#Konya

TOURISMJOURNAL - Konya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Konya’nın zirvesi Gevale Kalesi turizme kazandırılıyor Haber

Konya’nın zirvesi Gevale Kalesi turizme kazandırılıyor

Konya’nın merkez Selçuklu ilçesi Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Gevale Kalesi’nde sona gelinen 3. etap restorasyon çalışmalarını yerinde inceledi. Selçuklu Belediyesi tarihe vefa kapsamında tarihi ve kültürel varlıkları gün yüzüne çıkartıp turizme kazandırmaya devam ediyor. Bu kapsamda Konya’ya hakim konumdaki Takkeli Dağın zirvesinde yaklaşık bin 700 metrede yer alan Gevale Kalesi'nin Konya turizmine kazandırılması için çalışmalar hummalı bir şekilde sürdürülüyor. Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Selçuklu’nun tarihi miraslarından olan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan Gevale Kalesi’nde devam eden 3. etap çalışmalarını yerinde inceledi. Konya’nın zirvesinde yer alan ve tarihin adım adım gün yüzüne çıktığı tarihi yapının Konya turizmine kazandırılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Selçuklu Belediyesi örnek bir iş birliği sergiliyor. Turizm açısından büyük potansiyele sahip Gevale Kalesi’nde çalışmalarla bugüne kadar önemli keşiflere ulaşıldı. Takkeli Dağ, Anadolu Selçuklu başkenti Konya'da birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve efsanelere konu olan sur ile burçların yer aldığı sembol bir mekan. Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı'ya kadar binlerce yıldır birçok medeniyetin izlerini taşıyan tarihi dağda titizlikle yürütülen çalışmalar bu yüzden büyük önem taşıyor. Gevale Kalesi 3. etap restorasyon çalışmaları çerçevesinde, 100’ün üzerinde sarnıcın konservasyon ve restorasyonu projelerine uygun olarak tamamlandı. Surların mikro enjeksiyon sağlamlaştırması ve konservasyonunu yapan ekipler diğer mesken kalıntılarının da sağlamlaştırma, konservasyon ve restorasyon uygulamalarında sona yaklaştı. Ayrıca, yürüme yolları, dehlizler, hamam ve ibadet mekanlarının da restorasyonu tamamlandı. Kalede 3. etap uygulamaları planlamalar dahilinde sonlanırken bir bütün olarak tamamlanan yapıların turizme açılmasına yönelik destinasyon yönlendirmelerin ve diğer çalışmaları devam edecek. "Gevale, Konya turizmi açısından büyük değer taşıyor" Gevale Kalesi’ndeki çalışmaların Konya turizmi açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, "Yaklaşık 13 yıldır tarihi alandaki kazı çalışmalarını paydaşlarımızla beraber büyük bir titizlikle yürütüyoruz ve önemli bir noktaya geldik. Takkeli Dağ, Konya’nın 360 derece gözlemlenebildiği Antik Dönemden itibaren bir kalenin bulunduğu önemli bir yerleşim alanı. Buradaki kazılarda da önemli keşiflere ulaştık ve 3. etap çalışmalarımız planlamalar dahilinde sorunsuz bir şekilde tamamlandı. İnşallah Konya’nın turizmde önemli bir mekan ile Konya siluetine ve turizmine önemli bir katkı sğlamayı düşünüyoruz. Takkeli Dağ’ın zirvesinde Gevale Kalesi’ni ziyarete gelen misafirlerimiz hem tarihin derinliklerine yolculuk edecekler hem de Konya’yı panaromik olarak görebilecekler bu anlarını fotoğraflayarak zamana iz düşebilecekler" dedi.

Yangına dayanıklı kapı krizi: Antalya’da 1600 otelden %90’ı risk altında Haber

Yangına dayanıklı kapı krizi: Antalya’da 1600 otelden %90’ı risk altında

Kartalkaya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınının ardından başlatılan denetimlerde, Antalya'daki bin 600 basit konaklama işletmesinin büyük kısmında yangına dayanıklı kapı olmadığı belirlendi. Antalya Otelciler Pansiyoncular Odası Başkanı Özcan Sucu, "Bu işletmelerin yüzde 90'ında kapı eksikliği var. Kapı üretimi yetersiz, süre yok, bazı yerlerde fiziki engel var. Yangına dayanıklı kapı fiyatları iki katına çıktı geçen yıl 15 bin lira olan kapı bugün 25-30 bin lira .Turizm sezonunun bitimine kadar süre talep ediyoruz" dedi. Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de çıkan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği yangının ardından, Türkiye genelinde başlatılan denetimlerle konaklama tesislerindeki yangın güvenliği uygulamaları mercek altına alındı. Bu kapsamda Antalya'da da başlatılan denetimlerde, çok sayıda otel ve pansiyonda ‘yangına 30 dakika dayanıklı kapı' bulunmadığı tespit edildi. Antalya Otelciler Pansiyoncular Odası Başkanı Özcan Sucu, mevcut şartlarda bu kapıların kısa sürede temin edilemeyeceğini belirterek, çözüm için sezon sonuna kadar süre verilmesini istedi. İki ayrı sistem, binlerce işletme Sucu, Antalya'da turizm konaklama sistemi içerisinde iki ayrı yapı olduğunu belirterek, "Biri 2021 yılında çıkan basit konaklama turizm işletmeleri, diğeri ise Turizm Bakanlığı'na bağlı işletme belgeli oteller. Kaş'tan Gazipaşa'ya kadar uzanan sahil hattı boyunca yaklaşık 1600 basit konaklama işletmesi, 1300 kadar da turizm işletme belgeli tesis var" dedi. "Yüzde 90'ında yangına dayanıklı kapı bulunmuyor" Denetimlerde ortaya çıkan eksikliklerin yeni olmadığını, ancak daha önce ruhsat süreçlerinde gündeme gelmediğini belirten Sucu,"2007'de güncellenen İtfaiye Yönetmeliği'ne göre, bu kapılar istenmesi gerekiyordu. Ancak 2014 sonuna kadar alınan itfaiye raporlarında bin 600 basit konaklama ve bin 300 turizm işletme belgeli işletmenin yüzde 90'ında yangına dayanıklı kapı yok. Bu eksiklik ya görünmemiş ya da o zamanki mevzuata göre uygun bulunmuş" ifadelerini kullandı. "Bu kapı meselesi ilk kez karşımıza çıktı" Başkan Sucu, sektör temsilcilerinin bu durumdan uzun süre haberdar olmadığını belirterek, "Biz de bilmiyorduk. Yani ben de bir oda başkanıyım veya bizim üyelerimiz de. Bizim karşımıza hiç böyle bir şey çıkmadı şu ana kadar. Çünkü neden? İnsanlar iş yerini açarken önce mevcut ilçe belediyesine başvuruyor. İlçe belediyesinden ruhsat almasına yönelik denetimler yapılıyor ve itfaiye raporu alınarak ruhsatını alıyor. O zamanki mevzuata göre itfaiye raporu ve belediye ruhsatı verilmiş" dedi. Denetimler genişletildi, raporlar belediyelere iletildi Kartalkaya'daki yangının ardından Antalya'da valilik, kaymakamlıklar ve itfaiye üzerinden eş zamanlı denetimlerin başladığını ifade eden Sucu, "İtfaiye ekipleri işletmelere giderek, yangın merdiveni, kapı, sensör gibi unsurları kontrol etti. Eksikleri olan işletmeler için raporlar hazırlandı ve ilçe belediyelerine gönderildi" dedi. Muratpaşa'da uygulama başladı Özcan Sucu, ilk uygulamanın Muratpaşa Belediyesi'nde başladığını belirtti. Sucu, "İtfaiyenin eksikleri tespit etmesi sonrası, rapor ilçe belediyesine gönderildi. Belediye de ruhsat birimi üzerinden işletmelere tebligat yaptı. Eksiklerinizi çözün, bu süreçte ticari faaliyetinizi pasife alıyoruz denildi. Çünkü belediyenin mevzuatına göre konaklamaya devam edilmemesi gerekiyor" diye konuştu. Sucu, sürecin devamını ise şöyle anlattı: "Bu tebligata istinaden belediye, Turizm Bakanlığı, Turizm İl Müdürlüğü'ne de gelen tebligatların cevabını bildirdi. İşletmelere bildirdik diye oraya bilgi gönderdi. Burada şöyle bir sorun ortaya çıktı. Pasif olan işletmelerin o sürede işletmesini çözemediği için ruhsatı iptal edildi, mühürlendi. Belediye ruhsatı iptal etmedi. Mühürleme yapıldı. Ama pasif yazısına istinaden Turizm Müdürlüğü tarafından o işletmelerin bakanlık ruhsatı iptal edilmiş oldu. Böyle bir sorun çıktı. Biz de belediye ile hukukçularla görüşmemize istinaden de yürütmeyi durdurma kararı aldırdık." "Kapı üretilmiyor, tedariği yok" Yangına dayanıklı kapıların temininde ciddi sıkıntı yaşandığını vurgulayan Sucu, "Bu kapıları üretebilen firma sayısı çok az. Antalya'da üretim yapan yok. Konya, Kayseri gibi şehirlerdeki sınırlı sayıda üretici ise taleplere yetişemiyor" dedi. Kapı fiyatlarının da iki katına çıktığını ifade eden Sucu, "Geçen yıl 15 bin liraydı, şu an 25-30 bin lira. Özel üretim yapılamıyor, sektör kilitlenmiş durumda" şeklinde konuştu. Sit alanlarında yasal engeller Kapı değişimi yapmak isteyen bazı işletmelerin ise kültürel ve mevzuat engellerle karşılaştığını belirten Sucu, "Kaleiçi, Side, Adrasan gibi yerlerdeki otellerin büyük kısmı ahşap ve sit alanı. Bu binalarda Anıtlar Kurulu izni olmadan değişiklik yapılamıyor. Zaten çoğu yerde çatıdan merdivenine kadar her yer ahşap. Bu nedenle bu tür yapılar için ayrı bir düzenleme gerekiyor" ifadelerini kullandı. 182 işletme yargıya başvurdu Sucu, Antalya'da şu ana kadar 182 işletmenin bu süreçten doğrudan etkilendiğini ve bazılarının yargıya başvurduğunu belirtti. Sucu, "Mahkemeler, belediyeler ve Anıtlar Kurulu'ndan görüş alarak karar verecek. 30-45 günlük süreçlerde yazışmalar sürüyor. Bakanlık bu sürece müdahil olursa sorun kendiliğinden çözülür. Ortada açık bir mağduriyet var" dedi. Sezon bitimine kadar süre talebi Antalya Otelciler Pansiyoncular Odası Başkanı Özcan Sucu, sürecin çözümü için net bir talepte bulundu: "Bu sezon içinde işletmelere, ‘sorumluluk sizdedir' denilerek süre verilmeli. Sezon sonunda herkes kapılarını değiştirir. Küçük otel, büyük otel fark etmeden herkes bu kurala uymalı. Ama şimdi elimiz kolumuz bağlı. Zaman yok, üretici yok, sit alanında müdahale edilemiyor." Sucu, turizm sezonunun ortasında uygulamaya giren bu sürecin şehir ekonomisini tehdit ettiğini de şu şekilde vurguladı: "1600 işletme 40 bin yatak kapasitesi demek. Bu oteller vergi veriyor, TGA'ya katkı payı ödüyor, şehir ekonomisini ayakta tutuyor. Gelen turist sabah kahvaltısını otelde yapıp sonra restorana, berbere, manava, kafeye gidiyor. Aslında biz lokomotif bir alanda kilit vurmuş oluyoruz şu an, turizm gelirlerini etkiliyor. Şehir içi otelciliğinde şu an günden güne sayı atmaya başladı ama insanlar korkuyor."

Konya Tarım Fuarı, Türkiye sınırlarını aştı Haber

Konya Tarım Fuarı, Türkiye sınırlarını aştı

Tarım sektörünün kalbi Konya’da attı Konya Ticaret Odası Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenen Konya Tarım Fuarı tamamlandı. 21. kez kapılarını açan fuar, 79 farklı ülkeden ve Türkiye’nin 81 ilinden gelen ziyaretçilere ve Türkiye’nin dört bir yanından katılım sağlayan sektör temsilcilerine ev sahipliği yaptı. Tarım ve tarım makineleri sektörlerinin en son teknolojilerin sergilendiği organizasyon, 251 bin 184 kişiyi aynı çatı altında buluşturarak önemli bir başarıyı gerçekleştirdi. Sektöre katkı sağlayan dev buluşma Konya Tarım Fuarı, 20 ülkeden 436 yerli ve yabancı firmanın katılımıyla düzenlendi. Toplam 100 bin metrekarelik sergi alanında gerçekleşen fuar boyunca yeni ürün lansmanları, iş birlikleri, teknolojik yenilikler ve yatırım fırsatları ön plana çıktı. Yerli üreticilerin dünya pazarlarına açılmasına katkı sağlayan fuar, aynı zamanda sektördeki son gelişmeleri takip etmek isteyen profesyoneller için önemli bir platform oldu. Katılımcı firmalar, hem ürünlerini tanıtma hem de yeni iş bağlantıları kurma fırsatı yakaladı. 12 ülkeden tarım bakanlığı düzeyinde katılım Fuar, uluslararası alanda da yüksek düzeyli ziyaretlerle dikkat çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı, Konya Ticaret Odası ve Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (İFAD) iş birliğiyle gerçekleştirilen organizasyonla 12 farklı ülkeden tarım bakanı, bakan yardımcısı ve üst düzey bakanlık temsilcileri fuarı ziyaret ederek Türk tarım sanayisiyle temaslarda bulundu. Bu katılım, Konya Tarım Fuarı’nın diplomatik ve sektörel etkisinin ulaştığı seviyeyi açıkça ortaya koydu. Öztürk: "Konya’nın marka değeri güçlendi" Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Tarım Fuarı’nın beş gün boyunca fuar merkezinde yapılan ticaret ve kurulan iş bağlantıları ile iç ve dış talep canlılığı sağlaması açısından son derece verimli geçtiğini ifade etti. Başkan Öztürk değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı tarım fuarları arasında yer alan Konya Tarım Fuarı’nın 21.’sini, Konya Ticaret Odası Uluslararası Fuar Merkezimizde başarı ile tamamladık. Fuar süresince oluşan ticaret hacmi tarım makineleri ve ekipmanlarının ihracatına önemli katkılar sundu. Konya'nın makine ihracatında gösterdiği performansa da doğrudan katkı sağlayan fuar, şehrin üretim gücünü bir kez daha göstermiştir. Yurt dışından ziyaretçilerimizle birlikte, fuara gelen profesyonel alım heyetleri, fuar boyunca üreticilerimizle birebir görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmeler, önümüzdeki dönemde yapılacak yeni ihracat anlaşmalarına zemin hazırlayacaktır. Ticaret heyetlerinin ilgisi, fuarın global bir ticaret platformuna dönüştürmüştür." Katılımcı memnuniyetinin üst seviyede olduğunu belirten Öztürk, "Katılımcı firmalardan aldığımız geri bildirimler, fuarın hem organizasyon kalitesi hem de ticari verimlilik açısından önceki yıllara göre daha başarılı geçtiğini gösterdi. Özellikle satış rakamlarındaki artış ve yeni bağlantılar, firmaların fuara olan ilgisini ve memnuniyetini artırdı. Bu olumlu tablo mutluluk vericidir" dedi. Konya Tarım Fuarı'nın sadece sektörel değil, aynı zamanda kentsel marka değerine de katkı sunduğunu ifade eden Öztürk, "Yurt dışından ve Türkiye’den gelen ziyaretçilerin kent ekonomisine sağladığı hareketlilik, turizmden konaklamaya, yeme içme sektöründen ulaşıma kadar pek çok alanda canlılık meydana getirdi. Bu çok yönlü etki, fuarımızın Konya için ne kadar stratejik bir değer taşıdığını göstermektedir. Fuarımızı ziyaret ederek firma temsilcileriyle ve ziyaretçilerimizle bir araya gelen Konya protokolümüze şükranlarımı sunuyorum. TÜYAP Fuarcılık ve TARMAKBİR başta olmak üzere fuarın düzenlenmesinde katkısı olan kurum ve kuruluşlarımıza, katılımcı firmalarımıza ve tüm ziyaretçilerimize, fuarın başarı ile gerçekleştirilmesi için fuar süresince emek harcayan Odamız Yönetim Kurulu Üyelerine ayrıca teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Kapadokya 9 günde 200 bin ziyaretçi ağırladı Haber

Kapadokya 9 günde 200 bin ziyaretçi ağırladı

Türkiye'nin önemli turizm destinasyonları arasında yer alan Kapadokya bölgesinde bulunan müze ve ören yerlerini 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde yaklaşık 200 bin kişi ziyaret etti. Bölgeyi geçtiğimiz ay da ise toplam 262 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etti. UNESCO Dünya doğal ve kültürel miras listesinde yer alan Kapadokya bölgesi 9 günlük bayram tatilinde ziyaretçi yoğunluğu yaşadı. Konaklama tesislerinde doluluk oranı yüzde yüze yaklaşırken bölgede bulunan müze ve ören yerlerini yaklaşık 200 bin kişi ziyaret etti. Nevşehir Valiliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre 9 günlük bayram tatilinde, Nevşehir'deki müze ve ören yerleri büyük bir ziyaretçi akınına uğradı. Toplam 200 bin ziyaretçi, bölgenin tarihi ve kültürel mirasına olan yoğun ilgiyi bir kez daha ortaya koydu. Kapadokya Bölgesi'nde yer alan otellerin yüzde 80'in üzerinde doluluk oranına ulaşması, turizmdeki canlılığın en somut göstergelerinden biri oldu. Bölgemizde en çok ziyaret edilen yerler; Göreme Açık Hava Müzesi, Paşabağları Örenyeri, Kaymaklı Yeraltı Şehri, Derinkuyu Yeraltı Şehri ve Zelve Örenyeri oldu. Nevşehir'in eşsiz tarihi ve doğal güzellikleri, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini artırmaya devam ederken; bölge turizminin her geçen gün daha da geliştiğini görmek büyük bir memnuniyet kaynağıdır ifadelerine yer verildi. ‘Can suyu oldu' 9 günlük bayram tatilinin bölge turizmcilerine can suyu olduğunu söyleyen Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği KAPTİD Başkanı Teyfik Ölmez "Son beş yılın en iyi mart ayını geçirdik. Bayram tatilinin son anda 9 güne çıkması bölgemizde doluluk oranlarını da artırdı. Sakin başlayan mart ayında, 9 günlük bayram tatili turizmciler için can suyu oldu. Bölgemizde bulunan konaklama tesislerinde doluluk oranı yüzde 95'leri buldu. Bayram tatili süresince bölgemizde bulunan müze ve ören yerlerini yaklaşık 200 bin kişi ziyaret etti. Özellikle Kayseri, Konya, Kırşehir, Niğde ve Aksaray illerinden misafirlerimizde bölgemizde ciddi bir yoğunluk olmasına neden oldu. Mart ayı geneline baktığımızda 262 bin yerli ve yabancı turist bölgemizde bulunan müze ve ören yerini ziyaret etti. Bu sayının 200 bini ise sadece 9 günlük bayram tatilinde gerçekleşti" ifadelerini kullandı.

Binlerce Yıllık Keykubad Yolu Turizme Açılıyor Haber

Binlerce Yıllık Keykubad Yolu Turizme Açılıyor

KONYA (İHA) - Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarihe sahip çıkan projelere öncülük ettiklerini belirterek, bu rotanın yalnızca bir yürüyüş parkuru olmadığını, Anadolu'nun kültürel hafızasını taşıyan bir köprü olduğunu vurguladı. Altay, "Selçuklu'nun vizyonuyla şekillenen bu rotayı, sürdürülebilir turizmle buluşturarak hem bölgemizin ekonomisine katkı sağlamayı hem de genç nesillere miras bırakmayı hedefliyoruz. Doğa yürüyüşçüleri, tarih meraklıları ve fotoğrafçılar için eşsiz bir deneyim sunacak bu güzergah, bölge turizmine de büyük katkı sağlayacak. Yönlendirme levhalarının takılmasına başlanan güzergahta tanıtım yürüyüşleri inşallah Nisan ayında başlayacak. Tarih, kültür ve doğanın iç içe geçtiği bu etkileyici rotada tüm doğa ve tarih severleri bölgedeki güzellikleri deneyimlemeye davet ediyoruz. Rotanın oluşturulmasında emeği geçen hocalarımıza ve destek veren kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Keykubad Yolu, şehrimize ve ülkemize hayırlı olsun" dedi. Projenin öncülerinden Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümü Eski Çağ Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bahar, rotanın Helenistik ve Roma dönemlerinden izler taşıdığını belirterek, tarihi yalnızca konferans salonlarında anlatmak yerine, insanları bu yolu keşfetmeye davet etti.  "TİCARETİN VE KÜLTÜRÜN KORİDORU" Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Tuncer Koç, "Bu yol, yalnızca toprak üzerinde bir çizgi değil; ticaretin, göçün ve kültürün bin yıllık soluk aldığı bir koridor. Antik Çağ'dan Cumhuriyet'e kadar, bu yollar Roma lejyonlarını, Selçuklu kervanlarını ve göçerlerini ağırladı. İşte Keykubad Yolu, bu mirası yeniden hayata döndürmek için bir köprü. Selçuklular bu yolu onardı; bizse geleceğe taşımak için çalışıyoruz. Bu rotayı hayata geçiren Konya Büyükşehir Belediyesi, Antalya ve Konya İl Kültür Müdürlüğü'ne ve Orman İşletme Müdürlükleri'ne teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. Arkeolog Osman Yılmaz ise, "Bu rotalar sadece coğrafyayı değil, medeniyetlerin ortak hafızasını da birleştirir. Bir arkeolog olarak diyorum ki; bu yollar, Anadolu'nun ruhudur. Onları korumak, geleceğe bırakacağımız en kıymetli mirastır. Bu proje, bizden sonraki nesillere bırakacağımız bir zaman kapsülü. Toroslar'ın rüzgarı eşliğinde, geçmişin ve doğanın sunduğu coşkuyu yüreğinizde hissedeceksiniz" diye konuştu. TARİHİ YOLCULUK BAŞLIYOR Aksaray Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Doğanay, "Keykubad yolu, sadece 405 kilometrelik bir parkur değil, Anadolu'nun kadim medeniyetlerinin izlerini taşıyan, Selçuklunun stratejik zekasını yansıtan ve Torosların gizemini fısıldayan bir organizma. Bu yol sizi sadece coğrafyada değil, zamanda da yolculuğa çıkarıyor. Zengibar'da olduğu burada da her taşın altında bir medeniyet yatıyor" dedi. 1221’de Alaeddin Keykubad’ın Konya’dan Alanya’ya yaptığı fetih yolculuğunun izlerini taşıyan güzergah, doğa ve tarih tutkunlarını bekliyor. Helenistik dönemden Selçuklulara uzanan bu tarihi kervan yolu, ipek ve baharat yollarının en önemli duraklarından biriydi. Bugün, eskiden kervanların geçtiği taş döşeli yollar, bu mirası yeniden canlandırıyor. YENİ ROTA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümü Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bahar ve Aksaray Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Doğanay'ın bilimsel raporu, Selçuk Üniversitesi Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen‘in Fetih yolu araştırmaları, Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Tuncer Koç'un bölgede yaptığı araştırmalar ve Arkeolog Osman Yılmaz'ın keşifleriyle oluşturulan rota, uluslararası standartlara göre mavi beyaz işaretlenmeye başlandı. 405 km olarak planlanan Keykubad Yolu’nun, Manavgat-Kubadabad Sarayı, Taşatan, Akdağ ve Kuş Yuvası gibi güzergahları da içerecek şekilde bin kilometreye çıkarılması hedefleniyor. Bisiklet, motosiklet ve off-road tutkunları için de özel parkurlar hazırlanırken, yürüyüş rotalarının tanıtımı Nisan ayında başlayacak.

Termal Sağlık Turizminde Büyük Potansiyel Haber

Termal Sağlık Turizminde Büyük Potansiyel

İZMİR (İHA) - Türkiye’nin jeotermal kaynakları sağlık turizmi için büyük fırsatlar sunuyor. Jeotermal Enerji Derneği (JED) Başkanı Ali Kındap, termal tesislerin yalnızca kaplıca turizmine değil, fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine de entegre edilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’de termal tesisler hızla çoğalsa da, uluslararası standartlarda fizik tedavi ve kür merkezleri yetersiz kalıyor. Jeotermal kaynak zenginliği açısından dünyada 4. sırada yer alan Türkiye, bu potansiyeli sağlık turizmine daha fazla entegre ederek ekonomiye milyarlarca dolar katkı sağlayabilir. JED Başkanı Ali Kındap, termal turizm yatırımlarının, uluslararası akredite sağlık merkezleriyle birlikte planlanmasının önemine dikkat çekerek, "Yatırımları planlanan termal turizm tesisler, profesyonel hekimler ve sağlık çalışanlarının hizmet verdiği termal tedavi, kür ve fizik tedavi merkezleri ile birlikte planlamalıdır. Böylelikle ülkemiz, büyük potansiyel taşıyan jeotermal kaynaklarından sağlık turizmi boyutuyla da daha fazla yararlanmış olacaktır" ifadelerini kullandı. TURİZM GELİRİ İKİYE KATLANABİLİR Termal otellerdeki yatak kapasitesi ile ilgili konuşan Kındap, hizmete girecek otellerle 7 bin 500 kişilik kapasite artırımı yapılabileceğini aktardı. "Başta en önemli ticaret partnerimiz olan Avrupa'da kür merkezlerindeki termal tedaviye ilgisi giderek artıyor. Türkiye bu noktada büyük potansiyel vadetse de, hizmete giren ve yatırım aşamasında olan tesislerimiz daha çok kaplıca turizmine odaklanan altyapılara sahip. Yüz milyonlarca dolar yatırım yaptığımız bu tesislerimiz, uluslararası akreditasyonu olan fizik tedavi ve rehabilitasyon, balneoterapi ve kür tedavisi merkezleri ile birlikte planlanmalı. Bu tesisleşme atılımını yaparsak, milyarlarca dolar gelir elde etmemiz mümkün" diye ekledi. Türkiye’de 2024 yılında 62,2 milyon turist ağırlanırken, kişi başı turizm geliri 1000 dolar seviyesinde kaldı. Kındap, termal tedavi merkezlerinin geliştirilmesiyle bu gelirin en az iki katına çıkabileceğini belirtti. 2024’te açılan 9 termal otele ek olarak, 2025 sonrası 15 yeni termal tesis daha hizmete girecek. Afyonkarahisar, Konya ve Diyarbakır yeni yatırımlarda öne çıkan şehirler arasında yer alıyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.