Hava Durumu

#Rize

TOURISMJOURNAL - Rize haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rize haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rize’de Sel Sonrası Fırtına Vadisi’nde Bungalovlar Kaldırılıyor Haber

Rize’de Sel Sonrası Fırtına Vadisi’nde Bungalovlar Kaldırılıyor

Rize'de geçtiğimiz hafta sonu etkili olan şiddetli yağışlar sonrasında Fırtına Vadisi'nde etkili olan sel ve heyelanların ardından Fırtına Deresi'nin kıyısındaki bungalovlar ve tiny hause şeklindeki yapılar tek tek kaldırılmaya başlandı. Rize’nin Ardeşen ve Çamlıhemşin ilçesinde geçtiğimiz hafta etkili olan kuvvetli sağanak yağışlar sonrası Fırtına Deresi’nin debisi aniden yükselmiş, bölgede birçok noktada taşkın ve heyelan meydana gelmişti. Selin neden olduğu hasarda Fırtına Vadisi boyunca dere kenarına inşa edilen bungalov ve tiny hause şeklindeki konaklama tesisleri büyük zarar görürken, bazıları dere sularına kapılmıştı. Yetkililer, dere yatağına ve taşkın sahasına yakın bölgelerde yapılaşmanın hem can hem de mal güvenliği açısından büyük risk taşıdığını vurgularken, yaşanan afetin ardından bungalov ve tiny hause sahipleri de kendi imkanlarıyla tesislerini kaldırmaya başladı. Özellikle Fırtına Vadisi’nin Çamlıhemşin merkezden Ayder Yaylası’na uzanan kesiminde çok sayıda bungalovun bulunduğunu hatırlatan bölge sakinleri, yaşanan sel felaketinin ardından ciddi endişe yaşadıklarını ifade etti. Bazı işletmeciler, bungalovları ve tiny hause şeklindeki yapıları ağır iş makineleri ve kamyonlarla sökerek güvenli alanlara taşırken, bazıları da tamamen kaldırma kararı aldı. Bir işletme sahibi, "Yıllardır burada turizm amaçlı hizmet veriyoruz. Ancak her selde aynı korkuyu yaşıyoruz. Artık can güvenliği her şeyden önemli. Bu yüzden kendi isteğimizle bungalovları sökmeye başladık" dedi. DSİ ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri de bölgede incelemelerini sürdürüyor. Dere kenarında bulunan kaçak veya riskli yapıların tespit edilerek kaldırılacağı, doğal dengeyi bozan müdahalelere izin verilmeyeceği bildirildi. Konuyla ilgili açıklama yapan yetkililer, Fırtına Deresi’nin akış rejiminin ani yağışlarda çok hızlı değiştiğini, bu nedenle dere yatağına birkaç metre mesafede yapılan her türlü yapının risk taşıdığını hatırlattı. Ayrıca, selin ardından ortaya çıkan manzaraların dere yataklarına yapılan plansız yapılaşmanın sonuçlarını net şekilde gösterdiği vurgulandı. Bungalovların kaldırılmaya başlanması, bölgedeki turizm faaliyetlerini de doğrudan etkileyecek. Son yıllarda yoğun ilgi gören Fırtına Vadisi, özellikle doğa turizmi, rafting ve konaklama tesisleriyle dikkat çekiyordu. Ancak uzmanlar, "Bölgenin asıl cazibesi doğallığında. Doğaya zarar vermeden, güvenli alanlarda yapılacak yatırımlar turizme katkı sağlar. Dere yatağına bungalov yapılması sürdürülebilir değil." değerlendirmesinde bulundu.

TÜRSAB: Doğu Karadeniz Turizminde Ağustos Hareketli Geçecek Haber

TÜRSAB: Doğu Karadeniz Turizminde Ağustos Hareketli Geçecek

TÜRSAB Doğu Karadeniz Bölge Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Tuna, geçen yıl ile bu yıl arasında turizm açısından büyük bir fark olmadığını Ağustos ayında rakamların artacağını belirtti. Bu sezon İran-İsrail savaş döneminde uçaklarda doluluk oranlarında düşüş yaşandığını bugünlerde ise arttığına dikkat çeken Tuna, "Şehrimize inen dış hat uçak sayılarında geçen seneye göre bir değişiklik yok. Savaş döneminde doluluk oranlarında düşüş yaşanmıştı ancak bugün uçakların doluluk oranları yüzde 85-90 bandında. Ağustos ayında bu rakamların daha da artmasını bekliyoruz. Öngörümüz, yalnızca Trabzon'a günlük 36-37 dış hat uçuşunun gerçekleşeceği yönünde" dedi. Arap turistlerin favorisi: Uzungöl ve Ayder Ortadoğulu turistlerin bölgeye yoğun ilgisi olduğunu belirten Tuna, "Uzungöl bizim markamız. Trabzon, Doğu Karadeniz'in turizm başkentidir. Bugün Arap turistler Uzungöl'e, Ayder'e, Ordu-Giresun'a ve hatta Batum'a günübirlik gidip geliyorlar. Rize'ye inen turistler de sıklıkla Trabzon'a geliyor" diye konuştu. Kış turizminin sadece kayakla sınırlı tutulmaması gerektiğini vurgulayan Tuna, "Kış turizmini sadece kayak olarak ele almak hata olur. Fuar, kongre, etkinlik ve kültür turları gibi birçok alternatif geliştirilebilir. Örneğin Uzungöl, kışın kapalı. Bu durum pazarlama eksikliğinden kaynaklanıyor. Neden Uzungöl kışın da açık olmasın?" ifadelerini kullandı. Avrupalı turist sayısındaki düşüş algısı Batılı turistlerin azaldığı yönündeki algıya da değinen Tuna, "Yıllar önce Avrupalı turistler butik turlarla bölgeye geliyordu. Bugün Trabzon'un kayıtlı yatak kapasitesi 30-31 bin civarında, kayıt dışını saymıyoruz bile. Bu kapasite geçmişte yoktu. Dolayısıyla bugünkü tabloyu arz-talep dengesi belirliyor. Şu anda Ortadoğulu turistler bölgemizi yoğun olarak tercih ediyor. Ancak bu, Avrupalı turistlerin gelmediği anlamına gelmiyor. Hâlâ Almanya gibi ülkelerden direkt uçuşlar var, Avrupalı turistler de geliyor. Ancak sayı Ortadoğulu turistlerle kıyaslandığında geri planda kalıyor" şeklinde konuştu. Dış hatlar otopark alanı büyük sorun Dış hatlar otopark alanında ciddi sorunlar olduğuna dikkat çeken Tuna, "Havalimanımızın yetersizliği nedeniyle özellikle dış hatlar otopark alanında acil bir çözüm üretilmesi gerekmektedir. Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin bu konuda hızlıca adım atması şarttır. Gelen grup misafirlerimiz, otobüslerine ulaşabilmek için 600-800 metre yürümek zorunda kalıyor. Havalimanındaki bu yetersizliğin bedelini ne yazık ki turizmciler ödüyor. Şehrimizde 'Bunu yaptık, bu şekilde oldu' şeklinde bir yaklaşım söz konusu; ancak bunun faturasını özellikle turizm seyahat acentelerine kesemezsiniz. Bu konuda ciddi sorunlarımız var. Bunları yetkililere aktarıyoruz, görüşmeler yapıyoruz ve çözüm bekliyoruz. Sorunlarımızı kamuoyu önünde dile getirmek istemiyoruz ancak artık acilen bir düzenleme yapılması gerekiyor. Özellikle dış hatlar terminalinin tamamlanmasının ardından, gelen grup misafirlerin transfer araçlarına rahatça ulaşabileceği bir alan oluşturulmalıdır. Seyahat acentelerimizin otobüslerinin yolcu alımını güvenli ve düzenli şekilde gerçekleştirebileceği bir alan ihtiyacı aciliyet arz etmektedir" dedi.

Doğu Karadeniz’in Tulum Geleneği Turizmle Yaşatılıyor Video Galeri

Doğu Karadeniz’in Tulum Geleneği Turizmle Yaşatılıyor

Doğu Karadeniz'in vazgeçilmez enstrümanı tulumun ustası gün geçtikçe azalsa da değeri katlanarak büyüyor. Genelde düğünlerde, şenliklerde ve yol havalarında çalınan yörenin en eski nefesli halk çalgısı olarak bilinen tulum günümüzde de popülerliğini sürdürüyor. Tulum çalgısı popülerliğini korusa da bu çalgıyı yapan ve çalan sayısı gittikçe azalıyor. Özellikle Rize'nin Çamlıhemşin ve Hemşin ilçelerinde çalınan tulum il dışından gelen turistlerin de gözdesi halinde. Öyle ki gözde turizm mekânlarında da yer almaya başlayan tulum Rize Çay Çarşısında da sergileniyor. Rize Merkez'de bulunan bir tulum dükkânında ziyaretçilere tulum hakkında bilgiler veriliyor ve isteyenlere çibun aleti satılıyor. Tulum yapım ustası olan Engin Dervişoğlu tulumun her ağaçtan yapıldığını ancak şimşir ağacının geleneksel ve daha kaliteli olduğunu dile getirerek "Tulum esasen üç materyalden oluşuyor. En önemli parçası ise nav kısmı dediğimiz bölüm, bu kısım toprak kamışı ve ahşaptan yapılıyor. İçerisinde iki adet toprak kamışından olma analık dediğimiz kısım yani klavye kısmı, bir de derinin altında olan dil kısmı var. Ahşap kısmını genellikle şimşir ağacından yapıyoruz ama bütün ağaçlardan da yapılabilir. Şimşir ağacı hem geleneksel hem de daha kaliteli. Bir yaşındaki bir oğlak derisi bize geliyor, öncelikle geldiğinde tüylerini fermente ediyoruz. Mısır unu ve tuz yardımıyla kılları bırakmasını sağlıyoruz. Kılları el yordamıyla çektikten sonra bu deriyi peynir suyuna yatırıyoruz ki fermente olsun diye. 3-4 gün sonra şişirip asıyoruz ve kurutmaya bırakıyoruz. Kuruduktan sonra çitileyerek bu deriyi yumuşatıyoruz. Yumuşattıktan sonra özel bağlama yöntemi var ve onu da tamamlayınca tulum meydana geliyor" ifadelerini kullandı. Tulumun tarihçesinden ve benzer diğer enstrümanlardan farklı olduğundan söz eden Dervişoğlu "Normalde tarih araştırmacılarımızın Orta Asya'dan Karadeniz'e geldiği yönünde görüş bildiriyorlar. Fakat üniversitede de yazdığım tezde de Hemşin yöresinde imal edildiğini iddia ettim. Çünkü bazı özellikleri var, en büyük özelliği ise tüm dünyadaki derili enstrümanlardan farklı olarak nav kısmı yani çalınan klavye kısmının son perdesinin olduğu yer yuvarlak olarak biter. Gürcistan'da, Polonya'da, İngiltere'de Makedonya'da birçok ülkede derili olarak enstrümanlar çalınıyor. Gürcistan'da ‘Çiboni', İran'da ‘Ney Anban', Makedonlarınkine ‘Gayda' denir. Tulumda oğlak derisi kullanılıyor, oğlak derisine de sosyolojik olarak baktığımız zaman insanlık tarihiyle birlikte kullanılan bir materyal zaten. İnsanlar bunun içerisine peynirlerini basmışlar, yağlarını, ballarını koyup saklama kabı olarak kullanmışlar zaten. Son olarak da enstrümanlarına entegre etmişler. Gerçekten ilgi çok büyük bende çok şaşırdım bu ilgiye. İnsanlar çok merak ediyor tulumun yapılışını, kültürel özelliklerini anlatıyorum onlara burada" dedi.

Ovit Dağı’nda Yaz Mevsiminde Kayak Keyfi Haber

Ovit Dağı’nda Yaz Mevsiminde Kayak Keyfi

Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı Ovit Dağı'nda yaz mevsiminin gelmesine rağmen kar botlarıyla kayak keyfi yaşanıyor. Türkiye'de doğal güzellikleriyle ön plana çıkan Doğu Karadeniz'in turizm cenneti Rize, kış boyunca tepelerindeki kar kalınlığı ile gündeme gelmişti. Kış aylarında Çamlıhemşin ilçesine bağlı Ayder Yaylası'ndan havalanan helikopterlerle Kaçkar Dağları'nda yapılan dünyanın en elit sporu Heliski'nin yanı sıra tüm kayak merkezlerini kar kalınlığı ile kış ayı boyunca geride bırakan Güneysu ilçesine bağlı Handüzü Yaylası adından sıkça söz ettirmişti. Kış sporlarıyla dünyanın her köşesinden turist ağırlayan Rize'de şimdi ise gözler Haziran ayı olmasına rağmen kar görüntüleriyle İkizdere ilçesine bağlı 2640 rakımlı Ovit Dağı'na çevrildi. Yaz mevsiminin ilk ayında bile kar örtüsü ile kayak keyfi sunan Ovit Dağı da Rize'nin diğer bölgeleri gibi kış sporlarıyla ilgilenenler için bölgeyi cazibe merkezi haline getiriyor. Türkiye'de oldukça nadir görülen bu durum doğa tutkunlarının dikkatini çekerken aynı bölgede kış sporlarına da ilgiyi arttırıyor. Ayder Yaylası, Handüzü Yaylası ve Ovit Dağı'nın kar kalitesi ile birlikte son yıllarda kurulan 5 kayak kulübünde 150'den fazla sporcu faaliyet yürütüyor. Çaykur Rizespor Kulübü Başkanvekili Adnan Er, Ovit'in sadece kış aylarında karla kaplı olmadığına değinerek "Haziran'da dahi karla kaplı oluşuyla Türkiye'de nadir rastlanan bir doğa harikasıdır. Ulaşımı kolay, altyapısı gelişmeye açık bu bölge, Rize'nin en önemli turizm destinasyonlarından biri olma yolunda hızla ilerliyor" dedi.

Trabzon Turizminde Kayıt Dışı Tesis Alarmı Haber

Trabzon Turizminde Kayıt Dışı Tesis Alarmı

TRABZON (İHA) - Trabzon’da her yıl artan yabancı turist sayısı, kayıt dışı konaklama tesislerinin çoğalmasına neden oldu. Kentte 31 bin kayıtlı yatak kapasitesine karşın, 90 bine yakın kayıtsız yatak bulunduğu belirlendi. Trabzon Oteller Birliği Başkanı Mustafa Aksu, bu durumun büyük bir güvenlik riski oluşturduğunu belirterek, "Nitelikli ev diye konaklama belgesi alan evler var. 100 daireli bir sitenin 25 dairesi için müracaat edip siz turizm yapabiliyorsunuz. Şimdi yangın mevzuatında o daireyi mi sorumlu tutalım binayı mı tutalım? Böyle çok büyük tehlikeler var" dedi. Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden Doğu Karadeniz’e gelen turist sayısı her yıl artış gösteriyor. 2024’ün ilk 11 ayında Trabzon, 700 bin 480’i yabancı olmak üzere toplam 1 milyon 296 bin 640 turisti ağırladı. Ancak artan turist sayısına paralel olarak denetimsiz konaklama alanlarının çoğalması, güvenlik ve vergi kaybı açısından endişe yaratıyor. Bolu’daki Grand Kartal Otel yangını sonrası Türkiye genelinde olduğu gibi Trabzon’da da resmi otellerde denetimler sıklaştırıldı. Ancak kayıtsız işletmelere müdahale edilemiyor. Aksu, "Mevzuat çok derin ve değişken oluyor. Şu an resmi kayıtlı oteller eksikliklerini yüzde 90'a kadar tamamlamış durumda. 2024 yılının Ocak ayından itibaren çıkan turizm kanununa göre dilekçelerimizi tüm belediyelere ve valiliğe verdik. Trabzon'da yaklaşık 31 bine yakın kayıtlı yatak sayısı var. Yaklaşık 90 bine yakın da kayıtsız konaklama yatağı var. Bu tesislerin kapatıldığını söylüyorlar. Bazı belediyelere dilekçe verdik, kapatılan otellerin hangileri olduğunu dair bir bilgi gelmedi. Kapatılan otellerin yangın uygunsuzluğundan dolayı mı yoksa çıkan kanundan dolayı mı kapandığını bilmiyoruz" ifadelerini kullandı. TURİST SAYISI ARTIYOR, DOLULUK ORANI DÜŞÜYOR Turizmin Trabzon’un en büyük ekonomik kaynağı olduğunu vurgulayan Aksu, "Geçen sene 640 bin civarında turist gelmiş, bu sene açıklanan veride ise 750 bin turist gelmiş. Çok enteresan bir eğri var. Turist geldikçe doluluk oranının artması gerekirken enteresan bir şekilde turist sayısı arttıkça doluluk oranı azalıyor. Bir araştırma yaptık. Son 5 yılda gelen turist sayısının artış oranı ile verilen vergi arasında büyük bir farklılık çıktı. Biz 1 milyon turisti 30 bin yatakla 3-4 ay konaklatabiliriz. Ama turizm bir ay olmamalı. Şehrimizde 3-4 ay turizm olsun isteriz. Bu şehrin en büyük fabrikası turizmdir. Turizm çökerse maalesef şehrimiz çökecektir. Nitelikli turistin şehrimize gelmesini istiyoruz. Turizm yüzünden şehrimizin, halkımızın yorulmamasını istiyoruz. Yaz aylarında Trabzon'dan uzak duralım çekip gidelim demelerini istemiyoruz" dedi. DENETİM DIŞI BUNGALOVLAR İLE TEHLİKE BÜYÜYOR Bungalov evlerin hızla yaygınlaştığını belirten Aksu, denetlenmeyen tesislerin büyük bir risk oluşturduğunu söyledi. "Yangın esnasında yaşanabilecek can kayıplarına vicdanen ve hukuken kimse cevap veremez" diyen Aksu, Bakanlığın, en az 5 bungalov olan tesislere belge vermeyi planladığını duyduklarını söyledi. Bu tesislerin kontrolsüzce çoğaldığını vurgulayan Aksu, özellikle Rize’de sayılarının 10 bini aşmış olabileceğini ifade etti.

Rize’de Ruhsatsız Yapılara Geçit Yok Haber

Rize’de Ruhsatsız Yapılara Geçit Yok

RİZE (İHA) - Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Ardeşen ve Çamlıhemşin ilçeleri arasında bulunan Fırtına Vadisi'nde toplam 174 ruhsatsız yapının belirlendiğini ve bu yapılarla ilgili yıkım çalışmalarının sürdüğünü açıkladı. Rize Valiliği, Ayder, Pokut, Huser, Avusor ve Kavrun yaylalarının yol güzergahında bulunan Fırtına Vadisi'nde ruhsatsız konaklama tesislerine karşı yıkım operasyonlarına başladı. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Defterdarlık ve İl Özel İdaresi’nin ortak çalışmalarıyla belirlenen işletmelere tebligat gönderildi. Turizm işletme belgesi ya da ruhsatı bulunmayan kimi işletmeciler bungalovlarını kendileri kaldırırken, bazı yapılar ise Rize İl Özel İdaresi tarafından yıkılmaya başlandı. Vali Baydaş, sürecin yaz sezonu öncesinde tamamlanacağını belirterek, "Bu alan taviz göstermeyeceğiz veya geri adım atmayacağımız bir alandır. Geçtiğimiz günlerde belediyemiz, emniyet, jandarma, elektrik idaremiz ve ilgili bütün birimlerin katılımıyla uzun bir toplantı gerçekleştirdik. Burada adım adım yapacaklarımız var" dedi. Kaçak yapıların önüne geçmek için kararlı olduklarını vurgulayan Baydaş, "Elektrik bağlıysa elektriklerini keseceğiz. Ondan sonra bir şekilde basit işletme olarak vergi levhası aldıysa, konut olarak elektrik bağlattıysa bunların tespitini yaparak bunlarla ilgili işlem gerçekleştireceğiz. Bunu yapacağız ki vergilendirilen ve Kültür Turizm Bakanlığı'na kaydı olan, bu işi yasal zeminde yapan müesseseleri koruyalım. Bu işi yasal zeminde yapanları koruyabilmek için buradaki kayıtsız, turizm işletme belgesi olmayan ve ruhsatsız yapıları sistemden çıkarmamız lazım. Vatandaşlarımızın da hemşerilerimizin de bu alanda bize destek olduklarını görüyoruz. Bungalov işletmecisi arkadaşlarımız bir dernek kurdular, o dernekle istişareli yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.