Hava Durumu

#Skal İnternational

TOURISMJOURNAL - Skal İnternational haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Skal İnternational haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ATF25’TE KÜRESEL PAZARLAR, ORTAK GELECEK: SKAL DÜNYA LİDERLERİ TURİZMİN GELECEĞİNİ KONUŞTU Haber

ATF25’TE KÜRESEL PAZARLAR, ORTAK GELECEK: SKAL DÜNYA LİDERLERİ TURİZMİN GELECEĞİNİ KONUŞTU

ATF25’in ikinci gününde, ana sahnede gerçekleşen oturumun başkanlığını Skal International Geçmiş Dönem Dünya Başkanı Salih Çene üstlendi. Panelin konuşmacıları arasında Skal International Dünya Başkanı Denise Scrafton, Skal Asya Başkanı Mohan N.S.N, Skal Türkiye Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Aslantaş ve Skal International Incoming Başkanı Andres Hayes yer aldı. Turizmin yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, kültürler arası anlayışı, barışı ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen bir güç olduğu vurgulanan panelde, dünyanın farklı bölgelerinden gelen liderler; dijitalleşmeden sürdürülebilirliğe, yeni pazar trendlerinden küresel iş birliği fırsatlarına kadar geniş bir perspektif sundu. Uluslararası Antalya Turizm Fuarı, 22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye İş Bankası ana sponsorluğunda ve Kilit Hospitality Group ana partnerliğinde düzenlenen ATF25, dünya turizminin öncü isimlerini Antalya’da buluşturdu. ATF26 ise 26–27–28 Ekim 2026 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Mohan N.S.N: “Turizm, Sınırları Aşan Bir Küresel Hareket” Panelin ilk konuşmacısı Skal Asya Başkanı Mohan N.S.N, turizmin sadece bir eğlence ya da tatil endüstrisi değil, kültür, diplomasi ve ekonomiyi birleştiren küresel bir hareket olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük ekonomik sektörlerinden biri olan turizmin, istihdam ve kalkınma açısından vazgeçilmez bir güç olduğuna dikkat çeken Mohan, küresel rakamlarla bu gücü somutlaştırdı: “Turizm, dünya GSYİH’sinin yüzde 9’unu oluşturuyor. Bu da yaklaşık 9,5 trilyon dolarlık bir ekonomik güç anlamına geliyor. Turizm sektörü, 330 milyon kişiye doğrudan ya da dolaylı istihdam sağlayan bir yapı. Bu sektör, sadece bir gelir kapısı değil; aynı zamanda beceri geliştirme, inovasyon ve kültürler arası etkileşimin de öncüsüdür.” Mohan, turizmin çarpan etkisini anlatırken ulaşım, yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerinin küresel ekonomiye katkısına değindi. Havacılıkta Emirates, Lufthansa, Turkish Airlines; otelcilikte Marriott, Kempinski, Ritz-Carlton gibi markaların dünya ekonomisinde turizmi şekillendirdiğini belirtti. Konuşmasında Hindistan örneğine geniş yer ayıran Mohan, ülkesinin dijitalleşme, altyapı ve teknoloji yatırımlarıyla turizmi sürdürülebilir büyümenin merkezine yerleştirdiğini ifade etti: “Hindistan bugün sadece bir turizm ülkesi değil, bir startup ve teknoloji merkezi. Dijital altyapımız sayesinde 20 milyardan fazla UPI (dijital ödeme) işlemi gerçekleşti. Bu, 7.8’lik bir ekonomik büyümenin parçası. Turizm, diplomasi ve kalkınmanın köprüsüdür. Fikirleri, insanları ve ekonomileri birleştirir. İnsanları sınırlar arasında değil, zihinler arasında hareket ettirebilirsek, turizmin gerçek potansiyeline ulaşabiliriz.” Mohan konuşmasını, turizmi bir “barış diplomasisi” olarak tanımlayarak sonlandırdı: “İdeolojilerin ve politik ayrılıkların bölündüğü bir dünyada turizm, barışın dili olabilir. Çünkü turizm başladığında, ekonomi uçar.” Denise Scrafton: “Asya, Orta Doğu ve Afrika Turizmin Yeni Güçleri” Skal International Dünya Başkanı Denise Scrafton, “turizmin küresel ekonomilerdeki rolü ve yükselen pazarlar” üzerine yaptığı kapsamlı konuşmasında Asya, Orta Doğu ve Afrika’nın geleceğin büyüme merkezleri olduğuna dikkat çekti. Scrafton, turizmin artık sadece gelişmiş ülkelerin değil, kalkınmakta olan ekonomilerin de stratejik önceliği haline geldiğini söyledi: “Asya ve Hindistan, artık yalnızca gelişen değil, yön veren pazarlardır. Çin, Kore, Malezya, Filipinler, Tayland ve Hindistan gibi ülkeler; altyapı, dijital pazarlama ve marka yatırımlarıyla turizmi ekonomik kalkınmanın merkezine yerleştiriyor.” Scrafton, Afrika’nın turizmde hızla yükselen bir bölge olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Botswana, Kenya, Nijerya, Uganda ve Gana gibi ülkeler, turizmde büyük adımlar atıyor. Bu ülkelerde hükümetler finansal teşvikler, yatırım programları ve güvenlik altyapısı ile turizmi büyümenin ana eksenine koyuyor.” Lüks turizmin dönüşümüne de değinen Scrafton, modern gezginin beklentilerinin artık yalnızca ürün değil, deneyim odaklı hale geldiğini belirtti: “Bugün lüks, sahip olduklarımız değil, zamanı nasıl ve kimlerle geçirdiğimizle ilgilidir. Deneyim, gastronomi ve kişiselleştirilmiş hizmetler, yeni lüks anlayışını belirliyor.” Scrafton ayrıca SKAL International’ın 86 ülkede kurulu güçlü ağı sayesinde sürdürülebilir turizmin yaygınlaşmasında kritik bir rol üstlendiğini vurguladı: “SKAL, sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmak, yerel ağlar kurmak ve genç profesyonelleri desteklemek için eşsiz bir platform sunuyor. Turizmin geleceği, teknolojinin rehberliğinde ama insan dokunuşunu koruyarak şekillenmeli.” Hülya Aslantaş: “Yeşil Turizm, Artık Sektörün Kurtuluş Reçetesi” Skal Türkiye Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Aslantaş, konuşmasında sürdürülebilirliğin artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu vurguladı. Turizmin küresel karbon salımının yüzde 8’ini oluşturduğunu belirten Aslantaş, sektörün geleceğinin “yeşil dönüşüm”den geçtiğini söyledi: “Yeşil turizm artık yalnızca bir trend değil, varoluşsal bir gereklilik. Bugün gezginlerin yüzde 80’i çevre dostu seyahat seçenekleri arıyor. Bu yalnızca gezegen için değil, iş modeli açısından da akıllıca bir yönelimdir.” Aslantaş, Skål International’ın 2002’den bu yana düzenlediği Sürdürülebilir Turizm Ödülleri programının küresel ölçekte büyük ilgi gördüğünü belirterek 2025’te 30 ülkeden 106 projenin yarışmaya katıldığını açıkladı. Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedeflerini de paylaşan Aslantaş, binden fazla otelin sürdürülebilirlik sertifikasına sahip olduğunu söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hedefi, 2030 yılına kadar tüm otellerin yeşil sertifikaya sahip olması. Antalya’da bugün 245’in üzerinde tesis enerji, su ve atık yönetimi kriterlerini aktif biçimde uyguluyor. Bu dönüşüm hem çevre hem işletmeler için kazanç demek.” Aslantaş, teknolojinin seyahat acentelerini yeniden şekillendirdiğini belirterek sözlerine devam etti: “Yapay zekâ tabanlı platformlar rezervasyon süreçlerini kolaylaştırırken, acenteler artık sadece aracı değil, deneyim tasarımcısı konumuna geliyor. Kişiye özel, anlamlı seyahatler öne çıkıyor. Türkiye bu dönüşümü yakalarsa, sadece sürdürülebilir değil, aynı zamanda yenilikçi bir turizm merkezi olur.” Andres Hayes: “Turizm, Küresel Vatandaşlık ve Barışın Anahtarı” Skal International Incoming Başkanı Andres Hayes, turizmin kültürel etkileşim, diplomasi ve barış için en etkili araçlardan biri olduğunu vurguladı. Konuşmasına, “Turizm yalnızca bir hareket değil, bir ivmedir.” sözleriyle başlayan Hayes, turizmin insanları, ekonomileri ve kültürleri bir araya getirdiğini ifade etti: “Turizm, insanlığı birleştiren en güçlü araçtır. Her seyahat, her karşılaşma, her kültürel etkileşim empatiyi artırır. Empati barışı, barış da anlayışı doğurur.” Hayes, turizmin sadece tatil amaçlı değil, eğitim ve iş dünyası açısından da büyük bir rol oynadığını vurguladı: “Eğitim, iş seyahatleri ve uluslararası kongreler, ülkeler arasında kalıcı bağlar oluşturuyor. Turizm, öğrencilerden yatırımcılara kadar herkes için bir bilgi alışverişi platformudur.” Vize kolaylığı, altyapı yatırımları ve erişilebilirliğin küresel bağlantıları güçlendireceğini söyleyen Hayes, teknolojinin de insan merkezli kullanılmasının altını çizdi: “Yapay zekâ verileri analiz edebilir, süreçleri kolaylaştırabilir; ancak turizmin özü insandır. Biz yüz yüze gülümsemeyi, misafirperverliği ve insani bağı korumalıyız. Turizm yalnızca ekonomiyi değil, kalpleri de birleştirir.” Salih Çene: “Turizm, Barış ve Dostluğun Ortak Dili” Panelin kapanış konuşmasını yapan Skal International Geçmiş Dönem Başkanı Salih Çene, turizmin yalnızca ticaret değil, dostluk ve güvene dayalı bir etkileşim olduğunu vurguladı: “Turizmin en değerli yönü, barış ve dostluğu beslemesidir. Biz Skal olarak yıllardır ‘Turizm, barıştır ve dostluktur’ diyoruz. Ticaret, arkadaşlıkla güçlenir; güven varsa iş de kolaylaşır.” Çene, Skal International’ın bu değerleri korumak ve dünyada turizmin barış elçisi olma misyonunu sürdürdüğünü belirtti.

ATF25’TE KÜRESEL PAZARLAR, ORTAK GELECEK: SKAL DÜNYA LİDERLERİ TURİZMİN GELECEĞİNİ KONUŞTU Haber

ATF25’TE KÜRESEL PAZARLAR, ORTAK GELECEK: SKAL DÜNYA LİDERLERİ TURİZMİN GELECEĞİNİ KONUŞTU

ATF25’in ikinci gününde, ana sahnede gerçekleşen oturumun başkanlığını Skal International Geçmiş Dönem Dünya Başkanı Salih Çene üstlendi. Panelin konuşmacıları arasında Skal International Dünya Başkanı Denise Scrafton, Skal Asya Başkanı Mohan N.S.N, Skal Türkiye Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Aslantaş ve Skal International Incoming Başkanı Andres Hayes yer aldı. Turizmin yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, kültürler arası anlayışı, barışı ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen bir güç olduğu vurgulanan panelde, dünyanın farklı bölgelerinden gelen liderler; dijitalleşmeden sürdürülebilirliğe, yeni pazar trendlerinden küresel iş birliği fırsatlarına kadar geniş bir perspektif sundu. Uluslararası Antalya Turizm Fuarı, 22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye İş Bankası ana sponsorluğunda ve Kilit Hospitality Group ana partnerliğinde düzenlenen ATF25, dünya turizminin öncü isimlerini Antalya’da buluşturdu. ATF26 ise 26–27–28 Ekim 2026 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Mohan N.S.N: “Turizm, Sınırları Aşan Bir Küresel Hareket” Panelin ilk konuşmacısı Skal Asya Başkanı Mohan N.S.N, turizmin sadece bir eğlence ya da tatil endüstrisi değil, kültür, diplomasi ve ekonomiyi birleştiren küresel bir hareket olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük ekonomik sektörlerinden biri olan turizmin, istihdam ve kalkınma açısından vazgeçilmez bir güç olduğuna dikkat çeken Mohan, küresel rakamlarla bu gücü somutlaştırdı: “Turizm, dünya GSYİH’sinin yüzde 9’unu oluşturuyor. Bu da yaklaşık 9,5 trilyon dolarlık bir ekonomik güç anlamına geliyor. Turizm sektörü, 330 milyon kişiye doğrudan ya da dolaylı istihdam sağlayan bir yapı. Bu sektör, sadece bir gelir kapısı değil; aynı zamanda beceri geliştirme, inovasyon ve kültürler arası etkileşimin de öncüsüdür.” Mohan, turizmin çarpan etkisini anlatırken ulaşım, yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerinin küresel ekonomiye katkısına değindi. Havacılıkta Emirates, Lufthansa, Turkish Airlines; otelcilikte Marriott, Kempinski, Ritz-Carlton gibi markaların dünya ekonomisinde turizmi şekillendirdiğini belirtti. Konuşmasında Hindistan örneğine geniş yer ayıran Mohan, ülkesinin dijitalleşme, altyapı ve teknoloji yatırımlarıyla turizmi sürdürülebilir büyümenin merkezine yerleştirdiğini ifade etti: “Hindistan bugün sadece bir turizm ülkesi değil, bir startup ve teknoloji merkezi. Dijital altyapımız sayesinde 20 milyardan fazla UPI (dijital ödeme) işlemi gerçekleşti. Bu, 7.8’lik bir ekonomik büyümenin parçası. Turizm, diplomasi ve kalkınmanın köprüsüdür. Fikirleri, insanları ve ekonomileri birleştirir. İnsanları sınırlar arasında değil, zihinler arasında hareket ettirebilirsek, turizmin gerçek potansiyeline ulaşabiliriz.” Mohan konuşmasını, turizmi bir “barış diplomasisi” olarak tanımlayarak sonlandırdı: “İdeolojilerin ve politik ayrılıkların bölündüğü bir dünyada turizm, barışın dili olabilir. Çünkü turizm başladığında, ekonomi uçar.” Denise Scrafton: “Asya, Orta Doğu ve Afrika Turizmin Yeni Güçleri” Skal International Dünya Başkanı Denise Scrafton, “turizmin küresel ekonomilerdeki rolü ve yükselen pazarlar” üzerine yaptığı kapsamlı konuşmasında Asya, Orta Doğu ve Afrika’nın geleceğin büyüme merkezleri olduğuna dikkat çekti. Scrafton, turizmin artık sadece gelişmiş ülkelerin değil, kalkınmakta olan ekonomilerin de stratejik önceliği haline geldiğini söyledi: “Asya ve Hindistan, artık yalnızca gelişen değil, yön veren pazarlardır. Çin, Kore, Malezya, Filipinler, Tayland ve Hindistan gibi ülkeler; altyapı, dijital pazarlama ve marka yatırımlarıyla turizmi ekonomik kalkınmanın merkezine yerleştiriyor.” Scrafton, Afrika’nın turizmde hızla yükselen bir bölge olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Botswana, Kenya, Nijerya, Uganda ve Gana gibi ülkeler, turizmde büyük adımlar atıyor. Bu ülkelerde hükümetler finansal teşvikler, yatırım programları ve güvenlik altyapısı ile turizmi büyümenin ana eksenine koyuyor.” Lüks turizmin dönüşümüne de değinen Scrafton, modern gezginin beklentilerinin artık yalnızca ürün değil, deneyim odaklı hale geldiğini belirtti: “Bugün lüks, sahip olduklarımız değil, zamanı nasıl ve kimlerle geçirdiğimizle ilgilidir. Deneyim, gastronomi ve kişiselleştirilmiş hizmetler, yeni lüks anlayışını belirliyor.” Scrafton ayrıca SKAL International’ın 86 ülkede kurulu güçlü ağı sayesinde sürdürülebilir turizmin yaygınlaşmasında kritik bir rol üstlendiğini vurguladı: “SKAL, sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmak, yerel ağlar kurmak ve genç profesyonelleri desteklemek için eşsiz bir platform sunuyor. Turizmin geleceği, teknolojinin rehberliğinde ama insan dokunuşunu koruyarak şekillenmeli.” Hülya Aslantaş: “Yeşil Turizm, Artık Sektörün Kurtuluş Reçetesi” Skal Türkiye Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Aslantaş, konuşmasında sürdürülebilirliğin artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu vurguladı. Turizmin küresel karbon salımının yüzde 8’ini oluşturduğunu belirten Aslantaş, sektörün geleceğinin “yeşil dönüşüm”den geçtiğini söyledi: “Yeşil turizm artık yalnızca bir trend değil, varoluşsal bir gereklilik. Bugün gezginlerin yüzde 80’i çevre dostu seyahat seçenekleri arıyor. Bu yalnızca gezegen için değil, iş modeli açısından da akıllıca bir yönelimdir.” Aslantaş, Skål International’ın 2002’den bu yana düzenlediği Sürdürülebilir Turizm Ödülleri programının küresel ölçekte büyük ilgi gördüğünü belirterek 2025’te 30 ülkeden 106 projenin yarışmaya katıldığını açıkladı. Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedeflerini de paylaşan Aslantaş, binden fazla otelin sürdürülebilirlik sertifikasına sahip olduğunu söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hedefi, 2030 yılına kadar tüm otellerin yeşil sertifikaya sahip olması. Antalya’da bugün 245’in üzerinde tesis enerji, su ve atık yönetimi kriterlerini aktif biçimde uyguluyor. Bu dönüşüm hem çevre hem işletmeler için kazanç demek.” Aslantaş, teknolojinin seyahat acentelerini yeniden şekillendirdiğini belirterek sözlerine devam etti: “Yapay zekâ tabanlı platformlar rezervasyon süreçlerini kolaylaştırırken, acenteler artık sadece aracı değil, deneyim tasarımcısı konumuna geliyor. Kişiye özel, anlamlı seyahatler öne çıkıyor. Türkiye bu dönüşümü yakalarsa, sadece sürdürülebilir değil, aynı zamanda yenilikçi bir turizm merkezi olur.” Andres Hayes: “Turizm, Küresel Vatandaşlık ve Barışın Anahtarı” Skal International Incoming Başkanı Andres Hayes, turizmin kültürel etkileşim, diplomasi ve barış için en etkili araçlardan biri olduğunu vurguladı. Konuşmasına, “Turizm yalnızca bir hareket değil, bir ivmedir.” sözleriyle başlayan Hayes, turizmin insanları, ekonomileri ve kültürleri bir araya getirdiğini ifade etti: “Turizm, insanlığı birleştiren en güçlü araçtır. Her seyahat, her karşılaşma, her kültürel etkileşim empatiyi artırır. Empati barışı, barış da anlayışı doğurur.” Hayes, turizmin sadece tatil amaçlı değil, eğitim ve iş dünyası açısından da büyük bir rol oynadığını vurguladı: “Eğitim, iş seyahatleri ve uluslararası kongreler, ülkeler arasında kalıcı bağlar oluşturuyor. Turizm, öğrencilerden yatırımcılara kadar herkes için bir bilgi alışverişi platformudur.” Vize kolaylığı, altyapı yatırımları ve erişilebilirliğin küresel bağlantıları güçlendireceğini söyleyen Hayes, teknolojinin de insan merkezli kullanılmasının altını çizdi: “Yapay zekâ verileri analiz edebilir, süreçleri kolaylaştırabilir; ancak turizmin özü insandır. Biz yüz yüze gülümsemeyi, misafirperverliği ve insani bağı korumalıyız. Turizm yalnızca ekonomiyi değil, kalpleri de birleştirir.” Salih Çene: “Turizm, Barış ve Dostluğun Ortak Dili” Panelin kapanış konuşmasını yapan Skal International Geçmiş Dönem Başkanı Salih Çene, turizmin yalnızca ticaret değil, dostluk ve güvene dayalı bir etkileşim olduğunu vurguladı: “Turizmin en değerli yönü, barış ve dostluğu beslemesidir. Biz Skal olarak yıllardır ‘Turizm, barıştır ve dostluktur’ diyoruz. Ticaret, arkadaşlıkla güçlenir; güven varsa iş de kolaylaşır.” Çene, Skal International’ın bu değerleri korumak ve dünyada turizmin barış elçisi olma misyonunu sürdürdüğünü belirtti.

Antalya, Turizm Fuarında Küresel Bağlantılar ve Gastronomi Ön Planda Haber

Antalya, Turizm Fuarında Küresel Bağlantılar ve Gastronomi Ön Planda

Uluslararası Antalya Turizm Fuarı (ATF), ikinci gününde de turizm profesyonellerini bir araya getiriyor. Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi’nde 22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen ATF, bugün hem Main Stage’de hem de Prezentasyon Sahnesinde sektöre yön verecek oturumlar, paneller ve özel sunumlarla devam ediyor. Sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, kadın liderliği, misafir deneyimi ve küresel pazarlar gibi konuların öne çıktığı ikinci gün, turizmin geleceğini şekillendiren vizyoner konuşmalara sahne olacak. Konuşmacılar dünyada gastronomi turizminin öne çıktığını belirterek Türkiye'nin mutfağı ile dünya turizminde önemli bir güce sahip olduğunu anlattılar. Bu nedenle Türkiye'nin Türk mutfağının lezzetlerinin tanıtımında daha fazla gayret göstermesi gerektiğini belirttiler. İkinci gün, Küresel Pazarlar, Ortak Gelecek – SKAL Dünya Liderleriyle Turizmde Küresel Bağlantılar başlıklı panelle başlıyor. SKAL International Geçmiş Dönem Başkanı Salih Çene başkanlığındaki oturumda, SKAL International Dünya Başkanı Denise Scrafton, Başkan Yardımcısı Mohan N.S.N, Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Aslantaş ve Başkan Yardımcısı Andres Hayes, turizmde uluslararası iş birliklerinin önemini ele alacak. Günün devamında Doç. Dr. Adem Arman moderatörlüğünde gerçekleşecek “Türk Mutfağında Misafir Olmak” panelinde; Ender Altundağ, Baykaner Gönen, İlhan Onay ve Mehmet Ali Börtücene Türk mutfağının sürdürülebilirliği, yerel lezzetlerin uluslararası tanıtımı ve gastronomi turizminin gelişimi üzerine konuşacak. CIS Pazarında Tatil Tercihleri: Soğuk Ülkelere Sıcak Karşılama panelinde Tatiana Dimitrova, Sergey Agafonov ve Alexan Mkrtchyan, bölgesel pazar trendlerini ve yeni iş fırsatlarını değerlendirecek. Sadakatin Şifresi: Misafirperverlik panelinde ise Korhan Alşan, Semih Analı, Funda Eratıcı, Baran Türkel ve Erkan Yıldırım, sadakat programlarının dönüşümünü ve misafir memnuniyetinin yeni ölçütlerini tartışacak. Öğleden sonra Candemir Zoroğlu moderatörlüğünde düzenlenecek “İç Pazarda Misafir Miyiz? Müşteri Mi?” paneli, yerli turistin değişen davranışlarını ve iç pazardaki beklentileri ele alacak. Ardından Tuğçe Yolalan Baş başkanlığındaki “Turizmde Kadın İmzası” paneli, sektörde kadın liderlerin artan etkisini ve başarı hikâyelerini öne çıkaracak. Günün ilerleyen saatlerinde Erol Türk moderatörlüğünde düzenlenecek “Misafirperverlik 5.0: Dijitalleşen Turizmde İnsan Kalmak” panelinde, teknolojinin getirdiği değişim sürecinde insani dokunuşun nasıl korunabileceği konuşulacak. Kapanışta ise Ferdi Tirendez başkanlığındaki “Küresel Politika ve Türkiye Turizmi” panelinde, Ardan Zentürk, Prof. Dr. Tarık Oğuzlu ve Sabahattin İsmail turizmi etkileyen jeopolitik gelişmeleri değerlendirecek.

ATF25 LANSMANINDA MESAJ NET: “TURİZM HER ŞEYDİR” Haber

ATF25 LANSMANINDA MESAJ NET: “TURİZM HER ŞEYDİR”

Bu yıl yedinci kez kapılarını açacak olan Uluslararası Antalya Turizm Fuarı’nın basın toplantısı 17 Ekim 2025 Cuma günü Fener Restaurant Lara’da düzenlendi. Basın kahvaltısında ATF25 Türkiye yönetimi medya temsilcileriyle bir araya geldi. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş, Skal Antalya Başkanı Uğursal Uğur, turizm sektörünün önemli STK temsilcileri ve ATF sponsorlarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda bu yılın teması, yenilikleri ve vizyonu paylaşıldı. ATF Ana Sponsoru Türkiye İş Bankası ve Ana Partner Kilit Hospitality Group’un yanı sıra; Ülke Sponsoru Ada Kıbrıs, FashionTV Luxe Resort, Tatilbudur, HalalBooking, Working Globe, SOM Elektronik, Prime Travel, Bedsopia, Sky Business Hotel, Sun & Fun Holidays, Evant, Corendon Airlines ve SunExpress Airlines, Elpis Travel, Gonca Grubu - Hhoms gibi birçok ATF sponsorunun temsilcileri de toplantıda yer aldı. SELÇUK MERAL: “TURİZM HER ŞEYDİR” Açılış konuşmasını yapan ATF Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral, ATF’nin artık yalnızca bir fuar değil, turizmin geleceğine yön veren bir platform haline geldiğini vurguladı. “ATF, ilk günden bu yana sadece bir buluşma noktası değil, fikir ve iş birliğini somut sonuçlara dönüştüren verimli bir organizasyondur. Turizm insanları mutlu eden bir sektördür ve dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu şey mutluluktur. Bizim görevimiz, Türkiye’nin turizmdeki gücünü dünyaya anlatmaktır,” dedi. Konuşmasını “Turizm Her Şeydir” sözleriyle tamamlayan Meral, turizmin çok boyutlu yapısına dikkat çekti: “Turizm bir çocuğun ilk kez denizle buluştuğu an, bir yabancının kendini evinde hissettiği duygudur. Bir halkın dünyaya “Gel, seni misafir edeyim.” deme cesaretidir. Çünkü turizm sadece para kazandırmaz; barışı büyütür, dünyayı birleştirir. Her şey onunla başlar, her şey onunla anlam kazanır. Turizm ekonomidir, kültürdür, gastronomidir, iletişimdir. Kısacası, turizm her şeydir ve Türkiye, turizme dair her şeye sahiptir.” Basın toplantısında konuşan Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş; “Selçuk Bey’in yedi yıl önce başlattığı bu değerli proje artık meyvelerini veriyor. Turizm, insanı mutlu eden bir moral sektörüdür. Evet, turizm her şeydir; çünkü hepimiz ancak turizmle kendimize geliriz. Turizmin kalbi ATF, sektörün belleğinde kalıcı bir yer edinecektir.” ifadelerini kullandı. SKAL Antalya Başkanı Uğursal Uğur ise; “Derneğimiz ATF’nin başlangıcından bu yana destek vermeye devam ediyor. Bu yıl Selçuk Meral, değerli desteğiyle Amerika, Avustralya ve Hindistan’dan gelen üst düzey turizm profesyonellerinin ulaşım ve konaklamalarını sağlayarak önemli bir uluslararası sorumluluk üstlendi. 12.500 turizm profesyonelinin üzerinde etkisi bulunan SKAL dünya başkanları da ATF'de yer alacak. ATF 2025, Antalya’yı dünya turizmine tanıtmak için en güçlü platformlardan biri.” dedi. “SÜRDÜRÜLEBİLİR MİSAFİRPERVERLİK” ANLAYIŞI ATF25’in ana teması olan “Sürdürülebilir Misafirperverlik”i Türk turizminin geleceğine yön verecek bir kavram olarak tanımlayan Meral, “Misafirperverlik bizim genlerimizde var. Bunu sistematik biçimde korumamız gerekiyor. ‘Sürdürülebilir Misafirperverlik’, hem kültürel köklerimizi hem de modern dünyanın gereksinimlerini buluşturuyor,” ifadelerini kullandı. PANELLERDE KÜRESEL PERSPEKTİF Bu yıl ATF’de 3.000 dakikanın üzerinde konuşma süresi ve 100’den fazla konuşmacıyla turizm sektörünün nabzını tutacak oturumlar gerçekleştirilecek. Selçuk Meral, “Her yıl sektöre fikir ve ilham veren paneller düzenliyoruz. Bu yıl farklı kültürlerden uzmanların katılımıyla sahnelerimizi daha da zenginleştiriyoruz. Amacımız, turizmin küresel yönünü Antalya’ya taşımak,” dedi. TURİZME DAİR HER ŞEY ATF25 TÜRKİYE’DE ATF25, bu yıl da çok yönlü içeriğiyle dikkat çekiyor. “Turizm Her Şeydir” sloganıyla yola çıkan ATF, turizme dair her şeyi bünyesinde barındırıyor. Resmî olarak “Uluslararası Fuar” statüsü kazanan ATF, küresel ölçekte büyümesini sürdürüyor. Bir Türk firma tarafından düzenlenen ilk UFI (The Global Association of the Exhibition Industry) üyesi turizm etkinliği olma özelliğiyle de sektörde öncü konumda yer alıyor. ATF25’TE BU YILIN ÖNE ÇIKAN YENİLİKLER • ATF’de Yeşil Dönüşüm: Holidaymine – Bioscore iş birliğiyle fuarın karbon ayak izi ölçülüyor ve dengeleme projeleriyle sürdürülebilirlik sağlanıyor. • Türk Misafirperverliği'nin Öncüleri Ödülü ile misafirperverliği ve sürdürülebilirliği en iyi şekilde temsil eden yerel yönetimler ATF’de ödüllendiriliyor. • Sanat Turizmi ATF’de: Devlet Tiyatroları iş birliğiyle düzenlenen “Sahnede Bir Dünya” sergisiyle sanat turizmi vurgulanıyor. • Tourism Design Awards: “Good Design, Good Tourism” mottosuyla turizme değer katan projeler ödüllendiriliyor. • ATF Workshop Programı: Misafir deneyimi, liderlik, stres yönetimi ve duygusal zekâ temalarında üç gün sürecek interaktif eğitimler gerçekleştiriliyor. • ATF Start-Up Adası: İTÜ ARI Teknokent ve Antalya OSB Teknopark iş birliğiyle turizm teknolojileri sahneye taşınıyor. • ATF SHE Eğitim Bursu: Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğiyle genç kadın turizm öğrencilerine burs desteği sağlanıyor. • SKAL International İş Birliği: Dünya turizm liderlerinin katıldığı oturumlarla uluslararası bağlantılar güçlendiriliyor. • Ezber Bozan Dijital Dönüşüm: ATF’nin mobil uygulaması ATF World App, fuar deneyimini tek platformda toplayarak katılımcı profilleri, B2B toplantılar, akıllı harita ile ATF deneyimini maksimuma çıkarıyor. ATF Assistant ile WhatsApp üzerinden 7/24 dijtal asistan desteği sunulmasının yanı sıra ATF Help, operasyonel sorunlara anlık çözüm sunarak fuar yönetiminde yeni bir çağ başlatıyor. TURİZM DÜNYASI “TURİZMİN KALBİ”NDE BULUŞUYOR Bu yıl “Sürdürülebilir Misafirperverlik” temasıyla turizmin tüm paydaşlarını aynı çatı altında buluşturan ATF, “Turizm Her Şeydir” vurgusuyla Türkiye’nin turizm vizyonuna katmadeğer üretmeye devam ediyor. Türkiye İş Bankası ana sponsorluğu ve Kilit Hospitality Group ana partnerliğiyle 22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi’nde altıncı kez gerçekleştirilecek olan ATF25’te 70’ten fazla ülkeden 40.000’in üzerinde profesyonel ziyaret ile 1.000’in üzerinde turizm markasını bir araya getirecek. Paneller, konferanslar, B2B görüşmeler ve özel etkinliklerle dolu üç gün boyunca turizm dünyası yedinci kez turizmin kalbinde bir araya gelecek.

ADANA’NIN DENİZ LEZZETLERİ VİTRİNE ÇIKTI Haber

ADANA’NIN DENİZ LEZZETLERİ VİTRİNE ÇIKTI

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yaratıcı Şehirler Ağı’na gastronomi alanında aday gösterilen Adana’da bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen lezzet festivaline katılan gastronomi otoriteleri Akdeniz’in maviliklerinde avlanan balıklar ve su ürünleriyle donatılan “Adana’nın mavi sofrasını” deneyimledi. 22 ülkede 90 bini aşkın turizm profesyonelini bir araya getiren Skal International’a bağlı Çukurova Kulübü’nün Başkanı Erol Altun’un işlettiği restoranda 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin özel konuğu olan gastronomi yazarları, gurmeler, kıdemli gazeteciler, seyahat yazarları ve sosyal medya fenomenleri, Yumurtalık, Karataş sahilleri ile Tuzla, Akyatan ve Ağyatan lagünlerinde avlanan birbirinden lezzetli balık, karides, mavi yengeç ve kalamarı modern sunumlarla tatma şansı yakaladı. Ege Balık Adana Restoran’da 300’ü aşkın davetlinin katıldığı organizasyonda Akdeniz’den gelen lezzetlere özenle hazırlanmış mezeler, salatalar, tatlılar ve meyveler eşlik etti. Festival konukları, Adana’nın mavi sofrasını sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla tüm dünyaya tanıttı. “Adana, en zengin deniz ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapıyor” 25 yıla yakın süredir Akdeniz’den gelen lezzetleri kent halkı ve turistlerle buluşturan Erol Altun, festival konuklarına Adana’nın mavi sofrasını anlattı. Erol Altun, “Adana denince akla genellikle kebap gelir. Oysa bu şehrin bir de tuz kokan, dalga sesleriyle yoğrulmuş deniz mutfağı vardır. Yaklaşık 200 kilometrelik sahil şeridiyle Adana, Akdeniz’in en zengin deniz ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Yumurtalık, Karataş, Tuzla, Akyatan ve Ağyatan lagünleri, tatlı ve tuzlu suyun buluştuğu, doğanın balıklar için yarattığı özel yaşam alanlarıdır. Bu sularda yetişen her tür, Adana’nın toprağından, güneşinden ve suyundan bir parça taşır. Lagos, levrek, çipura, barbun, kefal, karagöz, dil balığı, kalamar, karides ve mavi yengeç, bölge mutfağımızın yıldızları arasında yer alıyor. Özellikle Yumurtalık karidesi ve Akyatan mavi yengeci, hem yerel sofralarda hem de uluslararası mutfaklarda haklı bir üne sahiptir.” dedi. “Denizle yoğrulmuş bir gastronomi mirasına sahibiz” Adana sahillerinde avlanan balıkların lezzet sırrının coğrafyanın eşsiz dengesinde gizli olduğunu vurgulayan Erol Altın, şunları söyledi: “Toroslar’dan süzülen kar ve yağmur suları, Ceyhan ve Seyhan nehirleriyle birleşip Akdeniz’e ulaşır. Bu tatlı sular, denizin tuzlu dalgalarıyla karışarak balıkların besin değerini zenginleştirir; etlerine dolgunluk, aromalarına derinlik kazandırır. Karataş ve Yumurtalık balıkçıları, Adana sofralarına taptaze deniz bereketi taşır. Mavi sofralarda yalnızca balık değil, binlerce yıllık kültürün izleri paylaşılır. Çünkü arkeolojik bulgular gösteriyor ki, bu topraklarda 4 bin yıl önce bile Roma imparatorları balık festivallerine katılmış, bugün Adana Müzesi’nde sergilenen mozaiklerde lagos ve barbun avlayan figürler betimlenmiştir. Adana, kebabıyla anılsa da, denizle yoğrulmuş bir gastronomi mirasına sahiptir. Her bir dalgası Akdeniz’in tuzunu, her bir lokması Çukurova’nın bereketini taşır. Adana’da deniz var. Adana’da balık var. Adana’da lezzet var. Herkesi Adana’nın mavi sofrasına bekliyoruz.”

3. TÜRSAB Turizm Kongresi, Ülke Turizmine Yön Verecek Panellerle Ve Coşkulu Bir Katılımla Tamamlandı Haber

3. TÜRSAB Turizm Kongresi, Ülke Turizmine Yön Verecek Panellerle Ve Coşkulu Bir Katılımla Tamamlandı

Antalya’da 17-18 Şubat 2025 tarihleri arasında Gloria Golf Resort’te gerçekleştirilen ve sektör profesyonellerine verimli bir buluşma alanı sunan 3. TÜRSAB Turizm Kongresi başarıyla tamamlandı. Seyahat acentaları başta olmak üzere binin üzerinde turizm profesyonelinin ilgiyle takip ettiği kongrenin ikinci gününde son derece önemli oturumlar yer aldı. Tarihçi ve Yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan’ın sunumuyla başlayan ikinci gün panelleri oldukça ilgi çekti. Emrah Safa Gürkan, "Quo Vadis? Antik Çağlardan Günümüze Seyahat ve Turizm" başlıklı sunumunda, dünya genelinde seyahatlerin tarihsel gelişimini anlatırken sektör olarak turizmin yeni bir olgu olduğuna işaret etti. Gürkan, "Eski insanlar hareketli değillerdi. İnsanlar tren yolu ve arabanın bulunmasına kadar az seyahat ediyordu. Yol yapmak çok zordu. Tekerlek ancak büyük imparatorluk merkezlerinde yapılıp kullanılıyordu. Eskiden seyahat etmek ciddi bir planlama istiyordu" ifadelerini kullandı.   1850’lerden 1914’e trenin gelişmesinin seyahatleri daha da artırdığına değinen Gürkan, şunları anlattı: "Konaklama da giderek önem kazanmaya başladı. Konaklama anlamında İslam dünyasında ciddi organizasyonlardan biri kervansaraylardır. Kervansaraylarda mallar, atlar bırakılabilir, nalbant bulunur, güvenlik sağlanır. Ticaretin Müslüman dünyada gelişmiş olması kervansarayları da geliştirdi." Mobilitenin zamana göre değişen bir olgu olduğuna ve turizmi asıl geliştiren faktörün egzotik geziler ve yabancı kültürleri tanıma merakı olduğuna işaret eden Gürkan, İslam dünyasında İbn Battuta ve Evliya Çelebi dışında egzotik gezilere ilginin gelişmediğini kaydetti. Turizmin Avrupalı aristokratların daha çok İtalya ve Fransa’ya olan seyahatlerini içeren "Grand Tour"larla  (Büyük Tur) farklı bir evreyi yakaladığını söyleyen Gürkan, sanayi devrimi ile hareketliliğin arttığını ifade etti. Tren yolları ve buharlı gemilerin turizmin sektör olarak gelişiminde iki önemli faktör olduğuna dikkat çeken Emrah Safa Gürkan, turizmi sektör haline getirenin ise ilk tur operatörünü kuran Thomas Cook (1808-1892) olduğunu belirtti. Gürkan, modern turizmin Thomas Cook’un düzenlediği organize turlarla başlayıp günümüze geldiğini sözlerine ekledi. İHSAN AKTAŞ: "TÜRKİYE ÇOK ZENGİN BİR ÜLKE" Güne damga vuran oturumlardan bir diğeri ise Tarihçi Pelin Batu ve Gazeteci, Yazar Gaffar Yakınca’nın panelist olarak yer aldığı "Tarih, Kültür ve Turizm" konulu oturum oldu. Gazeteci-Yazar İhsan Aktaş moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, turizmin kültürel mirasın korunmasındaki rolü, tarih ile turizm arasındaki etkileşim ve sürdürülebilir kültürel turizmin geleceği ele alındı. Gazeteci-Yazar İhsan Aktaş, kültürel açıdan çok zengin bir ülke olan Türkiye’nin rakiplerle mukayese edildiğinde üstünlüklere sahip olduğunu söyledi. Konuşmasında örnekler sunan Aktaş, Türkiye’nin hem büyük şehirlerinde hem de Anadolu’da çokça keşfedilecek yer olduğu kaydetti. GAFFAR YAKINCA: "KÜLTÜR 3.0’A, ARDINDAN DA 4.0’A GEÇMEMİZ LAZIM" Daha sonra konuşan Gazeteci, Yazar Gaffar Yakınca, turizmin sağladığı katma değere dikkat çekerek kültür turizmiyle ilgili tespitlerini paylaştı. Kültür turizminin biri mit diğeri de reel olmak üzere iki tarafı bulunduğuna dikkat çeken Yakınca, kültürü yaşayan her şey olarak tanımladı. Kültür turizminin tarihçesini ele alan Yakınca şöyle devam etti: "Kültür bir şehirde, bölgede yaşanan her şeydir. Kültür 1.0 ilk olarak burjuvazinin zenginleşmesiyle ortaya çıkıyor. Daha elit ve kapalı bir alan. Kültür 2.0 ise sanayi devrimiyle birlikte kültürün halka inmesi ve kitleselleşmesiyle oluyor. Halk müzeleri kuruldu. Şimdi yeni bir kültür oluştu. Kültür 3.0 ile kültür sokağa indi. Sokaklarda dans var, hip hop var. Sizin yeni kültüre insanları çekmeniz lazım. İnsanlar onu arıyor. Kültür 3.0 bize kültürün yaşayan bir şey olduğunu gösteriyor. Biz hala 2.0 düzeyindeyiz. Önce Kültür 3.0’a sonra da 4.0’a geçmemiz gerekiyor. Bu da yeni mekanlar istiyor, yeni ilişki biçimleri gerektiriyor. Buna dair bir politikamız yok. Kültür canlı bir varlık ve değişiyor. Programlarımızı ve politikalarımızı ona göre değiştirmeliyiz. Kültür 3.0’da turist deneyim istiyor, dahil olmak istiyor. Kültür 3.0’ın sloganı "Kapsama ve deneyim". Programlarımızı buna göre yapmalıyız. Çeşitlilik önemli. Çeşitlilik insanları kendine mıknatıs gibi çekiyor. Kültür 4.0 da yapay zeka ve veri analitiği. Kapıdan giren kişinin müzeye mi gideceği, çanak çömlek mi yapacağını bilmemiz lazım. İnsanlar farklı şeyler görmek istiyor. Bunların hepsi toplamda politika konusudur. PELİN BATU: "TURİZM VE KÜLTÜR AYRILMAZ PARÇALARDIR" Konuşmasını kendi deneyimleri üzerine kuran tarihçi Pelin Batu, çok küçük yaşlardan beri gezgin olduğunu kaydetti. Turizm ve kültürün ayrılmaz parçalar olduğuna işaret eden Batu, dünyada gastronomi, agro ve alternatif turizm örneklerini vererek, turizm ile zanaatların birleşmesi gerektiğini ifade etti. Farklı şehirlerde turistlerin yaşadığı deneyimlerin küçük atölyelerden müzeler, değişik kültür alanları gibi daha geniş alanlara taşınabileceğini vurguladı. Dünyanın farklı şehirlerinde düzenlenen kültür sanat festivallerinin bambaşka boyutlarda ele alındığına işaret eden Batu, Türkiye’de kültür sanat alanına yeteri kadar ilgi gösterilmediğini ifade ederek, "Benim ilgimi çeken turizm; yaşayan, hayatın içinde olan, kültürü, sanatı, arkeolojiyi, yemeği yani her şeyi içine alan turizm" dedi. AVNİ DİLBER: "YENİ PAKET TUR YÖNETMELİĞİ YIL SONUNDA TAMAMLANACAK" "Tarih, Kültür ve Turizm" konulu panelin ardından "Turizmde Tüketici Sorunları" konulu oturum gerçekleştirildi. Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Avni Dilber, turizmde tüketici sorunları ve şikayetler ile ilgili mevzuatta gerek seyahat acentalarının gerekse tüketicilerin yaşadığı sorunlara ilişkin bilgileri paylaştı. Anayasa’nın 172’nci maddesinin Devlete tüketiciyi koruma görevi yüklediğini hatırlatan Avni Dilber, "Bu görevleri yürütürken Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB ile birlikte hareket ediyoruz. Bu tür toplantılar da bu anlamda çok önemli" şeklinde konuştu.  Turizmde ürünler çeşitlendikçe, yaşanan sorunlar ve şikayetlerin de suistimallere bağlı olarak arttığına değinen Dilber, "Turizm sektörüne ilişkin şikayetler oldukça düşük seviyede. Toplam şikayetlerin yüzde 1,4’ünü turizm sektörü ile ilgili şikayetler oluşturuyor" açıklamasında bulundu. "Denetim demek vatandaşın mağdur olması halinde hakem heyetine gitmesi demek değildir. Vatandaşın hukuki olarak hakkını alması demektir" diyen Dilber, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şikayetleri küçümsememenizi ve göz önünde bulundurmanızı öneririm. Hakem heyetleri bizim için o kadar kıymetli ki, gelen şikayetler tarafları yormadan sonuca ulaştırılabilmektedir. Düzenleme denetleme konusunda vatandaşa karşı sorumlu olduğumuz bir durum var ve Bakanlık olarak bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz. Denetim başladıktan sonra biraz geç kalınmış oluyor. Daha öncesinde eksiklere ve sorunlara karşı duyarlı olmak gerekiyor." Turizm sektörüne yönelik şikayetlerde genellikle yanıltıcı reklamlar ve paket turlarla ilgili şikayetlerin ön sıralarda olduğuna işaret eden Dilber, "TÜRSAB ile oturup mevzuatla ilgili sorunları konuşuyoruz. Reklam cezaları 10 katına kadar çıkabiliyor. Bazen şekilsel cezalar uygulama cezalarından çok yüksek olabiliyor. Bu nedenle mevzuata uygun hareket edilmesi önem arz ediyor. Bakanlıkla diyaloğu eksik etmeyin. Sorularınızı yöneltin" dedi. Avni Dilber, reklamla ilgili sorunların yüzde 60’ının dijital dünyada oluşan mağduriyetlerden kaynakladığı bilgisini paylaştı. Turizmcilerden gelen sorulara da yanıt veren Avni Dilber, yeni paket tur yönetmeliği ile ilgili hazırlıklarının devam ettiğini ve yıl sonuna kadar yeni yönetmeliğin tamamlanabileceğini ifade etti. Dilber, yeni yönetmelikte seyahat acentalarının bu alanda yaşadıkları sıkıntıların dikkate alınacağını belirtti. MÜNCİ KARAKAYA: "SEYAHAT ACENTALARI VERDİĞİ BÜTÜN ÜRÜNLERDEN SORUMLUDUR" Son derece önemli konuların ele alındığı kongrede, öne çıkan bir diğer panel ise "Turizmde Güvenliğin Önemi" oldu. SKAL International Geçmiş Dönem Dünya Başkanı Salih Çene’nin moderatörlüğünü yaptığı oturumda, MTS Globe Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Münci Karakaya ve Diana Travel Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul konuşmacı olarak yer aldı. Moderatör Salih Çene, turizmde güvenliği yapısal, sistemsel ve operasyonel-yönetimsel olmak üzere üçe ayırdığını belirterek, "Alınacak önemler tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Sonuçta insan faktörü söz konusu. Tüm bunlar birleştirildiğinde iyi bir sonuç çıkar" dedi. Daha sonra konuşan MTS Globe Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Münci Karakaya, misafir güvenliğinde dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı. Seyahat acentasının verdiği bütün ürünlerden sorumlu olduğunu dile getiren Karakaya, "Çalıştığınız her kurumu denetlemek zorundasınız. İngiltere pazarı için ABTA’nın güvenlikle ilgili kriterleri mevcut. Biz kendi denetimlerimizi yaparız. Yalnızca yangın merdiveni ve güvenliği değil, denetimlerimiz karbon ayak izine kadar gider. Bizle çalışan tüm transfer firmalarının dosyası vardır. Tur operatörleri tüm transfer araçlarını sezondan önce mutlaka denetler. Bunlar bizim sorumlu olmamızdan ileri geliyor. Tüm tedarikçilerimizi soğuk hava depolarına kadar denetleriz. Bunların hepsine bakarız. Yoksa kalitesizliğe razı gelmemiz gerekir" diye konuştu. KARAKAYA: "HEM FİYATLARINIZ YÜKSEK OLUP HEM DE GÜVENLİ DEĞİLSENİZ BU SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL" Yılda 1,5 milyon kişinin havaalanı ve otel transferlerini gerçekleştirdiklerini hatırlatan Karakaya, denetimler iyi yapılmazsa herhangi bir kaza durumunda sigorta şirketlerinin devreye girmediğini kaydetti. Karakaya, "Biz ucuz ülke imajını bir şekilde kırdık ama doğru mu kırdık bilmiyorum. Dolayısıyla hem fiyatlarınız yüksek olup hem de güvenli değilseniz bu sürdürülebilir değil" şeklinde konuştu. BURAK TONBUL: "GÜVENLİĞİN OLMADIĞI YERDE TURİZM OLMAZ" Münci Karakaya’nın ardından söz alan ve turizm güvenliğinin herkesin gündeminde olan çok sıcak bir konu olduğuna dikkat çeken Diana Travel Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul, "Güvenliğin olmadığı yerde turizm olmaz. Turizm insan alışkanlıklarına göre en hızlı değişen ikinci sektör. Her şey dahil sistemi ile yeme içme güvenliği gündeme geldi. Bir diğer kırılma noktasını pandemide yaşadık. Güvenli turizm çerçevesinde mesafeli alanlar ve benzeri önlemler gündeme geldi. İnsan sağlığı bize emanet ediliyor, güvenli bir tatil olanağı sunmalıyız. Bütün kontroller yapılır, bizim görevimiz bu konuda yetkin partnerlerle çalışmak ve kayıtlarını tutmaktır" şeklinde konuştu. "Rakip destinasyonlara baktığımızda bizim destinasyonlarımız gelişmişlik açısından kötü değil" diyen Tonbul, şöyle devam etti: "Mesela Marmaris Rodos’tan en az 30 yıl ileride. Ancak bizim destinasyonlarımızda nüfus yoğunlaşması var ve altyapı buna uygun değil. Bizim son yıllarda artan nüfus yoğunluğunu mutlaka yönetmemiz lazım. Bu noktada ciddi bir memnuniyetsizlik oluşuyor." Burak Tonbul, dijital alanda yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak da, "Web sitelerimizde TÜRSAB’dan almış olduğumuz belge numaraları mevcut. Tüketiciler buna dikkat etmeli. Müşteri kendisini eğitmeli. TÜRSAB’ın bu konuda yaptığı denetimler ve uyarılar çok kıymetli" dedi. Burak Tonbul sözlerinin devamında şunları söyledi: "Müşteriyi mutlu ve güvenli bir şekilde karşılayıp göndermek önemli. Bu sizin yapacağınız en iyi reklamdır. Talihsiz yangın ve kaçak alkolden ölümler bizi korkutan gelişmeler. İşin kanun, yönetmelik kısmı kağıt… Yangın merdiveni var mı var, yangın söndürme tüpü var mı var. Ama gerektiği şekilde ve olması gereken yerde mi bunun denetlenmesi gerekiyor." CEM SEYMEN: "SORUMLU TURİZM ANLAYIŞI İLE SÜRDÜRÜLEBİLİR MODELLER OLUŞTURULMALI" Ünlü simaların yer aldığı kongrede, Gazeteci ve Yazar Cem Seymen de bir sunum gerçekleştirdi. "Çevrenin Turizm Ekonomisine Etkisi" başlıklı oturumda konuşan Seymen, Türkiye’nin sahip olduğu konumu ve olanaklarını ele alarak, "Çok kıymetli bir ülkede yaşıyoruz. Anadolu dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar zengin bir coğrafya" dedi. Cem Seymen şöyle devam etti: "Dünyadan gelen turiste anlatacağımız mükemmel bir hikayemiz var. Anadolu’nun kadim geçmişini insanlığa anlat, bunu sat. Böyle bir kültürel çeşitlilik dünyanın hiçbir yerinde yok. Kaz Dağları, Çanakkale savaşında binlerce şehidin kanıyla sulanmış bölge. Kaz Dağları’nın %79’u maden ruhsatlı. Bu madenleri yabancı şirketler çıkarıyor. Çünkü bunları çıkaracak şirket yok. Atatürk’ün ilk yaptığı şey kapitülasyonları ortadan kaldırmak ve imtiyazları yabancı şirketlerin elinden almak oldu. Orada ağaçları savunacağız diyenler, yabancı şirketlerin hoyratça bölgeyi kapitalist bir hırsla talan etmelerine karşılar. Kaz Dağları’nın üstü altından daha değerli." Enerjisa, Sabancı Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğinde Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM) projesi ile hayata geçirilen "yeşil destinasyon" modelini örnek veren Cem Seymen, "Türkiye yangın vakası ile sahte içkiyle ölenlerin haberleri ile niye gündeme gelsin? Sorumlu turizm anlayışı ile sürdürülebilir modeller oluşturulabilir. Müthiş bir hikayemiz var. Enerji elde edebileceğimiz dereler yok ediliyor. Turizmin devam edebilmesi ve sürdürülebilmesi için doğal kaynakların ve kültürel mirasın korunması gerekir. Kapadokya’daki betonlaşmayı tek başına durduramayız ama siz turizmciler Kapadokya’nın hikayesini çok daha iyi anlatabilirsiniz" şeklinde konuştu. Seymen, sorumlu turizm anlayışı ile sürdürülebilir turizm ve destinasyon modelleri oluşturulmasının önemine vurgu yaptı. İLKER ÜNSEVER: "TÜRKİYE’DE TURİZM KANUNLARLA DEĞİL, YÖNETMELİKLERLE YÖNETİLİYOR" Kongrenin son oturumunda ise TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi İlker Ünsever söz aldı. "Yasal Düzenlemeler ve Turizmin Geleceği" oturumunda, turizm hukukunu ele alan Ünsever, "Un, su ve ateş bir fırıncı için ne ise bir turizmci için de hukuk odur. Siz hayal satıyorsunuz. Turizmci bütün işini, geleceğini sözleşmeler üzerine kurar. Bunu sadece hukuk ile yaparsınız" dedi.  Kanun ve hukukun ayrı şeyler olduğunu, bazı kanunların hukuka aykırı olabileceğine işaret eden Ünsever, "Türkiye’de turizm kanunlarla değil, yönetmeliklerle yönetiliyor. Sabahtan akşama bir yönetmelik yapabilirsiniz. Yönetmeliklerin hukuksal denetimi çok zayıf" şeklinde konuştu. ÜNSEVER: "5 YILDA 4 YENİ KANUN ÇIKARILDI, 1618 SAYILI KANUN 30 YILDIR DEĞİŞMEDİ" Turizm hukuku alanında son 5 yılda 4 yeni kanun çıkarıldığını, mevcut kanunların 74 maddesinde değişiklik yapıldığını ve 250 yönetmelik maddesi değiştiğinin altını çizen Ünsever, şöyle devam etti:    "Turizm işletmelerinin Bakanlıkla, birbirleriyle ve müşterileriyle ilgili ilişkilerini düzenleyen İlişkiler Yönetmeliği, 1983 yılından beri hiç değişmedi. Bütün maddeler tekrar tekrar değişirken bu yönetmelik neden değişmedi? Çünkü Bakanlık bunu değiştirecek cesareti kendinde bulamadı. Otelcilerle seyahat acentalarını bir araya getirip değiştiremedi. 1995’ten beri 1618 sayılı kanun değişsin diye çalışıyorum. 30 yıl oldu. Bugün hala çalışıyoruz. Aralarda çok özensiz değişimler yapıldı. Kanundaki 34 maddenin 8’i değişti ama hiçbiri bizim hayatımıza etki etmedi." 2023 yılında 1618 sayılı kanunun değişmesiyle ilgili çalışmalar yapıldığını ve TÜRSAB’ın kapatılmasından bölünmesine kadar dört farklı taslak oluşturulduğunu hatırlatan Ünsever, "Önce TÜRSAB’ın malları satılarak kapatılmak istendi. Sonra bölünmesi istendi" şeklinde konuştu. "TURİZM HUKUKU ORTAK AKILLA OLUR" ABTA’nın "Konaklamadaki Sağlık ve Güvenlik Teknik Kılavuzu"nun 300 sayfa olduğunu, bizim toplam mevzuatımızın ise 400 sayfa olduğunu vurgulayan Ünsever, "ABTA üyeleri mevzuata uymazsa sorumlu olacağını biliyor ve o nedenle mevzuatı uyguluyor. Bunun Türkiye versiyonunu TÜRSAB olarak yakında çıkaracağız. Biz de kendi çerçevemizi oluşturup denetim yapabiliriz" dedi. ÜNSEVER: "TURİZM HUKUKUYLA BÜYÜYECEKTİR" Konuşmasında yapılması gerekenleri de sıralayan İlker Ünsever, "Bilgi ve deneyime saygı duyulmalı. Ortak akılla iş birliği içinde hareket edilmeli. Kurumlar arası istişare olmadan ilerlemek mümkün değil. Turizmin meslek olduğu kabul edilmeli. Mesleki yeterlilik programları etkinleştirilmeli. Belgelendirme-ruhsat şartları yeniden oluşturulmalı. Mesleki sorumluluk sigortası, kaza sigortaları getirilmeli. Turizmde tüketici hakları düzenlenmeli. Tüketici haklarını turizme özgü olarak düzenlemek ve adaleti sağlamak önemli. Çapraz denetim esasları getirilmeli. Turizm uyuşmazlık çözüm modeli geliştirilmeli. Sektörel tahkim etkin şekilde devreye alınmalı. Turizm sektörü sorunlarının çözülmesini istiyor. Turizm, hukukuyla büyüyecektir." TÜRSAB BAŞKANI BAĞLIKAYA KONGRE KATILIMCILARI VE EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR ETTİ Panellerin ardından kongrenin kapanış konuşması gerçekleştiren TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, büyük bir emek ve mesai harcayarak gerçekleştirilen TÜRSAB Turizm Kongresi’ni başarıyla tamamladıklarını belirterek, "Kongremize iştirak ederek bu büyük emeği takdir eden başta seyahat acentalarımız olmak üzere; turizm profesyonellerine, konuşmacılarımıza, panelistlerimize, sponsorlarımıza ve basın mensuplarına teşekkür ederim. Kongrenin başarıyla tamamlanmasında emeği geçen yönetim kurulumuzu, BTK Başkanlıklarımızı, İhtisas Başkanlıklarımızı ve tüm çalışma arkadaşlarımızı tebrik ederim" dedi.

35 Ülkeden turizmciler SKAL kongresinde buluştu Haber

35 Ülkeden turizmciler SKAL kongresinde buluştu

Dünya turizm profesyonellerinin en güçlü örgütlerinden olan ve 90 ülkede üyesi bulunan Skal İnternational (Uluslararası Skal Kulübü), 83’üncüsünü düzenlediği Skal Uluslararası Dünya Kongresi’ni bu yıl ilk defa İzmir’de gerçekleştiriyor. Kongre, 21 Ekim’de sona erecek. Kongrenin resmi açılışında konuşan Skal International Dünya Başkanı Annette Cardenas, kongre sayesinde İzmir’e ilginin büyük oranda artacağını ifade etti.  Cardenas, “Kongreye 35 ülkeden gelen yabancılar, sadece turist değil aynı zamanda birer turizm profesyoneli. Bu anlamda programlarına İzmir'i de ekleyecekler. Türkiye'de en çok İstanbul tanınıyor, bu kongre sayesinde ise dikkatler İzmir'e çevrilmiş olacak ve turist sayısında yüzde 30 artış gözlenecek. Ağızdan ağıza insan tecrübesinin yayılması, kişisel pazarlama en etkili reklamdır. Biz de Panama'da Türkiye'yi anlatıyoruz, dizilerin de etkisiyle beraber oradan ciddi bir ilgi var. Ayrıca uçuşların artması da önemli bir etken oldu” dedi.  GÜNER GÜNEY: İZMİR TURİZMİ CANLANACAK Skal Kulübü İzmir Şube Başkanı Güner Güney ise ev sahipliği yaptıkları Skal Dünya Kongresi'nin İzmir'de düzenlenmesinin kentin ve ülkenin tanıtımı için büyük şans olduğunu belirtti. Çeşitli ülkelerden gelen çok sayıda turizm profesyonellerini İzmir'de ağırlamanın önemine dikkat çeken Güney, “Yapılan araştırmalarda kongre yapılan şehirlerde turist sayısında, turizm gelirlerinde yüzde 30’a varan artışlar yaşanabiliyor. Çünkü biz turizm noktasında önemli insanları bir araya getiriyoruz” dedi. KONGREDE SKAL ÖDÜLLERİ DAĞITILDI  Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen kongre kapsamında 20 ülkeden 56 başvurunun 8 kategoride değerlendirildiği 2024 SKAL Ödülleri de dağıtıldı. Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş. (TARKEM), yürüttüğü projelerle 2024 yılı SKAL Sürdürülebilir Turizm ödülünü aldı. Ödülü TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler, SKAL Dünya Başkanı Annette Cardenes’ten aldı. TARKEM’e ayrıca Dünya Turizm Örgütü tarafından 'Skal Biosphere Sürdürülebilirlik Özel Ödülü' de verildi. Efes Selçuk Belediyesi, “Efes Tarlası Yaşam Köyü” projesiyle ise Eğitim ve Sosyal Programlar kategorisinde ikincilik ödülünü aldı. SKAL İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, “Dünyanın dört bir yanından katılımcının, bu kentte bir araya gelmesinden dolayı çok mutluyuz" dedi.  Kongre kapsamında katılımcılar, İzmir'in tarihi ve turistik yerlerini ziyaret de etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.