Hava Durumu

#Recep Yavuz

TOURISMJOURNAL - Recep Yavuz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Recep Yavuz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Avusturyalı emekliler 31 yıl sonra yeniden Marmaris’te Haber

Avusturyalı emekliler 31 yıl sonra yeniden Marmaris’te

Marmaris uzun yıllar sonra ilk kez Avusturyalı misafirlerle sezonu açıyor. 21 Nisan-21 Mayıs tarihlerinde Marmaris'e gelecek olan 3 bin Avusturyalı emeklinin ilk kafilesi Dalaman Havalimanı'na indi. Avusturya'da emeklilere seyahat düzenleyen bir seyahat acentesi geleneksel ilkbahar buluşması için 2025 yılında Marmaris'i seçti. Bundan tam 31 yıl önce 1994 yılında yine Marmaris'te buluşan Avusturyalı emekliler, uzun bir süre sonra tatillerini geçirmek için yeniden Marmaris'e gelmeye başladılar. Marmaris turizm sezonuna Avusturyalı emeklilerle başlıyor 21 Nisan-21 Mayıs tarihleri arasındaki dört hafta boyunca birer haftalık kafileler halinde Avusturya'nın Niederösterreich, Steiermarkt, Kaernten, Vorarlberg ve Tirol eyaletlerinden gelecek olan emekliler Marmaris'in çeşitli otellerinde konaklayacaklar. Özellikle bahar aylarında seyahat eden ve gittikleri yörenin doğasını, tarihini ve kültürel zenginliklerini ziyaret eden Avusturyalı emeklilerin Türkiye ile ilk tanışması 1990 yılında Side'de gerçekleşmiş ve büyük beğeni kazanmıştı. Sonraki yıllarda Kuşadası, Kapadokya, Alanya ve Marmaris'i ziyaret eden Avusturyalı emekliler aynı zamanda Türk turizminin ayağa kalktığı yılların en önemli şahitleri olmuşlardı. Gittikleri bölgenin turizmine ve şehir hayatına renk katan Avusturyalı emekliler, yaptıkları turların yanı sıra yörenin insanları ile tanışmaktan büyük mutluluk duyuyorlar. "Doğal ve kültürel zenginlikler ziyaret edilecek" Avusturyalı emeklilerin birer haftalık Marmaris programında Datça, Dalyan, Marmaris Kale, Tekne Turu, Marmaris Orman Köyleri ve Pamukkale bulunuyor. Ayrıca haftada bir kez Marmaris Fest kapsamında bölgenin folklorik zenginliğinden oluşan bir etkinlik düzenlenecek. Seyahat acentesinin kadın Genel Müdürü Gerlinde Zehetner, emeklilerin yıllar sonra yine çok sevdikleri Marmaris'te olmaktan mutlu olduklarını ve Türk misafirperverliğini özlediklerini dile getirdi. Türk turizmcisinin profesyonelliği ile emeklilere güzel bir tatil sunacaklarına emin olduğunu söyleyen Zehetner, son olarak 31 yıl önce Marmaris'e geldiklerini ve hayran kaldıklarını, o zamanki unutulmaz hatıraların bu seneki kararlarında çok etkili olduğunu söyledi. Organizasyonda profesyonel tur rehberi 25 kişi görev alacak. Ekibin önemli bir kısmının bundan 31 yıl önceki etkinlikte de görev aldıkları belirtildi. Doğal ve kültürel değerlerin ziyaretlerinin yanı sıra Avusturyalı emeklilerin yerel halk ile buluşmasına özen gösterilecek. Etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanlığı, Marmaris Ticaret Odası ve Güney Ege Otelciler Birliğinin katkıları ile yola çıktıklarını dile getiren NBK Tours Genel Müdürü Recep Yavuz ise bu organizasyonun Türkiye'ye gelmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu Haber

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu

Turizm profesyonelleri, akademisyenler ve kamu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen panelde, turizmin çevre ile ilişkisi, sürdürülebilir turizm hedefleri, sektörün dönüşüm ihtiyacı, turizmin geleceği, rakip analizleri ve overtourism tehlikesi gibi önemli konular ele alındı.  “Kararların Takipçisi Olacağız” Panelin açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Kurt, “50 yıl sonra Antalya turizmi nasıl var olur, nasıl sürdürülebilir ve gelecek nesillere aktarılır, bu çalıştayda ortaya konulacak konularla buna yanıt arıyoruz. Burada alacağımız kararlara sadık kalacağımızın sözünü veriyoruz” dedi. “Gündemimiz Antalya’nın Geleceğidir” Açılışın ardından, şehrin turizmcilerinin toplantıya ilgisine teşekkür ederek ilk oturumu başlatan Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, "Ana gündemimiz Antalya'nın geleceğidir" ifadesini kullandı. Recep Yavuz‘un moderatörlüğünde düzenlenen “Çevre ve Aşırı Turizm (Over Tourism)” konulu ilk oturuma Tuncay Neyişçi, Lokman Atasoy, Hüseyin Çağlar İnce ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık konuşmacı olarak katıldı. Yavuz, 'Dünyada turizm sektörü nereye evriliyor? Antalya’yı kısa ve orta vadede nerede tasavvur ediyoruz? Antalya’nın turistik başarısının altında ne yatıyor?' gibi merak edilen soruları gündeme getirdi. “Kontrollü Büyüme Olmazsa Tehlike Kaçınılmaz” Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, sürdürülebilir turizm planlamasının önemine dikkat çekti. Antalya’nın Türkiye’nin toplam yatak kapasitesinin yaklaşık yarısını barındırdığını hatırlatarak, yatırımların da bu ölçekte planlanması gerektiğini söyledi. Ayık, “Antalya dünyada en çok misafir alan 6'ncı şehirdir, Türkiye'nin 100 milyar dolara yakın turizm geliri bulunuyor. Türkiye'nin yatak kapasitesinin yarısına yakını Antalya'da, dolayısıyla sürdürülebilir turizm için yatırımın yaklaşık yüzde 50'si Antalya'ya olmalıdır. Antalya'nın büyümesi çok kıymetli ama kontrollü büyümek önemlidir. Bundan sonrasını iyi planlamaz, kontrolsüz büyümeye devam edersek bu kanser gibi yayılacak ve elimizdeki değerleri kullanamayacağız. Bu konuda sürdürülebilirlik önemli. Bakanlık sürdürülebilirlik sertifikası başlattı, sürdürülebilir destinasyon sertifikası da verileceği söyleniyor. Su arıtma faaliyetlerimiz ve mavi bayraklı plajlarımız bunu var olan değerleri aktarmaya yöneliktir. Büyükşehir olarak master plan yaptık. Overturizme karşı altyapı yatırımları ve planlamaları doğru olmalıdır.” ifadelerini kullandı. “Otel Merkezli Değil, Kültür Merkezli Turizm” Panelin ilk oturumunda konuşan Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, turizmin özüne dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Neyişçi, “Turizmcilik ile otelcilik farklıdır. Bu ayrımı netleştirmek lazım. Türkiye turizme 100 milyar dolar yatırım yapmıştır, bu müzedeki kültürel değerler dahi 100 milyar dolardan fazlası eder. Turizm bakımından en karizmatik coğrafyada yaşıyoruz. Bizim otel yatırımlarımız için değil kültürel ve doğal miraslarımız için turizm var. İnsanlar oteller için gelmiyor. Otel sadece bir araçtır. Eğer maddi bakacaksak bir sikke değeri dahi 650 bin dolar. Oteli merkeze koyarak turizm yapılmaz, insanlar kültürel değerlere bakarak burayı tercih ediyorlar. Bunu tanımalı ve korumalıyız. Yerel halk, yemek kültürü dahi turizmin bir ürünüdür. Türk kahvesi, Türk hamamı gibi dünya çapında markalarımıza sahip çıkarak, kendi turizm unsurlarımıza sahip çıkarak sürdürülebilir turizmi sağlarız” dedi. Neyişçi, kültürel değerlerin korunmasının sürdürülebilir turizmin temel koşulu olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Neyişçi, "Biz farklılıklarımızı ortaya çıkaracak şekilde turizm yaparsak ön plana çıkabiliriz. Bunlara sahip çıktıkça turizmi sürdürülebilir kılacağız" sözlerini vurguladı. “Biyoçeşitlilik Otel Peyzajlarına Yansımıyor” Biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce, panelde yaptığı konuşmada Antalya’nın doğal zenginliklerine dikkat çekti. Antalya’nın yalnızca turistik altyapısıyla değil, özgün doğası ve biyolojik çeşitliliğiyle de öne çıktığını belirten İnce, “Dünyada sadece Antalya’da görülebilecek yaklaşık 250 bitki türü bulunuyor. Kelebek çeşitliliğimiz Avrupa ülkelerinin üzerinde. Fakat bu zenginliği otel peyzajlarında göremiyoruz. Bunun yerine, ithal ve alerjen riski yüksek peyzaj öğeleri tercih ediliyor” dedi. İnce, sürdürülebilir turizmin temel bileşenlerinden biri olarak suya ve biyoçeşitliliğe sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. “Tüm medeniyetler suya yakın kurulmuştur. Su varsa yaşam vardır. Otel dışındaki sahipsiz alanlarda, peyzaj müdahalesi olmadan gelişen doğanın sürdürülebilirliği bu anlamda yol gösterici olmalıdır” ifadelerini kullandı. “Antalya Taşıma Kapasitesinin Üzerinde” Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Lokman Atasoy ise konuşmasında turizmin altyapı ve kaynak kullanımı üzerindeki baskılarına dikkat çekti. Antalya’nın mevcut turist sayısıyla taşıma kapasitesinin üzerine çıktığını belirten Atasoy, “Buna rağmen hedefler hâlâ turist sayısının artırılması üzerine kurulu. Bizi bekleyen en büyük tehdit, doğal kaynaklarımızın tükenmesidir” dedi. Kentte her yıl artan su ihtiyacına ve atık yönetimine ilişkin verileri paylaşan Atasoy, “770 bin metreküp su arıyoruz, 600 ton çamur çıkıyor. 4 bine yakın içme suyu altyapısı ve 850 kilometre kanalizasyon hattı oluşturduk. Kentte 1,5 milyondan fazla 07 plakalı araç var. Bu araçların kişi başına ortalaması 1,7. Trafik ciddi bir sorun. Yerel yönetimlerin bu yükü karşılayabilmesi için konaklama vergilerinden daha fazla pay alması şart. Bu destek olmadan sürdürülebilir turizm planlaması eksik kalacaktır” şeklinde konuştu. Oturumun sonunda Moderatör Recep Yavuz konuşmacılara, "Sürdürülebilir turizm için önerileriniz nedir?" diye sordu. Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, öncelikle tasarruf ve farkındalık gerektiğini dile getirdi. Neyişçi, "Turist kalitesinin artırılması, overturizm yerine nitelikli turistin Türkiye'ye gelmesi gerekiyor" diyerek benzersiz ürünlerin önemli olduğunu ve bunun korunması gerektiğini söyledi. Overtourism Gölgesinde Geleceği Planlamak Katılımcılar, Amsterdam, Venedik, Barselona, Santorini gibi şehirlerin yaşadığı overtourism krizlerinden örnekler vererek Antalya için benzer tehditlerin altını çizdi. Kentin taşıma kapasitesinin belirlenmesi, ziyaretçi profiline göre planlama yapılması ve alternatif destinasyonların geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Turizmde Rekabet Gücümüz: Sektörün Güçlü Yönleri ve Geleceği Tartışıldı “Turizmde Rekabet Gücümüz” başlığı altında gerçekleşen ikinci oturumun moderatörlüğünü GM Center Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral üstlendi. Oturumda konuşmacı olarak Hamit Kuk ve Hüseyin Baraner yer aldı. Katılımcılar, Türkiye’nin ve Antalya’nın küresel turizm pazarındaki konumunu, rekabet avantajlarını ve gelecekte karşılaşılması muhtemel dönüşüm dinamiklerini ele aldı. Selçuk Meral, “Bugün burada sadece bir sektörü değil hepimizin hayalini, emeğini ve geleceğe dair beklentilerini konuşacağız. Hepimiz büyük bir ekosistemin parçasıyız. Ülkemizdeki her dağın, her yaylanın, antik kentteki her bir taşın hikayesi ve büyük bir değeri var. Bu hikayeleri ürünleştirebiliyor muyuz, tanıtabiliyor muyuz ve sürdürülebilirlikle bütünleştirebiliyor muyuz? Bugün burada bu soruların konuşulmasını arzu ediyoruz” dedi. “Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı” Selçuk Meral'in "Dünyada turizm nereye gidiyor?" sorusunu Hüseyin Beraner yanıtladı. Baraner, “Antalya turizminin ilk gününden bu yana meslekteyim, buradayım, bölge turizminin kara kutusuyum. Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı. 2025 yılı kadar belirsiz ve tehlikeli bir yıl olmamıştı. Antalya aslında bir turistik destinasyon değil, tatilci destinasyonu. Turistler buraya gezmeye değil, dinlenmeye geliyor. Turizm, sanat ve kültür ile değil para ve rekabet ile kontrol ediliyor, ilerliyor” ifadelerini kullandı.  “Kruvaziyer turizmi çevre kirliliğine yol açıyor” Yüksek gelirli ve farkındalığı yüksek turistin kruvaziyer turizmini reddettiğini söyleyen Baraner, “Gemi ve uçağı tercih etmeyen, bilinçli milyonlarca turist var ve gittikçe çoğalıyor. Avrupa'da yeni bir hareket başlıyor” dedi. Turizmde ilk ilkenin şeffaflık olduğunu belirten Baraner, ikinci kuralın ise güvenilirlik ve sürdürülebilirlik olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz de buna uygun olmalıyız.”  Rusların 30 yıldır Antalya'ya geldiğini hatırlatan Baraner, “Artık sunduğumuz ürünlere aşinalar, yeterince ilgi çekici değil. Bakış açısını değiştirmek, dünya turizminde rekabeti güçlendirmek için gereklidir. 2025 yılı Antalya turizmi için tehlikeli, Antalya'nın rakibi artık İspanya değil Mısır. Türkiye'nin en büyük rakiplerinden birisi de Suudi Arabistan, çünkü korkunç paraları var. Antalya'yı kopyalıyorlar ve daha uygun fiyatla turisti alıyorlar. Bunu fark etmeli ürünü isteğe göre vermeliyiz. Aile turizmine yönelmeliyiz. Çocukların en mutlu olduğu destinasyon Antalya. Rezervasyon iptallerine bakıldığında ailelerin iptal etmediğini görüyoruz, bunu korumalıyız” yorumlarını paylaştı. Varlıklı ve zengin insan profilinin radikal bir değişime uğradığını belirten Baraner, “Bu insanların yemek talepleri azaldı. Sağlıklı beslenmek istiyorlar, bu taleplere uygun revizyonlar gerekiyor” diyerek turistlerin değişen beklentilerini vurguladı. “Avrupa formatlanırken Antalya’nın sadece turizmle anılmaması gerekiyor” Hüseyin Baraner, Trump kararlarının Avrupa'ya ve dolayısıyla turizme etkilerini değerlendirirken, "Avrupa şu ana kadar ABD gölgesinde durağan ve stabil bir yapıdaydı. Trump'ın kararları Avrupa'da uyanışa neden oldu. Yeniden formatlanacak olan Avrupa toplumunda Türk insanının rolü ve geleceği büyük olacak. Avrupa, Türkiye'ye ciddi ekonomik katkı sağlayacak. Antalya'nın bu noktada sadece turizmle anılmaması gerekiyor" dedi. Antalya'nın Rekabet Gücü ve Sürdürülebilirlik İhtiyacı Hamit Kuk Antalya'nın rekabet gücünü artırmak için doğru adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "Dünyada dördüncü turizm ülkesiyiz ama en gelişmiş ülkeler sıralamasında 29. sıradayız. Bu makasın daralması lazım. Turizmde rekor kırıyoruz ama buna odaklanarak sorunların çözümünü kaçırıyoruz. Rekabet gücümüz için güçlü yönlerimizi artırmalıyız. Çok büyük turizm potansiyelimiz var. Los Angeles ile Antalya kıyaslanır ama burada 163 antik kent var. Bu taklit edilemez bir avantaj. Ancak Antalya'nın su sorunu var, bunun çözülmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.  Yapay Zeka ile Turizmde Verimlilik Panelin son oturumunda ise “Turizmde Yapay Zeka ve Dijitalleşme” konusu ele alındı. Alternatif Turizm Etkinlikleri ve İşletmeleri Birliği (ATİB) Başkanı Cem Karaca‘nın yönetiği son oturumda, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu ile Alper Özcan, Kemal Oral, Ümit H. Çolak ve Ümit Deniz Ulaşer konuşmacı olarak yer aldı.  Yeni Tanıtım Stratejileri ve Yapay Zekanın Rolü Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Bakanlığın TGA (Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı) sayesinde yeni tanıtım sistemleri ve stratejileri geliştirdiklerini belirtti. "Bakanlığımızın yeni sistemi ile dinamik bir şekilde tanıtım yapabileceğiz" dedi. Yapay zekanın tanıtımda etkin kullanımına yönelik gelişmelere de değinen Zoroğlu, "Örneğin, Antakya depreminin Antalya'da olduğu söylentisini yapay zeka ile tespit ederek doğru bilginin yayılımını sağladık ve durumun turizmi olumsuz etkilemesini önledik" ifadelerini kullandı.  Zoroğlu, özellikle sağlık ve spor turizminde yapay zeka alanına Ticaret Bakanlığı'nın önemli destekler verdiğini iletti. Zoroğlu, GoTürkiye ve Turkish Riviera markalarıyla Türkiye'nin etkili bir şekilde tanıtıldığını da sözlerine ekledi. Yapay Zeka ile Sürdürülebilir Otel Yönetimi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit H. Çolak ise, yapay zekanın otellerin sürdürülebilirlik önlemlerini tespit edip çözüm sunduğu bir sistemden bahsederek sorunların bu yolla çözüme kavuşabileceğini dile getirdi. Çolak, çalışmalarının bir ürün haline geldiğini ve ülke turizmi için önemli bir ürün olduğunu ifade etti. Veri analisti olarak karşılaştığı veri analizi sorunlarını bu sistemle çözebileceklerini belirten Çolak, otellerden enerji, su, tüketim verilerini alarak sistemi eğittiklerini ve bu ürünün bir çok soruna karşı çözüm sunabileceğini söyledi. Ümit Deniz Ulaşer, yapay zekanın karbon emisyonunu azaltma, verimliliği artırma ve acentelerin turist transferini yönetmesini sağladığını ifade etti. Akdeniz Üniversitesi'nden 5 akademisyenin bu ürün için çalıştığını ve ürünün ihraç edilebilir bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Alper Özcan ise yapay zeka ile itibar yönetimi üzerine uzmanlaştıklarını söyledi. Twitter'daki Grok benzeri bir çalışma yaparak oteller hakkındaki şikayet ve memnuniyet yorumlarını toplayan bir sistem geliştirdiklerini açıkladı. Özcan, sistemin otomatik cevap verme ve sorunu ilgili departmana aktarma gibi işlevleri olduğunu belirtti. Turizm Teknolojilerinde Türkiye'nin İlerleyişi ve Yapay Zekanın Rolü Kemal Oral, 6000'e yakın otele hizmet verdiklerini belirterek Türkiye'nin turizm teknolojilerinde oldukça ileride olduğunu ifade etti. 60 milyon turist ağırlayan Türkiye için en az tüketimi sağlamak ve tasarruf etmek amacıyla yapay zekanın elzem olduğunu vurguladı. Yeni projelerinden bahseden Kemal Oral, yapay zeka kullanarak otel içi teşviklerle turistlere tasarruf yaptırdıkları bir sistem oluşturduklarını açıkladı. Oral, tasarruf sağlayan turistleri ödüllendirerek karbon ayak izini ve tüketimi azaltmayı hedeflediklerini belirtti. Turizmde yapay zeka ve dijitalleşmenin kaçınılmaz önemine dikkat çekilen oturumda, turistik tesis ve işletmelerin dijitalleşmeye gerekli önemi göstermesinin zorunluluğu vurgulandı.

Almanya'dan Türkiye'ye Turist Akını Bekleniyor Haber

Almanya'dan Türkiye'ye Turist Akını Bekleniyor

ANTALYA (İHA) - Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, Almanya’dan gelen turist sayısının bu yıl 7,5 milyona ulaşabileceğini belirtti. Antalya’nın geçtiğimiz yılın üzerinde bir turist sayısıyla yılı tamamlaması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl Almanya'dan Türkiye'ye 6,62 milyon, Antalya'ya ise 1 milyon 574 bin 167 turist geldi. 2024'te Almanya'dan en çok turist çeken ikinci ülke Türkiye oldu. ITB Berlin Fuarı’nda turizm trendlerini değerlendiren Yavuz, Akdeniz bölgesinin önemine dikkat çekerek, Türkiye’nin bölgedeki güçlü konumunu koruduğunu söyledi. "Almanya'da otoriteler, 2025'in de 2024'e benzer bir seyirde olacağını öngörüyor. Geçtiğimiz yıl 6 milyondan biraz fazla turist Türkiye'ye geldi. Bu yıl 7,5 milyona ulaşabileceğini düşünüyoruz. Antalya'nın da geçtiğimiz yılın üzerine çıkacağını öngörüyoruz" diye ekledi. "TÜRKİYE ÇOK PAHALI ALGISI KIRILMALI" Fuarın öne çıkan konularından birinin "Türkiye çok pahalı" algısı olduğunu belirten Yavuz, bu algının rekabeti olumsuz etkilediğini söyledi. "Mısır ve Tunus gibi fiyat olarak daha aşağımızda olan destinasyonlarla rekabet ediyoruz. Türkiye'nin pahalı bir destinasyon olduğu algısı bir an önce yok edilmeli" dedi. ANTALYA’YA İLGİ DEVAM EDİYOR Antalya’nın özellikle çocuklu aileler için vazgeçilmez bir tatil noktası olduğunu belirten Yavuz, genç turistlerin Yunanistan ve İspanya'yı tercih ettiğini, yaşlı turistlerin ise ilkbahar ve sonbaharda Türkiye’ye yöneldiğini söyledi. Her şey dahil sisteminin daha ekonomik hale getirilebileceğini ekleyen Yavuz, "Belki farklı bir her şey dahil, belki içecekleri barındırmayan bir model olabilir. Fiyata da yansır ve genç turistleri de çekebiliriz" dedi. "Turistler sadece otelde kalmıyor, dışarı çıkıp yemek yiyor, alışveriş yapıyor. Bu yüzden fiyat politikalarına dikkat edilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu. BAYRAM TATİLİ PLANLAMASI ÖNEMLİ Yavuz, bayram tatillerinin önceden planlanmasının turizm sektörü için büyük önem taşıdığını belirterek, 2070 yılına kadar bayram takviminin belli olduğunu, bu durumun turizm stratejilerini geliştirmede avantaj sağlayacağını söyledi. Antalya'nın bayram tatillerinde en çok hareketlilik yaşayan bölgelerden biri olduğunu belirten Yavuz, "Türkiye'de de iç turizm çok ciddi bir şekilde hareket kazandı. 11 milyonun üstünde insan yurt dışına, 20 milyon insan yurt içinde seyahat ediyor. Bütün bunlar şunu gösteriyor ki bayramlar artık aynı zamanda dinlenme ve gezmek, görmek, akraba ziyaretlerini yapmak açısından daha da önemli hale geliyor. Biz artık bu konuda gerçekten çok ileri bir seviyeye geldik. Bayramlarda özel programlarda, bayram tatilleri kampanyalarıyla yerli turistlere çok güzel programlar ve cazip fiyatlar sunuluyor. Antalya tabi ki bundan yararlanacaktır ve etkilenecektir" dedi. 2025 İÇİN BÜYÜK BEKLENTİ Antalya’nın bu yılı 17-18 milyon turistle kapatmasını beklediklerini belirten Yavuz, gelecek yıl için de umutlu olduklarını söyledi.

Antalya'dan Turizmde Rekor: 17 Milyon Ziyaretçi Haber

Antalya'dan Turizmde Rekor: 17 Milyon Ziyaretçi

ANTALYA (İHA) - Akdeniz’in turizm cenneti Antalya, 2024’te 17 milyon 278 bin 103 turisti ağırlayarak rekor kırdı. Dünyanın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında altıncı sıraya yükselen Antalya, listedeki tek sahil şehri olarak dikkat çekti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu başarıyı "Antalya için bir rekorlar yılı" olarak tanımladı. ZİYARETÇİ SAYISINDA TARİHİ ZİRVE Bakanlığın açıkladığı verilere göre, Antalya Havalimanı'ndan giriş yapan turistler, bir önceki yıla göre yüzde 8’lik artışla toplamda 17 milyon 278 bin 103 kişiyle yeni bir rekora imza attı. En fazla turist 3 milyon 909 bin 960 ziyaretçiyle Rusya’dan gelirken, Almanya ve İngiltere sırasıyla ikinci ve üçüncü oldu. Yurt dışından gelen Türk vatandaşlarının sayısı ise ilk kez 1 milyon barajını aştı. 3 Ağustos’ta Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ne 102 bin 755 turist giriş yaptı. Bu rakam, Antalya tarihinde bir günde ulaşılan en yüksek ziyaretçi sayısı oldu. ANTALYA, DÜNYADA İLK 10’A GİRDİ Euromonitor’un en çok ziyaret edilen şehirler listesinde Antalya altıncı sırada yer aldı. İstanbul’un ikinci sıradaki başarısıyla Türkiye, iki şehirle listeye giren tek ülke oldu. Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, bu başarıyı "2024'te savaşlar ve ekonomik zorluklara rağmen elde edilen bu zafer, Antalya'nın dünya turizmindeki gücünü bir kez daha gösterdi" sözleriyle tanımladı. Türkiye'nin listedeki başarısı hakkında da konuşan Yavuz, "İstanbul ve Antalya'nın toplam ziyaretçi sayısı 40 milyonu aştı. Bu rakam dünya turizmi için oldukça dikkate değer bir başarıdır" diye ekledi. SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM VE REKABET VURGUSU Geçtiğimiz yılda Polonya ve Hollanda pazarlarındaki büyümeye dikkat çeken Yavuz, "Polonya, Antalya'nın en önemli kaynak pazarlarından biri haline geldi. Önümüzdeki yıllarda Polonya'nın ilk üç kaynak pazar arasında yer alabileceğini düşünüyorum. Polonyalı turistler için Antalya, sunduğu çeşitlilik ve avantajlarla rakipsiz bir destinasyon" yorumunda bulundu. Recep Yavuz, fiyat artışlarının turizmi olumsuz etkileyebileceğini belirterek, "Antalya'nın fiyat artışlarını kontrol altında tutarak rekabet gücünü koruması önemli. Turizm, fiyatla el ele gider. Aşırı artışlar, kayıplara yol açabilir" dedi. Antalya’nın sunduğu çeşitlilik ve uzun konaklama süreleri sayesinde gelirlerin arttığını belirten Yavuz, ortalama tatil süresinin 8-9 gün olduğunu ifade etti. 2025 için hedefler arasında, Antalya’nın yalnızca ziyaretçi sayısıyla değil, "en cazip turizm destinasyonları" listesinde de yer alması gerektiği belirtildi.

Antalya, 10 Yılın Turizm Rekorunu Rusya ve Almanya ile Kırdı Haber

Antalya, 10 Yılın Turizm Rekorunu Rusya ve Almanya ile Kırdı

ANTALYA (İHA) - Antalya, 2024 yılı sonu yaklaşırken 17 milyon turisti ağırlayarak tarihindeki en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştı. Son 10 yılda kenti ziyaret eden yabancı turistlerin yarısından fazlasını Rusya ve Almanya'dan gelen ziyaretçiler oluşturdu. Bu dönemde Rusya'dan 36 milyon 40 bin, Almanya'dan ise 25 milyon 545 bin turist kente giriş yaptı. Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, bu başarıyı "Sayısal olarak hedeflerimize ulaştık. Bu başarı, dünya genelinde bile çok nadir görülen bir durumdur" sözleriyle değerlendirdi. SON 10 YILDA 112 MİLYON ZİYARETÇİ 2015-2024 Ocak-Kasım döneminde Antalya, 112 milyon 722 bin uluslararası ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Bu ziyaretçilerin 5 milyon 502 bini yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarıyken, 107 milyon 214 binini yabancı turistler oluşturdu. Bölgedeki savaş, pandemi ve doğal afetlere rağmen Antalya, bu süreçte turist akışını korumayı ve büyümeyi başardı. RUSYA VE ALMANYA İLK SIRADA Antalya'ya gelen yabancı turistlerin yarısından fazlasını Rus ve Alman ziyaretçiler oluşturdu. Son 10 yılda Rusya’dan 36 milyon 40 bin, Almanya’dan ise 25 milyon 545 bin turist geldi. İngiltere’den 7 milyon 183 bin, Ukrayna’dan 5 milyon 965 bin turist şehri ziyaret ederken, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da 5 milyon 917 bin ziyaretle turizme katkıda bulundu. TURİZMDE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR ETKİLİ Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, kentin turizmdeki başarısının yenilikçi yaklaşımlarla sağlandığını belirtti. Yavuz, "Her yıl yeni oteller, bölgeler ve alanlar açılıyor. Bu sayede turistlerin memnuniyeti artırılıyor. Ancak otellerin doluluk oranlarında bazı farklılıklar olabiliyor" dedi. Yavuz, 2025 yılı için hazırlıkların şimdiden başladığını da vurguladı. KÜRESEL SORUNLAR KARŞISINDA BÜYÜME SÜRÜYOR Recep Yavuz, Dünya Turizm Örgütü’nün Türkiye’yi en hızlı büyüyen turizm ülkelerinden biri olarak gösterdiğini belirtti. Yavuz, "Yaklaşık 1,5 milyar insan dünyada seyahat ediyor. Ancak İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde turistlere karşı yapılan negatif davranışlar ve yüksek vergiler, bu ülkelere olumsuz yansıyor. Antalya, bu tür sorunlarla karşılaşmadan büyümesini sürdürüyor" dedi. KAYNAK PAZARLAR BELİRSİZLİĞİNİ KORUYOR Almanya ve Rusya, Antalya’nın en büyük turizm pazarları arasında yer alsa da bu ülkelerdeki ekonomik ve siyasi belirsizlikler dikkat çekiyor. Almanya'daki Şubat 2025 seçimleri ve otomotiv sektöründeki daralmanın Alman turistleri etkileyebileceği öngörülüyor. Benzer şekilde, Rusya’daki ekonomik sıkıntılar ve savaşın devam etmesi de belirsizlik oluşturuyor. Yavuz, "Ancak şartlar normal seyrederse, 2025 yılında yine güçlü bir turizm sezonu geçireceğimizi öngörüyoruz" dedi. KİŞİ BAŞI GELİR HEDEFİ 1.000 DOLAR Antalya'nın kişi başı turizm gelirinin şu anda 800-900 dolar aralığında olduğunu ifade eden Yavuz, bu rakamı 1.000 dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye genelinde ise 2024 yılı için 60 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir hedefi konduğunu hatırlatan Yavuz, "Bu hedefe ulaşmak, çevremizdeki savaşlar ve ekonomik gelişmelerin seyrine bağlı" dedi.

Turizm sektöründe FTI'nın iflasından sonra devreye yeni tur operatörleri girdi Haber

Turizm sektöründe FTI'nın iflasından sonra devreye yeni tur operatörleri girdi

Alman tur operatörü FTI Touristic’in haziran ayındaki iflası, 2024 sezonunda Türkiye turizm sektöründe önemli değişikliklere yol açtı. İflasın ardından, mağdur olan 215 bin müşterinin geri ödemeleri ağustos ayında başladı. Bu süreç, Türkiye’deki otellerde yaz doluluklarını olumsuz etkileyerek birçok turizmciyi olumsuz etkiledi.  Ancak, FTI’ın yıllık bir milyon turist getiren konumu, haziran ve temmuz aylarında doldurulmakta zorlanırken, sonraki aylarda tesis dolulukları artırmayı başardılar.   Kaan Kavaloğlu "ANTALYA’YA 2024’ÜN EYLÜL AYI İTİBARİYLE AĞIRLADIĞIMIZ TURİST SAYISI 14 MİLYONU AŞTI" Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, FTI’nın iflasının ardından Alman turizm pazarının bir süre sekteye uğradığını ancak sonrasında toparlandıklarını belirtti. Kavaloğlu, 2024’te Antalya’ya gelen turist sayısının 14 milyonu aştığını ve kişi başı gecelemede 125 dolara ulaşma hedefinde olduklarını ifade etti. Kavaloğlu: "Turizmde en parlak yılımız olan 2019’a, 2023 yılında ulaşıp biraz geçmiştik. Bu yıl Türkiye’ye odaklı çalışan bir operatör olan FTI iflas etti. FTI’ın batışından sonra haziran – temmuz döneminde Alman turizm pazarı sekteye uğradı ama sonrasında toparladık. Antalya’ya 2024’ün eylül ayı itibariyle ağırladığımız turist sayısı 14 milyonu aştı. Kişi başı gelirde de önceki aylara kıyasla bir artış var. Şu anda kişi başı geceleme fiyatlarımız ortalama 105-107 dolar aralığında. Hedefimiz kişi başı gecelemede 125 dolarlara ulaşmak. Ama şu anki verilerle de 2024 yılı için çok parlak bir yıl diyebiliriz. Bu yıl turizm sezonunun kasım ayının ortasına kadar uzayacağını öngörüyoruz."dedi. Recep Yavuz "FTI İFLASINI ŞİMDİYE KADAR MİNİMUM KAYIPLA ATLATTIK" Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, FTI iflasının sektörde üzüntüyle karşılandığını ancak bu sürecin minimum kayıpla atlatıldığını vurguladı. Yavuz, FTI’ın iflasının Almanya’daki bazı operatörlere yarar sağladığını ve Der Tour’un 2024 yaz sezonunda yüzde 18’in üzerinde bir artış yaşadığını açıkladı. Yavuz ayrıca, FTI’ın geri ödemelerinin yavaş ilerlemesinin işletmeleri zorladığını belirterek, yüksek performanslı bir sezon geçiremediklerini ve kültür turizminin ön plana çıkacağını söyledi. Yavuz sözlerine şöyle devam etti: "Sezon başında gelen FTI iflasını şimdiye kadar minimum kayıpla atlattığımızı söyleyebiliriz. Çünkü Almanya’daki belli başlı tur operatörlerinde farklı volümlerde FTI’ın iflasından kaynaklanan artışlar yaşandı. FTI’ın iflası büyük oranda Alman tur operatörü Der Tour’a yaradı. Der Tour, 2024 yaz sezonunda yüzde 18’in üzerinde bir artış yaşadığını açıkladı.” Recai Çakır ‘KIŞ TURİZMİ İÇİN ÇARE İSKANDİNAV ÜLKELERİ’ Sianji Group Yönetim Kurulu Başkanı Recai Çakır ise, Türkiye’nin kış turizmi potansiyelinin İskandinav ülkelerine odaklanarak değerlendirilebileceğini vurguladı. Çakır, bu ülkelerden turist çekmenin, kış sezonunu olumlu verilerle kapatmak için bir fırsat sunduğunu ifade etti.  Turizm pazarı FTI’nın iflası sonrası yeni operatörlerin devreye girmesiyle birlikte yeniden şekilleniyor ve kış sezonuna yönelik umutlar artıyor.

Antalya turizmde tüm zamanların en iyi 8 ayını yaşıyor Haber

Antalya turizmde tüm zamanların en iyi 8 ayını yaşıyor

Yemyeşil doğası ve zengin tarihi ile dört mevsim turizm imkanı sunan Antalya'ya, 2024 yılının yılın ilk 8 ayında 11 milyon 731 bin 937 ziyaretçi giriş yaptı. Verilerle ilgili görüşlerini aktaran Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, “Antalya'ya önümüzdeki iki ay içinde dört 4 buçuk milyon misafir daha geleceğini ümit ediyoruz, özellikle bu sonbahar döneminde orta yaş üstü kesimin geleceğini düşünüyoruz. Antalya yılı 16 buçuk 17 milyon civarında bir sayıyla kapatmış olacak” dedi. Turizmde tüm zamanların en iyi ilk 8 aylık ziyaretçi verisine ulaşan Antalya, 2024 yılının ilk 8 ayında ağırlanan 11 milyon 731 bin 937 ziyaretçi ile yeni bir rekora imza attı. İlk 8 ayda kente gelen turist sayısındaki artış oranı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 8,28 oldu. Yaz döneminin sona ermesiyle Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısı hakkında değerlendirmelerde bulunan Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, dünyadaki savaşlara ve hava trafik kontrolörlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi talebiyle başlattığı pasif eyleme rağmen 8 ayda ulaşılan ziyaretçi sayısının olumlu olduğunu dile getirdi. "Altın sonbahar başladı" Turizmci Recep Yavuz, “İki savaşın sürdüğü bir sezondan geçiyoruz, çok kolay değil. Bu arada Avrupa'da ki futbol şampiyonası ve olimpiyatların getirdiği hareketlilikle beraber dalgalı bir sezonu geride bırakıyoruz. Antalya bu meyanda önemli bir sınav da verdi, çünkü bir çok destinasyonda havaalanlarında veya şehirlerde oluşan olumsuzlukların getirdiği haberler tüketiciyi olumsuz etkiledi. Biz bütün bu zorluklara rağmen sezonu yarıladık, yarısını da geçtik ve sayısal olarak geçen yıldan daha iyi bir sayıyla Ağustos ayını bitirdik. Şimdi önümüzde iki tane önemli altın Sonbahar dediğimiz Eylül ve Ekim ayı var, bütün turizmciler aynı zamanda sezon içinde doluluk sorunu yaşayan otelciler bu iki aya çok konsantre” diye konuştu. “Verimlilik açısından birtakım eksiklikler var” Yaz mevsiminde yüksek rakamlar nedeniyle Antalya'ya gelemeyen ziyaretçilerin sonbaharda Antalya'yı tercih ettiğini ifade eden Recep Yavuz, turist sayısı konusunda bir sorun yaşanmadığını ama verimlilik açısından sıkıntı bulunduğunu açıkladı. Yavuz, “Hava değişimi, klima ve ekonomik şartlardan dolayı yüksek sezonda gelemeyenler için Sonbahar sezonu yani Eylül Ekim daha önemli bir hale geldi. Bu meyanda Eylül Ekim ve hatta Kasım ortasına kadar sezonun devam etmesini ümit ediyoruz. Elimizdeki sayılara bakarak şunu söyleyebilirim; sayısal olarak bir sorun yok, geçtiğimiz yıldan daha iyi bir sayı ile ilerliyoruz ve hatta 2019 yılındaki verilere yaklaşıyoruz fakat verimlilik açısından bir takım eksiklikler var. Gerek esnafta gerek otelcide kazanç açısından bir takım beklentilerin yerine gelmemesi gibi bir durum söz konusu. Gelen turistin ülke için nasıl daha verimli hale getirilebileceğinin üzerine de çalışmamız gerekiyor, yıl sonuna kadar önümüzdeki iki ay içinde dört 4 buçuk milyon misafir daha geleceğini ümit ediyoruz, özellikle bu sonbahar döneminde orta yaş üstü kesimin geleceğini düşünüyoruz. Antalya yılı 16 buçuk 17 milyon civarında bir sayıyla kapatmış olacak” dedi. Uzak Doğu, ABD ve Çin pazarı önerisi Antalya'yı yaklaşık 40 ülkeden turistin ziyaret ettiğinin bilgisini veren Başkan Recep Yavuz, Uzak Doğu ve ABD gibi farklı pazar çalışmalarının faydalı olabileceğini söyledi. Yavuz, “Bu yıl ortaya planlanandan farklı bir resim çıkmadı, yine Almanya ve Rusya ikili olarak önde gitti arkasından İngiltere ve Polonya ikilisi buralarda da beklediğimizin hatta biraz daha üstünde bir rakamla seyrediyoruz. Kazakistan Hollanda gibi pazarlar yine gündemde fakat bunun yanında öncelikle biraz daha uzak pazarların açılması ve Antalya'nın oraya doğru uzanabilmesi çok önemli. Amerika, Çin veya Hindistan gibi pazarlar bizim portföyümüzde olmalı, yaklaşık 40'a yakın ülkeden turist periyodik olarak Antalya'ya geliyor. Bu çeşitlendirme biraz daha artırılırsa ve uzak pazarların Antalya'ya kazandırılması sağlanırsa rizikomuzu çok daha azaltmış oluruz” ifadelerini kullandı. “Ukrayna için savaşın soğuması biraz etkili oldu” Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın soğumaya başlamasının Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısını olumlu şekilde etkilediğini belirten Recep Yavuz, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Ukrayna için savaşın soğuması biraz etkili oldu, eski günlere kavuşmadı ama daha iyiye doğru döndü. Rusya pazarı hala iyileşme döneminde, iyileşmesi bir iki yıl daha alacak ama herhalde Rusya'nın içindeki ekonomik konular da bizim için göz ardı edilmemesi gereken konular haline geldi, onun dışında çok büyük bir sürpriz yaşamadığımız bir yıl oldu. Sadece kuzeyimizdeki değil güneyimizdeki konunun da bir an önce çözüme kavuşturulup huzura ermesiyle Türkiye turizmde altın çağını yaşayabilir.”

Haber

"Turistler, iyi hatıralarla ülkemizden ayrılmıyor"

 Havacılıkta inisiyatif almadan çalışma sistemi sürüyor. Hava trafik kontrolörlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi talebiyle başlattığı pasif eylem, ciddi rötarların yaşanmasına yol açıyor. Eylemden en çok etkilenen Antalya Havalimanı'nda rötarların artmasını değerlendiren turizmciler, sorunun turizmi olumsuz etkilediğini ifade etti. Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, "Ülke turizmine hiçbir faydası yok, çözülemeyecek bir konu olmaktan çıkması gerekiyor" ifadelerine yer verirken, TÜRSAB Başkan Danışmanı Hamit Kuk ise, "Tatilini bitirmek üzere olan yolcuları 6-7 saat öncesinden havalimanına çekmek zorunda kalıyoruz. Bu da tabii müşteri memnuniyetini, turist memnuniyetini olumsuz etkiliyor. Turistler iyi hatıralarla ülkemizden ayrılmıyorlar" diye konuştu. Yaz sezonunda gelen sayısında üst üste rekorların kırıldığı ve 18 milyon turist beklentisi olan Antalya'da sivil havacılıkta artan uçak rötarları ülke gündeminden düşmüyor. Geçtiğimiz Cumartesi günü toplamda 217 bin 141 yolcuya hizmet verilerek 2024 yılının rekoru kırıldığı Antalya Havalimanı'na inecek yolcuların, hava trafik kontrolörlerinin havacılıkta inisiyatif almadan çalışma sistemini sürdürmeleri nedeniyle rötarlı iniş yapması tepkilere neden oluyor. "Kişi başı gecelik harcamada dünya standartları yakalandı" Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, Antalya'da sayısal olarak rekorların kırıldığı bir sezon yaşanmasına rağmen memnuniyetsizliğin hakim olduğuna dikkat çekti. Geçtiğimiz hafta sonunda havalimanına yurt dışından giriş yapan kişi sayısında rekor kırıldığını hatırlatan yavuz, turizm sezonunu şu şekilde değerlendirdi: "Önümüzde dolu dolu üç ay var; Ağustos Eylül ve Ekim ayları, burada çok fazla iniş çıkışın olmayacağını düşünüyorum. Yüksek bütçeli otellerdeki doluluğun biraz daha düşük olduğu düşük bütçeli bölgelerde dolulukların daha yoğun olduğunu görüyoruz. Temmuz ayını otelcilerden yüzde 100'e yakın doluluklarla geçirenler var ama yüzde 60'ta kalanlar da var. Herkes kendi bütçesine göre en ideal tatilini yapmayı planlıyor, özellikle bu yıl son dakika rezervasyonları konusunda çok ciddi bir hareketlilik olduğunu görüyoruz. Fakat çok ensemizi karartacak bir durum yok, bundan sonraki üç ayın da önemli olduğunu ve gerek gelişlerde gerek kişi başı karlılıklarda önemli bir ilerleme olduğunu düşünüyorum. Gelen turist sayısı değil aynı zamanda onun getirisi de söz konusu, bu yıl en yüksek kişi başı gecelik harcamayla 100 dolar civarında seyrediyor ve bu da dünya standartlarına yakın bir rakam olarak gidiyor." "Rötar ve trafik, bir gün kaybettiriyor" Turizm sezonunda gelir artışı ve gelen kişi sayısının artışına rağmen havalimanında yaşanan rötar olayının sorun oluşturduğunun altını çizen Recep Yavuz, Antalya'da yaşanan trafik sorunu ile birlikte gelen turistin kötü bir karşılama ile karşılaştığını ifade etti. Yavuz, "Havalimanındaki yavaşlamanın oluşturduğu soruna, Antalya trafiğinin ortaya koyduğu büyük sıkıntılara rağmen gemi yüksek dalgalar üstünde ilerlemeye devam ediyor. Hepimizin kendimize ders çıkaracağı önemli bir sezon oluyor. Misafir için, uçuş günü stresli bir gündür, saatler öncesinden kalkıp havaalanına gidip havaalanında bekleyip uçağa binip belki de uçak içinde bekleyip ülkeye geldikten sonra bir de o ülke üstünde birkaç tur atıp inip ondan sonra da yine saatler süren bir seyahatle otele gitmek, tam bir facia. Bir gün kaybediyor ve üstelik aynısını dönüşte de yaşıyor" diye konuştu. "Mutsuzluğa neden oldu" Antalya'nın doğusuna doğru trafikte yaşanan sıkışıklığın da gelen konukları olumsuz etkilediğini belirten Recep Yavuz, gelen turistin deneyimleri sonucunda şehrin rötarlı bölge olarak anılmasının hoş olmayacağını dile getirdi. Yavuz, konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Özellikle doğuya Side'ye, Alanya'ya doğru inanılmaz bir trafik yoğunluğu var, bir turist için hakikaten tahammül sınırlarını aşan bir hale geldi ve kızgınlıklara yol açıyor. Bizim zaten trafikten kaynaklanan bir sorunumuz olduğunu biliyoruz, bunun üstüne bir de havaalanındaki bu konunun gelmesi mutsuzluğa neden oldu. Uçaklar zaman zaman Antalya üstünde dönüp uzun bir süre sonra inebiliyor, bunlar turisti olumsuz olarak etkileyen konular. Aynı zamanda havaalanı yoğunluğunu da göz ardı etmeyelim. Bildiğim kadarıyla bu sorunun bir an önce halledilmesi konusunda Cumhurbaşkanının da bir talimatı var. Ülke turizmine hiçbir faydası yok, çözülemeyecek bir konu olmaktan çıkması gerekiyor. Antalya'nın böyle konularla anılması ve yurt dışında bu konularla özdeşleştirilmesi ekşimtırak bir tat bırakıyor ve bu konunun bir an önce gündemimizden kalkması lazım." "Turistler, iyi hatıralarla ülkemizden ayrılmıyor" Danışman Hamit Kuk, uçuşlarda yaşanan rötar sorununun kabul edilebilir bir durum olmadığının altını çizerek, acentelerin turistleri havalimanına saatler önce ulaştırmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Kuk, şöyle devam etti: "Turizm sektörü temsilcileri olarak, Antalya havalimanında yaşanan sıkıntıları çok yakinen yaşıyoruz. Bu nedenle hiç de hoşnut değiliz, çünkü havalimanına inen yolcularımız buradaki sıkıntıları birebir yaşıyor veya tatili bitip ülkesine dönecek olan yolcular da aynı sıkıntıları yaşıyor. Şu anda biz otellerden tatilini bitirmek üzere olan yolcuları 6-7 saat öncesinden havalimanına çekmek zorunda kalarak transferini yapmak zorunda kalıyoruz. Çünkü orada ciddi bir karmaşa söz konusu olabiliyor. Bu da tabii müşteri memnuniyetini, turist memnuniyetini olumsuz etkiliyor. Turistler, iyi hatıralarla ülkemizden ayrılmıyor. En büyük temennimiz, hükümetimizin bir şekilde bu konuya el atıp çözmesi. Havalimanında işler maalesef iyi gitmiyor, hem gelen uçaklarda hem dönen uçaklarda ciddi rötarlar yaşıyoruz. Bu da haliyle Antalya'ya gelen turistleri olumsuz etkiliyor."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.