağını hatırlatarak, Türkiye’nin bu süreçte mutlaka bir planlama yapması gerektiğini vurguladı. SEYAHAT ACENTELERİ HIZLA ARTIYOR Küresel seyahat acentesi hizmetlerinin 2034’te 1 trilyon doları aşması beklenirken, Türkiye bu alanda büyümeye devam ediyor. 2005’te 4 bin 825 olan seyahat acentesi sayısı, 2023’te 15 bin 700’e ulaştı. Avrupa genelinde ise seyahat acentesi sektörünün yüzde 8 büyümesi öngörülüyor. KURDA YAVAŞ ARTIŞ BEKLENTİSİ Kur hareketleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Hakan Kara, yılın ikinci yarısında enflasyonla başa baş veya biraz üzerinde bir kur artışı beklediğini ifade etti. Aylık yüzde 1.5-2 civarında bir artışın öngörüldüğünü ancak faiz getirilerinin üzerinde bir yükseliş olmayacağını belirtti.

Küresel Turizm Pandemi Öncesi Seviyelere Döndü Haber

Küresel Turizm Pandemi Öncesi Seviyelere Döndü

Küresel turizm, 2024’te COVID-19 pandemisi sonrası tamamen toparlanarak dünya genelinde 1,4 milyar uluslararası turist kaydetti. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), güçlü talep sayesinde birçok destinasyonun pandemi öncesi seviyeleri geçtiğini ve ziyaretçi harcamalarının hızla büyüdüğünü belirtti. 2024’teki uluslararası turist sayısı, 2023’e kıyasla yüzde 11 artarak 1,3 milyar seviyesini geçti ve 2019’daki rakamları yeniden yakaladı. UNWTO, bu yükselişi büyük kaynak pazarlarının güçlü performansı ve Asya’daki destinasyonların toparlanmasına bağladı. TURİZM GELİRLERİNDE REKOR ARTIŞ Küresel turizm gelirleri 2024’te 1,6 trilyon dolara ulaştı. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 3 ve 2019’a kıyasla yüzde 4 daha fazla bir artış anlamına geliyor. UNWTO Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili, turizmin sosyoekonomik kalkınmaya olan katkısının sürdüğünü ve sektörün insan ve çevreyi merkeze koyarak dönüşümünü hızlandırması gerektiğini vurguladı. Öte yandan, artan ziyaretçi sayıları, turizm merkezlerinde baskıya neden oldu. Venedik, tarihi merkezine günlük giriş ücreti uygularken, Japonya Fuji Dağı’ndaki yürüyüşçü sayısına günlük bir sınır getirdi. Amsterdam gibi şehirler, kruvaziyer gemilerinin limana yanaşma sayısını azalttı. AVRUPA VE DİĞER BÖLGELERDEKİ GELİŞMELER Avrupa, 2024’te 747 milyon uluslararası ziyaretçiyle en popüler turizm bölgesi olmaya devam etti. Ancak, Orta ve Doğu Avrupa’da, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının etkileri hala hissediliyor. Asya-Pasifik bölgesinde uluslararası turist sayısı yüzde 33 artarak 316 milyona ulaştı, ancak bu rakam hala pandemi öncesi seviyelerin yüzde 87’sine denk geliyor. Orta Doğu, 2019’a kıyasla yüzde 32 artışla 95 milyon turist ağırlayarak en güçlü toparlanmayı kaydetti. Ancak bu, 2023’e göre yalnızca yüzde 1’lik bir artış anlamına geliyor. YENİ REKORLAR VE ÖNGÖRÜLER Japonya ve Fas gibi ülkeler yeni turizm rekorları kırarken, El Salvador ve Suudi Arabistan gibi ülkeler uluslararası ziyaretçi sayılarında sırasıyla yüzde 81 ve yüzde 69’luk artış kaydetti. BM Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), Asya’daki toparlanmanın devam etmesi, enflasyonun düşmesi ve jeopolitik çatışmaların artmaması durumunda 2025’te uluslararası turist sayısının yüzde 3 ila 5 oranında daha artmasını bekliyor. Ancak yüksek ulaşım ve konaklama maliyetleri, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar ve personel eksikliği, sektörün karşı karşıya olduğu temel zorluklar arasında yer alıyor.

AYD Başkanı Şapkacı: Haber

AYD Başkanı Şapkacı: "2025'te 5 Yeni AVM Açılacak"

AYD Başkanı Nuri Şapkacı, 2024'te AVM’lerin 55 milyar dolar ciroya ulaştığını ve 2025'te İstanbul’da 2, Ankara ve Muğla’da 3 olmak üzere toplam 5 yeni AVM'nin açılmasının planlandığını duyurdu. Anadolu’daki AVM’ler, metrekare verimliliği açısından İstanbul’a kıyasla daha hızlı büyüme kaydetti. AVM CİRO ENDEKSİNDE ARTIŞ Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) açıkladığı verilere göre, 2024’te AVM ciro endeksi yüzde 65 büyüyerek 3 bin 117 puana ulaştı. 2010 yılı baz alındığında İstanbul’da metrekare başına toplam ciro 176 bin 500 lira olurken, Anadolu’da bu rakam 128 bin 700 lira olarak gerçekleşti. Anadolu AVM’lerindeki metrekare verimliliği artışı, İstanbul’daki artış oranını geride bıraktı. ZİYARETÇİ SAYILARI PANDEMİ ÖNCESİ SEVİYELERDE Pandemi döneminde düşüş gösteren ziyaretçi endeksi, 2024'te toparlanarak 100 puan seviyesine ulaştı. Anadolu AVM’lerindeki metrekare başına ziyaretçi endeksi 108 puanla İstanbul’un önüne geçti. 2025’TE YENİ AVM’LER GELİYOR 2024'te toplam 447 AVM’nin faaliyette olduğu belirtilirken, 2025’te 5 yeni AVM’nin açılması bekleniyor. AYD Başkanı Şapkacı, AVM yatırımlarının Anadolu’ya kaydığını ve AVM bulunmayan 14 şehirde yatırım fırsatlarının değerlendirildiğini belirtti. TÜKETİCİ EĞİLİMLERİ VE YENİ TRENDLER Toplantıda, tüketicilerin daha çok yiyecek-içecek ve temel ihtiyaç harcamalarına yöneldiği vurgulanırken, son yıllarda koku ürünlerine artan talep dikkat çekti. Tekstil markalarının özel kokularını çıkarması da bu trendin bir parçası olarak gösterildi. EKONOMİK KATKI VE İSTİHDAM AVM’lerin 2024’te kayıt içi ekonomiye büyük katkı sunduğu ve 600 bin kişiye doğrudan, 2,1 milyon kişiye dolaylı olarak istihdam sağladığı açıklandı. Toplantıda, AVM konseptlerinin değişerek yeni tüketici ihtiyaçlarına göre şekillendiği de ifade edildi.

Uluslararası Turizm Salgın Sonrası Yükselişte Haber

Uluslararası Turizm Salgın Sonrası Yükselişte

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü, 2024 yılında uluslararası seyahat eden kişi sayısının 1,4 milyara ulaştığını açıkladı. Bu, COVID-19 salgınının yarattığı tarihi krizin ardından turizm sektörünün tam anlamıyla toparlandığını gösteriyor. YÜZDE 11'LİK ARTIŞ Madrid merkezli BM Dünya Turizm Örgütü’nün paylaştığı verilere göre, 2024’te uluslararası seyahat eden kişi sayısı bir önceki yıla kıyasla yüzde 11 artış göstererek yaklaşık 140 milyon kişi daha fazlaya ulaştı. Bu artış, salgın öncesi rakamları yakalamayı ve aşmayı başardı. EN FAZLA ARTIŞ ORTA DOĞU'DA 2019 ile 2024 arasındaki veriler karşılaştırıldığında, en fazla ziyaretçi artışı Orta Doğu, Avrupa ve Afrika bölgelerinde gerçekleşti. Orta Doğu’yu ziyaret eden turist sayısı 2019’a kıyasla yüzde 32 artarak 95 milyona, Afrika’yı ziyaret edenler yüzde 7 artışla 74 milyona, Avrupa’ya gelen ziyaretçiler ise yüzde 1 artışla 747 milyona ulaştı. TOPARLANMA SÜRECİ TAMAMLANDI BM Dünya Turizm Örgütü Genel Sekreteri Zurab Pololikaşvili, 2024’te küresel turizmin salgın sonrası toparlanma sürecini tamamladığını belirtti. Pololikaşvili, geçtiğimiz yılki verilerin, birçok bölgede turist sayılarının ve özellikle turizm gelirlerinin 2019 seviyelerini geçtiğini gösterdiğini vurguladı. BÜYÜME 2025’TE DE SÜRECEK Turizm sektöründeki güçlü talebin devam ettiğini vurgulayan Pololikaşvili, 2025 yılında da büyümenin süreceğini öngördüklerini dile getirdi.

Yenilik Yapmayan Şirketler İçin Alarm Zilleri Çalıyor Haber

Yenilik Yapmayan Şirketler İçin Alarm Zilleri Çalıyor

Pazarlama son on yılda büyük bir dönüşüm yaşadı. Geleneksel yöntemler yerini dijitale bırakırken, Covid-19 pandemisi de tüketim alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştirdi. Daha geniş kitlelere ulaşmak, kişiselleştirilmiş çözümler sunmak ve veriye dayalı analizler yapmak artık pazarlamanın vazgeçilmez unsurları haline geldi. Bu dönüşümü değerlendiren pazarlama duayeni Prof. Dr. Philip Kotler, yapay zekanın bu süreçte devrim yarattığını belirtiyor. YAPAY ZEKA İLE PAZARLAMADA DEVRİM Kotler, yapay zekanın pazarlama stratejilerinde tahminleri güçlendirdiğini, riskleri azaltarak kampanyaların etkinliğini artırdığını söylüyor. Şirketlerin sürdürülebilir bir gelecek için inovasyonu merkezine alması gerektiğine dikkat çeken Kotler, "İnovasyon yapmayan şirketlerin geleceği yok. En net ifadeyle, yenilik yapın ya da kaybolun" diyor. TÜRKİYE'DE İLK KEZ KOTLER ÖDÜLLERİ DAĞITILACAK 2025 Nisan ayında Türkiye, Kotler Ödülleri'ne ilk kez ev sahipliği yapacak. Bu ödüller, yenilikçi ve bütünsel pazarlama uygulamalarını teşvik etmeyi amaçlıyor. Kotler, Türk şirketlerinin katılımını heyecanla beklerken, ödül programının liderlerle genç yetenekleri bir araya getiren bir köprü olacağını ifade ediyor. DİJİTAL PAZARLAMANIN YÜKSELİŞİ Kotler, e-ticaret, sosyal medya ve influencer iş birliklerinin pazarlamada yeni bir dönem başlattığını belirtiyor. Dijital araçların etkili kullanımının şirketlere rekabet avantajı sağladığını vurgulayan Kotler, modern pazarlamayı benimseyen şirketlerin, hedef kitleleriyle daha güçlü bağlar kurabileceğini ekliyor. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE Z KUŞAĞI Z kuşağının çevresel ve sosyal duyarlılıkları, markaların stratejilerini yeniden tanımlamasını gerektiriyor. Kotler, kar odaklı olmanın ötesine geçip, insanlara ve gezegene değer veren markaların Z kuşağının kalbine ve zihnine yakın kalacağını belirtiyor. PAZARLAMADA VERİYE DAYALI DÖNÜŞÜM Kotler, yapay zeka ve tahmine dayalı analitik ile markaların tüketici içgörülerini daha etkin bir şekilde değerlendirdiğini vurguluyor. Sohbet botları ve dijital asistanlar gibi yapay zeka araçları, pazarlama süreçlerini hızlandırıyor ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunuyor. KÜRESEL STRATEJİLER İÇİN UYARLAMA ŞART Yerel ve küresel pazarların ihtiyaçlarını anlamanın önemine değinen Kotler, stratejik adaptasyon ve güçlü bir değer teklifinin markalar için artık zorunlu hale geldiğini ifade ediyor. PANDEMİNİN GETİRDİĞİ DUYGUSAL DÖNÜŞÜM Covid-19’un pazarlama üzerindeki etkileri kalıcı oldu. Özellikle Z kuşağı, pandemi sonrası daha duygusal ve çevresel konularda daha bilinçli. Kotler, sosyal sorumluluğun artık pazarlama planlarının merkezinde yer alması gerektiğini söylüyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.