Hava Durumu

#Yeşil Dönüşüm

TOURISMJOURNAL - Yeşil Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeşil Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye, Denizcilikte Rekor İhracat Ve Turizm Büyümesi Haber

Türkiye, Denizcilikte Rekor İhracat Ve Turizm Büyümesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gemi sanayisinin 2024'te 1,91 milyar dolarlık ihracat yaptığını, yat ve teknecilik sektörünün ise yan sanayiyle birlikte 5,5 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaştığını açıkladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sakarya'da düzenlenen Deniz Ticaret Odası Müşterek Meslek Komiteleri 7. Toplantısı'nda denizcilik sektörüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Karadeniz'de iki gemide meydana gelen patlamalara yönelik yürütülen çalışmalara değinen Uraloğlu, Türkiye'nin denizcilikte küresel ölçekte güçlenen konumunu rakamlarla ortaya koydu. Bakan, gemi, yat ve tekne üretimindeki ihracat başarısının yanı sıra sektörün ulaştığı ekonomik büyüklüğü açıkladı. "25 denizciyi iyi bir operasyonla kurtarıldı" Bakan Uraloğlu, öncelikle dün gece Karadeniz'de iki gemide gerçekleşen patlamalar noktasında süreci yakından takip ettiklerini belirterek Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün ve Sahil Güvenlik Ekiplerinin gerekli müdahalelerde bulunduğunu söyledi. Uraloğlu, "KAIROS isimli gemiye Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz yangın sürerken başarılı bir müdahaleyle 25 denizciyi iyi bir operasyonla kurtardı. Huzurlarınızda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüze ve bakanlığımızdaki bütün çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Diğer gemi ile ilgili de hayati bir tehlike yok. Bütün denizcilere bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" dedi. "Türkiye, dünyanın önde gelen denizci ülkelerinden oldu Denizleri Mavi Vatan bildiklerini; denizciliği milli ve öncelikli sektör kabul ettiklerini söyleyen Uraloğlu, "Hamdolsun bugün Türkiye; 217 adet liman tesisi, 85 faal tersanesi, 186 tekne imal ve çekek yeri, 65 yat limanı, 23 gemi geri dönüşüm tesisi, 400 balıkçı barınağı ve 1 milyonu aşan amatör denizcisi ile dünyanın önde gelen denizci ülkelerinden oldu. 2025 yılının ise Türk denizciliğinin altın yılı olarak tarihe geçti. Hatırlayacağınız üzere denizcilikle ilgili yaptığımız son programlarımızda Türk Deniz Ticaret Filomuzu dünya sıralamasında ilk 10'a taşıyacağımızın sözünü veriyorduk. Verdiğimiz sözümüzü de tuttuk ve son basamağı aştık. 2002'de 8,9 milyon dedveyt ton ile 17. sırada olan Türk sahipli filo, 2025'in ilk yarısında 2 bin 203 gemisiyle 53,1 milyon dedveyt tona ulaşarak dünya sıralamasında 10. sıraya yükseldi. Bu başarıyı elbette sizlerle birlikte omuz omuza kararlılıkla çalışarak elde ettik. Bu vesileyle de başta sizler olmak üzere emeği geçen herkesi tekrardan tebrik ediyorum" diye konuştu. "Limanlarda rekor üstüne rekor kırıyoruz" Limanlarda da rekor üstüne rekor kırdıklarını söyleyen Bakan Uraloğlu, "2002 yılından bu yana limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde 180, konteyner miktarı ise yüzde 443 arttı. 2024 yılında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yaklaşık 532 milyon tona, konteyner miktarı ise 13 milyon 529 bin TEU'ya ulaştı. Uzun yıllardır dünyanın en fazla konteyner elleçleyen ilk 100 limanı arasında olan Ambarlı, Kocaeli, Tekirdağ ve Mersin limanlarının yanına bu yıl ilk kez listeye Aliağa Limanı'nı da ekledik. Dünyanın en fazla konteyner elleçleyen 100 limanı arasında 5 limana sahip olmamız da ülkemizin deniz lojistiğindeki gücünü küresel arenada tescil etti" şeklinde konuştu. "Ülkemizin imzaladığı 65. denizcilik anlaşması oldu" Denizcilik sektörünün bu altın yılında yakın zamanda elde ettikleri yeni müjdeleri de paylaşan Uraloğlu, açıklamasına şu şekilde devam etti: "Bu hafta başında Londra'da düzenlenen Uluslararası Denizcilik Örgütü 34. Genel Kurulunda, Umman Sultanlığı ile ‘Denizcilik Alanında İş Birliğine Dair Anlaşma' ve ‘Ulaştırma Koridorları ile Haberleşme Alanlarında Mutabakat Zaptı' olmak üzere iki tarihi anlaşmaya imza attık. Denizcilik alanındaki anlaşmamız, ülkemizin imzaladığı 65. denizcilik anlaşması oldu. Bu anlaşmalarla Umman'dan gelen yüklerin Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılması konusunda önemli bir anlaşmayı hayata geçirmiş olduk. Hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı. "Yeterlik belgelerimizin tanındığı ülke sayısı 42'ye yükseldi" Uraloğlu ayrıca, dünyanın en büyük ikinci bayrak devleti filosuna sahip olarak denizcilikte en etkili ülkelerinden biri olan Panama ile STCW; Gemi Adamlarının, Eğitim Belgelendirme ve Vardiya Tutma Standartları sözleşmesini imzaladıklarını da kaydetti. Uraloğlu, "Panama ile imzaladığımız bu son anlaşmayla birlikte yeterlik belgelerimizin tanındığı ülke sayısı da 42'ye yükselmiş oldu. Ama bu sizlerin de çok iyi bildiği üzere sıradan bir anlaşma değil. Çünkü Türk gemi adamlarımız bundan böyle dünyanın en büyük ikinci filosuna sahip Panama bayraklı gemilerde de görev alabilecek. Bu anlaşma, denizcilerimizin küresel istihdam imkanlarını büyük ölçüde artıracak, ticaretimizi geliştirecek ve Türkiye'nin küresel denizcilikteki görünürlüğünü zirveye taşıyacaktır" dedi. "Türkiye IMO'ya üst üste 14. kez seçildi" Hayata geçirdikleri projelerin, çalışmaların ve başarılı diplomatik temasların; Türkiye'nin, uluslararası denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıdığını ve Türkiye'yi denizcilik alanında karar verici ülkeler arasında saygın bir konuma yükselttiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, "Daha dün Türkiye'nin, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Konsey üyeliğine 139 ülkenin desteğini alarak üst üste 14. kez seçilmesi de bunun en güzel kanıtıdır." dedi. "2002'de 41 olan yat limanı sayımızı en son Gazipaşa Yat Limanımızı hizmete açarak 65'e çıkardık" Son 23 yılda inşa ettikleri yeni yat limanlarıyla, sürekli artan bağlama kapasitesiyle Türkiye'yi yat turizminde de cazibe merkezi haline getirdiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "2002'de 41 olan yat limanı sayımızı en son Gazipaşa Yat Limanımızı da hizmete açarak 65'e çıkardık. 8 bin 500 olan bağlama kapasitemizi de yaklaşık 26 bine yükselterek 3 katından fazla arttırdık. Yapımı devam eden Datça Yat Limanı, Tekirdağ Yat Limanı, İstanbul'da Haliç Yat Limanı ve Kompleksi, Mersin Aydıncık Yat Limanları ile bu vizyonu daha da büyütüyoruz. Kruvaziyer turizminde de büyük başarılara imza atıyoruz. 2025'in ilk 10 ayında limanlarımıza uğrak yapan kruvaziyer gemi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,9 artışla bin 278 oldu. Kruvaziyerle gelen yolcu sayısı ise 2 milyon 21 bini aştı. Biz zaten bu yıl 2 milyon yolcu sınırını rahatlıkla aşacağımızı öngörüyorduk. Ama bu başarıyı yılın 10. ayında elde ettik. İnşallah bu yıl sonu, 2 milyon 259 bin olan 2013 yılının rekorunu da geride bırakacağız" ifadelerini kullandı. "Gezi, eğlence, dinlence ve spor için özel tasarlanmış teknelerin sayısı 135 bini aştı" Ro-Ro taşımacılığında da büyük başarılar elde ettiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Geçen yıl 706 bin birimdeki yükü deniz yoluyla taşıdık. Bu yıl da ilk 10 ayda 600 binden fazla araç taşıyarak bu alandaki artış trendimizi devam ettiriyoruz. Hatırlarsanız en son ülkemizden İtalya'ya da uluslararası düzenli Ro-Ro seferleri başlatmıştık. Karayolu ağırlıklı taşımacılığımızı denizlere aktarmak için yeni Ro-Ro hatları kurmayı sürdürüyoruz. Gezi, eğlence, dinlence ve spor için özel tasarlanmış teknelerin sayısı 135 bini aştı. Bu artışla birlikte tekne ve yat yapım sanayimizde dünya pazarında önemli bir yere geldi. Ülkemiz 2025 yılında yat projeleri sipariş defterinde toplam boy uzunluğuna göre dünyada İtalya'nın ardından 2. sıraya yükseldi. Gemi sanayimiz 2024 yılında 1,91 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu değerin dörtte birinden fazlasını katma değeri çok daha yüksek olan yat inşa sanayimiz oluşturdu. İhracatta 2 milyar dolara ulaşan yat ve teknecilik sektörümüzün yan sanayi ile birlikte ekonomik büyüklüğü 5,5 milyar dolara ulaştı. Pazarın yıllık büyüme oranı da ortalama yüzde 20'lerde" açıklamasını yaptı. "Elektrikli, hibrit yatlar ülkemizde üretiliyor" Küresel olarak, yat ve tekne endüstrisinin sürekli olarak yenilik ve teknolojik ilerlemeye odaklanmış durumda olduğunu da vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Özellikle çevre dostu teknolojiler, enerji verimliliği, otonom seyir sistemleri gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu kapsamda çevreci bir anlayış ile yenilenebilir enerji kaynakları ve alternatif enerji kullanma konusundaki başarılarımızın bir sonucu olarak elektrikli, hibrit yatlar da ülkemizde üretiliyor. Ayrıca ülkemiz, modern yat üretiminin yanı sıra dünyada önemli bir bakım ve onarım merkezi haline de geldi. Son yıllarda yeni inşa yanında mevcut yatlarda yapısal veya tasarımsal değişikliklerin yapıldığı refit ve retrofit konularında da ülkemize gelen talepler dikkat çekici şekilde artmıştır" dedi. "Bugüne kadar sektöre yaklaşık 20 milyar liralık ÖTV'siz yakıt desteği sağladık" Denizcilerin üzerindeki yükü paylaşmak için 2004 yılında ÖTV'siz yakıt uygulamasını hayata geçirdiklerini hatırlatan Bakan Uraloğlu, "Sicillerimize kayıtlı yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine özel tüketim vergisi tutarını sıfıra indirdik. Bugüne kadar sektöre yaklaşık 20 milyar liralık ÖTV'siz yakıt desteği sağladık" diye konuştu. Uraloğlu, denizcilikte yeşil dönüşüm için yürürlüğe koydukları ve Mart ayında yeniledikleri "Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik" kapsamında destek mekanizması oluşturduklarını ve verdikleri teşviklerin sektör tarafından yoğun talep gördüğünü ifade etti.

Türk-Alman İş Dünyasında Vize Engeli Gündemde Haber

Türk-Alman İş Dünyasında Vize Engeli Gündemde

Türk-Alman Yatırım ve İşbirliği Programında konuşan Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, "Vize süreçleri, Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bizler, iki ülke iş dünyası arasındaki bu güçlü bağın daha hızlı, daha kolay ve karşılıklı güven çerçevesinde ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz" dedi. KAYSO Konferans Salonu'nda; Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg'un katılımıyla Türk - Alman Yatırım ve İşbirliği Programı düzenlendi. Programın açılışında konuşan KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci; Kayseri hakkında Alman heyete bilgiler verdi. İş dünyası olarak en büyük beklentilerinden birinin vize konusu olduğunu kaydeden Başkan Büyüksimitci; "Vize süreçleri, Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Takdir edesiniz ki, iş dünyası için zaman, en kritik unsurdur. Üretimi, tedariki, fuar ziyaretlerini, makine kurulumlarını, eğitim programlarını ve ticari görüşmeleri etkileyen bu gecikmeler, firmalarımızın rekabet gücünü zayıflatmakta; kimi zaman da ticaretin tamamen aksamasına neden olmaktadır. Bugün aramızda bulunan değerli Büyükelçimiz ve Schengen Vize Bölümü yetkililerinin bu konudaki hassasiyetimizi bizzat duyması bizim için çok önemli. Bizler, iki ülke iş dünyası arasındaki bu güçlü bağın daha hızlı, daha kolay ve karşılıklı güven çerçevesinde ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle vize süreçlerinde iş insanlarına yönelik öngörülebilirlik, hız ve kolaylaştırıcı uygulamaların artırılmasını talep ediyoruz. Bu, sadece Türk iş dünyasının değil, Alman şirketlerinin Türkiye'deki yatırımlarının da daha etkin yönetilebilmesi için karşılıklı bir ihtiyaçtır" dedi. Kayseri'nin Türk ekonomisine katkı sunan nadir şehirlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Başkan Büyüksimitci; "2024 yılında 4 milyar dolar ihracat, 2 milyar dolar ithalat gerçekleştiren şehrimiz, ithal ettiğinin iki katını ihraç ederek Türkiye ekonomisine net katkı sunan nadir illerden biri olmuştur. Sektörel olarak Kayseri; mobilya ve mobilya yan sanayi üretiminde açık ara 1. sırada, elektrikli ev aletleri ihracatında Türkiye'de 2. sırada, mobilya ve kabloda ise 3. sıradadır. Almanya, Irak ve ABD en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında yer almaktadır. Kayseri olarak toplam ihracatımızın yüzde 20'den fazlasını sadece Almanya'ya yaptığımızı özellikle belirtmek isterim. Ayrıca 2024 yılı verilerine göre İSO İlk 1000 listesinde 23 firmamızla Türkiye'de 8. sıradayız. 16 Ar-Ge Merkezi ve 4 Tasarım Merkezi ile yenilikçi, verimli ve teknoloji odaklı üretimi güçlendirmeye devam ediyoruz. Kayseri sanayisinin bugün ulaştığı güçlü ölçek; şehir yönetimimizle kurduğumuz yakın iş birliğinin, ortak aklın ve birlik beraberliğin önemli bir sonucudur. Bu doğrultuda, sanayimize verdikleri destekler ve üretim ile yatırım ortamının geliştirilmesine sağladıkları katkılar için Valimiz Gökmen Çiçek'e ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Memduh Büyükkılıç'a gönülden teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Emre Sönmez ise programda yaptığı konuşmada; "Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkiler yalnızca ekonomik değil; insani bağları, kültürel etkileşimi ve karşılıklı güveni içinde barındıran çok katmanlı bir yapıdadır. Almanya'da yaşayan milyonlarca vatandaşımız ve Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketleri, bu ilişkinin en değerli köprüleridir. Kayseri, Almanya için güvenilir, üretken ve vizyoner bir ortak şehirdir. Almanya ile iş birliğinde önümüzde geniş bir potansiyel bulunmaktadır. Özellikle; makine ve metalde ortak üretim, mobilya ve tasarım odaklı kümelenme, enerji verimliliği ve yeşil dönüşüm, sanayide dijitalleşme ve otomasyon, tedarik zinciri entegrasyonu Kayseri'nin üretim kapasitesi ile Almanya'nın ileri teknoloji tecrübesi birleştiğinde sürdürülebilir ve yüksek katma değerli projeler ortaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı. Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg ise; Kayseri ile ekonomik işbirliğinin önemine değinerek, ticari ilişkilerinin daha da güçlenmesinin iki ülke ekonomisine değer katacağını kaydetti.

ATF25 LANSMANINDA MESAJ NET: “TURİZM HER ŞEYDİR” Haber

ATF25 LANSMANINDA MESAJ NET: “TURİZM HER ŞEYDİR”

Bu yıl yedinci kez kapılarını açacak olan Uluslararası Antalya Turizm Fuarı’nın basın toplantısı 17 Ekim 2025 Cuma günü Fener Restaurant Lara’da düzenlendi. Basın kahvaltısında ATF25 Türkiye yönetimi medya temsilcileriyle bir araya geldi. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş, Skal Antalya Başkanı Uğursal Uğur, turizm sektörünün önemli STK temsilcileri ve ATF sponsorlarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda bu yılın teması, yenilikleri ve vizyonu paylaşıldı. ATF Ana Sponsoru Türkiye İş Bankası ve Ana Partner Kilit Hospitality Group’un yanı sıra; Ülke Sponsoru Ada Kıbrıs, FashionTV Luxe Resort, Tatilbudur, HalalBooking, Working Globe, SOM Elektronik, Prime Travel, Bedsopia, Sky Business Hotel, Sun & Fun Holidays, Evant, Corendon Airlines ve SunExpress Airlines, Elpis Travel, Gonca Grubu - Hhoms gibi birçok ATF sponsorunun temsilcileri de toplantıda yer aldı. SELÇUK MERAL: “TURİZM HER ŞEYDİR” Açılış konuşmasını yapan ATF Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral, ATF’nin artık yalnızca bir fuar değil, turizmin geleceğine yön veren bir platform haline geldiğini vurguladı. “ATF, ilk günden bu yana sadece bir buluşma noktası değil, fikir ve iş birliğini somut sonuçlara dönüştüren verimli bir organizasyondur. Turizm insanları mutlu eden bir sektördür ve dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu şey mutluluktur. Bizim görevimiz, Türkiye’nin turizmdeki gücünü dünyaya anlatmaktır,” dedi. Konuşmasını “Turizm Her Şeydir” sözleriyle tamamlayan Meral, turizmin çok boyutlu yapısına dikkat çekti: “Turizm bir çocuğun ilk kez denizle buluştuğu an, bir yabancının kendini evinde hissettiği duygudur. Bir halkın dünyaya “Gel, seni misafir edeyim.” deme cesaretidir. Çünkü turizm sadece para kazandırmaz; barışı büyütür, dünyayı birleştirir. Her şey onunla başlar, her şey onunla anlam kazanır. Turizm ekonomidir, kültürdür, gastronomidir, iletişimdir. Kısacası, turizm her şeydir ve Türkiye, turizme dair her şeye sahiptir.” Basın toplantısında konuşan Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş; “Selçuk Bey’in yedi yıl önce başlattığı bu değerli proje artık meyvelerini veriyor. Turizm, insanı mutlu eden bir moral sektörüdür. Evet, turizm her şeydir; çünkü hepimiz ancak turizmle kendimize geliriz. Turizmin kalbi ATF, sektörün belleğinde kalıcı bir yer edinecektir.” ifadelerini kullandı. SKAL Antalya Başkanı Uğursal Uğur ise; “Derneğimiz ATF’nin başlangıcından bu yana destek vermeye devam ediyor. Bu yıl Selçuk Meral, değerli desteğiyle Amerika, Avustralya ve Hindistan’dan gelen üst düzey turizm profesyonellerinin ulaşım ve konaklamalarını sağlayarak önemli bir uluslararası sorumluluk üstlendi. 12.500 turizm profesyonelinin üzerinde etkisi bulunan SKAL dünya başkanları da ATF'de yer alacak. ATF 2025, Antalya’yı dünya turizmine tanıtmak için en güçlü platformlardan biri.” dedi. “SÜRDÜRÜLEBİLİR MİSAFİRPERVERLİK” ANLAYIŞI ATF25’in ana teması olan “Sürdürülebilir Misafirperverlik”i Türk turizminin geleceğine yön verecek bir kavram olarak tanımlayan Meral, “Misafirperverlik bizim genlerimizde var. Bunu sistematik biçimde korumamız gerekiyor. ‘Sürdürülebilir Misafirperverlik’, hem kültürel köklerimizi hem de modern dünyanın gereksinimlerini buluşturuyor,” ifadelerini kullandı. PANELLERDE KÜRESEL PERSPEKTİF Bu yıl ATF’de 3.000 dakikanın üzerinde konuşma süresi ve 100’den fazla konuşmacıyla turizm sektörünün nabzını tutacak oturumlar gerçekleştirilecek. Selçuk Meral, “Her yıl sektöre fikir ve ilham veren paneller düzenliyoruz. Bu yıl farklı kültürlerden uzmanların katılımıyla sahnelerimizi daha da zenginleştiriyoruz. Amacımız, turizmin küresel yönünü Antalya’ya taşımak,” dedi. TURİZME DAİR HER ŞEY ATF25 TÜRKİYE’DE ATF25, bu yıl da çok yönlü içeriğiyle dikkat çekiyor. “Turizm Her Şeydir” sloganıyla yola çıkan ATF, turizme dair her şeyi bünyesinde barındırıyor. Resmî olarak “Uluslararası Fuar” statüsü kazanan ATF, küresel ölçekte büyümesini sürdürüyor. Bir Türk firma tarafından düzenlenen ilk UFI (The Global Association of the Exhibition Industry) üyesi turizm etkinliği olma özelliğiyle de sektörde öncü konumda yer alıyor. ATF25’TE BU YILIN ÖNE ÇIKAN YENİLİKLER • ATF’de Yeşil Dönüşüm: Holidaymine – Bioscore iş birliğiyle fuarın karbon ayak izi ölçülüyor ve dengeleme projeleriyle sürdürülebilirlik sağlanıyor. • Türk Misafirperverliği'nin Öncüleri Ödülü ile misafirperverliği ve sürdürülebilirliği en iyi şekilde temsil eden yerel yönetimler ATF’de ödüllendiriliyor. • Sanat Turizmi ATF’de: Devlet Tiyatroları iş birliğiyle düzenlenen “Sahnede Bir Dünya” sergisiyle sanat turizmi vurgulanıyor. • Tourism Design Awards: “Good Design, Good Tourism” mottosuyla turizme değer katan projeler ödüllendiriliyor. • ATF Workshop Programı: Misafir deneyimi, liderlik, stres yönetimi ve duygusal zekâ temalarında üç gün sürecek interaktif eğitimler gerçekleştiriliyor. • ATF Start-Up Adası: İTÜ ARI Teknokent ve Antalya OSB Teknopark iş birliğiyle turizm teknolojileri sahneye taşınıyor. • ATF SHE Eğitim Bursu: Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğiyle genç kadın turizm öğrencilerine burs desteği sağlanıyor. • SKAL International İş Birliği: Dünya turizm liderlerinin katıldığı oturumlarla uluslararası bağlantılar güçlendiriliyor. • Ezber Bozan Dijital Dönüşüm: ATF’nin mobil uygulaması ATF World App, fuar deneyimini tek platformda toplayarak katılımcı profilleri, B2B toplantılar, akıllı harita ile ATF deneyimini maksimuma çıkarıyor. ATF Assistant ile WhatsApp üzerinden 7/24 dijtal asistan desteği sunulmasının yanı sıra ATF Help, operasyonel sorunlara anlık çözüm sunarak fuar yönetiminde yeni bir çağ başlatıyor. TURİZM DÜNYASI “TURİZMİN KALBİ”NDE BULUŞUYOR Bu yıl “Sürdürülebilir Misafirperverlik” temasıyla turizmin tüm paydaşlarını aynı çatı altında buluşturan ATF, “Turizm Her Şeydir” vurgusuyla Türkiye’nin turizm vizyonuna katmadeğer üretmeye devam ediyor. Türkiye İş Bankası ana sponsorluğu ve Kilit Hospitality Group ana partnerliğiyle 22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi’nde altıncı kez gerçekleştirilecek olan ATF25’te 70’ten fazla ülkeden 40.000’in üzerinde profesyonel ziyaret ile 1.000’in üzerinde turizm markasını bir araya getirecek. Paneller, konferanslar, B2B görüşmeler ve özel etkinliklerle dolu üç gün boyunca turizm dünyası yedinci kez turizmin kalbinde bir araya gelecek.

Turizmde “sürdürülebilir” dönüşüm Haber

Turizmde “sürdürülebilir” dönüşüm

Coral Travel Group, Antalya’da iklim, enerji ve işletme alanlarında uluslararası uzmanların katılımıyla bir çalışma toplantısı düzenledi. Türkiye’nin önde gelen otel gruplarının yönetim kurulu başkanları ve üyelerinin de yer aldığı toplantıda, sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm ve bu dönüşümün finansmanı masaya yatırıldı. Katılımcılar, 2033’te 13 triyon dolara ulaşacağı öngörülen sürdürülebilir turizm pazarında başarı için yeni bir yaklaşım geliştirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulundu. Küresel ısınma, günümüzün en büyük çevresel sorunlarından biri. Tüm alanlarda olduğu gibi turizm endüstrisi de bu mücadelede sorumluluk alarak sürdürülebilirlik odaklı adımlar atıyor. Endüstri, 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını sıfırlamak hedefiyle yeşil dönüşüme yöneliyor. Bu dönüşüm sürecinin öncülerinden Coral Travel Group, Antalya Xanadu Resort Otel’de bir çalışma toplantısı düzenledi. Toplantıya, King’s College London İşletme Fakültesi Bankacılık ve Finans Bölümü’nden Prof. Marc Lepere, Energy & Environment Alliance (EEA) İcra Kurulu Başkanı Ms. Ufi Ibrahim ve TOBB Üniversitesi İşletme ve Finans Bölümü’nden Prof. Ali Alp, TÜROFED Başkanı Erkan Yağcı veAKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu’nun yanı sıra, Türkiye’nin önde gelen otel yatırımcı gruplarından Adalya, Aska, Barut, Champion, Eftalia, Ela, Kilit, Sherwood, Xanadu’nun ile Diana Turizm’in yönetim kurulu başkanları ile üyeleri katıldı. Sürdürülebilir turizm 7,5 kat büyüyecek Antalya’da düzenlenen toplantıda, aynı zamanda King's College London İşletme Fakültesi Yürütme Kurulu Üyesi ve ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) ve Sürdürülebilirlik Bölüm Başkanı olan Prof. Marc Lepere’nin sunduğu veriler, sürdürülebilir turizmin geleceğine dair çarpıcı öngörüler içeriyor. Prof. Marc Lepere'nin paylaştığı güncel araştırmalara göre, küresel sürdürülebilir turizm pazarının 2033 yılına kadar 7,5 kattan fazla büyümesi bekleniyor. Farklı kaynaklardan derlenen veriler, sürdürülebilir turizmin: • 2023 yılında 1.71 trilyon dolar büyüklüğe ulaştığını, • 2033’ye kadar yıllık ortalama yüzde 17.3 büyüme ile 13 trilyon dolarlık (Custom Market Insights, 2025) bir hacme (Precedence Research, 2024) ulaşacağını ortaya koyuyor. • Sürdürülebilirlik yalnızca çevreci otellerin değil, aynı zamanda farklı seyahat segmentlerinin de öncelikli gündem maddesi hâline geliyor. Aile turizmi sürdürülebilir turizmin en büyük segmenti olmayı sürdürüken, tek başına seyahat edenler (solo travelers) ise yükselen bir trend olarak dikkat çekiyor. Lüks turizm pazarı, 2023’te 1.38 trilyon dolar büyüklüğe ulaşırken, 2032’ye kadar yüzde 7.9’luk büyüme ile 2.8 trilyon dolara çıkması bekleniyor (Grand View Research). Yeşil dönüşüm yatırımlarla mümkün Rakamları paylaşan Prof. Lepere, yeşil dönüşümün yalnızca bir etik tercih değil, aynı zamanda güçlü bir ekonomik fırsat sunduğunu vurguladı. Turizm yatırımlarının çevresel sürdürülebilirlik kriterlerine uygun şekilde yönlendirilmesi, sektörün hem risklerini azaltacak hem de finansal performansını güçlendirecek. “İklim riski artık sadece çevresel değil, aynı zamanda finansal bir risktir” diyen Lepere, otelcilik ve turizm sektörünün bu dönüşüme hızla adapte olmasının kritik olduğunu belirtti. Lepere, “Yeni düzenlemeler muhasebe uygulamalarını ve finansal piyasaları temelden dönüştürüyor. Otelcilik endüstrisinin bu değişime hızla uyum sağlaması, hem iklim risklerini azaltmak hem de rekabet gücünü artırmak açısından büyük önem taşıyor. Çünkü iklim riskleri yalnızca çevresel değil, aynı zamanda finansal risklerdir” dedi. Sürdürülebilir iş uygulamalarının, işletmelerin kârlılığını artırdığını ve gayrimenkul varlıklarının değerini koruduğunu belirten Prof. Lepere, yeşil enerji yatırımlarının doğru şekilde finanse edilmesinin bu açıdan kritik olduğunu vurguladı. Değişen küresel sermaye piyasalarında, şirketlerin kârlılıklarını ve varlık değerlerini korumak için sürdürülebilirlik, esneklik ve stratejik öngörüyü bir arada barındıran yeni bir bakış açısına ihtiyaç duyduğunu ifade etti. “Sektörün önemli yatırımcıları ile küresel bir koalisyon kuruyoruz” Energy & Environment Alliance (EEA) İcra Kurulu Başkanı Ufi Ibrahim ise otelcilik endüstrisinin küresel etkisine dikkat çekti: “Yatırımcılar ve liderler olarak attığınız adımlar yalnızca konaklama endüstrisinin geleceğini değil, toplumları, ekonomileri ve gezegenimizi de etkiliyor. EEA olarak amacımız; sizlere bilgi, teknoloji, iş birlikleri ve etki gücü sunarak bu dönüşümde liderlik etmenizi sağlamak. Çevresel ve sosyal liderliği finansal performansla birleştirmeye kararlı, ileri görüşlü yatırımcılar ve işletmecilerden oluşan küresel bir koalisyon inşa ediyoruz.” “Endüstrinin bilgiyle güçlenmesi için bir aradayız” Toplantıya ev sahipliği yapan Coral Travel Group Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş, buluşmanın önemine şu sözlerle dikkat çekti: “Türk turizmciler olarak çevreye karşı sorumluluğumuzun farkındayız ve sürdürülebilir turizm anlayışını benimsiyoruz. Bu noktadaki görevimiz, konaklama endüstrisinin önde gelen temsilcilerini, akademisyenleri ve uluslararası kuruluşları aynı platformda buluşturmaktır. Düzenlediğimiz çalışma toplantısı endüstrinin bilgiyle güçlenmesine katkı sağladı. Bu tür buluşmaların, yeni trendlere ve teknolojilere uyumu kolaylaştıracağına inanıyoruz.” Toplantı sonunda, sürdürülebilirlik, esneklik ve stratejik öngörüyü birleştiren ortak bir yaklaşım geliştirmek amacıyla King’s College, EEA ve Türk otelciler arasında ortak bir çalışma yürütülmesine karar verildi. Sürdürülebilir Turizm Nedir? Sürdürülebilir turizm; mevcut ve gelecek nesillerin çevresel, ekonomik ve sosyo-kültürel ihtiyaçlarını gözeten, doğal kaynakların korunmasını, yerel halkın refahını ve kültürel mirasın yaşatılmasını esas alan bir yaklaşımı ifade eder. Bu anlayış, turizmin kalkınmaya katkı sunarken doğaya, topluma ve ekonomiye zarar vermemesi gerektiğini savunur. Sürdürülebilir turizm pazarı ise, turizm faaliyetlerinin çevresel etkilerini en aza indirirken sosyal sorumluluğu gözeten işletmeleri, hizmetleri, ürünleri ve yatırımları kapsayan ekonomik ekosistemi tanımlar. Bu pazar; yeşil otellerden karbon ayak izini düşüren seyahat seçeneklerine, yerel üreticiyle işbirliği yapan işletmelerden doğa temelli turlara kadar geniş bir yelpazeyi içine alır. Artan çevresel bilinç ve düzenleyici baskılar, sürdürülebilir turizm pazarının hızlı büyümesine zemin hazırlamaktadır. Coral Travel Group Hakkında: 1992 yılında kurulan Coral Travel Group, 33 yılda 35 milyondan fazla turiste hizmet vererek Türkiye ve Avrupa’nın lider gruplarından biri haline gelmiştir. Tur operatörlüğü, konaklama, destinasyon hizmetleri, havacılık, seyahat acenteliği, bilgi teknolojileri ve güvenlik alanlarında güçlü markalarıyla faaliyet gösteren grup, 23 ülkedeki 38 şirketi ve 6 binden fazla çalışanıyla yılda yaklaşık 3,5 milyon turiste hizmet sunmaktadır. Coral Travel Group, Coral Travel markasıyla 15 ülkede tur operatörlüğü ve satış acenteliği hizmeti vermektedir. Destinasyon hizmetlerinde ODEON Tours (Türkiye, Mısır, Yunanistan, İspanya, BAE, Tayland, Tunus, Vietnam), konaklama sektöründe ise Coral Group Hotels çatısı altındaki Seven Seas Hotels, Marvida Hotels ve Xanadu Resort markalarıyla yer almaktadır. Ayrıca, otel yatak bankası alanında ODEONBEDS, bilgi teknolojilerinde ODEON Yazılım ve Teknoloji, güvenlik sektöründe ise ODEON Güvenlik ve Danışmanlık markalarıyla geniş bir hizmet ağı sunmaktadır. Coral Travel Group, kalite ve müşteri memnuniyetini esas alarak yeni pazarlar ve destinasyonlarda büyümeye devam etmektedir. Bilgi için: MPR İletişim Danışmanlığı Taner Gezer, (532) 357 65 37, tgezer@mpr.com.tr

İş Bankası’ndan 3,3 Trilyon TL’lik Rekor Büyüme Haber

İş Bankası’ndan 3,3 Trilyon TL’lik Rekor Büyüme

İSTANBUL (İHA) - Türkiye İş Bankası, 2024 yılsonu itibarıyla aktif büyüklüğünü bir önceki yıla göre yüzde 35,5 artırarak 3,3 trilyon TL’ye ulaştırdı. Banka, 1,7 trilyon TL’si nakdi, 582,7 milyar TL’si gayri nakdi olmak üzere toplam 2,3 trilyon TL kredi sağlayarak ekonomiye katkısını sürdürdü. Ayrıca, yaygın hizmet ağı ve dijital temas noktaları sayesinde toplam mevduat hacmini 2,1 trilyon TL’ye çıkardı. İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, 2024 yılı finansal sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, bankanın 100. yılını geride bırakırken iklim değişikliği, yapay zeka, kültür-sanat, eğitim, çevre, spor ve bilim gibi alanlarda önemli projelere imza attıklarını belirtti. Aran, "Büyük bir heyecan ve coşkuyla ikinci yüzyılımıza başlarken, her zaman bir finansal kuruluştan fazlası olduğumuzu ortaya koyarak ülkemize hizmet etmeye, ekonomik ve toplumsal gelişime destek olmaya, geleceğe taşınabilecek ve çocuklarımıza gururla bırakabileceğimiz kalıcı değerler oluşturmak için sorumluluk almaya devam edeceğiz. Uluslararası piyasalarda ilk kez gerçekleştirdiğimiz 500 milyon ABD doları tutarındaki ilave ana sermaye nitelikli Eurotahvil ihracımızla da ikinci yüzyılımıza çok güçlü bir giriş yapmış olduk" dedi. Türkiye’den 2025 yılında yapılan ilk ihraç olma özelliği taşıyan bu işlemin kupon faiz oranı yüzde 9,125 olarak belirlendi. Toplamda 1,5 milyar ABD doları talep gelen ihraç, Türk bankaları arasında en düşük kupon faiz oranı ile gerçekleştirildi. Kasım ayında da 1,1 milyar ABD doları değerinde sürdürülebilir sendikasyon kredisi anlaşması imzalayan banka, 2023 yılındaki krediyi yüzde 124 oranında yeniledi. 2024 yılında karbon yoğun sektörler için 2030 emisyon azaltım hedeflerini duyuran banka, Net Sıfır Bankacılık Birliği kapsamındaki dönüşüm çalışmalarına da hız verdi. Ayrıca, tarım ve girişimcilik alanında ihtisas şubelerini yaygınlaştırırken, 100. yılında turizm sektörüne yönelik ilk Turizm İhtisas Şubesi’ni Antalya’da faaliyete geçirdi. 2024 yılında toplam 45,5 milyar TL net kâr elde eden İş Bankası, özkaynak büyüklüğünü yüzde 18,9 artırarak 318,3 milyar TL’ye ulaştırdı. Sermaye yeterlilik oranını ise yüzde 19,7 olarak gerçekleştirdi.

Sürdürülebilir Turizme Faizsiz Kredi Desteği Haber

Sürdürülebilir Turizme Faizsiz Kredi Desteği

ANTALYA (İHA) - Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) ile Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) iş birliğinde düzenlenen "Sürdürülebilir Turizmin Geliştirilmesi Faizsiz Kredi Destek Programı Bilgilendirme Toplantısı", yoğun katılıma sahne oldu. Toplantının açılış konuşmasını yapan ALTSO Başkanı Eray Erdem, BAKA ve KOSGEB gibi kurumlarla iş birliği yaparak açıklanan destek programları hakkında bilgilendirme toplantıları düzenlediklerini belirtti. Erdem, "Sürdürülebilir turizm, bölgemizin doğal ve kültürel zenginliklerini koruyarak turizm sektörünü daha güçlü bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor. Bu program, turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin çevre dostu projelerine faizsiz finansman desteği sağlamakla kalmayıp aynı zamanda sektörümüzün uzun vadeli rekabet gücünü arttırmayı amaçlıyor. Turizm sektörü için yararlı geçen toplantının Alanya’mız adına hayırlara vesile olmasını temenni eder; yoğun katılımla gerçekleşen toplantımıza ilgi gösteren tüm üyelerimize teşekkür ederiz" dedi. Toplantıda söz alan BAKA Temsilcisi Oğuzhan Ataman, programın amacını, önceliklerini ve genel şartlarını detaylarıyla anlattı. Ataman, programın kıyı şeridine sıkışmış turizm faaliyetlerini bölge geneline yaymayı, turizm ürünlerini çeşitlendirmeyi ve mevcut faaliyetlere yeşil dönüşüm entegrasyonu sağlamayı hedeflediğini belirtti. Ataman, program ile sürdürülebilir turizmi destekleyen projelere finansman sağlarken, bölgenin doğal ve kültürel zenginliklerini koruma ve sektörün uzun vadeli rekabet gücünü artırma misyonunu taşıdığını ekledi. Ataman, "Toplantımıza teşrif eden tüm katılımcılarımıza ve iş birliği için ALTSO Başkanımız Eray beye teşekkür ederim" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Türkiye'nin 15 Dev Sektörü Yeşil Gelecek İçin Dönüşüyor Haber

Türkiye'nin 15 Dev Sektörü Yeşil Gelecek İçin Dönüşüyor

Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’de onaylanmasıyla 2053 yılı için “net sıfır karbon” hedefini ilan etti. Bu karar, ambalajdan gıdaya, tekstilden kimyaya kadar tüm sektörlerin ajandasında yeşil dönüşümü birincil öncelik haline getirdi. Özellikle ihracatçı sektörler, rekabetçiliği korumak için yeşil dönüşüm yatırımlarına hız veriyor. İklim krizinin etkisi her geçen gün daha fazla hissedilirken, iş dünyasında büyük ölçekli politika değişiklikleri yaşanıyor. Dünya genelinde üretimden tüketime kadar her aşamada yeşil dönüşüm, en önemli gündem maddesi haline geldi. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Dünya Enerji Yatırımı raporuna göre, temiz enerji teknolojisi ve altyapısına yapılan küresel yatırımlar bu yıl 2 trilyon dolara ulaşacak. Bu rakam, fosil yakıtlara yapılan yatırımın iki katı. IEA, toplam enerji yatırımının 2024’te ilk kez 3 trilyon doları aşacağını öngörüyor. TÜRKİYE’NİN ENERJİ VERİMLİLİĞİ HEDEFİ Türkiye, sürdürülebilir ekonomiye geçiş için önemli adımlar atıyor. 2024 yılı başında açıklanan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’na göre, Türkiye 2030’a kadar enerji tüketimini %16 azaltarak 100 milyon ton emisyon azaltımı hedefliyor. Bu hedef için planlanan 20 milyar dolarlık yatırımın 7 milyar doları sanayide gerçekleşecek. Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, Türk sanayisinin bu dönüşüme hazır olduğunu ancak finansman maliyetlerinin önemli bir engel oluşturduğunu belirtiyor. Ünlü, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve Türkiye Yeşil Taksonomisiyle ilgili mevzuatların yakın zamanda yürürlüğe girmesini beklediklerini ifade etti. Türkiye’nin yeşil dönüşüm ajandasında karbon nötr hedeflere ulaşmak, yeşil ekonomi uygulamalarını yaygınlaştırmak ve döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek gibi stratejik öncelikler yer alıyor. Bu doğrultuda enerji, sanayi, ulaşım ve tarım sektörlerinde emisyon azaltıcı önlemler alınması planlanıyor. Deloitte Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Murat Günaydın, karbon fiyatlandırma politikalarının ve Emisyon Ticaret Sistemi’nin öncelikli konular olduğunu vurguluyor. Günaydın, yenilenebilir enerji yatırımlarının hız kazanacağını, enerji depolama sistemleri ve akıllı şebeke altyapılarına yatırımların önem kazanacağını belirtti. 15 SEKTÖRÜN DÖNÜŞÜM PLANLARI AB’nin Yeşil Mutabakat kriterleriyle uyum sağlamak isteyen Türkiye, ambalajdan tekstile, gıdadan plastik sektörüne kadar 15 büyük sektörü kapsayan dönüşüm projelerine odaklanmış durumda. 2050 yılında iklim nötr ilk kıta olmayı hedefleyen AB’yle ticaret yapmak isteyen ihracatçılar, bu süreç için kolları sıvadı. Yavuz Eroğlu / PAGEV / PAGÇEV PAGÇEV, Türkiye’yi küresel geri dönüşüm merkezine dönüştürmek için önemli projeler hayata geçiriyor. RePlast Eurasia Fuarı ile sektörde uluslararası bir platform oluşturuluyor, Türkiye’nin yeşil dönüşümde liderlik hedefi destekleniyor. Ambalaj Sektörü - Zeki Sarıbekir / ASD: Ambalaj sektörü, karbon ayak izini azaltarak döngüsel ekonomiye geçişte önemli adımlar atıyor. Geri dönüştürülebilir malzemelerle üretimi artırmayı hedefleyen sektör, ileri teknoloji yatırımlarıyla kaynak kullanımını optimize etmeye odaklanıyor. Yeşil OSB projelerine destek veren sektör, otomasyon ve Endüstri 4.0 ile uyumlu çalışmalara yöneliyor. Çimento Sektörü - Volkan Bozay / TÜRKÇİMENTO: Yeşil çimentoya geçiş sürecini hızlandıran çimento sektörü, düşük karbonlu üretim için alternatif yakıtlar ve geri kazanım teknolojilerine yatırım yapıyor. Klinker oranını düşürmeyi amaçlayan tebliğ ile önümüzdeki 10 yılda 11 milyon ton karbon salımı azaltılacak. Plastik Sektörü - Kenan Benliler / PAGDER: Plastik sektörü, karbon ayak izini azaltmak için geri dönüşüm kapasitesini artırıyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla kaynak kullanımını optimize eden sektör, ürünlerin geri dönüşüm perspektifiyle tasarlanmasını teşvik ediyor. Kimya Sektörü - Adil Pelister / İKMİB: Plastik ve polimer alt sektörlerinde geri dönüştürülmüş hammadde kullanımıyla fosil yakıtlara bağımlılık azaltılıyor. Biyoplastikler ve biyoparçalanabilir malzemeler öne çıkıyor, özellikle temizlik, tarım ve kozmetik sektörlerinde çevre dostu ürünlere olan talebi karşılıyor. Sektör, sera gazı emisyonlarını azaltmaya odaklanarak yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji tasarrufu önlemleri geliştiriyor. Tekstil Sektörü - Ahmet Öksüz / İTHİB: Tekstil sektörü, "Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Rehberi"ni yayımlayarak yeşil dönüşümde öncü adımlar attı. Marka-üretici-tüketici iş birliğine dayalı çözümlerle "greenwashing" denen yanıltıcı pazarlama taktiklerine karşı önlemler geliştirilmesi planlanıyor. Üreticiler, operasyonel süreçlerinde çevre dostu yöntemlere geçiş ve enerji verimliliği için yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyor. Hazır Giyim Sektörü - Mustafa Paşahan / İHKİB: Belirlenen 40 eylemden 18’i uygulamaya geçti. Sektör, AB’nin sağladığı 37 milyon Euro’luk hibe desteğinden faydalanıyor. Karbon ayak izi ölçümü, ürün yaşam döngüsü, sera gazı emisyonları gibi konularda eğitimler düzenleniyor. Temmuz 2024’te yürürlüğe giren Ekotasarım Yönetmeliği ile, 2027’de dijital ürün pasaportuna geçilecek. Dönüşümün finansmanı için bakanlıklarla temaslar sürüyor. Lojistik Sektörü - Bilgehan Engin / UTİKAD: Lojistik, küresel sera gazı emisyonlarının %5’ini oluşturuyor. Taşımacılık %89, depolama %11 oranında buna katkıda bulunuyor. UTİKAD, üyelerine karbon ayak izi hesaplama, çevre dostu teknolojiye geçiş, intermodal taşımacılığın teşviki ve demiryolu taşımacılığının artırılması gibi alanlarda destek sağlıyor. Yeşil Lojistik Odak Grubu ile mevzuat değişikliklerini ve sürdürülebilir ulaşım çözümlerini değerlendiriyor, webinarlar düzenliyor. Enerji Sektörü - Elvan Tuğsuz Güven / HESİAD: Türkiye’nin yenilenebilir enerji üretimindeki payı %59’a ulaştı. 2035’e kadar 120 bin MW rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi hedefleniyor. 80 milyar dolarlık yatırım planlanıyor. HES projelerinin hibrit kaynaklarla entegre edilmesi ve izin süreçlerinin kolaylaştırılmasının yeşil dönüşüme büyük katkı sağlayacağı söyleniyor. Tarım Sektörü - Muzaffer Turgut Kayhan / IPUD: Türkiye, 1,5 milyon hektar alanda organik tarım yapıyor ve iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılıyor. Türkiye'deki pamuk üretiminin %10’u sürdürülebilir kaynaklardan sağlanıyor. Tekstil ve hazır giyim sektörleri 2025’e kadar sürdürülebilir pamuk kullanımını %100’e çıkarmayı hedefliyor. İyi pamuk uygulamaları ile, yerli hammadde kullanımı artırılarak ihracat gelirlerinin Türkiye’de kalmasını sağlanacak. Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü - Çetin Tecdelioğlu / İDDMİB: 2026’dan itibaren karbon vergisi zorunluluğu getirileceği için hazırlıklar yapılması gerekiyor. Sektör, enerji yoğunluğu nedeniyle yeşil dönüşüm için enerji yatırımlarına ihtiyaç duyuyor. Dünya Bankası’ndan yatırımlar için 600 milyon Euro’luk kredi garantisi sağlandı. Firmaların, atıklarını uygun şekilde bertaraf etmesi ve kooperatif enerji üretim merkezleri kurarak kendi enerji ihtiyaçlarını karşılaması gerekecek. OTOMOTİV SEKTÖRÜ Otomotiv sektörü ihracatının %70’ini Avrupa pazarına yaparken, yeşil dönüşüm sürecine hız kazandırıyor. Ticari araçlarda elektrikli, binek araçlarda hibrit ve şarj edilebilir hibrit modellerle bu dönüşüme uyum sağlanıyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde IPA III programı kapsamında hibe desteği almaya hak kazandı. "Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Verimliliği" ile "Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim" odaklı dört yıllık proje, sektördeki dönüşümün temellerini güçlendirecek. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Avrupa pazarında daralan talep ve elektrikli araçların düşük pazar payına dikkat çekerek, şarj altyapısı, teşvik mekanizmaları, yerli tedarik sanayinin dönüşümü, mevzuat altyapısı ve temiz enerji yatırımlarına yönelik bütüncül politikaların gerekliliğini vurguladı. 2025'te devreye girecek sıkı karbon emisyon hedefleri doğrultusunda Avrupa'nın milyarlarca Euro'luk elektrifikasyon yatırımları hızlanırken, Türkiye de bu sürece entegre olmak zorunda kalacak. TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZMDE ÖNCÜ Sürdürülebilir turizm, çevrenin korunması ve çevre bilincinin geliştirilmesi odaklı çalışmalarıyla öne çıkıyor. Türkiye, 2023 yılında Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) aracılığıyla Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile iş birliği anlaşması yaparak, sürdürülebilirlikte dünya çapında örnek gösterilmişti. Türkiye’nin GSTC ile geliştirdiği ulusal sürdürülebilir turizm programı, Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesine katkı sağlıyor. Bu dönüşüm, ülkeyi uluslararası turizm trendlerine uyumlu hale getirerek güçlü bir rekabetçi konuma taşıyor. 2030'da uluslararası turist sayısının 1,8 milyara ulaşması beklenirken, Türkiye’nin bu süreçteki rolü giderek büyüyor. İNŞAAT SEKTÖRÜ: UYUYAN DEV İnşaat sektörü, küresel karbon emisyonlarının %40'ını oluşturması nedeniyle iklim kriziyle mücadelede kilit bir sektör olarak konumlanıyor. Binaların enerji tüketimi ve yaşam döngüsünde kullanılan malzemeler büyük oranda sera gazı emisyonlarına yol açıyor. Dünya Bankası, 2050’ye kadar dünya nüfusunun %70’inin şehirlerde yaşayacağını ve enerji tüketiminin büyük kısmının kentlerden kaynaklanacağını öngörüyor. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), bu doğrultuda Ulusal Katkı Beyanı ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı altında bilgilendirme ve yönlendirme çalışmalarını sürdürüyor. Kamu-özel sektör iş birliği ile kurulan Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu, sektörü geleceğe hazırlamak için gerekli koordinasyonu sağlıyor. Süheyla Çebi Karahan - Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkan Vekili: İnşaat sektöründe yapılı çevre kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmak için ulusal bazda bütüncül bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini söylüyor. Tasarım, malzeme seçimi, inşaat, kullanım ve yıkım süreçlerini kapsayan yapısal değişiklikler gerektiğini belirtiyor. Yeşil bina teknolojileri ve enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi gerektiğini ekliyor. Cem Özkök - Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı: Türkiye’nin iklim hedeflerine ulaşması için yeşil enerji projelerine daha fazla destek sağlanması gerektiğini aktarıyor. "Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) oluşturulmalı ve AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile uyumlu hale getirilmeli" diyor. 2053 net sıfır karbon hedefi doğrultusunda uzun vadeli düşük emisyonlu kalkınma stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor Dr. Sena Serhadlıoğlu - SHURA Enerji Merkezi Kıdemli Analisti: İklim Yasası’nın yürürlüğe girmesi ve karbon fiyatlaması pilot uygulamasının başlaması bekleniyor. AB pazarında rekabet gücünü artırmak için karbon fiyatlamasına geçiş önemli hale geliyor. Kısa vadede enerji verimliliği ve elektrifikasyon, uzun vadede ise yeşil hidrojen gibi teknolojiler sanayide düşük karbonlu üretim için belirleyici olacak. Müberra Eresin - Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı: Türkiye, sürdürülebilir turizmde küresel bir örnek olmaya hazırlanıyor. Türkiye Sürdürülebilir Turizm Endüstri Kriterleri (TR-I), uluslararası standartlarla uyumlu şekilde hayata geçirildi. Bu dönüşüm, turizm sektöründe farkındalığı artırarak hem işletmelere hem de topluma katkı sağlayacak. Fatih Eren - Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) Başkanı: Geri dönüşüm sektöründe enerji tüketimi yüksek, ancak güneş ve rüzgâr gibi alternatif enerji kullanan tesisler oldukça az. Yeşil enerji altyapısına yatırım yapmak ve bu enerjinin üretime yeterli olup olmayacağı konularında soru işaretleri bulunuyor.  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.