Hava Durumu

#Manavgat

TOURISMJOURNAL - Manavgat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Manavgat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalya’da 128 Orman Yangınında 589 Hektar Alan Zarar Gördü Haber

Antalya’da 128 Orman Yangınında 589 Hektar Alan Zarar Gördü

Antalya'da bu yıl 128 orman yangınında 589 hektar alan zarar gördü. Antalya Valisi Hulusi Şahin, "Antalya'yı orman yangınlarına karşı özel bir önleme planı ile koruyacağız, bu planı sonbaharda lansmanla devreye alacağız" dedi. Antalya Valisi Hulusi Şahin başkanlığında gerçekleştirilen Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu Toplantısı'nda alınacak ek tedbirler masaya yatırıldı. Toplantı sonunda basın mensuplarına açıklama yapan Vali Şahin, 18 Ağustos 2025 itibarıyla kentte 128 orman yangınının meydana geldiğini, bu yangınlarda toplam 589 hektar ormanlık alanın zarar gördüğünü bildirdi. Ayrıca 105 orman dışı yangında 86 hektar tarım alanının küle döndüğünü aktardı. Vali Şahin, yangınların büyük bölümünün küçük çaplı olduğunu vurgulayarak, "Yangınların yüzde 93'ünü beş hektarın altında tutarak önemli bir başarıya ekiplerimiz imza atmış oldu. Bu rakam, orman varlığının yüzde 5'ini barındıran Antalya için oldukça makul bir seviyedir. 60 bin hektarın yandığı Manavgat yangınını hatırladığımızda, geldiğimiz noktanın kıymeti daha iyi anlaşılır" dedi. Gazipaşa'daki yangın en büyük kayıp oldu Şahin, bugüne kadarki en büyük yangının 25 Temmuz'da Gazipaşa'nın Doğanca Mahallesi'nde çıktığını aktararak, "Bu yangında 367 hektar orman alanı ve 38 hektar ziraat alanı zarar gördü" bilgisini paylaştı. Yeni önleme planı taslak halinde hazırlandı Vali Şahin, yangınlarla mücadelede yeni dönemin en önemli adımlarından birinin eski Orman Genel Müdür Yardımcısı Nurettin Doğan ile birlikte hazırlanan önleme planı olduğunu açıkladı. Henüz taslak halinde bulunan planın sonbaharda tamamlanarak lansmanının yapılacağını söyleyen Şahin, şu ifadeleri kullandı: "Antalya'yı orman yangınları önleme planını inşallah sonbaharda devreye alacağız. Son 5 yılda çıkan yangınların ısı haritalarını tespit ederek hassas bölgeleri belirliyoruz. Poyrazın estiği, havanın kuru olduğu hassas dönemlerde o bölgelere özel tedbirler alacağız. Böylece yangınlar ortaya çıkmadan önlenecek ya da büyümeden boğulacak." Vali Şahin, planın yalnızca teknik önlemlerden ibaret olmayacağını, aynı zamanda vatandaşların bilinçlendirilmesini de hedeflediğini belirtti. Kış aylarında eğitim faaliyetleri düzenleneceğini, yaz döneminde ise SMS yoluyla uyarıların artırılacağını ifade eden Şahin, ayrıca hassas bölgelerde görevli ekiplerin yeniden konuşlandırılacağını söyledi. Yangınların yarısı piknikten çıkıyor Vali Şahin, Antalya'da son 5 yılda çıkan yangınların nedenlerine ilişkin yapılan analizi de paylaştı. Buna göre yangınların yüzde 10'unun enerji nakil hatlarından, yüzde 19,64'ünün zirai faaliyetlerden, yüzde 28,57'sinin turizm faaliyetlerinden kaynaklandığını aktaran Şahin, "En yüksek oran ise yüzde 41,79 ile kontrolsüz piknik faaliyetlerine ait. Yani yangınların neredeyse yarısı pikniklerden çıkıyor" dedi. Yangınların yüzde 95'inin insan kaynaklı olduğuna dikkati çeken Şahin, "Eğer insanlarımız bu hususta hassas olurlarsa ciğerlerimizin yanmasını önleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Nil Kaplumbağası Tehlikesi: Manavgat Sahillerinde Uyarı Çağrısı Haber

Nil Kaplumbağası Tehlikesi: Manavgat Sahillerinde Uyarı Çağrısı

Prof. Dr. Ertan Taşkavak, Antalya'nın Manavgat ilçesinde denizle birleşen tatlı su alanlarında sayıları artan yumuşak kabuklu Nil kaplumbağası için "Tırnakları ve keskin dişleriyle fiziksel zarar verebilir, dışkısıyla salmonella bulaştırabilir. Yüzen insanlar risk altında, mutlaka uyarı levhaları asılmalı" uyarısında bulundu. Deniz Kaplumbağaları, Akdeniz Fokları, Kum Zambakları (DEKAFOK) Kıyı Koruma Derneği üyesi ve Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Ertan Taşkavak, Manavgat ilçesinde denizle birleşen tatlı su alanlarında gözlenen yumuşak kabuklu Nil kaplumbağasının (Trionyx triunguis) saldırgan yapısıyla insan sağlığı açısından ciddi riskler taşıdığını söyledi. Afrika kökenli ama Türkiye'de de yayılıyor Nil kaplumbağasının Afrika kökenli bir tür olduğunu ifade eden Taşkavak, "Tanımlandığı yer Afrika olduğu için bu ismi almış. Ancak ülkemizde de Antakya Samandağı'ndan Muğla Dalaman'a kadar olan bölgelerde, nehirlerin denize döküldüğü tatlı su ağızlarında yayılım göstermektedir" dedi. "Sakin değil, saldırgandır" Prof. Dr. Taşkavak, Nil kaplumbağasının doğası gereği agresif bir yapıya sahip olduğunu belirterek, "Bu tür, deniz kaplumbağası kadar uysal değildir. Dara geldiğinde sivri ve güçlü üç tırnağıyla deride ciddi yaralar açabilir. Ayrıca giyotin gibi keskin dişleriyle de ısırabilir" ifadelerini kullandı. Salmonella tehlikesi Yumuşak kabuklu Nil kaplumbağasının sadece fiziksel değil, mikrobiyolojik riskler de taşıdığını vurgulayan Taşkavak, "Bu hayvanlar dışkıları vasıtasıyla ortama bol miktarda salmonella bırakıyor. Bu da ishal, hatta kanlı ishale kadar gidebilen ciddi rahatsızlıklara yol açabilir" diye konuştu. "Yüzmeye engel olunmalı" Nil kaplumbağasının yoğun olarak görüldüğü derenin otellerin bulunduğu alanda yer aldığını vurgulayan Taşkavak, "Ben orada zaman zaman yüzen insanlara denk geldim. Bu oldukça riskli. Oraya uyarı levhaları yerleştirilmeli, insanlar bilgilendirilmeli. Bu bölgede yüzmeye kesinlikle engel olunmalı" ifadelerine yer verdi

Side’de Balık Ölümleri: Kimyasal Atık Şüphesi Haber

Side’de Balık Ölümleri: Kimyasal Atık Şüphesi

Antalya'nın Manavgat ilçesindeki Side Turizm Bölgesi Acısu mevkisinde yer alan su kanalında yüzlerce balık ölü halde bulundu. Kimyasal atık şüphesiyle inceleme başlatan yetkililer, bölgeden alınan numunelerle ölüm nedeninin araştırıldığını bildirdi. Antalya’nın Manavgat ilçesi Side Turizm Bölgesi’nde bulunan Acısu mevkisinde su kanalında meydana gelen balık ölümleri, kimyasal atık şüphesini gündeme getirdi. 5 yıldızlı 2 otelin arasından geçeren tenize dökülen kanalda yüzlerce balık ölü halde kıyıya vurdu. Durumun fark edilmesinin ardından vatandaşlar, Manavgat İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine bölgeye gelen ekipler, balık ölümlerine ilişkin inceleme başlattı. İlk değerlendirmelere göre, ölümlerin su kanalına karıştığı değerlendirilen kimyasal atık kaynaklı olabileceği bildirildi. Aynı bölgede geçmiş yıllarda da benzer olayların yaşandığına dikkat çeken yetkililer, olayın nedeninin tespiti için kapsamlı analiz yapılacağını ifade etti. Yetkililer, kimyasal atıkların kanal yoluyla denize ulaşma ihtimaline karşı numune alınarak laboratuvar incelemelerinin başlatıldığını belirtti. Çevresel risk faktörlerinin uzun süredir takip edildiğini aktaran ekipler, elde edilecek verilerle balık ölümlerinin kesin nedeninin belirleneceğini kaydetti. Bölgedeki işletmelerin, kamu görevlilerinin ve vatandaşların çevreye karşı daha duyarlı olması gerektiğine vurgu yapan yetkililer, su kaynaklarına doğrudan veya dolaylı şekilde bırakılan atıkların ciddi ekolojik tahribata yol açabileceği uyarısında bulundu.

Kurban Bayramı Tatilinde Antalya’da Hareketlilik Haber

Kurban Bayramı Tatilinde Antalya’da Hareketlilik

Kurban Bayramı arifesi bu yıl 5 Haziran, bayram ise 6- 9 Haziran tarihlerine denk geliyor. Kurban Bayramı tatilinin uzayıp uzamaması merakla beklenirken, turizm sektöründe bayram dönemi rezervasyonları da hız kazandı. Sıcaklıkların 28 derece civarında olması beklenen Antalya'da özellikle bayram tatili dönemi için yoğun talep oluşuyor. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, turizm sezonunu Ramazan Bayramı'yla açan sektörün yüksek sezon olarak adlandırılan dönemi de Kurban Bayramı ile başlatacağını kaydetti. Bayram tatilinin uzaması yönündeki taleplerini tekrarlayan AKTOB Başkanı Kavaloğlu, "Turizm açısından çok önemli ve değerli. Ayrıca bu ne kadar önceden açıklanırsa Türk misafirlerimiz o kadar önceden tatil programlarını yapabilir. Tabii Kurban Bayramı döneminin dezavantajlı bir önemi de var; tam sınav haftası ve okulların kapanmasının öncesine denk geldiği için rezervasyon yaptıran aileler genellikle çocukları sınava girmeyen aileler" dedi. ALMAN TURİST BEKLENTİSİ Bu Kurban Bayramı'nın Avrupalı turist açısından da önemli bir döneme denk geldiğini açıklayan Kavaloğlu, "Kurban Bayramı tatilinin Hristiyanlıkta en önemli dini bayramlardan Pfingsten'in ile birleşiyor olması nedeniyle Avrupa'dan yoğun ilgi bekliyoruz. Almanların Pfingsten tatiliyle Kurban Bayramı peş peşe. Ramazan Bayramı da Paskalya ile peş peşe gelmişti. Dolayısıyla özellikle Almanların çok yoğun tercihi olacağını düşünüyoruz" diye konuştu. AVRUPA'DAKİ TÜRKLER İÇİN İKİ BAYRAM FIRSATI Hamsin Yortusu olarak da bilinen Pfingsten tatili ile Kurban Bayramı'nın peş peşe olmasının Almanya ve Avrupa'da yaşayan Türkler için de uzun tatil fırsatı oluşturduğuna işaret eden Kavaloğlu, "Avrupa'da yaşayan Türkler bizim için çok değerli. Onların ana vatanlarında tatil yapabilme istekleri, arzuları bizim için çok değerli. Pfingsten ile Kurban Bayramı'nın birleşiyor olmasıyla Avrupa'daki Türk vatandaşlarımız açısından da yoğun bir dönem geçireceğimize inanıyorum" dedi. HER BÜTÇEYE UYGUN TATİL FIRSATI Kurban Bayramı'nda otellerde yüzde 100 doluluk beklediklerini dile getiren Kavaloğlu, "Antalya'nın en büyük özelliklerinden bir tanesi, her bütçeye uygun tatil yapabilme şansının olması. Bu anlamda bakıldığında 9 günlük tatilin bir an önce açıklanması ile birlikte insanlar tatillerini bölerek, daha rahat planlama yapabilecektir" diye konuştu. REZERVASYON UYARISI: YER KALMAYABİLİR Kundu'da faaliyet gösteren beş yıldızlı bir otelin genel müdürü İsmail Çağlar, "Tabii bayramlar ne kadar uzun olursa bizim için o kadar iyi. Umarız bu bayram hemen açıklanır ve 9 güne uzatılır. Kurban Bayramı'yla birlikte haziran ayının ilk haftasında yüksek sezona da başlangıç yapıyoruz. Şu an bölgemizdeki birçok otelin bayram dönemi rezervasyonlarına bakıldığında, doluluklar yüzde 90-95 oranlarına kavuştu, son odaları satıyorlar. Misafirlerimize de seslenelim; bir an önce rezervasyonları yaptırsınlar, istedikleri bölge veya otellerde yer bulamayabilirler veya yer bulmakta sorun yaşayabilirler. Önümüzdeki birkaç gün içinde birçok otelde yer kalmayacak gibi görünüyor" dedi. OTELLERİN YÜZDE 20-25'İ İÇ PAZARA AYRILDI Bölgesel olarak Antalya'da Kundu-Lara, Belek bölgelerinin öne çıktığını anlatan İsmail Çağlar, "Bu sene özellikle Belek bölgesi hızlı gidiyor. Yüksek sezonun başlangıcıyla Kemer, Manavgat, Alanya da hareketleniyor. Bayramda ciddi bir hareketlilik oluşacaktır. En önemli üç pazarımız Rusya, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere diğer tüm pazarlarımızdan turistler geliyor ve özellikle haziran ayı itibarıyla ciddi hareketlilik bekliyoruz. Sektördeki paydaşlarımızın verdiği bilgiler doğrultusunda bayram döneminde otellerin yüzde 20-25'i iç pazara ayrıldı. Şu an kendi otelimizde de bu şekilde. Tabii şehir otellerinde de doluluk bekleniyor, bu da sevindirici" diye konuştu. KUNDU'DA REZERVASYONLAR YÜZDE 90'I AŞTI Kundu Turizm Yatırımcıları Birliği (KUYAB) Genel Müdürü Erden Arı, Kundu bölgesinde KUYAB'a bağlı 6 otel bulunduğunu belirterek, şu an için bu otellerde bayram dönemi rezervasyonlarının yüzde 90 doluluğa ulaştığını açıkladı. Otellere göre yerli ve yabancı turist için ayrılan oranların farklılık gösterdiğini anlatan Arı, "Şu anki rezervasyonlara göre yüzde 90'ı aşan dolulukların bayram yaklaştıkça yüzde 95 ve yüzde 100'lere ulaşmasını bekliyoruz" diye konuştu.

Antalya’da turistlerin pazar keyfini yağmur bile bozamadı Haber

Antalya’da turistlerin pazar keyfini yağmur bile bozamadı

Antalya'nın Manavgat ilçesinde semt pazarlarına ilgileri mazeret dinlemeyen turistler, yağmur altında yine Perşembe pazarına akın ettiler. Pazarda sağanak yağmura rağmen alışveriş yapan turistler, yağmurun ardından kendisini gösteren güneşle şaşkına döndüler. Etkili olan ve aralıklarla yağan sağanak yağmur turistlerden çok esnafı zor durumda bırakırken, esnaflar bir taraftan tezgahlarının yıkılmaması için tentelerindeki yağmurla, diğer taraftan tezgahlarını basan yağmur suyuyla mücadele ettiler. Manavgat’ta sabah saatlerinde havanın bulutlu olması turizm bölgelerindeki otellerde tatillerini geçiren turistlerin Manavgat’ın 2. Büyük açık pazarı olan Perşembe Pazarına akın etmelerine neden oldu. Sabah saatlerinden itibaren minibüslerle Manavgat’a gelen turistler, Perşembe pazarında sezonun en yoğun gününün yaşanmasına neden oldu. Perşembe pazarına akın eden turistler esnafların da yüzünü güldürürken, bir anda başlayan ve aralıklarla etkisini artırarak devam eden sağanak yağmur, esnafları tedirgin ederken turistlerin tezgahlara ve saçak altlarına sığınarak alışverişlerine devam etti. Yağmurun uzun sürmesi nedeniyle bazı turistlerin ise yağmura aldırış etmeksizin yollarına devam ettiği gözlendi. Şiddetli yağmur, tezgahların üzerindeki çadır tentelerin su ile dolmasına neden olurken, tezgahlarının çatısının yıkılmasından korkan esnafların ellerine aldıkları sopa ve fırçalarla tezgahlarının çatısında toplanan suları boşaltmaya çalıştı. Yağmurun durmasından ümidini kesen bazı esnaflar satışa sundukları ürünleri ve tezgahlarını toplarken, aniden güneşin çıkmasıyla birlikte tezgahlarını yeniden açıp ürünlerini sergilemeye devam ettiler. Aniden çıkan güneş turistleri şaşkına çevirdi Şiddetli yağmur nedeniyle Perşembe pazarında uzun süre mahsur kalan turistler, yağmurun durmasının ardından kendisini gösteren güneş nedeniyle şaşkına döndü. Turistlerin şaşkınlığı hareketlerinden ve kendi aralarında şakalaşmalarından anlaşılıyordu. Turistlerin bir bölümü yağmurun yeniden başlaması endişesiyle otellerine dönmek üzere minibüs duraklarına giderken büyük bölümünün alışverişlerine kaldığı yerden devam ettikleri gözlendi.

Manavgat, Akdeniz’in iki yakasından yükselen şarkılarla şenlendi Haber

Manavgat, Akdeniz’in iki yakasından yükselen şarkılarla şenlendi

Manavgat'ın simgelerinden Side Antik Kenti'ndeki tadım etkinliğinde Girit lezzetleri kaşıklardan taştı. Apollon Tapınağı'ndaki görkemli sahnede konser veren ünlü sanatçılar Girit ve Türk müziğini dostlukla harmanladı. Manavgat Belediyesi'nin ev sahipliğinde organize edilen Uluslararası Manavgat Girit'ten Side'ye Kültür ve Lezzet Festivali'nin son gününe, ülkesini Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil eden, "Platin Plak" ödüllü Sofia Vossou ile Anadolu rock ezgilerini modern soundlarla harmanlayan Necati ve Saykolar Grubu damga vurdu. Türk müzikseverlere tanıdık gelen ve Türkçe'ye çevrilmiş özel bir repertuar hazırlayan sanatçı Sofia Vossou, canlı performansında Ebru Gündeş'in "Seni Seviyorum" şarkısını seslendirerek meydanı dolduran dinleyicilere sürpriz yaptı. Sofia Vossou, Eurovision hayranları arasında klasikleşen ve kendisine plak kazandıran "I Anixi" (Bahar) isimli şarkısını seslendirirken de duygusal derinlik yaşattı. Necati ve Saykolar, enerjik şarkılarla coşturdu Apollon Tapınağı'ndaki sahnede daha sonra Necati ve Saykolar grubu konser verdi. Sahne performanslarında doğaçlama replikler ve tiyatral unsurlar kullanarak interaktif bir atmosfer oluşturan Necati ve Saykolar, enerjik şarkılarla sevenlerini coşturdu. Repertuarlarında, Barış Manço, Cem Karaca ve Selda Bağcan'ın özgün eserlerinin yanı sıra, "Bey Diyeceksiniz", "Leyla" ve "Fırtına" gibi kendi bestelerine de yer veren Necati ve Saykolar, dinleyicilere hem nostaljik hem de yenilikçi bir müzik deneyimi yaşattı. Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, Girit Hanya Belediyesi Başkan Yardımcısı Eleni Zervoudaki ve festival konuğu şefler ile müzisyenler sahne önünde hareketli müziğin ritmine kapılıp, karşılıklı danslar oynadı. Hemşehrilerini ücretsiz konserlerle buluşturan Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara ve eşi Hacer Ceyhan Kara, Sofia Vossou ile Necati ve Saykolar'a plaket ve çiçek vererek ilçe halkı adına teşekkür etti. Ünlü şefler, Sideli kadınlarla birlikte Girit'in gizemli mutfağını keşfetti Festivalin gündüz kutlamalarında ise Sideli kadınlarla Girit mutfağının hafızası bir araya geldi. Side Antik Liman'daki "Sideli Kadınlarla Girit Yemekleri Yorumu" başlıklı tadım etkinliğinde dünyaca ünlü şefler Maria Ekmekçioğlu, Ioannis Koufos ve Rasim Sakarya'nın katkılarıyla yerel otlar, geleneksel tarifler ve köklü yemek hikâyeleri anlatıldı. Sideli kadınların pişirdiği "Lor Tatlısı", "Pitaraça" ve "Kuzu Etli Şevketi Bostan" lezzet avcılarına ikram edildi. Girit lezzetlerinin kaşıklardan taştığı etkinliği Girit Halk Dansları Topluluğu ve Manavgat Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu'nun gösterileri renklendirdi. Manavgat ve Girit arasındaki kültürel bağlar irdelendi Apollon Tapınağı'ndaki "Manavgat ve Girit" başlıklı söyleşide iki kadim yerleşim arasındaki kültürel bağlar irdelendi. Kuşadası, Hatay, İzmir, Mersin, Adana, Silifke ve Antalya'nın tüm ilçelerinden Giritlileri Side'de buluşturan söyleşinin moderatörlüğünü Antalya Giritliler Derneği Başkanı, Gazeteci Cem Çon üstlendi. Samimi bir sohbet havasında geçen söyleşide Giritliler Federasyonu Başkanı Yunus Çengel, Yazar-Halk Kültürü Araştırmacısı Öznur Tanal ve Side'de yaşan Giritli Emekli Mehmet Çoban, Manavgat ile Girit bağlarını anlattı. İlk sözü alan Mehmet Çoban, eski Side'nin nasıl bir yer olduğunu, Giritlilerin Side'ye yerleşmesini ve geçmişteki yaşam zorluklarını anlattı. Giritlilerin tarımla, el sanatlarıyla geçindiklerini, dayanışma içinde büyüdüklerini vurguladı. Yunus Çengel ise Antalya'nın ve Side'nin Girit kültürü açısından önemini anlattı. Girit kültürünün unutulmaya yüz tutmuş dil, mani ve dans unsurlarını canlandırmak için bir merkez kurmayı hedeflediklerini söyleyen Yunus Çengel, Side'deki gibi kültür ve lezzet festivallerin aileleri bir araya getirme açısından çok değerli olduğuna dikkat çekti. Öznur Tanal da Side'deki Giritlileri araştırmasının sonuçlarını anlattı. 11 yıllık çalışmanın sonucunda 2011'de yayımlanan "Side Giritlileri" kitabından bahseden Öznur Tanal, Giritli kültürünün sağlıklı yaşam tarzını ve yaşanan göç acılarının nesiller üzerindeki etkilerini dile getirdi. Giritlilerin kök arayışında olduğuna dikkati çeken Öznur Tanal, Side'deki festivalin bu bakımdan çok kıymetli olduğunu ifade etti.

Manavgat, Akdeniz’in İki Yakasından Yükselen Şarkılarla Şenlendi Haber

Manavgat, Akdeniz’in İki Yakasından Yükselen Şarkılarla Şenlendi

SİDE’DE GİRİT LEZZETLERİ KAŞIKLARDAN TAŞTI, MÜZİĞİN BÜYÜSÜ APOLLON’DA YANKILANDI Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra kültürel mirasını yansıtan lezzetleriyle gastronomi turizminde de cazibe merkezi olmayı hedefleyen Manavgat’ın simgelerinden Side Antik Kenti’ndeki tadım etkinliğinde Girit lezzetleri kaşıklardan taştı. Apollon Tapınağı’ndaki görkemli sahnede konser veren ünlü sanatçılar Girit ve Türk müziğini dostlukla harmanladı. Platin Plak ödüllü Sofia Vossou, Türkçe şarkıyla sürpriz yaptı Manavgat Belediyesi’nin ev sahipliğinde organize edilen Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nin son gününe, ülkesini Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil eden, “Platin Plak” ödüllü Sofia Vossou ile Anadolu rock ezgilerini modern soundlarla harmanlayan Necati ve Saykolar Grubu damga vurdu. Türk müzikseverlere tanıdık gelen ve Türkçe’ye çevrilmiş özel bir repertuar hazırlayan sanatçı Sofia Vossou, canlı performansında Ebru Gündeş’in “Seni Seviyorum” şarkısını seslendirerek meydanı dolduran dinleyicilere sürpriz yaptı. Sofia Vossou, Eurovision hayranları arasında klasikleşen ve kendisine plak kazandıran "I Anixi" (Bahar) isimli şarkısını seslendirirken de duygusal derinlik yaşattı. Necati ve Saykolar, enerjik şarkılarla coşturdu Apollon Tapınağı’ndaki sahnede daha sonra Necati ve Saykolar grubu konser verdi. Sahne performanslarında doğaçlama replikler ve tiyatral unsurlar kullanarak interaktif bir atmosfer oluşturan Necati ve Saykolar, enerjik şarkılarla sevenlerini coşturdu. Repertuarlarında, Barış Manço ve Cem Karaca ve Selda Bağcan’ın özgün eserlerinin yanı sıra, "Bey Diyeceksiniz", "Leyla" ve "Fırtına" gibi kendi bestelerine de yer veren Necati ve Saykolar, dinleyicilere hem nostaljik hem de yenilikçi bir müzik deneyimi yaşattı. Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, Girit Hanya Belediyesi Başkan Yardımcısı Eleni Zervoudaki ve festival konuğu şefler ile müzisyenler sahne önünde hareketli müziğin ritmine kapılıp, karşılıklı danslar oynadı. Hemşehrilerini ücretsiz konserlerle buluşturan Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara ve eşi Hacer Ceyhan Kara, Sofia Vossou ile  Necati ve Saykolar’a plaket ve çiçek vererek ilçe halkı adına teşekkür etti. Ünlü şefler, Sideli kadınlarla birlikte Girit’in gizemli mutfağını keşfetti Festivalin gündüz kutlamalarında ise Sideli kadınlarla Girit mutfağının hafızası bir araya geldi. Side Antik Liman’daki “Sideli Kadınlarla Girit Yemekleri Yorumu” başlıklı tadım etkinliğinde dünyaca ünlü şefler Maria Ekmekçioğlu, Ioannis Koufos ve Rasim Sakarya’nın katkılarıyla yerel otlar, geleneksel tarifler ve köklü yemek hikâyeleri anlatıldı. Sideli kadınların pişirdiği “Lor Tatlısı”, “Pitaraça” ve “Kuzu Etli Şevketi Bostan” lezzet avcılarına ikram edildi. Girit lezzetlerinin kaşıklardan taştığı etkinliği Girit Halk Dansları Topluluğu ve Manavgat Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu’nun gösterileri renklendirdi. Manavgat ve Girit arasındaki kültürel bağlar irdelendi Apollon Tapınağı’ndaki “Manavgat ve Girit” başlıklı söyleşide iki kadim yerleşim arasındaki kültürel bağlar irdelendi. Kuşadası, Hatay, İzmir, Mersin, Adana, Silifke ve Antalya’nın tüm ilçelerinden Giritlileri Side’de buluşturan söyleşinin moderatörlüğünü Antalya Giritliler Derneği Başkanı, Gazeteci Cem Çon üstlendi. Samimi bir sohbet havasında geçen söyleşide Giritliler Federasyonu Başkanı Yunus Çengel, Yazar-Halk Kültürü Araştırmacısı Öznur Tanal ve Side’de yaşan Giritli Emekli Mehmet Çoban, Manavgat ile Girit bağlarını anlattı. İlk sözü alan Mehmet Çoban, eski Side'nin nasıl bir yer olduğunu, Giritlilerin Side’ye yerleşmesini ve geçmişteki yaşam zorluklarını anlattı. Giritlilerin tarımla, el sanatlarıyla geçindiklerini, dayanışma içinde büyüdüklerini vurguladı. Yunus Çengel ise Antalya’nın ve Side’nin Girit kültürü açısından önemini anlattı. Girit kültürünün unutulmaya yüz tutmuş dil, mani ve dans unsurlarını canlandırmak için bir merkez kurmayı hedeflediklerini söyleyen Yunus Çengel, Side’deki gibi kültür ve lezzet festivallerin aileleri bir araya getirme açısından çok değerli olduğuna dikkat çekti. Öznur Tanal da Side’deki Giritlileri araştırmasının sonuçlarını anlattı. 11 yıllık çalışmanın sonucunda 2011’de yayımlanan “Side Giritlileri” kitabından bahseden Öznur Tanal, Giritli kültürünün sağlıklı yaşam tarzını ve yaşanan göç acılarının nesiller üzerindeki etkilerini dile getirdi. Giritlilerin kök arayışında olduğuna dikkati çeken Öznur Tanal, Side’deki festivalin bu bakımdan çok kıymetli olduğunu ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.