Hava Durumu

#Şekib Avdagiç

TOURISMJOURNAL - Şekib Avdagiç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şekib Avdagiç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İstanbul Kongre Turizminde Büyük Adımlar Atıyor: Hedef İlk 10 Haber

İstanbul Kongre Turizminde Büyük Adımlar Atıyor: Hedef İlk 10

İstanbul, 2024'te katılımcı sayıları 50 ila 7 bin 300 arasında değişen 86 uluslararası kongreye ev sahipliği yaparak, dünya kongre şehirleri sıralamasında dünyada ve Avrupa’da birer sıra daha yukarı çıktı. İstanbul Ticaret Odası'ndan (İTO) yapılan açıklamaya göre, geçtiğimiz yıl İstanbul’da yapılan büyük kongre sayısı bir önceki yıla göre 14 adet artış gösterdi. Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) verilerine göre İstanbul, geçen yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında üç sıra ilerleyerek 2015’ten bu yana ilk kez ilk 20 şehir arasına girdi. İstanbul, kongre şehirleri sıralamasında Avrupa'da 15’inci, dünyada ise 20’nci sırada yer aldı. Kongre turizminde ilk 10’u hedefleyen İstanbul, bu hedefine daha önce bir kez 2015’te ‘dünya 8’inciliği’ ile ulaşmıştı. ICCA listesinde 2024 yılında Viyana, dünyada 154 kongreye ev sahipliği yaparak birinciliği elde ederken, onu 153 kongre ile Lizbon, 144 kongre ile Singapur izledi. ICCA’nın raporuna göre İstanbul, ilk kez açıklanan ‘2024 Yılı Tıp Bilimleri Toplantıları İçin En İyi 8 Şehir’ listesinde de dünyada 8'inci sıraya yerleşti. "Hedefimiz katma değerimizi artırmak" İTO ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, "Adım adım hedefe İstanbul kongre sıralamasında 2017 yılında dünya genelinde 133’üncü sıradayken, bugün Avrupa’da 15’inci, dünyada ise 20’nci sırada. Hedefimiz, kalıcı olarak ilk 10’a girmek ve katma değerimizi artırmak" ifadelerini kullandı. Avdagiç, İstanbul’un küresel kongre pazarında ‘toplantı mekanları’, ‘otel olanakları’ ve ‘uluslararası erişilebilirlik’ olmak üzere 3 önemli avantaja sahip olduğunu vurguladı. Avdagiç, "İstanbul, Avrupa şehirleri sıralaması yapan uluslararası CityDNA’nın toplam geceleme sayısına göre belirlediği ‘2024 Yılı Avrupa Konaklama İstatistiklerinde En İyi Performans Gösteren Destinasyonlar’ sıralamasında, Londra’dan sonra 2’nci sıraya yerleşti. Yine CityDNA’nın ‘Avrupa Destinasyonlarına Yönelik Uluslararası Seyahatlerdeki Artış’ istatistiklerinde de İstanbul ve Antalya ilk 4’te yer aldı. Avrupa’nın en çok büyüme gösteren şehirleri arasında ülkemizden iki şehrin birden olması gurur verici" değerlendirmesinde bulundu. Avdagiç, önümüzdeki aylarda, CityDNA’nın bir sonraki genel kurulunun İstanbul’da gerçekleşmesini planladıklarını kaydetti. "54 en önemli ‘fikri sermaye’ lideri ile temasa geçiyoruz" Avdagiç, "Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV) ve ICVB olarak küresel turizm ve kongre sektörlerinde İstanbul’u temsil ediyoruz. Geçtiğimiz yıla kıyasla 14 adet artan kongre sayımızın 2025 ve 2026 yıllarında daha da artması için çalışmalarımız sürüyor. Aynı şekilde, 2025 yılında şehrimize kazandırdığımız ve bizim destek verdiğimiz 15 uluslararası kongreye ve 2026 yılında ise aralarında Uluslararası Kulak Burun Boğaz Dernekleri Federasyonu’nun 8 bin 500 katılımcılı uluslararası kongresinin de yer aldığı 3 kongreye ev sahipliği yapacağız. 2025 yılı ve sonrasında da İstanbul’a alınması için ICVB olarak adaylık çalışması yaptığımız ve katılımcı sayıları 500 ile 5.000 arasında değişen 7 uluslararası kongre mevcut" bilgisini verdi. Avdagiç, ‘Fikri Sermaye’ ve ‘İstanbul Turizm Endeksi’ projeleri ile İstanbul’un kongre turizminde ilk 10’da kalıcı olarak yer almasına ciddi destek sağladıklarını söyledi. Avdagiç, İstanbul’a kongre alım sürecinin daha verimli yapılması amacıyla Fikri Sermaye Araştırma Projesinin çalışmalarına başladıklarını kaydetti. Avdagiç şunları söyledi: "İstanbul’a uluslararası büyük çaplı toplantıları getirme potansiyeline sahip olan 54 en önemli ‘fikri sermaye’ liderini tespit ettik. Bu sene başlattığımız ikinci etapta ise, bu liderlerle iletişime geçiyor ve büyük çaplı uluslararası kongrelerin getirilmesi için lobi faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Projemizin sonucunda, fikri sermaye lideri sayımızı 70’e çıkarmayı ve İstanbul’a gelecek 5 yılda büyük çaplı önemli uluslararası kongrelerin alınmasını hedefliyoruz." "İstanbul için kapsamlı bir Turizm Endeksi geliştirmeyi hedefliyoruz" Avdagiç, ‘İstanbul Turizm Endeksi’ projesi ile de İstanbul için kapsamlı bir Turizm Endeksi geliştirmeyi ve kentin turizm stratejisi ve politikalarını şekillendirecek önemli bir araç oluşturmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi. Avdagiç, 2025'in kalan ikinci yarısında İstanbul'da, aralarında ICVB’nin destek verdiği kongrelerin de bulunduğu ve katılımcı sayıları 100 ila 2 bin arasında olan toplam 23 uluslararası kongre düzenleneceğinin bilgisini verdi. Öne çıkan kongreler arasında; haziran ayında, Psikoterapi Entegrasyonunu Araştırma Derneği Yıllık Toplantısı, Kuzey Amerika Radyoloji Derneği Spotlight Kursu, Uluslararası Görsel Metotlar Konferansı, temmuz ayında Avrupa Biyokimya Dernekleri Federasyonu Toplantısı, Avrupa Planlama Okulları Derneği Kongresi, Dünya Ekokardiyografi ve İlgili Teknikler Kongresi, ağustos ayında Dünya Tıp Hukuku Kongresi, eylül ayında Avrupa Vasküler Cerrahi Derneği Yıllık Toplantısı, Avrupa Nöroradyoloji Derneği Yıllık Toplantısı, ekim ayında da Avrupa Jinekolojik Endoskopi Derneği Yıllık Uluslararası Kongresi yer alıyor.

Türk-Yunan ticaret ve turizm işbirliği büyüyor Haber

Türk-Yunan ticaret ve turizm işbirliği büyüyor

İTO'da düzenlenen Türk-Yunan İş Forumu'nda konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye ve Yunanistan'ın yalnızca tarihi ve kültürel açıdan değil ekonomik ve ticari alanlarda da birbirini tamamlayan iki ülke olduğunu söyledi. Avdagiç, Türkiye, Asya ile Avrupa arasında bir köprü konumundayken, Yunanistan'ın bu köprü üzerinden Avrupa'ya açılan hayati bir geçit olarak stratejik bir öneme sahip olduğunu, bu konumu da büyük bir değer olarak gördüklerini ifade etti. Türk ve Yunan iş dünyası aktörleri arasındaki işbirliğini, küresel ekonomik zorlukların giderek arttığı bölgede rekabetçi ve sürdürülebilir ekonomik kazançlar elde etmek adına kritik önemde değerlendirdiklerini aktaran Avdagiç, şöyle devam etti: "Bu bağlamda, Türkiye ile Yunanistan arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi gibi kurumsal mekanizmalar, bu işbirliğini teşvik etmek açısından önemli birer kaynaktır. Ayrıca, Türkiye ile Yunanistan arasındaki mevcut ikili ticaret hacmi yaklaşık 6 milyar dolar seviyesinde. Yunanistan, Türkiye'nin ihracatında 14. sırada, ithalatında ise 42. sırada yer almaktadır. Öte yandan Türkiye, Yunanistan'ın ihracatında 9. sırada, ithalatında ise 8. sırada. Özellikle sağlık, çevre, kültür ve sanat, turizm, ekonomi ve ticaret alanlarında Yunan muhataplarımızla daha da geliştirilebilecek ve derinleştirilebilecek önemli bir işbirliği potansiyeli bulunduğuna inanıyoruz. 2024 yılında 710 bin Yunan vatandaşı Türkiye'yi ziyaret etti. Buna karşılık yaklaşık 1,5 milyon Türk vatandaşı Yunanistan'a seyahat etti. Türk turist sayısındaki bu önemli artış, vize prosedürlerinin kolaylaştırılması sayesinde mümkün olmuştur. İnanıyoruz ki, özel paket programları gibi ortak turizm girişimleriyle bu rakamlar daha da artırılabilir ve böylece hem ekonomilerimiz hem de halklarımız arasındaki bağlar güçlendirilebilir." Avdagiç, Ukrayna krizi sonrasında, Avrupa'nın ticaret ve lojistik dinamiklerinin değiştiğini dile getirdi. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile daha geniş Avrasya bölgesi arasındaki bağlantıda kilit bir geçiş güzergahı olarak öne çıktığını vurgulayan Avdagiç, "Avrupa Birliği üyesi ülkeler tarafından taşımacılıkta uygulanan kısıtlayıcı transit geçiş kotaları nedeniyle halen çeşitli zorluklarla karşılaşmaktayız" diye konuştu. Türkiye-Yunanistan İş Forumu ve B2B görüşmelerinin, bu sorunların çözümüne yönelik önemli bir adım olduğuna ve önümüzdeki fırsatların değerlendirilmesine katkı sağlayacağına inandıklarını kaydeden Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası olarak bu girişimleri desteklemeye tam anlamıyla kararlı olduklarını belirtti. Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: "825 bin üye şirketimizle, 15 milyonluk bir nüfusu temsil ediyoruz. İstanbul, ticaret, finans, lojistik ve turizm açısından küresel düzeyde kilit bir merkezdir. Her yıl, üyelerimizle birlikte 47'den fazla uluslararası fuara katılıyor, odamızda 100'den fazla yabancı heyeti misafir ediyoruz. Ayrıca uluslararası ticaret heyetleri düzenliyor ve sadece İstanbul için değil tüm Türkiye ekonomisi için katma değer sağlayan faaliyetler yürütüyoruz. İstanbul Ticaret Üniversitesi aracılığıyla eğitime katkı sunuyoruz. İstanbul Fuar Merkezimizde, yılda yaklaşık 80 fuar düzenlenen, son teknolojiye sahip sergi salonları mevcut. Türkiye'nin en büyük teknoparkı olan Teknopark İstanbul'u, teknolojik gelişim ve inovasyonu desteklemek amacıyla kurduk. Girişimciliği teşvik etmek ve yatırımlardan en yüksek düzeyde fayda sağlanmasını temin etmek amacıyla Start-Up Vakfı'nı hayata geçirdik. Dünyanın en büyük ikinci ticaret odası olarak bu gücümüzü komşumuzla paylaşmaya hazır ve istekliyiz." Atina Ticaret ve Sanayi Odası Birinci Başkan Yardımcısı Sophia Kounenaki Efraimoglou ise "Yunan-Türk ekonomik ilişkilerini diyalog, birliktelik ve yatırım üzerinden geliştirmek için çok önemli bir adım atıyoruz ve spesifik ticaret aktivitelerimiz çok büyük bir değer olduğunu görüyoruz" dedi. Buradaki ticaret hacminin çok yüksek olduğunu gördüklerini belirten Efraimoglou, ticari ilişkilerin ve buradaki bağlantıların derinleştirilmesi için çok büyük potansiyel olduğunu gördüklerini açıkladı. Efraimoglou, "İki taraflı yatırımlarla bağlılığımız artacaktır. Türkiye bu bölgedeki en önemli güçlerden biri ve çok önemli sanayi ve coğrafi pozisyona sahip. Çok değerli bir piyasaya sahip aynı zamanda teknoloji ve inovasyon ekosistemi olarak hızlı adımlar atmakta" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin yatırım için çekici bir ülke olmaya başladığını belirten Efraimoglou, Türkiye'nin dijital dönüşüm ve yeşil yatırım için bir odak noktası olmaya başladığını söyledi. Efraimoglou, "Ekonomilerimizin birbiriyle rekabetten daha çok birbirine destekle daha çok gelişebileceğini düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.

İTO Başkanı Avdagiç: Haber

İTO Başkanı Avdagiç: "Yatırımcının Önünü Açmalıyız"

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, sanayinin rekabet gücünü koruması için teknolojik yenilenmenin şart olduğunu vurguladı. Ancak finansmana erişimde ciddi zorluklar yaşandığını belirterek, "Şu anda böyle bir kaynağa ulaşmak mümkün değil. Bu kaynaklara erişim maliyeti, bilahare yapacağınız yatırımın size sağlayacağı katma değerden daha yüksek olduğu için iş adamları için bir cazibesi, rasyonalitesi yok. Yatırımı tekrar cazip hale getirecek önlemler iş dünyasının önünü açacaktır" dedi. 2025 beklentilerini dile getiren Avdagiç, "Bir kere hepimizin enflasyonun bu yıl Merkez Bankasının koyduğu hedeflere uygun olarak belirlenen patikanın içinde kalmasıyla ilgili beklentimiz var. Diğer tarafta Türkiye'nin kredibilitesiyle ilgili sağlanan iyileştirmelerin en azından aynı kalması, mümkünse daha iyi bir noktaya taşınması hedefimiz var. CDS'lerin azalmasına bağlı olarak hem özel sektörün hem de kamunun döviz bazlı borçlanma maliyetinin düşürülmesiyle ilgili beklentimiz var. Buna bağlı olarak son 1,5 senede yaşanan kur makasının üretici ve ihracatçı tarafından yönetilebilme noktasına gelmesi için politikaların mutlaka öncelikli olarak gözden geçirilmesinin çok net beklentisi içerisindeyiz" ifadelerini kullandı. BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET TARTIŞMASI Avdagiç, bölgesel asgari ücretin daha önce İTO tarafından gündeme getirildiğini hatırlatarak, "Anayasaya aykırıdır, insan haklarına aykırıdır diye eleştiri getirenler oldu, şimdi onları biz izliyoruz. Şu anda onlar bunu gündeme getiriyorlar. Halbuki eğer bu anayasaya, insan haklarına, eşitliğe aykırıysa, o zaman teşviklerde uygulan farklılıklar, 1'inci bölgeden 6'ncı bölgeye kadar farklılıklar aykırı olmuyor mu? Yani ben İstanbullu yatırımcı olarak sıfır teşvik alıyorum, İstanbul'da hiçbir sektörün teşviki yok. Ama teşvik alan bölgeler var. O zaman bu da İstanbullu yatırımcıya karşı bir eşitsizlik değil mi? Bunu böyle dar kalıplarla, sloganik yaklaşımlarla ele almak asla doğru değil. Türkiye'nin gerçeklerini dikkate almak lazım" dedi. Geleneksel sektörlerde istihdamın korunmasının kritik olduğunu ve bölgesel ücret farklarının sosyal dengeler açısından da önemli bir rol oynayabileceğini vurguladı. ÇİN VE SURİYE İLE EKONOMİK İŞ BİRLİĞİ Türkiye’ye yönelen Çin yatırımlarına da değinen Avdagiç, "Yatırımın Çin'den geleni için de Avrupa ve Amerika'dan geleni için de aynı şeyi söylüyoruz. Burada önemli olan; yeni yatırım yapacak firmaların Türkiye'yi sadece bir ‘ara istasyon' olarak değil, gerçekten belli somut üretimlerini yaptıkları ve üretim kabiliyetlerini gerçek anlamda kullandıkları, Türkiye'de onlara hizmet verecek tedarik sanayinin kapsamlı bir şekilde devreye alınacağı bir politikanın devreye girmesi. Ve bu yatırımlara teşvik verilirken Türkiye'de faaliyet gösteren firmaların bu süreçten zarar görmemesine özen göstermek doğru olacaktır" diye ekledi. Suriye ile ekonomik ilişkilerin gelişimine de dikkat çeken Avdagiç, Türkiye’de faaliyet gösteren Suriyeli girişimcilerin ticari bağlantılarının bu süreçte önemli bir rol oynayacağını ifade etti. "İstanbul ve diğer illerdeki Suriyeli iş insanlarının kurduğu firmalar, sahip olduğu ticari bağlantılar önümüzdeki dönemde Suriye ile ilişkilerimizin geliştirilmesinde çok ciddi bir katma değer sağlayacaktır. Onların bir kısmı Türkiye'deki üretim araçlarını, üretim kabiliyetlerini Suriye'ye taşıyacaklardır. Ülkemizdeki Suriyeli müteşebbisler Suriye'de Türkiye'nin gücü ve güvenilir partnerleri olacaklardır" dedi.

İTO dünyanın en büyük ikinci odası oldu Haber

İTO dünyanın en büyük ikinci odası oldu

İstanbul Ticaret Odası'ndan (İTO) yapılan açıklamaya göre, İstanbul özel sektörünün en büyük iş ağı ve Türkiye'nin en büyük Odası olan İstanbul Ticaret Odası, Oda'nın 800 bininci üyesinin kaydını gerçekleştirdi. İTO’nun 800 bininci üyesi olan Tetra Stratejik Bilgi Çözümleri ve Danışmanlık Limited Şirketi'nin üye sertifikasını firma ortakları Büşra Koç ve Sevil Ünal Doğan’a İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç verdi. Açıklamada görüşlerine yer verilen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO’nun gücünü üyelerinin daha çok yatırım, daha çok ihracat ve daha çok istihdamını teşvik etmeye odakladığını söyledi. “Sorumluluğumuzun birinci basamağı kayıtsız şartsız üretim” 800 bin üyeye sahip olmanın mesuliyetinin farkında olduklarını belirten Avdagiç, “Türkiye’ye karşı mesuliyetimiz var, üyelerimize karşı var, şehrimize karşı var. Sorumluluğumuzun birinci basamağı kayıtsız şartsız üretimdir, bunun gerçekleşmesini sağlamaktır. Türkiye üretimle büyüyecek, sayısı çoğalan şirketlerimizle büyüyecek, dünyaya açılan şirketlerimizle büyüyecek. İTO, 142 yıldır bunu yapıyor, 1882 yılında başladığı yolculuğuna 800 bin şirketle devam ediyor. 800 bin üyesiyle Türkiye ekonomisini, dünyanın sayılı ekonomileri arasına sokma sorumluluğunun bilinciyle çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu. “İTO Türkiye’nin gücü, Türkiye ekonomisinin öncüsü” Avdagiç, İTO olarak bir yandan mevzuatın yüklediği görevleri ifa ederken, diğer yandan İstanbul iş dünyasını yurtta ve dünyada temsil ettiklerini ve iş dünyasını yeni hedefler etrafında buluşturacak projeler ve politikalar üretip uyguladıklarını kaydetti. Avdagiç, “İTO iş dünyası mensuplarının nabzını tutarken, İstanbul için yatırım, katma değer ve istihdam üretme gücünü en etkili şekilde kullanıyor. İTO Türkiye’nin gücü, Türkiye ekonomisinin öncüsü” dedi. Odanın 700 bininci üye kaydını 2022 yılı Ekim ayında yaptıklarını hatırlatan Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: "Bugün İTO'ya kaydolan 800 bininci üyemize sertifikasını veriyoruz. Bu da demek ki meclisi, meslek komiteleri, iştirakleri ve çalışanları ile İTO ailesi sadece son 2 yılda yaklaşık 100 bin firma büyüdü. 800 bin işletmemiz ve onların 1,5 milyondan fazla sahibi ve ortağı ile Türkiye'nin en büyük odası ve üyesi sayısı bakımından Paris ile birlikte dünyadaki en büyük iki odadan birisi olduk. Bu İstanbul ve İstanbul özel sektörü için gurur verici.”

İTO Başkanı Avdagiç'ten Çin otomobillerine ek vergi değerlendirmesi: Zorunlu bir adım! Haber

İTO Başkanı Avdagiç'ten Çin otomobillerine ek vergi değerlendirmesi: Zorunlu bir adım!

Avdagiç, Ticaret Bakanlığı'nın, yerli üretimin iç pazardaki payının yükseltilmesi ve korunması ile yurt içine yatırımların özendirilmesi amacıyla Çin menşeli benzinli ve hibrit binek otomobillere ithalat değerinin yüzde 40'ı veya 7 bin dolar/adetin yüksek olanı şeklinde ilave gümrük vergisi uygulanması kararına ilişkin açıklamalarda bulundu. Söz konusu ilave gümrük vergisi kararının, Çin'den ithal edilen binek otomobillere karşı gaz-fren dengesi kapsamında otomotiv endüstrisini koruyacak zorunlu bir adım olduğuna dikkati çeken Avdagiç, şu ifadeleri kullandı: "Türk sanayinin lokomotif sektörü otomotiv endüstrisinin korunmasına yönelik atılan bu adımı olumlu karşılıyoruz. Ticaret Bakanlığı 'gümrük' politikaları enstrümanını Türk sanayinin önünü açacak bir bilinçle kullanıp bu yılın sektör için geri giden ya da yerinde sayan bir yıl olmasını önleme girişiminde bulunmuştur." Avdagiç, diğer taraftan Çin'in, Türkiye'nin genel ithalatında ilk grup ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, "Dış ticaret açığımızın yüzde 40'ını Çin'den verirken, buna karşı endüstrilerimizi korumamız kadar normal bir şey olamaz." dedi. "Avrupa Komisyonu da bu hafta benzer bir tedbiri elektrikli araçlar için uygulamaya sokacak" Ayrıca otomotiv sektöründe yerli üretimin rekabet gücünün artırılması ve Avrupa pazarındaki payın korunması için de doğru zamanda alınmış bir karar olduğunu belirten Avdagiç, şunları kaydetti: "Otomotivde yarım asırda elde ettiğimiz rekabet üstünlüğümüzü korumamız için ne gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyordu, alınan karar da bunun yerine getirilmesi oldu. Otomotiv endüstrimiz güçlendikçe ve inovatif milli üretime daha fazla odaklandıkça, ilave ithalat vergisi gibi tedbirlere ihtiyaç tabii ki azalacaktır. Ancak halihazırdaki küresel konjonktürde bu tarz gümrük stratejilerinin yoğun şekilde uygulandığını biliyoruz. Nitekim bu hafta benzer bir tedbiri elektrikli araçlar için Avrupa Komisyonu da uygulamaya sokacak." Avdagiç, "Elbette Türkiye de koltuğuna yaslanıp, otomotiv endüstrisinde onarılması güç bir hasarın oluşmasını izlemeyecekti. Tıpkı diğer Avrupa ülkeleri gibi Çin'in artan otomobil ihracatına karşı endüstrisini korumak için ticari baskı seçeneğini devreye alacaktı. Hiç şüphesiz Türkiye, küresel otomotiv ihracat başkentlerinden biridir, bunu korumamız da elzemdir. Aynı zamanda ülkemiz belirtmeliyim ki Çin'e karşı geçici dezavantajlarını aşacak altyapı ve tecrübeye de sahiptir." diye konuştu. - "Çin markalarına bir mesaj olarak görüyoruz" Türkiye'nin hem tedarik güvenliği hem tedarik maliyetleri bakımından dünya ölçeğinde eşsiz bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Avdagiç, sözlerini şöyle tamamladı: "İlave ithalat vergisini, Çin markalarına Türkiye'de yatırımı gündemlerine öncelikli olarak almaları için de bir mesaj olarak görüyoruz. Hükümetimizin katma değer sağlayacak bu tarz doğrudan yatırımlara tam destek sağlayacağından eminiz. Diğer yandan dünyada iyice baskısını artıran bu gümrük savaşları bir kere daha hatırlatıyor ki AB ile Gümrük Birliği'ni güncellemeli ve yeni STA'ları hızla devreye almalıyız."

İSO 500'de 55 yıldır aralıksız yer alan Goodyear Türkiye'ye ödül Haber

İSO 500'de 55 yıldır aralıksız yer alan Goodyear Türkiye'ye ödül

Goodyear, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Cumhuriyet'in 100. yılı çerçevesinde düzenlediği kutlama gecesinde, 1968 yılından bu yana aralıksız olarak İSO 500 listesinde yer alan 19 firmadan biri olarak ödüle layık görüldü. Goodyear'dan yapılan açıklamaya göre, törene, İstanbul Valisi Davut Gül, Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ve çok sayıda iş insanı katıldı. Rahmi Koç Müzesi'nde düzenlenen törende, Goodyear Türkiye Genel Müdürü Marwa Khairalla’ya ödülü İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz verdi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Goodyear Türkiye Genel Müdürü Marwa Khairalla, Goodyear Türkiye’nin Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından düzenlenen İhracatın Şampiyonları Ödülleri’nde Altın İhracat Ödülü’nün de sahibi olduğunu hatırlatarak, her iki ödülün de Goodyear’ın Türkiye otomotiv sektörüne olan bağlılığının bir göstergesi olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında böyle bir ödül almanın kendileri için büyük bir onur olduğunu ifade eden Khairalla, şunları kaydetti: 'Goodyear Türkiye, 1968 yılından bu yana, ülkedeki diğer tüm lastik üreticilerinden daha önce İSO 500 listesinde yer aldı. Türkiye'nin otomotiv sektöründe lastik üreticisi ve teknoloji lideri olarak rolümüze bağlı kalmaya devam ediyoruz. Türkiye'nin otomotiv sektöründeki 60 yılı aşkın başarılı geçmişini temel alan Goodyear Türkiye, 1.700 çalışanıyla önümüzdeki 100 yılda da Cumhuriyet'in büyümesini ve gelişmesini desteklemeye kararlıdır.'

Avdagiç: Gelir vergisi dilimleri gözden geçirilmeli Haber

Avdagiç: Gelir vergisi dilimleri gözden geçirilmeli

İTO Başkanı Avdagiç, ekonomik gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Döviz kurunun piyasalardaki yansımaları ve iş dünyasına tesirine yönelik açıklama yapan Avdagiç, "Kurun düşük, yüksek ya da sabit olması bizim asıl önceliğimiz değil. Enflasyon ile kurun paralel ya da yakın seyretmesi önemli husustur." dedi. "Enflasyon- kur paralelliği ya da yakınlığı bozulunca sert düzeltmeler yaşadık" "Ülkemizde enflasyonla kurun paralel ya da yakın seyri ne zaman bozulduysa Türk ekonomisi sert düzeltme hareketleri yaşamak durumunda kaldı. Ekonomimizin son birkaç yılında, bunu gördük." ifadelerini kullanan Avdagiç şunları kaydetti: "Kur aslında 2021 yılının ikinci yarısında yönetilir konumda iken 2022'nin ikinci yarısından itibaren enflasyon- kur artışındaki ilişki koptu. Kur yatay seyre döndü enflasyon yükselmeye devam etti. 2022'nin iki, üç ve dört çeyreği ile 2023'ün ilk çeyreğinde enflasyon hızlı yükselirken, kurun çok az yükselmesi ihracatı zorlaştıran, ithalatı kolaylaştıran bir yapı ortaya çıkarmıştı. 'Kur istenen seviyede olmaz ise ihracatçı zorlanıyor' diyoruz, aslında iki taraflı bakmak lazım. Türkiye'nin dış ticaret rakamları da bunu doğruluyor. Siz ne zaman kuru baskılarsanız ihracatı baskı altına alıyorsunuz, ihracatta daralma yaşanıyor ama aynı zamanda hızlı şekilde ithalatta artış oluyor. Çünkü ithal ürünler cazip hale geliyor. Bu anlamda iki taraflı kayıp oluyor. Şu anda düzeltme hareketi dövizde hayata geçti. Bundan sonra en azından dövizin bu süreden sonra enflasyonla uyumlu süreç yürütmesi lazım, sene sonuna kadar ikinci altı ayda enflasyon artacaksa kurun da artması lazım, 1-2 puan farklılık olsa da mantıklı hareket etmesi önemli." "Vergi dilimlerinin revize edilmesi önem arz ediyor" 2022 temmuzuna göre 2023 temmuzunda asgari ücretin 12 ayda yüzde 107 arttığını ve ilgili dönemde devletin açıkladığı TÜFE artışının da yüzde 40 olduğunu hatırlatan Avdagiç, "Yani bizim asgari ücret reel anlamda yüzde 67 arttı. Bütün düzenlemeleri makro etki analizi yaparak değerlendirmek gerek. Biz son yapılan asgari ücret rakamının netini makul karşılıyoruz. Ancak bu noktada da beklentimiz dahilinde üç önemli konu var." dedi. Avdagiç sözlerine şöyle devam etti: "Bizim hızla vergi gelirlerinin dilimlerinde düzeltme yapmamız gerek. Şu anda vergi gelirindeki artış hızı hem enflasyonun hem de asgari ücret artışının çok gerisinde kaldı. 2000 yılında gelir vergisinin ilk dilimi asgari ücretin 22 katı idi. Şimdi temmuz ayında bu, asgari ücretin 6.1 katına düştü. İnsanlar asgari ücreti aldığı zaman bunu sadece asgari ücret olarak görmemek lazım. Tüm ücretlilerin gelirleri ile işveren maliyetini görmek lazım. 1 Ocak'ta 60 bin lira brüt ücret alan bir çalışan, vergi dilimleri itibarıyla geldiği noktaya baktığımızda 1 Temmuz'da asgari ücret kadar, yüzde 35 zam alıyor. Fakat yılın ikinci yarısındaki net ücreti ancak yılın ilk yarısındaki ile eşit hale geliyor. Vergi dilimleri o kadar hızlı devreye giriyor ki, çalışanın ücreti brüt yüzde 35 artmasına rağmen neti sabit kalıyor. Dolayısıyla bizim burada vergi dilimlerindeki son 10-15 yıllık kayıpları telafi edecek şekilde, sadece asgari ücreti göz önüne alacak şekilde değil, özellikle bunun dışındaki dilimlerin revize edilmesi önem arz ediyor" Bir diğer konunun SGK üst limiti olduğunu belirten Avdagiç, "SGK üst limiti asgari ücretin 5 katı idi sonrasında 6,5 katına çıktı ve devamında 7,5 kata ulaştı. SGK primi şu anda 100 bin lirayı geçti. Yaklaşık 100 bin lira maaş alan bir çalışan kendi maaşından yüzde 14, işveren indirim kapsamında ise yüzde 15,5 işveren payı, işsizlik sigortası ile toplam yüzde 32,5 eriyor, 100 bin lira alan çalışan 32 bin 500 lira SGK parası ödüyor bu abartılı bir rakam." yorumunu yaptı. Avdagiç, "SGK üst limitinin de gözden geçirilmesi lazım. Asgari ücrette belirlenen net rakam ile ilgili bir sıkıntımız yok. Şu andaki yaşam şartları içinde eleştirimiz bulunmuyor. Öte yandan gelir vergisi dilimlerinin gözden geçirilmesi ve kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemelerin gözden geçirilmesi gibi üç konuya önem vermekteyiz" dedi. “AB’nin vize için istediği evraklar aynı zamanda insan haklarına da aykırı” İTO Başkanı Avdagiç, vize ile ilgili süreçte son birkaç yıldır daha da sıkıntılı bir süreç olduğunu hatırlatarak Schengen vizesi ile ilgili sürecin 2016'dan bu yana kademeli olarak zor bir hal aldığını, bu sorunu hem iş dünyasının hem de Cumhurbaşkanının 30 Mayıs'taki TOBB genel kurulunda öncelikli konu olarak dile getirdiğini hatırlattı. "AB ile vizelerin Gümrük Birliği anlaşması uyarınca kaldırılması gerekiyordu. Ancak bu gerçekleşmedi." diyen Avdagiç şunlara vurgu yaptı: "Vize olayı Türkiye üzerinde politik argüman olarak kullanılıyor. Birkaç sıkıntı var süreci zorlaştıran. Vizeye müracaat süresi ülkelere göre değişirken 6-9 hafta randevu almak için bekleniyor. Neredeyse bir klasör evrak paketi sunulmak durumunda kalınıyor. Bu evraklar aynı zamanda insan haklarına da aykırı. Tüm mali durumu, menkul-gayrimenkul ve sosyal sigorta süreçleri gibi paylaşılmayan hususları istemenin etik olmadığını düşünüyoruz. Bir ton evrak isteniyor ve devamında 2-3 haftalık değerlendirme süreci de eklenince 9-12 haftayı buluyor. Süre sonu anlamında verilen vize öncekilere nazaran kısaldı. 4-5 yıllık vize alanlar 3-6 aylık vize almaya başladılar. Vize iade oranı yüzde 20'lere ulaştı. Bazı başkonsoloslar 'çok yoğun vize talebi var' gibi aşırı teknik nedenler ileri sürerken şunu görüyoruz; İstanbul'daki A ülkesinin başkonsolosluğu T.C. vatandaşı gittiği zaman ayrı, Türkiye’de yaşayan bir Balkan ya da Doğu Avrupa ülkesine mensup kişinin pasaportuyla müracaat ettiğinde farklı sürede işlem yaptığını görmekteyiz. Aynı durum ABD ve Kanada vize sürecinde de yaşanıyor. Vizenizin süresini geçirdiyseniz, vizeniz bitmeden müracaat etmediyseniz sıfırdan değerlendirilerek 12-18 ay sonrasına randevu veriliyor." Avdagiç sözlerini şöyle tamamladı: “Burada anlamlı olmayan bir yaklaşım sergileniyor. Bu durum devletimizin de gündeminde. Türkiye vatandaşları vize paketi için yılda neredeyse 120-130 milyon avro para ödüyor. Tabiri caiz ise biz Türkiye'deki bütün başkonsoloslukların ve büyükelçiliklerin bütçesini vize paralarımızla finanse ediyoruz. İstanbul Ticaret Odası'nın da vize sürecini yürütmek için 7 ayrı ülke ile anlaşması var. 2022'den itibaren tek taraflı olarak karşı ülkelerin çekilmesinin de sistematik olduğunu düşünüyoruz.”

Avdagiç: Haber

Avdagiç: "İstanbul 45 bin 777 kongre turistini garantiledi"

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "Pandeminin etkisinin ortadan kalktığı İstanbul'da bu yılın kalan aylarında yapılacağı kesinleşen kongrelere katılımcı sayısının en az 45 bin 777 olacağı belli oldu. Bu katılımcıların kişi başı harcamalarının toplamının yaklaşık 140 milyon euro olacağını hesaplıyoruz" dedi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “2023’te İstanbul’a kazandırdığımız ve destek verdiğimiz en az 36 uluslararası kongre şehrimizde gerçekleşecek. Pandeminin etkisinin ortadan kalktığı İstanbul'da bu yılın kalan aylarında yapılacağı kesinleşen kongrelere en az 45 bin 777 kongre turistinin katılacağı belli oldu. Bir başka ifadeyle İstanbul, kongre turizminde önemli bir rakamı garantiledi. Bu katılımcıların kişi başı harcamalarının toplamının yaklaşık 140 milyon euro olacağını hesaplıyoruz” ifadelerini kullandı. İTO'dan yapılan açıklamaya göre Avdagiç, İTO'nun iştiraki İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’nun (ICVB) da destek verdiği, katılımcı sayıları 300 ile 25 bin arasında değişen en az 36 uluslararası kongrenin bu yıl İstanbul’da gerçekleştirileceği bilgisini verdi. 2023 yılı baharının turizm mevsimi için herkese çok olumlu sinyaller verdiğini belirten Avdagiç, “Aslında bunun İstanbul için ilk olumlu işaretleri, 2022 yılı turizm verilerinin açıklanmasıyla gelmişti. İstanbul, 2022 yılında turizm sektöründe hem yerel, hem de küresel alanda birçok rekora imza attı ve birçok listede ilk 10’a yerleşti. Dünyaca ünlü seyahat dergisi Global Traveller tarafından 'Avrupa’nın En İyi Tatil Destinasyonu' olarak seçildik. Yine dünyaca ünlü haber kanalı CNBC’nin 'Ölmeden Önce Görülmesi Gereken 7 Şehir' listesinde yer aldık” değerlendirmesini yaptı. "Yılın en büyük katılımcılı kongresi 22 Mayıs'ta" Avdagiç, bu yılın en büyük toplantısının 22 Mayıs'ta 25 bin katılımcılı IEEE PES Üretim, İletim ve Dağıtım Uluslararası Konferansı ve Sergisi olacağını kaydetti. Avdagiç, İstanbul'un kazanmasında ICVB'nin de çaba gösterdiği bu zirveye elektrik, enerji, bilişim ve finans gibi çeşitli sektörlerden şirketlerin katılacağını bildirdi. İstanbul’un güçlü marka değerinin Türk turizminin lokomotifi olduğunu kaydeden Avdagiç, "Turizm de yüzlerce sektörümüze itici güç oluyor, döviz oluyor, üretim oluyor. Oda olarak Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV) ve ICVB aracılığıyla İstanbul turizmine yaptığımız yatırımların karşılığını almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Ülke olarak, İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu vasıtasıyla yaptığımız çalışmalarla kongre turizminde de büyük bir sıçramaya katkı sağladık" dedi. "İstanbul için bu yıl hedeflediğimiz turist sayısı 19 milyon" Şekib Avdagiç, İstanbul’un 2023’ün ilk çeyreğinde 3 milyon 480 bin 630 yabancı misafir ağırladığı bilgisini paylaştı. Avdagiç, şöyle devam etti: "Bu rakam, 2022’ye göre yüzde 20’lik artış anlamına geliyor. Bakanlığımızın yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’nin 2023 turizm geliri hedefi 86 milyar dolar, turist sayısı hedefi de 63 milyon. İstanbul için ise hedeflediğimiz turist sayısı 19 milyon. Türkiye turizm gelirlerine de İstanbul olarak katkımızın 18 milyar dolar civarında olacağını düşünüyoruz. Bu arada belirteyim ki, İstanbul’un turizm başarısında hava ulaşımındaki mutlak üstünlüğümüzün büyük payı var. İstanbul Havalimanı ve Türk Hava Yolları bu alanda rekora doymuyor. Ulusal Egemenlik Bayramını kutladığımız 23 Nisan günü Türk Hava Yollarımız, 1653 uçuş ve 278 bin yolcu ile tüm zamanların rekorunu kırdı. İnşallah, askeri havacılıkta elde ettiğimiz başarıların yanı sıra sivil havacılıktaki rekorlarla da gökyüzünde gururla yükselmeye devam edeceğiz."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.