Hava Durumu

#Thy

TOURISMJOURNAL - Thy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Thy haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ada Kıbrıs Projesiyle KKTC Turizmi Güçleniyor Haber

Ada Kıbrıs Projesiyle KKTC Turizmi Güçleniyor

Türk Hava Yolları (THY) ve AJet Havayolu şirketleri, "Ada Kıbrıs" projesi kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) uçuşların artırılması ve bilet fiyatlarının düşürülmesine yönelik protokol imzaladı. THY ve AJet Havayolu şirketleri, KKTC ile yeni bir anlaşmaya imza attı. THY ve AJet, "Ada Kıbrıs" projesi kapsamında KKTC'de uçuşların artırılması ve bilet fiyatlarının düşürülmesine yönelik protokol imzaladı. Protokol imza töreni, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu ve THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat'ın katılımıyla gerçekleşti. "Ada Kıbrıs'a desteğimizi imza altına alıyoruz" Ada Kıbrıs projesini KKTC'nin geleceğine yön verecek çok kıymetli bir proje olarak niteleyen THY Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, "Bugün burada Türkiye'nin milli bayrak taşıyıcısı olarak desteğimizi imza altına almak ve Ada Kıbrıs markasının ana aktörü olmak için bir araya geldik. Bugün imza altına alacağımız anlaşmayı sadece bir tanıtım hamlesi değil, iki kardeş ülke arasındaki köklü bağların, dostluğun ve ortak geleceğe duyulan inancın somut bir göstergesi olarak görüyoruz" dedi. Bolat, 6 kıtada 131 ülkeye uçuş gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, "Kurulduğumuz günden bu yana yalnızca bir havayolu şirketi değil, aynı zamanda ülkemizin ekonomisine katkı sağlayan, Türkiye'nin ve dost ülkelerin kültürel, ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sunan bir marka olduk. KKTC ise bizim için sadece bir destinasyon değil, ortak tarihe, kültüre ve değerlere sahip olduğumuz bir kardeş vatandır. Bu anlamda KKTC'nin uluslararası arenada hak ettiği yeri almasını bizler bir sorumluluk olarak addediyoruz" diye konuştu. "Ada Kıbrıs markası gökyüzüne taşınacak" Lefkoşa'ya uçuşların 1951'de başladığını belirten Bolat, "Bugünkü anlaşmayla ‘Ada Kıbrıs' markası kardeşliğin gökyüzüne taşındığı ve dünyanın dört bir yanına anlatıldığı bir platform olacak. 1951'de Lefkoşa'ya başlayan uçuşlarımız, 75 yıllık hikâyenin yeni bir aşamasına geçiyor. AJet markamız ile İstanbul ve KKTC arasında her gün düzenlenecek iki seferde erişilebilir fiyat politikası uygulanacak. 6 bin Türk Lirası bilet tarifesiyle yalnızca ulaşımı kolaylaştırmakla kalmayacak, KKTC'yi yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezi haline getireceğiz" ifadelerini kullandı. KKTC'li gençlere kabin memurluğu imkanı Bolat, "60 KKTC'li gencimiz AJet bünyesinde kabin memuru olarak görev yapacak. Bu gençler, sadece gökyüzündeki profesyoneller değil, aynı zamanda Ada'nın sesi ve yüzü olacak. AJet filosundaki iki uçağa ‘Ada Kıbrıs' logosunu yerleştirecek, bu markayı gökyüzüne taşıyacağız. Uçaklarımız adeta birer kültür elçisi gibi Ada'nın güzelliklerini tüm dünyaya tanıtacaklar" şeklinde konuştu. İş dünyası ve medya desteği Projeye entegre edilen medya, iş ve sanat dünyası temsilcilerinin KKTC ziyaretleri ile içerik üretimi ve yatırım potansiyelinin artırılacağını kaydeden Ahmet Bolat, "2023'te 18 milyar dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirdik. 115 milyar dolarlık toplam hizmet ihracatının yüzde 16'sını tek başımıza sağladık. Geçtiğimiz yıl ülkemize kazandırdığımız yaklaşık 9 milyar dolar net döviz tutarı ile Türkiye ekonomisine önemli katkı sağladık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden aldığımız ödülle birlikte 16. kez hizmet ihracatı şampiyonu olduk" dedi. "KKTC'nin görünürlüğünü artırmak gurur verici" Bolat, "Bugünkü imzayla birlikte KKTC'nin uluslararası görünürlüğünü artırmak ve turizmde sürdürülebilir büyümesine katkı sunmak bizler için gurur verici bir yolculuk olacak" diye konuştu. "Kıbrıs Türkü hiçbir engelle yolundan dönmedi" KKTC Başbakanı Ünal Üstel ise açıklamasında, "Kıbrıs Türk'ü 1950'lerden 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı'na kadar Rum'un baskısı, zulmü, izolasyonları ve ambargoları altında yoluna devam etmiştir. Hiçbir engel bizi yolumuzdan çeviremedi. Yanı başımızdaki zihniyet, ekonomimizi çökertmek için ambargolar altında ülkemizi baskı altına aldı. Bir ada ülkesi olan KKTC'nin turizmini, eğitimini ve sanayisini hedef aldı. Ne turizmcimiz, ne sanayicimiz, ne iş insanımız, ne müteahhitimiz pes etti. Çünkü her zaman yanımızda olan Anavatan Türkiye Cumhuriyeti vardı. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sayın Cevdet Yılmaz'a kadar konuyu taşıdık" ifadelerini kullandı. İngiltere pazarına değinen Üstel, "İngiltere pazarı, hem Kıbrıs Türkü'nün yaşadığı bir bölge hem de İngilizlerin tatil için tercih ettiği bir alan. Ancak Avrupa'dan KKTC'ye gelmek zaman ve maliyet açısından zorluk içeriyor. Bu proje bu engelleri aşacaktır. 26 Temmuz'da Londra'da lansman yapılacak. Stansted Havalimanı'ndan günde 3 kez AJET seferi düzenlenecek. Sabiha Gökçen bağlantılı bu seferlerle turistler zaman kaybı yaşamayacak. Londra-KKTC uçuşları için 250 euro gidiş-dönüş fiyatı belirlendi. Türkiye'den 6 bin Türk lirasını geçmeyecek bilet tarifesi uygulanacak" şeklinde konuştu. Başbakan Ünal Üstel, "Projeye katkı koyan başta Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a ve THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat'a teşekkür ediyorum" dedi. "Havacılık ve turizmde tarihi birikimimiz var" KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da açıklama yaparak, "Kıbrıs Türk Havayolları'nın kuruluşundan Nobel Air gibi uluslararası sermayeye dayalı projelere kadar çeşitli girişimlerde tecrübeler yaşadık. Bugün bu tecrübelerin değerini anlıyoruz. 2024 yılında Ercan'dan gerçekleşen uçuş sayısı 30 bin 865, yolcu sayısı ise 4 milyon 842 bin 134'tür. 2025'in ilk iki ayında yüzde 24 artış yaşandı. Yeni terminal ve pist yatırımı ile kapasite 10 milyona çıkarıldı" diye konuştu. "Uluslararası bağlantılar güçleniyor" İstanbul Havalimanı ile bağlantıların KKTC için büyük bir fırsat olduğuna vurgu yapan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "İstanbul artık dünyanın merkezi. Bu bağlantılar KKTC'nin değerini artırıyor. Geçtiğimiz hafta Londra'da 50 milletvekilinin imzasıyla KKTC'ye direkt uçuş çağrısı yapıldı. 16-17 Temmuz'da New York'ta BM Genel Sekreteri ve diğer muhataplara insan haklarına aykırı uygulamaları bir kez daha anlatacağız" ifadelerini kullandı. "Bu proje bizim için hayati bir adımdır" Direkt uçuş, direkt ticaret ve direkt temas sağlanmadan anlamlı bir müzakere süreci başlayamayacağını belirten Tatar, "Bu nedenle Ada Kıbrıs projesi bize moral ve güç vermiştir. Bu proje, Sayın Erdoğan'ın güveni, Sayın Cevdet Yılmaz'ın yakınlığı ve tüm katkı koyan kurumlarla birlikte bizim için hayati bir adımdır. Hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

USHAŞ: Sağlık Turizminde Yeni Dönem HealthTürkiye ile Başlıyor Haber

USHAŞ: Sağlık Turizminde Yeni Dönem HealthTürkiye ile Başlıyor

Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş (USHAŞ) Genel Müdürü Behlül Ünver, sağlık hizmeti veren kurumlar için HealthTürkiye platformuna üyeliği zorunlu hale getirdiklerini ve 26 Eylül'den itibaren üye olmayan kurumların sağlık turizmi yapamayacaklaranı söyledi. USHAŞ Genel Müdürü Behlül Ünver, Ankara'da bir restoranda sağlık muhabirleri ile bir araya geldi. Ünver, 2024 yılında yaklaşık 1,5 milyon sağlık turistinin Türkiye'ye geldiğine ve Türkiye'nin çeşitli araştırmalara göre sağlık turizminde ilk 5 ülke içerisinde değerlendirildiğine dikkati çekerek, "Sağlık turizminin geniş ifadesi, sağlığı için bir ülkeden başka bir ülkeye insanların seyahat etmesini sağlık turizmi olarak değerlendirebiliriz. Burada medikal turizm, termal turizm, engelli turizmi, yaşlılık turizmi ve son zamanlarda kamuoyunda çok duyulan ‘longevity' var. Sağlıklı yaşam dediğimiz kavramları da sağlık turizmi içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Belki buna sporcu sağlığını da eklemek lazım. Burada dünyada medikal turizmde yaklaşık üretilen değer 100 milyar dolar. Termal turizmde üretilen değer 98 milyar dolar. Yaşlı turizmiyle alakalı konuştuğumuz rakamlar 68-70 milyar dolar civarında. Engelli turizmiyle alakalı bir şey söyleyemiyoruz, çünkü bu bir farkındalık. Bununla ilgili spesifik yapılmış bir çalışma yok. Ama longevity, sağlıklı yaşamla ilgili yaklaşık 1 trilyon 200 milyar dolar gibi bir değer var dünyada. Bu 1 trilyon 200 milyar dolar. Bunun sağlık kısmı 300-400 milyar dolar arası ifade ediliyor" diye konuştu. "Dezenformasyonla mücadele için USHAŞ içerisinde ekip oluşturduk" Bazı dönemlerde dezenformasyonla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Ünver, USHAŞ içerisinde dezenformasyonla mücadele etmek için bir ekip oluşturulduğunu kaydetti. Sağlık turizminde bazı durumların uluslararası alanda yanlış aksettirilebildiğini söyleyen Ünver, "Böyle durumlarda kendimizi iyi ifade etmemiz gerekiyor. Sağlık turizminde özellikle Türkiye, son 20-25 yıl ve pandemi döneminde insanlar sokaklarda vefat etti, hastanelere yetişemedi gibi dezenformasyonlarla karşı karşıya kaldı. Ama Türkiye bu işi dijital mecralarda çok güzel yönetti. Dünyada bu işi iyi yönetebilen 3-4 ülkeden biriyiz. 5 ülke demiyorum, 3-4 ülkeden biriyiz ve bu Türkiye'deki sağlık hizmetinin kalitesini dünya tarafından fark edilmesini sağladı" ifadelerini kullandı. "145 ülkeden birçok kişi tedavi olmak için Türkiye'ye geliyor" Dünyada 145 ülkeden birçok kişinin tedavi olmak için Türkiye'ye geldiğini belirten Ünver, "Organ transplantasyonu, göz ameliyatları, onkoloji vakaları, tüp bebek uygulamaları, IVF uygulamaları, obezite cerrahisi, diş tedavileri özellikle tercih edilen konular. 2024 yılında turizmdeki gelir 60 milyar dolar idi. Bir turistin ülkeye bıraktığı rakam da bin dolara yakındı. Sağlık turizmine baktığımız zaman 3 milyar dolar gelir var, 1,5 milyon turist var. Sağlık turisti başına gelir 2 bin dolar. Şimdi biz bunu 3 bin ya da 4 bin dolar yaparsak, 1,5 milyon gelen misafirimizle 4-5 milyona çıkartabilirsek biz 20 milyar dolarlık hedefi çok rahatlıkla yakalayabiliriz" şeklinde konuştu. "Bakanlıklarla ikili protokolleri artırmak istiyoruz" Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ikili protokol yapıldığını ve diğer bakanlıklarla da bu protokolleri artırmak istediklerini dile getiren Genel Müdür Ünver, "Şimdi TGA ile masaya oturduk. Kurumlar bireysel olarak tanıtımlarını yaparlarken, TGA'yla beraber biz sağlık turizminde GoTürkiye'de nasıl yapılıyorsa sağlık turizmiyle ilgili bütün alanlarda, ülke tanıtım noktasında artık TGA da tanıtımımızı yapacak. Biz yine Türk Hava Yolları'yla İstanbul Havaalanı, Sabiha Gökçen, çeşitli mecralarda bilinirliğimizi arttırmaya çalışıyoruz. Yine diğer taraftan HealthTürkiye platformunu oluşturduk" dedi. "HealthTürkiye, merdiven altı ile mücadele anlamında farkındalık oluşturuyor" Ünver, 12 ülkenin Türkiye'ye gelecek olan vatandaşlarına HealthTürkiye platformu üzerinden kurumları takip etmeleri tavsiyesinde bulunduğunu kaydederek, "Bu merdiven altı tabir ettiğimiz grupla da mücadele etme anlamında bir farkındalık oluşturuyor. Onun için önemli bu. Bünkü bu kurumlar bizim arkasında durabileceğimiz kurumlar ve sağlık turizmi yapmalarıyla alakalı söylediğimiz şartları yerine getiren kurumlar. Bu konu sadece USHAŞ'ın uktesinde giden bir konu değil. Birçok bakanlıkla beraber USHAŞ'ın da aktif olduğu bir sistemi konuşuyoruz" açıklamasında bulundu. "Konu Türkiye'nin talep ediliyor olmasıdır" Ünver, yaklaşık 10 aylık çalışma dönemlerinde en fazla İngiltere ile temasa geçildiğini ifade ederek, "İngiltere'deki sağlık sisteminin kısa vadede toparlanmasının çok mümkün olmadığını söyleyebiliriz ama konu Türkiye'nin bu noktada talep ediliyor olmasıdır. Sağlığı için gelen insanları biz illa hasta olarak kabul etmemiz gerekmiyor. İnsanlar güzelleşmek için de sağlıklı yaşam için de ya da yeni ülke görmek için, turizm için de geliyor. Gelmişken check-up da yaptırmak istiyor, başka işlerini de yaptırmak istiyor ya da bunun için de gelmek istiyor" ifadelerini kullandı. HealthTürkiye platformuna üye olmayan kurumlar 26 Eylül'den itibaren sağlık turizmi yapamayacak Sağlık hizmeti veren kurumların Health Türkiye platformuna üyeliğini zorunlu hale getirdiklerini ve 26 Eylül itibarıyla bu platforma üye olmayan kurumların kayıt dışı kurumlar statüsünde yer alacaklarını belirten Ünver, "Health Türkiye platformuna dahil ettiğimiz kurumlara, sözleşmeler yoluyla faaliyet alanlarını geliştirmeleri konusunda destek olacak ve onları dünya markası haline getirme sürecinde yanlarında olacağız. Diğer taraftan plazalarda yetkisiz kişiler üzerine yer tutmuş olanlar gibi kayıtlı olmayan arkadaşlarla ilgili ise amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Bu arkadaşlarla ilgili yasal süreçlerin başlayacağından emin olabilirsiniz. Bu arkadaşlar sağlık turizmi yapamazlar. Çünkü sağlık tesislerinin hepsinin faaliyeti, sağlık hizmeti üretmek ve onun için ruhsatlandırılıyor" dedi. "‘USHAŞ Plus' isimli yeni bir portal oluşturuyoruz" İlerleyen günlerde ‘USHAŞ Plus' isimli yeni bir portalın oluşturulacağını aktaran Ünver, sözlerine şöyle devam etti: "O portalda Türkiye'de üretilen yerli ve milli ürünlerin ağırlıklı olarak yurt dışına satışıyla alakalı bir portal diye düşünebilirsiniz. İnsanlar buradan ürünleri görebilecekler, seçebilecekler. Yine biz onlara o ürünleri oradan pazarlayabileceğiz, satabileceğiz. Ülkelerle bu noktada diyalog kurmamız anlamında belki marka model söylemem çok hoş değil ama Türkiye'de çeşitli portallar üzerinden bunlar yapılıyor. Sonrasında bu alanı da genişletmek istiyoruz. Yine ilaçla alakalı özellikle nadir ilaçlar ya da vatandaşların ilaç temininde sıkıntı yaşadığı konularda da çözüm üretebilmek anlamında bir otomasyon sistemi oluşturuyoruz. Onun da zamanı herhalde yine 2-3 ay içerisinde tamamlamış olacağız." "USHAŞ'ın bir görevi de garantörlük" USHAŞ'ın bütün görevlerinin yanı sıra uluslararası platformlarda garantörlük rolünün de olduğunu dile getiren Ünver, "Şimdi o ülkelerde bazen kendilerini bireysel olarak ifade etmelerinde kurumlar zorluk yaşayabiliyorlar ya da gidiyorlar devlet ricali ile temas kurmaları zor olabiliyor. Ya da ödeme sistemleri ya da finans yapıları buna uygun olmayabiliyor. Şimdi siz aldığınız risk öngörülebilir risk olmazsa orada yatırım yapmak ve iş yapmaktan çekinirsiniz. Biz o tür durumlarda Türk firmalarına, hastanelerine, ilaç ve tıbbi cihaz firmalarına diyoruz ki bizimle beraber hareket edin. Biz sizin alacağınız parada garantör olalım. Yani eğer orası paranızı ödemezse biz sizin paranızı ödeyelim. Bu firmalar bizim firmalarımız ve biz bu kurumların arkasındayız" diye konuştu.

Orta Doğu Uçuşlarında Kısıtlamalar Sürüyor Haber

Orta Doğu Uçuşlarında Kısıtlamalar Sürüyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 13 Haziran’da başlayan İsrail’in İran’a yönelik saldırıları sonrası bölgedeki hava sahası kısıtlamalarının devam ettiğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "13 Haziran 2025 tarihinde başlayan İsrail’in İran’a yönelik saldırıları sonrası bölgedeki hava sahası kısıtlamaları devam etmektedir. 24 Haziran itibarıyla güncel durum şu şekildedir: İran - Tahran uçuş bölgesi 25 Haziran 10.30'a, İsrail - Tel Aviv uçuş bölgesi 25 Haziran 03:59'a kadar uçuşa kapalı durumdadır. Havayolu işletmelerimizden Türk Hava Yolları'nın 2 uçağı geri çağırılarak İstanbul’a yönlendirilmiş, Kuveyt, Dammam, Bahreyn, Doha, Abu Dabi, Dubai ve Maskat seferleri iptal edilmiştir. Umman hava sahasının kapalı olması nedeniyle Jakarta ve Denpasar çıkışlı iki uçuş Bakü’ye yönlendirilmiş, yakıt ikmalinin ardından İstanbul’a devam etmiştir. An itibarıyla Körfez bölgesine uçuşlar normale dönmüş; İran, Irak ve Suriye uçuşları ise halen iptaldir. Ajet’in Dubai, Dammam ve Sharjah seferleri, SunExpress’in Dubai, Beyrut ve Erbil seferleri, Pegasus’un Bahreyn, Cidde, Medine, Riyad, Dammam, Doha, Dubai, Abu Dabi, Sharjah, Kuveyt, Maskat ve Karaçi seferleri iptal edilmiştir. Bölgede operasyonları bulunan BBN, ACT, MGA, MNG, Freebird, Airanka, ULS, Southwind ve Corendon’a ait uçak ya da görevli personel bulunmamaktadır. Planlı iptaller ve rota değişiklikleriyle operasyonlar sürdürülmektedir. Bakanlığımız ve ilgili tüm kurumlarımız gelişmeleri yakından takip etmekte, seyahat güvenliği ve uçuş emniyeti için tüm önlemleri almaya devam etmektedir" ifadelerine yer verdi.

İGA İstanbul Havalimanı Küresel Bağlantıda Dünya Lideri Oldu Haber

İGA İstanbul Havalimanı Küresel Bağlantıda Dünya Lideri Oldu

ACI EUROPE tarafından yayınlanan "2025 Havalimanı Endüstrisi Bağlantı Raporu"na göre, İGA İstanbul Havalimanı küresel çapta ‘Bağlantı Merkezi Sıralaması'nda Frankfurt'u geride bırakarak dünya lideri konumuna yerleşti. Stratejik konumu ve güçlü operasyonel kapasitesiyle küresel havacılığın merkezi konumundaki İGA İstanbul Havalimanı, havalimanı bağlantısını ölçmek ve sıralamak için kullanılan, Uluslararası Havalimanları Konseyi'nin (ACI Europe) en kapsamlı endeksi "2025 Havalimanı Endüstrisi Bağlantı Raporu"nda dünya liderliğine yükseldi. 2019'a kıyasla küresel aktarma merkezi bağlantılarını yüzde 59 oranında artıran İGA, uzun yıllar listenin zirvesinde yer alan Frankfurt Havalimanı'nı geride bırakarak dünya lideri konumuna yerleşti. İGA İstanbul Havalimanı'nı sırasıyla Dallas Fort Worth ve Frankfurt takip etti; Frankfurt, 2019'dan bu yana küresel bağlantılarında yüzde 21 oranında bir daralma yaşıyor. SEO Amsterdam Economics tarafından geliştirilen bağlantı endekslerine dayanan raporda, İGA'nın bu etkileyici yükselişinin, THY'nin güçlü küresel ağı, İstanbul'un stratejik coğrafi konumu, geniş kapasite imkânları ve Türkiye'nin destekleyici havacılık politikalarının birleşiminin bir yansıması olduğu vurgulandı. Raporda ayrıca; İGA İstanbul Havalimanı, Avrupa genelinde ‘Doğrudan Bağlantı' kategorisinde 2024 yılında olduğu gibi 2025 yılında da lider olduğu belirtildi. 2019 yılına göre, doğrudan bağlantılarını yüzde 13 artıran Havalimanı, pandemi öncesinde beşinci sıradayken; bugün, Avrupa'nın en çok doğrudan bağlantıya sahip havalimanı konumunda olduğundan bahsedildi. Sonuçları değerlendiren İGA İstanbul Havalimanı CEO'su Selahattin Bilgen şunları söyledi: "Genişleyen uçuş ağımız, stratejik lokasyonumuz ve yolcularımıza sunduğumuz yüksek kaliteli hizmet anlayışımızla İstanbul, artık küresel havacılığın merkezinde. Ulaştığımız bu liderlik, sadece bizim için değil, ülkemiz ve bölgemiz için de büyük bir gurur kaynağı. ACI Europe verileri, İGA İstanbul Havalimanı'nın sadece Türkiye için değil, küresel havacılık için stratejik bir merkez olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Hem doğrudan hem aktarmalı uçuşlarda gösterdiği güçlü performans ile havalimanımız, küresel havayolu ağı içinde kritik bir köprü işlevi görmeye devam ediyor. İGA İstanbul Havalimanı olarak, pandemi sonrası dönemde hızla değişen havacılık dinamiklerine hızlı ve vizyoner bir yaklaşımla adapte olduk. Stratejik yatırımlarımız, yolcu deneyimini odağına alan hizmet anlayışımız ve iş ortaklarımızla kurduğumuz güçlü iş birlikleri sayesinde İstanbul'u küresel bir aktarma merkezi hâline getirdik. Önümüzdeki dönemde de büyümeye, yenilikçi çözümler geliştirmeye ve yolcularımıza mükemmel bir seyahat deneyimi sunmaya devam edeceğiz" dedi.

THY ve Diğer Havayolları İran, Irak, Suriye ve Ürdün Seferlerini İptal Etti Haber

THY ve Diğer Havayolları İran, Irak, Suriye ve Ürdün Seferlerini İptal Etti

THY dahil tüm havayolu şirketlerinin İran, Irak, Suriye ve Ürdün seferlerini iptal ettiği duyuruldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İsrail'in İran'a saldırıları nedeniyle Türk Hava Yolları (THY) dahil olmak üzere tüm havayolu şirketlerinin İran, Irak, Suriye ve Ürdün seferlerini iptal ettiğini duyurdu. İsrail'in cuma günü erken saatlerde İran'a başlattığı saldırının ardından, İran, Irak, Suriye ve İsrail hava sahalarını tüm sivil uçuşlara kapatmıştı. Bakan Uraloğlu da sosyal medya platformu X'teki hesabından yaptığı paylaşımda, "13 Haziran 2025 tarihinde sabah erken saatlerde İsrail tarafından İran’a yönelik başlatılan hava saldırıları neticesinde, bölgedeki güvenlik risklerinin artması nedeniyle İsrail, İran, Suriye ve Irak hava sahaları geçici olarak hava trafiğine kapatılmıştır," dedi. "Yaşanan gelişmeler doğrultusunda, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz ve ilgili havayolu işletmelerimiz tarafından gerekli tedbirler alınmış, riskli hava sahalarının kullanılmaması yönünde uçuş rotaları yeniden planlanmıştır. Yolcu ve ekip güvenliği öncelikli değerlendirilmekte olup, sürece ilişkin kriz masası çalışmaları da devam etmektedir." Uraloğlu ayrıca, "Mevcut durumda risk altında olan herhangi bir yolcu ya da personel bulunmamaktadır," ifadelerini kullandıç "Başta Türk Hava Yolları olmak üzere, ilgili havayolu işletmelerimiz, 16 Haziran 2025 Pazartesi gününe kadar İran, Irak, Suriye ve Ürdün’e yönelik seferlerini iptal etmiştir." Ne oldu? İsrail, Cuma gününün ilk saatlerinde İran’ın başkenti Tahran’ı hedef aldı. Kentin birçok noktasında patlama sesleri yankılandı. İsrail, saldırıda nükleer ve askeri hedeflerin vurulduğunu açıkladı. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, operasyonun adının “Yükselen Aslan Operasyonu” olduğunu duyurdu. Saldırıya yaklaşık 200 İsrail uçağı katıldı ve 100 kadar hedef vuruldu. Saldırılarda üst düzey komutanlar ve nükleer programla ilişkili bilim insanları öldü. Bu saldırı, İran’ın nükleer programındaki hızlı ilerlemesi nedeniyle gerilimin zirveye çıktığı bir dönemde gerçekleşti. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Yönetim Kurulu, Perşembe günü 20 yıl aradan sonra ilk kez İran’ı denetçilerle iş birliği yapmadığı gerekçesiyle resmen kınadı. Yine de diplomatik görüşmeler sona ermiş değildi. Saldırının ilk saatlerinde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD'nin İsrail'in İran'a yönelik saldırılarında rolü olmadığını belirterek, Tahran'ı ABD çıkarlarını ve personelini hedef almaması konusunda uyardı. Ancak ABD Başkanı Donald Trump ise İran'a anlaşma yapmasını yoksa sıradaki saldırıların 'daha acımasız' olacağını belirtti.

İstanbul-Malta Direkt Uçuşları Başladı Haber

İstanbul-Malta Direkt Uçuşları Başladı

İstanbul ile Malta arasında direkt uçuşlar başladı. KM Malta Airlines, 2 Haziran 2025 tarihi itibarıyla İstanbul Havalimanı’ndan Malta’ya ilk tarifeli uçuşunu gerçekleştirerek, iki ülke arasında havayolu köprüsünü resmen kurdu. Yeni uçuş hattı, pazartesi, salı ve perşembe günleri olmak üzere haftanın 3 gününü kapsıyor ve karşılıklı seferlerle hizmet verilecek. STRATEJİK BİR GEÇİŞ KM Malta Airlines’ın Türkiye pazarı için büyük önem taşıyan bu adımı, özellikle yaz aylarında tatilciler için cazip bir seçenek sunarken, Malta üzerinden Avrupa’nın farklı destinasyonlarına da hızlı bağlantı imkânı sağlıyor. Malta’nın coğrafi konumu sayesinde Avrupa’ya açılan stratejik bir geçit oluşturması, bu hattı yalnızca turizm değil iş ve lojistik açısından da değerli hale getiriyor. Yeni uçuş hattı, KM Malta Airlines ile Türk Hava Yolları arasında kurulan iş birliği kapsamında hayata geçirildi. Bu ortaklık sayesinde yolcular sadece direkt değil, aktarmalı uçuşlarla da daha fazla destinasyona ulaşabilecek. Aynı zamanda kargo taşımacılığına da açık olan bu hat, özellikle Afrika ve Avrupa arasında ticari faaliyet gösteren Türk şirketlerine yeni lojistik fırsatlar sunuyor. KM MALTA: BENZERSİZ BİR SEYAHAT KM Malta Airlines CEO’su David G Curmi, İstanbul-Malta hattının açılışına ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İstanbul’dan Akdeniz’in kalbi Malta’ya uzanan bu yeni hat, Türk yolcular için benzersiz bir seyahat deneyimi sunacak. Türkiye’yi uçuş ağımıza katmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” Sefer Günleri ve Uçuş Bilgisi Günler: Pazartesi, Salı, Perşembe Kalkış Yeri: İstanbul Havalimanı Varış Noktası: Malta Uluslararası Havalimanı

THY’nin “Connect to Türkiye” Etkinliği İzmir’de Gerçekleşti Haber

THY’nin “Connect to Türkiye” Etkinliği İzmir’de Gerçekleşti

Türk Hava Yolları (THY), Türkiye'nin kültürel ve turistik zenginliklerini dünyaya tanıtmak amacıyla sürdürdüğü "Connect to Türkiye" etkinlik serisinin yeni durağında, Ege'nin kalbi İzmir'de turizm profesyonellerini ağırladı. Efes Antik Kenti'nde gerçekleştirilen etkinliğe, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, İzmir Valisi Süleyman Elban ve Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat'ın yanı sıra dünyanın dört bir yanındaki 90 şehirden gelen yaklaşık 200 büyük tur operatörünün üst düzey yöneticisi katıldı. Etkinlik öncesinde ise katılımcılar, Türkiye'nin termal ve kültürel değerlerini tanımaları için Afyon ve Denizli'de ağırlandı. Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, organizasyona dair yaptığı açıklamada, "Dünyanın dört bir yanından gelen değerli misafirlerimize ülkemizin eşsiz güzelliklerini tanıtmak bizim için büyük bir onur. Türkiye'nin marka değerini yükseltmek ve bölgesel turizme katkı sağlamak adına hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Turizm cazibe merkezi olması için" Etkinlikte konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye'nin turizm açısından dünyanın önde gelen ülkelerinden birisi konumuna geldiğini ifade etti. Alparslan, "Ülkemizin olağanüstü turizm ürünleri var. Türkiye'de çok sayıda mekanlarımız, turizm ürünlerimiz bulunmakta. Dünyadaki en önemli arkeolojik mekanlar ülkemizde. Göbeklitepe'den Kapadokya'ya, Efes'ten İstanbul'a kadar dünyanın arkeolojik anlamdaki en önemli eserleri ülkemizde. İnsanoğlunun yeryüzündeki macerası bu topraklarda başladığı için tarihi mekanlarımız ve kültürel varlıklarımızla da olağanüstü bir zenginliğe sahibiz. İnanç merkezleri açısından da çok güçlü zenginliğe sahibiz. İslamiyet'in, Hristiyanlığın, Museviliğin en önemli inanç merkezleri ülkemizde bulunmakta. Çok çeşitli, zengin, olağanüstü bir mutfağımız, gastronomimiz var. Akdeniz'de ve Karadeniz'de çok güzel sahillerimiz var. Çok güçlü sağlık merkezlerimiz, kültür merkezlerimiz sayesinde kongre turizmi açısından da çok güçlü potansiyele sahibiz. Ülkemizde aynı anda 4 mevsim yaşanabildiği için bir yerde denize girerken bir yerde kayak yapma imkanınız var. Kış turizmi açısından da güzel tesislerimiz, ürünlerimiz var. Turizm adına aklınıza her ne geliyorsa en güzel örnekleri, ürünleri ülkemizde bulunmakta. Bunun farkında olarak yaptığımız yatırımlarla bunları dünyanın dört bir köşesinde güçlü bir tanıtımla ülkemizin turizm cazibe merkezi olması için çalışmalarımıza devam ettirmekteyiz" diye konuştu. Alparslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyanın her bir köşesinden çok kısa zamanda İstanbul'a, Antalya'ya ulaşabilmeyi sağlamak konusunda THY gibi bir markamızın olması, turizmde bulunduğumuz noktalarda gelmemizin en önemli sebeplerinden, avantajlarından bir tanesi. Dünyada geçtiğimiz yıl en fazla turist ağlayan 4'üncü ülke konumuna geldik. Geçen yıl 62 milyon yabancı ziyaretçiyi ülkemizde ağırladık, 61 milyar dolar turizm geliri elde ettik. Buralarla yetinmeyip daha üst sıralara çıkmaya, ülkemizde daha fazla yabancı ziyaretçinin gelmesi için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz." "İzmir'e gelmek için çok sebep var" İzmir'in tarihi, doğal güzellikleri, kıyıları, gastronomisi ve doğal rotaları açısından çok özel zenginliklere sahip bir şehir olduğunu vurgulayan İzmir Valisi Süleyman Elban, "Efes, Teos, Smyrna, Bergama başta olmak üzere birçok tarihi şehri içinde barındırıyor. Dikili'den başlayıp Kuşadası'na kadar çok özel sahilleri olan bir şehir. Yine iç kesimlerde çok özel iklimi ve doğal güzellikleriyle, doğa severleri ağırlayacak birbirinden özel dağlık, yaylalık ve ormanlık alanları mevcut. Ülkemizin her köşesinde bulacağınız mutfağın bir özeti İzmir'de. Ciddi göç aldığı için de ülkemizin yakın coğrafyasında bulunan tüm mutfakların örneklerini de burada bulabilirsiniz. Zeytininden incirine birçok doğal ürünü burada bulabildiğiniz için mutfağımıza çok özel tat ve lezzet katan birçok ürün burada bulunabilmekte. Sağlık turizmi, kaplıca turizmi açısından ciddi bir potansiyel mevcut. İzmir'e gelmek için çok bahane var" ifadelerinde bulundu. 2022 yılında New York'ta başlayan ve bugüne kadar birçok uluslararası noktada gerçekleştirilen "Connect to Türkiye" etkinlikleri, Türkiye'nin tanıtımında önemli bir rol üstleniyor. 2024 yılı içerisinde İstanbul'da da düzenlenen etkinlikte, yüzlerce yabancı turizm acentesine Türkiye'nin farklı bölgeleri tanıtılmıştı. İzmir'deki buluşma, katılımcıların büyük beğenisini toplarken, Ege Bölgesi'nin turizm potansiyeline dikkat çekilmesi açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Körfez Ülkeleri Samsun’da Turizm Görüşmeleri Yaptı Haber

Körfez Ülkeleri Samsun’da Turizm Görüşmeleri Yaptı

Körfez ülkelerinden gelen acente temsilcileri Samsun'da işletme temsilcileri ile ikili iş görüşmelerinde bulundu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), Samsun Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, TGA ve THY işbirliğinde Canik ilçesindeki bir otelde Körfez Ülkelerine Yönelik Seyahat Acenteleri Tanıtım Turu ve B2B etkinliği düzenlendi. Acente temsilcileri, 3 günlük tanıtım turunun ardından Samsun'da iş yeri temsilcileri ile yüz yüze iş görüşmesi fırsatı buldu. Dicle: "Umarım, yapılacak ikili iş görüşmeleri yeni başlangıçlara vesile olur" Görüşmelerin yeni başlangıçlara vesile olmasını dileyen OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, "OKA olarak bizler bölgemizin ekonomik ve sosyal kalkınması açısından çeşitli proje ve faaliyetler yürütüyoruz. Çalıştığımız odak alanlarından en önemlilerinden biri de turizm. Bugüne kadar yürüttüğümüz mali destek programlarıyla turizm altyapısının gelişmesine önemli destekler verdik. Bunun yanında ikinci hedefimiz de bölgemizin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde tanıtımıydı. Bu kapsamda yürütülen tanıtım faaliyetlerinden 3.'sünü ilk 2 yıl Suudi Arabistan acentalarına düzenledikten sonra bu yıl Körfez ülkelerine genişleterek düzenliyoruz. Samsun, Amasya, Çorum ve Tokat'ta faaliyet gösteriyoruz. Bu 4 il doğa turizmi temelinde Körfez ülkelerinin dikkatini çekecek özelliklere sahip olduğunu biliyoruz. Körfez ülkelerinden gelen misafirlerimizle 3 gün önce başladığımız program, bugün ikili iş görüşmeleri ile tamamlanıyor. Geride bıraktığımız seyahat programı çerçevesinde hem Samsun hem Amasya'nın doğal güzelliklerini görme fırsatı yakaladılar. 3 günlük saha tanımasının ardından bölgedeki işletme temsilcileri ile yapılacak görüşmeler bizler için çok daha kıymetli. Umarım, yapılacak ikili iş görüşmeleri yeni başlangıçlara vesile olur" dedi. Demirtaş: "Samsun'da turizm için gerekli olan birçok unsur paket olarak mevcut" Turizm için gerekli birçok unsurun Samsun'da var olduğuna değinen İl Kültür ve Turizm Müdürü Süleyman Demirtaş, "Sözün bittiği yerdeyiz. İcraat noktasına gelmiş bulunuyoruz. Hem gezi hem de şu anda görülen yerlerdeki hayranlıkları gözlerden görebiliyoruz. Samsun doğal güzelliklerinin yanı sıra köklü tarihi olan bir şehir. Turizm için gerekli birçok unsurun paket olarak Samsun'da bulunduğunu düşünüyorum. Samsun'da doğa, deniz, kanyon, ova, delta, dağ ve turizmcilerin aradığı her şey var. Samsun, bölgenin merkezi ve turizm açısından da bu böyle. Önemli turizm destinasyonları olan noktaları Samsun 1-1,5 saat uzaklıkta. Amasya, Ordu, Çorum, Tokat'a çok yakın ve turizmde de bölgenin merkezi durumundayız. Hiçbir şey için geç olmadığını düşünüyorum. Bugünün çok iyi bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Bu güzel çalışmada emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu. Programda söz alan acente temsilcileri de Körfez ülkelerinden Samsun'a bir ilginin olduğunu, Samsun'a direkt uçuş konusunda gerekli adımların atılması gerektiğini belirterek, direkt uçuşlar başlarsa turizmin daha da gelişebileceğine dikkat çektiler. Etkinlik, konuşmaların ardından plaket takdim töreni ve yüz yüze görüşmelerin yapılması ile sona erdi. Etkinlikte geçen 2 toplantıdaki Suudi Arabistan temsilcilerinin yanı sıra Bahreyn, Katar, Irak, Kuveyt, BAE ve Umman gibi ülkelerden gelen acente temsilcileri ile temaslar kuruldu.

THY ve Pegasus İsrail’e uçmaktan vazgeçti Haber

THY ve Pegasus İsrail’e uçmaktan vazgeçti

THY ve Pegasus, Tel Aviv Ben Gurion Havalimanı’ndaki slot haklarından vazgeçerek İsrail’e uçuş planlarını süresiz olarak rafa kaldırdığı iddia edildi. Türk Hava Yolları (THY) ve Pegasus Havayolları, İsrail’in başkenti Tel Aviv’de bulunan Ben Gurion Uluslararası Havalimanı’ndaki slot haklarından resmi olarak feragat etti. İki taşıyıcı, 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’nde Hamas ile İsrail arasında başlayan çatışmaların ardından Tel Aviv uçuşlarını süresiz olarak askıya almıştı. Haber Aero’nun İsrail basınından aktardığı habere göre, o tarihten bu yana THY ve Pegasus, Tel Aviv’deki slotlarını koruyarak yeniden başlama ihtimalini açık tutmuştu. Ancak aradan geçen sürede güvenlik risklerinin devam etmesi ve bölgedeki belirsizlik nedeniyle her iki şirket de slotlarını kullanmama kararı alarak bu haklardan feragat etti. Slotlar, havayollarına belirli gün ve saatlerde havalimanına iniş-kalkış yapma hakkı tanıyan kritik operasyonel izinler olarak kabul ediliyor. Uluslararası havalimanlarında uygulanan “kullan ya da kaybet” kuralı gereği, belirli süre boyunca kullanılmayan slotlar başka havayollarına devrediliyor. THY 4, Pegasus 12. sıradaydı Çatışmalar öncesinde Türk Hava Yolları, Ben Gurion Havalimanı’ndaki en yoğun yabancı havayolları arasında yer alıyordu. 2019 verilerine göre toplam yolcu trafiğinin %4,87’sini oluşturan THY, yabancı taşıyıcılar arasında dördüncü sıradaydı. Pegasus ise en yoğun 12. havayolu konumundaydı. İstanbul çıkışlı aktarmalı seferler aracılığıyla Tel Aviv yolcuları; Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’ya geniş bir ağ üzerinden ulaşabiliyordu. Özellikle Türk Hava Yolları için bu hat, doğrudan uçuşlardan çok, bağlantılı uluslararası bilet gelirleriyle öne çıkıyordu. 2023 yaz döneminde THY, Tel Aviv hattında günde 10 ila 16 arasında değişen yüksek frekansta uçuşlar düzenliyor; yolcu trafiğinin %5’inden fazlasını oluşturuyordu. Virgin Atlantic de durdurdu THY ve Pegasus’un kararından yalnızca önce, İngiliz taşıyıcı Virgin Atlantic de benzer bir adım attı. Şirket, 28 Nisan 2025 tarihinde yaptığı açıklamayla Londra Heathrow – Tel Aviv hattını tamamen kapattığını duyurdu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.