Hava Durumu

#Mehmet Nuri Ersoy

TOURISMJOURNAL - Mehmet Nuri Ersoy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Nuri Ersoy haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Selanik Atatürk Evi Restorasyon Sonrası Açılıyor Haber

Selanik Atatürk Evi Restorasyon Sonrası Açılıyor

Selanik Atatürk Evi Kapsamlı Restorasyonun Ardından Yeniden Açılıyor Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, detaylı restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından Selanik Atatürk Evi'nin yeniden ziyarete açılacağını duyurdu. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bakan Ersoy, Atatürk'ün vefatının 87. yıl dönümünde anlamlı bir açılışa hazırlandıklarını belirtti. Ersoy açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Ata'mızın vefatının 87'nci yıl dönümünde onun kıymetli mirasına sahip çıkan çok anlamlı bir açılışı gerçekleştirmeye hazırlanıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu ve Türk-Yunan dostluğunun simgesi olan Selanik Atatürk Evi'nin kapılarını, kapsamlı bir restorasyon sürecinin ardından yeniden açıyoruz." 1953'teki Özgün Haline Kavuşturuldu TİKA Türkiye iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında 315 metrekarelik üç katlı yapı, 1953'teki özgün haline kavuşturuldu. Restorasyon sürecinde bin'in üzerinde eser, belge ve kitap titizlikle yenilenerek Selanik'e taşındı. Bakan Ersoy, "Ali Rıza Efendi'nin diktiği nar ağacının gölgesinde hem tarihimize hem de ortak kültürel mirasımıza ışık tutacak bu ev, artık sadece bir müze değil, milletimizin hafızasını yaşatan bir kültürel diplomasi merkezi olacak" dedi. Türk Evi Konseptiyle Hizmete Girecek Ersoy, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hatırasına duyulan derin saygıyla gerçekleştirilecek açılışta, Türk Evi konsepti sunacak olan bu mirasın yeniden ziyaretçileriyle buluşturulacağını ifade etti.

Kültür Ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye 2024’Te Rekor Turizm Geliri Elde Etti Haber

Kültür Ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye 2024’Te Rekor Turizm Geliri Elde Etti

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye'nin 2024 yılında 62,3 milyon ziyaretçiyi ağırladığını ve 61,1 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini açıkladı. Bakan Ersoy, İstanbul'da düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomi Forumu'nda yaptığı konuşmada 2024 yılında Türkiye'nin 62,3 milyon ziyaretçiyi ağırladığını ve 61,1 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini açıklayarak, bu rakamların her yıl kendi rekorunu kırdığını söyledi. Bu yılın ilk verilerinin de hedeflerin yakalanacağını gösterdiğini ifade eden Ersoy, elde edilen başarının yalnızca Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirasıyla açıklanamayacağını belirterek, "Bu başarıda ülkemizin son yıllarda ve özellikle pandeminin ardından tanıtım stratejileri ile güvenli ve sürdürülebilir turizm konularında sarf ettiği yoğun çabanın haklı bir getirisi olmuştur" dedi. TGA stratejik hedeflerde kilit rol üstleniyor Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın (TGA) Bakanlık tarafından belirlenen turizm strateji ve politikaları doğrultusunda Türkiye'nin turizm hedeflerine ulaşmasına, turizm imkanlarının dünyada tanıtılmasına ve pazarlanmasına ilişkin stratejiler geliştirerek, her mecrada ve tüm dünyada başarılı tanıtım faaliyetleri yürüttüğünü aktaran Ersoy, Güvenli Turizm Sertifikası ile Sürdürülebilir Turizm Belgesi'ne sahip konaklama tesisleri ve turizm işletmelerinin, gece müzeciliği ve ‘Geleceğe Miras' projesi kapsamında tüm yıla yayılan kazı ve restorasyon çalışmaları gibi uygulamaların sektöre büyük katkı sunduğunu ifade etti. Stratejik bir yaklaşım ve kurumsal sahiplenme ihtiyacına dikkati çeken Ersoy, bu noktada ‘sürdürülebilir turizm' anlayışının önem kazandığını vurguladı. Sürdürülebilir turizmin doğal kaynakların korunmasından atıkların azaltılmasına, kültürel ve sosyal çeşitliliğin muhafazasından yerel toplumun sürece dahil edilmesine kadar geniş bir hedef yelpazesi sunduğunu belirten Ersoy, turizm faaliyetlerinin yalnızca ekonomik kazanç değil, çevreye, doğaya ve insana saygılı bir kalite anlayışıyla yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye yabancı ziyaretçi ağırlayan 5 ülke arasında 2024 yılı verilerine göre uluslararası turizm hareketliliğinin 1,5 milyar seviyesine ulaştığını ve bu hareketliliğin 747 milyonunun Avrupa'da, 316 milyonunun ise Asya'da gerçekleştiğini ifade eden Bakan Ersoy, Türkiye'nin bu veriler ışığında Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerle birlikte dünyada en fazla yabancı ziyaretçi ağırlayan ilk 5 ülke arasında yer aldığını belirtti. Bakan Ersoy, dünya üzerinde hem çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış hem de doğal ve beşeri şartları sayesinde mevcut tüm turizm çeşitlerinin rahatlıkla hayata geçirilebildiği ülke sayısının oldukça az olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin bu alandaki ayrıcalıklı konumunu vurguladı. Türkiye alternatif turizm türlerinde de güçlü bir aktör Deniz turizminin yanı sıra termal turizm, kış sporları, doğa turizmi, dalış ve eko turizm, kongre, fuar ve düğün turizmi, kruvaziyer ve yat turizmi, golf turizmi ve inanç turizmi gibi birçok alternatif alanda da Türkiye'nin çok geniş ve eşsiz imkanlara sahip olduğunu belirten Ersoy, bu çeşitliliğin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle entegre biçimde geliştirildiğini ifade etti. "Turizm herkes için bir haktır" Turizmin ekonomik katkılarının yanı sıra kültürel ve sosyal yönünün de göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Ersoy, "Turizmin sadece bir kesim ve zümre değil, tüm insanlar için bir hak ve gereklilik olduğu gerçeği önem kazanmaktadır. Çünkü kültürlerarası diyalog, toplumsal ve sosyal yakınlaşma, ancak tüm grup ve sınıfların turizme dahil olmasıyla mümkün olabilmektedir" diye konuştu. "Turizm, doğru yönetildiğinde kalkınmanın itici gücüdür Türkiye'nin turizmde elde ettiği bilgi, birikim ve deneyimi Avrasyalı paydaşlarla her platformda paylaşmaktan memnuniyet duyduklarını kaydeden Ersoy, "Sonuç itibarıyla turizm, bilinçli bir şekilde uygulandığında ne yerel ekonomiye ve çevreye zarar verecek bir etken, ne de sosyal ve kültürel değerleri bozacak bir kirlilik haline gelecek, ekonomik kalkınmanın arkasındaki en önemli itici güçlerden biri olma işlevini artırarak devam ettirecektir" şeklinde konuştu. 18. Verona Avrasya Ekonomi Forumu, bu yıl ‘New Energy for New Economic Realities' temasıyla Avrasya ülkeleri arasında ekonomi, enerji, ulaşım, dijital teknoloji, tarım, finans ve turizm alanlarında iş birliğini geliştirmek amacıyla düzenleniyor.

Türkiye, BM’nin ‘En İyi Turizm Köyleri’ Listesinde 4 Köyle Yer Aldı Haber

Türkiye, BM’nin ‘En İyi Turizm Köyleri’ Listesinde 4 Köyle Yer Aldı

BM Turizm Örgütü tarafından beşincisi düzenlenen 'En İyi Turizm Köyleri' girişimi kapsamında, 29 ülkeden 52 köy ödüle layık görüldü. Afrika, Amerika, Asya, Avrupa ve Orta Doğu'dan gelen 270'ten fazla başvuru arasından seçilen köyler, kültürel mirasın korunması, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve turizmin yerel kalkınmaya katkısı gibi kriterlerde değerlendirildi. Liste, Çin'in Huzhou kentinde düzenlenen törenle açıklandı. Ayrıca 20 köy 'Yükseltme Programı'na dahil edilerek gelecekte 'En İyi Turizm Köyü' ünvanı alabilmeleri için destek kapsamına alındı. Türkiye'nin dört farklı bölgesinden seçilen köyler, ülkenin kültürel çeşitliliğini ve sürdürülebilir turizm vizyonunu dünyaya tanıtıyor. Muğla'dan Akyaka, İzmir'den Barbaros, Mardin'den Anıtlı ve Antalya'dan Kale Üçağız köyleri, doğal güzellikleri, köklü kültürleri ve sürdürülebilir turizm anlayışlarıyla dünyanın en iyi turizm destinasyonları arasında gösterildi. Muğla'nın Akyaka köyü doğal güzellikleri ve çevre dostu mimarisiyle tanınıyor. İzmir'in Barbaros köyü yerel üretim, geleneksel el sanatları ve gastronomiyle öne çıkıyor. Mardin'in Anıtlı köyü ise tarihi dokusu ve çok kültürlü yapısıyla dikkat çekiyor. Antalya'nın Kale Üçağız köyü de Likya uygarlığının izlerini taşıyan eşsiz kıyı köylerinden biri. 319 KÖY 'EN İYİ TURİZM KÖYLERİ AĞI'NIN PARÇASI OLDU Yeni listeyle birlikte, 'En İyi Turizm Köyleri Ağı'na katılan köy sayısı 319'a ulaştı. Ağ, kırsal destinasyonların deneyim paylaşımı, iyi uygulamaların yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında iş birliği yapmalarını amaçlıyor. BM Turizm Örgütü, 'En İyi Turizm Köyleri' girişiminin altıncı edisyonu için başvuruların 2026 yılının ilk çeyreğinde başlayacağını duyurdu. Bu süreç, yeni kırsal destinasyonlara sürdürülebilir turizm projelerini küresel ölçekte tanıtma fırsatı sunacak. 'TURİZM, KÜLTÜREL MİRASIMIZI KORUYAN BİR GÜÇTÜR' Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda turizmi yalnızca ekonomik bir faaliyet olarak değil; kültürel mirası koruyan, yerel kalkınmayı destekleyen ve insanı merkeze alan bir güç olarak gördüklerini vurguladı. Bu anlayışla, Türkiye'nin dört bir yanında kırsal turizmi geliştirmeye, yerel değerleri yaşatmaya ve dünyayla paylaşmaya devam edeceklerini belirten Ersoy, başarıda emeği geçen herkese ve süreci titizlikle yürüten AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı'na teşekkür etti. Ersoy, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "Köylerimiz dünyanın en iyileri arasında. Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü'nün 'En İyi Turizm Köyleri 2025' listesinde ülkemizden dört köy yer aldı; Akyaka-Muğla, Barbaros-İzmir, Anıtlı-Mardin, Kale Üçağız-Antalya. Doğal güzellikleri, köklü kültürleri ve sürdürülebilir turizm anlayışlarıyla öne çıkan bu köylerimiz, Anadolu'nun zenginliğini dünyaya tanıtıyor. Turizmi yalnızca ekonomik bir faaliyet olarak değil, kültürel mirasımızı koruyan, yerel kalkınmayı destekleyen ve insanı merkeze alan bir güç olarak görüyoruz. Bu anlayışla, ülkemizin dört bir yanında kırsal turizmi geliştirmeye, yerel değerleri yaşatmaya ve dünyayla paylaşmaya devam edeceğiz. Bu başarıda emeği geçen herkese ve süreci titizlikle yürüten AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığımıza teşekkür ediyorum."

Arslantepe Karşılama Merkezi Açıldı Haber

Arslantepe Karşılama Merkezi Açıldı

Arslantepe Karşılama Merkezi'nin açılışı Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Malatya'da bulunan Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Bakan Ersoy, Arslantepe'nin insanlık tarihinde devletleşme sürecine ışık tutan eşsiz bir merkez olduğunu söyledi. Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Malatya'da bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Arslantepe Karşılama Merkezi'nin açılış törenine katıldı. Programda konuşan Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Arslantepe Karşılama Merkezi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. "Toplamda 765 kapsamlı saha çalışması gerçekleştirdik" Bakan Ersoy, "Bu kadim topraklar sahip olduğu eşsiz kültürel mirasla her kazı sezonunda insanlık tarihine ışık tutan yeni veriler ortaya koymakta her keşif ve her buluntu, ortak geçmişimizin kayıtlarına değerli katkılar sunmaktadır. Bakanlığımız da taşıdığı bu büyük sorumluluğun bilinciyle Anadolu'nun dört bir yanına hak ettiği değeri ulaştırmak için azim ve kararlılıkla yol almaktadır. Bu bilinçle yalnızca 2024 yılı içerisinde Türk ve yabancı ekiplerle yürütülen 212 kazının yanı sıra, kurtarma kazıları, müze başkanlığındaki çalışmalar ve arkeolojik yüzey araştırmalarıyla birlikte toplamda 765 kapsamlı saha çalışması gerçekleştirdik. Bu rakamlar, Türkiye arkeolojisinin ulaştığı dinamizmi, bilimsel derinliği ve uluslararası iş birliği kapasitesini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bakanlığımız, saha çalışmalarımızın yanı sıra müzelerimizin güçlendirilmesinden bilimsel yayınların teşvikine, dijital arşivlerin oluşturulmasından çağdaş müzeciliğin yaygınlaştırılmasına ve yurt dışına kaçırılan eserlerin ait oldukları topraklara geri kazandırılmasına kadar geniş bir yelpazede faaliyetlerini sürdürmektedir. İşte bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Arslantepe Karşılama Merkezi de bu bütünün önemli bir parçasıdır" dedi "İnsanlık tarihinde devletleşme sürecine ışık tutan eşsiz bir merkezdir" Binlerce yıllık bir geçmişi barındıran Arslantepe'nin Anadolu'nun en önemli arkeolojik alanlarından biri ve Kalkolitik Çağ'dan Doğu Roma dönemine kadar uzanan kesintisiz bir yerleşim tabakalanmasına sahip olduğunu kaydeden Bakan Ersoy, "1930'lu yıllarda başlayan kazılar, bugün uluslararası bir ekip ve Türk bilim insanlarımızın katkılarıyla 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında sürdürülmektedir. M.Ö. 4. binyıl sonlarına tarihlenen kerpiç saray yapıları, tören salonları, boyalı duvarları ve kabartmaları Arslantepe'nin yönetim, ekonomi ve dini yaşamın ilk örgütlü örneklerine ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Binlerce mühür baskısı, tarihin en erken bürokratik sistemlerinden birinin burada ortaya çıktığını; metal silahlar ise savaş teknolojisinin ilk örneklerinin bu topraklarda üretildiğini kanıtlamaktadır. Bu nedenle Arslantepe, insanlık tarihinde devletleşme sürecine ışık tutan eşsiz bir merkezdir" ifadelerini kullandı "Karşılama Merkezi bu eşsiz mirasın tanıtılmasında önemli bir rol üstlenecektir" 2021 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren Arslantepe'nin artık uluslararası bir değer olarak korunma altında olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, "Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Karşılama Merkezi, bu eşsiz mirasın dünya kültürüne tanıtılmasında önemli bir rol üstlenecektir. 1330 metrekare kapalı alana ve toplamda 1650 metrekare inşaat alanına sahip olan merkez; hemşerilerimizin ve yerli-yabancı tüm misafirlerimizin bölgeyi ve bölgenin tarihini daha yakından tanımasına imkân sağlayacak, aynı zamanda sosyal ve kültürel etkileşimi de artıracaktır. İçerisinde simülasyon alanları, sergi ve etkinlik salonları bulunan bu merkez, ziyaretçilere Arslantepe'nin tarihini modern ve etkileyici yöntemlerle aktarma imkanı sunacaktır Bugün iki önemli açılışı birlikte gerçekleştirmenin de ayrı mutluluğunu yaşıyoruz. Arslantepe Karşılama Merkezi'nin açılışının yanı sıra özel bir serginin de açılışını gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyetimizin 102. yılına özel olarak hayata geçirdiğimiz ‘102. Yılda 102 Sergi: Cumhuriyet'in Işığında Anadolu'nun Kültürel Mirasına Yolculuk' projesi kapsamında, Malatya Müzemizce hazırlanan ‘Arslantepe'nin Işığında' sergisini de açıyoruz. Sergide Arslantepe'de bir metal ustasının evinden çıkan döküm kalıbı ve pota, yönetici mezarı buluntuları, silindir mühür, törensel kılıçlar, fildişi plaka gibi 9'u ilk kez sergilenecek, toplam 29 kıymetli eser sergilenecek. Bu ayın sonuna kadar açık olacak sergimize herkesi davet ediyorum. Bu eserin hayata geçirilmesinde emeği geçen Bakanlığımızın ilgili birimlerine, Valiliğimize, Büyükşehir Belediyemize, Fırat Kalkınma Ajansı'na ve destek veren tüm kurumlara teşekkür ediyorum. Yıllardır özveriyle çalışan kazı başkanlarına, bilim insanlarına ve ekiplerine şükranlarımı sunuyorum" dedi. "Geçmişten geleceğe ışık tutan bir medeniyet mirası" Arslantepe, geçmişten geleceğe ışık tutan bir medeniyet mirası olduğunu da aktaran Bakan Ersoy, "Bu merkezin Malatya'nın kültür turizmine yeni bir soluk kazandıracağına ve şehrimizin uluslararası alandaki görünürlüğünü artıracağına yürekten inanıyorum. Karşılama Merkezi'nin ülkemize ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum" diye konuştu

Gece Müzeciliği 2 Kasım’a Kadar Uzatıldı Haber

Gece Müzeciliği 2 Kasım’a Kadar Uzatıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu yıl müzelere gece ziyaretlerinde 550 bini aşkın ziyaretçiyi ağırladıklarını belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından uygulamaya başlanan ve 1 Ekim itibarıyla sona eren gece müzeciliği uygulaması, yoğun talep üzerine Efes Örenyeri, Side Örenyeri ve Galata Kulesi'nde 2 Kasım’a kadar devam edecek. Bakanlığın verilerine göre, 2025 yılı Haziran-Eylül döneminde düzenlenen gece müzeciliği uygulamasında yaklaşık 550 bin ziyaretçi ağırlandı. En çok ziyaret edilen noktalar arasında Efes Örenyeri, Galata Kulesi ve Pamukkale Hierapolis Örenyeri öne çıktı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yaptığı paylaşımda gelen talepler doğrultusunda gece müzeciliği uygulamasının 2 Kasım tarihine kadar uzatıldığını belirterek, "Gece müzeciliğimiz bu yıl da büyük bir ilgi gördü ve 1 Ekim itibarıyla sona erdi. 'Üç iki bir', ışıklar yandığında tarih yeniden hayat buluyor. Binlerce yıllık Efes, geceyle birlikte adeta ikinci bir doğuşu yaşıyor. Sütunlar, taşlar ve ihtişamlı yapılar; gökyüzünün karanlığında ışıkla birleşerek bambaşka bir anlam kazanıyor. Bu yıl 550 binden fazla misafirimizi ağırladığımız gece müzeciliğimiz, kültürümüzün sadece gündüz değil, gecenin büyüsünde de nasıl görkemle parladığını herkese gösteriyor. Gelen yoğun talep üzerine ise Side Örenyeri, Galata Kulesi ve Efes Örenyeri’nde gece ziyaretlerini 2 Kasım’a kadar uzatıyoruz. Kültür ve tarihimizin geceyle buluştuğu bu eşsiz deneyime herkesi davet ediyorum" dedi. Gece müzeciliği, ziyaretçilere antik yapıları ve müzeleri gündüzden farklı bir atmosferde deneyimleme imkânı sunarak kültür turizmine yeni bir boyut kazandırıyor.

Antalya’ya Gelen Ziyaretçi Sayısı 11,7 Milyona Ulaştı Haber

Antalya’ya Gelen Ziyaretçi Sayısı 11,7 Milyona Ulaştı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ağustos sonu itibariyle Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısının 11,7'ye ulaştığını duyurdu. Bakan Ersoy, "Yakın coğrafyamızdaki bütün olumsuzluklara rağmen turizmdeki hareketliliğin devam ettiğini; kültür-sanat ve spor etkinliklerinin de etkisiyle sezonun Ekim-Kasım aylarına kadar uzadığını görüyoruz" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Manavgat ilçesi Side Antik Kenti'nde düzenlenen lansmanda, "Geleceğe Miras: Türk Arkeolojisinin Yeni Yüzyılı" projesi kapsamında Antalya'da yürütülen kazı, restorasyon ve gece müzeciliği çalışmalarını değerlendirdi. Gece Müzeciliği çalışmalarının ülke genelinde 27 müze ve ören yerinde uygulamaya aldıklarını kaydeden Bakan Ersoy, Antalya'da, tarihi dokularına uygun olarak ışıklandırılan Patara, Side ve Aspendos antik kentleri ile Alanya Müzesi ve Antalya Nekropol Müzesi'nin artık saat 22.00'ye kadar ziyaret edilebildiğini, Perge, Phaselis, Olympos, Myra ve Limyra antik kentleri ile Side Arkeoloji Müzesi'nin de yaz sezonu boyunca saat 21.00'e kadar misafirlerini ağırlamaya devam ettiğini aktardı. Side Antik Kenti'nin gece müzeciliği uygulamasının en özel örneklerinden biri olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, "Bu muazzam kültür mirası gece ışıklandırmalarıyla adeta ikinci kez hayat bulmuştur. Agora, sütunlu cadde, hamam ve tapınaklar gün batımından sonra gördüğünüz bu büyüleyici atmosfere bürünüyor. Bu sayede misafirlerimiz sıcaktan bunalmadan, tarih ve kültürün içinde derin ve zengin bir yolculuk yapabiliyor. Apollon ve Athena Tapınakları, gece ışıkları altında ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği duraklar arasında" dedi. "Geçen yıla göre yüzde 17 artarak 1,3 milyona ulaşmış durumda" Bakan Ersoy, geçen yıl gece müzeciliği kapsamında Side'yi 34 bin kişi ziyaret ettiğini belirterek, şunları söyledi: "Türkiye genelinde 484 binden fazla ziyaretçi ağırladığımızı da bu vesileyle belirtmek isterim. İnşallah bu yıl ve gelecek yıllarda bu rakamlar daha da artacak; kültür turizminde ülkemizi yeni bir seviyeye taşımamıza ciddi katkı sunacaktır. Antalya genelinde müze ve ören yerlerimizi ziyaret edenlerin sayısı, bu yılın ilk yarısında geçen yıla göre yüzde 17 artarak 1,3 milyona ulaşmış durumda. Gece müzeciliğinin bu artışta büyük bir payı var. Gerek yerli ve yabancı misafirlerimizden gerekse seyahat acenteleri ile tur operatörlerimizden son derece olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Gece müzeciliği çalışmalarımız aslen Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı iradesine kültür-turizm sahasında en yüksek desteği sunmak için hayata geçirdiğimiz vizyonun bir parçasıdır. O vizyonun adı ise Geleceğe Miras'tır. 2023'te başlattığımız ve Türk arkeolojisinin altın çağının kapılarını açan bir millileşme, kazı, restorasyon, inşa ve ihya projesi olan Geleceğe Miras bugün ülke genelinde 251 kazı alanına yayılmış olarak devam ediyor. Bu proje ile Türk arkeolojisinde 60 yılda yapılanlara eşdeğer işi 4 yılda gerçekleştirme kararlılığımızı ortaya koyduk ve gerek maddi gerek lojistik olarak Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir desteği sahaya aktardık. Hamdolsun, aldığımız sonuçlar attığımız bu adımların doğruluğunu ortaya koymuştur." Çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerinin altını çizen Ersoy, uzun yıllar yıkılma tehlikesi altında olan ve 'hastane binası' olarak bilinen yapıyı koruma altına alarak Arkeoloji Müzesi'ne dönüştürdüklerini ifade etti. Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kazı ve basit onarım çalışmalarıyla tamamlanma aşamasına gelen müzemizin resmi adını Arif Müfid Mansel Arkeoloji Müzesi olarak belirledik. 1947 yılında Side'de ilk kazı başkanı olarak arkeolojik çalışmaları başlatan ve 1966'ya kadar kesintisiz şekilde sürdüren merhum Ordinaryüs Prof. Dr. Arif Müfid Mansel'in adını bu müzeyle yaşatacak olmak bizler için büyük mutluluk vesilesidir. Müzemizde 'Öte Taraf Side', ve 'Yapılar Fısıldarsa' başlıklı sergilerimizin çalışmaları da devam ediyor. İnşallah kısa zamanda ziyaretçilerimizi ağırlayacağız. Bu yıl ilk kez Piskoposluk Mahallesi olarak bilinen alanda iki ana sokak açıldı. Ziyaretçiler artık bu sokaklar üzerinden piskoposluk yapılarının merkezine ulaşabiliyorlar. Bu çalışmalar sayesinde önümüzdeki yıllarda bazilika başta olmak üzere birçok yapının araştırılması ve ziyarete açılması da mümkün hale gelecek." Ersoy, Anıtsal Çeşme'nin doğusunda yapılan kazılarda, mozaik ve fresklerle süslü mekanları açığa çıkardıklarını belirterek, "Çeşmenin hemen arkasında ve karşılama merkezinin yanında yer alan bu alanın ziyaretçiler için yeni bir cazibe noktası haline geldiğini söyleyebiliriz. Geç Antik Çağ'da çeşmenin beden duvarına bitişik olarak inşa edilen su kemerlerini de gün yüzüne çıkarıyoruz ve alanı çevreleyen özel bir ziyaretçi yolu hazırlıyoruz. Çalışmaların kasım sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Böylece Anıtsal Çeşme'yi, arkasındaki bu yeni alanla birlikte Side'nin görkemini gözler önüne seren özel bir gezi durağına dönüştürmüş olacağız" ifadelerine yer verdi. "Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısı 11,7 milyona ulaşmış durumdadır" Turizmde ürün ve pazar çeşitliliğinden ulaşım, altyapı ve tesisleşmeye kadar gereken her türlü adımı attıklarını aktaran Bakan Ersoy, Antalya'nın artık yalnızca deniz, kum, güneş için tercih edilen bir destinasyon olmanın ötesine geçtiğini söyledi. Ersoy, "Tarihiyle, kültürüyle, gastronomisiyle ve spor turizmiyle bütüncül unsurları bünyesinde barındıran bir Antalya markası ulusal ve uluslararası alanda kendini göstermeye başlamıştır. Neticede bu yıl ağustos sonu itibarıyla Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısı 11,7 milyona ulaşmış durumdadır. Yakın coğrafyamızdaki bütün olumsuzluklara rağmen turizmdeki hareketliliğin devam ettiğini, kültür-sanat ve spor etkinliklerinin de etkisiyle sezonun ekim-kasım aylarına kadar uzadığını görüyoruz" diye konuştu.

Akdeniz’de Osmanlı’ya Ait Tarihi Batık Gün Yüzüne Çıkarıldı Haber

Akdeniz’de Osmanlı’ya Ait Tarihi Batık Gün Yüzüne Çıkarıldı

Osmanlı'ya ait çatışmada vurulan, kıyıya sürüklenen ve alev alarak batan kayıp gemi Akdeniz'de bulundu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Akdeniz'de ulaşılan batık ile ilgili yaptığı paylaşımda, bu keşfin yalnızca Türkiye'nin değil dünya sualtı arkeolojisinin de en çarpıcı buluntularından biri olarak tarihe geçtiğini belirterek, "Batık, Osmanlı'nın deniz gücü ve ticaretini günümüze taşıyan ilk örnek" açıklamasında bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığının Geleceğe Miras projesi kapsamında yürütülen Kızlan Osmanlı Batığı Sualtı Kazısında bu yıl ulaşılan buluntular tarihe ışık tuttu. Akdeniz'in karanlık sularında, Prof. Dr. Harun Özdaş'ın başkanlığı ve Doç. Dr. Nilhan Kızldağ'ın yardımcılığında yürütülen çalışmalar, Türkiye'nin sualtı arkeolojisinde ulaştığı liderliği bir kez daha ortaya koydu. Dünya sualtı arkeolojisinin en çarpıcı örneklerinden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal hesabından yaptığı paylaşımla duyurduğu buluntular için dünya su altı arkeolojisinin en çarpıcı buluntularından biri olduğu vurgusunu yaptı. Bakan Ersoy, Akdeniz'de ulaşılan batık ile ilgili yaptığı paylaşımda, "Ecdadımızın izini sadece karada değil, denizlerde de sürüyoruz. Bakanlığımızın ‘Geleceğe Miras Projesi' ile eşsiz mirasımızı koruyarak gelecek kuşaklara aktarıyoruz. Bu vizyonun en çarpıcı örneklerinden biri de Akdeniz'in derinliklerinde yüzyıllar sonra gün yüzüne çıkan Osmanlı batığıdır. Kızlan Osmanlı Batığı Sualtı Kazısında son olarak silahlar, porselenler, satranç takımları ve tarihe ışık tutan eşsiz buluntular ortaya çıkarıldı" ifadelerini kullandı. "Batık, Osmanlı'nın deniz gücü ve ticaretini günümüze taşıyan ilk örnek" Bakan Ersoy, Türkiye'de kazısı yapılan ilk ve tek 17'nci yıl Osmanlı batığında bulunanlara ilişkin, "Türkiye'de kazısı yapılan ilk ve tek 17'nci yüzyıl Osmanlı batığında; 30'dan fazla tüfek, 50'den fazla humbara, binlerce mermi ve Osmanlı döneminin en büyük pipo koleksiyonu bulundu. Batık, Osmanlı'nın deniz gücü ve ticaretini günümüze taşıyan ilk örnek" açıklamasında bulundu. "İlk kez bir batıkta 30'dan fazla Osmanlı tüfeği bulundu" Bu keşfin yalnızca Türkiye'nin değil dünya sualtı arkeolojisinin de en çarpıcı buluntularından biri olarak tarihe geçtiğini belirten Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü: "Emeği geçen herkese ve özellikle de ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Türkiye'de kazısı yapılan ilk ve tek 17'nci yüzyıl Osmanlı batığı olan gemi, yaklaşık 30 metre uzunluğunda ve 9 metre genişliğinde ahşap kalıntılardan oluşuyor. Çalışmalarda, geminin karaya oturup sancak bordasına yan yatarak battığı anlaşıldı. Kızlan Osmanlı Batığı Sualtı Kazısında en dikkat çekici buluntular askeri mühimmat grubuna ait. İlk kez bir batıkta 30'dan fazla Osmanlı tüfeği bulundu. Bunların yanında 3 binden fazla kurşun mermi, çok sayıda barutluk, tabanca, kılıç ve hançer ele geçirildi. 50'den fazla humbara (el bombası) ise batığı Akdeniz'de bu tür mühimmat taşıyan tek örnek haline getirdi. Geminin pruva ve pupa bölümlerinde bakır kaplar, ibrikler, kazan kepçeleri, seramik çömlekler, tahta kaşıklar, şimşir taraklar, deri mataralar ve sepetler bulundu. Ayrıca 135 adet Tophane üretimi pipo lülesi ile Osmanlı döneminin bilinen en büyük pipo koleksiyonu ortaya çıkarıldı. Kazıda bulunan iki satranç takımı ile bambu paketler içinde 40'tan fazla Çin porseleni, Türkiye karasularında ilk kez tespit edildi. Bu buluntular, bilinen sualtı eserleri arasında en büyük koleksiyon olma özelliği taşıyor." "Kestaneler ise geminin kış aylarında battığını gösteriyor" Bakan Ersoy, çalışmalarda 3 adet mühür ortaya çıkarıldığını anlatarak, "Okunabilen bir mühür üzerinde "Hüdabende Abdullah Ahmed" adı ve Hicri 1078 (Miladi 1667-1668) tarihi yer alıyor. Bu bulgu sayesinde batığın dönemi de net olarak tarihlendirildi. Organik buluntular arasında en yoğun grubu oluşturan kestaneler ise geminin kış aylarında battığını gösteriyor" şeklinde konuştu. Batığın aynı zamanda Osmanlı Devleti'nin 17'nci yüzyılda Akdeniz'de askeri varlığını ve ticari faaliyetlerini aynı anda belgeleyen ilk örneği olduğunu aktaran Bakan Ersoy, bulguların, geminin bir çatışma sonrası kıyıya sürüklenerek karaya oturduğunu ve burada yanarak battığını ortaya koyduğunu ifade etti. Batığın müzeye teslim edileceğine dikkati çeken Bakan Ersoy, şunları kaydetti: "Sürdürülen çalışmalarda tümüyle kazısı yapılmış ilk Osmanlı dönemi batığı belgelenmiş olacak. Buluntuların tamamı da Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesine teslim edilecek. Kazı ekibi ise Dokuz Eylül Üniversitesi Sualtı Kültür Mirası ve Denizcilik Tarihi Araştırma Merkezinin (SUDEMER) teknik altyapısıyla çalışmalarını sürdürüyor."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.