Hava Durumu

#Roma

TOURISMJOURNAL - Roma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Roma haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Niğde'de Antik Roma'nın Gizli Şifa Merkezi Keşfedildi Haber

Niğde'de Antik Roma'nın Gizli Şifa Merkezi Keşfedildi

Niğde ve Kapadokya Arkeolojisinde Büyük Keşif: Roma Havuzu Şifa Merkezi Çıktı Niğde'nin Bor ilçesine bağlı Bahçeli beldesindeki 2. yüzyıl Roma Havuzu, 80 yıl aradan sonra yeniden yapılan kazılarda yeni bir kimlik kazandı. Daha önce sadece Antik Tyana'ya içme suyu sağlayan bir yapı olarak bilinen havuzun, aslında suyla tedavi merkezi olduğu ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Geleceğe Miras" projesi kapsamında sürdürülen kazılar, Aksaray Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Doğanay ve ekibi tarafından yönetiliyor. M.S. 2. yüzyılda Hadrian ve Trajan dönemlerinde inşa edilen yapı, 2025 kazılarıyla sağlık merkezi olarak tanımlandı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Doğanay, "Tyana Antik Kenti'ndeki Roma Havuzu'nda iki buçuk aylık çalışmada önemli bulgular elde ettik. Havuzun su taşıma işlevinin ötesinde, suyla tedavi merkezi olduğunu kanıtladık" dedi. Asklepios Kültü ve Tedavi Kanıtları Kazılarda bulunan Asklepios kültüne ait eserler, havuzun tıbbi ve dini rolünü doğruladı. Doğanay, "Sağlık tanrısı Asklepios'a ait yılanlı sunak ve heykel parçaları, buranın tedavi merkezi olduğunu gösteriyor. Doğu cephesindeki kalıntılar da Asklepios tapınağına işaret ediyor" açıklamasında bulundu. Doğanay, havuzun artık "şifalı sularla tedavi tapınağı kompleksi" olarak görüldüğünü belirtti. Ele geçirilen bir kitabe, yapının Marcus Aurelius ve Commodus dönemine (M.S. 177-180) ait olduğunu ve üç yılda tamamlandığını ortaya koydu. Niğde ve Kapadokya İçin Önemli Bulgu Prof. Dr. Doğanay, keşfin Niğde ve Kapadokya arkeolojisi için dönüm noktası olduğunu vurguladı: "80 yıl sonra yeniden kazılarla, suyla tedavi merkezi olduğu bilimsel olarak teyit edildi." Gelecek Kazılar ve Turizm Hedefi 2026'da devam edecek kazılarla kompleksin tamamı gün yüzüne çıkarılacak. Doğanay, "Çevre düzenlemeleriyle turizme açılacak. Antik dönemde ziyaretçi çeken bu merkezde sürpriz eserler bekliyoruz; adaklar ve sunularla dolu kalıntılar çıkabilir" dedi.

ADANA’NIN DENİZ LEZZETLERİ VİTRİNE ÇIKTI Haber

ADANA’NIN DENİZ LEZZETLERİ VİTRİNE ÇIKTI

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yaratıcı Şehirler Ağı’na gastronomi alanında aday gösterilen Adana’da bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen lezzet festivaline katılan gastronomi otoriteleri Akdeniz’in maviliklerinde avlanan balıklar ve su ürünleriyle donatılan “Adana’nın mavi sofrasını” deneyimledi. 22 ülkede 90 bini aşkın turizm profesyonelini bir araya getiren Skal International’a bağlı Çukurova Kulübü’nün Başkanı Erol Altun’un işlettiği restoranda 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin özel konuğu olan gastronomi yazarları, gurmeler, kıdemli gazeteciler, seyahat yazarları ve sosyal medya fenomenleri, Yumurtalık, Karataş sahilleri ile Tuzla, Akyatan ve Ağyatan lagünlerinde avlanan birbirinden lezzetli balık, karides, mavi yengeç ve kalamarı modern sunumlarla tatma şansı yakaladı. Ege Balık Adana Restoran’da 300’ü aşkın davetlinin katıldığı organizasyonda Akdeniz’den gelen lezzetlere özenle hazırlanmış mezeler, salatalar, tatlılar ve meyveler eşlik etti. Festival konukları, Adana’nın mavi sofrasını sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla tüm dünyaya tanıttı. “Adana, en zengin deniz ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapıyor” 25 yıla yakın süredir Akdeniz’den gelen lezzetleri kent halkı ve turistlerle buluşturan Erol Altun, festival konuklarına Adana’nın mavi sofrasını anlattı. Erol Altun, “Adana denince akla genellikle kebap gelir. Oysa bu şehrin bir de tuz kokan, dalga sesleriyle yoğrulmuş deniz mutfağı vardır. Yaklaşık 200 kilometrelik sahil şeridiyle Adana, Akdeniz’in en zengin deniz ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Yumurtalık, Karataş, Tuzla, Akyatan ve Ağyatan lagünleri, tatlı ve tuzlu suyun buluştuğu, doğanın balıklar için yarattığı özel yaşam alanlarıdır. Bu sularda yetişen her tür, Adana’nın toprağından, güneşinden ve suyundan bir parça taşır. Lagos, levrek, çipura, barbun, kefal, karagöz, dil balığı, kalamar, karides ve mavi yengeç, bölge mutfağımızın yıldızları arasında yer alıyor. Özellikle Yumurtalık karidesi ve Akyatan mavi yengeci, hem yerel sofralarda hem de uluslararası mutfaklarda haklı bir üne sahiptir.” dedi. “Denizle yoğrulmuş bir gastronomi mirasına sahibiz” Adana sahillerinde avlanan balıkların lezzet sırrının coğrafyanın eşsiz dengesinde gizli olduğunu vurgulayan Erol Altın, şunları söyledi: “Toroslar’dan süzülen kar ve yağmur suları, Ceyhan ve Seyhan nehirleriyle birleşip Akdeniz’e ulaşır. Bu tatlı sular, denizin tuzlu dalgalarıyla karışarak balıkların besin değerini zenginleştirir; etlerine dolgunluk, aromalarına derinlik kazandırır. Karataş ve Yumurtalık balıkçıları, Adana sofralarına taptaze deniz bereketi taşır. Mavi sofralarda yalnızca balık değil, binlerce yıllık kültürün izleri paylaşılır. Çünkü arkeolojik bulgular gösteriyor ki, bu topraklarda 4 bin yıl önce bile Roma imparatorları balık festivallerine katılmış, bugün Adana Müzesi’nde sergilenen mozaiklerde lagos ve barbun avlayan figürler betimlenmiştir. Adana, kebabıyla anılsa da, denizle yoğrulmuş bir gastronomi mirasına sahiptir. Her bir dalgası Akdeniz’in tuzunu, her bir lokması Çukurova’nın bereketini taşır. Adana’da deniz var. Adana’da balık var. Adana’da lezzet var. Herkesi Adana’nın mavi sofrasına bekliyoruz.”

AJet, 1 Ekim’de Ankara-Tiflis Seferlerine Başlıyor Haber

AJet, 1 Ekim’de Ankara-Tiflis Seferlerine Başlıyor

AJet, 1 Ekim itibarıyla Ankara-Tiflis seferlerini haftada 4 frekans olarak başlatacak. Bilet satışları bugün başladı. Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, AJet’in 1 Ekim itibarıyla Ankara - Tiflis seferlerini haftada 4 frekans olarak başlatacağını duyurdu. Prof. Dr. Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Başkentimizi dünyaya bağlıyoruz” “Ankara’dan dünya şehirlerine kurduğumuz hava köprüsüne bir yenisini daha ekliyoruz. AJet olarak 1 Ekim itibarıyla Ankara - Tiflis seferlerimizi haftada 4 frekans olarak başlatıyoruz. Bilet satışı bugün başlıyor. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Tiflis hattı ile birlikte Ankara’yı 24 ülkede 31 şehre bağlamış oluyoruz. Ankara’dan iç ve dış hatlarda en fazla şehre ve ülkeye uçuş yapan tek hava yolu olmanın gururunu yaşıyoruz. Ekim sonunda Madrid ve Barcelona’ya başlatacağımız seferler ile Ankara’dan 25 ülke 33 şehre ulaşmış olacağız. Brüksel, Milano ve Roma'ya da seferler için çalışmalarımız devam ediyor. İş ortaklarımız olan sanayi ve ticaret odalarımızın, turizm kuruluşlarımızın lobi konusunda bize yardımcı olmalarını, bu ülkelerdeki muhatap organizasyonlar nezdinde çalışmalarını bekliyoruz. Ankara’ya sadece hava köprüsü kurmuyoruz, turizmde hak ettiği noktaya gelmesi için de yoğun bir tanıtım kampanyası da yürütüyoruz. Ankara’yı bölgesinin yükselen merkezi olarak konumlandırmak istiyoruz. Bu vizyonun en önemli adımlarından biri de; ‘Ankara+ (Plus) Projesi’. Başlattığımız bu proje ile Başkentimiz Ankara ve çevresindeki illerin turistik anlamda çekim merkezi haline gelmesini hedefliyoruz. Misafirlerimizin 2 gününü Başkentimizde, sonraki günlerini Kapadokya’dan Konya’ya çevre illerde geçirmesini arzuluyoruz. Gastronomiden sağlık turizmine uzanan geniş bir yelpazede misafirlerimizin hizmet almasını sağlayacağız. Böylece turizmden ticarete, sağlıktan gastronomiye kadar tüm paydaşların orta ve uzun vadede kazanım elde edeceği kapsayıcı ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturuyoruz. Projenin tanıtımı için basın gezileri ve sosyal medya fenomenleri ile yoğun bir kampanya yürütüyoruz. Gökyüzünde kurduğumuz her köprü, geleceğe açılan yeni bir kapıdır. Tiflis, Madrid ve Barcelona için attığımız adımlar Ankara’yı dünyaya bağlama hedefimizin güçlü bir göstergesidir. Tüm bu çalışmalarımızın Başkentimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Tyana Antik Kenti’nde Vaftizhane Gün Yüzüne Çıkıyor Haber

Tyana Antik Kenti’nde Vaftizhane Gün Yüzüne Çıkıyor

Jeopolitik konumundan ötürü tarih boyunca kesintisiz yerleşime sahne olan Niğde'nin Bor ilçesine bağlı Kemerhisar'daki Tyana Antik Kenti'nde sürdürülen arkeolojik kazılar, kentin ilklerinden biri kabul edilen vaftizhaneyi ortaya çıkarıyor. Tyana Antik Kenti'nde 2016'dan bu yana yürütülen çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Geleceğe Miras" projesi kapsamında yeniden hız verildi. 14 Nisan'da 2025 yılı kazılarına başladıklarını söyleyen Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Doğanay, vaftizhanenin Tyana'da yerinde korunan nadir örneklerden olduğuna dikkat çekerek, "Tyana Antik Kenti'nin bu vaftizhanesi yerinde korunan tek örneklerinden birisi. Tyana bu yönüyle ilklerin kenti diyebiliriz. Tyana çok sürprizleri olan bir antik kent. Bizi çok heyecanlandıran unsurlar var. Bu vaftizhane yapısı şu ana kadar yaptığımız çalışmalara göre muhtemelen 5. yüzyılda Roma Dönemi'ne ait bir yapının üzerine inşa edildi. Daha sonra 10. yüzyıla kadar, 500 yıl boyunca kullanılan bir vaftizhane yapısı olması gerekiyor" dedi. Doğanay, vaftizhanenin alt kesimlerinde Bizans Dönemi'ne ait dükkan izlerine rastlandığını, bölgenin Abbasi hakimiyetinin son evrelerinde terk edildiğini, Türk döneminde ise üzerine sivil mimari yapıların eklendiğini belirtti. Doğanay, "Vaftizhane yapısını bütün müştemilatlarıyla ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Çalışmaları titizlikte yürütmek zorundayız. Çünkü zemin döşemelerine, ayrıntı işlemelerine zarar vermeden gün yüzüne çıkarmalıyız. Şu ana kadar yapılan kazılara göre absis kısmını görüyoruz. Absis kısmının gerisinde geniş bir alan var ve bu alanın içerisinde vaftiz teknesinin çevresinde zemin döşemeleri olan bir mekan var. Hemen gerisinde ise daha yüksekte başka bir mekan olması gerekiyor. Biz şu anda o mekanda çalışmalar yapıyoruz. Önceki yıllarda yaptığımız çalışmaların neticesinde mozaikler ve zemin döşemelerini ortaya çıkardık. Yapı bundan ibaret değildi, muhtemelen 35 bin kişilik bir nüfusa hitap eden bir antik kent haliyle vaftizhane yapısının daha büyük bir yapı olması gerekiyor" ifadelerine yer verdi. Yaklaşık 35 bin nüfuslu antik kente hizmet verdiği düşünülen vaftizhanenin tam olarak ortaya çıkarılmasının 2025 kazı sezonu sonunda tamamlanması, ardından restorasyon sürecine geçilmesi planlanıyor.

Roma’daki “Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi” sergisi 6 milyon ziyaretçiye ulaştı Haber

Roma’daki “Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi” sergisi 6 milyon ziyaretçiye ulaştı

İtalya'nın başkenti Roma'daki Kolezyum'da geçtiğimiz yıl 24 Ekim'de açılan "Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi" sergisi, 6 ayın sonunda 6 milyonu aşkın ziyaretçiye ulaştı. İtalya'nın başkenti Roma'nın önemli kültürel mekanlarından Kolezyum'da 24 Ekim 2024 tarihinde açılan "Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi" sergisi son misafirlerini ağırlıyor. Sergi, 6 ayın sonunda 6 milyonu aşkın ziyaretçiye ulaştı. "Göbeklitepe'nin tanıtımını önemsiyoruz" 21 Nisan'da son bulacak olan serginin Kolezyum'daki kapanış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Göbeklitepe'nin yalnızca bir arkeolojik yapı değil, geçmişi bugüne bağlayan yollarla geleceğin yönünü belirleyen bir medeniyet mirası olduğunu dile getirerek, "UNESCO Dünya Mirası olan Göbeklitepe'yi bütün hikayesiyle açığa çıkarmayı, korumayı ve tüm dünyada tanıtmayı bu yüzden önemsiyoruz" dedi. Türk ve dünya arkeoloji tarihinin en kapsamlı girişimlerinden biri olan "Geleceğe Miras" projesi çerçevesinde Göbeklitepe ve Şanlıurfa'daki diğer neolitik yerleşimlerin dünya Neolitik Çağ araştırmalarının merkezi haline getirildiğini vurgulayan Ersoy, "İnsanlığın ortak mirasına birlikte sahip çıkılması gerektiğine de inanıyoruz" ifadelerini kullandı. Şanlıurfa'dan Roma'ya uzanan bir medeniyet köprüsü Şanlıurfa'da 2021 yılında başlatılan "Taş Tepeler: Büyük Dönüşümün Coğrafyası" çatısı altındaki Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi çerçevesinde Karahantepe, Sayburç, Sefertepe, Çakmaktepe gibi alanların arkeoloji dünyasına kazandırıldığını belirten Bakan Ersoy, projenin önemli bir bileşeni olan ve bir ilk niteliği taşıyan "Dünya Neolitik Kongresi"nin 2024 yılı Kasım ayında Şanlıurfa'da 63 ülkeden binden fazla bilim insanının katılımıyla gerçekleştiğini hatırlattı. "Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi' sergisi de 'Taş Tepeler: Büyük Dönüşümün Coğrafyası Projesi'nin bir ayağıydı" diyen Ersoy, serginin 6 milyonu aşkın kişi tarafından ziyaret edilmesini Türk ve İtalyan bilim insanlarının ortak çalışmasının kıymetli bir göstergesi olarak değerlendirdi. Roma Kolezyumu'ndaki sergide Türkiye'den eserler de yer alacak Konuşmasının sonunda İtalya ile kültürel iş birliğine verdikleri öneme değinen Ersoy, "Türkiye ve İtalya dünyanın en görkemli imparatorluklarının varisleri, insanlık medeniyetinin sayısız mirasının emanetçisi olarak önemli sorumluluklar omuzlamaktadır" şeklinde konuştu. Ersoy, haziran ayında Kolezyum Arkeolojik Parkı Direktörlüğü'nce düzenlenecek "Magna Mater" sergisinde Türk müzelerinden eserlerin yer alacağını ve Roma'da Troya temalı bir sergi için İtalyan makamlarıyla çalışmalara başlandığını da duyurdu. Ersoy konuşmasını, "Bu vedanın yeni buluşmalara vesile olmasını diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum" ifadeleriyle sonlandırdı.

Kapadokya’nın 4 bin yıllık mutfak kültüründen günümüze yolculuk Haber

Kapadokya’nın 4 bin yıllık mutfak kültüründen günümüze yolculuk

Kapadokya Bölgesi’nin 4 bin yıllık zengin kültüründeki geleneksel tatlar modern bir dokunuşla harmanlanarak unutulmaz lezzetlere dönüştü. Kapadokya’nın yerel mutfağını yansıtan Uzundere Kapadokya Mutfağı, Hititler’den Osmanlı’ya kadar uzanan bir tarihi zenginliği bir arada sunuyor. Sirkencübin Şerbeti, Tarihi Kültepe Kurabiyesi, Kapadokya mutfağında ayrı bir yeri olan ekşi mayalı ekmekler, baharatlı tandır etleri, meyvelerle tatlandırılmış et yemekleri ve şerbetler gibi gelenekler, binlerce yıllık tarih ve kültürle şekillenir gibi eski tatlar tekrar gün yüzüne çıktı. Kapadokya’nın 4 bin yıllık mutfak geleneğini günümüze taşıyan dünyaca ünlü şef Ulaş Tekerkaya, üç yıl boyunca Kapadokya başta olmak üzere Anadolu’nun yemek kültürünü araştırdı ve kaleme aldı. Kapadokya ve Anadolu’nun 4 Bin yıllık mutfak kültürünü inceleyen Tekerkaya Hititler, Frigler, Roma İmparatorluğu, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlerin izlerini taşıyan yemekleri tekrar gün yüzüne çıkarttı. Nevşehir’in merkeze bağlı Göreme beldesinde bulunan ve bölgenin tek Helal Sertifikalı otelinde unutulmaya yüz tutmuş tatları tekrar gün yüzüne çıkaran Şef Ulaş Tekerkaya; “Kapadokya bölgesindeki 4 bin yıllık mutfak kültürünü günümüze taşıdık. Tamamen bu bölgede yaşayan insanların ve medeniyetlerin bu bölgede neler tükettiğiyle alakalı bütün kaynaklara eriştik ve günümüze uyarladık. Yemeklerin yanında yemeğin tarihi kaynaklarını gösterebileceğimiz QR kodları oluşturduk” dedi. “Üzüm ve kabak çekirdekleri ve kurutulmuş meyveler kullandık” Tarihi yemeklerin hiç birisinde domates salatalık biber salça gibi ürünler kullanmadıklarını söyleyen Tekerkaya; “Tamamen bu bölgede yetişen üzüm kabak, kuru meyveler kabak çekirdeği ve o dönemki yapılmış olan buğday arpa tahıl çeşitliliği ile beraber orijinal bir menü çıkardık. Menümüzün içerisinde de tamamen doğal olan yiyecekler mevcut. Tatlılarımızın çoğunluğunda şeker un gibi faktörler yok.” ifadelerini kullandı. “Diş kirası ile uğurluyoruz” Ünlü Şef Ulaş Tekerkaya misafirlerine en sonda giderken diş kirası adı altında bir hediye sunduklarını söyledi. Tekerkaya; “O diş kirasını yabancılara ve yerli misafirlere ne kadar önem teşkil ettiğini ve mütevaziliğin Kapadokya başta olmak üzere Osmanlı, Selçuklu, Anadolu ve Türk tarihindeki önemini anlatıyoruz” diye konuştu. 53 çeşit menü oluşturuldu Geçmişi 4 bin yıl öncesine kadar dayanan 53 çeşit yemek ve içecek oluşturduklarını söyleyen Terkaya; “Çorbalarımızın içerisinde insan oğlunun ilk çağlardan bu tarafa tüketmiş olduğu, Hz. Adem (A.S.) söylemlerin de ve kayıtlarında geçen baba çorbası dediğimiz buğday çorbası ile başlıyoruz. Günümüzdeki göçebe mutfağındaki tarhana çorbasına kadar hepsini oluşturduk. Tatlılarda da Göremeye ait olan ve Roma döneminde yapılmış bir Korama Roma tatlısı var. Tamamen geçmişin izlerini taşıyan ve hacı Bektaş velinin dergahından pirpir lokması içerisinde herhangi bir şeker yağ un olmayan bir tatlı. Bu lezzetler ve tatlıları insanlığa kazandırmış olduk. Tatlılarımızda ve yiyeceklerimizin çoğunluğun da Hititlerden, Firiklerden, Roma imparatorluğundan, İslam mutfağından, Selçuklu’dan Mevlevilikten, Osmanlı’dan ve Hacı Bektaş’tan izler var. Çünkü Hacı Bektaş Veli’nin söylemiyle ‘Bir lokmayı iki kişi bölüşürse dostluk pekişir’ sözüyle o yoldan devam ettik. Tatlılarımızın ve şerbetlerimizin içerisindeki ürünlerin hepsinde de bölgedeki yetişen ürünlerden oluşturduk” dedi. Gelen misafirlerine İslamiyet’teki sofra adabının da anlatıldığını söyleyen Tekerkaya; “Menümüzü ilk başta sofraya başlama ve en sonda sofraya bitirme olarak nitelendirdik. İslamiyet‘te ve diğer dinlerde insanların sofradaki saygı, sevgi ve adabı Mevlevilik ve Bektaşilik kültüründeki sofra adabının nasıl devam ettiğini anlatabilmek için menüye kısa bir not yazdık. Gelen misafirlere ilk başta besmeleyle başlayıp, yemek duasıyla bitirdiğimiz bir İslami konsept oluşturduk. İşletmemiz Kapadokya bölgesinde helal belgesine sahip tek işletme” dedi. Tekerkaya gelen misafirlere; “Bizim soframızı şenlendirdiniz, dişleriniz yoruldu” diye küçük hediyeler verdiklerini de sözlerine ekledi.

Roma'da Göbeklitepe Sergisine Ziyaretçi Akını Haber

Roma'da Göbeklitepe Sergisine Ziyaretçi Akını

ROMA (İHA) - İtalya'nın başkenti Roma'daki Kolezyum’da 24 Ekim 2024’te açılan "Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi" sergisi, bugüne kadar 5 milyon ziyaretçiyi ağırlayarak büyük ilgi topladı. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'nin eşsiz tarihi, sergiyle Roma’nın kalbinde canlandırılıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya paylaşımında, "Medeniyetin sıfır noktası Göbeklitepe, Roma'nın kalbi Kolezyum'da dünya ile buluşuyor. Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi sergisi, açıldığı günden bu yana 5 milyon ziyaretçiyi ağırlayarak büyük ilgi gördü. UNESCO Dünya Mirası olan Göbeklitepe'nin 11 bin yıllık gizemi, anıtsal sütunların replikaları ve sanal turlarla ziyaretçileri büyülemeye devam ediyor. İnsanlık tarihine ışık tutan bu eşsiz sergi, nisan ayının sonuna kadar Kolezyum'da ziyaretçilerini bekliyor. Tarihin en eski anıtlarını keşfetmek isteyen herkesi bu büyüleyici yolculuğa çağırıyor, arkeolojik mirasımızı dünyayla buluşturmaya devam ediyoruz!" dedi. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği’nin iş birliğiyle düzenlenen sergi, İtalyan ve uluslararası uzmanlardan oluşan bir ekip tarafından hazırlandı. Multimedya içerikler, 3D rekonstrüksiyonlar ve interaktif deneyimlerle desteklenen sergi, Göbeklitepe’nin 11 bin yıllık gizemini günümüz teknolojisiyle buluşturuyor. 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenen Göbeklitepe, dünya arkeolojik mirasının en önemli keşiflerinden biri olarak kabul ediliyor. Tarih meraklıları ve akademisyenlerin yoğun ilgisini çeken sergi, 30 Nisan 2025 tarihine kadar Kolezyum’da ziyaret edilebilecek.

Tripadvisor’dan 2025'in Tartışmasız En İyi 25 Rotası Haber

Tripadvisor’dan 2025'in Tartışmasız En İyi 25 Rotası

Tripadvisor’ın "Tartışmasız En İyiler - Destinasyonlar" seçkisinde 25 seyahat noktası sıralandı. Birleşik Krallık’ın başkenti Londra zirveye yerleşirken, Endonezya’nın gözde adası Bali ikinci, Dubai ise üçüncü sırada yer aldı. İLK 25’TEKİ POPÜLER SEYAHAT DESTİNASYONLARI İstanbul, listenin 17. sırasında bulunuyor. Şehir için yapılan değerlendirmede, "Yüzyıllar boyunca birçok kültür, bu değerli toprak parçasına kendi izlerini bırakmıştır. Günümüzde, İstanbul’un mahallelerini keşfederek bu etkileri bizzat deneyimleyebilirsiniz. Sultanahmet’in kutsal mekanlarından Beyoğlu’nun 19. yüzyıl Avrupa zarafetine, Nişantaşı’nın yüksek modasından Kadıköy’ün canlı kafe kültürüne ve Beşiktaş’ın futbol tutkunu sokaklarına kadar her köşesi, gezginlerin 'İstanbul sadece tek bir şehir değil, bir şehrin içinde birçok şehir' demesini kolayca anlaşılır kılıyor" ifadeleri yer aldı. LONDRA - BİRLEŞİK KRALLIK BALİ - ENDONEZYA DUBAİ - BAE SİCİLYA - İTALYA PARİS - FRANSA ROMA - İTALYA HANOI - VİETNAM MARAKEŞ - FAS GİRİT - YUNANİSTAN BANGKOK - TAYLAND HOI AN - VİETNAM BARSELONA - İSPANYA CUSCO - PERU SIEM REAP - KAMBOÇYA LİZBON - PORTEKİZ PHUKET - TAYLAND İSTANBUL - TÜRKİYE NEW YORK CITY - ABD MALLORCA - İSPANYA EDINBURGH - BİRLEŞİK KRALLIK KATMANDU - NEPAL YENİ DELHİ - HİNDİSTAN MALDİVLER CANCÚN - MEKSİKA MAURITIUS Tripadvisor’ın listesi, seyahat planlaması yapanlar için ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.