Hava Durumu

#Körfez Ülkeleri

TOURISMJOURNAL - Körfez Ülkeleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Körfez Ülkeleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Visa Akdeniz Turizm Analizi: Türkiye’nin 2024 Turizm Başarısı Haber

Visa Akdeniz Turizm Analizi: Türkiye’nin 2024 Turizm Başarısı

Visa Akdeniz Turizm Analizi, 2024 yılında Türkiye’nin Akdeniz havzası ülkeleri arasında ziyaretçi sayısını en çok artıran ikinci ülke olduğunu ortaya koydu. Diğer yandan Türkiye son 5 yılda yabancı kartlı turizm gelirlerini en çok artıran ikinci ülke oldu. 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden turistlerin %18’inin 2023’te de Türkiye’yi tercih ettiği ve geri dönen bu ziyaretçilerin, ortalama bir turistten %74 daha fazla kart kullandığı görüldü. İstanbul, Türkiye’nin turizm gelirlerinin yarısından fazlasına katkı sağlarken bu trendin dört mevsim boyunca etkili olduğu görüldü. Yeme-içme, ulaşım, market ve sağlık sektörleri yüksek çift haneli büyüme kaydederek Türkiye’nin 2024 turizm başarısında öncü oldu. ABD ve Körfez Ülkeleri ziyaretçilerinin harcamalarının Türkiye’nin toplam turizm gelirlerinin üçte birini oluşturduğu görüldü. Visa, Akdeniz’e kıyısı olan Türkiye, İspanya, İtalya, Fransa, Portekiz, Yunanistan, Hırvatistan ve Malta’ya seyahat eden yabancı turistlerin kart kullanımı trendlerine dair içgörüler sağlayan Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin 2024 yılı sonuçlarını açıkladı. Türkiye, son 5 yılda kartlı turizm gelir artışında ikinci sırada Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin turizmdeki rekabet gücünü ortaya koyuyor. Araştırma sonuçları Türkiye’de kart kullanımının 2024 yılında Euro bazında %5 artış kaydettiğini gösteriyor. Kartlı ziyaretçi sayısındaki büyüme ise %16. Bununla birlikte rakamlar son 5 yıl içinde Akdeniz’de turizm gelirlerini en çok artıran ikinci ülkenin Türkiye olduğuna işaret ediyor. Analiz sonuçlarına göre, son 5 yılda toplam yabancı kart harcamaları Akdeniz havzası genelinde yaklaşık 2 katına çıkarken aynı dönemde Türkiye’nin ortalamanın üzerinde büyüdüğü gözlemleniyor. Bu gelişme, Türkiye’nin 2019 yılından bu yana turizm alanında güçlü bir ivme yakaladığını gösteriyor. Türkiye, sağlık turizminde öne çıkıyor Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin ortaya koyduğu rakamlara göre, 2024’te sağlık turizmi Akdeniz havzasında turizm harcamalarının ortalama %2’sini oluştururken, bu rakam ülkemizde turist harcamalarının %7’sine denk geliyor. Rakamlar, Türkiye’nin önceki yıllarda olduğu gibi bu alanda stratejik bir rekabet avantajına sahip olduğunu ortaya koyuyor. Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin turizm stratejisi açısından değerli içgörüler sunuyor. Analizin en dikkat çekici bulgularından biri, 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden her beş turistten birinin 2023’te de Türkiye’yi tercih etmesi ve geri dönen bu turistlerin, genel ortalamaya kıyasla yaklaşık %74 daha yüksek kart kullanımı gerçekleştirmesi olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, analiz sonuçları yabancı turistlerin kart harcamalarında artışa işaret ederken, kartlı ödemelerin turizm gelirlerine olumlu etkisini ve ülke ekonomimize katkısını da gözler önüne seriyor. Visa olarak, yabancı turistlerin Türkiye’de güvenli ve kesintisiz harcama yapmalarını desteklemeye, aynı zamanda turizm sektöründeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital ödeme yöntemlerini kullanabilmesini sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Visa Güney Avrupa Danışmanlık ve Analitik Başkanı Sertan Şener, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin Akdeniz havzasındaki güçlü konumunu bir kez daha ortaya koyuyor. Son beş yılda, bölgedeki ülkeler arasında kartlı harcamalarını en fazla artıran ikinci ülkenin Türkiye olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin 2024 yılında turizmdeki başarısını yeme-içme, ulaşım, market ve sağlık sektörlerindeki kart harcamalarında kaydedilen büyüme önemli ölçüde destekliyor. Analiz bulguları, yabancı kartlarla gerçekleştirilen sağlık harcamalarının ülkemizin toplam turizm gelirine katkısının, Akdeniz havzası ortalamasının üç katından fazla olduğunu gösteriyor. Visa olarak, kartlı ve yenilikçi ödeme çözümlerinin turizm sektörünün en önemli itici güçlerinden biri olduğunu gözlemliyor, Türkiye’de turizmin sürdürülebilir büyümesini desteklemeye kararlılıkla devam ediyoruz”Formun ÜstüFormun Altı dedi. Türkiye’ye geri dönen turistler, %74 daha fazla kart kullanımı gerçekleştirdi 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden her 5 turistten birinin, 2023’te de Türkiye’yi tercih ettiği ve geri dönen bu ziyaretçilerin, ortalama bir turistten %74 daha fazla kart kullandığı görüldü. Türkiye’ye geri dönen ziyaretçilerin kart kullanım artışları incelendiğinde 96% ile ABD, 85% ile Fransa ve 80% ile Hollanda koridorları dikkat çekti. En fazla kartlı turizm harcaması 4 ana coğrafi koridordan geldi Türkiye’de 2024 yılında en fazla kartlı harcama Körfez Ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Türki Cumhuriyetler’den geldi. Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçilerin kart kullanımının dörtte üçü İstanbul’da gerçekleşirken, Trabzon ve Bursa’da da yoğunluk görüldü. ABD koridoru ise İstanbul’un ardından sahil bölgeleri ve Kapadokya’yı tercih etti. İngiltere’den gelen turistler, Antalya, Muğla ve İstanbul arasında dengeli bir profil çizdi. 2024’te Türkiye’nin turizm büyümesine en büyük nominal katkıyı ise İngiltere, Almanya ve ABD koridorları verdi. Türkiye’de turistlerin önceliği: Seyahat harcamaları Öte yandan turistlerin Türkiye’de yaptıkları harcamalarda konaklama, yeme-içme ve market sektörlerini içeren seyahat kategorisi %36’lık payla ilk sırada geliyor. Turistlerin Türkiye’de en çok harcama yaptıkları ikinci önemli kategori ise %33’lük pay ile perakende alışverişler olarak öne çıkıyor. Toplam Türkiye turizminin yaklaşık %10’unu Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçilerin perakende alışverişleri oluşturuyor. Araştırma tek başına Körfez Ülkeleri’nin giyim harcamalarının, diğer ana koridorların giyim harcamalarının toplamıyla neredeyse eşit olduğuna işaret ediyor. ABD’den gelen ziyaretçiler, kuyum/aksesuar harcamalarıyla öne çıkarken, sağlık harcamalarında İngiltere ve Türki Cumhuriyetler’in ön planda olduğu gözlemleniyor. Kartlı harcamalarda İstanbul zirvede 2024 yılında Türkiye’deki yabancı kart harcamalarının %88’i sırasıyla İstanbul, Antalya, Muğla, İzmir, Aydın, Trabzon ve Nevşehir olmak üzere 7 ana ilde gerçekleşti. Körfez Ülkeleri’nden gelen turistler, İstanbul’da en fazla kartlı harcama yapan grup olurken, Muğla’da İngiltere ve Almanya’dan gelen turistler öne çıktı. Antalya’da İngiltere, Almanya ve Türki Cumhuriyetler’den gelen ziyaretçiler harcamalarda en büyük payı aldı. Antalya’da kart kullanımında Norveç, Danimarka ve Polonya’dan gelen ziyaretçilerin de önemli bir yer tuttuğu görüldü. İzmir ve Aydın’da ise ABD’den gelen turistlerin harcamaları dikkat çekti. Trabzon turizminin tamamına yakını Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçiler tarafından yapıldı. Nevşehir’de ise diğer şehirlere kıyasla Japonya ve Çin gibi Asya ülkelerinden ve Latin Amerika’dan gelen ziyaretçilerin yoğunluğu dikkat çekti. Bu veriler, Türkiye’nin turizm gelirlerinde çeşitlenmenin arttığını ve farklı coğrafyalardan gelen turistlerin belirli bölgelerde yoğunlaştığını ortaya koydu. İstanbul dört mevsimde de turizm lideri Araştırma sonuçlarına göre İstanbul dört mevsim boyunca Türkiye’nin toplam turizm gelirlerine en büyük katkıyı sunan il oldu. İstanbul’da en yoğun kart kullanımı ise 2024’ün üçüncü çeyreğinde gerçekleşti. İstanbul’un kış aylarında turizme yaptığı katkının yaz turizmi ile öne çıkan illerin turizme toplam katkısından daha fazla olması ise dikkat çekici bir veri olarak öne çıktı.

Uzungöl’de Turizm Sezonu İçin Hazırlıklar Sürüyor Haber

Uzungöl’de Turizm Sezonu İçin Hazırlıklar Sürüyor

Türkiye'nin ve Doğu Karadeniz'in dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl'de, yeni turizm sezon için çalışmalar hızlandı. Uzungöl Çevre Koruma Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Abdullah Özen, her hangi bir aksilik olmadığı takdirde güzel bir turizm sezonu geçireceklerini tahmin ettiklerini belirterek şu an ki gözlemlerin bunu doğrular nitelikte olduğunu söyledi. Gelen turist sayısı ve rezervasyonların yeni sezon için umut verici olduğunu kaydeden Özen, "Uzungöl, Doğu Karadeniz Bölgesinin ve Trabzon'un turizmdeki çekim merkezi. Pandemiden sonra bir artış olmuştu her ne kadar ekonomik olarak enflasyonun etkisi biraz yüksek olsa da şu an geçen yıldan biraz daha güzel bir sezon geçireceğimizi tahmin ediyoruz. Bunu rezervasyonlardan ve şu an erkenden gelen turist sayısından gözlemleyebiliyoruz. Rezervasyonlar şu an şu ay itibariyle gelen turistlerdeki gözlemelerimiz herhangi bir aksilik olmazsa güzel bir sezon bekliyoruz" dedi. "Çalışmaların bir aya kadar tamamlanmasını bekliyoruz" Uzungöl'de araç geçiş ve yürüyüş yollarındaki çalışmaların sürdüğünü belirten Özen, "Uzungöl'ün girişinden gölün kenarlarındaki yürüyüş yolları ve araçların geçiş noktası olan otoyol dediğimiz alanların yenilenme çalışması vardı. Geçen yıl bu proje bitirilemedi, yarım kalmıştı. Geçen yıldan kalan yapılamayan noktalara bu yıl yeniden başlanıldı bir aylık süre içerisinde düzeltileceğini bekliyoruz" diye konuştu. Uzungöl'e gelen turistlerin yüzde 75-80'i yurt dışından gelenler oluşturuyor" Uzungöl'e gelen ziyaretçilerin yüzde 75-80'inin Körfez ülkelerinden gelenlerin oluşturduğunu kaydeden Özen, "Uzungöl'e gelen ziyaretçi sayısı yüzdelik olarak yüzde 75-80'i yurt dışından gelenler, kalan kısmı ise ülkemizin farklı yerlerinden gelenlerden oluşturuyor. En fazla turist Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt ilk üç sırayı oluşturuyor. Bunların dışında İran, Azerbaycan, Ürdün, Lübnan gibi ülkelerden de turistler Uzungöl'ü tercih etmektedir. Yaz aylarındaki turizm sezonu, aynı dönemde örneğin Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt'te sıcaklık 40-45 derece değerinde. Dolayısıyla insanlar sıcaktan bunalıyor Uzungöl'e gelince serinliyor. Yaz ayında sezonun ortasında gelseniz bile montunuzu yanınızda taşımak durumundasınız. Akşamdan sonra sobalarımızı tekrar yakıyoruz. Sıcaklığımız 30 dereceyi geçmiyor. Akşamleyin de daha serin oluyor. Aslında burada bir klima turizmi söz konusu" dedi. "Uzungöl'e HES yapılmayacak" Uzungöl'deki HES projesiyle ilgili ÇED raporunun iptal edildiğini kaydeden Özen, "Burada Hidroelektrik santrali projesi vardı Trabzonspor tarafından yapılan ama yıllar geçtikten sonra yapılamayan ardından başka bir firmaya satmış olduğu bir proje vardı. Bununla alakalı 2012 yılından beri hukuki süreç, STK'ların insanların mücadelesi devam ediyordu. Buradan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Ahmet Metin Genç'e teşekkürlerimizi iletmek istiyoruz. Kendisi ÇED sürecine yeniden başlayan firmaya olumsuz görüş bildirerekten ilgili bakanlıkta bu görüş doğrultusunda projeyi, ÇED raporunu iptal etmiştir. Bunun içinde emek veren katılım sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Daha güzel bir Uzungöl hep beraber inşa edebilmek içinde ortak paydada buluşabilmek ve ortak proje üretebilmek için bizler her zaman hazırız" ifadelerini kullandı.

Tüm zamanların transit uçuş rekoru kırıldı Haber

Tüm zamanların transit uçuş rekoru kırıldı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, tüm zamanların transit uçuş rekorunun kırıldığını duyurdu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Eurocontrol verilerine göre 27 Nisan tarihinde Türk hava sahasında bin 729 transit uçuşa hizmet verildiğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, "Bu rakamla birlikte 9 Nisan'da kaydedilen bin 711 uçuşluk önceki rekoru geride bırakarak, Türk hava sahasında tüm zamanların en yüksek transit uçuş sayısına ulaşmış olduk" ifadelerini kullandı. 2024 yılının aynı dönemine kıyasla transit uçuş sayılarında ciddi bir artış kaydedildiğini vurgulayan Bakan Uraloğlu, "2024 yılı Ocak ayına göre yüzde 9, şubat ayına göre yüzde 8,2 ve mart ayına göre de transit uçuşlarda yüzde 6,9 artış sağladık" dedi. Türk hava sahası bölgedeki transit trafiğin merkezi konumunda Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin jeopolitik konumunun da getirdiği avantajı göz önünde bulundurarak havayolu yatırımlarına verdikleri önemi vurguladı. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Ülkemiz, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında, 4 saatlik uçuş mesafesiyle 1,5 milyar insanın yaşadığı 67 ülkeye erişim sağlanabilen merkezi bir konuma sahip. Söz konusu Eurocontrol verileri, ülkemiz hava sahasının Avrupa ile Körfez ve Asya ülkeleri arasında bir hava köprüsü işlevi gördüğünü ve bölgedeki transit trafiğin de merkezi konumuna geldiğini gösteriyor. Avantajlı coğrafi konumumuzun yanı sıra bizler de Türkiye’yi havacılıkta dünyanın önde gelen transit merkezlerinden biri yapmak için çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz."

Turizmciler Körfez’den Trabzon’a ulaşım olanaklarının arttırılmasını bekliyor Haber

Turizmciler Körfez’den Trabzon’a ulaşım olanaklarının arttırılmasını bekliyor

Trabzon'a ve bölgeye yıl boyunca Dubai'den turist getiren acenta sahibi Uğur Yılmaz, turizmi 12 aya yaymanın önündeki en büyük engelin ulaşım olduğunu söyledi. Turizmde birçok alanda önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirten Yılmaz, "Turizmi 12 aya yaymak, ülke genelinde dengeli bir turizm hareketliliği sağlamak ve yüksek gelirli turist oranını artırmak en büyük hedeflerimizden biri. Ancak Körfez ülkelerinden yılın 12 ayı uçak seferi olmayan bir bölgeye nasıl turist getirebiliriz? Şu an ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Yaz aylarında yalnızca yabancı havayolu firmaları bölgemize uçuş düzenliyor ve bilet fiyatlarını yüksek tutuyor. Bu durum, özellikle ailelerin daha uygun fiyatlı destinasyonlara yönelmesine neden oluyor. Yabancı havayolu şirketleri ile bu sorunu aşmak zor görünüyor. Çözüm, Türk bayrak taşıyıcı firmalarımızın devreye girmesiyle mümkün olabilir" ifadelerini kullandı. "Trabzon, 12 ay turizm potansiyeline sahip" Türkiye'nin turizm açısından rakiplerine göre avantajlı bir konumda olduğunu ancak mevcut turist sayısının potansiyelin çok altında kaldığını belirten Yılmaz, şunları söyledi: "Trabzon ve bölgesi, dört mevsim sunulabilecek turizm çeşitliliğine sahip. Ancak turist akışı belirli aylara sıkışmış durumda. Kasım-Mayıs ayları arasında da turizmi canlandırabilirsek Trabzon, gerçek anlamda bir turizm şehri olabilir. Ülkemizde turizm yalnızca deniz-kum-güneş üçlüsünden ibaret değil. Sezon dışında da Arap turistleri bölgeye getirmeye devam ediyoruz. 12 ay turizm hedefi doğrultusunda çalışmalar yapılıyor ancak biz bunu zaten gerçekleştiriyoruz. Tek ihtiyacımız, önümüzün açılması. Gerekirse garanti koltuk bile alabiliriz. Yeter ki Türk bayrak taşıyıcı firmalarımız Dubai-Trabzon arasında doğrudan uçuşlar başlatsın. Dubai'den Antalya'ya yapılan uçuşlarda kişi başı bilet fiyatı 370 dolar iken, Trabzon'a yapılan uçuşlar 520 dolara mal oluyor. Oysa Trabzon, Antalya'dan daha kısa mesafede olmasına rağmen bilet fiyatları çok daha yüksek. Dubai-Antalya arası, 3.708 km, uçuş süresi 4,5 saat, Dubai-Trabzon arası: 3.160 km, uçuş süresi 3,5 saat sürüyor." Geçmiş yıllara kıyasla Trabzon ve bölge genelinde turizm konusunda daha bilinçli adımlar atıldığını belirten Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Turizm işletmeleri, özellikle Arap turistlere yönelik daha bilinçli yatırımlar yapıyor. Konaklama tesislerinden restoranlara kadar bölgedeki işletmeler, turistleri ağırlamaya hazır. Ancak uçak bilet fiyatlarının yüksekliği nedeniyle turist çekmekte zorlanıyoruz. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında yüzde 60 olan aile rezervasyon oranı, bu yıl yüzde 15'e düştü. Bu da bölgeye gelen turist sayısındaki düşüşü net bir şekilde gösteriyor. En büyük sorunumuz, yabancı havayolu şirketlerine bağımlı olmamız. Biz acenteler ve şehir olarak 12 ay turizme hazırız, yeter ki ulaşım sorunumuz çözülsün. Turistlerin sadece yaz aylarında değil, yıl boyunca Trabzon'a gelmesini istiyoruz. Turizm 50 gün değil, 360 gün olmalı. Dünyada trend olan Dubai'yi Türkler de görmek istiyor ancak bu fiyatlarla bu mümkün değil."

Körfez Turizmi Bitince Trabzon'da Oteller Satışa Çıkarıldı Haber

Körfez Turizmi Bitince Trabzon'da Oteller Satışa Çıkarıldı

Trabzon'da 2010'lu yıllarda Körfez ülkelerinden gelen turistlerle başlayan "Arap turizmi" yükselişi, pandemi sonrası yerini hayal kırıklığına bıraktı. 2022'de turizmin zirve yaptığı kentte, bu yaz sezonunda kayıt dışı işletmelerin kontrolsüz artışı ve enflasyonun etkisiyle oteller birer birer satışa çıkarıldı. Sahibinden.com'da 12 otelin satışta olduğu görülürken, otel sahipleri talepleri değerlendirmeye hazır olduklarını belirtti. KAYIT DIŞI TESİSLER RESMİ OTELLERİ VURDU 2010'lu yıllarda Körfez ülkelerinden gelen turistlerle başlayan turizm hareketliliği, pandemi sonrası 2022’de zirve yapmıştı. Bu yoğunluk yatırımcıları daha fazla otel açmaya teşvik ederken, kayıt dışı konaklama tesisleri de hızla arttı. Arzın talebi geçmesiyle birlikte sektör krize sürüklendi. Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün verilerine göre, ocak-eylül döneminde Trabzon’a gelen yabancı turist sayısı 648 bin 510 oldu. Bu, geçen yılki turist sayısına oranla sadece yüzde 0,64’lük bir düşüşe işaret etse de, kayıt dışı tesislerin artışı, otel işletmecilerini olumsuz etkiledi. Bu durumu yorumlayan Trabzon Oteller Birliği Başkanı Mustafa Aksu, sektördeki kayıt dışı işletmelerin artışına dikkat çekerek, birçok otelin satışa hazır durumda olduğunu belirtti. Aksu, "Marka sayılabilecek oteller satış için fiyat vermeye başladı. İşletmeciler sorunların çözülmemesinden dolayı bıktı. Trabzon'da turizm sektörünü el birliğiyle bitirdiler. Şu anda halinden memnun olan otel yok. Sadece gayri resmi olanlar memnun. Çünkü giderleri olmadığı için kar oranları yüksek. Yazın işletmelerini doldurup ekim ayında kapatıyorlar" ifadelerini kullandı. "YAZ SEZONU 1 AYA SIKIŞTI" Yatak kapasitesinin, kayıt dışı işletmelerle birlikte kontrolsüz şekilde artması, turizm sezonunun daralmasına neden oldu. Aksu, bu durumu, "Kapasite bölge standardında kalsaydı temmuz ve ağustos aylarında yer bulamayan eylül, ekim aylarını tercih edecekti. Bu şekilde turizm sezonu daha geniş bir süreyi kapsayacaktı ve esnaf da bundan fayda sağlayacaktı. Fakat böyle bir durum olmadığı için herkes temmuz ve ağustos arasındaki 2 haftalık dönemde bölgemizi tercih ediyor. Şu anda turizm Trabzon'da en geniş haliyle 1 aya sıkıştı. Yıllık doluluk oranı yüzde 25'lerden yüzde 17'lere geriledi. Yaz ortalamamız yüzde 100'e yakınken bu yazı yüzde 65'le kapattık" sözleriyle özetledi. Resmi yatak kapasitesinin 30 bin civarında olduğu Trabzon’da, kayıt dışı tesislerin bu kapasitenin iki katına ulaştığı belirtiliyor. Bu durum, turizmin sadece yaz dönemine sıkışmasına ve otellerin büyük kısmının kışın kapanma planları yapmasına neden oldu. Aksu, derneklerine kayıtlı 70 otelin yarısının kış döneminde kapatılacağını bildirdi. "TRABZON’DA TALİPLİSİ OLAN HER OTEL SATIŞA HAZIR" Trabzon Oteller Birliği Başkanı Mustafa Aksu, "Trabzon’da taliplisi olan her otel satışa hazır" diyerek, 20 yıldır hizmet veren otellerin bile satılık olduğunu vurguladı. "5 yıldızlı oteller de satmaya hazır. Talibi çıkarsa hiçbir otel sahibi ‘Hayır’ demez" ifadelerini kullandı. "EGE’DE, AKDENİZ’DE UYGULANAN KANUN TRABZON’DA UYGULANMIYOR" Aksu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çıkardığı kanunların Trabzon'da yeterince uygulanmadığını savunarak, "Ege'de, Akdeniz'de uygulanan kanun Trabzon'da uygulanmıyor. Bölgemizde siyasi baskı maalesef fazla. Arabayı ruhsatsız kullansan polis sizi çevirdiğinde 'Ben bu arabaya yatırım yaptım, iki ay müsaade et' diyemiyorsunuz. Ama koca ruhsatsız otel yapılıp işletiliyor, onlara izin veriliyor" dedi. Aksu, denetimlerin yetersiz olmasından dolayı şehirdeki otel işletmecilerinin Trabzon’dan kaçtığını ve kış aylarında birçok otelin kapılarına kilit vuracağını söyledi. TURİZMCİ ERASLAN: "TURİST SAYISI DEĞİL, HARCAMASI DÜŞTÜ" 2016 yılından bu yana Trabzon’da hizmet veren Kuhla Otel’in sahibi Muhammed Eraslan ise, enflasyon nedeniyle turistlerin harcama gücünün düştüğünü belirtti. Eraslan, oda fiyatlarının düşük kalması ve alışveriş harcamalarının artmasıyla bölgedeki kârlılığın azaldığını ifade etti. Eraslan, "Konaklama dışındaki tüm harcamalar bizim rakibimiz olan destinasyonlara göre çok daha pahalı hale geldi. Alışveriş bölgemizdeki turizm için çok önemli bir dinamikti fakat enflasyonla birlikte o da değişti. Boş valizle gelen Arap turistlere bölgemizde alışveriş yapmak artık pahalı hale geldi" diye ekledi. Eraslan, bu durumun turizm gelirlerinin düşmesine neden olduğunu belirterek, resmi işletmelerin zor durumda olduğunu ifade etti. "PASTANIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ KAYIT DIŞI TESİSLER ALIYOR" Eraslan, kayıt dışı tesislerin hızla artmasıyla birlikte pastanın büyük bölümünün bu işletmelere gittiğini söyledi. Bu durumun bölgedeki yasal otellerin doluluk oranlarına doğrudan etki ettiğini belirten Eraslan, 3 yıl öncesine kadar yaz aylarında 75 günlük bir hareketlilik yaşanırken, bu sürenin 2023 yazında 1 aya düştüğünü ifade etti. "Gelen turist sayısı resmi kurumların verilerine göre çok düşmedi ama kayıt dışı işletmelerin resmi işletme kapasitesinin üstüne çıkması pastanın dilimlerini oldukça küçülttü. Trabzon'da kaçak işletme sayısı ülke genelinin oldukça üzerinde. Pastanın büyük bölümü kaçak işletmelere gidiyor" dedi. BALKANLAR VE GÜRCİSTAN’A KAYIŞ VAR Eraslan, Trabzon'un turizm tanıtımı konusunda da rakipleriyle yarışamadığını belirtti. Ege ve Akdeniz'de uygulanan turizm teşviklerinin Trabzon’da uygulanmadığını vurgulayan Eraslan, Trabzon’un tanıtımı için fuarlara katılımın azalmasının da turistlerin alternatif destinasyonlara yönelmesine neden olduğunu söyledi. Balkanlara ve Gürcistan’a doğru bir kayış yaşandığını söyleyen Eraslan, yurt dışı fuarlarında rakip destinasyonlar büyük tanıtımlar yaparken, Trabzon'un artık bu etkinliklere katılmadığını belirtti. 

Körfez Ülkeleri Türk Turizm Personelini Transfer Ediyor Haber

Körfez Ülkeleri Türk Turizm Personelini Transfer Ediyor

Türkiye Turizmi İnsan Kaynağı Kriziyle Karşı Karşıya Türkiye'nin önemli gelir kaynaklarından biri olan turizm sektörü, ciddi bir insan kaynağı kriziyle karşı karşıya. Körfez ülkelerinin turizme yaptığı büyük yatırımlar ve sunduğu cazip teklifler, Türk turizm çalışanlarını yurt dışına çekiyor. Dubai, Arap Yarımadası ve Mısır gibi körfez ülkeleri, turizm sektöründe hızlı bir büyüme gösterirken Türkiye'nin deneyimli turizm personelini kendi bünyelerine çekmeye başladı. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, bu durumun sektörün geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Narin, "Yetişmiş insan kaynağımızı Körfez'e kaptırıyoruz. Bu, çözmemiz gereken önemli bir sorun" diyor. Çalışanlar Neden Ayrılıyor? Turizm çalışanlarının yurt dışına gitmesinin başlıca nedenleri arasında; İstikrarlı iş imkanı bulunmaması: Çoğu turizm işçisi, sezonluk çalıştırılıyor. Bu durum, çalışanların geleceğe yönelik plan yapmasını zorlaştırıyor. Yüksek yaşam maliyetleri: Özellikle turizm bölgelerindeki yüksek emlak fiyatları, çalışanların barınma sorununu çözmesini engelliyor. Cazip teklifler: Körfez ülkeleri, daha yüksek ücretler ve daha iyi çalışma koşulları sunarak Türk çalışanları cezbediyor. Bu sorunlara çözüm bulmak için; İstikrarlı istihdam: Çalışanlara 12 ay boyunca iş imkanı sunulmalı. Barınma çözümleri: Belediyeler ve özel sektör işbirliğiyle çalışanlar için uygun fiyatlı konut projeleri geliştirilmeli. Ulaşım kolaylıkları: Çalışanların iş yerlerine ulaşımını kolaylaştıracak toplu taşıma sistemleri oluşturulmalı. Eğitim ve gelişim fırsatları: Çalışanların mesleki gelişimlerine destek olunmalı. Sektörde istikrar: Ekonomik dalgalanmaların etkilerini azaltmak için sektöre yönelik destekleyici politikalar geliştirilmeli. Giderlerde personel payı yüzde 40’ın üzerinde Turizmde toplam giderlerin içinde personel payının, işveren hissesi dahil yüzde 40 olduğunu belirten Narin, “Ancak sektör şu anda bunun da üzerinde. Çünkü hiçbir işveren işçisi ile karşı karşıya kalacağı bir politika güdemez. Çalışan misafir ile yüz yüze ve orada düşük ücret politikası uygulanamaz. Ama ne kadar verirseniz verin, üç ay verirseniz çalışanı memnun edemezsiniz” dedi. Turizm sektörünü zorlayan diğer bir konunun yüksek maliyetler olduğuna kaydeden Narin, bu yılın sektör açısından çok karlı olmadığını söyledi. Kur-enflasyon makasının getirdiği ters makas etkisi ve enflasyon muhasebesi nedeniyle sektörün baskı altında olduğunu belirten Narin “Yüksek faiz ortamında bankaların kredi arzı 14,5 milyar dolarlardan 12 milyar dolar seviyesine düştü. Turizmde krediler eskisi gibi rahat değil ve alan daralıyor. Bunun da önünü açılması lazım. Faiz politikaları değişince bunların da değişeceğini ümit ediyoruz” diye konuştu. Turizm sektörünün sürdürülebilirliği için yetişmiş insan kaynağının korunması büyük önem taşıyor. Bu nedenle, hem devlet hem de özel sektör işbirliğiyle kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye turizmi ciddi bir personel eksikliğiyle karşı karşıya kalabilir.

Körfez ülkelerinde turizm için mekanizma: Ortak vize Haber

Körfez ülkelerinde turizm için mekanizma: Ortak vize

Al Marri, Arap Seyahat Pazarı Fuarı'nın etkinliklerine katılımı sırasında "2024 yılı için sektörün BAE'nin gayri safi yurtiçi hasılasına , yani 236 milyar dirheme eşdeğer katkı sağlamasını bekliyoruz” açıklamasını yaptı.   Bugün Arap Seyahat Pazarı 2024'te Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki turizm endüstrisini basitleştirmenin yolları, bölge ülkeleri arasındaki iş birliği düzeyi, seyahat kolaylığı ve altyapının geliştirilmesi tartışıldı.  Katılımcılar, destinasyonlar ve ülkeler arasında işbirliği ve rekabet arasında doğru dengeyi sağlarken, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki turizm endüstrisini bir sonraki seviyeye taşımada bölgesel girişimlerin önemini keşfettiler. Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerine yönelik ortak turist vizesi, sürdürülebilirlik, altyapı ve kültür gibi çeşitli faktörlerin yanı sıra bölge için önemli bir kolaylaştırıcı faktör olarak değerlendirildi.  Katılımcılar, planlanan ortak turist vizesinin üye devletlerin Körfez İşbirliği Konseyi'ne bağlantılı bir destinasyon sunmasına olanak tanıyacağını, erişilebilirliği artıracağını ve kalış süresi, ortalama harcama ve istihdam gibi temel performans göstergelerini teşvik edeceğini vurguladı.  Katılımcılar, seyahat endüstrisinin işletmeler, topluluklar ve yerel ekosistemler üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmasını sağlamaya devam ettiklerini ve bölge genelinde turizmin uzun vadeli sürdürülebilirliğine katkıda bulunduklarını belirtti.  Arap Seyahat Pazarı Ortaa Doğu Fuar Direktörü Danielle Curtis, sağlıklı rekabetin, bölgede birleşik bir turizm geleceği hakkında değerli çözümler ve fikirler ileterek ve paylaşarak, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki birinci sınıf turizm tekliflerini artırmada ve küresel gezginleri çekmede önemli bir rol oynamaya devam edeceğini söyledi.  Amwaj Rotana Genel Müdürü Hossam Kamal, ülkedeki otel sektörünün diğer ülkelere göre başarılı bir performans sergilediğini, bölgedeki konaklama sektörünün dünya çapında daha fazla turist çekme hedefiyle sürekli büyüme gösterdiğine dikkat çekti.  Hossam Kamal, BAE'nin gelişmiş altyapısının yanı sıra farklı ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılayan çeşitli lüks tatil köyleri ve beş yıldızlı otellerle öne çıktığını ve birçok büyük etkinlik ve sergiye ev sahipliği yaptığını sözlerine ekledi.  Hossam Kamal şunları söyledi:   "BAE ayrıca konaklama sektörünü genel olarak sürdürülebilir ve sorumlu yollarla geliştirmeye yönelik iddialı vizyonunu yansıtan yeşil turizm ve sürdürülebilirlik kavramına olan bağlılığıyla da öne çıkıyor. Emirates'teki otel sektörünün dünyada güçlü ve gelişmiş bir rakip olarak görüldüğü söylenebilir."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.