Hava Durumu

#Salih Çene

TOURISMJOURNAL - Salih Çene haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Salih Çene haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ATF25’TE KÜRESEL PAZARLAR, ORTAK GELECEK: SKAL DÜNYA LİDERLERİ TURİZMİN GELECEĞİNİ KONUŞTU Haber

ATF25’TE KÜRESEL PAZARLAR, ORTAK GELECEK: SKAL DÜNYA LİDERLERİ TURİZMİN GELECEĞİNİ KONUŞTU

ATF25’in ikinci gününde, ana sahnede gerçekleşen oturumun başkanlığını Skal International Geçmiş Dönem Dünya Başkanı Salih Çene üstlendi. Panelin konuşmacıları arasında Skal International Dünya Başkanı Denise Scrafton, Skal Asya Başkanı Mohan N.S.N, Skal Türkiye Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Aslantaş ve Skal International Incoming Başkanı Andres Hayes yer aldı. Turizmin yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, kültürler arası anlayışı, barışı ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen bir güç olduğu vurgulanan panelde, dünyanın farklı bölgelerinden gelen liderler; dijitalleşmeden sürdürülebilirliğe, yeni pazar trendlerinden küresel iş birliği fırsatlarına kadar geniş bir perspektif sundu. Uluslararası Antalya Turizm Fuarı, 22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye İş Bankası ana sponsorluğunda ve Kilit Hospitality Group ana partnerliğinde düzenlenen ATF25, dünya turizminin öncü isimlerini Antalya’da buluşturdu. ATF26 ise 26–27–28 Ekim 2026 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Mohan N.S.N: “Turizm, Sınırları Aşan Bir Küresel Hareket” Panelin ilk konuşmacısı Skal Asya Başkanı Mohan N.S.N, turizmin sadece bir eğlence ya da tatil endüstrisi değil, kültür, diplomasi ve ekonomiyi birleştiren küresel bir hareket olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük ekonomik sektörlerinden biri olan turizmin, istihdam ve kalkınma açısından vazgeçilmez bir güç olduğuna dikkat çeken Mohan, küresel rakamlarla bu gücü somutlaştırdı: “Turizm, dünya GSYİH’sinin yüzde 9’unu oluşturuyor. Bu da yaklaşık 9,5 trilyon dolarlık bir ekonomik güç anlamına geliyor. Turizm sektörü, 330 milyon kişiye doğrudan ya da dolaylı istihdam sağlayan bir yapı. Bu sektör, sadece bir gelir kapısı değil; aynı zamanda beceri geliştirme, inovasyon ve kültürler arası etkileşimin de öncüsüdür.” Mohan, turizmin çarpan etkisini anlatırken ulaşım, yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerinin küresel ekonomiye katkısına değindi. Havacılıkta Emirates, Lufthansa, Turkish Airlines; otelcilikte Marriott, Kempinski, Ritz-Carlton gibi markaların dünya ekonomisinde turizmi şekillendirdiğini belirtti. Konuşmasında Hindistan örneğine geniş yer ayıran Mohan, ülkesinin dijitalleşme, altyapı ve teknoloji yatırımlarıyla turizmi sürdürülebilir büyümenin merkezine yerleştirdiğini ifade etti: “Hindistan bugün sadece bir turizm ülkesi değil, bir startup ve teknoloji merkezi. Dijital altyapımız sayesinde 20 milyardan fazla UPI (dijital ödeme) işlemi gerçekleşti. Bu, 7.8’lik bir ekonomik büyümenin parçası. Turizm, diplomasi ve kalkınmanın köprüsüdür. Fikirleri, insanları ve ekonomileri birleştirir. İnsanları sınırlar arasında değil, zihinler arasında hareket ettirebilirsek, turizmin gerçek potansiyeline ulaşabiliriz.” Mohan konuşmasını, turizmi bir “barış diplomasisi” olarak tanımlayarak sonlandırdı: “İdeolojilerin ve politik ayrılıkların bölündüğü bir dünyada turizm, barışın dili olabilir. Çünkü turizm başladığında, ekonomi uçar.” Denise Scrafton: “Asya, Orta Doğu ve Afrika Turizmin Yeni Güçleri” Skal International Dünya Başkanı Denise Scrafton, “turizmin küresel ekonomilerdeki rolü ve yükselen pazarlar” üzerine yaptığı kapsamlı konuşmasında Asya, Orta Doğu ve Afrika’nın geleceğin büyüme merkezleri olduğuna dikkat çekti. Scrafton, turizmin artık sadece gelişmiş ülkelerin değil, kalkınmakta olan ekonomilerin de stratejik önceliği haline geldiğini söyledi: “Asya ve Hindistan, artık yalnızca gelişen değil, yön veren pazarlardır. Çin, Kore, Malezya, Filipinler, Tayland ve Hindistan gibi ülkeler; altyapı, dijital pazarlama ve marka yatırımlarıyla turizmi ekonomik kalkınmanın merkezine yerleştiriyor.” Scrafton, Afrika’nın turizmde hızla yükselen bir bölge olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Botswana, Kenya, Nijerya, Uganda ve Gana gibi ülkeler, turizmde büyük adımlar atıyor. Bu ülkelerde hükümetler finansal teşvikler, yatırım programları ve güvenlik altyapısı ile turizmi büyümenin ana eksenine koyuyor.” Lüks turizmin dönüşümüne de değinen Scrafton, modern gezginin beklentilerinin artık yalnızca ürün değil, deneyim odaklı hale geldiğini belirtti: “Bugün lüks, sahip olduklarımız değil, zamanı nasıl ve kimlerle geçirdiğimizle ilgilidir. Deneyim, gastronomi ve kişiselleştirilmiş hizmetler, yeni lüks anlayışını belirliyor.” Scrafton ayrıca SKAL International’ın 86 ülkede kurulu güçlü ağı sayesinde sürdürülebilir turizmin yaygınlaşmasında kritik bir rol üstlendiğini vurguladı: “SKAL, sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmak, yerel ağlar kurmak ve genç profesyonelleri desteklemek için eşsiz bir platform sunuyor. Turizmin geleceği, teknolojinin rehberliğinde ama insan dokunuşunu koruyarak şekillenmeli.” Hülya Aslantaş: “Yeşil Turizm, Artık Sektörün Kurtuluş Reçetesi” Skal Türkiye Geçmiş Dönem Başkanı Hülya Aslantaş, konuşmasında sürdürülebilirliğin artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu vurguladı. Turizmin küresel karbon salımının yüzde 8’ini oluşturduğunu belirten Aslantaş, sektörün geleceğinin “yeşil dönüşüm”den geçtiğini söyledi: “Yeşil turizm artık yalnızca bir trend değil, varoluşsal bir gereklilik. Bugün gezginlerin yüzde 80’i çevre dostu seyahat seçenekleri arıyor. Bu yalnızca gezegen için değil, iş modeli açısından da akıllıca bir yönelimdir.” Aslantaş, Skål International’ın 2002’den bu yana düzenlediği Sürdürülebilir Turizm Ödülleri programının küresel ölçekte büyük ilgi gördüğünü belirterek 2025’te 30 ülkeden 106 projenin yarışmaya katıldığını açıkladı. Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedeflerini de paylaşan Aslantaş, binden fazla otelin sürdürülebilirlik sertifikasına sahip olduğunu söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hedefi, 2030 yılına kadar tüm otellerin yeşil sertifikaya sahip olması. Antalya’da bugün 245’in üzerinde tesis enerji, su ve atık yönetimi kriterlerini aktif biçimde uyguluyor. Bu dönüşüm hem çevre hem işletmeler için kazanç demek.” Aslantaş, teknolojinin seyahat acentelerini yeniden şekillendirdiğini belirterek sözlerine devam etti: “Yapay zekâ tabanlı platformlar rezervasyon süreçlerini kolaylaştırırken, acenteler artık sadece aracı değil, deneyim tasarımcısı konumuna geliyor. Kişiye özel, anlamlı seyahatler öne çıkıyor. Türkiye bu dönüşümü yakalarsa, sadece sürdürülebilir değil, aynı zamanda yenilikçi bir turizm merkezi olur.” Andres Hayes: “Turizm, Küresel Vatandaşlık ve Barışın Anahtarı” Skal International Incoming Başkanı Andres Hayes, turizmin kültürel etkileşim, diplomasi ve barış için en etkili araçlardan biri olduğunu vurguladı. Konuşmasına, “Turizm yalnızca bir hareket değil, bir ivmedir.” sözleriyle başlayan Hayes, turizmin insanları, ekonomileri ve kültürleri bir araya getirdiğini ifade etti: “Turizm, insanlığı birleştiren en güçlü araçtır. Her seyahat, her karşılaşma, her kültürel etkileşim empatiyi artırır. Empati barışı, barış da anlayışı doğurur.” Hayes, turizmin sadece tatil amaçlı değil, eğitim ve iş dünyası açısından da büyük bir rol oynadığını vurguladı: “Eğitim, iş seyahatleri ve uluslararası kongreler, ülkeler arasında kalıcı bağlar oluşturuyor. Turizm, öğrencilerden yatırımcılara kadar herkes için bir bilgi alışverişi platformudur.” Vize kolaylığı, altyapı yatırımları ve erişilebilirliğin küresel bağlantıları güçlendireceğini söyleyen Hayes, teknolojinin de insan merkezli kullanılmasının altını çizdi: “Yapay zekâ verileri analiz edebilir, süreçleri kolaylaştırabilir; ancak turizmin özü insandır. Biz yüz yüze gülümsemeyi, misafirperverliği ve insani bağı korumalıyız. Turizm yalnızca ekonomiyi değil, kalpleri de birleştirir.” Salih Çene: “Turizm, Barış ve Dostluğun Ortak Dili” Panelin kapanış konuşmasını yapan Skal International Geçmiş Dönem Başkanı Salih Çene, turizmin yalnızca ticaret değil, dostluk ve güvene dayalı bir etkileşim olduğunu vurguladı: “Turizmin en değerli yönü, barış ve dostluğu beslemesidir. Biz Skal olarak yıllardır ‘Turizm, barıştır ve dostluktur’ diyoruz. Ticaret, arkadaşlıkla güçlenir; güven varsa iş de kolaylaşır.” Çene, Skal International’ın bu değerleri korumak ve dünyada turizmin barış elçisi olma misyonunu sürdürdüğünü belirtti.

3. TÜRSAB Turizm Kongresi, Ülke Turizmine Yön Verecek Panellerle Ve Coşkulu Bir Katılımla Tamamlandı Haber

3. TÜRSAB Turizm Kongresi, Ülke Turizmine Yön Verecek Panellerle Ve Coşkulu Bir Katılımla Tamamlandı

Antalya’da 17-18 Şubat 2025 tarihleri arasında Gloria Golf Resort’te gerçekleştirilen ve sektör profesyonellerine verimli bir buluşma alanı sunan 3. TÜRSAB Turizm Kongresi başarıyla tamamlandı. Seyahat acentaları başta olmak üzere binin üzerinde turizm profesyonelinin ilgiyle takip ettiği kongrenin ikinci gününde son derece önemli oturumlar yer aldı. Tarihçi ve Yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan’ın sunumuyla başlayan ikinci gün panelleri oldukça ilgi çekti. Emrah Safa Gürkan, "Quo Vadis? Antik Çağlardan Günümüze Seyahat ve Turizm" başlıklı sunumunda, dünya genelinde seyahatlerin tarihsel gelişimini anlatırken sektör olarak turizmin yeni bir olgu olduğuna işaret etti. Gürkan, "Eski insanlar hareketli değillerdi. İnsanlar tren yolu ve arabanın bulunmasına kadar az seyahat ediyordu. Yol yapmak çok zordu. Tekerlek ancak büyük imparatorluk merkezlerinde yapılıp kullanılıyordu. Eskiden seyahat etmek ciddi bir planlama istiyordu" ifadelerini kullandı.   1850’lerden 1914’e trenin gelişmesinin seyahatleri daha da artırdığına değinen Gürkan, şunları anlattı: "Konaklama da giderek önem kazanmaya başladı. Konaklama anlamında İslam dünyasında ciddi organizasyonlardan biri kervansaraylardır. Kervansaraylarda mallar, atlar bırakılabilir, nalbant bulunur, güvenlik sağlanır. Ticaretin Müslüman dünyada gelişmiş olması kervansarayları da geliştirdi." Mobilitenin zamana göre değişen bir olgu olduğuna ve turizmi asıl geliştiren faktörün egzotik geziler ve yabancı kültürleri tanıma merakı olduğuna işaret eden Gürkan, İslam dünyasında İbn Battuta ve Evliya Çelebi dışında egzotik gezilere ilginin gelişmediğini kaydetti. Turizmin Avrupalı aristokratların daha çok İtalya ve Fransa’ya olan seyahatlerini içeren "Grand Tour"larla  (Büyük Tur) farklı bir evreyi yakaladığını söyleyen Gürkan, sanayi devrimi ile hareketliliğin arttığını ifade etti. Tren yolları ve buharlı gemilerin turizmin sektör olarak gelişiminde iki önemli faktör olduğuna dikkat çeken Emrah Safa Gürkan, turizmi sektör haline getirenin ise ilk tur operatörünü kuran Thomas Cook (1808-1892) olduğunu belirtti. Gürkan, modern turizmin Thomas Cook’un düzenlediği organize turlarla başlayıp günümüze geldiğini sözlerine ekledi. İHSAN AKTAŞ: "TÜRKİYE ÇOK ZENGİN BİR ÜLKE" Güne damga vuran oturumlardan bir diğeri ise Tarihçi Pelin Batu ve Gazeteci, Yazar Gaffar Yakınca’nın panelist olarak yer aldığı "Tarih, Kültür ve Turizm" konulu oturum oldu. Gazeteci-Yazar İhsan Aktaş moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, turizmin kültürel mirasın korunmasındaki rolü, tarih ile turizm arasındaki etkileşim ve sürdürülebilir kültürel turizmin geleceği ele alındı. Gazeteci-Yazar İhsan Aktaş, kültürel açıdan çok zengin bir ülke olan Türkiye’nin rakiplerle mukayese edildiğinde üstünlüklere sahip olduğunu söyledi. Konuşmasında örnekler sunan Aktaş, Türkiye’nin hem büyük şehirlerinde hem de Anadolu’da çokça keşfedilecek yer olduğu kaydetti. GAFFAR YAKINCA: "KÜLTÜR 3.0’A, ARDINDAN DA 4.0’A GEÇMEMİZ LAZIM" Daha sonra konuşan Gazeteci, Yazar Gaffar Yakınca, turizmin sağladığı katma değere dikkat çekerek kültür turizmiyle ilgili tespitlerini paylaştı. Kültür turizminin biri mit diğeri de reel olmak üzere iki tarafı bulunduğuna dikkat çeken Yakınca, kültürü yaşayan her şey olarak tanımladı. Kültür turizminin tarihçesini ele alan Yakınca şöyle devam etti: "Kültür bir şehirde, bölgede yaşanan her şeydir. Kültür 1.0 ilk olarak burjuvazinin zenginleşmesiyle ortaya çıkıyor. Daha elit ve kapalı bir alan. Kültür 2.0 ise sanayi devrimiyle birlikte kültürün halka inmesi ve kitleselleşmesiyle oluyor. Halk müzeleri kuruldu. Şimdi yeni bir kültür oluştu. Kültür 3.0 ile kültür sokağa indi. Sokaklarda dans var, hip hop var. Sizin yeni kültüre insanları çekmeniz lazım. İnsanlar onu arıyor. Kültür 3.0 bize kültürün yaşayan bir şey olduğunu gösteriyor. Biz hala 2.0 düzeyindeyiz. Önce Kültür 3.0’a sonra da 4.0’a geçmemiz gerekiyor. Bu da yeni mekanlar istiyor, yeni ilişki biçimleri gerektiriyor. Buna dair bir politikamız yok. Kültür canlı bir varlık ve değişiyor. Programlarımızı ve politikalarımızı ona göre değiştirmeliyiz. Kültür 3.0’da turist deneyim istiyor, dahil olmak istiyor. Kültür 3.0’ın sloganı "Kapsama ve deneyim". Programlarımızı buna göre yapmalıyız. Çeşitlilik önemli. Çeşitlilik insanları kendine mıknatıs gibi çekiyor. Kültür 4.0 da yapay zeka ve veri analitiği. Kapıdan giren kişinin müzeye mi gideceği, çanak çömlek mi yapacağını bilmemiz lazım. İnsanlar farklı şeyler görmek istiyor. Bunların hepsi toplamda politika konusudur. PELİN BATU: "TURİZM VE KÜLTÜR AYRILMAZ PARÇALARDIR" Konuşmasını kendi deneyimleri üzerine kuran tarihçi Pelin Batu, çok küçük yaşlardan beri gezgin olduğunu kaydetti. Turizm ve kültürün ayrılmaz parçalar olduğuna işaret eden Batu, dünyada gastronomi, agro ve alternatif turizm örneklerini vererek, turizm ile zanaatların birleşmesi gerektiğini ifade etti. Farklı şehirlerde turistlerin yaşadığı deneyimlerin küçük atölyelerden müzeler, değişik kültür alanları gibi daha geniş alanlara taşınabileceğini vurguladı. Dünyanın farklı şehirlerinde düzenlenen kültür sanat festivallerinin bambaşka boyutlarda ele alındığına işaret eden Batu, Türkiye’de kültür sanat alanına yeteri kadar ilgi gösterilmediğini ifade ederek, "Benim ilgimi çeken turizm; yaşayan, hayatın içinde olan, kültürü, sanatı, arkeolojiyi, yemeği yani her şeyi içine alan turizm" dedi. AVNİ DİLBER: "YENİ PAKET TUR YÖNETMELİĞİ YIL SONUNDA TAMAMLANACAK" "Tarih, Kültür ve Turizm" konulu panelin ardından "Turizmde Tüketici Sorunları" konulu oturum gerçekleştirildi. Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Avni Dilber, turizmde tüketici sorunları ve şikayetler ile ilgili mevzuatta gerek seyahat acentalarının gerekse tüketicilerin yaşadığı sorunlara ilişkin bilgileri paylaştı. Anayasa’nın 172’nci maddesinin Devlete tüketiciyi koruma görevi yüklediğini hatırlatan Avni Dilber, "Bu görevleri yürütürken Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB ile birlikte hareket ediyoruz. Bu tür toplantılar da bu anlamda çok önemli" şeklinde konuştu.  Turizmde ürünler çeşitlendikçe, yaşanan sorunlar ve şikayetlerin de suistimallere bağlı olarak arttığına değinen Dilber, "Turizm sektörüne ilişkin şikayetler oldukça düşük seviyede. Toplam şikayetlerin yüzde 1,4’ünü turizm sektörü ile ilgili şikayetler oluşturuyor" açıklamasında bulundu. "Denetim demek vatandaşın mağdur olması halinde hakem heyetine gitmesi demek değildir. Vatandaşın hukuki olarak hakkını alması demektir" diyen Dilber, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şikayetleri küçümsememenizi ve göz önünde bulundurmanızı öneririm. Hakem heyetleri bizim için o kadar kıymetli ki, gelen şikayetler tarafları yormadan sonuca ulaştırılabilmektedir. Düzenleme denetleme konusunda vatandaşa karşı sorumlu olduğumuz bir durum var ve Bakanlık olarak bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz. Denetim başladıktan sonra biraz geç kalınmış oluyor. Daha öncesinde eksiklere ve sorunlara karşı duyarlı olmak gerekiyor." Turizm sektörüne yönelik şikayetlerde genellikle yanıltıcı reklamlar ve paket turlarla ilgili şikayetlerin ön sıralarda olduğuna işaret eden Dilber, "TÜRSAB ile oturup mevzuatla ilgili sorunları konuşuyoruz. Reklam cezaları 10 katına kadar çıkabiliyor. Bazen şekilsel cezalar uygulama cezalarından çok yüksek olabiliyor. Bu nedenle mevzuata uygun hareket edilmesi önem arz ediyor. Bakanlıkla diyaloğu eksik etmeyin. Sorularınızı yöneltin" dedi. Avni Dilber, reklamla ilgili sorunların yüzde 60’ının dijital dünyada oluşan mağduriyetlerden kaynakladığı bilgisini paylaştı. Turizmcilerden gelen sorulara da yanıt veren Avni Dilber, yeni paket tur yönetmeliği ile ilgili hazırlıklarının devam ettiğini ve yıl sonuna kadar yeni yönetmeliğin tamamlanabileceğini ifade etti. Dilber, yeni yönetmelikte seyahat acentalarının bu alanda yaşadıkları sıkıntıların dikkate alınacağını belirtti. MÜNCİ KARAKAYA: "SEYAHAT ACENTALARI VERDİĞİ BÜTÜN ÜRÜNLERDEN SORUMLUDUR" Son derece önemli konuların ele alındığı kongrede, öne çıkan bir diğer panel ise "Turizmde Güvenliğin Önemi" oldu. SKAL International Geçmiş Dönem Dünya Başkanı Salih Çene’nin moderatörlüğünü yaptığı oturumda, MTS Globe Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Münci Karakaya ve Diana Travel Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul konuşmacı olarak yer aldı. Moderatör Salih Çene, turizmde güvenliği yapısal, sistemsel ve operasyonel-yönetimsel olmak üzere üçe ayırdığını belirterek, "Alınacak önemler tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Sonuçta insan faktörü söz konusu. Tüm bunlar birleştirildiğinde iyi bir sonuç çıkar" dedi. Daha sonra konuşan MTS Globe Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Münci Karakaya, misafir güvenliğinde dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı. Seyahat acentasının verdiği bütün ürünlerden sorumlu olduğunu dile getiren Karakaya, "Çalıştığınız her kurumu denetlemek zorundasınız. İngiltere pazarı için ABTA’nın güvenlikle ilgili kriterleri mevcut. Biz kendi denetimlerimizi yaparız. Yalnızca yangın merdiveni ve güvenliği değil, denetimlerimiz karbon ayak izine kadar gider. Bizle çalışan tüm transfer firmalarının dosyası vardır. Tur operatörleri tüm transfer araçlarını sezondan önce mutlaka denetler. Bunlar bizim sorumlu olmamızdan ileri geliyor. Tüm tedarikçilerimizi soğuk hava depolarına kadar denetleriz. Bunların hepsine bakarız. Yoksa kalitesizliğe razı gelmemiz gerekir" diye konuştu. KARAKAYA: "HEM FİYATLARINIZ YÜKSEK OLUP HEM DE GÜVENLİ DEĞİLSENİZ BU SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL" Yılda 1,5 milyon kişinin havaalanı ve otel transferlerini gerçekleştirdiklerini hatırlatan Karakaya, denetimler iyi yapılmazsa herhangi bir kaza durumunda sigorta şirketlerinin devreye girmediğini kaydetti. Karakaya, "Biz ucuz ülke imajını bir şekilde kırdık ama doğru mu kırdık bilmiyorum. Dolayısıyla hem fiyatlarınız yüksek olup hem de güvenli değilseniz bu sürdürülebilir değil" şeklinde konuştu. BURAK TONBUL: "GÜVENLİĞİN OLMADIĞI YERDE TURİZM OLMAZ" Münci Karakaya’nın ardından söz alan ve turizm güvenliğinin herkesin gündeminde olan çok sıcak bir konu olduğuna dikkat çeken Diana Travel Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul, "Güvenliğin olmadığı yerde turizm olmaz. Turizm insan alışkanlıklarına göre en hızlı değişen ikinci sektör. Her şey dahil sistemi ile yeme içme güvenliği gündeme geldi. Bir diğer kırılma noktasını pandemide yaşadık. Güvenli turizm çerçevesinde mesafeli alanlar ve benzeri önlemler gündeme geldi. İnsan sağlığı bize emanet ediliyor, güvenli bir tatil olanağı sunmalıyız. Bütün kontroller yapılır, bizim görevimiz bu konuda yetkin partnerlerle çalışmak ve kayıtlarını tutmaktır" şeklinde konuştu. "Rakip destinasyonlara baktığımızda bizim destinasyonlarımız gelişmişlik açısından kötü değil" diyen Tonbul, şöyle devam etti: "Mesela Marmaris Rodos’tan en az 30 yıl ileride. Ancak bizim destinasyonlarımızda nüfus yoğunlaşması var ve altyapı buna uygun değil. Bizim son yıllarda artan nüfus yoğunluğunu mutlaka yönetmemiz lazım. Bu noktada ciddi bir memnuniyetsizlik oluşuyor." Burak Tonbul, dijital alanda yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak da, "Web sitelerimizde TÜRSAB’dan almış olduğumuz belge numaraları mevcut. Tüketiciler buna dikkat etmeli. Müşteri kendisini eğitmeli. TÜRSAB’ın bu konuda yaptığı denetimler ve uyarılar çok kıymetli" dedi. Burak Tonbul sözlerinin devamında şunları söyledi: "Müşteriyi mutlu ve güvenli bir şekilde karşılayıp göndermek önemli. Bu sizin yapacağınız en iyi reklamdır. Talihsiz yangın ve kaçak alkolden ölümler bizi korkutan gelişmeler. İşin kanun, yönetmelik kısmı kağıt… Yangın merdiveni var mı var, yangın söndürme tüpü var mı var. Ama gerektiği şekilde ve olması gereken yerde mi bunun denetlenmesi gerekiyor." CEM SEYMEN: "SORUMLU TURİZM ANLAYIŞI İLE SÜRDÜRÜLEBİLİR MODELLER OLUŞTURULMALI" Ünlü simaların yer aldığı kongrede, Gazeteci ve Yazar Cem Seymen de bir sunum gerçekleştirdi. "Çevrenin Turizm Ekonomisine Etkisi" başlıklı oturumda konuşan Seymen, Türkiye’nin sahip olduğu konumu ve olanaklarını ele alarak, "Çok kıymetli bir ülkede yaşıyoruz. Anadolu dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar zengin bir coğrafya" dedi. Cem Seymen şöyle devam etti: "Dünyadan gelen turiste anlatacağımız mükemmel bir hikayemiz var. Anadolu’nun kadim geçmişini insanlığa anlat, bunu sat. Böyle bir kültürel çeşitlilik dünyanın hiçbir yerinde yok. Kaz Dağları, Çanakkale savaşında binlerce şehidin kanıyla sulanmış bölge. Kaz Dağları’nın %79’u maden ruhsatlı. Bu madenleri yabancı şirketler çıkarıyor. Çünkü bunları çıkaracak şirket yok. Atatürk’ün ilk yaptığı şey kapitülasyonları ortadan kaldırmak ve imtiyazları yabancı şirketlerin elinden almak oldu. Orada ağaçları savunacağız diyenler, yabancı şirketlerin hoyratça bölgeyi kapitalist bir hırsla talan etmelerine karşılar. Kaz Dağları’nın üstü altından daha değerli." Enerjisa, Sabancı Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğinde Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM) projesi ile hayata geçirilen "yeşil destinasyon" modelini örnek veren Cem Seymen, "Türkiye yangın vakası ile sahte içkiyle ölenlerin haberleri ile niye gündeme gelsin? Sorumlu turizm anlayışı ile sürdürülebilir modeller oluşturulabilir. Müthiş bir hikayemiz var. Enerji elde edebileceğimiz dereler yok ediliyor. Turizmin devam edebilmesi ve sürdürülebilmesi için doğal kaynakların ve kültürel mirasın korunması gerekir. Kapadokya’daki betonlaşmayı tek başına durduramayız ama siz turizmciler Kapadokya’nın hikayesini çok daha iyi anlatabilirsiniz" şeklinde konuştu. Seymen, sorumlu turizm anlayışı ile sürdürülebilir turizm ve destinasyon modelleri oluşturulmasının önemine vurgu yaptı. İLKER ÜNSEVER: "TÜRKİYE’DE TURİZM KANUNLARLA DEĞİL, YÖNETMELİKLERLE YÖNETİLİYOR" Kongrenin son oturumunda ise TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi İlker Ünsever söz aldı. "Yasal Düzenlemeler ve Turizmin Geleceği" oturumunda, turizm hukukunu ele alan Ünsever, "Un, su ve ateş bir fırıncı için ne ise bir turizmci için de hukuk odur. Siz hayal satıyorsunuz. Turizmci bütün işini, geleceğini sözleşmeler üzerine kurar. Bunu sadece hukuk ile yaparsınız" dedi.  Kanun ve hukukun ayrı şeyler olduğunu, bazı kanunların hukuka aykırı olabileceğine işaret eden Ünsever, "Türkiye’de turizm kanunlarla değil, yönetmeliklerle yönetiliyor. Sabahtan akşama bir yönetmelik yapabilirsiniz. Yönetmeliklerin hukuksal denetimi çok zayıf" şeklinde konuştu. ÜNSEVER: "5 YILDA 4 YENİ KANUN ÇIKARILDI, 1618 SAYILI KANUN 30 YILDIR DEĞİŞMEDİ" Turizm hukuku alanında son 5 yılda 4 yeni kanun çıkarıldığını, mevcut kanunların 74 maddesinde değişiklik yapıldığını ve 250 yönetmelik maddesi değiştiğinin altını çizen Ünsever, şöyle devam etti:    "Turizm işletmelerinin Bakanlıkla, birbirleriyle ve müşterileriyle ilgili ilişkilerini düzenleyen İlişkiler Yönetmeliği, 1983 yılından beri hiç değişmedi. Bütün maddeler tekrar tekrar değişirken bu yönetmelik neden değişmedi? Çünkü Bakanlık bunu değiştirecek cesareti kendinde bulamadı. Otelcilerle seyahat acentalarını bir araya getirip değiştiremedi. 1995’ten beri 1618 sayılı kanun değişsin diye çalışıyorum. 30 yıl oldu. Bugün hala çalışıyoruz. Aralarda çok özensiz değişimler yapıldı. Kanundaki 34 maddenin 8’i değişti ama hiçbiri bizim hayatımıza etki etmedi." 2023 yılında 1618 sayılı kanunun değişmesiyle ilgili çalışmalar yapıldığını ve TÜRSAB’ın kapatılmasından bölünmesine kadar dört farklı taslak oluşturulduğunu hatırlatan Ünsever, "Önce TÜRSAB’ın malları satılarak kapatılmak istendi. Sonra bölünmesi istendi" şeklinde konuştu. "TURİZM HUKUKU ORTAK AKILLA OLUR" ABTA’nın "Konaklamadaki Sağlık ve Güvenlik Teknik Kılavuzu"nun 300 sayfa olduğunu, bizim toplam mevzuatımızın ise 400 sayfa olduğunu vurgulayan Ünsever, "ABTA üyeleri mevzuata uymazsa sorumlu olacağını biliyor ve o nedenle mevzuatı uyguluyor. Bunun Türkiye versiyonunu TÜRSAB olarak yakında çıkaracağız. Biz de kendi çerçevemizi oluşturup denetim yapabiliriz" dedi. ÜNSEVER: "TURİZM HUKUKUYLA BÜYÜYECEKTİR" Konuşmasında yapılması gerekenleri de sıralayan İlker Ünsever, "Bilgi ve deneyime saygı duyulmalı. Ortak akılla iş birliği içinde hareket edilmeli. Kurumlar arası istişare olmadan ilerlemek mümkün değil. Turizmin meslek olduğu kabul edilmeli. Mesleki yeterlilik programları etkinleştirilmeli. Belgelendirme-ruhsat şartları yeniden oluşturulmalı. Mesleki sorumluluk sigortası, kaza sigortaları getirilmeli. Turizmde tüketici hakları düzenlenmeli. Tüketici haklarını turizme özgü olarak düzenlemek ve adaleti sağlamak önemli. Çapraz denetim esasları getirilmeli. Turizm uyuşmazlık çözüm modeli geliştirilmeli. Sektörel tahkim etkin şekilde devreye alınmalı. Turizm sektörü sorunlarının çözülmesini istiyor. Turizm, hukukuyla büyüyecektir." TÜRSAB BAŞKANI BAĞLIKAYA KONGRE KATILIMCILARI VE EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR ETTİ Panellerin ardından kongrenin kapanış konuşması gerçekleştiren TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, büyük bir emek ve mesai harcayarak gerçekleştirilen TÜRSAB Turizm Kongresi’ni başarıyla tamamladıklarını belirterek, "Kongremize iştirak ederek bu büyük emeği takdir eden başta seyahat acentalarımız olmak üzere; turizm profesyonellerine, konuşmacılarımıza, panelistlerimize, sponsorlarımıza ve basın mensuplarına teşekkür ederim. Kongrenin başarıyla tamamlanmasında emeği geçen yönetim kurulumuzu, BTK Başkanlıklarımızı, İhtisas Başkanlıklarımızı ve tüm çalışma arkadaşlarımızı tebrik ederim" dedi.

POYD'un gala gecesinde Cumhuriyet'in 100. yılı kutlandı Haber

POYD'un gala gecesinde Cumhuriyet'in 100. yılı kutlandı

 Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği geleneksel galası, turizm sektöründen yoğun bir katılımla gerçekleşti. 16 Aralık Cuma akşamı Kundu Nirvana Cosmopolitan otelindeki galaya turizm dünyasından ilgi büyüktü. Her yıl bir konseptle gerçekleşen geleneksel galanın bu yıl ki konusu erken cumhuriyet kutlaması oldu. Cumhuriyetimizin 100. Yılını ilk kutlayanlardan biri olan POYD yönetim kurulunun, Atatürk'ün zeybeğini oynaması geceye damga vurdu. POYD Başkanı Ülkay Atmaca'nın ev sahipliği yaptığı geceye; Kaan Kavaloğlu, Bülent Eczacıbaşı, Erkan Yağcı, Derya Billur, İlker Balbay, Hakan Duran, Salih Çene, Ali Kızıldağ gibi birçok turizmci katıldı. POYD yönetim kurulu üyelerinin de bulunduğu galaya birçok otelin yöneticileri de katılım gösterdi. POYD Başkanı Ülkay Atmaca gala gecesinde yaptığı konuşmada:"Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamak amacıyla ; Sektörün öncüleri ve profesyonelleri olarak bizler Geleneksel Sezon Galamızın bu yılki temasını “ Türkiye Cumhuriyeti 100. Yaşında” olarak belirledik." dedi. "2022 yılı Covıd 19 ve Ukrayna – Rusya arasında yaşanan savaşının olumsuz etkilerine rağmen Sektörümüz açısından son yılların en verimli yıllarından oldu Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın öncülüğünde sektörümüzün tüm sivil toplum kuruluşları ile birlikte ortak hareket ederek ve krizleri fırsata çevirerek alternatif turizm pazarlara yöneldik ve Güvenli Turizm Sertifika programı ile tüm dünyaya örnek olduk" ifadeleriyle konuşmasını sürdürdü. Atmaca: "Türkiye’ de “Profesyonel Otel Yöneticiliği” konusunda kurulmuş ilk Sivil Toplum Kuruluşu olarak ; Kurucularımız AVNİ AKER, SALİH ÇENE, YUSUF HACISÜLEYMAN ve FERİDUN TABUR başta olmak üzere tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim" dedi. 07 Orkestrası'nın konser verdiği gecenin sunuculuğunu Merve Akıncı gerçekleştirdi. Turizmcilerin doyasıya eğlendiği gala gecesinde Ülkay Atmaca; POYD'un 13 yıldır ana sponsorluğunu yapan Eczacıbaşı Profesyonel'e teşekkür ederek Bülent Eczacıbaşı’ya plaketi verdi. Ülkay Atmaca gecede yaptığı konuşmada "Derneğimizin faaliyetlerini sürdürmesinde büyük katkı ve destekleri olan Ana sponsorumuz Eczacıbaşı Profesyonel, sponsorlarımız Ereng. Event, İnka, Flexi gruba Miray sebze meyveye ve bu yıl sponsorlarımız arasına katılan Kaave, Holimax, Akyıldız Yangın, Fazla, Netlog Lojistik, Cleopatra Ink.’ e son olarak  İletişim Sponsorumuz Graphx Ajansa ve Medya Sponsorumuz Holiday Medyaya teşekkür ederiz" diyerek misafirlerin erken 100. Cumhuriyet kutlamalarını yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.