Hava Durumu

#Mersin

TOURISMJOURNAL - Mersin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mersin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mersin, Dünya Bedensel Engelliler Plaj Oyunları’na Ev Sahipliği Yapacak Haber

Mersin, Dünya Bedensel Engelliler Plaj Oyunları’na Ev Sahipliği Yapacak

Mersin, 18-25 Ekim tarihleri arasında 26 ülkeden 400’ü sporcu olmak üzere 600’ün üzerinde katılımcının yer alacağı ‘Dünya Bedensel Engelliler Plaj Oyunları’na ev sahipliği yapacak. Oyunlar; su, açık hava ve plaj branşlarında düzenlenecek müsabakalarla Mersin’in uluslararası spor kültürünü öne çıkaracak. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) tarafından, Dünya Bedensel Engelliler Federasyonu iş birliğiyle 18-25 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenlenecek ‘Mersin 2025 Dünya Bedensel Engelliler Plaj Oyunları’nın basın toplantısı kentteki bir otelde gerçekleştirildi. Toplantıya Mersin Vali Yardımcısı Ahmet Gazi Kaya, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Murat Aksu, Dünya Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Rudi Van den Abbeele ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hamit Mert Avcı katıldı. Organizasyonda 5 kıtadan 26 ülke ve yaklaşık 400’ü sporcu olmak üzere 600’ün üzerinde katılımcı Mersin’de bir araya gelecek. Türkiye kafilesi ise 57 sporcu ile oyunlarda yer alacak. Bu sporculardan 31’i, ilk kez milli formayı giyecek. Su, açık hava ve plaj temelli branşların yer aldığı organizasyonda, Para Plaj Voleybolu ve Air Badminton müsabakalarının Pompei Plajı'nda, Sepak Takraw (Ayak Voleybolu) karşılaşmalarının Mersin Büyükşehir Belediyesi Babil Su Sporları Merkezi'nde, Para Halter ve Görme Engelliler Halter mücadelelerinin Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür Park'ta, Para Yelken yarışlarının Mersin Marina’da ve Para Modern Pentatlon - Laser Run’ın ise Fenerbahçe Meydanı'nda yapılacağı bildirildi. Gazi Kaya:"Mersin, ülkemizdeki en öne çıkan illerden bir tanesi" Mersin Vali Yardımcısı Gazi Kaya, Mersin'in ticaretiyle, sanayisiyle, turizmiyle, ekonomisiyle ve aynı zamanda sporuyla çok büyük ve önemli bir il olduğunu ifade ederek, "Devletimizin Mersin’de yapmış olduğu spor tesisleriyle Mersin, ülkemizdeki en öne çıkan illerden bir tanesi halinde. Dolayısıyla ulusal ve uluslararası birçok spora da ev sahipliği yapıyor. Şu anda bunun net bir örneğini görüyoruz. Bu yapılacak olan etkinlikle neredeyse eş zamanlı BEACH Avrupa Dünya Şampiyonası başlayacak, bir tarafta onun da hazırlıkları yapılıyor. Yani aynı zaman içerisinde iki tane uluslararası alanda çok büyük spor etkinliğine ev sahipliği yapıyor" dedi. "Elimizden gelen her şeyi sunduk" Kaya, sporların yapılabilmesi için önce spor alanlarının olması gerektiğini ve Mersin’in de bu konuda iyi olduğunu belirterek, "Yapılacak olan yerin ikliminin, doğal özelliklerinin ve aynı zamanda oradaki konaklama imkanlarıyla birlikte gelecek misafirlere en iyi şekilde hizmet sunmak lazım. Dolayısıyla Mersin bu noktada gerçekten en öne çıkan illerden bir tanesi. Valimizin talimatları doğrultusunda bu işe girişildi, başlandı. Biz de koordinasyon ile bu organizasyona elimizden gelen her şeyi sunduk" diye konuştu. "Dört tane büyük kapsamlı toplantı yapıldı" Organizasyon sürecine ilişkin olarak toplantılar yaptıklarını belirten Kaya, "Valimiz Atilla Toros’un himayesinde dört tane büyük kapsamlı toplantı yapıldı. Bu toplantılarda, güvenlikten sağlığa, sahil güvenlikten jandarmaya, emniyetine, UMKE, AFAD, liman başkanına, havalimanı müdürümüze hepsine gerekli talimatlar iletildi. Bizim için önemli olan şey, bir bütünlük ve koordinasyon içerisinde tüm kurumlarımızın ekipmanlarını, araçlarını, personelini en iyi şekilde kullanmak. Ben bu etkinliğin hem ilimize hem ülkemize hem de daha sonradan engelli kalan tüm sporcularımıza başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Murat Aksu, müsabakaların yapılacağı alanları açıklarken, Dünya Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Rudi Van den Abbeele de Mersin Valiliği'ne teşekkürlerini iletti. Bu oyunların ilk defa yapıldığını aktaran Abbeele, 2 yıl önce çok gecikme yaşandığını ancak Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Murat Aksu ile görüştükten sonra bu yıl düzenlenmesine karar verdiklerini ve bu durumdan çok mutlu olduğunu söyledi.

Kızkalesi’nde Kamera Sayısı 73’e Çıktı Haber

Kızkalesi’nde Kamera Sayısı 73’e Çıktı

Türkiye'nin önemli turizm noktalarından Mersin'de bulunan Kızkalesi'nde güvenlik tedbirleri arttırılarak kamera sayısı 18'den 73'e çıkarılırken, 'Yüz Tanıma Sistemi'de devreye alındı. İl Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Şube Müdürlüğümüzce, Erdemli ilçemiz Kızkalesi Mahallesinde güvenliği sağlamak ve asayiş olaylarının önlenmesi amacıyla mevcutta 6 KGYS noktasında, 12 sabit ve 6 hareketli kamera olmak üzere toplamda 18 KGYS kamerası bulunmakta iken, yapılan projeler ile plaj kısmına 3 adet, Kızkalesi Mahallesi içerisine 11 adet toplam 14 yeni KGYS noktası kurulumu yapılarak aktif edilmiştir. Bu kapsamda Kızkalesi Mahallemiz genelinde mevcutta 6 olan KGYS nokta sayımızı 20’ye, 18 olan kamera sayısı ise 73’e çıkararak, haber merkezi operatörleri, Kızkalesi Polis Merkezi'mizden ve irtibat noktamızdan 7/24 izlenerek kayıt altına alınmaktadır" denildi. Yüz Tanıma Sistemi devrede Açıklamanın devamın ise "Ayrıca Kızkalesi mahallesinin güvenliği için yeteri kadar Yüz Tanıma Sistemi Kameraları kurulmuştur. Suç işlenmesinin önlenmesi, aranan şahısların yakalanması, kayıp şahısların bulunması ve güvenli lokasyon oluşturulması amacıyla yüz tespit özelliğine sahip yüz tanıma sistemi kameraları sayesinde birçok aranan şahıs yakalanarak adli mercilere intikalleri sağlanmış, kayıp şahıslar bulunmuştur. Mersin emniyeti olarak kamu düzeni ve güvenliği ile kişilerin can ve mal emniyetinin korunması için 7/24 kesintisiz denetimlere devam ediyoruz" ifadelerine yer verildi.

Mersin’de Zehirli Deniz Kestanesi Ve Aslan Balığı Azaldı Video Galeri

Mersin’de Zehirli Deniz Kestanesi Ve Aslan Balığı Azaldı

Türkiye'nin önemli turizm bölgelerinden Mersin'de, önceki yıllara kadar sürekli artış gösteren uzun dikenlere sahip zehirli deniz kestanelerinin yoğunluğu son dönemlerde bir anda düştü. Geçmiş yıllarda 18 metrekarelik bir birim alanda yapılan ilk dalışta 34, ikinci dalışta 37 adet tespit edilen deniz kestaneleri, bu yıl 500 metrekarelik alanda bire kadar düştü. Öte yandan, zehirli aslan balığı popülasyonunda da ciddi oranda azalma olduğu belirtildi. 321 kilometre Akdeniz'e kıyısı olan Mersin'de doğal ve yapay resiflerde popülasyon kuran istilacı zehirli uzun dikenli deniz kestanesinin türler arası rekabet ilişkilerinin belirlenmesi amacıyla 4 yıl önce proje başlatıldı. Bu çerçevede Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Proje Koordinatörü Prof. Dr. Deniz Ayas ile birlikte oluşturulan ekip birçok çalışma gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıllarda yapılan çalışmalarda istilacı tür dikenli deniz kestanesinin yayılım hızı yüzde 108 olarak belirlenmişti. 18 metrelik dar alanda ilkinde 34, ikincisinde 37 adet çıkan dikenli kestaneler, bu sene 500 metrekarelik alanda yapılan çalışmada 1'e kadar düştü. Yapılan çalışmayla yayılım hızı neredeyse yok denecek az olması dikkat çekti. Popilasyonu geçmiş yıllarda ciddi oranda artan zehirli aslanbalığının artık eskisi kadar çok olmadığı, bunun deniz kestanesiyle alakalı olabileceği kaydedildi. "Şu anda bir ya da iki deniz kestanesiyle karşılaşıyoruz" Dikenli deniz kestanesiyle ilgili çalışmaların devam ettiğini belirten Prof. Dr. Deniz Ayas, Kızkalesi'nden Aydıncık'a kadar geçmişte yoğun şekilde istilacı türün olduğuna vurgu yaptı. Prof. Dr. Ayas," Toplanma baskısı ve çevresel stres nedeniyle artık uzun dikenli deniz kestanesi eskisi kadar yok" dedi. Deniz kestanelerinin yokluğunun ekosistem açısından sorun oluşturduğuna değinen Prof. Dr. Ayas, "Uzun dikenli deniz kestaneleri Akdeniz'de roller üstlenmişti. Otçul beslenme gösterdiği için kayalar üzerindeki yosunları temizleyerek birçok sünger ve mercan için kayalar üzerinde yerleşim alanı açıyordu. Uzun dikenli kestanelerin yoğun bulunduğu kayalık dip habitatlarının daha renkli bir hale dönüşmeye başladığını gözlemlemiştik. Bu türün yok olması ya da azalmasını olumlu olarak değerlendirmiyoruz. Uzun dikenli kestaneler Akdeniz'e ilk geldiğinde sayıları çok arttı, ancak sonrasında önemli fonksiyonel roller üstlenmişti. Bu anlamda azalmasının nedenlerini de inceliyoruz" diye konuştu. Kalıntı olarak nerelerde varlar diye saha taramasını da yaptıklarının altını çizen Ayas, daha önce birim alanda 30'dan fazla, şu anda ise ya bir ya da iki deniz kestanesi gözlemlediklerini söyledi. "Aslan balığı, deniz kestanesiyle bağlı olarak azalmış olabilir" Akdeniz'de dalışlar yaparak biyo çeşitliliği incelediklerini aktaran biyoloji öğretmeni ve dalış eğitmeni Dr. Ertuğrul Çete, aslan balığı üzerine tez hazırladığını ve 2014-2016 yılları arasında oldukça fazla olduğunu, son 2 yıldır ise ciddi bir azalma yaşandığını kaydetti. Aslan balığının zehirli olması nedeniyle önem arz ettiğini belirten Çete, "Aslan balıkları, uzun dikenli deniz kestanelerinde yaşayan kardinal balıklarıyla besleniyordu. Uzun dikenli deniz kestanesinin azalmasına bağlı olarak azalmış olabilir. Neden azaldığını inceliyoruz. Dalışlarımıza devam ederek onları takip ediyoruz. İlk yaptığımız dalışlarda çok yoğun aslan balığı ve deniz kestanesine rastlarken, şu anda büyük alanlarda bir tane görürsek fotoğraflıyoruz" şeklinde konuştu.

Çukurova Uluslararası Havalimanı 10 Ayda 4,5 Milyon Yolcuya Ulaştı Haber

Çukurova Uluslararası Havalimanı 10 Ayda 4,5 Milyon Yolcuya Ulaştı

Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında hizmete giren Çukurova Uluslararası Havalimanı'nda 10 ayda 4,5 milyon yolcuya hizmet verildiği açıklandı. Türkiye'nin gökyüzüne açılan 58. kapısı Çukurova Uluslararası Havalimanı 10 Ağustos 2024'ten bu yana Çukurova bölgesinin turizm ve ticaret potansiyeline katkı sağlıyor. Havalimanı ayrıca, bölgeye kolay ve konforlu ulaşım imkanı sunuyor. Çukurova Uluslararası Havalimanının iç hatları 8 ilin yanı sıra dış hatları, Almanya'nın Berlin, Düsseldorf, Frankfurt, Hannover, Köln, Stuttgart, Münih kentlerinin yanı sıra Londra, Lefkoşa, Beyrut, Podgorica, Medine, Şarm El-Şeyh, Dubai, Moskova, Üsküp, Bakü, Tiran ve Amsterdam olmak üzere 19 noktaya da aktarmasız yolculuk fırsatı tanıyor. Konuyla ilgili Çukurova Uluslararası Havalimanı Direktörü Oğuz Oflaz, İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Çukurova'da Nice ve Tayland'da dahi uçuşlar gerçekleştirebiliyoruz" Oflaz, 2025 Haziran ayına kadar 4,5 milyon yolcuya hizmet verildiğini ve 40 bin uçağın ağırlandığını belirterek, "10 Ağustos itibariyle açılışımız gerçekleştirdi. 2025 Haziran ayına kadar 4,5 milyon yolcuya hizmet verdik. 40 bin uçağı ağırladık ve o yolculara hizmet verildi. Şuanda Çukurova Uluslararası Havalimanı'ndan dış hatlarda 19 noktaya direkt uçuşumuz var. Dış hatlarda özellikle geçmiş döneme göre yüzde 20 oranında artışımız gerçekleşti. Almanya'da Berlin, Düsseldorf, Frankfurt, Hannover, Köln, Stuttgart, Münih kentlerinin yanı sıra Londra, Lefkoşa, Beyrut, Podgorica, Medine, Şarm El-Şeyh, Dubai, Moskova, Üsküp, Bakü, Tiran ve Amsterdam'a da seferlerimiz var. Geçmiş döneme nazaran Bakü'ye doğrudan seferlerimiz açıldı. Haftanın her günü Rusya'da Moskova'ya uçuyoruz. Bununla beraber genel havacılık uçuşlarımızda var. Genel havacılık faaliyetiyle uçtuğumuzda ise buradan Nice ve Tayland'da dahi uçuşlar gerçekleştirebiliyoruz" ifadelerini kullandı. "Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerine uçuşlar düzenlemek ilk hedeflerimiz arasında" Yeni destinasyonların eklenmesinin gündemlerinde olduğuna vurgu yapan Oğuz Oflaz, "Önümüzdeki dönemdeki hedefler arasında yeni destinasyonların eklenmesi söz konusu. Kargonun artması da bu destinasyonların altını dolduran faaliyetlerden birisi. Burada en önemli hedefimiz Orta Doğu. Havalimanımız bulunduğu konum itibariyle Çukurova'yı, Kuzey Afrika'ya, Orta Doğu'ya ve Avrupa'ya bağlayan bir pozisyonda. Buradan Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerine uçuşlar düzenlemek ilk hedeflerimiz arasında. Önümüzdeki portföyümüze yeni bir havayolunu dahil ederek Stuttgart'a doğrudan uçuş ile operasyonlarımızı devam ediyor olacağız" diye konuştu. "Artık büyük gövde uçaklar havalimanımıza gelebiliyor" Çukurova Uluslararası Havalimanı'nın 10-12 milyon potansiyel yolcuya hizmet verdiğine dikkat çeken direktör Oflaz, daha sonra şunları söyledi: "Adana ve Mersin'e çok yakın. Ancak 1,5 saat mesafe ile yaklaşık 10-12 milyon potansiyel yolcu nüfusuna sahip. Önemli bir lojistik ağ olma özelliğine aday. Burası Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Avrupa'ya açılan bir kapı olmuş durumda. Burada aynı yolcu faaliyetlerinde sağladığımız gibi kargo faaliyetlerinde de altyapı kazandırdık. Geçmişte büyük uçaklar bölgeye inemiyordu ancak artık yolcu potansiyeli ve kargo potansiyelinin artması sebebiyle operasyonlarımızda büyük gövde uçaklarda havalimanımıza gelebiliyor. Bu uçakların sadece içi değil, ambarları da doluyor. Artık çok daha fazla kargo, dünyanın birçok noktasına uçabilir olacak." Öte yandan Oflaz, dijitalleşmenin ilk hedefleri arasında olduğunu belirterek, içerisinde heliportun da olduğu genel havacılık terminalinin gelecek aylarda açılacağını açıkladı.

Aşırı Sıcaklıkta Adanalılar Yaylalara Akın Etti Haber

Aşırı Sıcaklıkta Adanalılar Yaylalara Akın Etti

Türkiye'nin en sıcak illerinden Adana'da hissedilen sıcaklık 50 dereceyi aşınca vatandaşlar yaylalara akın etti. Kent genelinde sakinlik yaşanırken Pozantı ilçesinde kışın 20 bin olan nüfus 400-450 bine ulaştı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Adana'nın merkez ilçelerinde hava sıcaklığı 40 dereceyi aştı. Ancak nem ile birlikte hissedilen sıcaklık 52 dereceye ulaştı. Hal böyle olunca başta yaşlılar olmak üzere yayla ve denizlere gitti. Kent genelinde cadde ve sokaklar adeta boş kaldı. Yaylalarda nüfus patladı Toros Dağları'nın eteğinde Adana'nın yaylalarını barındıran 20 bin nüfuslu Pozantı ilçesinde ise sıcak havalarla birlikte nüfus 400-450 bine ulaştı. "Burada yayla turizmi var" İhlas Haber Ajansı'na konuşan Pozantı Belediye Başkanı Ali Avan, "Pozantı ilçemiz Adana ve Mersin'in yaylası olarak biliniyor. Hava serinliği ve yeşil doğasıyla burası tercih merkezi. Mersin ve Adana'da ciddi bir sıcaklık varken burası çok serin. Yayla turizmi var. 20 bin nüfusumuz var ama şuanda nüfusumuz 400-450 bine ulaştı. Burası herkes tarafından bir tercih nedeni" ifadelerini kullandı. "Pozantı, çekim merkezi haline geldi" Pozantı'nın sıcaklardan kaçanlar için bir çekim merkezi olduğuna vurgu yapan Avan, "İlçemizin 4-5 mahallesi sadece yaylacılardan oluşuyor. Bir çekim merkezi şuanda. Burada sezonluk marketçiler var. Zaman zaman su sıkıntısı yaşıyoruz ama zaman içerisinde bunu gidereceğiz. 20 bin nüfus için İller Bankası'ndan pay alıyoruz. Bununla 400-450 bin nüfusa hizmet etmek zor oluyor ama ek kaynaklarla kaynak oluşturup hizmete devam ediyoruz" dedi. "Sıcaktan etkilendiğim için ailecek buraya geldik" Adana sıcaklarından kaçıp yaylaya gelen Fikret Çolaklıoğlu (60), "Adana'nın sıcaklarından kaçıp geldik. Kalp rahatsızlığım var ve her sene buraya geliyoruz. Sıcaktan etkilendiğim için ailecek buraya geldik. Hafta sonları burası daha kalabalık oluyor" diye konuştu. "Yaylamız çok güzel" Adana'dan gelen Ahmet Zaimoğlu (58), "Adana sıcağından kaçıp buraya geldik. Havalar burada çok iyi, hayatımızdan memnunuz. Yaylamız çok güzel, serin ve çok güzel" ifadelerini kullandı. "Mersin'in denizini değil, yaylayı tercih ediyoruz" Mersin'den Pozantı'ya gelen Merve Gidiş (35), "Mersin'in sıcaklarından bunalıp buraya geldik. Herkesi buraya bekleriz. Mersin'in denizini değil, yaylayı tercih ediyoruz" dedi.

Mersin’de Sıcaklıkla Birlikte Sahillerde Turizm Yoğunluğu Arttı Haber

Mersin’de Sıcaklıkla Birlikte Sahillerde Turizm Yoğunluğu Arttı

Türkiye’nin önemli turizm kentlerinden Mersin’de, artan sıcaklık ve nemin etkisiyle vatandaşlar sahillere akın etti. Tatil sezonunun da başlamasıyla birlikte Kızkalesi başta olmak üzere kent genelindeki plajlarda yoğunluk gözlendi. Temmuz ayının ilk günlerinde başlayan turizm hareketliliği giderek artarken, sıcak hava ve yüksek nem nedeniyle serinlemek isteyen vatandaşlar ve turistler soluğu sahillerde aldı. 321 kilometrelik kıyı şeridine sahip Mersin’de hem kent sakinleri hem de çevre illerden gelen günübirlik tatilciler plajlara akın etti. Özellikle Erdemli ilçesindeki Ayaş ve Kızkalesi ile Silifke ilçesindeki Taşucu ve Susanoğlu sahilleri tatilcilerin gözdesi haline geldi. Merkeze yakın plajlarda da yoğunluk yaşanırken, vatandaşlar denizde serinlemenin keyfini çıkardı. Kızkalesi’nde ailesiyle tatil yapan Recai Orhan, çocuklarıyla birlikte farklı bir deneyim için bölgeye geldiklerini belirterek, "Deniz çok güzel, çocuklarla birlikte eğleniyoruz" dedi. Aksaray’dan tatil için Mersin’e gelen Yılmaz Koç ise "Son günlerde sıcaklar oldukça arttı. İş gücü yapamaz hale geldik. Biz de kendimizi denize attık. Sıcaklar biraz hafifleyene kadar burada kalmayı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Karadeniz Bölgesi’nden oğlu ile gelen Bülent Doğan, "Bizim oralar serin. Ama sıcak iller güzel diye oğlumla birlikte buraya geldik" dedi. Oğlu Mehmet de "Karadeniz soğuk, buralar sıcak. Yanalım dedim. Burası mis gibi, en güzel şehir Mersin" şeklinde konuştu. Mersin’de yaşayan Sevda Kale, sahile yakın oturduklarını belirterek, "Sıcaklardan bunaldık. Her gün arkadaşlarla denize gelip serinliyoruz. Sabah ya da öğleden sonra, sahilin sakin olduğu zamanı tercih ediyoruz" dedi. Kent sakinlerinden Sultan Yılmaz da doğma büyüme Mersinli olduğunu belirterek, "Her gün denize giriyorum. Mersin’in yazı bir başka güzel" diye konuştu.

Mersin, Kruvaziyer Turizminde Merkez Olabilir Haber

Mersin, Kruvaziyer Turizminde Merkez Olabilir

Park Dedeman Mersin Marina sahibi ve turizm yatırımcısı Nihat Şahin, kruvaziyer turizminin gelişmesi için Mersin’de hem fiziki hem de yapısal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Şahin, "Liman altyapısının ve hizmet kalitesinin artırılmasıyla Mersin, kruvaziyer turizminde önemli bir merkez haline gelebilir" dedi. Kruvaziyer turizmine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şahin, öncelikle yolcu gemilerine ayrılan rıhtımın fiziki şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Mevcut altyapının turistlerin ihtiyaçlarını karşılamadığını ifade eden Şahin, klasik turizm anlayışının güncellenmesi gerektiğine dikkat çekerek; "Kültür, deniz, dağ ve tarih turizmi odaklı bir anlayışla hareket etmeliyiz" diye konuştu. Cruise turizminden beklenen verimin alınabilmesi için hem teknik altyapının hem de hizmet kalitesinin üst seviyeye çıkarılması gerektiğini söyleyen Şahin, toplu taşıma, taksi, rehberlik hizmetleri ve yabancı dil eksikliklerinin ciddi sorun teşkil ettiğini belirtti. Bu eksikliklerin giderilmesi için insan kaynağı yetiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Turizm Bakanı ile yaptığı görüşmeyi de aktaran Şahin, "Bakanımız turizm konusunda ciddi bir bilgi ve donanıma sahip. Yatırımlarımızı ve projelerimizi ilettik. Her türlü desteğe açık olduklarını ve bölgeye yatırım anlamında destek vereceklerini söylediler" ifadelerini kullandı. Turizm yatırımcılarının bürokratik engellere takılmaması adına yerel yönetimlerde Turizm Daire Başkanlıkları kurulması ve Turizm Meslek Yasasının çıkartılması gerektiğini vurgulayan Şahin, bu adımların sektörün önünü açacağını belirtti. "Tarsus turizmde parlayabilir" Tarsus’un tarihi ve din turizmi açısından çok değerli olduğunu ifade eden Şahin, "St. Paul’un doğduğu ve hacıların ziyaret ettiği bu kadim kent, daha yoğun tanıtımlarla önemli bir turizm destinasyonu olabilir" dedi. "Bakir kıyılarımızı değerlendirelim" Mersin’in coğrafi konumu ve bakir kıyı şeridiyle büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Şahin, "Bu kıyılar turizme kazandırılmalı ama sıradan yatırımlara izin verilmemeli. Avrupa standartlarında marka tesislerle rekabet edebilir, Güney Avrupa ülkeleriyle yarışabiliriz" diye konuştu. Şahin, yapılacak yatırımların hem bölge halkına hem de ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacağına inandığını sözlerine ekledi.

Mersin Sahillerinde Kirlilik Turizm Sezonunda Endişe Yaratıyor Video Galeri

Mersin Sahillerinde Kirlilik Turizm Sezonunda Endişe Yaratıyor

Doğu Akdeniz'de 321 kilometre kıyısı bulunan Mersin'de turizm noktalarının da yer adlığı sahil kesimlerinde görülen kirlilik dikkat çekerken uzmanı da uyardı. Mersin sahillerinde deniz yüzeyinde son günlerde gözlenen köpüklenme, renk değişimi ve kirlilik endişeye neden olurken Prof. Dr. Deniz Ayas, vatandaşlardan sürekli ihbarlar aldıklarını söyledi. Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Mersin'de sahillerde son günlerde görülen kirlilik dikkat çekmeye başladı. Havaların ısınması, deniz sezonunun açılmasıyla tatilcilerin yoğun olarak gelmeye başladığı kentte oraya çıkan köpüklenme başta olmak üzere plastik atıkların yoğunluğu endişeye neden olmaya başladı. Deniz suyunun 28 derecelere çıktığı bugünlerde Akdeniz'e 321 kilometre kıyısı olan Mersin'de bir çok noktada görülen kirlilik ile ilgili çalışmalar yapan MEÜ Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Deniz Ayas bilgi verdi. Prof.Dr. Ayas, "Mersin Körfezi, Doğu Akdeniz'in en kirli körfezlerinden bir tanesi. Hem fiziksel, hem kimyasal hem de biyolojik kirlilik tiplerine yoğun bir şekilde maruz kalıyor" dedi. "Karadan çok yoğun kirleticiler taşınıyor" Prof. Dr. Ayas, Mersin Körfezi'nde yaşanan deniz kirliliğinin temel sebeplerinden biri, karadan denize yoğun şekilde taşınan evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklar olduğunu söyledi. Deniz ekosisteminde yıllar içinde ya da mevsimlere bağlı olarak çeşitli biyolojik olayların meydana geldiğini ve artık kronikleştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ayas, "Denizde yıllar içerisinde ya da mevsimlere bağlı olarak çeşitli biyolojik fenomen dediğimiz olaylar meydana geliyor. Bunlardan bir tanesi ‘alg patlamaları' ya da müsilaj oluşumu gibi. Mersin Körfezi yıl içerisinde tekrarlayan şekilde, artık kronikleşmiş bir düzeyde. Bunun temelinde aslında denizdeki azot ve fosfor miktarının artması, buna bağlı da plankton dediğimiz deniz canlılarının sayılarını arttırarak oluşturdukları bir biyolojik olayla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum aslında bize körfezin sağlığının hiç de iyi olmadığının bir göstergesi. Bize çok sayıda vatandaşların ihbarları sonucunda su numuneleri geliyor. Bunlardan bir kısmında plastik kirliliğini görüyoruz, bir kısmında mikro plastik kirliliğini görüyoruz. Dediğimiz gibi biyolojik açıdan zararlı türler ya da büyük kümülatif biyokütle oluşturan türlerin varlığını tespit ediyoruz" şeklinde konuştu. "Faaliyetlerin yeniden ele alınıp planlanması gerekiyor" Mevcut durumun sürdürülemez olduğuna değinen Prof. Dr. Ayas, körfezin korunması için atılması gereken adımları anlattı. Ayas, "Kentin arıtma sisteminin güçlendirilmesi gerekiyor. Çünkü yoğun miktarda kirleticiler evsel kaynaklardan denize taşınıyor. Bunun dışında kıyılarda, özellikle turizm alanlarında kullanılan alanların ‘koru-kullan' dengesi içerisinde yapılması gerekiyor. Bir kirlilik oluşturmayacak şekilde turizm faaliyetlerinin ve kentteki bütün tarımsal faaliyetlerin yeniden ele alınıp yeniden planlanması gerekiyor. Bu önlemler uygulanabilirse, arıtma altyapısı geliştirilirse Mersin Körfezi'ndeki bu kronikleşmiş sorun, belki süreç içerisinde ortadan kalkacak bir noktaya getirilebilir" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.