Ispanya Haberleri - Son Dakika Ispanya Haber Güncel Gelişmeler

İspanya'nın en ünlü turizm merkezinde alkol yasağı

İnsanlığın en kötü alışkanlıklarından biri alkol... Özellikle Avrupa'da sigaradan çok alkol bağımlılığı halk sağlığını ve huzurunu tehdit ediyor. Bu kapsamda Avrupa'nın en çok turist alan Milano ve Brüksel gibi büyük şehirlerinde taşkınlıkların önüne geçmek için alkol yasak ve kısıtlamalarına gidildi. Bild'in haberine göre bir Avrupa şehri daha bu uygulamaya katıldı. İbiza'da alkol yasağı İspanya'nın turizmle ön plana çıkan Mayorka va İbiza adalarında halka açık alanlarda alkol tüketmek yasaklanırken satışlara da sınırlama getirildi. Yasağa uymayana 1500 euro ceza Buna göre sokakta, kaldırımda, plajda açık şişe ile yakalanlara 500 ila bin 500 euro arası ceza kesilebilecek. 21:30 -08:00 arasında ise alkol satışı yasaklandı. Alkol satan dükkanlar 21:30'da kapatacak. Alkol rafını kapalı tutmak yeterli sayılmamakla birlikte bu marketler de kapanan dükkanlar arasında yer alacak. Restoran sahipleri durumdan memnun Alkollü restoranlarda ise herhangi bir sınırlama getirilmedi. Restoran sahipleri bu uygulamadan memnun olurken alınan kararın turizmi nasıl etkileyeceği merak konusu.

Antalya'ya 'kontrolsüz turizm' uyarısı

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, İspanya'nın 2,2 milyon nüfuslu Kanarya Adaları’nda turist yoğunluğu nedeniyle 16 Nisan'dan bu yana süren açlık grevi ve protestolara dikkati çekerek, 2,5 milyonluk Antalya'da 16 milyon turistin sorunsuz ağırlandığını ancak bu yönde tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini kaydetti. İspanya'nın güney doğusundaki Kanarya Adaları'nda meydanlara inen İspanyollar hayat pahalılığına, konut sorununa ve kira artışına sebep olduğu gerekçesiyle "kontrolsüz turizme" karşı gösteri yaptı. "TURİST EVİNE GİT" İspanya'nın 8 adadan oluşan Kanarya Adaları’ndaki yoğun turist faaliyeti nedeniyle başlatılan açlık grevi, kitle turizminin yapıldığı ve benzer sorunların yaşanabileceği gerekçesiyle Antalya'nın da dikkatini çekti. Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, Kanarya Adaları’nda 55 bin kişinin geçen cumartesi günü sokağa dökülüp, 'Tourist go home' diye protestoda bulunduğunu, 6 kişinin de 16 Nisan'dan bu yana 'Canarias se agota: Kanaryalara artık yetti' sloganıyla açlık grevini sürdürdüğünü dile getirdi. Kanarya Adaları halkı, bölgede yeni konaklama merkezleri yapılmamasını, tatil için kısa süreli ev kiralamaya düzenleme getirilmesini, yabancılara ev satışının sınırlandırılmasını ve turistlere çevre vergisi getirilmesini istedi. "SERZENİŞLER İSYANA DÖNÜŞTÜ" Eylemlerin turizme değil, kontrolsüz turizme karşı olduğunu belirten Yavuz "İspanya'da gittikçe artan turist yoğunluğu son yıllarda adalardaki halkın yaşamını olumsuz etkilemeye başlamış, buna tepkiler küçük çaplı eylemlerle kendini göstermişti. Pandemi öncesi halk siyah bayraklarla balkonlardan 'Turist istemiyoruz' eylemlerini aralıksız sürdürmüştü. Pandemide konu bir süreliğine rafa kalktı. Ancak 2022'den itibaren giderek artan yoğunluk ve turizmin kontrolden çıkması, küçük serzenişleri, büyük isyanlara dönüştürdü" dedi. İSPANYOLLARIN YAŞAMI ETKİLENDİ Yerel halkın kendi yaşam alanındaki bu dalgalanmadan çok etkilendiğini belirten Yavuz, şunları söyledi: - Fiyatlar arttı, her yer aşırı kalabalık oldu, parti için adalara gelen genç turistlerin nahoş davranışları kontrolden çıktı. Adalar adeta 'içki turizmine' döndü, hırsızlık ve adi suçlar arttı, sokaklar istifra edenler, taciz edenlerle doldu taştı. Yani artık İspanya turizminde balayı bitmişti. ALMANLAR-İNGİLİZLER YERLİ OLDU İspanya'nın 2022'de 70 milyon, 2023'te 80 milyon turistle dünyanın en çok turist alan ikinci ülkesi olduğunu ifade eden Yavuz, “Bu yıl daha da çok olacak. Gerek Madrid, Sevilla, Valencia ve Barselona'nın olduğu ana kara, gerekse sahilleriyle meşhur adalar yüzyıllardır dünya turizminin gözbebeği durumunda. Sadece tatilde gelenlere bölgede ev alan yabancılar eklenince birçok yerde yerel halktan daha fazla turist olmaya başladı. Adalardan ev alan Alman ve İngilizlerin sayısı yarım milyona vardı. 2,2 milyon nüfuslu Kanarya Adalarına geçen yıl 14 milyon turist geldi" dedi. TURİSTLERE BİR DİZİ YASAK GELDİ Ülke ekonomisinde önemli yere sahip turizmi kaybetmeden yerel ve merkezi yönetimlerin birtakım yasaklar ve kısıtlamalarla soruna çare bulmaya çalıştığını anlatan Yavuz, son birkaç yılda İspanya'nın çeşitli bölgelerinde hayata geçirilen yasakları şöyle sıraladı: - 2,5 saatin altındaki iç hat uçuşları yasaklandı. Sahilde sigara içmek yasaklandı, cezası 30 eurodan başlıyor. Sahil dışında, bikini, mayo, şort gibi kıyafetlerle gezilmesi yasaklandı, cezası 300 euro. Bazı bölgelerde 24.00-07.00 arası sahillere ayak basmak yasaklandı, cezası 750 euro. İnsanların doğa ve denize küçük su dökmesi yasaklandı. Köpek gezdirmenin serbest olduğu yerlerde köpek dışkısının temizlenmesi, aksi takdirde 1500 euro ceza şartı getirildi. - Sahillere şezlong ve minderlerin evden getirilip, tekrar geri götürülmesi şart koşuldu. Turist grup sayıları küçültüldü. Ziyaret yerlerinin saatleri kısıtlandı. Sagrada Famila'da yürüyen merdivende selfie çekmek yasaklandı. Turistlerin ödediği konaklama vergisi artırıldı. Havuzların ve golf sahalarının suyu kontrollü dağıtıma bağlandı. Sahillere çadır kurmak yasaklandı. "İSPANYA'NIN DURUMUNA DÜŞMEYELİM" İspanya'nın turizmde bu yazı zor geçireceğini belirten Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, protesto eylemi ve açlık grevi gibi benzer hamlelerin bu yaz boyunca sıklıkla yaşanacağını açıkladı. 'Hem daha çok turist, hem daha az sorun' konusuna Antalya'nın da odaklanması gerektiğine işaret eden Yavuz "Buna odaklanmamızın zamanı geldi geçiyor. 2,5 milyonluk Antalya'da ilave 16 milyonu sorunsuz yaşatmaya çalışmak çok kolay değil. Bizde henüz yukarıda sıraladığım yasakların hiçbiri yok ama önümüzde bir İspanya örneği var. 16 milyonun yükünün altında kalmamak için, suyun yolunu doğru vermeliyiz. Antalya'ya örnek olsun, İspanya'nın durumuna düşmeyelim" uyarısı yaptı.

İspanya'nın turizm gelirinin 200 milyar doları aşması bekleniyor

İspanya'da turizm sektörü derneği Exceltur'dan yapılan açıklamada, ülkenin 2024 turizm gelirlerinde rekor kırılmasının beklendiği bildirildi. İspanya'nın bu yılki turizm gelirinin 202,65 milyar euroya ulaşması bekleniyor. Exceltur, bunun 2023'teki ülke rekorunu yüzde 8,6 artırarak "olağanüstü bir büyüme oranı" olacağını bildirdi. Exceltur Başkan Yardımcısı Jose Luis Zoreda, yaptığı bir değerlendirmede, bu rakamın teyit edilmesi halinde, Fransa'nın ardından dünyanın en çok ziyaret edilen ikinci ülkesi olan İspanya'nın turizm gelirlerinin ilk defa 200 milyar euro seviyesini geçeceğini ifade etti. İspanyol ekonomisinin lokomotifi sayılan turizm sektörü, Covid-19 salgınının olumsuz etkisiyle son yıllarda on milyarlarca euroluk kayıp yaşadı. Madrid, pandeminin sona ermesinin ardından seyahat sektöründeki küresel toparlanmadan, özellikle de Asya pazarındaki canlanmadan payını almaya başladı. Bu arada Exceltur, İspanya'ya gelecek ziyaretçi sayısındaki artışta, İsrail-Hamas savaşının etkisiyle Doğu Akdeniz'deki bazı rakip destinasyonlarda yaşanan güvenlik endişelerinin etkili olduğunun altını çizdi. Diğer yandan İspanya'nın turizm sektörünün gelişimine hava bağlantılarındaki artışın yanı sıra yeni demiryolu operatörlerinin sektöre girerek fiyatları düşürmesi etkili oluyor. Yeni demiryolu operatörlerinin pazara girişi rekabeti artırıyor ve hızlı tren seyahatlerinin fiyatlarını düşürerek daha ekonomik seyahat imkanı sağlıyor. Bu da yabancıların yanı sıra yerli turistlerin de ülke içinde seyahat etme olanağını artırıyor. İspanya Ulusal İstatistik Enstitüsü'ne (INE) göre İspanya geçen yıl İngiltere, Fransa ve Almanya başta olmak üzere 85 milyon Yerel halktan tepki: Evine dön Ziyaretçi sayısındaki artış, Balear Adaları, Kanarya Adaları ve Malaga gibi popüler turizm merkezlerinde yerel halk arasında tepkilere neden oluyor. Turizm karşıtı hareketlerin büyümesi sorusunu yanıtlayan Zoreda "Amacımız İspanya'da turizmin sürdürülebilir olması ve toplumsal tepkiye yol açmaması için büyümeye devam etmesi" sözleriyle yanıt verdi. İspanya'da turizm karşı hareketler artıyor, bu da yetkilileri yerel halkın ve bol kârlı turizm sektörünün çıkarlarını dengede tutma konusunda zorluyor. "Kanarya Adaları'nın bir sınırı var" sloganı altında bir araya gelen, takımadalarda yaşayan gruplar cumartesi günü bir dizi protesto gösterisi planlıyor. Öte yandan "Kanaryalar Satıldı" isimli bir grubun bazı üyeleri de yetkililer üzerinde baskı oluşturmak amacıyla geçen hafta "süresiz" açlık grevine başlamıştı. Bölge halkı, adalarda yeni oteller yapılmasına karşı çıkıyor. Kanarya Adaları geçen yıl 16 milyon ziyaretçi ağırladı; bu sayı 2,2 milyonluk nüfusun yedi katından daha fazla. Ada sakinleri, takımadaların sınırlı kaynakları göz önüne alındığında rakamların sürdürülemez bir seviye olduğunu dile getiriyor ve bunu "intihara meyilli bir büyüme modeli" olarak nitelendiriyor. Benzer turizm karşıtı hareketler İspanya'nın başka yerlerinde de ortaya çıktı ve sosyal medyada oldukça aktif hareket ediyor. Malaga'da bazı turistik mekanların duvarlarına ve kapılarına "Burası eskiden benim evimdi" ve "Evine git" gibi yabancı turist karşıtı sloganların yazılı olduğu çıkartmalar asılıyor. Barselona ve Balear Adaları'nda aktivistler ise bazı popüler plajların girişlerine İngilizce "düşen kaya" veya "tehlikeli denizanası" riskine karşı uyarıda bulunan sahte tabelalar asıyor. Yerel halk, Airbnb gibi kısa süreli kiralama platformlarındaki konaklama ilanlarındaki artışın konut sıkıntısını daha da kötüleştirmesinden ve özellikle şehir merkezlerinde kiraların yükselmesine neden olmasından şikayetçi. Yerel halk, turist akınının gürültü ve çevre kirliliğine yol açtığı ve su gibi kaynakları vergilendirdiğini de dile getiriyor.

İspanya’nın turizm gelirinde büyük artış

2024 yılının şubat ayında İspanya’nın turizm geliri, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 25,8 oranında artarak 6 milyar 747 milyon euro olarak gerçekleşti. Turizm Güncel’de yer alan habere göre, bu rakamla İspanya, 4 milyar 667 milyar euro turizm geliri elde ettiği 2019’un aynı ayını da yüzde 44,5 oranında geride bırakmış oldu. 2024 yılının ocak – şubat aylarında İspanya’nın elde ettiği toplam turizm geliri ise 13 milyar 296 milyon euro olarak kaydedildi. Bu rakamla İspanya, 9 milyar 357 milyon euro turizm geliri elde ettiği 2019 yılının şubat ayını da yüzde 42,13 oranında aştı. Şubat ayında İspanya’da turist başına ortalama harcama yüzde 8,5 artarak 1.347 euroya, turist başına ortalama gecelik harcama ise yüzde 5,8 artışla 173 euroya yükseldi.

"Tarihimizde ilk defa erken rezervasyonda İspanya’nın önüne geçtik"

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmde 2024 yılına ilişkin beklentileri açıkladı. Kavaloğlu, “WORLD Travel Market, Utrecht Fuarı’ndaki sinyaller son derece olumluydu. EMITT’te de aynı olumlu hava vardı. Berlin fuarına gittik ve durum orada tamamen şekillendi. Ve biz tarihimizde ilk defa erken rezervasyonlarda İspanya’nın önüne geçtik. Mart ayı itibarıyla yaklaşık 1,5 milyon Alman, Antalya’da tatil yapmak için erken rezervasyon yaptırdı. Bu çok önemli bir veri. İngiltere pazarı da çok iyi gidiyor. Eğer Rusya-Ukrayna savaşı sona ermezse bu sene Alman tatilciler Rusları geçebilir” dedi. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmde 2024 yılına ilişkin beklentileri açıkladı. Antalya’ya gelen turist sayısının bu yıl yeni bir rekor kırabileceğini vurgulayan Kavaloğlu, “Ana pazar sıralamasında birinci sırada Almanlar ikinci sırada Ruslar yer alır. Üçüncü pazar yine İngiltere olacak ve İngilizler bu yıl 1,5 milyon kişiyi bulacaktır. Totalde ise Antalya bu yıl 17 milyon turist bandını geçer. İsrail turizm pazarı da bizim ilk 10 pazarımız içindeydi ancak bölgede yaşananlar nedeniyle İsrail turizm pazarını tamamen yok sayıyoruz” diye konuştu. Kavaloğlu, turizmde yeni planları ise şöyle anlattı: “Şimdi TÜBİTAK ile ‘astro turizm’i konuşuyoruz. Turist Antalya’ya gelecek hem tatil yapacak hem de gökyüzü hareketlerini izleyecek. Bu coğrafyada buna çok uygun alanlar var. Mesela vegan grupları ağırlayacağız. Onlara göre mönüler hazırlayacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı festivaller çok etkili ve içi dolu. Çok kısa sürede bu festivaller için ülkemize gelen turistleri ağırlayacağız. Süreci doğru şekilde yönetirsek neden festivaller ülkesi olmayalım?”

İspanya'nın Sanat Hazinesi: Reina Sofia Müzesi

Madrid'in kültürel kalbi olan Reina Sofia Müzesi, İspanya'nın en önemli sanat merkezlerinden biri olarak dünya çapında tanınıyor. Modern sanatın en büyük eserlerine ev sahipliği yapan bu müze, ziyaretçilere unutulmaz bir sanat deneyimi sunmuyor. Hem sanatseverlerin hem de tarih tutkunlarının ilgisini çeken Reina Sofia, Pablo Picasso, Salvador Dalí, Joan Miró gibi dünya çapında ünlü sanatçıların eserlerini barındırmasıyla biliniyor. Reina Sofia Müzesi, 1986 yılında Kraliçe Sofia'nın adıyla açılmış olup, esasen 18. yüzyılda bir hastane olarak kullanılan bir binada yer almakta. Binanın mimarisi, müzenin modern sanat eserlerini sergilemek için ideal bir ortam sunmakta. Müzenin koleksiyonu, 20. yüzyılın ikinci yarısına odaklanmakta olup, özellikle İspanyol sanatının gelişimine ve uluslararası modern sanat akımlarına katkı sağlamış eserlere odaklanmakta. Müzenin en önemli eserlerinden biri, Pablo Picasso'nun "Guernica" adlı tablosu. Bu etkileyici eser, İspanya İç Savaşı sırasında yaşanan Guernica katliamını anlatmakta olup, modern sanatın en önemli sembollerinden biri olarak kabul ediliyor. Salvador Dalí'nin dışavurumcu eserleri, Joan Miró'nun soyut kompozisyonları ve diğer birçok ünlü sanatçının eserleri de müzenin koleksiyonunda yer almakta. Reina Sofia Müzesi, sadece sanat eserleri sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda sanatın tarihini ve anlamını da ziyaretçilere sunmakta. Müze, geçici sergiler, sanatçı söyleşileri, atölye çalışmaları ve konferanslar gibi etkinliklerle sanatseverleri ve araştırmacıları bir araya getirmekte. Ayrıca, müzenin sanat kütüphanesi ve arşivi, sanat tarihçileri ve öğrencileri için önemli bir kaynak oluşturmakta. Reina Sofia Müzesi, sadece Madrid'in değil, İspanya'nın ve dünyanın en önemli kültürel varlıklarından birisi. Her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçi, bu müzede eşsiz bir sanat yolculuğuna çıkmakta. Müzenin uluslararası alanda tanınırlığını artırmak amacıyla yapılan çalışmalar ve dijital platformlar aracılığıyla sanatın daha geniş kitlelere ulaştırılması, Reina Sofia'nın gelecekteki öneminin ve etkisinin daha da artmasını sağlayacak.

Dalí Tiyatrosu ve Müzesi eşsiz eserleriyle adeta baş döndürüyor

Figueres, İspanya'da bulunan Dalí Tiyatrosu ve Müzesi, sanatın sıradışı ve büyüleyici dünyasını ziyaretçilere sunan eşsiz bir mekan. Salvador Dalí'nin kendi elleriyle tasarladığı bu müze, sanatın sınırlarını zorlayan ve hayal gücünü en uç noktalara taşıyan eserlerle dolu. Dalí, sürrealist akımın en önemli temsilcilerinden biri olarak tanınıyor ve eserleri genellikle gerçeküstü bir atmosferde, düşlerin ve sembollerin dünyasında geziniyor. Bu müze, ziyaretçilere Dalí'nin benzersiz sanat anlayışını keşfetme ve deneyimleme fırsatı sunuyor. Müze, 1974 yılında açılmış olup, o zamandan beri milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Ancak, sadece bir müze olmanın ötesinde, Dalí Tiyatrosu ve Müzesi, ziyaretçilere tam anlamıyla bir performans sunuyor. Mimari olarak da dikkat çeken bu bina, kendine özgü bir atmosfer yaratıyor ve ziyaretçileri bir sanat eserinin içine çekiyor. Müze, Dalí'nin farklı dönemlerine ait birçok eseri barındırıyor. Ressamın en ünlü eserlerinden bazıları, "Belleğin Kalıcı Anıları", "Geçmiş Anlamın Yansıması", "Geleceğin Anımsamaları" ve "İnsanlık Anıtı" gibi eserler burada sergileniyor. Bu eserler, Dalí'nin sanatındaki değişimi ve evrimi göstermekte ve ziyaretçilere farklı dönemlerdeki yaratıcılığını keşfetme şansı veriyor. Müze aynı zamanda, Dalí'nin kişisel eşyalarını, yazılarını ve hatta onunla ilgili belgesel filmleri içeren zengin bir arşive de ev sahipliği yapıyor. Bu, ziyaretçilere sanatçının yaşamına ve sanat anlayışına daha derin bir bakış açısı kazandırıyor. Dalí Tiyatrosu ve Müzesi, her yıl düzenlenen özel etkinlikler, sergiler ve sanat atölyeleriyle de canlanıyor. Bu etkinlikler, ziyaretçilere sanatın yaratıcı sürecine katılma ve Dalí'nin eserlerini daha yakından tanıma fırsatı sunuyor. Son olarak, müze, sadece sanatseverler için değil, aynı zamanda turistler için de bir cazibe merkezi. Figueres'in tarihi dokusuna ve benzersiz kültürel atmosferine ek olarak, Dalí Tiyatrosu ve Müzesi, ziyaretçilere unutulmaz bir sanat deneyimi sunuyor. Dolayısıyla, Dalí Tiyatrosu ve Müzesi, Salvador Dalí'nin sanatının ve hayal gücünün büyüleyici bir yolculuğuna çıkmak isteyen herkes için vazgeçilmez bir destinasyon. Bu müze, sadece bir sanat galerisi değil, aynı zamanda bir sanatçının dehasının ve vizyonunun anısına bir saygı duruşu.

Madrid'in Damak Zevkleri

1. Bocadillo de Calamares: Madrid'in simgelerinden biri olan bu lezzetli atıştırmalık, kalamar halkalarının bir ekmek arasında servis edilmesiyle oluşuyor. Sokak tezgahlarında sıklıkla bulunan bu sandviç, yerel halk arasında çok popüler. 2. Cocido Madrileño: Geleneksel bir İspanyol yemeği olan Cocido Madrileño, et, sebze ve nohutun uzun süreli pişirilmesiyle elde edilen doyurucu bir yemek. Genellikle üç aşamalı olarak sunulan bu yemek, soğuk kış günlerinde ruhu ısıtmak için ideal. 3. Patatas Bravas: Madrid'in vazgeçilmez tapası olan Patatas Bravas, kızarmış patates parçalarının üzerine sıcak ve baharatlı bir sosla servis ediliyor. Hem yerel barlarda hem de restoranlarda sıklıkla bulunan bu atıştırmalık, bir bardak soğuk birası tamamlıyor. 4. Callos a la Madrileña: Madrid'in geleneksel tripe yemeği olan Callos a la Madrileña, pazar günleri aile sofralarının vazgeçilmezi. Dana işkembesi, chorizo ve domuz ayakları gibi malzemelerle hazırlanan bu yemek, lezzetli bir baharat karışımıyla servis ediliyor. 5. Oreja a la Plancha: Madrid mutfağının iddialı lezzetlerinden biri olan Oreja a la Plancha, ızgarada pişirilmiş domuz kulağı anlamına geliyor. Baharatlarla marine edilen ve ardından ızgarada pişirilen bu yemek, sıra dışı ancak lezzetli bir deneyim sunuyor. 6. Huevos Rotos: "Kırık yumurta" anlamına gelen Huevos Rotos, kızarmış patateslerin üzerine kırılmış yumurta ve genellikle İspanyol jambonu olan jamón serrano ile servis ediliyor. Yumurtanın akı patateslerin üzerine yayılarak lezzetini artırıyor. 7. Gambas al Ajillo: Madrid'in deniz mahsulleri sevenler için bir başka favorisi olan Gambas al Ajillo, sote edilmiş sarımsaklı karideslerden oluşuyor. Baharatlı yağda hızlıca pişirilen bu lezzetli atıştırmalık, yerel şaraplarla mükemmel bir şekilde eşleşiyor. 8. Tortilla Española: İspanyol omleti olarak da bilinen Tortilla Española, patates ve yumurtadan yapılan klasik bir İspanyol yemeği. Yumuşak iç kısmı ve altın kahverengi dış kabuğuyla Madrid'in her yerinde bulunabiliyor. 9. Churros con Chocolate: Madrid'in en ünlü tatlılarından biri olan Churros con Chocolate, kızarmış hamur şeritleri ve yoğun, sıcak çikolata sosuyla servis ediliyor. Özellikle sabah kahvaltılarında veya atıştırmalık olarak tercih ediliyor. 10. Rosquillas: Madrid'in geleneksel kurabiyesi olan Rosquillas, badem veya portakal aromalı halka şeklinde kurabiyeler. Şehrin pastanelerinde ve pazarlarında geniş bir çeşitlilikte bulunabilir ve kahve veya çay ile mükemmel bir ikili oluşturuyor.

Akdeniz kaynıyor: Balıkçılık ve turizm etkilenecek

İspanya'nın doğusundaki Balear Adaları Gözlem Sistem Evi'nin (SOCIB) verilerine göre, son 60 günde Batı Akdeniz'deki ortalama deniz suyu sıcaklığının 15,5 santigrat derece olarak ölçüldüğü, 1982-2015 yıllarında aynı dönemdeki ortalamanın 14,1 olduğu bildirildi. SOCIB uzmanlarından Melanie Juza, İspanyol basınına yaptığı açıklamada, son 60 gündür Akdeniz'in hem batısı hem de doğusunda sıcak hava dalgasının denizde devam ettiğini, Doğu Akdeniz'deki sıcaklıkların Temmuz 2023'ten bu yana rekor üstüne rekor kırdığını söyledi. Akdeniz'de 2023'te toplam 212 gün sıcak hava dalgasının görüldüğünü aktaran Juza, iklim değişikliğinin etkisiyle Akdeniz'deki bu sıcaklık artışlarının daha yaygın hale geleceğini savundu. "Tuzluluğu artırıyor" "Sıcaklığı artan deniz suyunun buharlaşması okyanusun tuzluluğunu da artırıyor" diyen Juza, bunun "biyoçeşitlilik kayıplarını artıracağını ve okyanusun sunduğu temel hizmetlerin, balıkçılık ve turizm gibi sektörlerin olumsuz yönde etkilenmesine neden olacağını" vurguladı. "Suyun çok fazla radyasyon biriktirdiğinin kanıtı" İspanya Meteoroloji Enstitüsünde uzman Cayetano Torres de "Akdeniz'deki deniz suyu sıcaklığındaki artış iklim değişikliğinin çok net bir göstergesi" dedi. Torres, "Verilere baktığımızda 2023'te normale kıyasla ortalama 3 derece ya da anormal durumlarda 5,5 dereceye kadar artan sıcaklıklar gördük. Bu inanılmaz bir şey ve suyun çok fazla radyasyon biriktirdiğinin bir kanıtı" şeklinde konuştu.