Hava Durumu

#Turizm Bakanlığı

TOURISMJOURNAL - Turizm Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turizmde Kriz: Mühürlü Oteller ve Gerçek Rakamlar Haber

Turizmde Kriz: Mühürlü Oteller ve Gerçek Rakamlar

Muğla’nın Bodrum ilçesindeki Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Onursal Kurucu Başkanı Serdar Karcılıoğlu, hükümetten açıklanan turizmde pembe tabloların gerçek olmadığını gerçek tablonun çok acı ve farklı bir grafik çizdiğini belirterek SÖZCÜ’YE açıklamalarda bulundu. TURİZM BAKANLIĞININ AÇIKLADIĞI RAKAMLARI DOĞRULUĞU VE KIYMETİ YOK, PENCEREDEN BAKIP RAKAM YAZIYORLAR Progesyonel turizm yöneticisi Karcılıoğlu “Turizm Bakanlığı’nın açıklamış olduğu turist sayıları ve döviz girdileriyle ilgili rakamları ve o rakamlar üzerinden yazdıkları başarı hikayelerine oldum olası karşıyız. O rakamların hiçbirinin doğruluğu ve bizim için de kıymeti yok. Ankara’daki pencereden bakıp TÜİK’in gümrük kapılarından her giriş çıkışı turist olarak saymasından kaynaklanan bu tür abartılmış rakamlarla sektöre zarar vermekten başka bir şey yapmıyorlar. Turizmin başkenti sayılan Antalya ve Muğla bölgesinde temmuz ayı sonu itibariyle elde edilen rezervasyon sayıları yüzde 20’yi geçmiyor. Hangi rekordan ve artıştan bahsediyoruz. Biz sahada yaşayan insanlarız tek bir tane bile rezervasyon gelmiyor” diye konuştu. İSTANBUL’A YÜK BOŞALTAN TIR’CIYIDA TURİST SAYIYORLAR Karcılıoğlu açıklamasının devamında ise “Önümüzde bayram var. Bayramda dahi otellere gelen ciddi bir rezervasyonumuz yok. Onun için bu Ankara’dan ilan edilen bu tür rakamlara bir turizmin mutfağında görev yapan ve nabzı tutan kişiler olarak itibar etmiyoruz. Sahada bu rakamların etkileri görülmüyor. Mısır’da dahi turizm rekorları kırılırken bizim ülkemizde böyle bir şey yok. Sarp Sınır Kapısı’ndan giren, günde iki üç kez girip çıkanlar da ve İstanbul’a yük boşaltmaya gelen büyük şirketlerin personeli bile karaya iniş çıkışlarında turist diye sayılıyor. Turistle ilgisi olmayan, bu ülkeye turizm geliri adı altında hiçbir kuruş para bırakabilecek bir imkanı olmayan Kuzey Afrikalı, Tanzanyalı girişler var. Bunlar bizi ilgilendiren sayılar değil. Yerli turizm zaten bitti” ifadelerine yer verdi. 5 BİNE YAKIN OTEL MÜHÜRLÜ Karcılıoğlu, “Otellerin hemen hemen hepsi sokaklara dökülmüş şekilde satılığa dökülmüş durumda. 14 milyar doların üstünde de borç batağındalar. Türkiye’de 1 milyon 700 bine yakın bir turizm yatağımız var. Bunun 4 bin 500 oteli de Turizm Bakanlığı’nın yapmış olduğu bir hata yüzünden mühürlü durumda. Bundan 2 yıl kadar önce Turizm Bakanlığı (bu kararda haklı) belediye belgeli tesisleri yani bölgelerindeki belediyelerden iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı alarak turizm faaliyeti gösteren tesisleri kendi bünyesine toplayacağını söyledi. Bunlara basit konaklama tesisi adı altında bir işletme belgesi hazırladılar ve dediler ki; gelin müracaat edin size bunları verelim. Bir grup şartları uyanlar müracaat etti ve alabildiler. Bir grubun sürdürdükleri işletim sisteminde eksiklikleri söz konusu oldu. Ama bu insanlar o kadar güç şartlarda görev yapıyorlardı ki böyle bir ilave yatırımlara girmek gibi lüksleri olmadığı için süreci kaçırdılar. Bunun üzerine hemen Turizm Bakanlığı ilgili belediyelere yazı yazarak bu kişilerin iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatlarını iptal ettirdi. Bakanlığın yapmak istediği şey geçtiğimiz mart ayında anayasa mahkemesi tarafından iptal edildi. Şimdi yüzlerce, binlerce otele yaptırdıkları fuzuli masrafları da bir tarafa bırakarak bu arkadaşların almış oldukları basit konaklama tesisleri belgeleri de geçersiz kaldı. O süreçte süreci kaçırdıkları için belgeleri iptal edilmiş olan tesisler yeniden iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı alamıyorlar ve tesisleri mühürlenmiş durumda. Özellikle Güney Ege Bölgesi’ndeki 4 bin 500’ün üzerindeki tesis mühürlü ve çalışamaz durumda. Esas büyük skandal burada. Hadi anayasa mahkemesi iptal etti. Hiç olmazsa belediyelere yazı yazıp bu firmaların iptal ettiğiniz iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatlarını geri verin deyin. Bunu da demiyorlar. Belediyeler böyle bir yazı gelmediği için geri veremiyor. Bu insanlar çok ciddi ölçüde mağdur edilmiş durumdalar” ifadelerini kullandı.

Dünyanın en eğlenceli bisiklet yarışı ‘Sky To Sea’ Antalya’da düzenlenecek Haber

Dünyanın en eğlenceli bisiklet yarışı ‘Sky To Sea’ Antalya’da düzenlenecek

Türkiye’nin gözde bisiklet turizmi destinasyonu Kemer, 18-20 Nisan tarihlerinde sıra dışı bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. Tahtalı Dağı’nın 2 bin 365 metre karlı zirvesinden Akdeniz’e uzanan dünyanın en benzersiz coğrafyasında gerçekleşecek eşsiz dağ bisikleti yarışı Sky To Sea, birbirinden önemli isimler ağırlayacak. 18-20 Nisan 2025 tarihinde 3’üncüsü düzenlenecek organizasyon için kayıtlar ise sürüyor. Dünyanın en ekstrem bisiklet yarışları arasında yer alan Sky To Sea’de yer alan sporcular, Tahtalı Dağı’nın zirvesinden alacakları start ile mücadeleye başlayacaklar. 2 bin 365 metre yüksekliğe teleferikle çıktıktan sonra plaja ulaşacak sporcular, yarışı bisikletleri ile denize atlayarak noktalayacak. Türkiye’nin yanı sıra birçok ülkeden sporcuyu ağırlayacak yarış; kadınlar, erkekler ve özel olmak üzere 3 ayrı kategoride gerçekleşecek. Enduro Organizasyon & Sky Events tarafından düzenlenen ve özellikle yurt dışından katılımcıların dikkatini çeken Sky To Sea MTB Enduro’da 13 ülkeden 150 sporcu yer alacak. Türkiye’nin en ekstrem bisiklet yarışı olma özelliğini de elinde bulunduran organizasyona Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) destekleri ile bu yıl Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Kosta Rika, Kanada, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Ukrayna, Rusya, Almanya, İran, Gürcistan, Yunanistan ve İspanya’da dünyaca ünlü profesyonel sporcular etkinliğe katılacak. Dünyada karlı dağ zirvesinden başlayarak denizde biten tek yarış olmasıyla beğenileri toplayan Sky To Sea MTB Enduro’da pedal basmak isteyen sporcular, 34 kilometrelik zorlu parkurda mücadele edecek. Dayanıklılığın test edileceği organizasyonda, Olympos Dağı’nın kayalıkları, dere yatakları, orman içerisindeki zorlu patika geçişlerinin ardından sporcular Kemer plajında kurulacak rampa sayesinde Akdeniz ile buluşacak. Kemer Belediyesi ana sponsorluğundaki organizasyon; Gençlik ve Spor Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Antalya Valiliği, Kemer Kaymakamlığı, Beydağları Sahil Milli Park Müdürlüğü, Kemer Tanıtım Vakfı, Kemer Otelciler Birliği destekleri, Olimpos Teleferik, Red Bull Türkiye, Cazador, Yaşam Hastaneleri sponsorluğunda düzenlenecek. Ömer Nizam: Dünyanın en eğlenceli bisiklet yarışı Sky To Sea Dağ Bisikleti Yarışı Organizatörü Ömer Nizam, etkinliğin 2025 yılında üçüncüsünü gerçekleştireceklerini ifade ederek, “Dünyada dağ zirvesinde kar üzerinde başlayıp da denizde biten başka bir yarış bulunmuyor. Bu sebeple de çok kısa bir zamanda yarışımız dünyada tanınır hale geldi ve bu yıl uluslararası üst düzey sporcuları Kemer’de ağırlayacağız. Ülkemizdeki bisiklet turizmi potansiyeli açısından da ayrı bir öneme sahip olan yarış dünya arenası için fırsat. Antalya ve Toros Dağları, bisiklet sporu için çok büyük potansiyele sahip. Birçok ülkeden sporcu hatta ülkemize daha önce hiç gelmemiş yarışçılar bu yarışla Antalya’ya geliyor. Bölgemizin tanıtımı ve bisiklet turizmi açısından çok değerli bir organizasyon olacak” dedi.

Muğla’da 528 tesis denetlendi, 223’ü kapatıldı Haber

Muğla’da 528 tesis denetlendi, 223’ü kapatıldı

Güvenli ve sürdürülebilir turizm için konaklama tesisleri başta olmak üzere turizm bölgelerinde faaliyet gösteren işletmelerde denetimler devam ediyor. 15 Nisan itibarıyla resmi olarak start alacak turizm sezonu öncesi Marmaris, Bodrum, Fethiye ve Datça gibi önemli konaklama tesislerinin bulunduğu ilçelerdeki tesisler Muğla Valiliği koordinasyonunda oluşturulan komisyonlar tarafından denetleniyor. Muğla genelinde yaklaşık 10 bin adet basit ve turizm belgeli konaklama tesisi bulunurken, Muğla Valiliği koordinesinde bugüne kadar 528 tesis denetlendi. Denetimlerde başta ruhsatı olmayan, bulundurması gereken belgeleri olmayan ve eksik olan tesislerden 223’ü kapatıldı. 41 tesisin kapatılma işlemleri devam ederken, 85 tesise de eksikliklerini tamamlamaları için süre verildi. Eksikliklerini tamamlayan tesisler için tekrar durum değerlendirmesi yapılarak faaliyetini sürdürmesi ya da varsa eksik evrakları tamamlaması isteniyor. 223 konaklama tesisi kapatıldı Muğla’ya yurt dışından veya yurt içinden gelen yerli ve yabancı vatandaşların güvenli ve sağlıklı bir ortamda tatillerini yapabilmeleri için çalışmaların devam ettiğini belirten Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, “Bizim Muğla’da 10 bin civarı basit konaklama veya turizm belgeli yerlerimiz var, otellerimiz, pansiyonlarımız var. Bunların bir kısmı Turizm Bakanlığı tarafından denetleniyor, bir kısmı da valiliğimiz tarafından oluşturulan komisyonlar marifetiyle denetleniyor. Şu ana kadar 528 tesisi, konaklama yeri, pansiyonu denetledik. 223 belgesi olmayan, eksiklikleri olan, ruhsat olmayan tesisi kapattık. 41 tanesinin de şu anda kapatılma işlemleri devam ediyor. Bizim ekiplerimiz birçok kurumdan var. Orada hem ruhsat durumu, işletme belgesi, artı diğer turizmle ilgili olması gereken evrak ya da belgeler açısından denetliyorlar ve ona göre de gerekli yaptırımlar uygulanıyor. Bazılarına süre veriliyor evrak eksikliklerinin tamamlanması için ama mesela izinsiz olan, imara aykırı olan, ruhsatı olmayanlar da belediyeler marifetiyle kapatılıyor. Tabi komisyonda belediyelerin de temsilcileri var, bildiriliyor, kapatılıyor evrak. Tabi bu arada eksiklikleri olan bazı tesislerimize de süre veriyoruz. 85 tesise şu anda süre verildi, bir sonraki denetimde eksikliklerini tamamlamışsa problem yok. Ancak eksikliklerini tamamlayamamışsa tekrar ruhsat durumu ya da diğer yaptırım durumu değerlendirilecek” dedi.

GÜNGÖR GÜREL: “TURİZM SEKTÖRÜNDE MESLEK YASASI ŞART!” Haber

GÜNGÖR GÜREL: “TURİZM SEKTÖRÜNDE MESLEK YASASI ŞART!”

Profesyonel Turizm Yöneticileri Platformu kurucusu Güngör Gürel, turizm sektörünün ekonomiye milyarlarca dolar katkı sağladığını, ancak sektör çalışanlarının haklarının gözetilmesi gerektiğini vurguladı. Gürel, Turizm Databank'ın Hazine’den derlediği verilere göre, Turizm Geliştirme Ajansı'nın (TGA) 2024 yılı sekiz aylık dönemde turizm sektöründen aldığı payın yüzde 49 artış göstererek 2,63 milyar TL (75,1 milyon dolar) olduğunu belirtti. Ayrıca, TGA'nın Hazine'den aldığı devlet yardımı da yüzde 40 artarak 2,0 milyar TL (58 milyon dolar) seviyesine ulaştı. Gürel, “Böylece TGA'nın kasasına sekiz ayda toplamda 132 milyon dolar girdi. Devletin ve TGA'nın kasasına turizm sektöründen toplamda 272 milyon dolar girdi. Bu miktar, 77 milyon doları TGA payı ve 195 milyon doları konaklama vergisi olmak üzere iki kalemden oluşuyor. Ancak, ekonomimize milyarlarca dolar katkı sağlayan turizmcilere bir yeşil pasaport bile çok görülüyor. Turizm Geliştirme Ajansı ve Turizm Bakanlığı'ndan, turizmcilerin yeşil pasaport alması için konuya daha fazla sahip çıkmalarını bekliyoruz” dedi. Gürel, Türkiye'nin yılda ortalama %80 oranında turist ağırladığını ve bu yıl bakanlığın hedefinin 60 milyar dolar ciro olduğunu hatırlatarak, “Bu kadar ciddi rakamların konuşulduğu bir sektörde, hizmeti gerçekleştiren meslektaşlarımızın bir meslek yasası bulunmaması gerçekten üzüntü verici. Önümüzdeki zamanlarda bu konuları gündeme getirmeye devam edeceğiz. Daha söylenecek çok şey var ama tek kelime: Meslek Yasası şart!” ifadelerini kullandı.

Bakan Ersoy'dan belediyelere: Sadece bizim ittirmemizle olmaz Haber

Bakan Ersoy'dan belediyelere: Sadece bizim ittirmemizle olmaz

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür Yolu Festivali’nin Şanlıurfa ayağında bir grup gazetecinin sorularını cevaplandırdı. Ersoy’un konuşmasından satır başları şöyle: ASYALI VE NİTELİKLİ BATILI TURİSTLER: Asya destinasyonu ‘deniz-kum-güneş’e gelmez. Onlar kendilerini güneşten şemsiyeyle korur. Şimdi Asya ve nitelikli Batılı turisti hedefliyoruz. Hem şehir hem kültür turizmini beraber tanıtıyoruz. Sezonu 12 aya yaymak açısından da, 81 ile yaymak açısından da önemli. 2028’e kadar 80 milyon turist hedefliyoruz. Bu sadece ‘deniz-kum-güneş’le olmaz. Sezon dışı ya da ölü sezon dediğimiz noktalara yeni ürünlerle çıkmanız lazım. Arkeoloji, kültür sanat etkinlikleri bunların başında. Bunları yan yana getirdiğiniz zaman hem sezonu 12 aya yaymış oluyorsunuz hem de arkeoloji, kültür sanat, gastronomiyle ön plana çıkan Anadolu şehirlerine de turizmi yaymış oluyorsunuz. ‘Senin komşuların kim?’ İLK ÜÇÜ HEDEFLİYORUZ: Göreve geldiğimde turizm liginde dünyada yedinci sıradaydık, şimdi dördüncü sıradayız. Şimdi hedefimiz ilk üçe girmek. En son İtalya’yı geçtik. İlk üçte Fransa, İspanya ve ABD var. İlk üçe girmek dediğiniz zaman sayı 20 milyon artıyor. Biz orada 80 milyon ziyaretçi alarak ilk üçe girmeyi hedefliyoruz 2028’e kadar. Bunu yaparken de hem kişi başı gecelik geliri artırmayı hem de sayıyı artırmayı hedefliyoruz. Birinden fedakarlık etseniz iş daha kolay olur. Biz kişi başı gecelik geliri de artıracağız. Geçen sene gecelik 93 dolardı, bu sene 103 dolar hedefimiz var. 2028’de 130 dolara çıkmak istiyoruz. KRİZLERLE MÜCADELE: Dünyada tanıtım konusunda izlenen ülkeyiz. Eskiden en ufak bir kriz olsa inişli çıkışlı bir turizm seyrimiz vardı. Şimdi yine bulunduğumuz jeopolitik ortam nedeniyle her zaman bir kriz oluyor. Üç tarafımızda savaş, sıcak çatışma ortamı var. Biz hep çıkmaya başladık. Yedincilikten dördüncülüğe geldik. Bazen bize bazı yabancı mevkidaşlarımız anlatıyor. Ben de soruyorum, ‘Senin komşuların kimler, bir de ben sana sayayım’ diyorum. Geçmişte de kriz vardı, şu anda da var, gelecekte de olacak. O zaman ne yapacaksın? Sektörünü bağışıklı hale getireceksin. Ne yaptık? Pazar ve ürün çeşitliliği yaptık. BELEDİYELER ÇOK ÖNEMLİ: Bu artık tek başına Turizm Bakanlığı’nın yapacağı bir konu olmaktan çıktı. Simitçi bile turiste simit satıyor, ‘Bakanlık benim şu işimi çözsün’ diyor. Burada ilçe ve büyükşehir belediyeleri çok çok önemli. Görüyorum, ‘Ben şehrime şu kadar turist getirdim’ diyor. Getirdin de ne yaptın arkadaş turist getirmek için, bir de onu söylesene. Turizm master planları oluşturmaları lazım. Ne içeriyor? oranın kültürel varlıkları, cazibe noktaları, potansiyellerini tespit edeceksiniz. Altyapı ve üst yapı yatırımları var. Sokak, meydanlar, arıtma altyapıları, ulaşım yolları, yürüyüş yolları düzenlemesi var. Bu tamamen belediyelerin konusu, bizim konumuz değil. HEDEF 35 ŞEHİR Ersoy, Kültür Yolu Festivali’yle ilgili birçok şehirden talep geldiğini belirterek “Şehir sayısı artacak. Geçen sene 11’di. Bu sene 16, önümüzdeki sene 20 şehir olacak. Hedefimiz 2028’de 35 şehire çıkmak. 30 büyükşehrimiz var, 2028’e geldiğimizde hepsi festivale dahil olmuş olacak” dedi. ‘163 YIL SONRA MİLLİLEŞTİ’ TÜRK KAZI BAŞKANLARI NEZARET EDİYOR: Yabancı kazı başkanlarına son vermedik. “Siz sınırlı sürede, sınırlı iş yapıyorsunuz. Siz o alanda çalışmaya devam edin.” Ama her birine Türk koordinatör kazı başkanı gönderdik. 163 yıl sonra her yer millileşti. 163 yıllık bir serüvendir bu, Efes’le başladı. 163 yıl sonra ülkemizdeki bütün kazı noktaları Türk kazı başkanları nezaretinde kazılır hale geldi. Aslında önemli bir devrimdir bu. Yabancıları da dışlamadık. “500 metrekarede mi çalışacaksın, sen orada çalış ama 50 dönümü işgal ediyorsun. Benim kazı başkanım oraya girecek” dedik. ‘BELEDİYELERE YAZI YAZDIK’ MIŞ GİBİ DEĞİL: Turizm master planı olan il sayısı sekizi geçmez. Biz bütün belediyelere yazı yazdık, yazmaya devam ediyoruz. ‘Acil bir şekilde turizm master planınızı oluşturun.’ 81 il bizden turist bekler hale geldi. Ama bunu yerel yönetim işbirliği yapmayacaksa, üzerine düşeni yapmayacaksa sadece bizim ittirmemizle bu işin olma şansı yok. Etkili bir şekilde, -mış gibi değil, gerçek anlamda girmeleri lazım. Bodrum özelinde Muğla Büyükşehir Belediyesi bir turizm master planı yapacak, sonra da onun gereklerini yapacak. Yaptığı kadar sonuç alacak. Aksi takdirde sizin zirveye çıkmanızın çok önemi yok, aynı hızda inersiniz. İçi boş bir şeyi tanıtırsanız, turist yönünü değiştirir.

Bodrum’un en bakir bölgesi turizme açılıyor Haber

Bodrum’un en bakir bölgesi turizme açılıyor

Yaz aylarındaki su sıkıntısı ve trafik sıkışıklığı nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanan Bodrum’da çoğu orman niteliğindeki yaklaşık 40 bin dönüm (40 milyon metrekare) kamu arazisinin denize yakın bölümleri turizme açılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği ilana göre, yatırımlar gerçekleştiğinde yat tersanelerinin bulunduğu İçmeler Mahallesi ile Yalıçiftlik Halk Plajı’na kadar olan bölüm ihaleye çıkartıldı. Kara Ada’nın tam karşısında yer alan, kilometrelerce sahil şeridine sahip bu toprakların neredeyse tamamına yakını ormanlık alan. Bölge Bodrum’un “çok az el değmiş” sahilleri arasında yer alıyor. İlana göre Bodrum Kızılağaç Mahallesi 316 ada, 1 parseldeki alana 3 ayrı proje yapılması planlanıyor. Tapu ve Kadastro kayıtlarına göre bu arazinin büyüklüğü 35 milyon 218 bin metrekare (35.2 dönüm). 3 ayrı özel parselin tahsis edileceği alanda 350, 200 ve 1.200 yatak kapasiteli birer 5 yıldızlı tatil köyü veya otel için yatırımcı aranıyor. İlanda her 3 özel parselin niteliği “orman” olarak geçiyor. Bakanlığın ilanında 307 ada 16 parselin içinde oluşturulan 4 numaralı özel parselde 175 yatak kapasiteli 5 yıldızlı otel veya tatil köyü planlanıyor. Gerenkuyu mevkiinde tarla vasıflı bu arazinin büyüklüğü 19.976 metrekare (20 dönüm). Yine Gerenkuyu mevkiinde, 307 ada 18, 19, 20 ve 22 parsellerde toplam 46.263 metrekarelik (46.3 dönüm) tarla vasıflı arazi, 400 yataklı 5 yıldızlı otel veya tatil köyü yapılmak üzere turizmcilere açılıyor. Bölgede turizme açılan bir başka arazi de 307 ada 21 parsel, 308 ada 3 parsel ve 313 ada 1 parselde yer alıyor. 191.000 metrekarelik (191 dönüm) bu arazinin büyük bölümü Gerenkuyu mevkiinde ve orman ve zeytinlik vasıflı. İlana göre yatırıma açılan bu arazide 1.200 yataklı 5 yıldızlı otel ve tatil köyü yapılacak. Ayrıca 2.393 metrekarelik bir kapalı alan da inşaa edilebilecek. Oksijen’in notu: Bakanlığın arazi tahsisi ilanında Bodrum’a ilişkin en geniş arazi 35 bin dönümlük Kızılağaç 316 ada 1 parsel. İlanın üslubundan anlaşıldığı kadarıyla bu arazi içinde oluşturulan özel parseller yatırımcılara tahsis edilecek. Dolayısıyla, arazinin bazı yerleri tahsis dışında bırakılabilir. Ya da özel parseller imara açılarak, kalan imara uygun olmayan engebeli, dağlık yerler yapılacak turizm tesislerinin rekreasyon ve spor alanı (trekking vs) olarak kullanıma açılabilir. İlanda yer almayan bu detaylara sadece ihale şartnamesini alan yatırımcılar ulaşabilecek. Mandarin’e komşu butik otel Bakanlık, Bodrum’un en gözde bölgelerinden ve en pahalı evlerin yer aldığı Göl mahallesinde 5.336 metrekarelik orman vasıflı bir araziyi de turizme açıyor. 114 ada 40 parselde yer alan bu arazide 50 yataklı bir butik otel inşaa edilebilecek. Bu arazi, villa fiyatlarının 200 milyon TL’yi aştığı Mandarin Sitesi’nin hemen önünde koya çok yakın bir konumda bulunuyor. Arazinin biraz kuzeyinde koyun diğer tarafında ise Bodrum Loft adlı tesis bulunuyor. Bir sonraki koya bakan geniş arazide de Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz, Bvlgari markasıyla otel ve rezidanslar inşaa ediyor. Bu ilanla, henüz altyapı sorunları giderilemeyen Bodrum’da yaklaşık 4.800 futbol sahası büyüklüğünde bir alan turizme açılmış olacak. Dahası da var Kültür ve Turizm Bakanlığı ayrıca Antalya’da Belek, Muratpaşa, Manavgat, Sorgun ve Side’de 9 araziyi turizm yatırımcılarına tahsis edecek. Aydın’ın Didim ilçesinde 8, İzmir’in Menderes, Seferihisar ve Selçuk ilçelerinde ise birer arazi turizme açılacak. Çankırı’nın Ilgaz, Kayseri’nin Melikgazi, Trabzon’un Akçaabat, Adana’nın Karataş ve Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde yer alan birer arazi de tahsis için ihaleye çıkacak.

Ocak ayında Türkiye'ye geçen yıla göre daha az Rus geldi Haber

Ocak ayında Türkiye'ye geçen yıla göre daha az Rus geldi

Turizm Bakanlığı Ocak ayı turist sayılarına ilişkin istatistik yayınladı. Bu verilere göre Ruslar bu göstergede 230 bin kişiyle liderliğini sürdürüyor. İkinci sırada 211 bin kişiyle İran'dan gelen turistler yer alırken, Bulgaristan 162 bin kişiyle ilk üçte yer alıyor. Geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında Rusya'dan gelen turist akışında neredeyse oranında azalma görüldü. Buna çeşitli faktörler katkıda bulundu. Bunlardan ilki tur fiyatlarındaki artış. Türk otelcilerin ve ev sahibi şirketlerin Rus tur operatörleri için 2024 yaz sezonu için euro cinsinden sözleşme fiyatlarını düşürmesine rağmen, rublenin düşmesi nedeniyle turistlerin tatil maliyeti hala arttı. Ocak 2023'te doların değeri 68,87 ruble ise, bu yılın Ocak ayında zaten 88,68 ruble idi. Dolayısıyla, ortalama gelire sahip insanlar için Türkiye'ye seyahatler giderek daha az erişilebilir hale geliyor; daha varlıklı müşteriler tarafından tercih ediliyor. Diğer bir faktör ise diğer yurt dışı destinasyonlardaki karlı tekliflerin sayısının artmasıdır. Örneğin Yeni Yıl için Mısır, Sri Lanka veya BAE'ye uçabilirsiniz. Birçok Maldiv oteli ilkbahar ve yaz aylarında önemli indirimler sunmaya devam ediyor. Aynı zamanda Türkiye, bu yıl Rus turist akınının 2023 yılına göre daha yüksek olmasını hâlâ umuyor. Seyahat Acenteleri Birliği Başkan Danışmanı Hamit Kuk, Antalya'nın bu yıl Rusya'dan turist akışında yüzde 10'luk bir artış beklediğini söyledi. Tahminlerini Hürriyet'e şöyle anlattı: “Rusya pazarında planlanan erken rezervasyon göstergelerine ulaştık: Turistlerin yaklaşık üçte biri önceden tur rezervasyonu yapıyor ve otel rezervasyonu yapıyor. Bu veriler göz önüne alındığında bu yıl 2023 seviyesinin aşılmasını bekleyebiliriz.”

İlber Ortaylı’dan turist rehberliği meslek kanuna tepki Haber

İlber Ortaylı’dan turist rehberliği meslek kanuna tepki

Turist rehberleri ve seyahat acentelerine ilişkin düzenlemeleri içeren ‘Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda kabul edildi. Teklifle, turist rehberliği meslek kanunda değişikliğe gidiliyor. Ortaylı X hesabından yeni kanuna tepki gösterdi ve risk gördüğü ilgili maddeleri gerekçeleriyle şöyle açıkladı: “Turist rehberliği meslek kanunu, Meclis Başkanlığı’na sunulmuş. Bu teklifte ileri sürülen yeni yasaklar ve müeyyideler veya kurumlaşmalar hiçbir şekilde gerçekleşmesi mümkün olmayan, realist olmayan önerilerdir. Gerçekçi olmayan ve gerçekleşemeyecek ve bu yüzden tatbik edilemeyecek öneriler ise hiç şüphesiz ki yeni yolsuzluklara ve kaçamaklara neden olacak. Bu kanunda benim bulduğum en büyük yanlışlardan biri sanat tarihi ve arkeoloji mezunlarının hiçbir eğitime tabi tutulmadan rehber olmalarıdır. Mihmandarlık geniş bir coğrafya, folklor, edebiyat ve asıl önemlisi tarih kültürü ister. Tarih kültürünü rehberlik özelinde bu kurumlar size veremezler, alanları itibariyle üniversite hocaları vermek zorunda da değiller. Türkler olarak zaten tarih ve coğrafyaya çok hakim değiliz. Rehberlerimiz arasında meslek merakı dolayısıyla bunu bilenlerin sayısı çok kabarık olmasa da var. Dolayısıyla yeni bir eğitim almadan, rehberliğe dair özel derslere girmeden bu sistemi yürütmek mümkün değil. Güya Türkçe bilmeleri yeterli olacakmış. Daha sonra yabancı dile isterse birisi çevirecekmiş. Hangi turist grubu buna sabreder? Kimse seyahat vaktinden çalınsın istemez. Lisan turizmin temel unsurudur. Bırakınız bir tercüman rehberi, garsonun bile belli ölçüde lisan bilmesi gerekir. Şoförlerden İngilizce bilmelerini istediğimiz bir dönemde rehberler konusunda nasıl bu kadar rahat taviz veriliyor? Acaba sadece bir grup bu mesleğe dahil edilmek mi isteniyor? Bu sistem ancak SSCB ya da Çin’in eski dönemlerindeki yerlerde olabilir. Kimin geldiği çok önceden belli olan, çok az turistin geldiği bir zamanda devletin kontrolünde nereye gideceği de belli olan turistlerin başına devletin atadığı birini koyarsınız. Yılda 40-50 milyon turistin geldiği Türkiye’de insanlara dil, tarih, coğrafya bilmeden, ilk yardım bilmeden rehberlik yapmak mümkün değildir. Otobüsün içinde rehbere gerek yokmuş. Turistler geçtiği bozkırı, ona farklı gelen ağaçları, çiçekleri, dağları merak edip soruyor. Sadece bu amaçla gelen topluluklar var. Eski eserden çok doğayla ilgilenenler var. Bu sorular otobüsün içinde de gelir, kahve içilen yerde de. Siz oraya rehber koymamakla nasıl zarar verdiğinizin farkında mısınız? Kanunda iyi gözüken maddeler turistlerin belli yerlere yönlendirilerek kazanç elde edilmesidir. Eskiden beri gözardı edilen bu durum ülkemiz adına kötü hatıralara neden oluyordu. Bu işe alet olan rehberler kadar işyerleri de ceza ödemeli. Bu işe bazen turizm şirketlerinin de karıştığı söyleniyor. Bu durum da muhakkak incelenmeli. Turizm Bakanlığı bu konunun üzerine muhakkak gitmeli. Çıkan kanunun vebali var. On binlerce insanın iş ve ekmek kapısını kapatıyorsunuz. Ortaya çıkacak memnuniyetsizliği kim karşılayacak, kim sorumlu olacak, bozulan huzuru tekrar yerine getirebilecek misiniz? Devlet huzur demektir, zor olan hayatımızda sükûnet istiyoruz. Bu gibi kanun teklifleri maalesef siyasete hiç katılmayan, siyaset dışı yaşamayı şiar haline getirmiş tercüman rehberler zümresinde bile bir huzursuzluk yaratıyor. Bunu da bilginize arz ederim.“

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.