Hava Durumu

#Proje

TOURISMJOURNAL - Proje haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Proje haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İbradı, Tarihi Düğmeli Evler Turizme Kazandırılıyor Haber

İbradı, Tarihi Düğmeli Evler Turizme Kazandırılıyor

Antalya'nın İbradı ilçesine bağlı Ürünlü Mahallesi'nde, dedelerinden miras kalan tarihi düğmeli evler, Kültür ve Turizm Bakanlığının sağladığı milyonluk hibe destekleriyle restore edilmeye başlandı. Antalya'nın İbradı ilçesi Ürünlü Mahallesi'nde bulunan 150-300 yıllık düğmeli evler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Taşınmaz Kültür Varlıklarına Yardım Sağlanmasına Dair Yönetmelik" kapsamında desteklediği proje kapsamında aslına uygun restore ediliyor. Yöre halkı, hem ata yadigarı evleri yaşatmak hem de bölgenin turizme kazandırılması amacıyla düğmeli evlerin restorasyon çalışmalarına büyük önem veriyor. Tarihi dokusuna sadık kalınarak yapılan restorasyonlar sayesinde, mahalledeki birçok yapı turizm açısından cazibe merkezi haline gelmeye başladı. "Dedemden kalan 150 yıllık tarihi miras" Ürünlü mahallesinden Fatih Özcivan, dedesinden miras kalan, hatta dedesinin taş ve marangoz ustası olan dedesi Alim usta tarafından yapılan düğmeli evi Kültür ve Turizm Bakanlığının vermiş olduğu 2 milyon lira hibe desteği ile yeniden ayağa kaldırdıklarını söyledi. Verilen destekten dolayı teşekkür eden Özcivan, "Yıllardır yıkılmaya yüz tutmuş dedemin bizzat kendisi tarafından yaptığı düğmeli ev yıkılma tehlikesi ile karşı karşıyaydı. Ev koruma altıda ve tescilli bir yapıydı. Öncelikle proje hazırlattık. Yine bakanlık proje içinde destek verdi. Projemiz onaylandıktan sonra ise evin restorasyonu için hibe desteği verildi" dedi. "Çocukluğumuz bu evde geçti" Kendisinin bu evde doğduğunu ve çocukluğunun bu evde geçtiğini anlatan Özcivan, "Düğmeli ev dedemden anneme miras kaldı. Çocukluk yıllarımızdan sonra uzun yıllar Antalya'da kaldık. Uzun yıllar ev ile ilgilenemedik. Adeta oturulamaz haldeydi. Bakanlığımızın verdiği destekle ayağı kaldırdık. Evin durumuna üzülüyorduk. Ata Yadigarı ayağı kalksın istiyorduk. Çok şükür Bakanlığımın verdiği destekle ayağı kaldırdık. Bizde gelecek nesillere bırakarak onlarda devam etsin istiyoruz" şeklinde konuştu. "Dedem Alim ustanın yörede çok emekleri var" Dedesinin çok iyi bir taş ve ağaç işlemeciliği ustası olduğunu dikkat çeken Özcivan, "Dedem evi 150 yıl önce kendisi yapmış. Dedem Alim Usta yörede çok evde emeği var. İnşaat ustası. Ağaç işleriyle, taş işleriyle meşhur. 90 yaşlarında vefat eder. Sonra babam da inşaat ustası. O da bir miktar evin tamiratında ilgilenir. Ama Antalya'da olduğumuz için yeterince ilgilenemedik. İki katlı gördüğünüz gibi ev. Üste beş oda var. Balkon var. Küçük bahçe. Şimdi rahmetli dedem Alim Ustanın evini ayağa kaldırdığımız için çok mutluyum. Bizden önce köyümüzde 10 civarında daha tarihi düğmeli ev restore edildi. Dolayısıyla çok memnunuz. Kültür ve Turizm Bakanlığımıza çok minnettarız bu konuda. İnşallah diğer evler de restore olur" şeklinde konuştu. "Bu konakta doğdum" Restorasyonu tamamlanan bir başka düğmeli evin mirasçılarından Hatice Sacide Gözüpek dedelerinden miras kalan 200-250 yıllık 3 katlı tarihi düğmeli evi ayağa kaldırmanın mutluluğu içerisinde olduğunu söyledi. 60 yıl önce bu tarihi düğmeli evde dünyaya geldiğini anlatan Gözüpek, "Bu konak babamın dedesinden kalma bir konak. Yıllarca atıl kaldı. Fakat Kültür ve Turizm Bakanlığı sayesinde hibe desteği ile birlikte Bakanımız kültürümüz gelişsin diye, düğmeli evlerimiz atıl kalmasın, çökmesin diye bizlere bir ödenek sağladı. 3 katlı düğmeli evimizin restorasyonu için için 2 milyon 200 bin lira civarında bir ödenek aldık. Bütün mirasçılar da katkıda bulunarak konağa ayağı kaldırdık. Babamın dedesine Şükrü Yılmazsoy' ait 250 yıllık 3 katlı bir ev. Altlar ahır. Orta kat genelde kış dönemlerinde kullanılıyor. En üst katta da kafesler var. Kafeslerde yazlık olarak kullanılan bölümleri var. Bizler de inşallah bizden sonraki nesilde bu şekilde bırakacağız. 200 -250 yıl yaşamış. bizden sonraki nesilde de yaşasın diliyoruz" diye konuştu. "Cazibe merkezi" Dünyaca ünlü Altınbeşik Mağarasının da Ürünlü Mahallesi sınırları içerisinde olması ile önemli bir alternatif turizm potansiyeline sahip. Yöre halkı, hem ata yadigarı evleri yaşatmak hem de bölgenin turizme kazandırılması amacıyla düğmeli evlerin restorasyon çalışmalarına büyük önem veriyor. Tarihi dokusuna sadık kalınarak yapılan restorasyonlar sayesinde, mahalledeki birçok yapı turizm açısından cazibe merkezi haline gelmeye başladı. Mahalle sakinleri ise "Dedelerimizin emaneti olan bu evleri gelecek nesillere taşımak istiyoruz. Sağlanan destekler bize büyük güç verdi" diyerek memnuniyetlerini dile getiriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün taşınmaz kültür varlıklarına yardım sağlanmasına dair yönetmelik kapsamında Antalya Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü'nün denetiminde gerçekleşen hummalı çalışmalar, tarihi dokuyu koruyarak yapılan restorasyonları ortaya çıkarıyor. Bu projeler, sadece tarih severleri değil, aynı zamanda bölge turizmine de katkı sağlayacak şekilde tasarlanıyor.

Fikri Ataoğlu, KKTC Turizminin Algısını Değiştiriyor Haber

Fikri Ataoğlu, KKTC Turizminin Algısını Değiştiriyor

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, Antalya Turizm Fuarı (ATF2025) kapsamında düzenlenen oturumlarda basın mensupları ile bir araya geldi. Kuzey Kıbrıs'ın turizm avantajlarını değerlendiren Ataoğlu, "Kıbrıs'ın denizi ve güneşini turizmden saymıyoruz. O zaten dünya ile yarışıyor. Biz Kıbrıs'ta 10 ay güneşli ve denize girilebilecek bir sezon sunuyoruz. Elbette her zaman KKTC turizmini tanıtmak için proje içerisindeyiz. bunlardan çok fazlası da biri Ada Kıbrıs projemizdir. İstanbul'da lansmanını görüyoruz. Türkiye'ye gelen turistin %1'inin Kıbrıs'a geldiği bile yeter. Bizim başka bir yerdeydi. Anavatandan bizi tercih edenlere teşekkür ederiz. Yatırımlar konusunda Dünya ile buluştuğumuz ve bunda da dünya ile yarıştığımız için teşekkür ederiz. Kıbrıs'taki ana sanayi turizminin devamını çizen Ataoğlu, "Bize düşen görev Türkiye'deki insanların yatırımcı ve tatilcilerin de bizi tercih etmesini sağlamak. Bizim bizden başka dostumuz yoktur. Başka yerde yatırım yapanların ne iyi düşünmeliyiz. KKTC'de farklı algılar yaratılıyordu. TÜRSAB işlemleri ile KKTC'nin tahmin edildiği gibi olmadığını gösterdi. Biz KKTC'nin kumar turizmi ile ön plana değiliz. KKTC bir kumar değildir. Ülkeye gelenlerin hepsi kumar diye bir konu Yaptığımız ankete göre gelen turistin maksimum %20'si oynadığı kumar değeri bilinen bir adadır KKTC” şeklinde ifade edilmiştir.

Alaçatı'da 5 Yıldızlı Denize Sıfır Otel Projesine Onay Haber

Alaçatı'da 5 Yıldızlı Denize Sıfır Otel Projesine Onay

İzmir'in popüler turizm beldesi Alaçatı, önemli bir yatırım haberiyle gündeme geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, denize sıfır 72 bin metrekarelik iki parseli, Biroğlu İnşaat ve Mila Enerji ortaklığına tahsis etti. Bu tahsis ile şirketler, bölgeye 5 yıldızlı bir otel inşa etmeyi hedefliyor. Geçtiğimiz yıl, Kültür ve Turizm Bakanlığı, birçok şehirde kamuya ait arazilerin yatırımcılara tahsis edileceğini açıklamıştı. Bu projeler, Türkiye'nin turizm sektöründe büyümesini desteklemeyi amaçlıyor. 612 MİLYON TL'LİK DEV PROJE İzmir'in Alaçatı Mahallesi sınırlarında yer alan 3791 ada 1 parsel ve 3792 ada 1 parsel, 226 milyon TL karşılığında Biroğlu İnşaat ve Mila Enerji ortaklık girişimine 49 yıllığına tahsis edildi. Şirketler, bu büyük alanda 5 yıldızlı otel inşaatı için harekete geçti. Alaçatı'da yapılacak olan otel projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan "ÇED Gerekli Değildir" kararı alındı. Bu karar, proje sürecini hızlandırarak inşaat için engel teşkil etmeden başlanmasına olanak tanıdı. Projede, 11 bin 369 metrekarelik bir alanda 249 odalı ve 650 yatak kapasitesine sahip bir otel inşa edilecek. Toplam yatırım bütçesi ise 612 milyon TL olarak belirlendi. Ancak, proje sahasının yer aldığı yüz binlik planda turizm alanı olarak belirlenen bu bölgede, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin itirazı vardı. Belediye, plan değişikliklerinin sosyal ve teknik altyapıyı olumsuz etkileyebileceğini ve yapı yoğunluğunu artıracağını öne sürmüştü. Biroğlu İnşaat ve Mila Enerji, kamu ihaleleriyle tanınan şirketler arasında yer alıyor. Yavuz Biroğlu’nun yönetim kurulunda bulunduğu Biroğlu İnşaat, son olarak deprem konutları inşaat ihalesini kazanarak dikkatleri üzerine çekmişti.

Kırgızistan'a geziye gitti, hayalini gerçekleştiriyor Haber

Kırgızistan'a geziye gitti, hayalini gerçekleştiriyor

Kırgızistan'dan getirdiği orijinal malzemeleri Düzköy'e bağlı Çal Mahallesi'ndeki iş yerine monte eden Demir, Kırgızistan'a gidemeyenleri ayaklarına kadar getirdiklerini belirterek, "Türkiye'de tek bir proje. Bizzat Kırgızistan'dan alınıp gelinen oradaki ismiyle 'boz üy', bizim tabirimizle 'otağ', bizzat orijinallerini alıp gelip burada montajını yaptık. Vatandaşlarımıza bu güzelliği göstermek ve bu atmosferi yaşamalarını sağlayacağız" dedi. Gezi için gitti hayalindeki projeyi gerçekleştirecek Gezi amaçlı gittiği Kırgızistan'ın atmosferinden çok etkilendiğini kaydeden Demir, "Hayalimizle başladı Kırgızistan'a gezi düzenledik. Oraya gittikten sonra oradaki atmosferden çok etkilendik. Turizmci olduğumuz için bu işi orada yapmak istedik. Bir süre sonra dedik ki; biz bunu öncelikle Trabzon'da yapalım, bu güzelliği Trabzon'a taşıyalım kendi insanımızla buluşturalım. Böyle başladı hikâyemiz. Şu anda çalışmalarımızın yüzde 80'nini tamamladık, çok az mesafe kaldı ondan sonra hizmete açarak misafirlerimizi kabul edeceğiz" diye konuştu. Türkiye'de tek Projenin Türkiye'de tek olduğunu dile getiren Demir, "Türkiye'de tek bir proje. Bizzat Kırgızistan'dan alınıp gelinen oradaki ismiyle 'boz üy', bizim tabirimizle 'otağ'. Bizzat orijinallerini alıp gelip burada montajını yaptık. Vatandaşlarımıza bu güzelliği göstermek ve bu atmosferi yaşamalarını sağlayacağız. Çadırlarımız yaklaşık altı metre çapında 28 metrekarelik bir alanımız var. Toplamda 8 tane konaklama bir tane de görsel otağımız var. Görsel otağımızda yöresel kıyafetler, kalpaklarımız, tamamıyla o yöreden gelen malzemelerle döşedik. Misafirlerimiz burada fotoğraf çektirebilecek, güzel anılar yaşayacak. Oraya da gitseler bunları görecekler ama gidemeyenler, imkânı olmayanlar için bizzat ayaklarına kadar getirdik" dedi. "Trabzon'da küçük bir Kırgızistan oluşturduk" Trabzon'da küçük bir Kırgızistan oluşturduklarını ifade eden Demir, "Çal mağarası zaten Trabzon'un sayılı turizm merkezlerinden birisi. Konum olarak oraya yakın oluşumuzdan dolayı bize faydası olacaktır diye düşünüyorum. Yemek konseptini ilerleyen sürede tamamıyla Kırgız yemeklerine yönelik bir şeyler yapmayı düşünüyoruz. Trabzon'da küçük bir Kırgızistan oluşturduk. Dolayısıyla buraya gelenler Kırgızistan'a özgü her şeyi merak edecek, yemeğinden kıyafetine kadar her şeyine kadar. Biz de bütün bu eksiklikleri tamamlamaya çalışıyoruz. Kırgızistan'a gittiklerinde de bu konseptin birebir aynısını görecekler. Çünkü bizim orada da işlerimiz olduğu için orayı da iyi biliyoruz oradaki konseptin birebirini burada yapacağız. Konaklamanın yanında eğlencemiz de olacak, atlarımız olacak. Atlarımıza binip orman turu yapabilecekler, belli rotalar oluşturacağız bu rotalardan hangisini seçmek isterseler kendi başlarına rehber eşliğinde gidebilecekler" ifadelerini kullandı. Avrupa'da Macaristan'da var Bu tarz çadırın Macaristan'da olduğunu belirten Demir çok olumlu tepkiler aldıklarını kaydederek, "Bu işi yaparken 'acaba' demedik. Olumlu tepkiler aldıktan sonra hevesimiz biraz daha arttı. Teşvik almadık, başvuru da yapmadık tamamen kendi kaynaklarımızla yapıyoruz. Avrupa'da bu şekilde Macaristan'da var. Macaristan'da her yıl kurultaylar yapılıyor orada var" dedi. Kırgızistan'la ilgili bilgileri ders kitaplarında okuduklarını belirten Ecrin Betül Demir de "Çok güzel çok beğendim. Bu çadırlar Kırgızistan'a özgü, kıyafetler de onların yerel kıyafetleri. Okulda derslerde görüyoruz, böyle çadırları var. Göçebe oldukları için çadırlarda kalıyorlar. Onların kültürünün buraya yansıması çok güzel. Kırgızistan'a gidemeyenler buraya gelebilir" diye konuştu.

Depremin vurduğu Antakya, İngiliz mimarlık firması tarafından yeniden inşaa ediliyor Haber

Depremin vurduğu Antakya, İngiliz mimarlık firması tarafından yeniden inşaa ediliyor

Şubat 2023'te meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depreminden büyük ölçüde etkilenen tarihi Antakya kentinin yeniden inşasına yönelik çabalar sürüyor. İngiliz mimarlık firması Foster + Partners'ın belirttiğine göre, Antakya'nın yaklaşık yüzde 80'i yıkıldı. Şimdi ise firma, kenti yeniden inşaa etmeye yönelik vizyonlarını açıkladı. Hatay ilinin merkez ilçesi olmasının yanı sıra tarihle iç içe olan Antakya, Roma ve Ortaçağ dönemlerinde antik çağın en önemli bölgelerinden biriydi. Yeni plan, kamusal yeşil alanların, ulaşım sistemlerinin ve topluluk alanlarının tekrardan inşaasını içeriyor. Foster + Partners'ın mühendislik danışmanı Buro Happold, İtalyan ulaşım planlamacısı Mic-hub ve Türkiye'den DB Architects ve KEYM Kentsel Yenileme Merkezi ile işbirliği içinde hazırladığı proje 30 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor ve yerinden edilmiş insanları şehre geri dönmeye teşvik etmeyi amaçlıyor. Açık hava alanları planların merkezinde yer alıyor. Çalışma bölgenin kendine özgü yerel karakteri ve ikliminden de yararlanıyor. Foster + Partners yaptığı açıklamada, "Sürecin önemli bir parçası Hatay'ın zengin tarihini anlamak oldu," dedi. Planlar, Türk Tasarım Konseyi'nin çok sayıda şehri yerle bir eden ve Suriye de dahil olmak üzere toplam 50.000'den fazla insanın ölümüne yol açan depremin ardından Türkiye'yi yeniden inşa etmeye yönelik daha geniş çaplı girişiminin bir parçasını oluşturuyor. Çalışmalar deprem nedeniyle yerinden edilmiş kişileri Antakya'ya dönmeye teşvik etmeyi amaçlıyor. Ayakta kalan yapıları korumak, erişilebilirliği ve kapsayıcılığı artırmak için yapılan çalışmalar, toplu taşıma, yürüyüş ve bisiklet kullanımını teşvik etmenin yanı sıra kentin gelecekteki olası afetlere karşı dayanıklılığını da artırıyor. Çok sayıda kişi, deprem sırasında yıkımın boyutunu daha da artıran düşük kaliteli inşaat çalışmaları nedeniyle firmaları ve hükümeti suçlarken, tasarımcılar bu süreçte yerel halkla etkileşim kurmak için özel çaba sarf etti. Tasarımlar birçok Türk şehrinin simgelerinden biri olan sokak kedilerini de kapsıyor. Foster + Partners Kentsel Tasarım Başkanı Bruno Moser, "Antakya halkının direncinden ilham aldık ve eşsiz, tarihi şehirlerine duydukları tutkuyu paylaştık," dedi. "Doğal bir felaketin ardından yeniden yapılanmanın yalnızca binalarla ilgili olmadığı, toplulukları, güvenlik ve aidiyet duygularını ve güveni yeniden inşa etmekle ilgili olduğu gerçeğinden yola çıkarak bir vizyon geliştirdik."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.