Hava Durumu

#Tokat

TOURISMJOURNAL - Tokat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tokat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalya, Kasım Sıcağında Sahilleri Yaz Gibi Doldurdu Haber

Antalya, Kasım Sıcağında Sahilleri Yaz Gibi Doldurdu

Türkiye'nin bazı bölgeleri kar altında kışı yaşarken Antalya'da hava sıcaklığı 27 dereceyi buldu. Konyaaltı sahili Kasım ayında denize girenler ve güneşlenenlerle dolup taşarken, Sahile gelen bazı vatandaşlar paraşütle gökyüzünde uçarak güzel havanın tadını çıkardı. Türkiye'nin bazı bölgeleri şiddetli kış şartlarıyla mücadele ederken turizmin başkenti Antalya'da adeta yaz aylarını aratmayan görüntüler ortaya çıktı. Meteoroloji verilerine göre hava sıcaklığının 27 dereceye, deniz suyu sıcaklığının ise 23 dereceye ulaştığı kentte yerli ve yabancı turistler Kasım ayında denize girmenin keyfini çıkardı. Konyaaltı sahilleri gün boyu yoğunluk yaşarken, falezlerden denize atlayan vatandaşlar, kano ile denize açılan sporcular ve sıcak havadan bunalanların gölgelik alanlarda kamp sandalyeleriyle dinlendiği görüldü. Paraşüt pilotlarının da uğrak noktası olan Konyaaltı sahili, gökyüzünde süzülen paraşütçülerin oluşturduğu görüntülerle renkli anlara sahne oldu. "Tüm Türkiye kışı yaşarken Antalya hâlâ yazı yaşıyor" Emekli öğretmen Mehmet Bayraktar, "Ben son 3 yıldır Antalya'da yaşıyorum. Buraya Tokat'tan geldim. Antalya'ya taşınma sebebim çocuklarım oldu. Onlar buraya yerleşince biz de gelmek zorunda kaldık. Antalya iklim yönünden çok şanslı bir ilimiz. Tokat'taki arkadaşlarımla hâlâ görüşüyorum; bana orada havanın gece saatlerinde 3 dereceye kadar düştüğünü söylüyorlar. Biz ise burada henüz soba ya da kalorifer yakmadık, ama Tokat'ta şimdiden yakmaya başlamışlar. Antalya'nın bambaşka bir iklimi var. Konyaaltı'nın dünyaca ünlü olmasının sebebi ise turizm açısından çok zengin bir bölge olması, denizinin ve kumsalının çok güzel olması. Şu anda kış mevsimindeyiz ama sahil yaz ayları gibi dopdolu. Önümüzdeki ay hemen ilerde bulunan Saklıkent Kayak Merkezi açılacak ve orada kayak yapacağız. Aynı gün içinde hem sahilde güneşlenmek hem de kayak yapmak dünyada birçok ülkede olmayan bir imkân. Tüm Türkiye kışı yaşarken Antalya hâlâ yazı yaşıyor. Buraya bakarsanız insanlar hâlâ plajdalar. Bu açıdan Antalya gerçekten çok şanslı" dedi. "Kışı güzel geçirmek isteyen herkes Antalya'ya gelsin" Sıcak havanın keyfini çıkarmaya geldiğini dile getiren Paraşütçü Mehmet Sadık Örler ise, "Ben aslen Van Ercişliyim. Antalya'da yaşıyorum çünkü Antalya'nın doğası bana hitap ediyor. Aynı zamanda yamaç paraşütü pilotuyum. Havanın güzel olduğu zamanlarda buraya gelip paraşütle uçuyoruz. Karşımızda Konyaaltı plajı var ve inanılmaz bir manzara eşliğinde uçuş yapıyoruz. İnsanlar burada hâlâ denize giriyor. Ben de sabahları denize giriyorum, öğleden sonra da paraşütle uçuşa çıkıyorum. Misafirlerimizi uçurarak ağırlıyoruz. Benim yaşadığım bölgede havalar çoktan soğudu, insanlar donma derecesine geldi; ama burada hava inanılmaz güzel. Sabahları yüzüyorum. Elbette önümüzdeki günlerde biraz soğuklar olacaktır ama şimdilik güzel havanın tadını çıkarıyoruz. Antalya'ya henüz kış gelmedi. Tüm Türkiye halkını buraya davet ediyorum. Kışı güzel geçirmek isteyen herkes Antalya'ya gelsin. "Uçuş yasağı pilotları zorluyor" Paraşüt pilotlarının tek sorunu, bu bölgede uçuşların yasaklanmış olması olduğunu ifade eden Örler, "Burada sadece izin alarak uçabiliyoruz. Diğer günlerde ise manzarayı izlemekle yetiniyoruz. Bu yasağın bir an önce kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Kontrollü bir şekilde, hiçbir olumsuzluğa yol açmadan uçuşların yapılabileceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Ordu, Gölköy Uluvahta Yayla Göleti’yle Turizme Yeni Soluk Getiriyor Haber

Ordu, Gölköy Uluvahta Yayla Göleti’yle Turizme Yeni Soluk Getiriyor

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in hem kuraklığa karşı önlem almak hem de tarım, hayvancılık ve turizme hizmet etmesi amacıyla çalışmalarını başlattığı Gölköy Uluvahta Yayla Göleti'nde sona gelindi. Gölette incelemelerde bulunan Başkan Güler, "Çok yönlü ve çok fonksiyonlu bir göleti Ordu’muza kazandırdığımız için mutluyuz. Burası Giresun’un, Tokat’ın ve Sivas’ın tercih ettiği bir yer olacak" dedi. Ordu Büyükşehir Belediyesi Gölköy ilçesine bağlı Uluvahta Yaylası'nda inşa edilen göleti turizme kazandırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi ekipleri göl ve çevresinde kamelya kurulumu, ağaçlandırma ve peyzaj çalışmalarına ise aralıksız devam ediyor. Gölköy Uluvahta Yayla Göleti'nde sürdürülen çalışmaları yerinde inceleyen Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Uluvahta’ya kazandırılan göletin bölgenin cazibe merkezlerinden bir tanesi olacağını söyledi. "Gölköy’e yeni bir güzellik katacak" Göletin tarımdan turizme çok yönlü bir çalışma olduğunu, muhtemel yangınlarda itfaiye ve helikopter için su kaynağı olacağını aktaran Başkan Güler, şöyle konuştu: "19 ilçemizin 19’u da birbirinden güzel. Gölköy Uluvahta’da tam bir tabiat harikası. Yayladaki alan daha evvel boş bir alandı. Uluvahta Yayla Göleti ile bu alanı çok daha güzel bir alana çevirdik. Burası hem piknik alanı hem festival alanı aynı zamanda kış festivallerinde de donması ile adeta bir buz pistine dönüşüyor. Burası Giresun’un, Tokat’ın ve Sivas’ın tercih ettiği bir yer. Dolayısıyla burası artık hem balık tutulan, güzel zaman geçirilebilecek ve durgun su sporları yapılacak bir alan olacak. Çevre düzenlemeleri ile de burası çok daha güzel olacak ve Gölköy’ümüzün güzelliğine güzellik katacağız. Bir diğer yandan da muhtemel bir yangında helikopterlerin ve itfaiyelerin su almasına imkan sunacağız. Bu anlamda da çok güzel bir kaynak olacak. Çok yönlü ve çok fonksiyonlu bir göleti Ordu’muza kazandırdığımız için mutluyuz, hayırlı olsun."

Reşadiye’deki 200 Yıllık Dipsiz Gölet Ekoturizme Açılıyor Video Galeri

Reşadiye’deki 200 Yıllık Dipsiz Gölet Ekoturizme Açılıyor

Tokat'ın Reşadiye ilçesi Gündoğdu mahallesindeki 200 yıllık doğal Dipsiz Gölet, ekoturizme kazandırılacak. Reşadiye ilçesinde yer alan Gündoğdu Göleti, yeşilin bin bir tonuna ev sahipliği yapan orman örtüsüyle doğaseverleri büyülüyor. Gölet etrafındaki, gölet manzarasına karşı kurulan bank ve masalarla ziyaretçilere huzurlu bir mola imkânı sunuyor. Gündoğdu Köyü sınırları içinde yer alan gölet, doğal yapısını koruyan çevresi ve berrak su yüzeyiyle hem fotoğraf tutkunlarının hem de sakinlik arayan doğa tutkunlarının uğrak noktası haline geldi. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında yoğun ilgi gören gölet, kamp, yürüyüş ve dinlenme aktiviteleri için de ideal bir ortam sağlıyor. Bölgeye gelen ziyaretçiler oturma alanlarında sevdikleriyle birlikte manzaranın tadını çıkarırken, göletin çevresinde uzanan ormanlık alan ise kuş sesleri eşliğinde keyifli yürüyüşlere imkan tanıyor. "Doğal göletin 200 yıllık olduğu söyleniyor" Mahalle sınırları içerisindeki Dipsiz Gölün doğal oluşum olduğunu söyleyen Gündoğdu Mahallesi muhtarı Kazım Demiryürek, "Bu göl en az 200 yıllık olduğunu düşünüyoruz. Dipsiz Göl diye geçiyor. Bu civardaki en eski göllerden de bir tanesidir. Tamamen doğal bir göldür. Reşadiye bölgesinden gelen kişiler piknik alanı olarak genellikle burayı tercih ediyorlar. Biz de bu talepten çok memnunuz. Eksiklerimiz var ama inceleme başlatıldı. Aşağıda yer alan şelale ve gölü ekoturizme kazandırmak için proje çizildi. Proje de kabul edildi. İhale aşamasına geçildi. Bittikten sonda güzel bir görünüm kazanacak. Karayolları tarafından Reşadiye-Karacaören yolu yapılıyor. O yoldan buraya 4 kilometrelik bozuk yol var. Bu yolun da yapılmasını istiyoruz" dedi. Vatandaşlar ise çocuklarla birlikte gölete gelerek piknik yaptıkların belirterek temiz hava ve huzurlu bir ortam olduğunu söyledi.

Uzmandan KKKA Uyarısı: Grip Sanmayın, Kene Isırığı Olabilir Haber

Uzmandan KKKA Uyarısı: Grip Sanmayın, Kene Isırığı Olabilir

Yaz aylarında artan kene tutunmalarına karşı uyaran Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Öner Karaçay, "İlk belirtiler arasında baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik ve eklem ağrıları yer alır. Bu semptomlar grip ile karıştırılabilir" dedi. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar başta olmak üzere doğada, piknik alanlarında ya da kırsal bölgelerde zaman geçiren herkesin en çok dikkat etmesi gerekenlerin başında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kene ısırığı geldiğini ifade eden Doruk Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Öner Karaçay, yaz aylarında artan kene tutunmalarına karşı vatandaşları uyardı. Karacay, "İlk belirtiler arasında baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik ve eklem ağrıları yer alır. Bu semptomlar grip ile karıştırılabilir" dedi. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan virüsü taşıyan kenelerin Türkiye'de en çok Tokat, Samsun, Amasya, Çorum ve Sivas çevresinde görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Meltem Öner Karaçay, bu bölgelerde yaşayan ya da bu bölgelere seyahat eden vatandaşların daha dikkatli olması gerektiğini ifade etti. Karaçay, "Son yıllarda Ege Bölgesi ve İstanbul'da bu virüsü taşıyan keneye rastlanmamıştır" şeklinde konuştu. Kene tutunmalarında hızlı müdahalenin önemine dikkat çeken Karaçay, "Bir cımbız yardımıyla, kenenin gövdesine dokunmadan dikkatlice çıkarılması gerekir. Kişi bunu kendisi yapamıyorsa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır" dedi. Dr. Karaçay, Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin ölümcül olabileceğini vurgulayarak, "Enfeksiyon riski taşıyan bireyler en az 10 gün boyunca takip edilmelidir. İlk belirtiler arasında baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik ve eklem ağrıları yer alır. Bu semptomlar grip ile karıştırılabilir. Bu nedenle uzman değerlendirmesi şarttır" şeklinde konuştu. Son olarak, doğa yürüyüşleri veya kırsal alanlarda vakit geçiren bireylerin açık renkli, uzun kıyafetler giymesi ve kene kontrolünü ihmal etmemesi gerektiğini belirten Karaçay, "Korunmak mümkün. Bilinçli davranmak, erken müdahale ve uzman takibi ile riskler en aza indirilebilir" dedi.

Körfez Ülkeleri Samsun’da Turizm Görüşmeleri Yaptı Haber

Körfez Ülkeleri Samsun’da Turizm Görüşmeleri Yaptı

Körfez ülkelerinden gelen acente temsilcileri Samsun'da işletme temsilcileri ile ikili iş görüşmelerinde bulundu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), Samsun Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, TGA ve THY işbirliğinde Canik ilçesindeki bir otelde Körfez Ülkelerine Yönelik Seyahat Acenteleri Tanıtım Turu ve B2B etkinliği düzenlendi. Acente temsilcileri, 3 günlük tanıtım turunun ardından Samsun'da iş yeri temsilcileri ile yüz yüze iş görüşmesi fırsatı buldu. Dicle: "Umarım, yapılacak ikili iş görüşmeleri yeni başlangıçlara vesile olur" Görüşmelerin yeni başlangıçlara vesile olmasını dileyen OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, "OKA olarak bizler bölgemizin ekonomik ve sosyal kalkınması açısından çeşitli proje ve faaliyetler yürütüyoruz. Çalıştığımız odak alanlarından en önemlilerinden biri de turizm. Bugüne kadar yürüttüğümüz mali destek programlarıyla turizm altyapısının gelişmesine önemli destekler verdik. Bunun yanında ikinci hedefimiz de bölgemizin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde tanıtımıydı. Bu kapsamda yürütülen tanıtım faaliyetlerinden 3.'sünü ilk 2 yıl Suudi Arabistan acentalarına düzenledikten sonra bu yıl Körfez ülkelerine genişleterek düzenliyoruz. Samsun, Amasya, Çorum ve Tokat'ta faaliyet gösteriyoruz. Bu 4 il doğa turizmi temelinde Körfez ülkelerinin dikkatini çekecek özelliklere sahip olduğunu biliyoruz. Körfez ülkelerinden gelen misafirlerimizle 3 gün önce başladığımız program, bugün ikili iş görüşmeleri ile tamamlanıyor. Geride bıraktığımız seyahat programı çerçevesinde hem Samsun hem Amasya'nın doğal güzelliklerini görme fırsatı yakaladılar. 3 günlük saha tanımasının ardından bölgedeki işletme temsilcileri ile yapılacak görüşmeler bizler için çok daha kıymetli. Umarım, yapılacak ikili iş görüşmeleri yeni başlangıçlara vesile olur" dedi. Demirtaş: "Samsun'da turizm için gerekli olan birçok unsur paket olarak mevcut" Turizm için gerekli birçok unsurun Samsun'da var olduğuna değinen İl Kültür ve Turizm Müdürü Süleyman Demirtaş, "Sözün bittiği yerdeyiz. İcraat noktasına gelmiş bulunuyoruz. Hem gezi hem de şu anda görülen yerlerdeki hayranlıkları gözlerden görebiliyoruz. Samsun doğal güzelliklerinin yanı sıra köklü tarihi olan bir şehir. Turizm için gerekli birçok unsurun paket olarak Samsun'da bulunduğunu düşünüyorum. Samsun'da doğa, deniz, kanyon, ova, delta, dağ ve turizmcilerin aradığı her şey var. Samsun, bölgenin merkezi ve turizm açısından da bu böyle. Önemli turizm destinasyonları olan noktaları Samsun 1-1,5 saat uzaklıkta. Amasya, Ordu, Çorum, Tokat'a çok yakın ve turizmde de bölgenin merkezi durumundayız. Hiçbir şey için geç olmadığını düşünüyorum. Bugünün çok iyi bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Bu güzel çalışmada emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu. Programda söz alan acente temsilcileri de Körfez ülkelerinden Samsun'a bir ilginin olduğunu, Samsun'a direkt uçuş konusunda gerekli adımların atılması gerektiğini belirterek, direkt uçuşlar başlarsa turizmin daha da gelişebileceğine dikkat çektiler. Etkinlik, konuşmaların ardından plaket takdim töreni ve yüz yüze görüşmelerin yapılması ile sona erdi. Etkinlikte geçen 2 toplantıdaki Suudi Arabistan temsilcilerinin yanı sıra Bahreyn, Katar, Irak, Kuveyt, BAE ve Umman gibi ülkelerden gelen acente temsilcileri ile temaslar kuruldu.

Gök Medrese’ye Tarihi Havuz Dokunuşu Haber

Gök Medrese’ye Tarihi Havuz Dokunuşu

TOKAT (İHA) - Tokat’ta 800 yıl önce inşa edilen Gök Medrese’nin avlusuna yapılan son restorasyon çalışmaları kapsamında 18. yüzyıla ait bir havuz konumlandırıldı. Selçuklu mimarisine uygun şekilde konumlandırılan havuz, tarihi yapı ile bütünleştirilerek koruma altına alındı. Selçuklu veziri Muhiddin Süleyman Pervane tarafından inşa edilen Gök Medrese’nin restorasyonu, 2020 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılarak 2025 yılında tamamlandı. Tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaşan medrese, Tokat’ın önemli kültürel miraslarından biri olmaya devam ediyor. Selçuklu döneminde medreselerin avlusunda genellikle havuz bulunduğu bilinse de, Gök Medrese’nin restorasyonu sırasında herhangi bir havuz kalıntısına rastlanmadı. Bunun üzerine Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü envanterinde bulunan 18. yüzyıla ait tarihi havuz, Sivas Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun onayıyla medresenin avlusuna yerleştirildi ve koruma altına alındı. "TARİHİ HAVUZU KORUMA ALTINA ALDIK" Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan, medresenin restorasyon süreciyle ilgili olarak, "Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü envanterinde bulunan 18. yüzyıla ait havuz medresenin avlusuna koyuldu. Selçuklu medreselerinin tamamının avlusunda havuz bulunmasına rağmen bu medresenin restorasyonunda havuz kalıntısı bulunmadı. Sivas Kültür Varlıkları Koruma Kurulu olarak elimizde bulunan tarihi havuzu tarihi bir mekânda korumuş olduk" açıklamasında bulundu.

Gök Medrese Yeniden Gençlerin Hizmetine Giriyor Haber

Gök Medrese Yeniden Gençlerin Hizmetine Giriyor

TOKAT (İHA) - Selçuklu dönemine ait Gök Medrese'nin 2020 yılında başlayan restorasyon çalışmaları tamamlandı. Tarihi yapı, gençlerin 24 saat ders çalışabileceği ve sosyal etkinlikler düzenleyebileceği modern bir merkez haline getirildi. Sultan Gıyâseddin Keyhüsrev döneminde vezir Muînüddin Pervane tarafından 13. yüzyılda inşa edilen Gök Medrese, 18. yüzyıla kadar eğitim kurumu olarak kullanıldı. Zamanla şifahane ve göçmenlerin barınağına dönüşen yapı, 1920-2012 yılları arasında şehir müzesi olarak hizmet verdi. 2020’de başlayan restorasyon çalışmalarıyla tarihi yapı, kültürel mirası korunarak gençlerin kullanımına uygun bir alana dönüştürüldü. "RESTORASYON 110 MİLYON LİRAYA MAL OLDU" AK Parti Tokat Milletvekili Mustafa Aslan, Gök Medrese'nin Selçuklu mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan muazzam bir eser olduğunu belirterek, "1250 ile 1277 yılları arasında yapıldığı tahmin ediliyor. Yaklaşık 20 yıl süre içerisinde bu eser yapılmış. Evliya Çelebi de Seyahatnamesinde buradan ‘Çok latif ve güzel bir medrese’ diye bahsediyor. Burası 18. Yüzyıla kadar medrese olarak, daha sonra şifahane ve göçmenlerin kullandığı bir mekan olarak kullanılmış. 2020 yılında da restorasyon çalışmaları başladı. Burayı gençlere tahsis etmeyi düşünüyoruz. Gençlerin 24 saat ders çalışacağı, sosyal ve kültürel etkinlikler yapacakları bir alan haline getirmek istiyoruz. 24 saat ücretsiz çay ve belli zamanlarda çorba ikramları olacak. Restorasyon 110 milyon liraya mal oldu" açıklamasında bulundu.

Denizsiz Şehrin Balıkları Dünya Sofralarında Haber

Denizsiz Şehrin Balıkları Dünya Sofralarında

Tokat (İHA) – Denize kıyısı olmayan Tokat’tan Karadeniz’e gönderilen somon balıkları, burada büyütülerek Rusya, Çin, Japonya ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Tokat’ın Almus ilçesinde, Almus Baraj Gölü’nde yürütülen kafes balıkçılığı çalışmalarıyla bu yılın son hasat dönemi başladı. Baraj gölünde yetiştirilen somonlar, Karadeniz’deki kafeslere taşındıktan sonra büyütülerek uluslararası pazarlara ulaşıyor. 2024 yılının sonuna kadar 40 tonluk somon ihracatı hedefleniyor. Somonların sevkiyatı sırasında büyük bir hassasiyet gösteriliyor. Tırlara yüklenen balıkların oksijen değerleri mühendisler tarafından anlık olarak kontrol edilirken, balıklar vinç yardımıyla sevkiyata hazır hale getiriliyor. Tokat’tan başlayan bu yolculuk, somonların Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına ulaşmasıyla tamamlanıyor. Bu faaliyet, Tokat’a balıkçılık alanında önemli bir ekonomik katkı sağlarken, ülke ihracatına da destek oluyor. "BALIKLAR KARADENİZ’DE BÜYÜYEREK İHRAÇ EDİLECEK" Almus Barajı’nda 6 yıldır kafes balıkçılığı yapan Sadullah Sezer, "Kafes balıkçılığıyla uğraşıyoruz. Bu yılki hasatlarımız başladı. Sinop ve Ordu'ya denize balık gönderiyoruz. Oradan da Rusya, Çin, Japonya olmak üzere birçok yere balıklarımız gidiyor. Yaklaşık 25 ton kapasitemiz var ama yıl sonuna kadar inşallah 40 ton balık vermeyi düşünüyoruz. Bu balıklar büyüyecek, Karadeniz üzerinden Avrupa'ya ihracı olacak" sözleriyle sürece dair bilgi verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.