Hava Durumu

#Turizm Belgesi

TOURISMJOURNAL - Turizm Belgesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm Belgesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kültür Ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye 2024’Te Rekor Turizm Geliri Elde Etti Haber

Kültür Ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye 2024’Te Rekor Turizm Geliri Elde Etti

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye'nin 2024 yılında 62,3 milyon ziyaretçiyi ağırladığını ve 61,1 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini açıkladı. Bakan Ersoy, İstanbul'da düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomi Forumu'nda yaptığı konuşmada 2024 yılında Türkiye'nin 62,3 milyon ziyaretçiyi ağırladığını ve 61,1 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini açıklayarak, bu rakamların her yıl kendi rekorunu kırdığını söyledi. Bu yılın ilk verilerinin de hedeflerin yakalanacağını gösterdiğini ifade eden Ersoy, elde edilen başarının yalnızca Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirasıyla açıklanamayacağını belirterek, "Bu başarıda ülkemizin son yıllarda ve özellikle pandeminin ardından tanıtım stratejileri ile güvenli ve sürdürülebilir turizm konularında sarf ettiği yoğun çabanın haklı bir getirisi olmuştur" dedi. TGA stratejik hedeflerde kilit rol üstleniyor Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın (TGA) Bakanlık tarafından belirlenen turizm strateji ve politikaları doğrultusunda Türkiye'nin turizm hedeflerine ulaşmasına, turizm imkanlarının dünyada tanıtılmasına ve pazarlanmasına ilişkin stratejiler geliştirerek, her mecrada ve tüm dünyada başarılı tanıtım faaliyetleri yürüttüğünü aktaran Ersoy, Güvenli Turizm Sertifikası ile Sürdürülebilir Turizm Belgesi'ne sahip konaklama tesisleri ve turizm işletmelerinin, gece müzeciliği ve ‘Geleceğe Miras' projesi kapsamında tüm yıla yayılan kazı ve restorasyon çalışmaları gibi uygulamaların sektöre büyük katkı sunduğunu ifade etti. Stratejik bir yaklaşım ve kurumsal sahiplenme ihtiyacına dikkati çeken Ersoy, bu noktada ‘sürdürülebilir turizm' anlayışının önem kazandığını vurguladı. Sürdürülebilir turizmin doğal kaynakların korunmasından atıkların azaltılmasına, kültürel ve sosyal çeşitliliğin muhafazasından yerel toplumun sürece dahil edilmesine kadar geniş bir hedef yelpazesi sunduğunu belirten Ersoy, turizm faaliyetlerinin yalnızca ekonomik kazanç değil, çevreye, doğaya ve insana saygılı bir kalite anlayışıyla yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye yabancı ziyaretçi ağırlayan 5 ülke arasında 2024 yılı verilerine göre uluslararası turizm hareketliliğinin 1,5 milyar seviyesine ulaştığını ve bu hareketliliğin 747 milyonunun Avrupa'da, 316 milyonunun ise Asya'da gerçekleştiğini ifade eden Bakan Ersoy, Türkiye'nin bu veriler ışığında Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerle birlikte dünyada en fazla yabancı ziyaretçi ağırlayan ilk 5 ülke arasında yer aldığını belirtti. Bakan Ersoy, dünya üzerinde hem çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış hem de doğal ve beşeri şartları sayesinde mevcut tüm turizm çeşitlerinin rahatlıkla hayata geçirilebildiği ülke sayısının oldukça az olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin bu alandaki ayrıcalıklı konumunu vurguladı. Türkiye alternatif turizm türlerinde de güçlü bir aktör Deniz turizminin yanı sıra termal turizm, kış sporları, doğa turizmi, dalış ve eko turizm, kongre, fuar ve düğün turizmi, kruvaziyer ve yat turizmi, golf turizmi ve inanç turizmi gibi birçok alternatif alanda da Türkiye'nin çok geniş ve eşsiz imkanlara sahip olduğunu belirten Ersoy, bu çeşitliliğin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle entegre biçimde geliştirildiğini ifade etti. "Turizm herkes için bir haktır" Turizmin ekonomik katkılarının yanı sıra kültürel ve sosyal yönünün de göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Ersoy, "Turizmin sadece bir kesim ve zümre değil, tüm insanlar için bir hak ve gereklilik olduğu gerçeği önem kazanmaktadır. Çünkü kültürlerarası diyalog, toplumsal ve sosyal yakınlaşma, ancak tüm grup ve sınıfların turizme dahil olmasıyla mümkün olabilmektedir" diye konuştu. "Turizm, doğru yönetildiğinde kalkınmanın itici gücüdür Türkiye'nin turizmde elde ettiği bilgi, birikim ve deneyimi Avrasyalı paydaşlarla her platformda paylaşmaktan memnuniyet duyduklarını kaydeden Ersoy, "Sonuç itibarıyla turizm, bilinçli bir şekilde uygulandığında ne yerel ekonomiye ve çevreye zarar verecek bir etken, ne de sosyal ve kültürel değerleri bozacak bir kirlilik haline gelecek, ekonomik kalkınmanın arkasındaki en önemli itici güçlerden biri olma işlevini artırarak devam ettirecektir" şeklinde konuştu. 18. Verona Avrasya Ekonomi Forumu, bu yıl ‘New Energy for New Economic Realities' temasıyla Avrasya ülkeleri arasında ekonomi, enerji, ulaşım, dijital teknoloji, tarım, finans ve turizm alanlarında iş birliğini geliştirmek amacıyla düzenleniyor.

Airbnb'de endişe 'sezonu': Bir gecede yasa çıktı, işler arapsaçı oldu Haber

Airbnb'de endişe 'sezonu': Bir gecede yasa çıktı, işler arapsaçı oldu

Geçtiğimiz yıl 30 milyona yakın turist ağırlayan güney sahili, izole tatil isteyenlerin popüler adresi. Tatil için kiralanan on binlerce konutun bulunduğu bölgede, yaklaşık 15 yıl önce başlayan ve Covid-19 salgınından sonra çok daha fazla rağbet gören kiralık villa ve daireler, her geçen yıl büyüyen bir sektör olarak tatilcilerin gözdesi haline geldi. Ancak bugünlerde evlerini AIRBNB ve acenteler üzerinden kiraya verenler, bu alanda yeni bir zorunluluk olan ‘turizm belgesi’ konusunda endişeli. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği son tarih olan 31 Ocak’a kadar sektörün büyük bir bölümü başvuru yapamadı. ‘Yapı kayıt belgesi’, ‘komşulardan muvafakat’ gibi koşulları sağlamanın zorluğundan ve başvuru için verilen sürenin kısalığından yakınan işletmeciler, ek süre tanınmaz ve belgeler verilene kadar rezervasyonlar durursa turizmin zarar göreceğini söylüyor. ‘O KADAR ÇOK MAĞDUR VAR Kİ’ Kaş, Fethiye ve Marmaris’te acenteler aracılığı ile satış yapan villa ve yazlık daire işletmecisi Nazife Demirtaş, başvurular sırasında büyük bir kaos yaşandığını belirterek, şunları söyledi: “Şu anda herkes mücadele ediyor bu konuda. Villa turizminde satış yapabilmek, rezervasyon alabilmek için 31 Ocak son gündü. Ama bu evrakları bu kadar kısa süre içinde bir araya getirmek çok zor. Turistik bölgelerin çoğunda imar problemleri var. Sadece birkaç villa değil bütün Ege, Akdeniz kıyıları boyunca durum bu. Çoğu villanın kapı numaraları yok. Birçoğunun yapı kayıtlarında konut yazmıyor. Başvuru içinse yapı kayıt belgesi isteniyor. Ben başvuru yapabildim. Ama birçok işletmeci gereken koşulları sağlayamadı. Yani o kadar çok mağdur var ki.” ‘BİR GECEDE YASA ÇIKIYOR, İŞLER ARAPSAÇI OLUYOR’ Yeni yönetmelik şartlarının sektöre düzen getirmede faydalı olacağını düşündüğünü söyleyen Demirtaş, “Aslında yapılan çok doğru. Jandarmaya kimlik bildirimi yapmayan, vergi ödemeyen, kaçak yer kullanan çok şirket vardı. Kurala uyanla uymayan arasında haksız rekabet oluyordu. Yurt içi, yurt dışı gelen misafir sayısı belli, uçaktan inen kişi sayısı belli. Ama güvenlik sistemine bildirilen kişi sayısı ile arada ciddi bir fark olunca, maliyeye bildirilen gelir de beklenenin altında olunca denetim getirme ihtiyacı ortaya çıkıyor. Amaç onları tespit etmek aslında. Tüm işletmeler kayıt altına alındığı zaman daha iyi olacak. Ama Türkiye’de bir gecede yasa çıkıyor ve işler arapsaçına dönüyor. İşin bu kısmı yanlış.” ‘SEZON BAŞLARKEN 2-3 AY BEKLEYECEKLER’ Turizm işletmecileri olarak koşulları verilen kısa süre içinde sağlamak için büyük bir sıkıntı içine girdiklerini söyleyen Nazife Demirtaş, şöyle konuştu: “Biz başvuru yaptık, sonucu bekleyeceğiz. Eksik evrak yüzünden başvuru yapamayanlar 2-3 ay bekleyecek. Sezon başlıyor ve şu anda rezervasyon almamız gerekiyor. Bizim gibi acenteler de mağdur durumda. Yeterli süre verilsin, faaliyet sürsün ki kimse mağdur olmasın. Villa turizmi bölgenin ekmek kapısı. Biz otellerin iki katı, yüzde 22 vergi ödüyoruz. Onlar gibi teşvik de almıyoruz. Arazisini villa yapan var, köy turizmi şeklinde konsept yapan var, doğa içinde yeri olan var. Turizm sezonu nisanda başlayıp kasıma kadar sürüyor. Sektörün çoğu sadece bu işten geçiniyor. Koşulların ve sürenin biraz esnetilmesi gerekiyor.” ‘BİRÇOK TURİZMCİ HENÜZ ŞARTLARI SAĞLAYAMADI’ Kalkan’ın Üzümlü köyünde villa turizmi yapan Özgür Önder, başvuru koşullarının oldukça zor olduğunu belirterek, birçok turizmcinin bu süre içinde koşulları sağlayamadığından başvuru yapamadığını söyledi. Önder, “Günlerdir Tapu Müdürlüğü doldu taştı. Postaneler dolu, noterler dolu. Her yerde uzun kuyruklar oluştu. Bazı tapulu yerlerde çok hissedar var, bazıları 2-B arazisi. Yasa müstakil yerlerde bütün paydaşlardan muvafakatname alınmasını istiyor. Kardeş kardeşe küs oluyor, muvafakatname verilmiyor. Bu durumda olanların önemli bir kısmı koşulları karşılayamadı” dedi. ‘5 BİNE YAKIN EV SİSTEMDEN KALDIRILAMAZ’ Kaş ve Bodrum’da binin üzerinde villa ve konutu turizm amaçlı kiraya veren İzzet Kara, “Yönetmelik hazırlanırken belge almak için son tarih, 31 Ocak olarak belirlenmiş. Ama şu anda belge alabilen bir tane villa sahibi yok. İşletmeciler bu aşamada sadece başvuru yaptı. Belgesi olmayanın faaliyete devam edememesi için 5 bine yakın evin tamamının tatil sitelerinden ve AIRBNB’den kaldırılması gerekiyor. Bu büyük bir mağduriyete sebep olur. Kültür ve Turizm Bakanlığı, herkesin başvuru yaptığını görmek istiyor. Resmi Gazete’de son tarih 31 Ocak dense de bence bu yıl başvuru yapanların hepsini yıl sonuna kadar idare edecekler. Tüm işletmecilerin sisteme girmesini, yoğunluğu, kimin nasıl çalıştığını görmek istiyorlar. Sonra herkesin adım adım belgeli olmasını sağlayacaklar” dedi. ‘BAŞVURULARDA TUHAFLIKLAR YAŞANIYOR’ Turizm belgesi prosedürlerinde ciddi belirsizliklerin olduğunu söyleyen Kara, “Başvurular sırasında farklı farklı uygulamalarla karşılaşıyoruz. Mesela sektörden bir işletmeci, 10 tane villa olan bir sitede, müstakil bir villa için başvuru yapmış. Başvuruda kendisinden, sitedeki bütün ev sahiplerinden muvafakatname istenmiş. Oysa kurala göre müstakil evler için muvafakatname istememesi gerekiyor. Böyle tuhaflıklarla karşılaşıyoruz şu anda. Başvurular alınırken ortaya çıkan bu tür sorunların giderilmesi, muallak noktaların aydınlatılması gerekiyor” diye konuştu. ‘YÖNETMELİK APARTMAN İÇİ AIRBNB’LERİ VURACAK’ Apartman içindeki dairelerde yapılan AIRBNB kiralamalarında daha büyük engellerin çıkacağını belirten Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni yönetmelikteki zorunluluklar, apartman dairelerde daha çok sıkıntı olacak. Çünkü artık bütün kat maliklerinden muvafakatname gerekiyor. Apartmanda yaşayanlar, güvenlik, gürültü gibi sebeplerle rahatsızsa imza vermiyor. Bu nedenle birçok ev sahibi apartmandaki herkesten imza alıp bu koşulu yerine getiremeyecek.”

Turizm Belgesi Olmayan Otellerde Düğün Yapılamayacak Haber

Turizm Belgesi Olmayan Otellerde Düğün Yapılamayacak

Düğün solanları işletmecilerinin, ruhsatı olmamasına rağmen düğün organizasyonları yapan otellere karşı verdikleri hukuk mücadelesine dair Yargıtay'dan emsal bir karar çıktı. Kararla birlikte, turizm belgesi olmayan otellerde düğün yapılamayacak. Düğün salonu işletmecileriyle otelcilerin, düğün yapma tartışmaları mahkeme kararıyla yeni bir boyut kazandı. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne müracaat eden bir salon işletmecisi; düğün salonu işletmek için alınması gereken ruhsat ve izninin olduğunu, davalının otel işlettiğini, ruhsatı olmamasına rağmen düğün organizasyonları da yaptığını, bu durumun ticari dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğunu öne sürdü. Haksız rekabete yol açığını ileri sürerek, davalının haksız rekabette bulunduğunun tespitine, menine, davalının elde etmesi muhtemel görülen menfaatlerinin karşılığı tazminat ödenmesine ve hükmün ilanına karar verilmesini istedi. Davalı otel işletmecisi, turizm işletmesi olduğunu, turizm mevzuatında bu tür organizasyonlarının yapılmasına engel bir durumun olmadığını, ayrıca düğün organizasyonu yaptığını ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etti. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Otelcinin, 'belirtilen tarihte düğün yapılmadı' beyanına rağmen yerel internet haber sitelerine yansıyan düğün haberlerine dikkat çekti. Davalı şirkete ait turizm işletme belgesinin belirtilen tarihte iptal edildiğine dikkat çeken Mahkeme; dava tarihi itibariyle davalı şirkete ait turizm işletme belgesi bulunmadığı, davalının bu belgeyi işbu yargılama devam ederken tekrardan aldığına vurgu yaptı. Kararda; "Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri incelenerek hazırlanan bilirkişi raporlarında, davalının turizm işletme belgesine sahip olmadığı 3 sene boyunca düğün yapıp gelir elde ettiğine dair bir emareye rastlanamadığı belirtilmişse de yerel bir internet sitesinde çıkan bazı haberlerde, davalı şirketin düğün organizasyonu yaptığı ve organizasyona katılan bazı kişilere çekilişle hediye dağıttığının belirtildiği ortadadır. Anılan haberlerin davalı şirketin düğün organizasyonu yaptığını ispat ettiği, söz konusu haberler karşısında şirket kayıtlarında bu organizasyonun yapıldığına dair kayıt bulunmamasının bir önemi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket eyleminin haksız rekabet niteliğinde olduğu, davacı yanca haksız rekabet sebebiyle tazminat talep edilmişse de bu talebin usulünce harçlandırılmadığı gerekçesiyle, davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabetin men'ine, tazminat talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ve hükmün ilanına karar verilmiştir." denildi. Kararı, davalı avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 11. Hukuk Dairesi girdi. Emsal kararda, turizm belgesi olmayan otellerde düğün organizasyonlarının yapılamayacağına vurgu yapıldı. Kararda şöyle denildi: "Mahkemece, haksız rekabetin durdurulmasına karar verilmişse de davalı yanın, dava açıldıktan sonra ilgili bakanlığa başvurarak turizm işletme belgesi aldığı, anılan belgenin düğün gibi organizasyonların yapılması hususunda belediyelerce verilen düğün salonu işletme ruhsatıyla aynı değere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davalının anılan belgenin alındığı tarihten sonra düğün organizasyonları yapması davacıya karşı haksız rekabet teşkil etmeyecektir. Bu hale göre, mahkemece, haksız rekabetin durdurulmasına ilişkin talebin konusuz kaldığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken ileriye de şamil olacak şekilde haksız rekabetin durdurulmasına karar verilmesi doğru görülmeyip, hükmün bozulmasını gerektirse de, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün belirtilen husus bakımından düzeltilerek onanması gerekmiştir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.