Hava Durumu

#Pamukkale Üniversitesi

TOURISMJOURNAL - Pamukkale Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Pamukkale Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İş Bankası’ndan Laodikeia ve Tripolis Kazılarına 5 Yıllık Destek Video Galeri

İş Bankası’ndan Laodikeia ve Tripolis Kazılarına 5 Yıllık Destek

 Türkiye İş Bankası, Denizli'deki UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Laodikeia ve önemli ticari yolların geçiş güzergâhındaki stratejik konumuyla tarihte önemli bir yerleşim yeri olan Tripolis antik kentlerindeki bilimsel kazı ve araştırma çalışmalarına destek veriyor. Birçok medeniyete tarih boyunca ev sahipliği yapan Anadolu, arkeolojik açıdan insanlığın binlerce yıllık geçmişine de ışık tutuyor. Türkiye İş Bankası, ülkemizin arkeolojik varlığının gün yüzüne çıkarılması, korunmaya alınarak dünya mirasına kazandırılması amacıyla bilim insanlarının yürüttükleri uzun soluklu kazı projelerini destekliyor. Son olarak Denizli'deki iki önemli antik kentte kazı çalışmalarına katkı sunmaya başlayan Banka, Laodikeia Antik Kenti'nde Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığında, Tripolis Antik Kenti'nde Prof. Dr. Bahadır Duman başkanlığında yürütülen bilimsel kazı ve araştırmalara 5 yıl boyunca destek sağlayacak. "Ülkemizin dünya mirasına sunduğu ve sunacağı katkıların zenginliğini her seferinde yeniden görüyoruz" İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, konuya ilişkin açıklamasında, kadim uygarlıkların izini sürerek ülkemizin ve dünyanın zengin kültürel mirasına katkı sağlayan arkeolojik çalışmaların önemine işaret ederek, bu uzun soluklu çalışmaların yoğun emek ve çabalarla sürdürüldüğünü vurguladı. İş Sanat aracılığıyla uzun süredir destek verdikleri arkeolojiyi kurumsal sosyal sorumluluk alanlarından biri olarak gördüklerinin altını çizen Sözen, şöyle devam etti: "Şu ana kadar Gaziantep'te Zeugma Antik Kenti, Antalya'da Patara Antik Kenti, İzmir'de Teos Antik Kenti, Aydın'da Nysa Antik Kenti, Muğla'da Stratonikeia Antik Kenti ve Kırşehir-Kaman'daki kazı çalışmalarına katkıda bulunduk. Kazıların yapıldığı antik kentlerdeki gelişmeleri yakından izlerken, ülkemizin dünya mirasına sunduğu ve sunacağı katkıların zenginliğini her seferinde yeniden görüyoruz. Tripolis ve Laodikeia Antik Kentlerinde de Lidyalılar, Frigyalılar, Romalılar ve Bizanslılar'ın binlerce yıllık izlerini görmek mümkün. Köklü bir geçmişin sessiz tanıkları olan ve tiyatrolardan agoralara, sütunlu caddelere birçok anıtsal yapıya ev sahipliği yapan bu kentlerde eminim ki önümüzdeki dönemde de arkeolojik mirasımıza dair pek çok yeni bilgi ortaya çıkacaktır." "Çürüksu Vadisi'nin parlayan yıldızı Laodikeia" Laodikeia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek de 2003 yılında başlatılan kazı çalışmalarıyla antik kentin yavaş yavaş ayağa kaldırıldığını, özellikle 2013 yılında yürütülen çalışmalarla burayı UNESCO'nun Dünya Geçici Kültür Mirası listesine aldırdıklarını belirtti. 2016'da Laodikeia Kilisesi'nde yaptıkları titiz restorasyon ve konservasyon çalışmaları sayesinde Avrupa Birliği Europa Nostra ödülünü aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Şimşek, şöyle konuştu: "Laodikeia, 8 kilometrekarelik alana yayılan, Denizli'nin binlerce yıl önceki aktif ticari hayatını yansıtan ve birçok belgeyi sunan bir kent olması itibarıyla önemli. Tekstil ticaretine, tarımsal faaliyetlere, hayvansal ürünlere, mermer ticaretine ev sahipliği yapan; bir tıp fakültesi, iki tiyatrosu bulunan ve Olimpiya'daki olimpiyat oyunlarından sonra Anadolu'daki en etkin heptatlon ve dekatlon yarışmalarıyla bilinen bir antik kenti ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Çürüksu (Lykos) Vadisi'nin parlayan yıldızı Laodikeia, binlerce yıl öncesinden bizleri kucaklıyor. Biz, bu kültür mirasının gelecek kuşaklara aktarılması için canla başla çalışıyoruz." Laodikeia'nın Anadolu'nun en çok gezilen 10 ören yeri içinde yer aldığını söyleyen Şimşek, "Bugüne kadar başta Kültür ve Turizm Bakanlığı ve kazıların yürütücüsü olarak Pamukkale Üniversitesi olmak üzere pek çok kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşunun desteğini aldık. Bu yıl itibarıyla 5 yıllık bir program dahilinde Türkiye İş Bankası'nın kazılarımıza sponsor olmasından büyük mutluluk duyduk. Bu desteğin prestij açısından da kıymetli olduğunu düşünüyoruz" dedi. "Tripolis'te MÖ 5500'lerden 1920'lere kadar tarihin farklı sahnelerine ait yerleşim izleri görüyoruz" Tripolis Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bahadır Duman ise 2012 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Pamukkale Üniversitesi adına yılın 12 ayı devam eden kazı çalışmaları yürüttüklerini, Tripolis'in aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın başlattığı Geleceğe Miras projesinin bir parçası olduğunu söyledi. Kentin farklı noktalarında kazı çalışmalarının devam ettiğini belirten Duman, "Tripolis'in en önemli özelliği bir yamaç kenti olması. Bu nedenle kentin kuzeyinden güneye doğru akan erozyon toprağı katman katman bu kentin üstünü kapatmış. Dolayısıyla kazı çalışmaları sonrasında yaklaşık 3 ve 9 metre arasındaki dolgunun ardından kentte yapılar sağlam bir şekilde, neredeyse çatı seviyesinde ortaya çıkabiliyor. M.Ö. 5500'lerde ilk yerleşim izlerini tespit ettiğimiz Tripolis'te 1920'lere kadar çeşitli katmanlara ait, tarihin farklı sahnelerine ait yerleşim izlerini görüyoruz. Mevcut kalıntılar dahilinde özellikle MS. 2. ve 3. yüzyılda kentte 20-25 bin civarında bir nüfusun yaşadığını öngörüyoruz" diye konuştu. Zeytinin de Tripolis için önemli bir ürün olarak öne çıktığını ifade eden Duman, konuyla ilgili yürütülen akademik çalışmalar neticesinde Roma döneminde Tripolis'in çok gelişmiş düzeyde bir zeytin yetiştiriciliğine sahip olduğunu, bu üründen önemli gelir elde ettiğinin görüldüğünü aktardı. Geleceğe Miras projesine dahil edilmesi ve ören yeri statüsü almasının ardından Tripolis'in ziyaretçilerinin de giderek artacağını vurgulayan Prof. Dr. Duman, "2025 itibarıyla Türkiye İş Bankası da Tripolis'in önemli destekçilerinden biri oldu. Banka, 5 yıl boyunca Tripolis kazılarına destek verecek" ifadelerini kullandı. Laodikeia Antik Kenti Anadolu'nun en önemli arkeolojik kazı alanları arasında yer alan ve antik dönemlerde ticaret, kültür ve inanç açısından önemli bir merkez olan Laodikeia'nın özellikle Roma imparatorluğu döneminde büyük bir refah ve zenginlik içinde yaşadığı biliniyor. MÖ 3. yüzyılda Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından eşi Laodike adına kurulan kent, Lykos (Çürüksu) Nehri'nin suladığı verimli bir ovada bulunuyor. Ören yerinde 2003 yılından bu yana yapılan kazı ve araştırmalar, ilk yerleşimin MÖ 5500 yılından başlamak üzere MS 7. yüzyıl depremine kadar kesintisiz devam ettiğini gösteriyor. Zamanında yün ve tekstil üretimiyle ünlü olan ve antik kaynaklarda kaliteli yünleriyle anılan Laodikeia, Ana Ticaret Yolu'nun bir kolu üzerinde bulunması nedeniyle de büyük önem taşıyor. Yaklaşık 8 kilometrelik alana yayılan Antik Kent, İncil'de adı geçen yedi kiliseden birine de ev sahipliği yapıyor. Laodikeia, 2013 yılından bu yana UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alıyor. Kentin önemli yapıları arasında Batı Tiyatrosu, Stadyum, Güney Hamamı-Gymnasium Kompleksi, Suriye Caddesi, Doğu Hamamı, Septimius Severus Anıtsal Çeşmesi, Tapınak A, Merkezi Agora, Merkezi Hamam, Caracalla Çeşmesi, Bouleterion (Meclis Binası), Güney Agorası, Kiliseli Perıstylli Ev, Laodikeia (Katedrali) Kilisesi, Stadyum Caddesi, Efes Caddesi Portikosu, Traian Nymphaeumu, I. Su Dağıtım Terminali (Castellum Aquae), Kuzey (Kutsal) Agora, Propylonlar yer alıyor. Tripolis Antik Kenti Denizli'nin Buldan ilçesi sınırlarında yer alan Tripolis Antik Kenti, antik dönemdeki isimleriyle Lydia, Phrygia ve Karia Bölgeleri'nin kesişim noktasında önemli ticari yolların geçiş güzergahında yer alıyor. Yaklaşık 2 kilometrekarelik bir alana yayılan Antik Kent, Çürüksu Vadisi'nin kuzeybatı ucunda vadiye hakim bir tepenin güney yamacında yer alıyor ve stratejik konumu sayesinde hem Ege'ye hem de İç Anadolu ve Akdeniz'e ulaşımı bulunuyor. İsmi Helenistik Dönem'de çeşitli kaynaklarda geçmeye başlayan kentin sanat, müzik, şiir ve kültürün koruyucu tanrısı Apollon'a ithafen Apollonia olarak kurulduğu, daha sonra Roma generali Marcus Antonius'a ithafen Antoniopolis adını aldığı, son olarak İmparator Augustos Dönemi'nden itibaren Tripolis olarak değiştirildiği biliniyor. Antik kentin yüzeyinde yer alan kalıntılar Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari özellikleri ve yapı örneklerini yansıtırken, birçok kez yıkıcı depremlerden etkilenen kentte yaşamın pek çok kez yeniden inşa edildiği görülüyor. Tripolis Antik Kenti'nde bu zamana kadar Agora, Konut alanı ve Mozaikli Ev, Sütunlu Cadde, Kilise, Ana cadde, Taberna, Granarium (Tahıl Ambarı), Kemerli Yapı, Anıtsal Çeşme, Agora Hamamı, Latrina (Roma Tuvaleti), Taş Kesim Atölyesi, Roma Dükkânları, Kutsal Alan, Tiyatro, Nekropoller (Mezarlık), Büyük Tekke Türbesi, Yukarı Kale, Hamambükü Höyük, Akkayahöyük alanlarında kazı ve yüzey araştırma çalışmaları gerçekleştirilmiş durumda.

Stratonikeia’da 2000 yıllık girlandlı lahit bulundu Haber

Stratonikeia’da 2000 yıllık girlandlı lahit bulundu

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt Başkanlığında yürütülen arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları kapsamında Stratonikeia Antik Kenti’nde girlandlı (meyve, çiçek ve yapraklardan oluşan çelenk), 2 bin yıllık bir lahit mezar bulundu. Stratonikeia Antik Kenti ve Lagina Kutsal Alanı’nda antik dönemlerden günümüze kadar gelen yapılarda yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Bilal Söğüt, şunları belirtti: "Bu çalışmalar Klasik, Hellenistik, Roma İmparatorluk ve Doğu Roma Dönemi yapılarına ilave olarak Menteşe Beyliği, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapılarında da gerçekleştirilmektedir. Antik kentin içinde antik yapıların yanı sıra Osmanlı Dönemi köy meydanı da ayağa kaldırılmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında ara verilmeden sürdürülen bu çalışmalar, yılın on iki ayı boyunca devam etmektedir" "Antik dönemde Stratonikeia’nın bir lahit üretim merkezi olduğu düşünülmektedir" diyen Söğüt, "Roma Hamamı, bouleuterion (Meclis Binası) ve Gymnasion (Spor Okulu) gibi yapıların bulunduğu yerden, tiyatroya giden yol üzerinde, agora (etrafında kamu binalarının bulunduğu şehirle ilgili politik, dini, ticari her türlü faaliyetin gerçekleştiği yapı) olduğu düşünülen yerde 2025 yılında kazılar yoğunlaştırılmıştır. Burada Erken Doğru Roma (Bizans) Dönemi seviyesinde yapılan çalışmalarda girlandlı (meyve, çiçek ve yapraklardan oluşan çelenk), bir lahit mezar bulundu. Bu lahit antik dönemde kentin nekropol (mezarlık) alanında getirilip burada tekrar kullanılmıştı. Bu lahdin dış kısmında bulunan girlandı köşelerde koç başları orta kısımda boğa başları ve eroslar (antik dönemde aşk tanrısı) taşımaktadır. Girland betimlemeleri çam kozalağı, haşhaş, nar ve üzüm gibi meyveler ile yaprak ve çiçeklerden oluşmakta dönemin özelliği olarak olabildiğince gösterişli işlenmiş bir çelenkten oluşmaktadır. Üzerindeki mimari süslemelerine göre tarihi daha net olarak belirlenebilmektedir. Stratonikeia antik kentinde daha önce de lahit ve lahit parçaları bulunmuştu. Bu kentte bilinen örnekler içerisinde en erken ve en güzel betimlenen örnek durumundadır. Antik dönemde Stratonikeia’nın bir lahit üretim merkezi olduğu düşünmekteydi. Yeni çalışmalarda bulunan eserler bu düşünceyi desteklemektedir. Bu lahit alandaki çalışmaları tamamlandıktan sonra antik kent içinde uygun bir alanda sergilenmeye devam edecektir" şeklinde konuştu.

Stratonikeia’da arkeolojik 2 buluntu Haber

Stratonikeia’da arkeolojik 2 buluntu

Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleri ile Pamukkale Üniversitesi’nin (PAÜ) adına İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt başkanlığında yürütülen Stratonikeia Antik Kentindeki kazı çalışmalarında çıkan iki buluntu 2023 yılının en önemli 10 arkeolojik keşifi arasına girdi. PAÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt başkanlığında yürütülen Stratonikeia Antik Kenti ve Lagina Kutsal Alanı’ndaki arkeolojik kazı ve restorasyon ve çizim çalışmaları yılın 12 ayı devam etmekte olup antik dönemlerden günümüze farklı yapı ile kalıntılarda kazı ve restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Dokuz ayrı döneme ait yoğun kalıntıların bulunduğu Stratonikeia’da antik dönem yapılarının yanı sıra özellikle Türk dönemi eserleri ve buluntuları önemli bir grubu oluşturuyor. Prof. Dr. Bilal Söğüt ve ekibinin yürüttüğü kazı çalışmalarında Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait Roma Hamamı’nın Frigidarium bölümünde yapılan kazılarda günümüzden Roma Dönemi’ne kadar tarihlenen yapı kalıntıları ve buluntular ele geçirildi. Bunlar arasında milattan önce ikinci yüzyıl ortalarına ait antik dönemin ilham perilerinden dansı temsil eden Mousa Tersichore’ye ait olan heykel ile milattan sonra ikinci yüzyıl ortalarına ait farklı yaşlarda üç ayrı çocuğa ait ayak izleri ünik eserler arasında yer aldı. 2 Buluntu, 2023 Yılında Türkiye’de öne çıkan 10 Arkeolojik Keşif Listesi’nin 6. ve 8. sırasında yer aldı Arkeofili tarafından, arkeologlar arasında yapılan anket sonuçlarına göre “2023 Yılında Türkiye’de Öne Çıkan 10 Arkeolojik Keşif” Listesinin altıncı sırasında M.S. 2. yüzyıla ait tuğlalar üzerindeki 2-3 yaşlarında 3 çocuğa ait ayak izleri yer alırken, listenin sekizinci sırasında ise M.Ö. 2. yüzyıl ortalarına ait antik dönemin meşhur heykeltıraşlarından Philiskos’un tipinde yapılmış olan dans eden Mousa heykeli de yer aldı. Antik döneme ait sosyal hayat, mimari ve plastik sanatı ile ilgili önemli verilere ulaşılmasını sağlayan buluntular, Stratonikeia’nın dokuz ayrı döneme ait kalıntıları ve yerleşim dokusu dışında, 2023 yılında ele geçen eserleri ile de ilgi merkezi haline gelmesini sağladı.

Dünyanın ünlü bilim insanları termal turizm için Denizli’ye gelecek Haber

Dünyanın ünlü bilim insanları termal turizm için Denizli’ye gelecek

Denizli Büyükşehir Belediyesi ve PAÜ işbirliğiyle, dünyanın ünlü bilim insanlarının termal turizmi konuşacağı Uluslararası Termal Sağlık Turizmi Forumu, 11-12-13 Ocak’ta düzenlenecek. Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) işbirliğiyle 11-13 Ocak 2024 tarihleri arasında Denizli’de gerçekleştirecek Uluslararası Termal Sağlık Turizmi Forumu Denizli 2024’ün tanıtım toplantısı düzenlendi. Denizli’de termal turizme büyük katkıları olacak ve kısa süre önce açılışı yapılan Pamukkale Üniversitesi Termal Rehabilitasyon Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısına Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ve akademisyenler katıldı. Prof. Dr. Kutluhan burada yaptığı konuşmada, 11-12-13 Ocak 2024’de düzenleyecekleri Uluslararası Termal Sağlık Turizmi Forumu’nun Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılacağını belirtti. Uluslararası foruma özellikle termal turizm alanında dünyanın önde gelen bilim insanlarını davet ettiklerini işaret eden Kutluhan, “Almanya'dan Lutz Lungwitz, İngiltere'den Maria Georga, Hırvatistan'dan Ernest Svazic, Hollanda'dan Marlies Boumnas, İspanya'dan Mario Crecenta, yine Almanya'dan Claudia Wagner, Çin'den Wolfang Georg Arlt Frgs Fras gibi isimleri ağırlayacağız. Onların bilgilerinden yararlanacağız” dedi. Çalışmayı 3 konsept üzerinde yaptıklarını anlatan Kutluhan, “Birincisi bilimsel olarak termal turizm nedir? İkincisi pazarlama olarak nedir? Üçüncüsü ve en önemlisi de Karahayıt’ın tanıtımı” dedi. Tam kapasite çalıştığında günlük 500 hastaya hizmet verebilecek Pamukkale Üniversitesi Termal Rehabilitasyon Merkezi’nin hasta kabulüne başladığın anlatan Kutluhan, tesis hakkında bilgi verdi. “Tarihin derinliklerinden gelen böyle bir güzelliğe sahibiz” Termal sularıyla dünyaca ünlü Pamukkale’nin geçmişine bakıldığında, insanların 2000 yıl önce Anadolu'dan, Avrupa'dan tedavi olmak ve ağrılarını dindirmek için buraya geldiğini söyleyen Başkan Zolan, “Tarihin derinliklerinden gelen böyle bir güzelliğe sahibiz. Biz istiyoruz ki tarih tekerrür etsin ve artık burası Anadolu'nun ve dünyanın dört bir tarafından tedavi olmak ve daha sağlıklı bir yapıya kavuşmak için insanlarımızın tercih ettiği bir yer olsun. Bu noktada çalışmalarımız bugüne kadar devam etti. Bugün, Termal Rehabilitasyon Merkezi’mizin bitmiş olmasıyla bu konuda ivme alıp en üst seviyeye çıkacağımız fiziki imkanlara da sahip olmuş durumdayız” ifadelerini kullandı. “Desteğe ihtiyacınız varsa Pamukkale sizleri bekliyor” Denizli’nin termal sularının ve tesisin tanıtımı ile termal turizm konusunda dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmek için PAÜ Rektörü Prof. Dr. Kutluhan ile yaptıkları değerlendirme sonucu Uluslararası Termal Sağlık Turizm Forumu fikrinin ortaya çıktığını anlatan Başkan Zolan, “İnşallah dünyanın ve ülkemizin dört bir tarafından bu işin uzmanları 3 gün boyunca Denizli’mizde termal sağlık turizmi konusunda çalışmalar gerçekleştirecek. Bu forum, hem bilgi, hem tanıtım, hem de şifa arayan insanlarımıza ulaşma anlamında önem taşıyor. Ben buradan tekrar söylüyorum. Eğer fizik, tedavi ve termal rehabilitasyon konusunda bir desteğe ihtiyacınız varsa Pamukkale sizleri bekliyor, Pamukkale Üniversitemiz sizleri bekliyor, Denizli sizleri bekliyor. Burada her türlü alt yapıyı hazır” şeklinde konuştu.

Roma’da senatörü bulunan antik kent: Triapolis Haber

Roma’da senatörü bulunan antik kent: Triapolis

Denizli’de tarih ve doğanın iç içe olduğu Tripolis antik kenti, baharın gelmesiyle yerli ve yabancı misafirlerini görünüşüyle cezbediyor. Buldan ilçesine bağlı Yenicekent Mahallesi’nde bulunan ve tarihi M.Ö. 190 yıllarına dayanan antik kentten çıkarılan tarihi eserler, tabiatın uyanmaya başladığı bahar aylarında görselliğiyle görenleri cezbediyor. Yüzyıllardır tarihe ışık tutan Tripolis antik kentini gezmeye gelen misafirler, tarihi eserleri ve bu alanda papatya, lale ve çiçeklerle birlikte fotoğraf çekiyor. Günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Tripolis antik kentte, kazı çalışmaları aralıksız sürdürülürken, gün yüzüne çıkmış pek çok tarihi eserin bulunduğu alanlar ise misafirler tarafından yoğun şekilde ziyaret ediliyor. Tripolis Antik Kenti; Menderes Nehri kıyısında yamaç üzerine kurulmuştur. Batıya ve kuzeye açılan vadilerle Ege’ye güneydoğusundaki Çürüksu Ovası ve vadileri ile İç Anadolu ve Akdeniz’e ulaşımı bulunan antik kentlerden birisidir. Kentin güneyinde Çürüksu Vadisi’nde kurulmuş olan çağdaşı Laodikeia’ya 30 kilometre, Hierapolis’e ise 20 kilometre uzaklıktadır. Kaynaklarda Tripolis’in ilk adının Apollonia olduğu daha sonra Geç Helenistik Dönem'de Tripolis olarak adlandırıldığı ve ilk kuruluşunun Lidya Devleti zamanında olduğuna ilişkin belgelere rastlanılmaktadır. Tripolis'in bir kent olarak geçmişi Helenistik Dönem'e dayandırılsa da, kentin doğu ve güneydoğusunda yer alan Hamambükü ve Yenice Höyük’te gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında elde edilen arkeolojik materyal kentin konumlandığı alandaki yerleşim izlerinin Geç Neolitik- Erken Kalkolitik Dönem’e (MÖ 5500) dayandığını kanıtlamaktadır. Son yerleşim izlerinin ise MS 13. yy a ait olduğu Tripolis’te antik döneme ait kalıntılar yaklaşık 281 hektarlık alana yayılmaktadır.   Tripolis, Lidya şehirleri arasında yer almasına karşın Frigya ve Karya bölgelerine ulaşımı sağlayan önemli sınır, ticaret ve tarım merkezlerinden biri görünümündedir. Menderes Nehri ile Çürüksu Çayı’nın bereketlendirdiği, Çürüksu Ovası’nın büyük bir bölümüne hakim kentlerden biri olup, kuruluş biçimiyle ve şehircilik anlayışı ile yörenin en zengin kentleri arasında yer almaktadır. Tripolis’in ilk kuruluşunun Lidyalılar zamanında olmasına karşın, yüzeydeki kalıntılar uslup olarak Roma ve Bizans dönemi mimari özelliklerini ve yapı örneklerini göstermektedir. Tripolis Antik Kenti İ.Ö. II. yüzyıl sonları ile İ.S. I. yyüzyıl ortalarında ve IV. yüzyıl ortalarında birçok deprem ve savaşlara sahne olduğundan çok tahrip olmuştur. Kent en görkemli dönemini Roma Devri'nde yaşamıştır. TRİPOLİS’İN BAŞLICA YAPILARI: Tripolis Tiyatrosu: Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun inşa edilmiş, Roma mimari tarzında yapılmıştır. Tiyatro üç bölümden oluşmaktadır. Cavea: Yarım daire şeklinde olup, üç diazoma ile bölünmüştür. Tonoz çıkışları caveanın üst kısımlarında ve yanlarda yer almaktadır. Oturma kademeleri büyük mermer taşlardan yapılmıştır. Yaklaşık 8 bin kişi alabilecek kapasitededir. Orkestra: Cavea’nın oturma kademeleri ve malzemeleri ile tamamen toprak altındadır. Scene (Sahne ve Sahne Binası): Sahne binasının üst yapısı iç ve dış kısımlara doğru yıkılmış harap durumdadır. Sahne binasına ait sağ ve sol istinat duvarlarının az bir kısmı yüzeyde görülmektedir. Tripolis Hamamı: Tripolis Tiyatrosu’nun 200 metre batısında bir düzlük üzerinde bulunmaktadır. Geç dönemde kenti çeviren sur duvarının dışında kalmıştır. Yapıya ait yüzeydeki kalıntılardan beş bölümü tespit etmek mümkündür. Her bölüm kendi arasında tonozlarla ve büyük nişlerle geçildiğine dair kemer izleri bulunmaktadır. Alt yapısı ve duvarlarının kesme traverten blok taşlardan, kemer ve tonozların da ise aynı malzemeyle tamamlandığı anlaşılmaktadır. Hamam, tipik Roma Hamamı geleneğinin bir örneğidir. Şehir Binası: Hamamın yaklaşık 200 metre güneyinde yer almaktadır. Üst yapısı tamamen yıkılmıştır. 40X65 metre ölçülerinde büyük bir yapıdır. Temel duvarları çok geniştir. Yapının batı duvarına bitişik sur duvarı devam etmektedir. Yapı Roma Mimari karakteri göstermektedir. Apsisli Yapı: Şehir Binası ile tiyatro arasındadır. Dikdörtgen planlı yapının kuzey duvarının iç kısmı apsisli olduğundan bu ad verilmiştir. Yapının üst bölümü tamamen yıkılmış harap durumdadır. Kale ve Surlar: Tripolis Geç Roma ve Bizans Dönemi’nde sur ile çevrilmiştir. Eğimli arazide kurulan kentin surları yer yer burçlarla, gözetleme kuleleri ve kalın duvarlarla desteklenmiştir. Tiyatroya bitişik devam eden sur, kentin kuzeyindeki en yüksek tepede kule ile birleşir. Kule hem savunmaya hem de gelecek düşman tehlikesini gözetlemeye yöneliktir. Su Yolları: Tripolis Antik Kenti her ne kadar Menderes Nehri kenarında kurulmuş olsa bile, kentin ihtiyacını karşılayacak olan gerekli su, kente 25 kilometre uzaklıkta bulunan şimdiki Güney İlçesi yakınındaki kaynaktan temin edilmiştir. Kaynak ile Tripolis arası dağlık ve engebeli arazi olduğundan bu güzergahta su yortusunu, tünel, künk ve kemer izlerinin kalıntıları bulunmaktadır. Nekropol: Antik Tripolis Kenti’nin doğu ve güney yamaçları Nekropol olarak kullanılmıştır. Antik Kentte kazı ve restorasyon çalışmaları Pamukkale Üniversitesinden Doç. Dr. Bahadır DUMAN tarafından yapılmaktadır. Tripolis Antik Kenti'nde heyecanlandıran keşif! 1500 yıllık taş kesme atölyesi... Devam eden kazı çalışmalarında  geçen yıl ise 1500 yıllık olduğu tahmin edilen taş kesme atölyesine ulaşıldı. Atölyede demir testere kalıntıları, burada kesilmiş mermer parçaları ve siparişlerin yazıldığı yazıtlar da bulundu. Kaynak: Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.