Hava Durumu

#Vakıflar Genel Müdürlüğü

TOURISMJOURNAL - Vakıflar Genel Müdürlüğü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Vakıflar Genel Müdürlüğü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ayasofya Camii’nin Yeniden İbadete Açılışının 5. Yılı Kutlanıyor Haber

Ayasofya Camii’nin Yeniden İbadete Açılışının 5. Yılı Kutlanıyor

İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed'in ilk cuma namazını kıldığı ‘fethin sembolü' Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi 24 Temmuz 2020'de yeniden ibadete açıldı. Ayasofya'nın ibadete açılmasının 5. yıl dönümünde açıklamalarda bulunan Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdür Yardımcısı Levent Çetin, "Camimizde özellikle ana kubbemiz ve diğer yarım kubbelerle ilgili de statik müdahalelerimiz için hazırlıklar yapıyoruz. Süreç içerisinde 1 yıl önce Ayasofya'da güvenliklerle ilgili ek tedbirler aldı. Bunlar yapay zeka destekli yeni bir kamera sistemi. Bu sistemle beraber artık Ayasofya Camii içerisinde her noktayı güvenlik ekibimizle beraber takip edebilir hale geldik. Aynı zamanda da camimizin yaşatılmasına yönelik restorasyon çalışmalarımız da devam ediyor" dedi. Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği'nin açtığı davanın ardından Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürüldüğü 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını oy birliğiyle iptal etti. Böylece Ayasofya'da yeniden ibadet etmenin yolu açıldı. 86 yıl boyunca müze olarak kullanılan "fethin sembolü" Ayasofya Camii, 10 Temmuz 2020'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın attığı imza ile yeniden ibadete açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasını sevince boğan kararnameyi imzaladı ve bunu sosyal medya hesabından "Hayırlı olsun" notuyla paylaştı. Diyanet İşleri Başkanlığına devredilen Ayasofya Camii, 24 Temmuz 2020'de 86 yıl sonra kılınan ilk cuma namazıyla yeniden ibadete açıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılırken, bu tarihi ana tanıklık etmek isteyen binlerce kişi de camiye akın etti. Cami avlusu, bahçesi, çevresindeki birçok cadde ve sokak doldu. Restorasyon çalışmaları devam ediyor 2020 yılında yeniden ibadete açılan Ayasofya Camii'nde 5 yıl içinde değişimler meydana geldi. 1488 yaşında olan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde ibadete açıldıktan sonra restorasyon çalışmaları yürütülmeye başlandı. Muhtemel herhangi bir depremde ağır hasar alacağı tespit edilen camide güçlendirme ve restorasyonunun yapılması için bilim kurulu oluşturulmasının ardından ilk etapta Ayasofya Camii'nin bahçesinde bulunan türbelerde çalışmalara başlanarak tamamlandı. Ayasofya Camii'nin muvakkithanesinde ise restorasyon tamamlanarak, açılışa hazır hale getirildi. Ayasofya'da 2. etap restorasyon çalışmaları çerçevesinde 2. Beyazıt Minaresi'nde ise çalışmalar devam ediyor. Öte yandan, geçtiğimiz aylarda ana kubbede yürütülen restorasyon kapsamında, güçlendirme işlemleri başlatıldı. Kubbenin iç yüzeyindeki mozaiklere zarar gelmemesi için çalışmaların dış yüzeyden yürütüleceği, kurşun kaplamaların sökülerek onarılacağı veya yenileneceği öğrenildi. Hava şartlarından etkilenmemesi ve mozaiklerin korunması amacıyla kubbe, geçici olarak çelik konstrüksiyon ve özel branda ile kapatılacak. İbadet ve restorasyon çalışmalarının eş zamanlı devam etmesi için Ayasofya Camii'nin içinde 43,5 metre yüksekliğinde 4 ana kolon üzerine çelik platform kurulacak. Galeri Katı ziyarete açıldı 5 yıllık süreç içinde Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde ibadete gelenler ile tarihi camiyi kültürel amaçlı ziyaret eden yabancıların girişleri birbirinden ayrıldı. Uygulamaya giren düzenlemede Galeri Katı ziyarete açıldı. Gerçekleştirilen ‘ziyaretçi yönetim planı' ile birlikte ziyaretçi yoğunluğu azaltıldı. Ayasofya'nın dijital ikizi çıkarıldı Hem Türk vatandaşlarının hem de turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biri olan ve dünyadaki en önemli tarihi ve mimari eserler içinde yer alan Ayasofya ziyaretçi yoğunluğu ve iklim etkisiyle zaman içinde yıpranıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2022 yılında başlatılan ‘Ayasofya Bütüncül Projesi' tamamlandı. Proje kapsamında Ayasofya'nın neredeyse her santimetrekaresi tarandı. Yapının dijital bir ikizi çıkarılarak gelecek kuşaklara aktarılmak üzere arşivlendi. Muhtemel bir İstanbul depreminde Ayasofya tamamen yıkılsa bile, yeniden aynı şekilde inşa edilebilecek. Yapay zeka destekli kamerayla izleniyor Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde güvenliğin sağlanabilmesi için yaklaşık 1 yıl önce yapay zeka destekli kamera sistemleri kullanılmaya başlandı. 300 kişilik bir ekibin görev aldığı Ayasofya Camii'nde yapay zeka destekli yeni bir kamera sistemi oluşturuldu. Bu sistem birlikte Ayasofya Camii içerisinde her nokta güvenlik ekibiyle takip edebilir hale geldi. Öte yandan, Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nin son hali havadan görüntülendi. "24 Temmuz'da 5. yılını yaşıyor olacağız" Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdür Yardımcısı Levent Çetin, "Ayasofya-i Kebir Camii Şerifimiz 10 Temmuz 2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan kararname sonrası 24 Temmuz 2020 tarihinde ilk Cuma namazıyla ibadete açıldı. O günden sonra 24 Temmuz'da 5. yılını yaşıyor olacağız. Vatandaşlarımızın ve misafirlerimizin Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'ne olan teveccühleri hala devam ediyor. Bizde Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'ndeki tüm iş ve işlemlerimizi devam ettirmekteyiz. Burada yaklaşık 300 kişilik bir ekiple hizmet veriyoruz. Ekiple buranın hem güvenliğini hem temizliğini hem de idari işlem ve işletmelerini yürütmekteyiz. Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'ndeki 300 kişilik ekiple verdiğimiz hizmetin yanı sıra camimizin restorasyon çalışmaları da devam etmektedir. Aktif olarak devam eden restorasyon çalışmalarımız var. Camimizin hemen bahçesinde bulunan türbelerimizin restorasyon çalışmalarımızı tamamladık. Camilerimizin bütüncül projelerini bitirdik. Aynı zamanda camimizin dijital ikizini çıkardık. Literatürde bulunan bütün envanter taraması yapıldı. Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi ile alakalı basılı, görsel bütün kaynaklardaki bilgi bir ortamda toparlanmış oldu. Aynı zamanda 2. Beyazıt minaresindeki çalışmalarımız devam ediyor. Bütüncül projeyle beraber Bilim Kurulu üyelerimizin verdiği kararlar doğrultusunda ana kubbe ve diğer yarım kubbelerdeki statik ihtiyaçlar ortaya çıktı. Bununla alakalı da çalışmalarımız başladı. Camimizde özellikle ana kubbemiz ve diğer yarım kubbelerle ilgili de statik müdahalelerimiz için hazırlıklar yapıyoruz" ifadelerini kullandı. "5. yılında Ayasofya Camii'nde tüm misafirlerimiz nitelikli bir şekilde ibadetlerini yapabiliyorlar" Ziyaretçi yönetim planını anlatan Çetin, "15 Ocak 2024 tarihi itibariyle Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde ziyaretçi yönetim planını uygulamaya başladık. Ziyaretçi yönetim planıyla ilk restorasyon etabında hazırlıklarını yaptığımız Galeri Katını ziyarete açtık. Böylelikle camimizin ‘Harim' kısmındaki insan sirkülasyonu ve yoğunluğunu kontrol altına almış olduk. Hem cami girişinde Sultanahmet Meydanı tarifindeki yoğunluklarımız azaldı hem de cami içerisinde ibadet etmeye gelen misafirlerimizin ibadet kalitesi arttı. Ziyarete gelen misafirlerimiz daha nitelikli olarak camimizi gezebiliyorken, ibadet ortamı da bozulmadan ibadet edilebilir hale gelindi. Süreç içerisinde 1 yıl önce Ayasofya'da güvenliklerle ilgili ek tedbirler aldı. Bunlar yapay zeka destekli yeni bir kamera sistemi. Bu sistemle beraber artık Ayasofya Camii içerisinde her noktayı güvenlik ekibimizle beraber takip edebilir hale geldik. Yapay zeka destekli olması sebebiyle sistemde bizim bu anlamda işimizi kolaylaştırdı. 5. yılında Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde tüm misafirlerimiz nitelikli bir şekilde ibadetlerini yapabiliyorlar, nitelikli bir şekilde camimizi ziyaret edebiliyorlar. Aynı zamanda da camimizin yaşatılmasına yönelik restorasyon çalışmalarımızı da Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünce devam etmektedir" şeklinde konuştu.

600 Yıllık Kuran-ı Kerim Yeniden Hayat Buldu Haber

600 Yıllık Kuran-ı Kerim Yeniden Hayat Buldu

İSTANBUL (İHA) - Beyoğlu’ndaki Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Restorasyon ve Konservasyon Atölyesi, yüzlerce yıllık tarihi eserleri uzman ellerde titizlikle onararak gelecek nesillere aktarıyor. Atölyede yürütülen çalışmalar kapsamında, Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait 600 yıllık bir Kuran-ı Kerim’in restorasyonu tamamlandı. Laboratuvarda, el yazması eserlerden hat levhalarına, metal objelerden halı ve kilimlere kadar birçok eser doğal yöntemlerle restore edilerek hayat buluyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinden getirilen eserler, 21 kişilik bir ekip tarafından onarılarak ait oldukları yerlere geri gönderiliyor. Restoratör Reyhan Özer, Sultan 2. Mahmut’a ait 19. yüzyıldan kalma celî sülüs hat levhasının onarım sürecini, "Bünyemize gelen hat levhaların restorasyonu ile uğraşıyorum. 19. yüzyıl eserlerinden 2. Mahmut'a ait bir eserdir. Celil-i sülüs levhasıdır. Edirnekari ahşap üzerine altın varak kullanılarak malakari üslupla yazılmıştır. Raspa işlemlerin arkasından katmanlara inilerek barok motifler çıkartılmış, motiflerin eksik kısımların aslına bağlı kalarak tamamlanmıştır. Altın varak kısmında da eksiklikler belirlendikten sonra tamir edilmiştir. Restorasyonu da bu şekilde tamamlanmıştır" sözleriyle anlattı. Tekstil restoratörü Özlem Akyel ise 17. yüzyıl Uşak halısının restorasyon sürecini aktardı. "Önümde görmüş olduğunuz 17. yüzyıl Uşak halısı. Eserler bize geldiğinde ilk olarak kuru temizliğini yapıyoruz. Süpürüyoruz, kirlerden ve tozlardan arındırıyoruz. Daha sonra hasarlı bölgeleri var, onları tespit ediyoruz. Atkı ve çözgü ipliklerin detaylı temizliklerini yaptıktan sonra neresinde hasarlı bölge varsa orasının onarım işlemi başlıyor. Hasarlı olan bölge dokunarak onarılıyor. Halımızın restorasyon aşaması bu şekilde bitmiş oluyor. Bu halıda ise atkı ve çözgü iplikleri cımbızla temizleme aşamasındayım. Halıdan halıya göre restorasyon süresi değişiyor ama en az 2 ay elimizde kalmış oluyor. Bu eser bittikten sonra Ankara'ya geri gönderilecek" dedi. Kağıt restoratörü Ece Fuat Başoğlu, geç Osmanlı dönemine ait bir berat üzerinde çalıştıklarını belirtti. "Fiziksel tahribata uğramış, yırtıklarımız var. Bantlar kullanıldığı için lekeleri bulunuyor. Biz şu an kağıt restorasyonunun ilk aşaması olan kuru temizliğini yapıyoruz. Ardından mekanik temizliği yapılacak. Ardından ıslak temizliği yapılacak ve uygun Japon kağıdı ile onarımına geçilecek. Onarımı bittikten sonra dijital ortama aktarılacak. Bizdeki işlemi bitmiş olacak. Bir cildi ve kaplaması olmadığı için bu şekilde muhafaza edeceğiz. Biz burada başka eserler de yapıyoruz. El yazması eserlerimiz de var" dedi. 600 yıllık Kuran-ı Kerim’in restorasyonunun tamamlandığını ve geri gönderilmeye hazır olduğunu da ekledi. Restorasyon sürecinde 13. yüzyıldan kalma bir ferman da inceleniyor. Uzmanlardan Esra Arı, "Eserde yoğun mantar görülmektedir. Eser üzerinde görülen siyah lekeler, mantarın eser üzerinde bıraktığı kalıcı izlerdir. Etil alkol ile eserimizin mantarını arındırma işlemini yapmaktayım. Bundan önce kuru temizleme işlemi yapıldı. Şu an mantar giderme işlemindeyim. Bundan sonra ıslak temizleme ve onarım işlemi yapılacak. Toplamda bitmesi 2 ayı bulur" yorumunda bulundu. Müze Araştırmacısı Battal Yalbaç, restorasyon sürecinin işleyişine dair bilgi verdi. Yalbaç'ın verdiği bilgilere göre, Türkiye’nin farklı bölge müdürlüklerinden getirilen yazma eserler, hatlar, çiniler ve halılar burada özenle inceleniyor. Öncelikle eserin durumu belirleniyor; eğer mantar tespit edilirse öncelikli olarak mantarın yayılması engelleniyor. Sonrasında her esere numara verilerek restorasyon aşamasında karışıklık yaşanması önleniyor. Ön tarama ve temizlik aşamalarının ardından restorasyon süreci, eserin dönemine ve yapısına uygun şekilde tamamlanıyor. Tüm işlemler ulusal ve uluslararası standartlara göre yürütülüyor. Restorasyon tamamlandıktan sonra eserler dijital ortama aktarılıp tekrar ait oldukları bölgelere iade ediliyor. 21 kişilik uzman ekip, her eseri büyük bir titizlikle koruyarak gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyor.

Bursa'da 700 Yıllık Medreseye Yapılan Müdahale Tepki Çekti Haber

Bursa'da 700 Yıllık Medreseye Yapılan Müdahale Tepki Çekti

BURSA (İHA) - Bursa’da çocuk kütüphanesi olarak kullanılan 700 yıllık Lala Şahin Paşa Medresesi’nin içine yapılan tuvalet ve mutfak, duvarların rutubet nedeniyle zarar görmesine yol açıyor. 1339 yılında inşa edilen Osmanlı’nın ilk anıt eserlerinden biri olan medresede, 2006 yılında Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun kararıyla başlatılan restorasyon çalışmalarında dışarıda tuvalet bulunmasına rağmen içeride yeni tesisatlar inşa edildi. Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu üyesi ve Gönüllü Çevre Müfettişi Ali Turan, 2007 yılında bu duruma karşı hukuki mücadele başlatarak konuyu Bölge İdare Mahkemesi, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Ancak yapılan itirazlar sonuçsuz kaldı. Turan, "Bu hukuksuzluğun 2004 yılından beri takipçisiyim. Medresedeki iç alanındaki 8 bölümden 2'si tuvalete ve mutfağa harcanmıştır. Bu, basit bir tesisat olayı değildir. İdare Mahkemesi'nin reddi üzerine davayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdüm. Ancak bir sonuç alamadım. Bu medrese Bursa'daki ilk Türk eseridir. Bu eser hepimizin, bir an önce bu yanlıştan dönülmeli ve medrese 8 odalı aslî haline çevrilmelidir" diyerek, medresenin tarihi kimliğinin korunması gerektiğini belirtti. Turan, "Osmanlı'nın ilk anıt eserini haritaya çevirmişler. Bursa'nın fethinin ardından ilk anıt eseri olarak tarihe geçmiştir. Buraya 1 çivi bile çakılamaz. Binanın içerisine yapılan tuvalet ve mutfak sebebiyle duvarlarında rutubetlenme başladı. Belki de bu sebepten dolayı bu bina yıkılacak. Bir gün, Bursa'nın ilk anıt eseri yıkılırsa şaşırmayın. Medresenin bitişiğinde bulunan Lala Şahin Paşa Vakfına ait olan yerleri mülkiyet sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü kamulaştırıp oralara 1 değil, 11 tuvalet ve mutfak yapabilir. Yapılan bu çalışmalarla ilgili hem Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğüne, hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Bursa Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğüne ihbarda bulundum. İçeride gerekli incelemeler yapıldı. Ancak çıkan karar ve raporları bize bugüne kadar hala verilmedi" dedi. Alınan kararları şaibeli bulduğunu belirten Turan, yapılanları ecdada ihanet olarak nitelendirdi.

İstanbul’un Kültür Hazineleri Dijitalleşiyor Haber

İstanbul’un Kültür Hazineleri Dijitalleşiyor

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Valiliği, şehrin kültürel zenginliklerini tanıtmak amacıyla "Dijital İstanbul" adlı bir akıllı şehir projesini başlattı. Projenin tanıtımı, İstanbul Finans Merkezi’nde gerçekleşti. Projenin tanıtım toplantısına İstanbul Valisi Davut Gül, Ümraniye Kaymakamı Yüksel Çelik, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir gibi isimlerin de aralarında bulunduğu davetliler katılım gösterdi. İstanbul Valiliği, Ziraat Katılım Bankası, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Milli Saraylar Başkanlığı ve İl Müftülüğü gibi birçok kurumun katkılarıyla hazırlanan proje, tarihi eserlerin doğru bilgilerle dijital ortamda sunulmasını amaçlıyor. İSTANBUL’UN TARİHİ MİRASI DİJİTAL ORTAMDA TANITILIYOR İstanbul Valisi Davut Gül, projeyi "İstanbul yaklaşık 17 milyon turiste ev sahipliği yapıyor, hem İstanbullular hem de 80 ilden İstanbul'umuzu ziyarete gelen vatandaşlarımıza hizmet vermiş olacağız" sözleriyle tanıttı. İlk etapta 200 cami için başlatılan çalışma, yıl sonuna kadar diğer tarihi eserleri de sisteme dahil edecek. KAREKOD TEKNOLOJİSİYLE DOĞRU BİLGİ ERİŞİMİ Proje kapsamında, ilk aşamada 200 eserin yanına karekod panolar yerleştirildi. Bu panolar sayesinde ziyaretçiler, kültürel varlıklarla ilgili bilgilere hızlı ve doğru bir şekilde ulaşabilecek. Ayrıca panoların Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça ve Arapça olmak üzere 5 dilde bilgi sağlayacağı açıklandı. ZİRAAT KATILIM DA PROJEYE DESTEK VERİYOR Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, "Biz de bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Ziraat Katılım, 10 yıl önce İstanbul’un kalbi Eminönü’nde, 29 Mayıs'ta kuruldu. Dolayısıyla doğum günümüz 29 Mayıs, İstanbul’un fethi ile aynı gün. İstanbul’a karşı bir meftunluğumuz var, ona karşı borcumuzu bu güzel projelerle ödemek istiyoruz" diyerek projeye katkı sağlamaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Proje, İstanbul’un kültür ve tarihini modern teknolojilerle daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.

Ersoy: Haber

Ersoy: "Turizm Gelirimiz 47 Milyar Dolara Yükseldi"

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye'nin turizm gelirlerine ilişkin çarpıcı veriler paylaştı. Bakan Ersoy, 2024 yılının Ocak-Eylül döneminde turizm gelirinin 47 milyar dolara yükseldiğini belirtti. Bu rakamın, 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 6,6 oranında artışa işaret ettiğini ifade etti. Bakan Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmeleri sırasında konuştu. Turizmdeki yükselişi vurgulayan Ersoy, "Her yıl rakamlar, istatistikler, veriler bu yolda yadsınamaz bir başarı elde ettiğimizi ortaya koydu. 2017 yılında ağırladığı ziyaretçi sayısıyla dünyada 8. sırada olan Türkiye, 2023 yılı itibarıyla 5. sıraya yükselmiş durumdadır. Turizm geliri sıralamasında yine 2017’de 15’inci idik, 2023’te 7.’liğe yükselme başarısını gösterdik" dedi. 2024 yılı Ocak-Ekim döneminde 55 milyon turistin ağırlandığını belirten Bakan Ersoy, turizm gelirlerinde de 2023'e göre önemli bir artış sağlandığını aktardı. Bu süreçte, turizmde hem ziyaretçi hem de gelir açısından 2023'ü geride bıraktıklarını ifade etti. TURİZM BÖLGELERİNE YATIRIM DEVAM EDİYOR Bakan Ersoy, turizm bölgelerinde kış turizmi, termal turizm, atık su tesisleri ve çevre düzenleme projeleri için 1,3 milyar TL ödenek ayrıldığını açıkladı. Ayrıca, Antalya Kemer'de 45 bin m³/gün kapasiteli atıksu arıtma tesisinin 2024 Nisan ayında tamamlandığını hatırlattı. Ersoy, "567 plajı Mavi Bayrak ödülüne sahip olan ülkemiz 2024’te de dünya sıralamasındaki üçüncülüğünü korumuş, başarısını perçinlemiştir" açıklamasını yaparak, ücretsiz halk plajlarının yaygınlaştırılması kapsamında, mevcut 17 plajın 2025'te 22'ye çıkarılacağını söyledi. Çevre temizliği ve sürdürülebilirlikte Mavi Bayrak'ın önemini vurgulayan Ersoy, bu alandaki başarının Türkiye'nin küresel turizmdeki rekabet gücünü artırdığını ifade etti. MÜZE VE TARİHİ ESERLERE YOĞUN İLGİ Müze ve ören yerlerine olan ilginin 2024 yılında da artarak devam ettiğini belirten Ersoy, Kasım 2024 itibarıyla bu alanları 31,1 milyon ziyaretçinin gezdiğini söyledi. Bakan Ersoy, Müzekart uygulamasının 27 milyon kişi tarafından kullanıldığını belirtirken, "Müzekart, Bakanlığımıza bağlı 217 müze ve 146 ören yeri ile Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanımıza ve Milli Saraylar İdaresi Başkanlığına bağlı 13 ziyaret alanına giriş olanağı sağlamaktadır" diye ekledi. TARİHİ ESERLERİN İADESİ VE KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE Türkiye'nin tarihi eser kaçakçılığıyla mücadelede önemli adımlar attığını vurgulayan Bakan Ersoy, 2002-2024 yılları arasında toplam 12 bin 213 eserin Türkiye'ye iadesinin sağlandığını açıkladı. Bu süreçte, UNESCO ve uluslararası platformlarda kural koyucu ve takip edilen bir ülke konumuna geldiklerini belirtti. VAKIF ESERLERİNDE BÜYÜK ARTIŞ Ersoy, 2002-2024 yılları arasında 5 bin 913 vakıf eserin restore edildiğini ve bu sayının 1992-2002 dönemine göre 130 kat arttığını ifade etti. Depremlerden etkilenen 377 vakıf kültür varlığının restorasyon süreçlerinin başlatıldığını ve tüm çalışmaların vakıf gelirleriyle gerçekleştirildiğini açıkladı. Bakan, ihtiyaç sahiplerine yönelik sosyal yardımların da sürdüğünü belirterek, 50 bin öğrenciye burs, 7 bin 500 yetim çocuk ve engelli vatandaşa aylık maaş, 75 bin ihtiyaç sahibi aileye de gıda kolisi yardımı yapıldığını duyurdu. ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ BAŞKANLIĞI'NA 258 MİLYON TL BÜTÇE Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın faaliyetlerini artırarak sürdürdüğünü belirten Ersoy, deprem bölgesindeki 97 cemevinde kapasite artırımı yapıldığını ve 13 yeni cemevi inşası için altyapı hazırlıklarının Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteğiyle tamamlandığını söyledi. Ersoy, "Başkanlığımıza 2023 ve 2024 yılları için toplam 258 milyon TL ödenek ayrılmış, bu kapsamda 355 cemevimizin bakım-onarım ve tefrişat talepleri karşılanmıştır. Bugün itibarıyla 853 cemevimizin aydınlatma giderleri de yine Başkanlığımız tarafından karşılanmaktadır. Başkanlığımız, 176 STK ve cemevinin sosyal ve kültürel faaliyetlerine de katkı vermiştir" dedi. 2025 BÜTÇESİ: 53 MİLYAR TL Sayıştay raporlarına değinen Bakan Ersoy, raporlardaki bulguların ağırlıklı olarak usule ilişkin hatalardan kaynaklandığını söyledi. Bu hataların giderilmesi için gerekli talimatların verildiğini belirten Ersoy, denetim yapan tüm denetçilere teşekkür etti. 2025 yılı bütçesiyle ilgili de bilgi veren Bakan Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bağlı ve ilgili kuruluşları dâhil olmak üzere toplam 53 milyar 202 milyon 392 bin TL bütçe öngörüldüğünü açıkladı. Bu bütçenin 37 milyar 193 milyon 392 bin TL'sinin cari harcamalar, 16 milyar 9 milyon TL'sinin ise yatırım harcamaları için kullanılacağını ifade etti.

Ayasofya’da Tarihi Restorasyon Çalışması Devam Ediyor Haber

Ayasofya’da Tarihi Restorasyon Çalışması Devam Ediyor

İSTANBUL (İHA) - Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde geçen yıl başlatılan 1. etap restorasyon çalışmaları tamamlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü koordinesinde yürütülen çalışmalar kapsamında türbeler, sıbyan mektebi ve muvakkithane aslına uygun şekilde yenilendi. Projelerin onay süreci devam ederken, ilk etapta yapılan analizler caminin depremde ağır hasar alabileceğini ortaya koymuştu. 2. BAYEZİD MİNARESİ RESTORASYONUNDA İLERLEME KAYDEDİLDİ Bu yıl Şubat ayında başlatılan 2. etap çalışmalar kapsamında 2. Bayezid Minaresi'nde restorasyon devam ediyor. Çalışmalarda, yaklaşık 64 metre yüksekliğindeki minarenin bir kısmı sökülerek güçlendirme yapılması kararlaştırıldı. Statik raporlara göre malzeme ve örgü tekniği daha fazla söküme izin vermediği için minarenin güçlendirilerek tamamlanacağı açıklandı. DOĞU CEPHESİNDEKİ ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR Doğu cephesinde dev bir iskele kuruldu. Cephedeki niteliksiz sıvalar kaldırıldıktan sonra özgün sıva ve derz işlemleri yapılacak. İnşaat mühendisi Keriman Dursun, raspa ve derz açma işlemlerinin yaklaşık bir ay içerisinde tamamlanacağını belirtti. Çalışmalar sırasında belgeleme ve kronolojik analizler yapılırken, malzeme örnekleri laboratuvarda inceleniyor. CUMHURİYET TARİHİNİN EN KAPSAMLI RESTORASYONU Restorasyon sürecinin detaylarını paylaşan Dursun, Cumhuriyet döneminin en kapsamlı çalışmasının Ayasofya'da yürütüldüğünü ifade etti. Çalışmalarda taşıyıcı duvarlardaki boşluk oranlarının tespiti için jeoradar yöntemi kullanılıyor. Ayrıca yapı sağlığı izleme sistemi kurularak titreşim ve çatlak takipleri yapılacak. Çalışmalar hakkında bilgi veren Dursun, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Cumhuriyet Dönemi'nin en kapsamlı restorasyon çalışmalarının yapıldığını aktardı. Dursun, "Yapıdaki titreşimlerin ölçülmesi, deplasmanın ölçülmesi veya mevcut bir çatlağın takip edilmesi, ivme ölçerler koyulması gibi bu tip sistem kurularak belli periyotlarda okumalar yapılarak veriler kayıt altına alınacak. Bin 500 yıllık bu mirası gelecek nesillere, kalıcı bir miras olarak bırakmak ve bunu da sağlam olarak yapmayı amaçlamaktayız" diye ekledi. Ayasofya’daki çalışmalar kapsamında türbeler, sıbyan mektebi ve muvakkithane tamamlandı. Doğu cephesinde sıva yenileme işlemleri sürerken, minare ve cephe restorasyonlarıyla yapı güçlendiriliyor.

Restorasyonu tamamlanan Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi ziyarete açıldı Haber

Restorasyonu tamamlanan Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi ziyarete açıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarım ve tadilatı tamamlanan Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, 1 yılın ardından tekrar ziyarete açıldı. Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi’nde yer alan Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nin onarım ve tadilat çalışmaları tamamlandı. Geçtiğimiz yıl ocak ayında Ankara 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla revize restorasyon projesine başlanan Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde kubbe kurşun örtüsü yenilendi, nemlenme problemine karşı drenaj çalışması yapıldı. Nemin bozduğu sıva yenilenerek boya işleri yapılan türbede, iklim şartları sebebiyle zarar gören giriş kapısına sundurma yapılarak ahşap döşeme yenilendi, yağmur oluğu yapılarak mezar taşları ve türbe duvarları temizlendi. Genel hatlarıyla türbe ve çevresinde temizlik ve bakım işlemleri tamamlandı. Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, yapılan dua sonrası ziyarete açıldı. Açılış törenine katılan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, “Benim de Şeyh Şaban-ı Veli’ye komşu olmama vesile olan Tahsin Babaş’tır. İnşallah bu mübarek insanın yolunda biz de Efendimizin, Rabbimizin yolunda, muhabbet yolunda olanlardan olalım. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından türbe, vatandaşlar tarafından ziyaret edildi. "Bizden sonraki nesile bırakmak adına bir çalışma başlattık" Açılışın ardından Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde yapılan onarım ve tadilat çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürü Erdal Pınar, “Kastamonu'muzun tarihi, turistik dokusunun en önemli yerlerinden birisi. Ülke çapında yerli ve yabancı turistleri kendisine çeken manevi bir külliye. Külliye içerisinde cami, şadırvan, dergah evleri, türbe ve asa suyumuz var. Külliye içinde ilk önce cami inşa edilmiştir 1400’lü yılların sonunda. Dönem içerisinde de türbe, dergah evleri inşası yapılmıştır. Restorasyonu tamamlanan türbe 1611 yılında Ömer’ül Ketküda, ulema ve halk tarafından yaptırılmış, dönem içerisinde ihtiyaçlar doğrultusunda zaman zaman bakım ve onarımdan geçmiştir. Yerinde yaptığımız tespit çalışmalarında hem camide hem de türbede çevre, zaman ve iklim şartlarından kaynaklı bazı deformasyonların, malzeme kayıplarının olduğunu tespit ettik. Bu nadide tarihi eseri yaşatanlar gibi bizden sonraki nesile bırakmak adına bir çalışma başlattık. Bu çalışmada ilk önce camiye dayalı restorasyon işlemine başladık. Ankara 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulumuzda gerekli proje onaylarını alarak, 2020 yılında öncelikle cami restorasyonuna başladık. 2 yıllık bir süre zarfında cami restorasyonumuz tamamlandı. Kasım 2022 tarihinde camimizi açtık. Daha sonra da türbeye dair tespitlerimizi biraz daha derinleştirerek, restorasyon altyapısını oluşturduk. 2023 yılı Haziran ayında tadilat projesi şeklinde Ankara 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunda hocalarımızın da görüşlerini alarak bir proje tadilatını yaptık. 2023’ün sonbaharında türbeye dair restorasyon işlemlerine başladık” dedi.

Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'ne Ramazan mahyası asıldı Haber

Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'ne Ramazan mahyası asıldı

On bir ayın sultanı Ramazan'a günler kala 450 yıllık Osmanlı geleneği mahyalar, tarihi camileri süslemeye başladı. İbadete 86 yıl sonra açılan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'ne, 'La İlahe İllallah' yazılı mahya asıldı. O anlar dronla görüntülendi. On bir ayın sultanı Ramazan'a günler kala 450 yıllık Osmanlı geleneği mahyalar tarihi camileri süslemeye devam ediyor. İbadete 86 yıl sonra 24 Temmuz 2020 tarihinde yeniden açılan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nin minarelerine yıllar sonra ilk kez mahya asılmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü koordinesinde, Türkiye’nin son mahya ustası Kahraman Yıldız ve ekibi tarafından mahya hazırlandı. Usta ve ekibi mahyayı asmak için önce minareye çıktı. Daha sonra mahya, saatler süren çalışmayla Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nin iki minaresi arasına yerleştirildi. Ramazan ayının öncesinde tarihi camiye, 'La İlahe İllallah' yazılı mahya asıldı. Asılan mahya Ramazan ayı boyunca değiştirilmeden aynı şekilde kalacak. "Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahların camilerini süslemek için talimatlandırdığı bir sanat" Mahya asılma geleneği hakkında bilgi veren Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdür Yardımcı Levent Çetin, "Mahya hazırlıklarımız bütün yıl boyunca devam ediyor. Yılın 11 ayı ustamız atölyede mahyaların bakımlarını, onarımlarını ve tamirlerini yapıyor. Daha sonra da Ramazan ayına yaklaştığımız bu tarihlerde de camilerimizde yerinde asma işlemlerimizi yapıyoruz. 7 selatin camiinin 5 tanesinde, 5 farklı yazı Ramazan ayı boyunca dönecek. Sultanahmet Camii ve Ayasofya Camii'nde mahya sabit olarak kalacak. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan'da da 7 selatin camiinin minareleri arasına mahya asacağız. Bu konunun Türkiye'de yaşayan tek örneği olan Kahraman ustayla beraber Ramazan ayı boyunca her camide 5 farklı metin olacak şekilde mahyalarımızı asacağız. Bu gelenek 1500'lü yılların sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların, camilerini süslemek için talimatlandırdığı bir sanat" ifadelerini kullandı. "Ayasofya Camii'ne 'La İlahe İllallah' ve Sultanahmet Camii'ne de 'Muhammedun Resulullah' mahyalarını asacağız" Yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren mahya ustası Kahraman Yıldız, "Ayasofya Camii'ne biz evvelki sene ilk defa mahya astık. Kadir gecesinde 'La İlahe İllallah' mahyası asmıştık. Bu mahya çok beğeniliyordu. Çok uzun süre, geceleri yaktılar. Bu sene de Ramazan geliyor. Allah izin verirse bir hafta sonra Ramazan olacak. Ayasofya Camii'ne yine 'La İlahe İllallah' ve Sultanahmet Camii'ne de 'Muhammedun Resulullah' mahyalarını asacağız. Bu mahyalar bir ay boyunca kalacaklar. Diğer 5 camimizde bulunan yazılarımız farklı olarak 5 yazı yazacağız. Bir ay boyunca Sultanahmet Camii ve Ayasofya Camii değişmeyecek. Bu senenin Ramazan ayının teması, 'Ramazan ve ahiret bilinci' olarak geçiyor. Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği bir temadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından uzun yıllardır mahya yapılmaktadır. Hala Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından sanatımızı devam ettirmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.