Maraş Haberleri - Son Dakika Maraş Haber Güncel Gelişmeler

THY Ve Ajet Kıbrıs Turizmine Güçlü Katkı Sağlıyor

Türkiye ile KKTC arasında güçlü bir hava köprüsü kuran Türk Hava Yolları (THY), iştirak şirketi AJet ile birlikte yıl sonuna kadar 2,1 milyon Kıbrıs yolcusunu Kıbrıs'a ulaştırmayı planlıyor. Türkiye ile KKTC arasında güçlü bir hava köprüsü kuran Türk Hava Yolları (THY), alt markası Ajet ile birlikte icra ettiği haftalık 152 seferle yolcularına hizmet veriyor. Türk Hava Yolları (THY) iştirak şirketi AJet ile birlikte geçen yıl 1 milyon 775 bin yolcu taşımış olup hedefi doğrultusunda 2025 yılı sonuna kadar 2,1 milyon Kıbrıs yolcusunu Kıbrıs'a ulaştırmayı planlıyor. KKTC'nin turizminin geliştirilmesine büyük önem atfeden ve bu yönde çalışmalar yapan bayrak taşıyıcı havayolu, kültür turları kapsamında kullanılabilmesi amacıyla çalışmakta olduğu acentelere yıl süresince avantajlı uçak biletleri sağlıyor. Türkiye ile KKTC arasındaki kültür turizmi odaklı seyahatlerin artırılması ve tüm dünyadan bölgeye gelme potansiyeli olan seyahat severlerin ilgisinin çekilebilmesi amaçlarıyla 2024 yılı itibarı ile kültür turu paketlerini uygulamaya alan milli havayolu, geçtiğimiz yıl kültür turu projesi kapsamında 4 bin yolcu taşırken 2025 yılında bu sayıyı 10 bin yolcuya çıkarmayı hedefliyor. "Ada Kıbrıs" ile ülkenin tarihi noktalarını keşif KKTC'nin turizmini geliştirmeye yönelik "Ada Kıbrıs" projesini destekleyen THY bu kapsamda KKTC ile İstanbul ve Londra arasında seyahat eden yolcular için özel ücretler sunarak Ajet tarafından icra edilen günde 2 sefer düzenliyor. THY İstanbul ve Antalya Havalimanlarından, AJet ise Sabiha Gökçen, Ankara Esenboğa ve Mersin Çukurova Havalimanlarından Ercan Havalimanı'na düzenlediği uçuşlarla Kıbrıs'a yolcu taşıyor. Düzenlenen seferlerle adanın tarihi dokusunu, yemek kültürünü, günlük yaşamını, eşsiz sahilini keşfetmek mümkün. THY ile İstanbul'dan Lefkoşa'ya yaklaşık 1 buçuk saatlik bir uçuşla varılıyor. Kimlikle de KKTC'ye girmek mümkün. Yeni Ercan Havalimanı'na varışın ardından ülkeye giriş yaptıktan sonra başkent Lefkoşa'da Türk misafirperverliği ile sıcak bir karşılama gerçekleşiyor. "Hayalet şehir" unvanını geride bırakan Maraş KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın 19 Ekim'de yapılacak KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden göreve gelmesi durumunda imar planları ve benzer çalışmalarla KKTC'nin Mağusa bölgesinde bulunan Kapalı Maraş'ın yeni bir imar planını duyurduğu kent turistlerin de büyük ilgisini çekiyor. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında askeri kontrol noktası ilan edilen ve sivil yerleşime tamamen kapatılan Kapalı Maraş, uzun yıllar boyunca "hayalet şehir" olarak anıldı. Yıllar boyunca dikenli tellerin arkasında kalan Kapalı Maraş'ın derin sessizliği ve terk edilmişliği 46 yıl sonra bozuldu. Sivillerin bölgeden ayrılmasından sonra her şeyin olduğu gibi kaldığı kent uzun yıllar terk edilmişliğin izlerini taşıdı. 8 Ekim 2020'de açılan Kapalı Maraş, bugün adaya gelen çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret noktalarından biri oldu. Kentin sokaklarını gezen turistler bir kısmı yıkılan, kurşun izleri taşıyan binalarda tarihin önemli anlarına tanıklık ediyor. Sokaklarında çocukların artık bisiklet kullanabildiği Kapalı Maraş'ta ziyaretçilerin bugün yükselen kahkaha sesleri, kentin artık hayalet olarak anılmasını engelliyor. Kentin sokaklarında gezmek adeta zaman yolculuğunda hissettiriyor. Yalnızca bir otelin hizmet verdiği Kapalı Maraş'ı ziyaret edenler Plaj 1 ve Plaj 2'de denize girebiliyor. Suriye'nin Lazkiye kıyısının da görülebildiği Kapalı Maraş'ı ziyaret edenler kum sahilde huzurla denize kendini bırakıyor. Maraş'ı ziyaret edenlerin uğrak noktalarından birinin, meşhur "Toyota" tabelasının bulunduğu bina olduğu biliniyor. Adeta bölgenin sembolü haline gelen binanın önünde fotoğraf çektirmek bir gelenek olarak değerlendiriliyor. Ziyaretçilerin burada bir fotoğraf çektirmek için zaman zaman dakikalarca beklediği Maraş'ın yalnızca yüzde 3,5'lik kesimi ziyarete açık. Bir kısmı hala kapalı olan kent, sivil ziyarete açılmasının ardından hemen hemen her binaya yerleştirilen güvenlik kameralarıyla takip ediliyor. Kapalı Maraş'ta 47 yıl sonra ibadete açılan Bilal Ağa Mescidi Bilal Ağa Mescidi de Kapalı Maraş'taki önemli noktalardan biri olarak nitelendiriliyor. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında kapatılan Bilal Ağa Mescidi 47 yıl sonra 20 Temmuz 2021'de hizmete açıldı. Kıbrıs Vakıflar İdaresi (EVKAF) tarafından gerçekleştirilen restorasyonun ardından yeniden ibadete açılan 200 yıllık mescid, bugün ziyaretçilerini de ağırlıyor. Bilal Ağa Vakfı'na ait arazi içerisinde bulunan mescidin yanı sıra 7 dükkân, 2 kahvehane ve 1 ev de yer alıyor. Geçmişle günümüz arasındaki köprü: Selimiye Cami Adaya ayak basanların uğrak noktalarından biri de başkent Lefkoşa'da bulunan Selimiye Camii. Gotik mimarinin görkemli çizgileriyle yükselen yapının imarına 1209 yılında başlanırken yapım süreci yaklaşık bir asır sürdü. St. Sophia Katedrali olarak da bilinen dönemin en büyük dini yapılarından biri olarak tasarlanan yapı inşası 1326 yılında tamamlanarak ibadete açıldı. Kıbrıs'ın 1570 yılında Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesiyle camiye dönüştürülen yapı, "Selimiye Cami" adını aldı. Bugün ziyarete ve ibadete açık olan cami, Türkiye'den gelen turistlerin ilgi odağı. Görkemli yapısı, hayran bırakan mimarisi ile ziyaretçilerin şaşkın bakışlarını üzerine çeken bu tarihi yapı, adeta geçmişle günümüz arasında bir köprü kuruyor. Tarihi yapı hem kültürel miras olarak korunabilmesi hem de güvenli bir şekilde varlığını sürdürebilmesi amacıyla 2020 yılında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından restore edildi. Lokmacı Sınır Kapısı, Lefkoşa'yı ikiye ayırıyor Mimarisi ile ziyaretçileri derinden etkileyen Selimiye Cami'ne çok yakın bir mesafede bulunan KKTC ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında bulunan Lokmacı Sınır Kapısı'na gidilebiliyor. 1963 yılında başlayan çatışmalar sonucu kapatılan ve 3 Nisan 2008 yılında yeniden açılan Lefkoşa'yı ikiye ayıran 180 kilometre uzunluğundaki Yeşil Hat üzerinde yer alan sınır geçişinde Türk tarafı ile Rum tarafını çıplak gözle görmek mümkün. Lefkoşa'nın Arasta (Çarşı) bölgesinde yer alan sınır kapısına doğru ilerlerken yol üzerinde çok sayıda kafe, hediyelik eşya dükkanları ve mağaza yer alıyor. Sınır kapısına geçişin hemen önünde "Lefkoşa-Nicosia" yönünü gösteren bir taş dikkat çekiyor. Sınırı geçmek isteyenler bu sınır kapısında her iki tarafından görevlilerin kontrolünden geçmek zorunda. KKTC'nin sembolü Hellim KKTC'in sembolü olan Hellim son günlerde Güney Kıbrıs'ın KKTC'ye yönelik siyasi söylemlerinin tam merkezinde yer alıyor. KKTC gezisinde en çok tadına bakılan ve satın alınan Hellim, ülkenin dışarıya açılan pencerelerinden biri. Yere halk, Kıbrıs mutfağının kalbinde yer alan Hellim için "her şeyin yanına yakışır" ifadesini kullanıyor. KKTC denilince akla ilk gelenlerden Hellim, hem yerli halkın hem de turistlerin sıkça tercih ettiği bir ürün.

Maraş, Kuzey Kıbrıs'ta Alternatif Turizmin Yeni Yüzü

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, 6. Antalya Turizm Fuarı'nda yaptığı açıklamalarda, Maraş’ın alternatif turizm modelleri arasında önemli bir yer edindiğini belirtti. Ataoğlu, KKTC’de turizmin önemli bir sektör olduğuna dikkat çekerek, bu alanda ciddi yatırımlar yapıldığını ve dünyanın dört bir yanından misafirlerin ağırlandığını ifade etti. 1974 Kıbrıs Harekatı sonrası kapatılan Maraş, 8 Ekim 2020’de yeniden açıldı. Ataoğlu, bu durumun turizme önemli katkılar sağladığını vurgulayarak, “Maraş, açıldığı günden bu yana 2 milyondan fazla ziyaretçiyi konuk ediyor. Maraş'ın açılması, herkesin sahilinden faydalanabilmesi, mevcut binaları görebilmesi oldukça önemliydi. Maraş'ın açılmasının turizme çok ciddi şekilde bir katkısı oldu çünkü Kapalı Maraş olarak adlandırdığımızda Maraş'ı merak edenler, kıyısından, köşesinden görmeye çalışanlar, bugün gönül rahatlığıyla girip görüntü alabiliyorlar, gezebiliyorlar, ziyaret edebiliyorlar. Alternatif turizm modelleri içerisinde bir model oluştu" dedi. KKTC’ye Türk yatırımcıların daha fazla gelmesini istediklerini belirterek, Türk yatırımcılara çeşitli teşvikler sunduklarını da sözlerine ekledi. Yatırımcıların bölgeye olan ilgisinin arttığını ifade eden Ataoğlu, "Bir otelin yanına ikincisini, üçüncüsünü yapan yatırımcılarımız var. Bu da bizim doğru bir ülke olduğumuzu gösteriyor" ifadelerini kullandı. Bakan Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki vatandaşları KKTC’ye davet ederek, “Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimize çağrımız: Orada bir Ada var, o Ada hepimizin Ada'sı. Nasıl ki 1974'te Barış Harekatı'nda o Ada'ya sahip çıktıysak bugün de gelip o Ada'ya, o topraklara hep beraber sahip çıkalım” çağrısında bulundu.

Tarihi Maraş Çarşısı yeniden kepenk açmaya başladı

Dulkadiroğlu beyi Alaüddevle Bey'in 1500'lü yıllarda taş ve ahşap kullanılarak inşa ettirdiği, 9 giriş ve 495 iş yerinden oluşan Tarihi Maraş Çarşısı'nda, depremlerin ardından hayat normale dönmeye başladı. Çarşı esnaflarından Necmettin Çınarlıdere, AA muhabirine, esnafın depremin ardından yavaş yavaş çarşıya dönmeye başladığını söyledi. Tarihi Maraş Çarşısı'nın kent genelinde ticaretin döndüğü yer olduğuna işaret eden Çınarlıdere, "Maraş'ın geneli buradan alışveriş yapardı. Şimdi alışverişten çok insanların üzerindeki psikoloji dağılsın diye dükkana geliyoruz. Kapalı çarşı dimdik ayakta, yeniden eski haline gelmesi için buradayız. Ufak tefek alışveriş olmaya da başladı." dedi. Çarşıda baharat dükkanı bulunan Hakan Akçakale de geçirdikleri depremin bu zamana kadar gördükleri en büyük felaket olduğunu dile getirdi. Kent sakinlerine moral olması için dükkanlarını açtıklarını anlatan Akçakale, "Herkes birbirine bakarak güven kazanıyor. İlk günlere göre şu an daha iyiyiz. Kahramanmaraş zamanla toparlanacaktır. Allah güç kuvvet verdikten sonra bunun da üstesinden geliriz." diye konuştu. "Buraya para kazanmak için gelmedik" Çarşıda bıçak satan Mehmet Kuz ise çok zorlu bir süreçten geçtiklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Depreme evde 4 çocuğumla yakalandım. Ben 3 çocuğumun üzerine kapandım, diğerini de eşim aldı. Allah kimseye yaşatmasın. Bugün buraya para kazanmak için değil, sadece o psikolojiden uzaklaşmak için geldik. Vatandaşlarımıza katkıda bulunmak istiyoruz. Çok şükür bizim iş yerimizde zarar yok ama diğer esnaf arkadaşlarımızın zararı çok büyük, onlara da geçmiş olsun diyoruz."

Cypriots want the closed parts of Varosha to be opened

Varosha or Varosha, the region located in the city of Famagusta. It was the most famous part of Cyprus. Abandoned by its Greek Cypriot population during the 1974 Cyprus Operation, the region remained under military control after the operation, and most of it was closed to settlement and settlement. The Maraş region was administered by the Cyprus Turkish Peace Forces Command, which was directly part of the Turkish Armed Forces, between 1974 and 1990, and was officially declared a first-degree military forbidden zone in 1981. On July 29, 1990, the control of the region was handed over to the TRNC Security Forces Command. A part of the public Democracy Street and the beach part of Maraş, which is within the borders of the TRNC, was opened on 8 October 2020. With the decision of the Council of Ministers, on 12 July 2021, one more region was demilitarized within the scope of the second phase of the Maraş opening, and thus 3.5 percent of Maraş was civilianized. Part of it should be opened and brought into tourism. Cypriot citizens; They stated that opening the closed parts of Maraş, which is still closed, would be a big step for Famagusta in particular and for the whole TRNC in general. They describe keeping the tourism-rich region closed for years as a 'waste of time' and want it to be opened as soon as possible, albeit piecemeal, with the support of Turkey. Citizens, who stated that the full opening of Maraş would contribute greatly to both Famagusta tradesmen and the country's economy, demanded that the properties in Maraş be properly built and opened for development without the owners being victimized. "Maraş should not be on the agenda" Citizens: "Why should a tourism-rich place stay closed? We are two separate states, we are not occupiers. Whether they accept it or not. Foreigners and Greeks can apply to the relevant places and take their properties. With the support of Turkey, the properties in the TRNC State can be dissolved. Property in Maraş "And foreign owners of hotels can live or run hotels here under our government. If the owners don't want to fix it, the state can," they said. Celebrities have houses in Maraş It was known that famous names such as Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor, Brigitte Bardot were among the regulars of the region. Famous Italian actress Sophia Loren also had a house in Maraş. Considered the world's first 7-star hotel, Golden Sands Hotel was built here by the British Royal family. Maraş was known as the Las Vegas of the Mediterranean. Source: Kıbrıs Gazetesi

Kıbrıslılar Maraş'ın kapalı kısımlarının açılmasını istiyor

Maraş veya Varoşa, Gazimağusa şehrinde bulunan bölge. Kıbrıs'ın en ünlü bölgesiydi. 1974 Kıbrıs Harekâtı'nda Kıbrıslı Rumlardan oluşan nüfusu tarafından terk edilen bölge, harekât sonrası askerî kontrolde kalmış, büyük bir kısmı yerleşim ve iskana kapatılmıştı. Maraş bölgesi, 1974-1990 yılları arasında doğrudan Türk Silahlı Kuvvetlerinin parçası olan Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı tarafından idare edildi ve 1981'de resmen birinci derece askerî yasak bölge ilan edildi. 29 Temmuz 1990'da bölgenin kontrolü KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi. KKTC sınırları içerisindeki Maraş'ın kamuya ait Demokrasi Caddesi ile sahil kısmının bir bölümü 8 Ekim 2020'de açılmıştı. Bakanlar Kurulu kararıyla 12 Temmuz 2021'de Maraş açılımının ikinci aşaması kapsamında bir bölge daha askeri olmaktan çıkarıldı ve böylece Maraş'ın yüzde 3,5'lik kısmı sivilleştirildi. Kısım kısım açılmalı ve turizme kazandırılmalı Kıbrıslı vatandaşlar; Kapalı Maraş'ın halen kapalı kısımlarının açılmasının özelde Gazimağusa, genelde ise tüm KKTC için büyük bir adım olacağını belirttiler. Turizm açısından zengin bölgenin yıllardır kapalı tutulmasını 'zaman kaybı' olarak niteleyerek ve Türkiye'nin de desteği ile bir an evvel parça parça da olsa açılmasını istiyorlar. Maraş'ın tümüyle açılmasının hem Gazimağusa esnafına hem de ülke ekonomisine büyük katkısı olacağını belirten vatandaşlar, Maraş'taki mülklerin, mülk sahipleri mağdur edilmeden, gereğine uygun inşa edilip, imara açılmasını istedi. "Maraş gündemden düşmemeli" Vatandaşlar: "Turizm zengini bir yer neden kapalı kalsın? Biz 2 ayn devletiz, işgalci değiliz. İster kabul etsinler, ister etmesinler. Yabancılar ve Rumlar mallarını ilgili yerlere başvurup alsınlar. Türkiye'nin desteği ile KKTC Devleti içerisindeki mülkler çözülebilir. Maraş'taki mülk ve otellerin yabancı sahipleri, bizim devletimiz altnda burada yaşayabilir veya otellerini işletebilir. Mülk sahipleri tamir etmek istemezse, devlet tamir edebilir" diye konuştular Ünlülerin Maraş'ta evi var Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor, Brigitte Bardot gibi ünlü isimlerin, bölgenin müdavimleri arasında olduğu biliniyordu. Ünlü İtalyan oyuncu Sophia Loren'in de Maraş'ta bir evi bulunuyordu. Dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli sayılan Golden Sands Hotel, İngiliz Kraliyet ailesi tarafından buraya yaptırılmıştı.Maraş, Akdeniz'in Las Vegas'ı olarak biliniyordu. Kaynak: Kıbrıs Gazetesi

4 Asırdır şifa dağıtan suda yıkanan iyileşiyor

Dulkadiroğlu ilçesindeki İsa Divanlı Mahallesi’nde bulunan Uyuz Pınarı Hamamı, 4 asırlık tarihi geçmişi ile başta uyuz olmak üzere cüzzam ve cilt hastalıklarına iyi geldiğine inanılıyor. Birinci görüşe göre, 2. Selim tarafından Hicri 978 / Miladi 1570 yılında yaptırılırken, ikinci görüşe göre ise Osman Çelebi bin İsa Divan tarafından Miladi 1550'de yaptırıldığı yer alan hamamın; Romalılar, Bizanslılar, Müslüman Araplar, Selçuklular, Dulkadirliler ve Osmanlılar tarafından kullanıldığı kaydedildi. Tarihi yapı, Dulkadiroğlu Beyliği döneminde ise cüzzam hastalarının tedavi edildiği yer olarak dikkat çektiği biliniyor. Özellikle Roma döneminden başlayarak Kahramanmaraş’ta ve bölgede cilt hastalarının, özellikle cüzam hastalarının bölgeye gelerek şifalı suda yıkanarak rahatsızlıklarından kurtulduğu ifade ediliyor. 2006 yılında yenilendikten sonra vatandaşlara su vermeye devam eden tarihi yapı, içerisinde hastaların banyo yapabileceği şekilde yeniden ayağa kaldırılarak günümüzde şifa arayan vatandaşlardan ilgi görüyor. Hamam hakkında bilgi veren mahalle sakini 67 yaşındaki Erol Gökduman , “Uyuz Pınarı, Asurlular zamanına kadar dayanan bir suyumuzdur. Asurlular zamanında cüzzamlı hastalara şifa olduğu biliniyor. Şu anda da çevre illerden gelen hastalara da şifa veriyor. Hatta bir doktor buraya gelerek çare bulamadığı kuru kaşıntı sorunun çözdü” dedi. Özellikle cilt hastalıklarının giderilmesi için Uyuz Pınarı’na gelinmesi gerektiğini dile getiren Gökduman, “Şifa niyetine gelen herkes şifa buluyor. Buraya dışarıdan gelen çok insan var. Bu su başka birilerinin elinde olsa daha kıymetli olurdu. Ben burada çocukluğumdan beri yıkanırım ve hatta yaz aylarında 2 güne bir yıkanırım. Ben kaşıntı nedir bilmem. Bu şifalı suyumuzun değerini bilelim” diye konuştu.

#Maraş