Safranbolu Haberleri - Son Dakika Safranbolu Haber Güncel Gelişmeler

Çeşm-i Cihan Amasra, Rusların ilk durağı ya da son uğradığı yer oluyor

Rusya'dan Türkiye'ye gerçekleşen kruvaziyer turizminde en gözde yerler arasında Bartın'ın tarihi ve turistik ilçesi Amasra yer alıyor. Türkiye'ye gelen Rus turistler Amasra'yı görmeden ülkelerine dönmüyor. 2022 yılında kruvaziyer turizmine kazandırılan Amasra Limanı, 33 aylık süreçte Rus turistlerin gözdesi oldu. Fatih Sultan Mehmet Han'ın Çeşm-i cihan(dünyanın gözbebeği) olarak nitelendirdiği ve muhteşem doğası, denizi, tarihi ve kültürü ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Amasra, kruvaziyer turizminde Samsun, Sinop, Trabzon gibi şehir ve büyük şehirleri geride bırakarak, İstanbul, İzmir ve Antalya gibi turizm merkezleri ile yarışıyor. Doyamadan ayrılıyorlar Her yıl bölgeye gelen turist sayısı daha da artan ilçeye gelen Rus turistler, doyamadıkları bölgeye tekrar tekrar bölgeye gelerek, doğanın yanı sıra sessizliğin ve huzurun keyfini sürüyor. İlk kez ilçeyi gören Rus turistler ise hayran kalarak, tekrar bölgeye geleceklerini söyleyerek şehirden ayrılıyor. Rus turistler, Amasra'nın doğasını, denizini, sessizliğini ve insanlarını çok sevdiklerini belirtirken esnaflar ise en iyi şekilde ağırlamaya çalıştıkları Rus turistlerin bölge insanını, Amasralıların da Rus turistleri çok sevdiğini ifade etti. "Ruslar için Amasra ya ilk durak ya da son uğrak noktası oldu" Rus turistlerin ilçeyi çok beğendiğini vurgulayan Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır da, şehrin Ruslar için ya ilk durak ya da son uğrak noktası haline geldiğini ifade etti. Başkan Çakır, "Bizim için astoria grande yolcuları ile birlikte olmak mutluluk. Yolcu sayıları karşılaştırmalarında Türkiye'de 4., Karadeniz'de birinci limanız, Akdeniz ve Ege'ye giden seferlerde ilk durak, yada dönüşte son uğrak noktası biz oluyoruz. Karadeniz sahilinde, en çok tercih edilen liman olmakta gurur verici" diye konuştu. Seferler 2022 yılı Ağustos ayında başladı Astoria Grande gemisinin Türkiye'ye düzenlediği seferlerin rotasına, yaklaşık 3 yıl önce alternatif gezi yeri olarak eklenen Amasra'ya 2022 yılının Ağustos ve Aralık ayları arasında toplam 9 sefer yapılırken, seferlerde ise toplam 5 bin 183 yolcu, 3 bin 840 mürettebat olmak üzere toplam 9 bin 23 kişi bölgeye getirildi. Bir yıl sonra seferler 3 katı arttı İlk kez Amasra'yı tanımaya başlayan Rus turistler, bölgeyi ve güzelliklerini sevmeye başladı. Geminin yapılan anketlerde de, en beğenilen duraklar arasında girmeye başlayan Amasra Limanı, bir yıl sonraki seferlerin de rotasına eklendi. 2023 yılında 24 kez Amasra'ya gelen gemi, 16 bin 974 yolcu, 10 bin 274 mürettebat olmak üzere toplam 27 bin 248 turistin ilçeyi görmesini sağladı. 2024'te rekorlar üst üste geldi Doğası, denizi, tarihi ve kültürünün yanı sıra sessizliği ve insanlarının cana yakınlığı ile Rus turistlerin en çok sevdiği yer olmaya başlayan Amasra, kruvaziyer turizminde rekorlar kırdı. 2024 yılında geminin sefer sayısı 26'ya çıkarken yolcu sayısı 25 bin 115'e, mürettebat sayısı ise 11 bin 367'ye çıktı. Geminin ilçeye getirdiği toplam kişi sayısı ise 36 bin 482 kişi oldu. Hava muhalefetine rağmen 8 sefer yapıldı Hava muhalefetine rağmen kış döneminde de seferlerini sürdüren gemi 2025 yılında Ocak-Nisan ayları arasında 8 sefer gerçekleştirdi. Yaklaşık 850 ortalama yolcu sayısı ile seferlerini gerçekleştiren gemi ile 8 seferde ilçeye gelen sayısı, 6 bin 841 yolcu, 3 bin 488 mürettebat olmak üzere bölgeye gelen sayısı 110 bin 329 kişi oldu. Doğanın ve denizin tadını çıkardılar Türkiye'de havaların yeni yeni ısınmaya başladığı Nisan ayındaki son seferini bugün gerçekleştiren Astoria Grande gemisi son seferde ise 944 yolcu, 443 mürettebat olmak üzere toplam bin 387 turisti ilçeye getirdi. Gelen turistlerden bazıları aileleri ile bazıları ise kafileler halinde Amasra Müzesi, Çekiciler Çarşısı, Büyük Liman, Amasra Kalesi ve Kemere Köprüsü gibi tarihi ve turistik yerleri gezdi. Bol bol fotoğraf çekilen turistler, ilçede güneşin ve doğanın keyfini çıkardı. Bazı turistler de, Unesco Dünya Mirası Lİstesi'nde bulunan Karabük'ün Safranbolu ilçesini de gezdi.

UNESCO kenti Safranbolu’ya ziyaretçi akını

Ramazan ayında sessiz günler geçiren UNESCO Dünya Miras Listesi'ndeki Karabük'ün Safranbolu ilçesi, bayram ile yerli ve yabancı turist akınına uğrarken esnafın da yüzünü güldürdü. "Osmanlı'nın parmak izi", "Açık hava müzesi", "En iyi korunan kent" ve "Korumanın başkenti" gibi ünvanlarla anılan Karabük'ün Safranbolu ilçesi Ramazan Bayramında yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. 18. ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl başlarında yapılan evleri ve Arnavut kaldırımlarıyla misafirlerine tarihte yolculuğa çıkaran Osmanlı kenti, Cinci Han ve hamam, Kent Tarihi Müzesi, Saat Kulesi, İzzet Mehmet Paşa ve Köprülü Mehmet Paşa camileri, Hıdırlık Tepesi, Cem Seyir Terası, İncekaya Su Kemeri ve kanyonu gibi yapılarıyla misafirlerine keyifli bir tatil sunuyor. Ramazan Bayramı yoğunluğu esnafın da yüzünü güldürdü. Nurhayat Yüksel adlı esnaf, Ramazan Bayramı'nın çok güzel geçtiğini belirterek, şu anda turizm alanında yoğunluğun en çok yaşandığı ilçelerden birinin Safranbolu olduğunu ifade etti. Ramazan ayının çok sessiz geçtiğini anlatan Yüksel, "Şu an ise her yer ana baba günü. Esnaf çok güzel nefes aldı. Böylece sezon açılmış oldu. İnşallah böyle de devam eder" dedi. Eşinin memleketi dolayısıyla Ramazan Bayramını Karabük'te geçiren Murat Özbek de sıklıkla ilçeye geldiğini aktararak, ilçedeki en yoğun günlerden birini gördüğünü söyledi. UNESCO tescilli çilingir ustası Hüseyin Özdemir, Ramazan ayında ilçede durgunluk yaşandığını dile getirerek, "Bayramla birlikte herkes bereketlenip rızıklanmış oldu" dedi.

Ramazan Bayramı’nda Safranbolu’da 300 ton lokum satılması bekleniyor

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesinde, Ramazan Bayramı'nda yaklaşık 300 ton lokum satılması bekleniyor. "Osmanlı'nın parmak izi" olarak adlandırılan tarihi ilçede, Türk kent kültürünün bugüne kadar bozulmadan gelen en önemli lezzetlerinden birisi olan lokumun safranlı başta olmak üzere; damla sakızlı, fındıklı, güllü, çifte kavrulmuş, çikolatalı, sade ve fıstıklı gibi 30 çeşidi yerli ve yabancı turistlere sunuluyor. Kilosu çeşitlerine göre değişkenlik gösteren Safranbolu lokumlarının en çok tercih edilenler arasında fındıklı hindistan cevizli, çifte kavrulmuş ve safranlı lokumlar yer alıyor. Diğer lokumlara göre hafif, katkısız olması ve boğazı yakmaması Safranbolu lokumlarının dikkat çekici özelliğini ortaya koyuyor. Lokum üreticisi Erdinç Sezer, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, 4 günlük bayram tatilinin 9 güne çıkmasının kendilerini sevindirdiğini belirtti. Bayram tatili ile Safranbolu turizminin en az olduğu dönemden çıkıldığını ifade den Sezer, "Bu haber bize müjde gibi geldi. 9 günlük tatilde hem ara tatilin de birleşmesiyle yoğun bir talep bekliyoruz. Biz hazırlıklarımızı yapmıştık zaten 4 günlük yapmıştık ama çalışmalarımız tabii aynı zamanda devam ediyor" dedi. Sezer, 'Safranbolu lokumu' denince akla öncelikle fındıklı hindistan cevizli lokum geldiğini aktararak şunları söyledi: "Bunun yanında çifte kavrulmuş lokum ve son zamanlarda safranlı lokum da tabii en çok tercih edilen ürünlerimizden. Bizim toplamda helva lokum olarak 30 çeşide yakın üretimimiz var ama ilk başta saydığım bu üç çeşit bizim en çok tercih edilen ürünlerimiz." Safranbolu genelinde bayram süresi boyunca 250-300 ton lokumu satılacağını tahmin ettiklerini dile getiren Sezer, "Artık misafirlerimizi bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.

“Korumanın başkenti” Safranbolu’daki otellerde doluluk yüzde 100’e ulaştı

UNESCO Dünya Miras Listesi ile Cittaslow kategorisinde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki otellerin doluluk oranı Ramazan Bayramında yüzde 100'e ulaştı. "Korumanın başkenti" gibi unvanlarla anılan Safranbolu, 18. ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl başlarında yapılan evleri ve Arnavut kaldırımlarıyla misafirlerine tarihte yolculuğa çıkaracak. Türkiye'deki yaklaşık 50 bin kültür ve tabiat varlığının bin 125'ini bünyesinde barındıran Osmanlı kenti, Cinci Han ve Hamam, Kent Tarihi Müzesi, Saat Kulesi, İzzet Mehmet Paşa ve Köprülü Mehmet Paşa camileri, Hıdırlık Tepesi, Cem Seyir Terası, İncekaya Su Kemeri ve kanyonu gibi yapılarıyla misafirlerine keyifli bir Ramazan Bayramı tatili sunacak. Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği (SAFTİD) Başkanı Şebnem Urgancıoğlu, İhlas Haber Ajansı(İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi ilçedeki otellerde doluluk oranının Ramazan Bayramında yüzde 100'e ulaştığını belirtti. "Bildiğiniz gibi ilkbahar ve sonbahar zaten bizim yüksek sezonumuz" diyen Urgancıoğlu, "Dolayısıyla dolu olması da çok normal. Çünkü bayramla birlikte Safranbolu'da da sezonun başlangıcı olmuş oluyor. Dolayısıyla güzel ve yoğun bir bayram bizleri bekliyor inşallah" ifadelerini kullandı. Bayramların uzun periyotlarda olmamasının Safranbolu için önemli olduğunun altını çizen Urgancıoğlu, "Çünkü uzun periyotlarda periyodu bölmek birazcık daha zor oluyor. Arada boşluklar kalabiliyor fakat bu tip bayramlar her zaman Safranbolu için çok faydalı bayramlar. Aynı zamanda dediğim gibi ilkbahar olması yani daha deniz sezonu açılmadı. Dolayısıyla hareketin biz gibi noktalara her yerden kolay ulaşılabilir tarihi kentlere ve kültür turizme kayması da tabii ki son derece normal. Dolayısıyla biz yüzde yüz dolulukla bir bayram daha geçireceğiz. Bu bayramla birlikte sezonumuzu da açmış olacağız" diye konuştu. Safranbolu Belediyesi'nin karşılama merkezinin bayramda ilk kez hizmet vereceğini ifade eden Urgancıoğlu, "Bu anlamda otobüsler tarihi çarşıya girmeyecek ve o kaosu inşallah yaşamayacağız Konuklarımızı, işletmecilerimizi yapılan bu düzenlemelerle ilgili de bilgilendireceğiz ki bir karışıklık ve sorun yaşamayalım. Ben sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. Çünkü oldukça güzel bir düzenleme yapıldı. Aynı zamanda tarihi çarşıda yine işgaliyeler noktasında bir takım düzenlemeler yapıldı. Güvenlikle ilgili de tüm önlemler ve denetimler tamamlandı" dedi.

Safranbolu’nun Tescilli Yeni Lezzeti: "Yanık Safran"

KARABÜK (İHA) - Gülevi işletmecisi yüksek mimar İbrahim Canbulat, 2008’den beri Safranbolu safranının gelişimini ve tanıtımını desteklemek için çalışmalar yürütüyor. Canbulat, ilçe turizmi açısından önemli bir değer olan safranı tatlıya uyarlayarak "Yanık Safran" adını verdiği özgün lezzeti ortaya çıkardı. Kilosu 450 bin TL’yi bulan safranla hazırladığı tatlı, üç aylık çalışmanın ardından Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi. Canbulat, Safranbolu’da safran üretiminin arttığını ancak baharatın gastronomide yeterince kullanılmadığını belirterek, işletmesinde 60’a yakın safranlı lezzet sunduklarını dile getirdi. SADECE BU TATLI İÇİN REZERVASYON YAPILIYOR Canbulat, "Yanık Safran"ın yoğun ilgi gördüğünü vurgulayarak, "Büyük gruplar sadece ve sadece bu tatlıyı yemek için rezervasyon yapıyorlar. O zaman da tatlının artık tescil edilmesi gerektiği ortaya çıktı. Üç aylık bir süreçte hem adı hem de yapılış tarzı Türk Patent ve Marka tarafından özgün bulundu ve bu tescil belgesi elimize ulaştı" dedi. Canbulat, bu tescilin ardından başka işletmelerin de safran gastronomisine yönelmesini beklediğini ifade etti. 12 kişilik bir tatlı yapımında 2 gram safran kullanıldığını da sözlerine ekledi.

Safranbolulu Kilit Ustasına Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ödül

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesinde 46 yıldır kilit ustalığı yapan Hüseyin Şahin Özdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan "Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri" ödülünü aldı. Ödül töreni, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. "İŞİMİZİ SEVEREK VE SAMİMİYETLE YAPTIK" Safranbolu’nun 228 yıllık Demirciler Arastası’nda mesleğini sürdüren 62 yaşındaki Özdemir, demirci ve çilingir ustası olarak tarihi konakların kapı kilitlerini yapıyor. Aldığı ödülle ilgili duygularını paylaşan Özdemir, "Bizim için güzel bir ödül ve bölgemiz adına da güzel bir gurur oldu. Bölgemizi orada tanıtmış olduk" dedi. ATALARIN İZLERİNİ TAŞIYAN KİLİTLER Mesleğini sürdürürken restorasyon çalışmalarında ecdadın yaptığı kapı dekorlarını aslına uygun olarak üretmeye çalıştığını söyleyen Özdemir, "Kişi ne iş yaparsa önce yaptığı işi samimi olarak sevip kabullenmeli. Başarı isterse bu şekilde yapmalı. Yani, ‘bu iş sert, bu iş soğuk' diye bir şey yok. Başarı isteyen kişi, yaptığı işi en güzel şekilde sevmelidir. Gördüğünüz gibi bizim yaptığımız iş metal işleri. Metal, bildiğiniz gibi sert bir şey ama samimiyetimizi, gönlümüzü verdik. İşimizi sevdik. Elimizdeki en sert demir hamur şeklini aldı" diyerek işine sevgisini paylaştı. "BU DUYGU TARİF EDİLEMEZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ödül almanın mutluluğunu tarif edemediğini belirten Özdemir, tören için çok güzel ağırlandıklarını belirtti. Ödülü aldığı an, yaptığı işin değerini daha iyi anladığını söyleyerek, böyle ödüllerin kendisini motive ettiğini ekledi. UNESCO tescilli kilit ustası Özdemir’in başarısı, hem Safranbolu’nun hem de Türk el sanatlarının tanıtımı için önemli bir değer olarak görülüyor.

Safranbolu’da Safran Hasadı Heyecanı: Yerli ve Yabancı Turistlerin İlgisi Büyük

KARABÜK (İHA) - UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Karabük’ün tarihi Safranbolu ilçesi, dünyanın en pahalı baharatlarından biri olan safranın hasadı için yerli ve yabancı turistleri ağırladı. Safranbolu’nun zengin kültürel mirasını tamamlayan bu değerli bitkinin hasadı, bölgedeki tarım ve turizmin canlanmasına büyük katkı sağlıyor. 8.Safran Festivali'nin bu yılki etkinlikleri, geçtiğimiz günlerde yaşanan terör saldırısı nedeniyle iptal edildi. Ancak festivalin ana unsuru olan safran hasadı, yine de ilgi odağı oldu. Yukarıçiftlik köyü Keten Mahallesi’nde İsmail Yılmaz’ın safran tarlasında gerçekleşen hasat etkinliği, bölgedeki safran üretimini gözlemlemek isteyen ziyaretçileri bir araya getirdi. Karabük Vali Yardımcısı Erol Özkan, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse ve diğer yerel yöneticiler de etkinlikte hazır bulundu. Sepetleriyle safran toplayan katılımcılar, hem eğlenceli anlar yaşadı hem de bol bol fotoğraf çektirdi. Belediye Başkanı Elif Köse, safranın bölge için önemini vurgulayarak Safranbolu’nun bu değerli ürünü eskiden daha fazla ürettiğini hatırlattı: "Tarihe baktığımızda belki de Türkiye'ye yetecek kadar safran üretilirken şimdi Safranbolu'nun kendi ihtiyacını karşılayacak kadar bile safran üretemez durumdayız. 2015 yılından beri safranın üretiminin yeniden artması çok önemli. Bundan sonra üretimin çok fazla olacağına inanıyorum” dedi. İlk kez safran hasadı deneyimleyen ziyaretçiler arasında, iki ay önce Karabük’e taşınan Edanur Erkin de vardı. Safran çiçeğinin bu kadar etkileyici olduğunu bilmediğini ifade eden Erkin, safranın faydalarını ve en pahalı bir baharat olduğunu etkinlikte keşfettiğini belirtti. Karabük Üniversitesi öğrencisi Buse Polat ise, safranın değerini ve farklı kullanım alanlarını öğrendiğini belirtti. Hasatta safran çiçeğini özenle topladığını ifade eden Polat, lokum ve kolonyada kullanılan bu değerli baharatın ne kadar hassas bir bitki olduğundan bahsetti. Safran üreticisi İsmail Yılmaz ise hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisinden memnun olduğunu dile getirdi. Her yıl daha fazla ilgi gören safran hasadı etkinliği, bölgenin tarım turizmi açısından önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Karabük'te safran turizmi yaşanıyor

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesinde, safran bitkisini yerinde görmek isteyen ziyaretçiler tarlalara akın ediyor. Gıda, ilaç ve kozmetik gibi alanlarda kullanılan "dünyanın en pahalı baharatı" olarak bilinen safranın hasadı devam ediyor. Ağırlığının 100 bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilen safrandan, 80 bin çiçekten yalnızca yarım kilogram elde edilebiliyor. Bu yıl çiçeklenmenin erken yaşanması nedeniyle safranın kilosu 320 bin liradan satılıyor. Hafta sonları yoğun bir ziyaretçi akını yaşanırken, yağışlı havaya rağmen turistlerin ilgisi devam ediyor. Bursa'dan gelen Sevda Vatan, safran soğanı alarak yetiştirmeyi deneyeceğini belirtti. Eşi Serkan Vatan ise safranın fiyatının şaşırtıcı olduğunu ifade ederek, "Özel bir ürün olduğu için bu değeri hak ediyor," dedi. Safran üreticisi İsmail Yılmaz, safrana olan ilginin arttığını ve bu yıl 12 bin kişinin tarları ziyaret ettiğini aktardı. Yılmaz, önümüzdeki günlerde yağmurların azalmasıyla daha fazla ziyaretçi beklediklerini sözlerine ekledi. Safran tarlaları, hem yerli hem de yabancı turistler için önemli bir destinasyon haline gelmiş durumda.

Türkiye’nin ilk cam seyir terasından 6 milyon 145 bin TL gelir sağlandı

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki İncekaya Kanyonu üzerine yapılan cam seyir terası yılın ilk 8 ayında 164 bin 841 kişiyi ağırlarken, 6 milyon 145 bin TL gelir sağladı. Karabük'ün Safranbolu ilçesinde 12 yıl önce İncekaya Kanyonu üzerine inşa edilen Türkiye’nin ilk cam seyir terası misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Doğa ile iç içe seyir keyfi veren 11 metre uzunluğa sahip, 75 ton yüke dayanıklı teras 2024 yılının ilk 8 ayında yerli ve yabancı olmak üzere 164 bin 841 kişiyi ağırladı. 2021 yılından sonra işletmeciliği İl Özel İdaresi tarafından yapılan cam seyir terası 6 milyon 145 bin TL gelir sağladı. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen, “Cam teras Safranbolu turizmini gerek yerli turist gerekse yabancı turistler bazında Safranbolu'yu ziyaret eden her turistimizin ilçemizi ziyaret eden herkesin uğramak, görmek, bir fotoğraf almak istediği önemli bir cazibe merkezi haline geldi” dedi. 2021 yılından sonra cam seyir terasın İl Özel İdaresi tarafından çalıştırılmaya başlandığını belirten Sözen, kiracının çalıştırdığı yılda 23 bin 200 kişinin cam terası ziyaret ettiğini ifade etti. Kiracıyla biten sözleşmenin ardından İl Özel İdaresi'nin asıl kazancının başladığını anlatan Sözen, “2021 yılında 23 bin 200 ziyaretçisi olan cam teras 2022 yılında 158 bin 423’e ulaştı. 139 bin TL geliri olan cam teras bir yıl sonra 1 milyon 541 bin TL’lik gelire ulaştı. Daha sonra biz bundan çok olumlu verim aldığımız da rakamlardan da anlaşılacak. 2023 yılına geldiğimizde cam teras 230 bin 366 ziyaretçi ağırladı. Gelir olarak da 4 milyon 694 bin lira gibi bir gelire ulaştı. Bu yılın ilk 8 ayında da cam terası 164 bin 841 kişi ziyarette bulundu ve elde edilen gelir 6 milyon 145 bin lira oldu” diye konuştu. "Hedef 10 milyon TL gelir" Sözen, yaklaşık 4 yılda cam terası toplam 586 bin 830 kişinin ziyaret ettiğini ve buradan 12 milyon 520 TL gelir elde edildiğini söyledi. Bu yılsonu itibarıyla cam terasta 300 bine yakın ziyaretçiyi ağırlamayı hedeflediklerini kaydeden Sözen, 10 milyon TL gelir beklediklerini aktardı.