Hava Durumu

#Tourism

TOURISMJOURNAL - Tourism haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tourism haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalya'da Yeni Ziyaretçi Rekoru Haber

Antalya'da Yeni Ziyaretçi Rekoru

Turizm merkezi Antalya, 2025 yılı Ekim ayında önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8'lik bir artış kaydederek 2 milyon 216 bin 554 yabancı turisti ağırladı ve bu rakamla ekim aylarındaki en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştı. Bir aylık süreçte Antalya'ya en fazla turist gönderen ülke, 639 bin 445 kişiyle Almanya oldu. Rusya Federasyonu 583 bin 4 ziyaretçiyle ikinci sırada yer alırken, İngiltere 182 bin 201 kişiyle üçüncü sıraya yerleşti. Ardından 140 bin 829 ziyaretçiyle Polonya, 65 bin 233 kişiyle Hollanda, 50 bin 920 kişiyle Litvanya, 48 bin 904 kişiyle Ukrayna, 39 bin 276 kişiyle İsviçre, 24 bin 729 kişiyle Belarus ve 24 bin 79 kişiyle Danimarka geldi. Geçen yılın aynı dönemine göre Almanya'da yüzde 8, Rusya Federasyonu'nda yüzde 12, Polonya'da yüzde 6, Litvanya'da yüzde 14, Ukrayna'da yüzde 17 ve İsviçre'de yüzde 5'lik artışlar yaşandı. Bu gelişmeler, Antalya'nın çeşitli pazarlardaki sağlam konumunu ve talep çeşitliliğini yansıttı. Antalya Havalimanı dış hatlar terminalinde 4 Ekim Cumartesi günü 93 bin 403 yabancı ziyaretçi girişi gerçekleşti ve bu, ekim aylarındaki en yüksek günlük rakam olarak tarihe geçti. Ocak-Ekim dönemi toplamında ziyaretçi sayısı aşıldı 2025'in ilk on ayında Antalya'ya gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 176 bin 884 artarak 16 milyon 308 bin 937'ye yükseldi. Bu dönemde 3 milyon 889 bin 889 kişiyle Rusya Federasyonu listenin zirvesinde yer aldı. Almanya 3 milyon 342 bin 550 ziyaretçiyle ikinci, İngiltere ise 1 milyon 475 bin 24 kişiyle üçüncü oldu. Sıralamada İngiltere'yi 1 milyon 248 bin 756 kişiyle Polonya, 453 bin 867 kişiyle Hollanda, 413 bin 28 kişiyle Ukrayna, 410 bin 667 kişiyle Romanya, 368 bin 255 kişiyle Kazakistan, 287 bin 381 kişiyle Çek Cumhuriyeti ve 242 bin 399 kişiyle Litvanya izledi.

TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurulu'na 'Göstermelik Tören' Tepkisi Haber

TÜRSAB Olağanüstü Genel Kurulu'na 'Göstermelik Tören' Tepkisi

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) Olağanüstü Genel Kurulu, 27 Mayıs 2025’te Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. Birliğin merkez binası ile icrada olan varlıkların geri alınması gündemiyle toplanan olağanüstü genel kuruluyla ilgili 23. Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi M. Nezih Hacıalioğlu, toplantının demokratik katılım ve şeffaflık açısından ciddi eksikler taşıdığını ifade etti. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya yayınladıkları bültende, birliğin merkez binası ile icrada olan varlıkların geri alınması gündemiyle toplanan olağanüstü genel kuruluyla ilgili tüm taşınmazların geri alımı konusunda katılımcıların tamamına yakın kısmının oyuyla kabul edildi ifadesine yer verdi. Ancak 23. Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi M. Nezih Hacıalioğlu ise yalnızca %2,9 oranında katılımın gerçekleşmesi ve toplantının kamuoyuna kapalı yapılmasını eleştirdi. 14.511 kayıtlı üyeden 430 katılım Hacıalioğlu’nun haber sitemize verdiği bilgiye göre,14.511 kayıtlı üyeden yalnızca 430’unun hazır bulunduğunu, Genel Kurul, temsil gücü açısından zayıf bir tablo ortaya çıktığını söyledi. Toplantıya katılan 430 kişinin yaklaşık 300’ünün ulaşım ve lüks otellerde konaklama masraflarının TÜRSAB tarafından karşılandığı ve bu durumun katılımın “organize edildiği” yönünde eleştirilere yol açacağını ifade etti. Genel Kurula dair izlenimlerini kamuoyuyla paylaşan 23. Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi M. Nezih Hacıalioğlu, toplantının demokratik katılım ve şeffaflık açısından ciddi eksikler taşıdığına dikkat çekti. Hacıalioğlu, Genel Kurul’un canlı yayınlanması ve basına açılması yönündeki önergesinin reddedildiğini, böylece üyelerin ve kamuoyunun içerikten haberdar olmasının engellendiğini ifade etti. Salihoğlu konuyla ilgili şunları söyledi: “Bağlıkaya’nın maaşları TÜRSAB tarafından ödenen ‘Acenta İletişim ve Koordinasyon Uzmanı’’ kisvesi altında çalıştırdığı ‘Seçim Ekibi’ hummalı bir şekilde İstanbul’daki meslektaşlarımızı aradılar ama bu ekibin üyeler tarafından karşılık bulmadıkları da anlaşılmış oldu. 5 Ekim 2022 tarihinde Antalya’da gerçekleşen Akdeniz BTK seçiminde dahi 520 üyenin geldiğini varsayarsak katılımın ne kadar düşük olduğunu daha rahat anlamış oluruz. Toplantının canlı yayınlanması ya da kesintisiz banttan yayınlanması yönündeki önergemin reddedilmesi ve basının salona alınmaması sebebiyle başta TÜRSAB Üyeleri olmak üzere kamuoyunun Genel Kurul’da olanlar ve konuşulanlarla ilgili bilgi alması engellendi. Kapalı oylama talebim de aynı akıbete uğradı. Belli ki salondaki arkadaşlar birbirlerine bile güvenemiyorlar. Ama bir şekilde oy çokluğu sağlanmış gibi kararlar alındı. Protokolden kimsenin gelmemesi, böyle bir genel kurulun daha geniş katılımla, kamuoyunun önünde, daha kapsayıcı şekilde yapılması gerekirdi.” “Toplantının içeriği kadar biçimi de sorunluydu” diyen Hacıalioğlu, 5 dakikalık konuşma süresi sınırının, yalnızca 430 kişinin katıldığı bir ortamda anlamsız olduğunu vurguladı. Ayrıca, protokol üyelerinin ve kamu yetkililerinin Genel Kurula katılmaması da dikkat çeken bir başka eksiklik olarak öne çıktığını da ifade etti. Kurumsal Kararlara Eleştiri: Toplantı sırasında gündeme gelen konular arasında, TÜRSAB’a ait olduğu belirtilen ancak TURSAV Vakfı’na devredilen Ankara’daki okul ve iflas etmiş TÜRSAB Ltd. Şti. hakkındaki sorular da vardı. Hacıalioğlu, bu konularda yönelttiği eleştirilerin bazı üyeler tarafından “yanlış bilgilendirme” şeklinde yorumlandığını, ancak bu iddiaların daha sonra TÜRSAB Yönetim Kurulu üyeleri tarafından düzeltilerek doğrulandığını söyledi. Genel Kurul’un sonunda konuşma yapan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın, üyeler tarafından eleştirilen ve "ötekileştirici" olarak değerlendirilen bir konuşma gerçekleştirdiğini ve Bağlıkaya'nın bu tutumunun birliği temsil etmekten uzak olduğunu ve TÜRSAB tarihine “göstermelik bir tören” olarak geçen bir genel kurul yaşandığını belirtti. "Yolun sonunda neyin kazanıldığı görülecek" Hacıalioğlu, önümüzdeki dönemde Firuz Bağlıkaya’nın dördüncü kez aday olmasının beklendiğini belirterek, "TÜRSAB üyelerinin doğrudan faydasına olmayan projeler, başarı olarak sunuluyor. Yolun sonunda kimin ne kazandığını hep birlikte göreceğiz" dedi. Hacıalioğlu, Genel Kurul’un ardından sektördeki birçok temsilcinin, daha katılımcı, şeffaf ve kamuya açık bir yönetim beklentisini yeniden dile getirildiğini de sözlerine ekledi.

Mustafa Ergun: Haber

Mustafa Ergun: "Aslında bizi misafirlerimiz anlatsın"

Aslında bizi misafirlerimiz anlatsın... Günbatımı saatleri. Duvarda Girit laciverti, lavanta mavisi, somon pembesi, şarabi mor gölgeler oynaşmakta. Akşamın sisi denizin üzerine inmiş. Saksılarda yıldız çiçekleri. Beyaz, pembe, eflatun ortancalar... Miracle Resort Otel / Lara'nın Genel Müdürü Mustafa Ergun ile nitelikli söyleşinin içinde buluyoruz kendimizi. - Alakart restoranlarınız dikkat çekiyor. Neden özellikle Meksika ve İtalyan restoranları? Menüyü nasıl oluşturdunuz ? - Meksika ve İtalyan mutfakları dünya çapında çok güçlü karaktere sahip iki mutfak. Misafirlerimize sunduğumuz yemek deneyiminin bir serüvene dönüşmesi için, tat profili çok zengin bu iki mutfağı da tesisimizde özellikle bulundurmak istedik. İtalyan mutfağı sıcak, samimi ve evrensel lezzetlere sahip. Bu nedenle Miracolo Restoran'ımızda makarna ve pizzanın ötesine geçip, çok daha özgün reçetelere yöneldik. Meksika mutfağı ise baharatları, dokusu ve sunumuyla farklılık arayan misafirler için oldukça cezbedici bir konumda yer alıyor. Adını Frida Kahlo’dan alan restoranımızda acı tatların, tatlı anılara dönüşebileceğine inandık. Kısaca, “Yaşasın yaşam!” mottosu ile misafirlerimize unutulmaz tatlar sunmanın gayreti içindeyiz. - Biraz daha açıklasanız... - Aslında menülerimizi oluştururken şeflerimizle birlikte özgün reçeteleri esas aldık. Yerel ürünlerle global tatları nasıl daha da uyumlu bir hale getirebileceğimiz konusu üzerinde çok detaylı biçimde çalıştık. Bu arada hemen belirteyim; Meksika ve İtalya alakartlarımızın yanı sıra Türk ve Balık alacarte restoranlarımız ile de misafirlerimize hizmet vermekteyiz. - Her şey dahil otel sisteminiz oldukça başarılı. Pandemi döneminden kalma bazı uygulamaları da halen sürdürüyor olmanız dikkat çekici. Neden bu yaklaşımı devam ettiriyorsunuz ? - Aslına bakarsanız biz zaten pandemiden önce vizyon ve misyonumuzla hijyen, servis kalitesini hep ön planda tutuyorduk. Pandemiyle beraber almamız gereken resmi önlemlerle de bu kalitemizi koruyarak artırdık, diyebiliriz. Örneğin yemeklerin şeflerimiz tarafından bizzat misafirlere servis edilmesi, hem hijyen standartlarını yükseltti, hem de misafir memnuniyetini artırdı. Bu sistemi devam ettirmek bize, hiç kuşkusuz, daha fazla personele mâl olsa da, bugün bunu sürdürmemizin nedeni misafirlerimize çok daha güvenli, daha kaliteli ve daha kişisel bir yemek deneyimini sunma arzumuzdur. Akşam büfeye gelen ilk ve son misafirin bu görsel şöleni aynı standartta ve kalitede görmesini hedefledik çünkü. Tüm bunların çok önemsediğimiz 'sürdürülebilir turizm'e katkıları da tartışmasızdır. Pandemi sürecisinde insanlar tokalaşmaktan bile imtina ederken, bugün aynı servis maşası ile herkesin yemek almasını beklemek, yaşadıklarımızdan ders almamak anlamına gelmez miydi ? - Son yıllarda gastronomi alanında ülkemizde ciddi bir gelişme ve bilinçlenme var. Alakart restoranlarınızın oluşumunda bu gastronomi yükselişi etkili oldu mu? Gastronomi sizin için ne ifade ediyor ? - Elbette etkili oldu. Türkiye’de gastronomi nihayet artık bir kültür aracı, bir tanıtım dili haline geldi. Biz de bu yükselişi yakından takip ediyoruz. Sadece sunum değil, üretimden tedarike, reçeteden personele kadar her aşamada bu bilinci oturtmaya çalışıyoruz. Gastronomi bizim için sadece yemek değil; yerel ile evrenseli buluşturmak, duygulara hitap etmek, belleklerde yer etmek demek. Bu yüzden her yemekte bir hikaye yaratmaya ve her tabakta bir iz bırakmaya çalışıyoruz. - Alakartlarla birlikte ' her şey dahil ' restoranlarınız da oldukça kaliteli. Bunun arkasında yatan neden gastronominin turizmdeki yükselişi, diyebilir miyiz ? - Misafir artık tatilinde yalnızca konaklamaya değil, iyi yemek yemeye de para ödüyor. O yüzden her şey dahil sistemde de lezzetten ve kaliteden, hiçbir şekilde ödün vermemek gerekiyor. Biz de tüm restoranlarımızda aynı standardı, özeni korumaya çalışıyoruz. Her misafir, ister alakartta, ister ana restoranda olsun, aynı özeni, güveni hissetmeli. Bildiğiniz gibi, otelimizde dünyanın dört bir yanından gelen misafirleri ağırlıyoruz. Bu çerçevede ana restoranımızda da dünya mutfaklarından çeşitli lezzetler sunuyoruz. El yapımı makarnalarımızdan, sokak lezzetlerine, vegan ve uzak doğu büfemizden, deniz ürünlerine, kebaplara kadar… Burada bizim için Anadolu Mutfağı'nın da değeri çok büyük. Kültürümüzün eşsiz tariflerini misafirlerimize tanıtmanın mutluluğunu yaşıyoruz. - Mesela ? - Sokak lezzetleri köşemizde kokoreç, kelle söğüş servisi yapıyoruz. Özellikle de, el lezzetine önem veriyoruz. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelenlerin damak zevklerine hitap etmek, bizim için bir amaç. - Son derece şık, güzel, etkileyici, ortalama zevkin fevkinde kelimenin tam anlamıyla üst düzey bir sunum tekniğiniz var ki, kolay kolay unutulacak gibi değil. - Özenli, zevkli, her ayrıntının dikkatle incelendiği bir sunum bizim için çok mühim. İstiyoruz ki, misafirlerimiz dünya lezzetlerini tadarken, günlük sorunlarından arınsınlar...sıkıntılarından, dertlerininden uzaklaşsınlar. Hayata ve zamana hoş bir seda bıraksınlar. - Günlük taze yemekler yapılıyor. Sebzeler ve diğer ürünlerin tedarikini nasıl sağlıyorsunuz? Antalya’nın yöresel ürünleri mi kullanılıyor ? -Evet, mutfağımızda günlük taze üretim esastır. Antalya gibi bereketli bir bölgede bulunmamız da bu konuyla ilgili en büyük avantajımız. Reçetelerimizde kullandığımız sebzelerin ve meyvelerin çoğunu bölgedeki yerel üreticilerden alıyoruz. Özellikle biliyorsunuz ki, Antalya ' coğrafi işaretli ' pek çok tescillenmiş ürüne sahip bir kent. Bizler de bu ürünleri kullanarak aslında misafirlerimizin, örneğin İtalya’da yediği bir domates sosunu onlara yerinde sunuyoruz. Ulusal değerlerimizle uluslararası lezzet standartlarını yakalıyoruz. Tedarikçilerimizle de yıllardır süren güvene dayalı ilişkilerimiz var. Bu da hem ürün kalitesini, hem de mutfakta sürekliliği sağlıyor. Misafirimizin tabağına gelen ürünün hikayesi, şu anda tarladan mutfağa kadar izlenebilir durumda. Bunu ISO 22000 gıda yönetim sistemi ile başarıyoruz. - Peki bu başarının gerçek sırrını sorsak ? - Doğru misafir profili bizim için çok önemli. Yıllar içinde fiyat, kalite, güvene dayalı bir ilişki oluşturduk. Bunda uzmanlaşmış kadro ve kurumsal yapının etkisi de elbette yadsınamaz. Akşam alacası çöküyor...sular kararmakta. Hayat kendi makamında akarken, Lara Miracle Resort Hotel'de an'lar güzel anılara dönüşmeye devam ediyor. Zaten Gerard de Nerval " Düş, ikinci bir yaşamdır, " demez mi ?

Güneydoğu’daki acenteler KKTC’deki bilgilendirme programına katıldı Haber

Güneydoğu’daki acenteler KKTC’deki bilgilendirme programına katıldı

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu tarafından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde (KKTC) düzenlenen bilgilendirme toplantısına Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak ve Siirt ilinde bulunan seyahat acente temsilcileri katıldı. Bölgeden 40 seyahat acentenin katıldığı bilgilendirme çalışmasıyla ilgili açıklama yapan TURSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay, info çalışmaları ile amaçlarının bölge insanına daha avantajlı ve daha kaliteli bir tatil yaşatmak olduğunu söyledi. Diyarbakır ve bölgeden pandemi döneminde bile yurt içi ve yurt dışına tatil rezervasyonları organize ettiklerini ifade eden Baturay, ''Bölge Turizm acentelerimiz bir taraftan, bölgemize turist çekmek için çalışmalar yürütürken bir diğer taraftan da bölge insanımızın güvenilir, konforlu ve huzurlu bir şekilde uygun fiyatlara tatil yapması için çalışmalar yürütmektedir. Turizm sezonun tamamlanmasına yakın Coraltravel’in destekleri ile düzenlediğimiz bu info çalışmamız ile bölge acentelerimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 15 tatil oteli ile bire bir görüşmelerini yaparak kendi bölgelerinde güvenilir ve uygun fiyatlara tatil paketi satışı gerçekleştirecekler” dedi. TURSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkan Yardımcısı Recep Koyuncu ise, acentelerin bölgeden dünyanın dört bir yanına organizasyon ve seyahatler gerçekleştirdiğini dile getirdi. Koyuncu, “2025 turizm sezonu başlamadan acentelerimiz uygun fiyatlar ile vatandaşlarımızın tatile gitmesi için 2024 Kasım ayı itibariyle 2025 Mayıs ayına kadar arayışlar içerisinde” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.