Hava Durumu

#Sağlık Turizmi

TOURISMJOURNAL - Sağlık Turizmi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık Turizmi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Sağlık turizmi artık yalnızca bir tedavi hizmeti değil, bir yaşam deneyimi.” Haber

“Sağlık turizmi artık yalnızca bir tedavi hizmeti değil, bir yaşam deneyimi.”

Türkiye, sağlık turizminde son yıllarda inanılmaz bir ivme yakaladı. Hem sağlık altyapısındaki gelişmeler hem de turizm deneyimiyle birleşen hizmet anlayışı sayesinde artık ülkemiz, dünya sağlık turizmi liginde üst sıralarda yer alıyor. Biz de Carees olarak, 2009 yılından bu yana Antalya merkezli bir yapılanma içinde faaliyet gösteriyoruz. Bugün estetik cerrahiden saç ekimine, diş tedavilerinden bariatrik cerrahiye kadar birçok alanda uluslararası sağlık turizmi hizmeti sunuyoruz. Ancak vizyonumuz yalnızca tedavi değil; iyileşme, konfor ve güven üzerine kurulu bir yaşam deneyimi yaratmak. Antalya’nın iklimi, ulaşım kolaylığı, modern altyapısı ve konaklama kalitesiyle sağlık turizmi açısından bir dünya markası haline gelmesi için çalışıyoruz. Kısacası hedefimiz net: ➡️ Antalya’yı, sağlık turizminin başkenti yapmak. “İstanbul bugün lider olabilir ama Antalya’nın potansiyeli çok daha sürdürülebilir.” Evet, bugün Türkiye’de sağlık turizminin merkezi olarak İstanbul öne çıkıyor. Uluslararası hastaların yaklaşık %60’ı İstanbul’u tercih ediyor. Ancak bu durumun uzun vadede değişeceğine inanıyorum. İstanbul’un yoğunluğu, karmaşası, trafik sorunları ve ne yazık ki artan merdiven altı uygulamalar, hasta güvenliğini ve genel memnuniyeti olumsuz etkiliyor. Antalya ise tam tersi bir deneyim sunuyor: ulaşımı kolay, havaalanı altyapısı güçlü, şehir planlaması daha düzenli ve misafir memnuniyetini önceleyen bir yapıya sahip. Bu nedenle biz Carees olarak Antalya’da sürdürülebilir, kontrollü ve profesyonel bir sağlık turizmi ekosistemi oluşturmayı amaçlıyoruz. “Carees, tedavi ile tatili bir araya getiren entegre bir yapı kurdu.” Carees çatısı altında gelen misafirlerimize sadece operasyon değil, aynı zamanda güvenli bir iyileşme süreci ve tatil deneyimi sunuyoruz. Hastalarımızın seyahat planlamasından transferine, konaklamasından operasyon sonrası dinlenme sürecine kadar her adım profesyonelce koordine ediliyor. Bu noktada Carees Health tek başına değil; üç güçlü markamız bir araya gelerek bu bütünlüğü sağlıyor: ???? BlueHolidays – Dünya çapında otel tedariklerini yürüten markamız, ???? Traveller Assistance Service (TAS) – Havalimanı karşılama, ulaşım, misafir yönlendirme, acil durum ve operasyonel destek sağlayan handling markamız. ???? Carees – Tıbbi operasyonları, klinik koordinasyonlarını ve sağlık süreçlerini yöneten markamız. Bu üç yapı bir araya geldiğinde, ortaya gerçekten benzersiz bir entegre hizmet modeli çıkıyor. Misafir, Türkiye’ye adım attığı andan itibaren tüm süreçlerini tek elden, güvenle yönetiyor. Yani biz aslında sadece sağlık turizmi yapmıyoruz; ???? Sağlık, konaklama ve ulaşımı kapsayan uçtan uca bir deneyim tasarlıyoruz. “Turizm fakültelerinde sağlık turizmi eğitimi yok denecek kadar az.” Türkiye sağlık turizminde dünya markası olma yolunda ilerliyor, ancak bu hızda büyüyen bir sektörde akademik altyapı maalesef geride kalıyor. Ne yazık ki turizm fakültelerimizin büyük kısmında sağlık turizmine yönelik bir eğitim veya uzmanlık dersi bulunmuyor. Bazı üniversitelerde bu konuya hiç değinilmediğini bile görüyoruz. Oysa sağlık turizmi, klasik turizmden tamamen farklı dinamikler gerektiriyor. Hasta psikolojisi, kültürel iletişim, uluslararası sağlık mevzuatı, operasyon planlaması gibi konular özel uzmanlık gerektiriyor. Bu eksikliği fark ederek biz Carees olarak üniversitelerle iş birliği yapmaya başladık. Bazı turizm fakülteleriyle temasa geçtik, sempozyumlar ve paneller düzenleyerek öğrencilere sağlık turizmini anlatıyoruz. Hedefimiz, geleceğin turizm profesyonellerine bu alanı tanıtmak ve sektöre nitelikli insan kaynağı kazandırmak. Çünkü sağlık turizmi, yalnızca bir ekonomik faaliyet değil; ülkemizin güven, etik ve kalite itibarıyla dünyaya açılan yüzüdür. “Antalya’nın potansiyeli dünyadaki hiçbir destinasyonla kıyaslanamaz.” Antalya; altyapısı, konaklama kalitesi, uluslararası erişimi, sağlık merkezlerinin modernliği ve turizm tecrübesiyle dünyada benzeri az bulunan bir destinasyon. Bir misafirimiz buraya geldiğinde yalnızca tedavi olmuyor, aynı zamanda şehrin iklimi, doğası ve hizmet kalitesiyle iyileşiyor. Diğer destinasyonların karmaşasına alternatif olarak biz burada, “profesyonel, güvenilir ve huzurlu” bir sağlık deneyimi sunuyoruz. Antalya’nın bu potansiyeli desteklenirse, kısa sürede dünyanın ilk beş sağlık turizmi merkezi arasına girmesi mümkün. Biz Carees Health olarak bu dönüşümün öncülerinden biri olmaktan gurur duyuyoruz. “Amacımız, sağlık turizmini Türkiye’nin yeni marka değeri haline getirmek.” Carees Health olarak vizyonumuz yalnızca ticari büyüme değil; Türkiye’nin sağlık turizminde sürdürülebilir, etik ve dünya standartlarında bir model geliştirmesine katkı sunmak. Bu doğrultuda hem yurt içi hem yurt dışı iş birlikleri geliştiriyor, her yıl binlerce misafiri ülkemize kazandırıyoruz. Antalya’nın gelecekte “sağlık için seyahat edilen şehir” olarak anılacağına inanıyoruz. Bu yolda attığımız her adım, yalnızca şirketimiz için değil, Türkiye’nin global marka değeri için de bir yatırımdır.

SATKOF, Bangladeş İle Sağlık Turizmi İş Birliğini Genişletiyor Haber

SATKOF, Bangladeş İle Sağlık Turizmi İş Birliğini Genişletiyor

Sağlık Turizmi Konfederasyonu (SATKOF) Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay ile Bangladeş Büyükelçisi M. Amanul Haq arasında yapılan görüşmede iki ülke arasında sağlık turizmi, hastane işletmeciliği, helal turizm ve yatırım alanlarındaki stratejik iş birlikleri ele alındı. Sağlık Turizmi Konfederasyonu (SATKOF) Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay ve beraberindeki heyet Bangladeş Büyükelçisi M. Amanul Haq ile bir görüştü. Görüşmede, Bangladeş’in hızla gelişen sağlık altyapısı ve Türkiye’nin uluslararası sağlık turizmi tecrübesinin bir araya getirilmesiyle, karşılıklı yatırım ve hizmet modellerinin güçlendirileceği vurgulandı. SATKOF Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, Türkiye’nin sağlık diplomasisinde Asya ülkeleriyle yeni köprüler kurduğunu belirterek şunları söyledi: "Bangladeş, yüksek hasta potansiyeli, genç nüfusu ve sağlık yatırımlarına açık yapısıyla bölgesinde yükselen bir aktör. Helal sağlık turizmi, termal tedavi ve hastane işletmeciliği alanlarında Bangladeş ile güçlü bir ortaklık kurmak istiyoruz. SATKOF olarak bu iş birliğinde aktif ve kolaylaştırıcı bir rol üstleneceğiz." Bangladeş Büyükelçisi M. Amanul Haq ise iki ülke arasındaki iş birliğinin ekonomik ve sosyal açıdan büyük fırsatlar sunduğunu belirterek, "Türk sağlık sisteminin tecrübesi Bangladeş için çok değerli. Özellikle hastane işletmeciliği ve sağlık yatırımları alanında da birlikte çalışmak istiyoruz. Vize süreçleri ve aracılarla yaşanan zorlukların çözümü için SATKOF’un koordinasyonunda karşılıklı temsilcilik adımları atılmasından memnuniyet duyuyoruz" dedi. Görüşmede, Afyonkarahisar’daki termal turizm modeli, helal sağlık hizmetlerinin standardizasyonu, Bangladeş temsilciliğinin kurulma süreci ve İzmir’de düzenlenecek 1. Uluslararası Sağlık Turizmi Köprüleri Kongresi’ne Büyükelçinin ve Bangladeşli devlet temsilcilerinin katılım onayları gündeme geldi.

USHAŞ: Sağlık Turizminde Yeni Dönem HealthTürkiye ile Başlıyor Haber

USHAŞ: Sağlık Turizminde Yeni Dönem HealthTürkiye ile Başlıyor

Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş (USHAŞ) Genel Müdürü Behlül Ünver, sağlık hizmeti veren kurumlar için HealthTürkiye platformuna üyeliği zorunlu hale getirdiklerini ve 26 Eylül'den itibaren üye olmayan kurumların sağlık turizmi yapamayacaklaranı söyledi. USHAŞ Genel Müdürü Behlül Ünver, Ankara'da bir restoranda sağlık muhabirleri ile bir araya geldi. Ünver, 2024 yılında yaklaşık 1,5 milyon sağlık turistinin Türkiye'ye geldiğine ve Türkiye'nin çeşitli araştırmalara göre sağlık turizminde ilk 5 ülke içerisinde değerlendirildiğine dikkati çekerek, "Sağlık turizminin geniş ifadesi, sağlığı için bir ülkeden başka bir ülkeye insanların seyahat etmesini sağlık turizmi olarak değerlendirebiliriz. Burada medikal turizm, termal turizm, engelli turizmi, yaşlılık turizmi ve son zamanlarda kamuoyunda çok duyulan ‘longevity' var. Sağlıklı yaşam dediğimiz kavramları da sağlık turizmi içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Belki buna sporcu sağlığını da eklemek lazım. Burada dünyada medikal turizmde yaklaşık üretilen değer 100 milyar dolar. Termal turizmde üretilen değer 98 milyar dolar. Yaşlı turizmiyle alakalı konuştuğumuz rakamlar 68-70 milyar dolar civarında. Engelli turizmiyle alakalı bir şey söyleyemiyoruz, çünkü bu bir farkındalık. Bununla ilgili spesifik yapılmış bir çalışma yok. Ama longevity, sağlıklı yaşamla ilgili yaklaşık 1 trilyon 200 milyar dolar gibi bir değer var dünyada. Bu 1 trilyon 200 milyar dolar. Bunun sağlık kısmı 300-400 milyar dolar arası ifade ediliyor" diye konuştu. "Dezenformasyonla mücadele için USHAŞ içerisinde ekip oluşturduk" Bazı dönemlerde dezenformasyonla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Ünver, USHAŞ içerisinde dezenformasyonla mücadele etmek için bir ekip oluşturulduğunu kaydetti. Sağlık turizminde bazı durumların uluslararası alanda yanlış aksettirilebildiğini söyleyen Ünver, "Böyle durumlarda kendimizi iyi ifade etmemiz gerekiyor. Sağlık turizminde özellikle Türkiye, son 20-25 yıl ve pandemi döneminde insanlar sokaklarda vefat etti, hastanelere yetişemedi gibi dezenformasyonlarla karşı karşıya kaldı. Ama Türkiye bu işi dijital mecralarda çok güzel yönetti. Dünyada bu işi iyi yönetebilen 3-4 ülkeden biriyiz. 5 ülke demiyorum, 3-4 ülkeden biriyiz ve bu Türkiye'deki sağlık hizmetinin kalitesini dünya tarafından fark edilmesini sağladı" ifadelerini kullandı. "145 ülkeden birçok kişi tedavi olmak için Türkiye'ye geliyor" Dünyada 145 ülkeden birçok kişinin tedavi olmak için Türkiye'ye geldiğini belirten Ünver, "Organ transplantasyonu, göz ameliyatları, onkoloji vakaları, tüp bebek uygulamaları, IVF uygulamaları, obezite cerrahisi, diş tedavileri özellikle tercih edilen konular. 2024 yılında turizmdeki gelir 60 milyar dolar idi. Bir turistin ülkeye bıraktığı rakam da bin dolara yakındı. Sağlık turizmine baktığımız zaman 3 milyar dolar gelir var, 1,5 milyon turist var. Sağlık turisti başına gelir 2 bin dolar. Şimdi biz bunu 3 bin ya da 4 bin dolar yaparsak, 1,5 milyon gelen misafirimizle 4-5 milyona çıkartabilirsek biz 20 milyar dolarlık hedefi çok rahatlıkla yakalayabiliriz" şeklinde konuştu. "Bakanlıklarla ikili protokolleri artırmak istiyoruz" Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ikili protokol yapıldığını ve diğer bakanlıklarla da bu protokolleri artırmak istediklerini dile getiren Genel Müdür Ünver, "Şimdi TGA ile masaya oturduk. Kurumlar bireysel olarak tanıtımlarını yaparlarken, TGA'yla beraber biz sağlık turizminde GoTürkiye'de nasıl yapılıyorsa sağlık turizmiyle ilgili bütün alanlarda, ülke tanıtım noktasında artık TGA da tanıtımımızı yapacak. Biz yine Türk Hava Yolları'yla İstanbul Havaalanı, Sabiha Gökçen, çeşitli mecralarda bilinirliğimizi arttırmaya çalışıyoruz. Yine diğer taraftan HealthTürkiye platformunu oluşturduk" dedi. "HealthTürkiye, merdiven altı ile mücadele anlamında farkındalık oluşturuyor" Ünver, 12 ülkenin Türkiye'ye gelecek olan vatandaşlarına HealthTürkiye platformu üzerinden kurumları takip etmeleri tavsiyesinde bulunduğunu kaydederek, "Bu merdiven altı tabir ettiğimiz grupla da mücadele etme anlamında bir farkındalık oluşturuyor. Onun için önemli bu. Bünkü bu kurumlar bizim arkasında durabileceğimiz kurumlar ve sağlık turizmi yapmalarıyla alakalı söylediğimiz şartları yerine getiren kurumlar. Bu konu sadece USHAŞ'ın uktesinde giden bir konu değil. Birçok bakanlıkla beraber USHAŞ'ın da aktif olduğu bir sistemi konuşuyoruz" açıklamasında bulundu. "Konu Türkiye'nin talep ediliyor olmasıdır" Ünver, yaklaşık 10 aylık çalışma dönemlerinde en fazla İngiltere ile temasa geçildiğini ifade ederek, "İngiltere'deki sağlık sisteminin kısa vadede toparlanmasının çok mümkün olmadığını söyleyebiliriz ama konu Türkiye'nin bu noktada talep ediliyor olmasıdır. Sağlığı için gelen insanları biz illa hasta olarak kabul etmemiz gerekmiyor. İnsanlar güzelleşmek için de sağlıklı yaşam için de ya da yeni ülke görmek için, turizm için de geliyor. Gelmişken check-up da yaptırmak istiyor, başka işlerini de yaptırmak istiyor ya da bunun için de gelmek istiyor" ifadelerini kullandı. HealthTürkiye platformuna üye olmayan kurumlar 26 Eylül'den itibaren sağlık turizmi yapamayacak Sağlık hizmeti veren kurumların Health Türkiye platformuna üyeliğini zorunlu hale getirdiklerini ve 26 Eylül itibarıyla bu platforma üye olmayan kurumların kayıt dışı kurumlar statüsünde yer alacaklarını belirten Ünver, "Health Türkiye platformuna dahil ettiğimiz kurumlara, sözleşmeler yoluyla faaliyet alanlarını geliştirmeleri konusunda destek olacak ve onları dünya markası haline getirme sürecinde yanlarında olacağız. Diğer taraftan plazalarda yetkisiz kişiler üzerine yer tutmuş olanlar gibi kayıtlı olmayan arkadaşlarla ilgili ise amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Bu arkadaşlarla ilgili yasal süreçlerin başlayacağından emin olabilirsiniz. Bu arkadaşlar sağlık turizmi yapamazlar. Çünkü sağlık tesislerinin hepsinin faaliyeti, sağlık hizmeti üretmek ve onun için ruhsatlandırılıyor" dedi. "‘USHAŞ Plus' isimli yeni bir portal oluşturuyoruz" İlerleyen günlerde ‘USHAŞ Plus' isimli yeni bir portalın oluşturulacağını aktaran Ünver, sözlerine şöyle devam etti: "O portalda Türkiye'de üretilen yerli ve milli ürünlerin ağırlıklı olarak yurt dışına satışıyla alakalı bir portal diye düşünebilirsiniz. İnsanlar buradan ürünleri görebilecekler, seçebilecekler. Yine biz onlara o ürünleri oradan pazarlayabileceğiz, satabileceğiz. Ülkelerle bu noktada diyalog kurmamız anlamında belki marka model söylemem çok hoş değil ama Türkiye'de çeşitli portallar üzerinden bunlar yapılıyor. Sonrasında bu alanı da genişletmek istiyoruz. Yine ilaçla alakalı özellikle nadir ilaçlar ya da vatandaşların ilaç temininde sıkıntı yaşadığı konularda da çözüm üretebilmek anlamında bir otomasyon sistemi oluşturuyoruz. Onun da zamanı herhalde yine 2-3 ay içerisinde tamamlamış olacağız." "USHAŞ'ın bir görevi de garantörlük" USHAŞ'ın bütün görevlerinin yanı sıra uluslararası platformlarda garantörlük rolünün de olduğunu dile getiren Ünver, "Şimdi o ülkelerde bazen kendilerini bireysel olarak ifade etmelerinde kurumlar zorluk yaşayabiliyorlar ya da gidiyorlar devlet ricali ile temas kurmaları zor olabiliyor. Ya da ödeme sistemleri ya da finans yapıları buna uygun olmayabiliyor. Şimdi siz aldığınız risk öngörülebilir risk olmazsa orada yatırım yapmak ve iş yapmaktan çekinirsiniz. Biz o tür durumlarda Türk firmalarına, hastanelerine, ilaç ve tıbbi cihaz firmalarına diyoruz ki bizimle beraber hareket edin. Biz sizin alacağınız parada garantör olalım. Yani eğer orası paranızı ödemezse biz sizin paranızı ödeyelim. Bu firmalar bizim firmalarımız ve biz bu kurumların arkasındayız" diye konuştu.

Sağlık turizminde yeni yönetmelik hakkında detaylar açıklandı Haber

Sağlık turizminde yeni yönetmelik hakkında detaylar açıklandı

Sağlık turizmi sektöründe değişiklikler içeren "Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik", 26 Nisan 2025 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı ve hakkındaki detaylar açıklandı. Yeni yönetmelikle birlikte sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren tüm sağlık tesisleri ve aracı kuruluşların HealthTürkiye portalı ile entegre çalışmaları zorunlu hale getirildi. Sunulan hizmetler portal üzerinden takip edilebilecek, hastalar da aldıkları hizmetleri sistem üzerinden görüntüleyebilecek. Sağlık turizmi kapsamında ameliyathane ortamında gerçekleştirilecek cerrahi işlemler için komplikasyon sigortası yaptırılması mecburi hale geldi. USHAŞ, sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren sağlık tesisleri ve aracı kuruluşları uluslararası platformlarda aktif olarak destekleyeceği belirtilirken sağlık tesisleri ve aracı kuruluşlar, sağlık turizminde hizmet kalitesini artırmak amacıyla sunulan hizmetlerin takibini yapacak sorumlu personel belirleyeceği açıklandı. Yeni yönetmelikle birlikte, sağlık turizmi alanında faaliyet gösterecek aracı kuruluşlara yetki belgesi, ilgili kanun hükmü uyarınca, USHAŞ tarafından verileceği ayrıca, aracı kuruluşların sunduğu hizmetler USHAŞ tarafından düzenli olarak izleneceği ve raporlanacağı öğrenildi. Sağlık tesislerine, sağlık turistlerine de uzaktan sağlık hizmetlerini ilgili mevzuat çerçevesinde sunabilme olanağı tanınan yönetmelikte, uzaktan sağlık hizmeti sunan sağlık tesisleri bunu HealthTürkiye portalı üzerinden ilan edecek. Ayrıca sağlık tesislerinin Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü (TÜSKA) tarafından oluşturulan uluslararası geçerliliğe sahip akreditasyon ve sertifikalara sahip olması şart koşuldu. Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi’nin geçerliliği, HealthTürkiye Performans Kriterleri ile ilişkilendirilen yönetmelikte, bu kriterler hasta memnuniyeti, hasta şikayetleri, cevap verme süresi, randevu bekleme süresi ile ciro ve finansal performans şeklinde sıralanarak hizmetin kalitesine artmasının amaçlandığı açıklandı. Tüm sağlık tesisleri ve aracı kuruluşlar, hasta şikayet oranları ve memnuniyet anketleri üzerinden Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarca belirlenen yöntemlerle düzenli olarak değerlendirileceği ve bu değerlendirmeler, sağlıkta hizmet kalitesinin artırılabilmesi ve sürdürülebilmesi için sektöre öz değerlendirme olanağı olacağı bildirildi. Yönetmelikte, sağlık tesisleri ve aracı kuruluşların, yabancı dil seçeneği olan internet sitesi oluşturmaları ve birimlerinde en az bir yabancı dil bilen personel bulundurmaları zorunlu hale getirildi. Aracı kuruluşların ayrıca, 7/24 hizmet verecek şekilde en az iki yabancı dilde çağrı merkezi hizmeti sunacağı açıklandı. Ayrıca mevcut Sağlık Turizmi Yetki Belgeli sağlık tesisleri ve aracı kuruluşların yönetmelik hükümlerine altı ay içinde uyum sağlamaları, komplikasyon sigortasını 2025 sonuna kadar, akreditasyon ve sertifikalarını ise 2026 sonuna kadar tamamlamaları kararlaştırıldı.

Turizmde bu yıl için hedef açıklandı: 65 milyar dolar gelir Haber

Turizmde bu yıl için hedef açıklandı: 65 milyar dolar gelir

Türkiye, son yıllarda turizmde gerçekleştirdiği atılımlar, elde ettiği gelir ve turist sayısıyla dünyanın önde gelen ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ekonomiye önemli katkılar sağlayan turizmde yeni rotalar tanıtmayı hedefleyen turizm acenteleri ise bu yıl da gelirlerin, hedeflenen rakamlara ulaşacağını öngörüyor. TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Bağlıkaya, Türkiye'nin turizmde dünyada ilk sıralar içinde yer aldığını ve bu başarının sürdürülebilir kılınması için sektör olarak üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduklarını belirtti. Türkiye'de Ramazan Bayramı dolayısıyla sezonun erken açılacağını kaydeden Bağlıkaya, "Ramazan Bayramı ile sezon bu sene biraz daha erken başlayacak gibi gözüküyor. Okullarda ikinci dönem ara tatili de bu dönemde başlayacak. Dolayısıyla güzel bir tatil fırsatı çıkacak. İç turizmde hareketlilik olacak. Yurt dışı işleri, zaten nisan ayıyla başlayacak. Yani, şu anda beklentimizin düşük olduğu bir pazar yok. Her yerde olağan artışlarımız devam edecek." dedi. Dünya genelinde turist sayısı ve turizm gelirlerindeki yükselişin Türkiye'de de benzer bir şekilde gerçekleştiğini aktaran Bağlıkaya, Türkiye'nin güvenli bir turizm destinasyonu imajını korumak için çaba harcadıklarını ifade etti. "2025'te de rekorlar kırmaya devam edeceğiz" Turizmde Türkiye'nin ana pazarlarının Almanya, Rusya ve İngiltere olduğunu kaydeden Bağlıkaya, bu pazarlardaki güçlü ilişkileri korumak ve geliştirmek için yoğun çaba sarf ettiklerini belirtti. Orta Avrupa ülkelerinin özellikle kültür ve tarih turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu ve bu bölgelerden ciddi turist akışı beklediklerini dile getiren Bağlıkaya, "Türkiye, başka hangi sektörde dünyada dördüncü? Turizm, ülkemizin döviz girdisi, istihdam ve tanıtımı açısından vazgeçilmez bir sektör. 2025'te de rekorlar kırmaya devam edeceğiz. Bu başarı, sektördeki tüm paydaşlarımızın özverili çalışmaları sayesinde gerçekleşecek." diye konuştu. Bu yıl için turizm gelir hedeflerinden bahseden Bağlıkaya, "Bakanlığımızın beklentileri doğrultusunda, geçen yılın geliriyle bu yılın geliri arasına yüzde 10'luk bir artış hedefi koyduk. Geçen yılı 60 milyar dolarla kapatmıştık, bu yıl hedefimiz 65 milyar dolara ulaşmak. Bu konuda sürpriz beklemiyorum, hedefe ulaşmak için tüm gücümüzle çalışacağız." ifadelerini kullandı. Turizmde değişen eğilimlere ve turistlerin beklentilerine dikkati çeken Bağlıkaya, şöyle devam etti: "Artık turistler deniz, kum, güneş üçlüsüyle yetinmiyor. Gastronomi, kültür, inanç ve sağlık turizmi gibi farklı alanlarda da deneyimler yaşamak istiyorlar. Biz de TÜRSAB olarak, bu trendleri yakından takip ediyor ve Türkiye'nin turizm çeşitliliğini artırmak için çalışıyoruz." Türkiye'nin turizm potansiyelini artırmak için yeni destinasyonlar keşfetmenin ve mevcut destinasyonları daha iyi tanıtmanın önemine değinen Bağlıkaya, TÜRSAB olarak bu konuda önemli çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Özellikle Anadolu'nun gizli kalmış köşelerini turizme kazandırmayı hedeflediklerine işaret eden Bağlıkaya, turizmi 12 aya ve 81 ile yaymak amacıyla gerçekleştirdikleri "Turizm Yüzyılı Projesi"nin tüm hızıyla devam ettiğini, tanıtılacak ürün ve bölgeleri seçme konusunda üniversite ve yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalıştıklarını söyledi. TÜRSAB'ın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) gerçekleştireceği yeni projeden bahseden Firuz Bağlıkaya, "Ada Kıbrıs projesi gibi yeni projelerle turizmde çeşitliliği artırmayı hedefliyoruz. Çok belli ürünlerle anılan KKTC, aslında çok güzel bir aile tatil destinasyonu. KKTC'nin tanıtımı için 250 seyahat acentesiyle bir program gerçekleştireceğiz." şeklinde konuştu. "Her ürünle rekabet edebiliriz" Bağlıkaya, son yıllardaki çalışmalarla Türkiye'nin gastronomi potansiyelini gerçekleştirmede önemli adımlar atıldığına değinerek, "Mardin'de, Gaziantep'te çok iyi lezzet durakları var. Artık turistler ve gezginler, tek amaç için seyahat etmiyor. Yani muhakkak yanına bir şey dahil etmek gerekiyor ürünün. Bizde de her ürünle rekabet edebilecek düzeyde ürün zenginliği var." dedi. Turizmde acentelerin başat bir role sahip olduğunun altını çizen Bağlıkaya, şunları kaydetti: "Hastaneler ve hastalar orada duruyor. Sağlık turizmini, seyahat acenteleri yapabilir, başkası yapamaz. Gastronomi turizmi için her yerde güzel restoranlarımız var. Oteller var, müşteri yok, ne işe yarar? Bunları deneyimlemek isteyen insanlar da var ama bunu bir ürün haline getirmezsen, satılabilir bir hal almıyor. Dolayısıyla pazarlanabilir bir ürün haline gelmiyor. Türkiye'ye gelen turistin yüzde 85'i organize turlarla, yani seyahat operatörleriyle gelir. Bir turizm ürünü elde etmek için seyahat acentesi lazım."

Antalya’da Sağlığa Dev Yatırım: 900 Yataklı Hastane Haber

Antalya’da Sağlığa Dev Yatırım: 900 Yataklı Hastane

ANTALYA (İHA) - Akdeniz Üniversitesi'nde sağlık hizmetlerini güçlendirecek yeni hastane projesi hızla ilerliyor. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, 900 yataklı hastanenin tamamlanmasıyla birlikte yoğun bakım kapasitesinin 120’den 330’a çıkacağını belirterek, Antalya’daki yatak sıkıntısının büyük ölçüde hafifleyeceğini açıkladı. Yeni hastane binasının inşaat sahasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özkan, projenin sağlık alanında önemli bir dönüşüm yaratacağını ifade etti. "1,5 YIL İÇİNDE SAĞLIK ALANINDA CİDDİ FERAHLAMA SAĞLANACAK" Prof. Dr. Özkan, hastane inşaatının 2024 sonunda ihale edilerek hızla başladığını ve 18 ay içinde tamamlanmasının hedeflendiğini söyledi. Yeni hastanenin 2026 ortalarında hizmete açılacağını belirten Özkan, özellikle mevcut hastane binasının eski olması ve depreme dayanıklılık sorunları yaşanması nedeniyle bu projenin kritik öneme sahip olduğunu dile getirdi. Yeni hastanenin 900 yatak kapasitesine sahip olacağını aktaran Özkan, yoğun bakım yatak sayısının da 300’e yaklaşacağını belirtti. Antalya’da uzun süredir yoğun bakım yatağı sıkıntısı yaşandığını hatırlatan Özkan, "Yoğun bakım yatakları Antalya'ya yetmiyordu. Hatta birçok sıkıntılı durum yaşadık. Bu anlamda Akdeniz Üniversitesi'nin yeri çok başka, en komplike hastalara Akdeniz Üniversitesi hastanesi bakıyor. Bu tartışmasız bir gerçek. Birçok şehirden hasta geliyor ve çoğu da yoğun bakım ihtiyacı olduğu için geliyor. Bu anlamda umuyorum ki, sağlık sektöründe 1 buçuk yılın sonunda çok ciddi bir ferahlama sağlanacak" dedi. SAĞLIK TURİZMİNE KATKI SAĞLAYACAK Yeni hastanenin sadece sağlık alanında değil, turizm sektöründe de önemli bir rol oynayacağını ifade eden Özkan, sağlık turizminin gelişmesine katkı sunacaklarını belirtti. Hastaların sadece tıbbi hizmet almak değil, aynı zamanda konforlu bir ortamda tedavi görmek istediğini vurgulayan Özkan, yeni hastanenin bu beklentiyi karşılayacağını söyledi. ÇEVRECİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR HASTANE MODELİ Yeni hastane binasının sürdürülebilir ve çevreci bir yapıda inşa edildiğini belirten Özkan, enerji ve su kullanımının en ideal şekilde planlandığını, yağmur suyunun değerlendirileceğini ve inşaat sırasında çıkan taş ve toprağın farklı projelerde kullanılacağını aktardı. Özkan, "Her yönüyle yeşil bir hastane olacak. Alan kullanımı da çok verimli bir şekilde planlandı, gereksiz ölü alanlar olmayacak. Böylece hem fonksiyonel hem de ekonomik bir yapı ortaya çıkacak" dedi. ÇOCUK HASTANESİ DE GÜNDEMDE Mevcut hastane binalarının bir kısmının yıkılacağını, bazı bölümlerinin ise revize edilerek değerlendirileceğini belirten Özkan, Antalya’da büyük bir eksiklik olan çocuk hastanesinin de planları arasında olduğunu açıkladı. Antalya gibi büyük bir şehirde çocuk hastanesinin olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu belirten Özkan, yeni projeyle bu ihtiyacı da gidermeyi hedeflediklerini aktardı. Yeni hastane tamamlandığında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin toplam yatak kapasitesi bin 200’den 2 bin 100’e, yoğun bakım yatak sayısı ise 330’a çıkacak. Hastane inşaatının devlete büyük bir tasarruf sağlayacağını vurgulayan Özkan, alınan bütçenin en verimli şekilde kullanıldığını ve en işlevsel hastanenin inşa edilmekte olduğunu belirtti. "18 ay sonra bu hastaneyi hizmete açtığımızda bunun faydalarını hep beraber göreceğiz" sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Samsun ile Gürcistan Arasında Sağlık Turizmi İş Birliği Haber

Samsun ile Gürcistan Arasında Sağlık Turizmi İş Birliği

SAMSUN (İHA) - Gürcistan heyeti, sağlık turizmi kapsamında Samsun’a gelerek VM Medical Park Samsun Hastanesi’ni ziyaret etti. Heyette Tiflis Eyalet Başkan Yardımcısı Andrei Basilaila, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Komisyon Başkanı Zurab Chikviladze, Tiflis Eyalet Meclisi Ulaştırma Komisyon Başkanı Shalva Ogbaidze, Tiflis Belediye Protokol Müdürü İrakli Chintcharauli, Gürcistan Trabzon Başkonsolosu Nikoloz İashvili ve Gürcistan Trabzon Konsolosu İrakli Tsibadze yer aldı. Ziyarette, iki ülke arasındaki sağlık turizmi olanakları ele alınarak iş birliği fırsatları değerlendirildi. VM Medical Park Samsun Hastanesi yetkilileri, uluslararası hasta kabul süreçleri ve sunulan tedavi hizmetleri hakkında heyete detaylı bir sunum gerçekleştirdi. KARADENİZ’İN SAĞLIK MERKEZİ SAMSUN VM Medical Park Samsun Hastanesi Genel Müdürü Dr. Şafak Aygül, ziyaretin iki ülke arasında sağlık alanında yeni iş birliklerine zemin hazırlayacağını belirtti. Aygül, "VM Medical Park Samsun Hastanesi olarak, Karadeniz’in ilk 3. basamak özel hastanesiyiz. Uluslararası standartlarda verdiğimiz sağlık hizmetleri ve güçlü hekim kadromuzla, yalnızca yerel değil, global ölçekte de sağlık alanında fark oluşturmayı hedefliyoruz. Gürcistan’dan gelen kıymetli heyeti hastanemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduk. Bu ziyaretin, Türkiye ile Gürcistan arasında sağlık turizmi alanında önemli iş birliklerinin önünü açacağına inanıyoruz. Özellikle Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler için Samsun, erişilebilirlik ve sağlık altyapısı açısından stratejik bir konuma sahip. Bu avantajımızı, uluslararası hasta hizmetlerinde etkin biçimde kullanarak bölgeye sağlık turizmi anlamında değer katmayı sürdüreceğiz" dedi.

Sağlık Turizmi 2035'te 3,2 Trilyon Dolara Ulaşacak Haber

Sağlık Turizmi 2035'te 3,2 Trilyon Dolara Ulaşacak

Sağlık turizmi pazarı, 2025-2035 yılları arasında güçlü bir büyüme gösterecek. 2025 yılında 1,2 trilyon dolar seviyesine ulaşması beklenen pazarın, 2035 yılına kadar 3,2 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Bu büyüme, yıllık bileşik yüzde 10,4 oranında bir artışa işaret ediyor. Sağlık turizmi, bireylerin fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyilik halleri için seyahat etmelerini kapsayan bir sektör olarak; spa merkezleri, yoga kampları, meditasyon inzivaları ve sağlıklı beslenme programları gibi hizmetleri içeriyor. Tüketicilerin artan sağlık bilinci ve rahatlama arayışı, sektörün büyümesini destekleyen başlıca etkenler arasında yer alıyor. SAĞLIK TURİZMİ BÜYÜMESİNİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER Stresli yaşam tarzı, hareketsiz hayat ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, bireyleri sağlık odaklı seyahatlere yönlendiriyor. Özellikle gelişmekte olan ekonomilerde artan gelir düzeyi, daha fazla kişinin bu tür seyahatlere yatırım yapmasını sağlarken, kronik hastalıkların yaygınlaşması da alternatif ve önleyici sağlık çözümlerine olan ilgiyi artırıyor. Bunun yanı sıra, Instagram ve YouTube gibi dijital platformlar, sağlıklı yaşam ve wellness temalı destinasyonları tanıtarak bu alana olan ilgiyi daha da güçlendiriyor. BÖLGESEL PAZAR VERİLERİ ABD: 2025-2035 yılları arasında %10,1 yıllık büyüme bekleniyor. Birleşik Krallık: %9,8’lik büyüme ile sağlık odaklı destinasyonlara olan talep artıyor. Avrupa Birliği: Çeşitli sağlık ve wellness hizmetleri sayesinde %10,7 büyüme öngörülüyor. Japonya: Geleneksel iyileştirme yöntemleriyle küresel ziyaretçileri çeken Japonya’nın, %9,6’lık büyüme oranına ulaşması bekleniyor. Güney Kore: Modern wellness uygulamalarıyla sektörün %10,3 büyüme göstermesi tahmin ediliyor. SAĞLIK TURİZMİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TRENDİ Çevreye duyarlı seyahatler, sağlık turizmi sektöründe giderek daha fazla önem kazanıyor. Birçok wellness tesisi, organik beslenme, enerji tasarruflu yapılar ve sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimseyerek doğaya duyarlı hizmetler sunuyor. Yeşil turizm anlayışı, gezginlerin hem sağlıklarını hem de doğayı koruma bilincini destekleyen bir trend olarak öne çıkıyor. Future Market Insights Yönetici Ortağı Sudip Saha, "Bireylerin sağlık ve kişisel bakıma verdiği önem arttıkça, küresel seyahat trendleri de değişiyor. Daha fazla insan, kendini yenileyebileceği ve sağlık odaklı deneyimler yaşayabileceği destinasyonları tercih ediyor" diyor. LÜKS SAĞLIK TURİZMİ: KONFOR VE SAĞLIK BİR ARADA Özellikle üst gelir grubundaki gezginler, lüks wellness tatilleri ve özel sağlık merkezleri ile benzersiz deneyimler arıyor. Özel spor antrenmanları, gelişmiş spa terapileri ve huzurlu doğa ortamları ile lüks sağlık turizmi, üst düzey konfor ve sağlık hizmetlerini birleştiriyor. SAĞLIK TURİZMİNİN GELECEĞİ: DİJİTAL DENEYİMLER Teknolojinin sağlık turizmine entegrasyonu, sanal wellness deneyimlerini de beraberinde getiriyor. Online yoga dersleri, meditasyon seansları ve fitness programları sayesinde bireyler, seyahat etmeden de sağlıklarını destekleyebiliyor. Ayrıca, giyilebilir sağlık teknolojileri ve mobil wellness uygulamaları, kişiselleştirilmiş sağlık takibi sunarak sağlık turizmi deneyimlerini daha verimli hale getiriyor. SAĞLIK TURİZMİNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR Lüks wellness hizmetlerinin yüksek maliyetleri, geniş kitleler için erişilebilirliği zorlaştırırken, wellness sektöründe evrensel bir standardın bulunmaması destinasyonlar arasında kıyas yapmayı güçleştiriyor. Yılın belirli dönemlerinde artan talepler, düşük sezonlarda işletmeler için zorluk yaratırken, bölgelere göre farklılaşan wellness uygulamaları küresel pazarda benimsenme açısından bazı engeller oluşturabiliyor. Ayrıca, COVID-19’un etkileri hala hissedildiğinden, sağlık ve güvenlik kaygıları seyahat edenler için önemli bir faktör olmaya devam ediyor. SAĞLIK TURİZMİ PAZARI VE ÖNE ÇIKAN OYUNCULAR Sağlık turizmi pazarında öne çıkan oyuncular arasında Accor Hotels, Marriott International, Hyatt Hotels Corporation, Six Senses Hotels Resorts Spas ve Canyon Ranch gibi küresel otel zincirleri yer alıyor. Pazar, doğrudan ve dolaylı tedarikçiler açısından da farklı kategorilere ayrılıyor. Doğrudan tedarikçiler arasında havayolları, otel şirketleri ve tur operatörleri bulunurken, dolaylı tedarikçiler online seyahat acenteleri (OTA), geleneksel seyahat acenteleri ve kurumsal alıcılar olarak öne çıkıyor. Yaş gruplarına göre incelendiğinde, sağlık turizmi 15 yaş altı, 16-25, 26-35, 36-45, 46-55 ve 55 yaş üstü kategorilerine ayrılıyor. Turizm türüne göre ise termal su veya kaplıca terapileri, yoga ve pilates kampları, gastronomi ve sağlıklı beslenme kampları, meditasyon kampları, wellness cruise turları ve eko-turizm kampları gibi çeşitli alternatifler mevcut. Cinsiyete göre erkek, kadın ve çocuk olarak sınıflandırılan sağlık turizmi, seyahat türüne göre yurt içi ve uluslararası olarak ikiye ayrılıyor. Rezervasyon kanalları ise telefonla, online ve yüz yüze rezervasyon olmak üzere üç farklı şekilde gerçekleşiyor. Ülkelere göre değerlendirildiğinde, sağlık turizminin en popüler destinasyonları arasında ABD, Kanada, Brezilya, Meksika, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İspanya, Rusya, Hindistan, Çin, Japonya, Malezya, Singapur, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, İtalya, Katar ve Umman gibi ülkeler yer alıyor. İLGİLİ SEKTÖR RAPORLARI Medikal Turizm: 2025’te 278,2 milyar dolardan, 2035’te 890,4 milyar dolara ulaşacak (%10,4 CAGR). Türkiye Medikal Turizmi: 2024’te 3,97 milyar dolar, 2034’te 7,18 milyar dolar olacak (%6,1 CAGR). Spa Tesisleri Pazarı: 2023’te 87 milyar dolar, 2033’te 166,4 milyar dolar olacak (%6,7 CAGR). ​​​​​​​

Ramada by Wyndham'dam Şanlıurfa'ya Dev Otel Yatırımı Haber

Ramada by Wyndham'dam Şanlıurfa'ya Dev Otel Yatırımı

İSTANBUL (İHA) - Ruha Group, Şanlıurfa’da Ramada by Wyndham ile beş yıldızlı bir otel projesine başladı. 154 odalı otelin toplam yatırım tutarı 1 milyar TL olarak açıklandı. Farklı konseptlerde konaklama seçenekleri sunacak olan tesis, şehrin merkezinde geniş bir alanda inşa ediliyor. Bölgenin mimari dokusuna uygun tasarlanan otel, standart ve süit odaların yanı sıra aileler için residence konseptli seçenekler de sunacak. Türkiye’nin en geniş standart odalarına sahip otellerinden biri olması hedeflenen projede, misafir konforuna öncelik veriliyor. ŞANLIURFA'NIN YÜKSELEN TURİZM POTANSİYELİ Şanlıurfa, kültür, inanç ve arkeoloji turizmiyle dikkat çekerken, sağlık ve ticaret turizmi de gelişiyor. 2023’te "Yılın Turizm Kenti" seçilen şehir, 2025’te açılacak bin 700 yataklı Şehir Hastanesi ile sağlık turizminde de büyümeyi hedefliyor. Ruha Group Yönetim Kurulu Başkanı İsa İshakoğlu, Şanlıurfa’nın ekonomik potansiyeline güvendiklerini belirterek, "Şanlıurfa, nüfus artış hızı ve genç nüfus oranı açısından Türkiye'deki iller arasında ilk sıralarda yer alıyor. Şehrin gayrisafi yurt içi hasılasında sanayinin payı her geçen yıl artıyor. Kent, enerji potansiyeli ve ulaşım altyapısı açısından güçlü bir seviyede bulunuyor. Kalkınma Yolu Projesi ile şehrimizin potansiyelinin daha da görünür hale geleceğini düşünüyorum" dedi. BÖLGESEL İŞ BİRLİKLERİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFLENİYOR İshakoğlu, otel projelerinin bölgeye ekonomik katkı sunduğunu vurgulayarak, "Bu beklentilerimiz doğrultusunda, dünya genelinde on binden fazla otelde hizmet vererek en yaygın otel zinciri unvanına sahip Wyndham Grubu ile iş birliği yaptık. Şanlıurfa'nın potansiyelini küresel ölçekte daha iyi tanıtmak, Urfa'yı yabancı turistlerin öncelikli destinasyonlarından biri haline getirmek ve turizm verimliliğini artırmak adına uluslararası markalarla iş birliğine önem veriyoruz" diye ekledi. Sağlık turizminde yerel firmalarla ortak çalışmalar planladıklarını da ekledi. Tesisin uluslararası standartlara uygun olarak tasarlandığını belirten İshakoğlu, enerji verimli sistemler ve güneş enerjisi santrali projeleri üzerinde çalıştıklarını söyledi. GAP Bölgesi için belirlenen turizm odaklı büyüme stratejisine uygun olarak, artırılmış gerçeklik teknolojileriyle turistlere benzersiz deneyimler sunmayı hedeflediklerini ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.