Hava Durumu

#Mekke

TOURISMJOURNAL - Mekke haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mekke haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hac ve Umre Kurulu’ndan uyarı: “Kurasız hac vaadinde bulunanlara sakın inanmayınız” Haber

Hac ve Umre Kurulu’ndan uyarı: “Kurasız hac vaadinde bulunanlara sakın inanmayınız”

Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu üyesi Nadir Alparslan, "Sizi arayarak kurasız hac vaadinde bulunanlara sakın inanmayınız. Size büyük mağduriyetler yaşatacaklarını asla unutmayınız. Diyanet İşleri Başkanlığının veya Yetkili Seyahat acentalarının düzenlediği organizasyonlar dışında bir yöntemle yola çıkarak kendinizi tehlikeye atmayınız" dedi. Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu üyesi, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan, Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu adına Diyanet İşleri Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Alparslan, konuşmasında, hac ve umre organizasyonu ile ilgili temel kararlar ve politikaların, Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu tarafından belirlendiğini hatırlattı. Alparslan, bu kurulda; Diyanet İşleri Başkanı, Hazine ve Maliye, İçişleri, Kültür ve Turizm, Sağlık, Ticaret, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıklarından birer Bakan Yardımcısı ile Dışişleri Bakanlığı temsilcisinin yer aldığını ifade etti. Alparslan, hac yolculuğunun güvenirliğinin arttırılması için ülkelere kota uygulamasının hayata geçirildiğini hatırlatarak, her ülkeden belli sayıda kişiye hac vizesi uygulandığını belirtti. Hac başvurusu yapan herkesin o kutlu diyara gitmesini istediklerini söyleyen Alparslan, kota nedeniyle her yıl Türkiye’den yaklaşık 85 bin kişinin hacca gidebildiğini dile getirdi. "Hacca müracaat ettiği halde kurada çıkmayanlardan hac sorumluluğu düşmektedir" Hacca gidebilmek için Türkiye’ye tahsis edilen kotaya kura yoluyla dahil olabilmek olduğunu aktaran Alparslan, "Diyanet İşleri Başkanlığımızın daha önce açıkladığı üzere, hacca müracaat ettiği halde kurada çıkmayanlardan hac sorumluluğu düşmektedir. Buna rağmen bazı vatandaşlarımızın farklı yol ve yöntemlerle hacca gitmeye çalışması, hem kendileri hem de diğer hacı adayları için büyük bir risk oluşturmaktadır. Hac vizesi olmadan yola çıkanlar, ulaşım, konaklama ve beslenme sorunları yaşamakta, ciddi sağlık problemleri, hatta ölüm tehlikesiyle karşılaşmaktadır. Suudi Arabistan’ın idari ve mali yaptırımlarına maruz kalmakta ve sınır dışı edilmektedirler" ifadelerini kullandı. Hac vizesi olmadan Mekke'ye girenler büyük problemler yaşadı 2024 yılında Suud makamlarınca yapılan uyarılara rağmen yetkisiz şirketler aracılığıyla hac vizesi olmadan Suud-i Arabistan'a giden kişilerin ve bunun sonucunda da büyük problemlerin yaşandığını hatırlatan Alparslan, şunları kaydetti: "Suudi Arabistan yasaları gereği hac mevsiminde Mekke’ye girme izinleri olmadığından çok kötü şartlarda konaklama yapmışlar, hatta zaman zaman Mekke dışına çıkarılmışlardır. Hac zamanında ise çadır, otobüs vb. hizmetler hac vizesiyle Suudi Arabistan’a gidenlerin sayısına göre planlandığından Arafat’a otobüsle çıkamamışlar ve Arafat’ta çadır hizmetlerinden istifade edememişlerdir. Saatlerce yürümek zorunda kalan ve yeterince beslenemeyen bu insanlar, Suudi Arabistan’ın yüksek derecedeki sıcağına maruz kalarak çok ciddi sağlık problemleri yaşamışlardır." "Suud-i Arabistan yönetimi hac vizesi dışındaki yollarla Mekke’ye giriş izni vermeyeceklerini bildirmişlerdir" Yaşanan problemler sonucu hayatını kaybedenlerin olduğuna dikkati çeken Alparslan, "Suud-i Arabistan yönetimi, bu sene de hac vizesi dışındaki yollarla Mekke’ye giriş izni vermeyeceklerini defaatle tarafımıza bildirmişlerdir. Biz de Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu Üyeleri olarak bu basın açıklamasıyla vatandaşlarımıza bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Çünkü 2024 yılı hac ayında yaşanan ve bizleri derinden üzen olumsuzlukların bu sene yaşanmasını istemiyoruz" şeklinde konuştu. "Kurasız hac vaadinde bulunanlara sakın inanmayınız" Alparslan, "Sizi arayarak kurasız hac vaadinde bulunanlara sakın inanmayınız. Size büyük mağduriyetler yaşatacaklarını asla unutmayınız. Diyanet İşleri Başkanlığının veya Yetkili Seyahat acentalarının düzenlediği organizasyonlar dışında bir yöntemle yola çıkarak kendinizi tehlikeye atmayınız" diye konuştu.

Suudi Tur Operatörleri Bursa’da Ağırlandı Haber

Suudi Tur Operatörleri Bursa’da Ağırlandı

BURSA (İHA) - Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, Türk Hava Yolları Cidde Ofisi ile iş birliği yaparak Suudi Arabistan’ın Cidde, Riyad, Mekke, Medine ve Dammam şehirlerinden gelen 13 tur operatörünü Bursa’da misafir etti. Otantik Club Hotel & SPA’da düzenlenen B2B toplantısında turizm acenteleri, otel temsilcileri, sağlık turizmi yapan hastaneler ve profesyonel turist rehberleri bir araya gelerek iş birlikleri geliştirme fırsatı yakaladı. Suudi Arabistanlı tur operatörleri, Bursa’nın doğal güzellikleri ve turizm imkânlarını yerinde inceledi. Toplantıya Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği Başkanı Oktay Yılmaz, encümen üyeleri Neriman Arat ve Tolga Sarışen, Türk Hava Yolları Cidde Ofisi Pazarlama Yetkilisi Ersoy Yıldız, TÜRSAB Güney Marmara BTK Başkanı Murat Saraçoğlu, Bursa Rehberler Odası Başkanı Tansu Erçevik, GÜMTOB Başkanı Buğra Artıç, Bursa Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Dr. Metin Yurdakoş ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Turizm ve Tanıtma Şube Müdürü Ercüment Yılmaz katıldı. Görüşmelerde Bursa'nın turizm potansiyeli, paket programlar ve yeni iş birlikleri ele alındı. Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, geçtiğimiz günlerde Türk Hava Yolları Riyad Ofisi’nin desteğiyle Suudi Arabistan’dan 15 sosyal medya fenomenini Bursa’da ağırlamıştı. Devam eden içerik üretme çalışmaları kapsamında sadece Snapchat üzerinden Bursa, Orta Doğu ülkeleri genelinde 35 milyon görüntülenmeye ulaştı.

Yeşeren çöl tartışma konusu oldu Haber

Yeşeren çöl tartışma konusu oldu

Çöl ikliminin hakim olduğu Suudi Arabistan'ın Hicaz bölgesinde etkili olan yağışların ardından ortaya çıkan bitkiler, bazı arazileri yeşille kapladı. Mekke'de yağışların ardından dağlar ve ovalar yeşile büründü Bu durumun, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın bir sonucu olup olmadığı tartışılırken, Anadolu Ajansı (AA) podcast yayınında bu durumu değerlendiren Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İhsan Çiçek, Hicaz bölgesinde ortaya çıkan görüntülerin kalıcı olmayabileceğini dığını belirtti. Çiçek, "Bu durum son dönemlerdeki hava durumlarıyla alakalı. Bu seneki hava durumlarının bir dokusu bu ve bu dokuya bağlı olarak yağış ve sıcaklık anomalileri yaşıyoruz” dedi. Hava durumundaki değişkenliğin iklimden çok daha fazla olduğunu hatırlatan Çiçek, birkaç yıl üst üste çok yağışlı ve soğuk mevsimler görürken daha sonraki yılların kurak geçmesinin olağan olduğunu vurguladı. Türkiye’de iki yıl önce de kuraklığın gündem olduğunu hatırlatan Çiçek, "Kasım ayından başlayıp bahar aylarına kadar devam eden kurak bir periyot vardı. Ama geçen sene bu yaşanmadı. Avrupa geçen sene haziran ayından eylül ayına kadar sıcak koşullar yaşarken, yaklaşık 53 bin kişi sıcak hava dalgaları sebebiyle ölürken Türkiye nemli ve serin koşulları yaşadı. Yıllar arasındaki bu değişkenlik çok doğal. Önemli olan belirli durumların ısrarıdır. Bunları değerlendirmek için en az 30 yıllık periyotta nelerin değiştiğine bakmamız gerekiyor." dedi. "Aşırılıklara alışmamız, dahası uyum sağlamamız gerekiyor" İklim değişikliğinin hava durumları üzerindeki etkilerinin dünden bugüne hemen ortaya çıkmayacağını anlatan Çiçek, şöyle devam etti: “Türkiye’nin bulunduğu yağış kuşağında mutlak olan bir şey var, tüm projeksiyonlar şunu gösteriyor. Akdeniz havzasında yağış azalıyor. Özelikle güney kesimimizde yüzde 20 -30’a kadar çıkıyor. Yağış sadece azalmakla kalmıyor, aynı zamanda Akdeniz havzasının bulunduğu kesimde taşkın riski de çok kuvvetli olarak artıyor. Bu ne demek? Yağışımız azalacak ama aynı zamanda şiddetli yağışımız artacak. Örneğin Antalya 1000 - 1200 milimetre yağış alıyorken sekiz yüz milimetre yağış alacak. Bunu önceden 100 gün içerisinde alıyorken şimdi 40 gün içerisinde alacak. Aşırılıklar, iklim değişikliğinin en belirgin göstergeleridir. Aşırılıklara alışmamız, dahası uyum sağlamamız gerekiyor.” İklim değişikliğinin beraberinde gıda krizini de getirdiğinin altını çizen Çiçek, "Bizim öncelikle iklim sistemimizi, daha az su isteyen, kuraklığa daha dayanıklı ürünlere doğru dönüştürmemiz gerekecek. Bizim planlı bir tarıma geçmemiz ve yörenin su koşullarını çok ön plana çıkararak bir planlama yapmamız lazım” ifadelerini kullandı. Değişen iklim koşullarına uyum sağlanması için bazı bölgelerdeki tarımsal faaliyetlerin değişmesi gerektiğine değinen Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: “Hep söylenir, İç Anadolu’da şeker pancarı mısır gibi ürünleri yetiştirmemiz lazım. Bir mısırın günlük su ihtiyacı 8 milimetre. Ama İç Anadolu’da bu yok. Bu sebeple biz taban suyuna yöneliyoruz. Akdeniz havzasında, şu anda çok popüler subtropikal bitkiler yetiştiriyoruz. Bunların doğal olarak çok fazla su ihtiyacı var. Bu bölgeler aynı zamanda bizim turizm bölgelerimiz. Nüfusu 1 milyon olan yer yazın 2 milyon oluyor. Biz bunlara hizmet etmek için çok daha fazla su isteyen ürünler yetiştiriyoruz. Bizim güvenli bir tarıma ulaşmamız için suyumuzu göz önünde bulundurup bir planlama yapmamız ve çiftçimizi buna yöneltmemiz lazım. Yoksa önümüzdeki günlerde çok ciddi ürün kaybı ile karşı karşıya geleceğiz."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.