Hava Durumu

#Sivas Belediyesi

TOURISMJOURNAL - Sivas Belediyesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sivas Belediyesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tarihi Sivas Kalesi turizme kazandırılacak Haber

Tarihi Sivas Kalesi turizme kazandırılacak

Sivas Belediyesi tarafından yapımına başlanan ve uygulanan Tarihi Kale Projesi için alanında uzman isimlerin katılımıyla çalıştay düzenlendi. Kentin tarihi yapısını gözler önüne sermek, ve yeni bir turistik merkez oluşturmak adına çalışma yürütülen Kale Projesi için çalıştay düzenlendi. Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'ndeki Tarihi Kale Çalıştayı'na Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun'un yanı sıra; Geleneksel Anadolu Kültür ve Sanat Atölyeleri Akademi Başkanı Doç. Dr. Işın Fırat, bilim insanları, akademisyenler, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Toplantıda söz alan Geleneksel Anadolu Kültür ve Sanat Atölyeleri Akademi Başkanı Doç. Dr. Işın Fırat; "Bir Türk vatandaşı olarak böylesine bir yerleşkeyi hayata geçiren ve emek veren herkese şapka çıkarıyor, tebrik ediyorum. Bu yerleşkenin içinde acaba Selçuklu’yu ifade eden bir müze olabilir mi anlayışıyla sizlerle beraberim. Müzeler varlıklarını ziyaretçilerin oranıyla ve sayısıyla sağlarlar. Bu kapsamda da yaşayan ve yaşatan müzeler olmalıdır ki Türkiye'de yapılan Türk Kültür Şurası’nda da buna karar verilmiştir. Birçok müzemizde yaşayan canlandırmalar yapılmıştır. Hedefimizde de bizim şu vardı, müze ya da bu koleksiyonu seyreden kişinin çıkarken bilgili olarak uktelerle, kısadan hisselerle, nice öğretilen çıkmalıdır. Çünkü aynı zamanda müzeler bir öğretmendir." ifadelerini kullandı. "Hititlere kadar uzanan bir yerleşke" Kale projesinin Sivas'ın 36 yıllık bir projesi olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun, "36 yıl bir insan ömrü neredeyse yarısını denk gelen bir süre ve bu süre içerisinde Temel beyden başlayıp bana gelene kadar birçok Belediye Başkanımızın da büyük emekleri var. İstiyoruz ki bu dönem artık Sivas Kale projesinde biz çok ciddi anlamda bir yol kat edelim ve inşallah bu projeyi şehrimize kazandıralım. Alana bakacak olursak Hititlere kadar uzanan bir yerleşke, bunun dışında Roma, Bizans dönemi, Selçuklu dönemi, akabinde Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet dönemine uzanan bir geçmişi var. Anadolu'nun kavşak noktasında yer alan Sivas, Ortadoğu'da da mihenk taşı olma özelliği taşıyor. Yapılan arkeolojik kazılarda bronz sikkelerden tutun bronz bir haça kadar kaleden çıkan bazı eserleri görmekteyiz. Daha sonra Selçuklu döneminde önemli bir yerleşim yeri olduğunu görmekteyiz. Matrakçı Nasuh, Sivas Kalesi’ni zarif bir minyatürle tasvir ediyor, şehrin surlarla çevrili olduğunu görmekteyiz. İki tane iç kale göze çarpmakta, Sivas 5 kapılı devasa bir kale içerisinde yer almakta. Kale içinde ana kale ve iç kale olarak da iki ayrı bölümden oluştuğunda görmekteyiz. Turgut Cansever'in de ifadesiyle aslında Osmanlı ve Selçuklu dönemine ait yapıların canlandırıldığı, özellikle de Osmanlı mimarisi ön plana çıkarıldığı bir proje olacak." dedi. Peyzaj ihalesi için çalışmaların devam ettiğini dile getiren Uzun, "Bu seneki hedefimiz 25 tane ihalesi yapılan binayı tamamlamak istiyoruz. 2026 yılında da peyzaj ihalesini tamamlamak istiyoruz. Burada yılsonu itibariyle inşallah 51 tane bina ortaya çıkmış oluyor. Bu 51 yapıyı biz ne olarak işletmemiz gerekiyor, bu çalıştayda bunu kararlaştıracağız. Sivas halkının da ortak kanısı şu, burası tarihi bir turizm mekânı. Buranın kesinlikle sürdürülebilir bir yapıda olması gerekiyor. Dolayısıyla buranın ticaretle, turizmle ve kültürle ön plana çıkan bir mekân olması gerektiği ifade ediliyor. Bu alanı peyzaj sonrasında hızlı bir şekilde donatımını yaparak şehrimize kazandırmak istiyoruz. Temel hedefimiz 2028 yılı. Terzioğlu Konağı’nın olduğu bölgeden başlayıp devamında Kerim Çavuş Cami’nin olduğu bölgeye kadar bir arkeo park alanı var. O park alanının arasındaki bölgede otoparkından tutun, oradaki konaklara kadar çalışmaları bitirmek istiyoruz. Bilim insanları, akademisyenler, basın mensupları, sivil toplum kuruluşu ve kurum temsilcilere kadar toplumun her kesiminden birçok isim davet ettik. Burada sizlerin fikirlerinizi istiyoruz. İnşallah şehrimizin ticaretine, turizmine, kültürüne, tarihine katkı sunacak önemli bir mekânın kazandırılması konusunda bu çalışmanın çok etkili olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından çalıştay tematik oturum ile devam etti. Çalıştay sonrası alanda incelemelerde bulunan katılımcılar, Kale projesi hakkında detaylı bilgi alarak projede emeği geçen Başkan Uzun ve ekibine teşekkür ettiler.

Yaşayan miraslar Sivas’ta buluştu Haber

Yaşayan miraslar Sivas’ta buluştu

Sivas’ta düzenlenen ve 3 gün sürecek olan ‘Yaşayan Miras Festivali’ başladı. Sanatseverlerin dikkatini çeken festivale birçok ilden 50’den fazla sanatçı katıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Sivas Valiliği, Sivas Belediyesi iş birliğinde düzenlenen Sivas Yaşayan Miras Festivali başladı. Farklı şehirlerden gelen Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcılarının katıldığı festivalin açılış töreni Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’nde yapıldı. Açılışa Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi’nin yanı sıra kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi, "Bakanlık olarak, geçmişten günümüze kültürel değerlerimizin ve mirasımızın önemli bir göstergesi olan el sanatlarımızın yaşatılması ve tanıtılması önde gelen önceliklerimiz arasında. Yaşayan Miras Festivalleri de bu değerleri tanıtmak ve geleceğe taşımak amacıyla birçok şehrimizde düzenliyoruz. Bu festivaller, ülkemizin kültürel ve turistik tanıtımına ciddi katkılar sağlıyor. Elbette bunun yanında festivallerimiz, düzenlendiği şehirlerimizin sanatsal ve kültürel ortamının canlanmasına ve gelişimine de katkı sunuyor. En önemlisi de yerel sanatçılarımızın ülkemizin dört bir yanındaki sanatçılar ile diyaloglarını ve iş birliklerini artırmaları noktasında büyük bir fayda sağladığının da altını çizmek isterim" dedi. Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ise, "Tarihin, kültürün ve sanatın başkenti Sivas’ımızda birbirinden değerli sanatçılarımızın buluştuğu ve el sanatlarımızın tanıtıldığı özel bir etkinlikteyiz. Sivas Yaşayan Miras Festivalimizin şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sivas; birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kültür ve tarih şehridir. Selçuklu’nun iz bıraktığı, Osmanlı’nın kokusunun hissedildiği, Cumhuriyetimize can suyu veren bir şehirdir. Aşıkları, türküleri ile aşıklar ve ozanlar şehridir. Bu kadar zenginliği bünyesinde barındıran Sivas, diğer el sanatları ve zanaat dallarında da kendini göstermiş ve adını tüm dünyaya duyurmuş bir şehirdir" dedi. Konuşmaların ardından kurdele kesimi gerçekleştirildi. Protokol üyeleri, farklı illerden gelerek uğraştıkları sanatlar ile ilgili stant açan ustalar ile bir süre sohbet etti.

Sivas kemik tarağı coğrafi işaret tescili aldı Haber

Sivas kemik tarağı coğrafi işaret tescili aldı

Sivas’ın önemli el sanatlarından bir tanesi olan kemik tarağı coğrafi işaret tescili aldı. Sivas’ın önemli el sanatları arasında yer alan ve geçmişten günümüze bir değer olarak ulaşan Sivas Kemik Tarağı, Türk Patent ve Marka Kurumundan (TÜRKPATENT) coğrafi işaret tescil belgesi aldı. Küçükbaş ve büyükbaş hayvanların boynuzlarından üretilen kemik tarak saç sağını koruyor. Üretiminde genellikle tosun, öküz, manda ve koçboynuzu kullanılıyor. İnsan sağlığı için faydalı ve doğada geri dönüşümü olan kemik tarak, boynuzda bulunan keratinden dolayı saçta kepeklenmeyi ve elektriklenmeyi önlüyor. Kemik taraklar hücreleri canlı tutarken aynı zamanda bakteri oluşumunu da engellediği için saç sağlığını da koruyor. İlk olarak 1997 yılında Sivas Belediyesi’nin girişimleri ile Sivas El Halısının tescil edildiği Sivas’ın coğrafi işaretli ürünlerine son olarak kemik tarak da eklendi. Bu yılın ilk tescil haberi Ocak ayında Altınyayla Tonus Köftesi’nden gelmişti. Aradan geçen 4 aylık zaman diliminde bir sevindirici haber de İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün 19 Ocak 2022 tarihinde tescil başvurusunda bulunduğu kemik tarağın tescillenmesi ile yaşandı. Yapımında büyükbaş ve küçükbaş hayvan boynuzu kullanılan kemik tarağın tescil haberi zanaatkârları da mutlu etti. Kemik tarak ile birlikte Sivas’ın tescilli ürün sayısı 21’e ulaştı. “Değerlerimizin en kısa sürede tescil edilmesi için çalışacağız” Sivas Valisi Dr. Yılmaz Şimşek, Sivas’ın değerlerinin en kısa sürede tescil edilmesi için çalışacaklarını belirterek, asırlardır süregelen bir el sanatının ilimiz adına tescil edilmesinin memnuniyetini yaşadığını söyledi. Sivas’ın çok sayıda tescile hazır ürünü olduğunu ve başvurularının yapıldığını belirten Vali Şimşek coğrafi işaretin de önemine değinerek “Türk Patent ve Marka Kurumu, ülkemizdeki yöresel ürünleri geleneksellik ve kalite açısından değerlendirerek, ürünlere tescil işareti veriyor. Bu son derece önemli. Çünkü tüketiciler ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini coğrafi alan bağlantısını görerek yerinden kaliteli ve garantili bir şekilde tedarik etmiş oluyorlar” dedi. “Turizm potansiyelini yükseltmede ve turist çekmede de oldukça önemli” Vali Şimşek, Coğrafi işaret alan ürünlerin ilin markalaşmasında da önemli bir etken olduğunu dile getirerek, “Bir kentin coğrafi işaretli ürünleri o kent ile anılmasını ve şehrin markalaşmasını sağlıyor. Kültür ve kültürün bir eseri olan coğrafi işaretli ürünler, kendisini ve bölgesini tanıtarak markalaşmaya destek oluyorlar. Coğrafi işaretli yerel ürünler turizm potansiyelini yükseltmede ve turist çekmede de oldukça etkili. Çünkü herkes her şeyi yerinden almak istiyor. Bu nedenle yerel üretime ve kırsal kalkınmaya destek olan ürünlerimizin coğrafi işaret alması, geleneksel bilgi ve kültürel değerleri muhafaza etmede, turizme katkı sağlamada ve ürün taklitçiliği ile mücadele etmede de önem arz ediyor.Bu potansiyele el sanatlarımızı, yöresel lezzetlerimizi de eklediğimizde daha güzel sonuçlar alıyoruz. Bu nedenle markalaşma yolunda coğrafi işaretlerimizi biran önce almak istiyoruz. İlgili kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, ilçelerimiz hatta köylerimiz yörelerine özgü değerlerini mutlaka muhafaza altına almalıdır. Bizlerde Valilik olarak bu süreci yakından takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Hristiyanlığın önemli isimlerinden Aziz Vlas'ın izi Sivas’ta Haber

Hristiyanlığın önemli isimlerinden Aziz Vlas'ın izi Sivas’ta

Sivas’ta Hristiyanlığın en önemli isimlerinden olan Aziz Vlas’ın anıt mezarının bulunduğu alanda çevre düzenleme çalışmaları öncesi yapılan arkeolojik kazılarda önemli bulgulara ulaşıldı. Bin 200'e yakın kiliseye adı verilen, dinler tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Aziz Vlas’ın Sivas’ın Gökmedrese Mahallesi'nde anıt mezarının bulunduğu alanda başlatılan arkeolojik kazının ilk etabı tamamlandı. Yapılan kazı çalışmalarında Vlas’ın kazı bölgesinde defnedildiğini ispatlayacak nitelikte önemli bulgulara ulaşıldı. Elde edilen bulgulara göre Aziz Vlas’ın Romalılar tarafından şehit edildikten sonra dibinde gömüldüğü rivayet edilen duvara ulaşıldığı düşünülüyor. Bölgedeki kazı çalışmalarında yaklaşık 10 bin tarihi eser, tandırlar, zeminler, su kuyusu ve 22 adet duvar bulundu. Bulunan duvarların arasında en dikkat çekeni ise 20 metre uzunluğunda ve 3.5 metre genişliğindeki duvar oldu. Sanat tarihçileri, bu duvarın Aziz Vlas’ın gömüldüğü yerle ilgili rivayetlerde geçen duvar olduğunu düşünüyor. Rivayete göre M.S. 3. yüzyılda yaşayan Aziz Vlas, Romalılar tarafından şehit edildikten sonra bir kadın tarafından Sivas surlarının dibine gömüldü. “Hz. İsa’dan sora en önemli kişilerden bir tanesi” Kazı alanında görevli Uzman Sanat Tarihçisi Hüseyin Çil, Aziz Vlas’ın Hristiyanlar ve dinler tarihi açısından önemine değinerek, “Aziz Vlas M.S. 280’li yıllarda doğmuş bir kişidir. Kendisinin felsefe ile uğraştığını ve daha sonrasında tıpla ilgilenip hekimlik yaptığını biliyoruz. Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte Hristiyan hastaları tedavi ettiği süre zarfında Hristiyanlardan etkileniyor ve Hristiyan oluyor. Dönemin Kapadokya valisi yakalatıp Sivas’a getirtiyor. Aziz Vilas burada işkence görüyor, demir yün taraklarıyla derisi yüzülüyor. Hristiyanlığı reddetmediği için başı kesilerek şehit ediliyor. Hristiyan alemi için çok önemli, Hz. İsa’dan sonra en önemli kişilerden bir tanesi. Aziz Vlas adına Avrupa’da binlerce kilise mevcut. Aynı zamanda Hırvatistan’ın Dubrovnik kentinin koruyucu azizidir” dedi. “Alanda yaklaşık 10 bine yakın eser tespit ettik” Hüseyin Çil, yapılan kazı çalışmalarında 10 bine yakın eser tespit ettiklerinden bahsederek, tespit edilen buluntu grubunun çoğunluğunu seramik parçalarının oluşturduğunu söyledi. “Bu proje Sivas Belediyesi tarafından mezar anıtını ve çevresini düzenlemek amacıyla başladı. Projenin başlamasıyla birlikte Müze Müdürlüğü ve Koruma Kurulu aracılığıyla da burada sondaj çalışmaları başlatılmak istendi. Kazı, 2021 yılının Eylül ayında başladı. O günden bu güne kadar alanda üç farklı sondaj yaptık. Sondajlardan veriler gelince kazı alanını genişlettik ve alanın tamamını kazmaya yönelik çalışma yürüttük. Yapılan kazı çalışmaları neticesinde alanda yaklaşık 10 bine yakın eser tespit ettik. Bu eserlerin büyük bir çoğunluğunu seramik parçaları oluşturuyor. Alanda en ilginç buluntulardan bir tanesi Selçuklu aynası dediğimiz bronz ayna parçası bulduk. Ayna kırık bir haldeydi, küçük bir parçasını bulduk. Öte yandan bitkisel ve figürlü bezeme alçı grupları tespit ettik” diye konuştu. “Sivas surlarının dibine gömdüğü söylenir” Çil, rivayetlerde konu edilen ölçülerde bir duvar bulduklarını söyleyerek, “Burada arkeolojik verilerin çoğunluğunu duvarlar oluşturuyor. Burada toplam 22 adet duvar tespit ettik. Bu duvarlar birbirinden farklı ve bağımsız, farklı evre ve dönemlerde inşa edilmiş duvarlar. Bunların hiçbirinin birbiri ile bağı yok, herhangi bir mekan ve form vermemekte. Bir numara olarak nitelendirdiğimiz duvar 20 metre uzunluğunda ve 3.5 metre kalınlığında. Bu ölçekte baktığımız zaman bu kalınlıkta bir duvar çok büyük. Bu kalınlıkta bir duvar ancak savunma yapılarında inşa edilebileceği için sur olabileceğini düşünmekteyiz. Tabii Aziz Vlas’ın da öldükten sonra gömülme hikayesi vardı. Bu hikayede ‘Bir kadının Aziz Vlas’ın cenazesini alıp Sivas surlarının dibine gömdüğü’ söylenir, kayıtlar bu şekildedir. Biz de bu duvarları sur olarak değerlendirdiğimizde Aziz Vlas’ın gömülme hikayesiyle de uyuştuğunu tespit ettik, biz bu şekilde değerlendiriyoruz. Bu duvarın da Roma surunun bir parçası olma ihtimali kuvvetle muhtemel. Roma suruna ait bizim elimizde ciddi bir veri yok ancak 527 ile 562 yıllarında Roma İmparatoru Justinyen surları onartıyor. Bizans-Roma kent yerleşkesinin nerede olduğuna dair herhangi bir bilgimiz yok. Ancak biz bu duvar neticesinde yerleşimin bu tarafta olduğunu düşünebiliriz” ifadelerini kullandı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.