Hava Durumu

#Gastronomi

TOURISMJOURNAL - Gastronomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gastronomi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mustafa Ergun: Haber

Mustafa Ergun: "Aslında bizi misafirlerimiz anlatsın"

Aslında bizi misafirlerimiz anlatsın... Günbatımı saatleri. Duvarda Girit laciverti, lavanta mavisi, somon pembesi, şarabi mor gölgeler oynaşmakta. Akşamın sisi denizin üzerine inmiş. Saksılarda yıldız çiçekleri. Beyaz, pembe, eflatun ortancalar... Miracle Resort Otel / Lara'nın Genel Müdürü Mustafa Ergun ile nitelikli söyleşinin içinde buluyoruz kendimizi. - Alakart restoranlarınız dikkat çekiyor. Neden özellikle Meksika ve İtalyan restoranları? Menüyü nasıl oluşturdunuz ? - Meksika ve İtalyan mutfakları dünya çapında çok güçlü karaktere sahip iki mutfak. Misafirlerimize sunduğumuz yemek deneyiminin bir serüvene dönüşmesi için, tat profili çok zengin bu iki mutfağı da tesisimizde özellikle bulundurmak istedik. İtalyan mutfağı sıcak, samimi ve evrensel lezzetlere sahip. Bu nedenle Miracolo Restoran'ımızda makarna ve pizzanın ötesine geçip, çok daha özgün reçetelere yöneldik. Meksika mutfağı ise baharatları, dokusu ve sunumuyla farklılık arayan misafirler için oldukça cezbedici bir konumda yer alıyor. Adını Frida Kahlo’dan alan restoranımızda acı tatların, tatlı anılara dönüşebileceğine inandık. Kısaca, “Yaşasın yaşam!” mottosu ile misafirlerimize unutulmaz tatlar sunmanın gayreti içindeyiz. - Biraz daha açıklasanız... - Aslında menülerimizi oluştururken şeflerimizle birlikte özgün reçeteleri esas aldık. Yerel ürünlerle global tatları nasıl daha da uyumlu bir hale getirebileceğimiz konusu üzerinde çok detaylı biçimde çalıştık. Bu arada hemen belirteyim; Meksika ve İtalya alakartlarımızın yanı sıra Türk ve Balık alacarte restoranlarımız ile de misafirlerimize hizmet vermekteyiz. - Her şey dahil otel sisteminiz oldukça başarılı. Pandemi döneminden kalma bazı uygulamaları da halen sürdürüyor olmanız dikkat çekici. Neden bu yaklaşımı devam ettiriyorsunuz ? - Aslına bakarsanız biz zaten pandemiden önce vizyon ve misyonumuzla hijyen, servis kalitesini hep ön planda tutuyorduk. Pandemiyle beraber almamız gereken resmi önlemlerle de bu kalitemizi koruyarak artırdık, diyebiliriz. Örneğin yemeklerin şeflerimiz tarafından bizzat misafirlere servis edilmesi, hem hijyen standartlarını yükseltti, hem de misafir memnuniyetini artırdı. Bu sistemi devam ettirmek bize, hiç kuşkusuz, daha fazla personele mâl olsa da, bugün bunu sürdürmemizin nedeni misafirlerimize çok daha güvenli, daha kaliteli ve daha kişisel bir yemek deneyimini sunma arzumuzdur. Akşam büfeye gelen ilk ve son misafirin bu görsel şöleni aynı standartta ve kalitede görmesini hedefledik çünkü. Tüm bunların çok önemsediğimiz 'sürdürülebilir turizm'e katkıları da tartışmasızdır. Pandemi sürecisinde insanlar tokalaşmaktan bile imtina ederken, bugün aynı servis maşası ile herkesin yemek almasını beklemek, yaşadıklarımızdan ders almamak anlamına gelmez miydi ? - Son yıllarda gastronomi alanında ülkemizde ciddi bir gelişme ve bilinçlenme var. Alakart restoranlarınızın oluşumunda bu gastronomi yükselişi etkili oldu mu? Gastronomi sizin için ne ifade ediyor ? - Elbette etkili oldu. Türkiye’de gastronomi nihayet artık bir kültür aracı, bir tanıtım dili haline geldi. Biz de bu yükselişi yakından takip ediyoruz. Sadece sunum değil, üretimden tedarike, reçeteden personele kadar her aşamada bu bilinci oturtmaya çalışıyoruz. Gastronomi bizim için sadece yemek değil; yerel ile evrenseli buluşturmak, duygulara hitap etmek, belleklerde yer etmek demek. Bu yüzden her yemekte bir hikaye yaratmaya ve her tabakta bir iz bırakmaya çalışıyoruz. - Alakartlarla birlikte ' her şey dahil ' restoranlarınız da oldukça kaliteli. Bunun arkasında yatan neden gastronominin turizmdeki yükselişi, diyebilir miyiz ? - Misafir artık tatilinde yalnızca konaklamaya değil, iyi yemek yemeye de para ödüyor. O yüzden her şey dahil sistemde de lezzetten ve kaliteden, hiçbir şekilde ödün vermemek gerekiyor. Biz de tüm restoranlarımızda aynı standardı, özeni korumaya çalışıyoruz. Her misafir, ister alakartta, ister ana restoranda olsun, aynı özeni, güveni hissetmeli. Bildiğiniz gibi, otelimizde dünyanın dört bir yanından gelen misafirleri ağırlıyoruz. Bu çerçevede ana restoranımızda da dünya mutfaklarından çeşitli lezzetler sunuyoruz. El yapımı makarnalarımızdan, sokak lezzetlerine, vegan ve uzak doğu büfemizden, deniz ürünlerine, kebaplara kadar… Burada bizim için Anadolu Mutfağı'nın da değeri çok büyük. Kültürümüzün eşsiz tariflerini misafirlerimize tanıtmanın mutluluğunu yaşıyoruz. - Mesela ? - Sokak lezzetleri köşemizde kokoreç, kelle söğüş servisi yapıyoruz. Özellikle de, el lezzetine önem veriyoruz. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelenlerin damak zevklerine hitap etmek, bizim için bir amaç. - Son derece şık, güzel, etkileyici, ortalama zevkin fevkinde kelimenin tam anlamıyla üst düzey bir sunum tekniğiniz var ki, kolay kolay unutulacak gibi değil. - Özenli, zevkli, her ayrıntının dikkatle incelendiği bir sunum bizim için çok mühim. İstiyoruz ki, misafirlerimiz dünya lezzetlerini tadarken, günlük sorunlarından arınsınlar...sıkıntılarından, dertlerininden uzaklaşsınlar. Hayata ve zamana hoş bir seda bıraksınlar. - Günlük taze yemekler yapılıyor. Sebzeler ve diğer ürünlerin tedarikini nasıl sağlıyorsunuz? Antalya’nın yöresel ürünleri mi kullanılıyor ? -Evet, mutfağımızda günlük taze üretim esastır. Antalya gibi bereketli bir bölgede bulunmamız da bu konuyla ilgili en büyük avantajımız. Reçetelerimizde kullandığımız sebzelerin ve meyvelerin çoğunu bölgedeki yerel üreticilerden alıyoruz. Özellikle biliyorsunuz ki, Antalya ' coğrafi işaretli ' pek çok tescillenmiş ürüne sahip bir kent. Bizler de bu ürünleri kullanarak aslında misafirlerimizin, örneğin İtalya’da yediği bir domates sosunu onlara yerinde sunuyoruz. Ulusal değerlerimizle uluslararası lezzet standartlarını yakalıyoruz. Tedarikçilerimizle de yıllardır süren güvene dayalı ilişkilerimiz var. Bu da hem ürün kalitesini, hem de mutfakta sürekliliği sağlıyor. Misafirimizin tabağına gelen ürünün hikayesi, şu anda tarladan mutfağa kadar izlenebilir durumda. Bunu ISO 22000 gıda yönetim sistemi ile başarıyoruz. - Peki bu başarının gerçek sırrını sorsak ? - Doğru misafir profili bizim için çok önemli. Yıllar içinde fiyat, kalite, güvene dayalı bir ilişki oluşturduk. Bunda uzmanlaşmış kadro ve kurumsal yapının etkisi de elbette yadsınamaz. Akşam alacası çöküyor...sular kararmakta. Hayat kendi makamında akarken, Lara Miracle Resort Hotel'de an'lar güzel anılara dönüşmeye devam ediyor. Zaten Gerard de Nerval " Düş, ikinci bir yaşamdır, " demez mi ?

Gastronomi Dünyası 4. Sezonla Yeniden Buluşturuldu Haber

Gastronomi Dünyası 4. Sezonla Yeniden Buluşturuldu

Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneği’nin 4. lansman toplantısında, Ufuk Sönmez'in liderliğinde yeni sezonun heyecanının ve vizyonunun paylaşılması sağlandı. Etkinlikte, sektörün geleceğine yönelik önemli projeler ve iş birlikleri tanıtıldı. Toplantıda, 20 yılı aşkın süredir sektöre katkı sağlayan dernek çalışmalarının ve Ufuk Sönmez’in dört yıldır sürdürülen Yönetim Kurulu Başkanlığı döneminin önemi vurgulandı. Gastronominin yalnızca bir lezzet sanatı değil, aynı zamanda toplumların tarihini, kültürünü ve duygularını yansıtan güçlü bir kimlik unsuru olduğu ifade edildi. Vizyoner Projeler ve İş Birlikleri Etkinlikte, “Turizm Meslek Yasası” projesi ile sektör çalışanlarının emeğine sahip çıkılacağı, “Gönüllü Koçluk” projesiyle ise genç yeteneklerin gastronomi ve turizme yönlendirilerek destekleneceği duyuruldu. Sektörden kaçışın artmasıyla birlikte, sivil toplum kuruluşlarının sektöre öncülük etmesinin önemi vurgulandı. Gastronomi Turizminin Yükselişi Ufuk Sönmez önderliğinde, yerel mutfakların yaşatılması, sürdürülebilir tarımın desteklenmesi ve Türkiye’nin gastronomi turizminde parlayan yıldız haline getirilmesine yönelik çalışmaların devam ettirileceği belirtildi. Şefler, üreticiler, akademisyenler ve yatırımcıların buluşturulduğu bu platformla, kültür, lezzet ve birliktelik geleceğe taşınıyor. Katılımcılara teşekkür edilerek, yeni sezonda düzenlenecek etkinlik, eğitim programları, festivaller ve iş birlikleriyle sektörün daha da güçlendirileceği bildirildi.

SİNEMANIN USTALARI, SİDE’YE KÜLTÜR, SANAT VE LEZZETİN İZİNDE ROTA ÇİZDİ Haber

SİNEMANIN USTALARI, SİDE’YE KÜLTÜR, SANAT VE LEZZETİN İZİNDE ROTA ÇİZDİ

Festivalin ikinci gününde Apollon Tapınağı’nda kurulan sahnede düzenlenen “Side’nin Yeni Anlatısı” isimli söyleşide Etki Derneği kurucularından Oyuncu Güven Kıraç ve Ebru Koralı, yönetmenler Serdar Akar ve Vedat Atasoy, Manavgat Belediyesi’nin Türkiye’de az örneği bulunan “gastrodiplomatik” bir organizasyona imza attığına vurgu yaparak Akdeniz havzasındaki göçlerin, etkileşimlerin izlerini sürdü. Kimlik ve kültürel hafıza ile stratejik dönüşüm ve katılım konularını irdeleyen Etki Derneği’nin sanatçı üyeleri kültür, sanat ve gastronominin sadece ziyaretçiye sunulan birer ürün değil bir kentin ruhunu görünür kılan araçlar olduğunu vurguladı. “Side, yeni konuşulan hikâyelerin de şehri olmak istiyor” Söyleşinin moderatörlüğünü de yürüten Oyuncu Ebru Koralı, “Side, artık sadece denizin, güneşin değil, yeni konuşulan hikâyelerin de şehri olmak istiyor. Bu dönüşümün lokomotifi kesinlikle kültür ve sanat içerikli üretim olmalı. Müzik, edebiyat, yerel festivaller olmalı. Bunlar turisti sadece konuk değil, hikâyeye ortak eden araçlardır.” dedi. Kamusal sanat ve kültürel etkinliklerin Side’nin kültürel mirasıyla bütünleşmesiyle nelerin değişeceğini irdeleyen Ebru Koralı, “Kültür ve sanat alıcılarının rotası Side’ye döner. Side, küresel ölçekte daha katma değerli bir turizm destinasyonuna dönüşür. Bir kentle bağ kurmak için hikâyeye ihtiyaç vardır. Kamusal alandaki sanat eserleri, özellikle yerel dokudan beslenenler, turistin zihninde o kente dair özgün bir iz bırakır. Günümüz gezginleri deneyimlerini belgelemek istiyor. Estetik açıdan güçlü sokak sanatı, sosyal medyada paylaşılan karelerle destinasyonun görünürlüğünü artırır. Sanat, sadece bakılan değil, dâhil olunan bir şey olduğundan turistin deneyimi dönüşür. Turizm sezonu denilen dönem ortadan kalkar. Yılın 12 ayı tercih edilen bir destinasyona dönüşür. Bu pencereden baktığımızda Side artık bir tatil yöresi değil, bir anlatı alanı. Tarihiyle konuşan, sofralarıyla bağ turan, sokaklarında sanat dolaşan bir şehir.” diye konuştu. “Kültür ve sanat odaklı ajanda oluşturmak mümkün” Oyuncu Güven Kıraç ise Side’nin antik kalıntılarıyla, tiyatrolarıyla, mabetleriyle kültürün izlerini taşıyan kadim bir yerleşim olduğunu, kentin tarihini Girit’ten göçen insanların şekillendirdiğini belirtti. Side’nin geleceği için kültür ve sanatla dönüşüm zamanının geldiğini belirten Güven Kıraç, “Kültür ve sanat yatırımlarını artırarak, etkinliklerle dolu bir ajanda oluşturarak, sadece deniz, kum ve güneş değil, yılın 12 ayına yayılmış bir turizm anlayışıyla Side'nin potansiyelini sonuna kadar değerlendirebiliriz. Bu şekilde oteller dolup taşacak, yoğunluk asla düşmeyecek. Side'nin cazibesini yılın her ayında sürdürmek, bölgeyi sürekli canlı tutacak, ziyaretçilerine 12 ay boyunca buraya gelmeleri için sebepler sunacak. Eylül ayında bir jazz festivali, ağustosta başka bir etkinlik, ekim ayında farklı bir organizasyon… Topyekûn bir kültür ve sanat odaklı ajanda oluşturmak mümkün. Gastronomi, tiyatro festivalleri, sinema günleri, heykel sempozyumları, resim sergileri gibi etkinliklerle buranın zengin kültürünü ve tarihini her yönüyle tanıtabiliriz.” dedi. Güven Kıraç, Etki Derneği olarak Side’nin sanatla, kültürle tanıtımı için her türlü projede iş birliğine hazır olduklarını duyurdu. “Side’de çok ilginç ve etkileyici hikâyeler bulduk, sinema filmi çekeceğiz” Yönetmen Serdar Akar da şehirlerin tanıtımında sinemanın gücünün etkisinin büyük olduğunu, Side’de buldukları çok ilginç ve etkileyici hikâyeleri birini sinema filmi olarak çekeceklerini söyledi. Serdar Akar, “Sinema, sadece turistleri çekmekle kalmaz, aynı zamanda o şehre ait kültürleri de dünyaya tanıtır. Hepimizin bildiği gibi, Avrupa’yı görmek, Paris’te, Roma’da vakit geçirmek birçok insan için bir hayaldir. Çünkü bu şehirler tarih, kültür ve sanatla özdeşleşmiştir. Side de tam böyle bir yer. Burası, adeta bir açık hava müzesi gibi, bir platonun içinde gibiyiz. Bir sanatçı olarak, Side’nin kültür ve sanatla şahlanabileceğine inanıyorum. Çünkü zaten Apollon Tapınağı’nın hemen yanındayız; yani sanatın ve sanatçının tanrısının olduğu bu şehirde, sanat her şeyin merkezinde olmalı.” diye konuştu. “Side artık doğru yemekler, kaliteli mekânlar ve büyüleyici bir kültürel altyapıya sahip” Yönetmen Vedat Atasoy ise büyük şehirler ve popüler turizm destinasyonlarının kendi kimliklerini güçlü bir şekilde tanıttığına dikkati çekti. Sinemanın Side’nin tanıtımında etkili bir araç olacağını aktaran Vedat Atasoy, “İnsanlar bir yere geldiğinde, sadece tatil yapmak değil, o yerin kültürünü, sanatını da deneyimlemek isterler. Eğer Side’nin kültürel ve sanatsal hayatını daha da geliştirebilirsek, bu şehri çok daha cazip hale getirebiliriz.” dedi. Side’de yaşayan, Side’yi yöneten insanların vizyoner olmasının kentin en büyük şansı olduğuna dikkati çeken Vedat Atasoy, “Side artık doğru yemekler, kaliteli mekânlar ve büyüleyici bir kültürel altyapıya sahip. Fakat bunun devamlı olarak daha iyiye gitmesi lazım. Yani sadece geçen yıl yapılan bir etkinlik değil, her yıl yeni ve daha gelişmiş etkinlikler olmalı. Bu da Side’nin kalitesini sürekli yükseltecektir.” değerlendirmesini yaptı. Söyleşinin sonunda festivalin ev sahibi Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, Etki Derneği üyelerine plaket vererek teşekkürlerini sundu.

ÜNLÜ ŞEFLER, SİDE’DE GİRİT LEZZETLERİYLE GASTRONOMİ ŞÖLENİ YAŞATTI Haber

ÜNLÜ ŞEFLER, SİDE’DE GİRİT LEZZETLERİYLE GASTRONOMİ ŞÖLENİ YAŞATTI

Manavgat Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştiren Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nin ikinci düzenlenen tadım etkinliğinde lezzet sihirbazları Maria Ekmekçioğlu, Esat Özata, Dilek Yetkiner, Pasquale Lembo, Apostolos Altanis, Ioannis Koufos ve Argyrios Kontakis, Girit mutfağının efsanevi yemeklerini hazırladı. Girit, Selanik, İtalya, İstanbul ve İzmir’den Side’ye gelen duayen şefler, “Norma”, “Karides Saganaki”, “Kreto Pitaka”, “Sakız Enginarlı Kabak Çiçeği Dolması”, “Balkabaklı Otlu Köfte, “Katsikaki Me Maratho Ke Askolimbrus” isimli yemeklerin reçetelerini, püf noktalarını Girit mutfağındaki yerini detaylarıyla anlattı. Side Antik Liman’daki lezzet şöleninde Manavgat Belediye BaşkanıNiyazi Nefi Kara, dünya mutfak kültüründe doğallığın ve sağlıklı yaşamın temsilcisi olarak öne çıkan, zeytinyağlıları, yabani otlarla yapılan yemekleri, taze deniz ürünleri ve damakta iz bırakan mezeleriyle Akdeniz’in en rafine lezzetlerini sunan Girit mutfağını modern dokunuşlarla yorumlayan mutfak şeflerine teşekkür etti. “Manavgat, lezzetin, kültürün ve sürdürülebilir turizmin yıldızı olsun istiyoruz” Mübadele öncesi Manavgat’a göçen Giritlilerin köklü kültürleri, misafirperverlikleri ve eşsiz mutfak mirasıyla Side’nin tarihine lezzet kattığını, bu kadim kenti Akdeniz’in en özel buluşma noktalarından biri haline getirdiğini vurgulayan Başkan Kara, “Girit’in yemek tariflerini Side’nin tarihi atmosferiyle buluşturarak bu toprakların zenginliğini dünyayla paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Manavgat, denizi, güneşi, doğal güzellikleri ve tarihi değerlerinin yanı sıra gastronomi zenginlikleriyle de gözde bir turizm destinasyonu olsun istiyoruz. Manavgat, lezzetin, kültürün ve sürdürülebilir turizmin yıldızı olsun istiyoruz. Çeşitliliğimizi unutmadan, unutturmadan koruyacağız ve geliştirmeye devam edeceğiz. Her bir değerimize yenilerini ekleyerek yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.” dedi. Tadım etkinliğini, Mersin Büyükşehir Belediyesi Halk Dansları Grubu’nun gösterisi renklendirdi. Denizin özgürlüğünü ve yüzyılların direncini aynı ezgide buluşturan bir ruhun sesi olan Girit müzikleriyle yapılan danslar, büyük alkış topladı. Önemli isimler, mutfak kültürüyle kurulan Girit-Side dostluğunu anlattılar Festivalin bir başka önemli etkinliği “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” isimli söyleşi oldu. Apollon Tapınağı’nın yakınındaki sahnede Saray ve Kültür Tarihçisi Çağrı Başkurt’un moderatörlüğündeki söyleşide Şef-Ege ve Mübadil Mutfağı Uzmanı Dilek Yetkiner, Uluslararası Tarım Derneği Başkanı Seda Özel, Şef-Yazar-Türkiye ve Girit Gastronomi İlişkileri Temsilcisi Maria Ekmekçioğlu’nun konuşmalarını meydanı dolduran yüzlerce kişi ilgiyle dinledi. Dilek Yetkiner, Girit ile Side arasında sofranın birleştirici gücünün çok yüksek olduğuna vurgu yaptı. Girit mutfağını “Çok duygusal, çok sağlıklı ve hikâyelerle dolu” olarak tanımlayan Dilek Yetkiner, ortaya çıkarılan lezzetlerde zeytinyağı, domates, patates ve peynirin rolünün fazla olduğunu anlattı. Seda Özel ise “Giritliler Side’ye ne getirdi, Girit’ten ne götürdü” sorusu üzerinden düşüncelerini paylaştı. Manavgat’ın bitki çeşitliliği açısından çok zengin bir bölge olduğunu belirten Seda Özel, Side’de Yörük kültürü ile Girit kültürünün sentezinin ortaya çıktığını anlattı. Anadolu şehirlerine yerleşen Giritlilerin, zeytin üretimi, zeytinyağının farklı tekniklerle lezzetinin artırılması, bağcılık, üzüm ve enginar üretiminde İzmir, Muğla, Antalya ve Mersin bölgesine büyük katkılar sağladığını anlattı. Maria Ekmekçioğlu ise “Girit'ten Side'ye, Side'den Girit'e uzanan büyük hikayenin” birleştirici bir yolculuk olduğunu söyledi. Festival için hazırlık yaparken Girit yemeklerinde kullanılan otların Türkçe isimlerini öğrenmek için çok uğraş verdiğini anlatan Maria Ekmekçioğlu, Side’ye geldiğinde özellikle otların Girit’teki isimleriyle bilinmesinin kendisini çok şaşırttığını dile getirdi. Maria Ekmekçioğlu, Side’de sofralar kurarak dostluğu, kardeşliği güçlendirdiklerini, birlikte yaşamanın güzelliklerini keşfetmeye devam edeceklerini dile getirdi. Söyleşinin finalinde Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, konuşmacılara festival anısına teşekkür plaketleri takdim etti. Chrysoula Stefanaki konserinde duygusal derinlik Festivalin akşam programında ise Apollan Tapınağı’nadaki sahnede Giritli şarkıcı Chrysoula Stefanaki, unutulmaz bir konser verdi. “Tango Notturno", "Blue Haven" ve "The Last Waltz" eserleriyle tanınan ve "The Velvet Voice" albümüyle ülkesini uluslararası alanda başarıyla temsil eden sanatçı, canlı performansında dinleyicilere hem duygusal derinlik yaşattı hem de hareketli parçalarla coşturdu. Ücretsiz konserde festivalin ev sahibi Başkan Kara ve eşi Hacer Ceyhan Kara, birlikte sahneye çıkıp Chrysoula Stefanaki’ye teşekkür plaketi ve çiçek verdi.

Girit Lezzetleri Side’de Ekonomik Sinerjiye Dönüşüyor Haber

Girit Lezzetleri Side’de Ekonomik Sinerjiye Dönüşüyor

Geçen yıl 5,7 milyonu aşkın turisti ağırlayarak 6,65 milyar dolarlık turizm geliriyle Türkiye ekonomisine dev katkılar sunan Manavgat’ta 24-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali, gastronomi alanında büyük sinerji yarattı. Rusya, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından turist çeken Manavgat’ı gastronomi turizminde dünya sahnesine taşıyacak festivalde, kutlamaların merkezi olan Side’deki tüm restoranların ve turizm işletmelerin menülerini Girit lezzetleriyle taçlandırmak için Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara’nın çağrılarına esnaf tam destek verdi. “Side’deki restoranların Girit mutfağına özgü lezzetlerle hizmet vermesi için özel menüler oluşturduk” Side’de hizmet veren restoranları ve kafeleri ziyaret eden, yaptığı toplantılarda işletmecilerin fikir ve önerilerini ön planda tutan Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, ilçeyi gastronomi alanında dünya çapında bir çekim merkezi haline getirme hedefiyle çalışmalar yürüttüklerini, bu yıl ilkini düzenledikleri Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nin de bu vizyonda stratejik bir adım olduğunu anlattı. Festival boyunca Side’deki restoranların Girit mutfağına özgü lezzetlerle hizmet vermesi için dünyaca ünle şeflerle birlikte hazırladıkları özel menüleri dağıtarak işlerini kolaylaştırdıklarını, tedarik zincirinin sürekliliği için belediye ekiplerinin seferber olduğunu belirten Başkan Kara, esnafın büyük bir heyecan ve sahiplenme duygusunu festivale yansıtmasından büyük mutluluk ve memnuniyet duyduğunu vurguladı. “Gastronomi zenginliğimizi ön plana çıkararak turizm sezonuna güçlü bir başlangıç yapacağız” Mübadele öncesi Manavgat’a göçen Giritlilerin köklü kültürleri, misafirperverlikleri ve eşsiz mutfak mirasıyla Side’nin tarihine lezzet kattığını, bu kadim kenti Akdeniz’in en özel buluşma noktalarından biri haline getirdiğini dile getiren Başkan Kara, “Festivalimiz boyunca Side’deki restoranlarımızın ve kafelerimizin işletmecileri, Girit mutfağının özgün tatlarını menülerine taşıyarak ilçemizin gastronomi zenginliğini ön plana çıkarırken turizm sezonuna da güçlü bir başlangıç yapacak. Bu görkemli kutlamamız, yerli ve yabancı turistlerin harcama eğilimlerini yukarı çekerek restoran, kafe, konaklama ve alışveriş sektörlerinde çarpan etkisi yaratacak. Turizm sezonunun hemen öncesinde düzenlenen bu festivalimizin sağlayacağı ekonomik canlılık, Side’nin ticaretine ve Manavgat’ın toplam turizm gelirine doğrudan katkılar sunacak.” dedi. “Side Antik Liman’da Manavgat’a özgü yöresel ürünlerimizi tanıtacağız” Başkan Kara, Side’deki restoranlarda Girit lezzetleriyle gastronomi şöleni yaşatırken Side Antik Liman’da sürdürülebilir turizm ilkelerine uygun şekilde oluşturdukları festival çarşısında Manavgat’ın yöresel ürünlerinin tanıtımını yapacaklarını duyurdu. Başkan Kara, “Manavgat, bereketli topraklarında yetişen narenciye ürünlerinden zeytine, aromasıyla fark yaratan kekik ve adaçayından taptaze sebze ve meyvelere kadar zengin bir yöresel ürün yelpazesine sahip. Toroslar’ın eteklerinden gelen doğal kaynak sularıyla beslenen bereketli topraklarımızda yetişen ürünler hem sofralara sağlık hem de bölge ekonomisine değer katıyor. Özellikle, Manavgat’ın narı, balı, tahini, susamı, zeytini, zeytinyağı; doğallığı, lezzeti ve yüksek kalitesiyle sadece yerli pazarda değil, uluslararası alanda da adından söz ettiriyor. Bu zenginliğimiz Manavgat’ı sadece bir turizm cenneti değil, aynı zamanda Anadolu’nun gastronomi hazinesi haline getiriyor. Festivalimizde bu hazineyi tüm dünyanın keşfedeceği bir vitrine taşıyacağız.” diye konuştu. ULUSLARARASI MANAVGAT GİRİT'TEN SİDE'YE KÜLTÜR VE LEZZET FESTİVALİ PROGRAMI 24 Nisan 2025 Perşembe 16.00-16.30 | Kortej Başlangıç: 9 Çeşme / Bitiş: Side Apollon Tapınağı 16.30 | Dans Gösterisi Yer: Side Apollon Tapınağı "Girit Halk Dansları Topluluğu"&“Manavgat Belediyesi Folklor Ekibi” 16.45 | Müzik Yer: Side Apollon Tapınağı "Girit Müzikleri Grubu" & Türk Müziği Yöresel Ezgiler” Mini Konseri 17.00 | Açılış Yer: Side Apollon Tapınağı 17.30-18.00 | Söyleşi "Side’den Girit’e Kültür Sohbeti" Moderatör: Veysel Diker (Oyuncu) Konuşmacılar; Ali Güneş (Seher Hotels Yönetim Kurulu Başkanı) Cengiz Haydar Barut (Barut Turizm ve Eğitim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı) Eleni Zervoudaki (Girit Hanya Belediyesi B.Y.), Ioannis Giannakakis (Girit Hanya Belediye Kültür B.Y.) Dr. Niyazi Nefi Kara (Manavgat Belediye Başkanı) 21.00 | Konser Sofia Vossou Yer: Side Apollon Tapınağı ///////////// 25 Nisan 2025 Cuma 10.00-14.00 | Sempozyum III. Uluslararası Girit Araştırmaları Sempozyumu (ISCreS) "Giritliler ve Diasporik Miras" Yer: Side Elegance Otel 15.00-17.00 | Tadım Yer: Antik Liman Şef: Maria Emekçioğlu ve Dünyaca Ünlü Şeflerle Girit Yemekleri sunumu Konuk Şefler: Esat Özata, Dilek Yetkiner, Pasquale Lembo, Apostolos Altanis, Ioannis Koufos, Argyrios Kontakis 16.00-16.15 | Dans ve Müzik Yer: Antik Liman Girit Halk Dansları Topluluğu, Girit Müzik Grubu ve Manavgat Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu 16.15-17:00 | Söyleşi Yer: Antik Liman “Side’nin Yeni Anlatısı” Moderatör: Ebru Koralı (Oyuncu - Etki Derneği İletişim Uzmanı) Konuşmacılar: Güven Kıraç (Oyuncu-Etki Derneği) Serdar Akar (Yönetmen-Etki Derneği) Vedat Atasoy (Yönetmen –Etki Derneği Erkan Can (Oyuncu – Etki Derneği Başkanı) 17.00-17.45 | Söyleşi Yer: Side Apollon Tapınağı “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” Moderatör: Çağrı Başkurt (Saray ve Kültür Tarihçisi) Konuşmacılar: Dilek Yetkiner (Şef -Ege ve Mübadil Mutfağı) Seda Özel (Uluslararası Tarım Derneği Başkanı) Maria Ekmekçioğlu (Şef-Yazar-Türkiye ve Girit Gastronomi İlişkileri) 21.00 | Konser Chrysoula Stefanaki Yer: Side Apollon Tapınağı ///////////// 26 Nisan 2025 Cumartesi 10.00-14.00 | Sempozyum III. Uluslararası Girit Araştırmaları Sempozyumu (ISCreS) "Giritliler ve Diasporik Miras" Yer: Side Elegance Otel 15.00-17.00 | Tadım Yer: Antik Liman “Sideli Kadınlarla Girit Yemekleri Yorumu” Moderatör: Maria Ekmekçioğlu, Ioannis Koufos ve Rasim Sakarya 16.00-16.30 | Dans ve Müzik Yer: Antik Liman Girit Halk Dansları Topluluğu, Girit Müzik Grubu ve Manavgat Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu 16.00-18.00 | Söyleşi Yer: Antik Liman Side Kültür Evi “Zorba” Film Gösterimi ve Söyleşi Moderatör: Sayım Çınar (Hürriyet Gazetesi Yazarı) Konuşmacılar: Kerem Akça (Sinema Yazarı) Mustafa İri (Kültür Sanat Yazarı) 17.00-17.45 | Söyleşi Yer: Apollon Tapınağı “Manavgat ve Girit” Moderatör: Cem Çon (Gazeteci- Antalya Giritliler Derneği Başkanı) Konuşmacılar: Yunus Çengel (Giritliler Federasyonu Başkanı) Öznur Tanal (Yazar-Halk Kültürü Araştırmacısı) Mehmet Çoban (Emekli-Giritli) 21.00 | Konser Necati ve Saykolar Yer: Side Apollon Tapınağı Basın detaylı bilgi için: Yasemin Arslan PR Ulaş Kökçe: 0535-377 91 50  

İstanbul’da 20 farklı ülkenin lezzetleri görücüye çıktı Haber

İstanbul’da 20 farklı ülkenin lezzetleri görücüye çıktı

İstanbul’da 20 farklı ülkenin tanıtıldığı "Colors of The World" fuarı düzenlenen törenle açıldı. Ülkelerin kültürel lezzetlerinin görücüye çıktığı fuara vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Merak edilen dünya şehirleri, Colors Of The World ile medeniyetlerin kalbi İstanbul’da buluştu. Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri Merkezi’nde düzenlenen törenle açılan fuarda aralarında Hindistan, Çin, Madagaskar, Şeyseller, Fas, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan’ın da bulunduğu 18 ülke, performans sahneleri, yemekleri ve müzik şovlarıyla görsel bir şölen sundu. 3 gün sürecek olan bu sıra dışı festivalde ziyaretçiler, Çin’in aslan dansını görme ve Çin’in ramenini, Belgrad’ın meşhur keklerini, Azerbaycan’ın şah pilavını tatma şansı yakalıyor. Colors Of The World’ün açık alanındaki bu etkinliklerin yanı sıra kapalı fuar alanında katılımcılar, kendilerine ayrılmış stantlarda farklı şehirler, acenteler ve ziyaretçiler ile etkileşime geçebiliyor. Katılımcılar, konferans ve seminer alanlarında şehirlerini detaylı olarak ziyaretçilere tanıtırken, verilen konferanslar ile de sektörün geleceği tartışılıyor. Ülkelerin kültürel lezzetlerinin görücüye çıktığı fuara vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Fuarda Şef Tolga Kuru, uluslararası katılımcılara Bafra pidesinin yapımını anlatarak, daha sonra ikramda bulundu. "20 ülke gastronomi kendine özgün yemeklerini tanıtacaklar" Ece Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Yılmaztürk, "Colors Of The World fuarımızı ilk defa Türkiye’de düzenliyoruz. 20 ülkenin katılımı ile kendilerini tanıtmak için bu fuara geldiler. Bu fuarın en önemli özelliği katılımcı 20 ülke, kendine özgün yemeklerini katılımcılara tanıtacaklar. Fuarımızın performans sahnesinde ise dans ve gösterileri sahnelenecek. Danslar da farklı, tatlar da oldukça ilgi çekiyor. Bu fuara gelenlerin 20 ülkenin hem gastronomi hem de dansı ve müziğini keşfettikleri bir ortam olacak. Türk şeflerimiz de birbirinden lezzetli yerel yemekleri katılımcılara sunacak. Ayrıca kültür turizmi için de bilgilendirici konferanslar düzenlenecek. 20 Nisan'a kadar tüm katılımcıları bekliyoruz" dedi.

MANAVGAT, GİRİT LEZZETLERİYLE DÜNYA GASTRONOMİ SAHNESİNE ÇIKIYOR Haber

MANAVGAT, GİRİT LEZZETLERİYLE DÜNYA GASTRONOMİ SAHNESİNE ÇIKIYOR

MANAVGAT, GİRİT LEZZETLERİYLE DÜNYA GASTRONOMİ SAHNESİNE ÇIKIYOR ÜNLÜ ŞEFLER, MANAVGAT’TA HER TABAĞA GİRİT LEZZETLERİYLE İMZA ATACAK Türkiye’nin 61 milyar dolarlık turizm gelirinde 6,6 milyar dolar değer ile önemli bir paya sahibi olan Manavgat, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra kültürel mirasını yansıtan lezzetleriyle gastronomi turizminde de uluslararası vitrine çıkacak. Manavgat Belediyesi’nin ev sahipliğinde 24-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nde dünyaca ünlü mutfak şefleri, sanatsal dokunuşlarla her tabağa Girit lezzetleriyle imza atacak. Side Antik Liman’da dünyaca ünlü şefler her tabağa Girit lezzetleriyle imza atacak Festivalin ikinci günü olan 25 Nisan’da saat 15.00’da Side Antik Liman’da gerçekleştirilecek tadım etkinliğinde lezzet sihirbazları Maria Ekmekçioğlu, Esat Özata, Dilek Yetkiner, Pasquale Lembo, Apostolos Altanis, Ioannis Koufos ve Argyrios Kontakis, Girit mutfağını bir sanat eserine dönüştürmek için kolları sıvayacak. Dünya mutfak kültüründe doğallığın ve sağlıklı yaşamın temsilcisi olarak öne çıkan, zeytinyağlıları, yabani otlarla yapılan yemekleri, taze deniz ürünleri ve damakta iz bırakan mezeleriyle Akdeniz’in en rafine lezzetlerini sunan Girit mutfağına modern dokunuşlarla yeniden yorumlayan mutfak şefleri, katılımcılara damaklarda tatlar bırakan bir lezzet yolculuğu yaşatacak. Apollon Tapınağı’nda lezzetin köklerine yolculuk Yine aynı gün saat 17.00’da Side Apollon Tapınağı’nda başlayacak olan “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” isimli söyleşi etkinliğinde lezzetin köklerine yolculuk yaşanacak. Saray ve Kültür tarihçisi Çağrı Başkurt’un moderatörlüğünde gerçekleşecek etkinlikte, şef Dilek Yetkiner, Ege ve mübadil mutfağının hikâyesini anlatırken Uluslararası Tarım Derneği Başkanı Seda Özel, bu zengin mutfak kültürünün tarım ve üretimle olan güçlü bağlarına dikkat çekecek. Türkiye ile Yunanistan arasındaki gastronomi ilişkilerini yıllardır araştıran Şef-Yazar Maria Ekmekçioğlu ise yemeklerin sınır tanımayan birer kültür elçisi olduğunu vurgulayacak. Katılımcılar, hem tarihi hem de kültürel derinliği olan bu söyleşide, Girit yemeklerinin taşıdığı hafızayı da keşfetmenin heyecanını yaşayacak.    Mutfak şefleri, Sideli kadınlarla Girit’in en gizemli mutfak sırlarını keşfedecek Festivalin son gününde saat 15.00’da Side Antik Liman’da düzenlenecek “Sideli Kadınlarla Girit Yemekleri Yorumu” etkinliğinde ünlü şefler Maria Ekmekçioğlu, Ioannis Koufos ve Rasim Sakarya, Sideli kadınlarla Girit’in en gizemli mutfak sırlarını keşfe çıkacak. Yüzlerce yıllık tariflerin, Anadolu misafirperverliği ve Ege’nin dinginliğiyle harmanlanacağı bu buluşma, Manavgat’ın gastronomi sahnesinde yükselen yıldız olduğunu bir kez daha gözler önüne serecek. “Manavgat, gastronomi turizminde yeni bir dönem başlatıyor” Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, ilçenin artık deniziyle, güneşiyle, doğal ve tarihi değerlerinin yanı sıra gastronomi zenginlikleriyle de çok konuşulacağını vurguladı. Başkan Kara, “Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali ile şehrimizi gastronomi turizminde uluslararası vitrine taşıyor, kültürle harmanlanmış benzersiz bir lezzet yolculuğuna ev sahipliği yapıyoruz. Amacımız, Manavgat’ı yılın sadece birkaç ayı değil, 12 ay boyunca yaşayan, nefes alan, keşfedilen bir turizm merkezi haline getirmek. Girit’in kadim tariflerini Side’nin tarihi atmosferiyle buluşturarak bu toprakların zenginliğini dünyayla paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Manavgat, artık lezzetin, kültürün ve sürdürülebilir turizmin yıldızı olacak! Tüm lezzet avcılarını tarihin büyüsüyle harmanlanmış eşsiz lezzetleri keşfetmeye, Girit mutfağının ruhunu Side’nin kalbinde hissetmeye davet ediyorum.” diye konuştu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.