Hava Durumu

#Kırsal Turizm

TOURISMJOURNAL - Kırsal Turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırsal Turizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Toroslar’da Açık Hava Müzesi: Düğmeli Evleriyle Sarıhacılar Haber

Toroslar’da Açık Hava Müzesi: Düğmeli Evleriyle Sarıhacılar

Toroslarda bir açık hava müzesi 800 yıllık geçmişi ve Antalya'nın düğmeli evleri ile meşhur olan ayrıca beton yapı bulunmayan eşsiz güzelliğe sahip "Düğmeli ev" olarak adlandırılan mimari yapıları ile ünlü. Sarıhacılar köyünün son hali dron ile görüntülendi. "Düğmeli ev" olarak adlandırılan mimari yapıları ile ünlü alternatif turizm alanı olan Akseki'nin Sarıhacılar köyü, düğmeli evlerinin yanı sıra eski camisi, müzesi nedeniyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Sarıhacılar, 2007 yılında Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından "Korunması Gerekli Kültür Varlığı" olarak tescil edilen yöredeki Sarıhacılar köyü, adeta geçmişe ışık tutuyor. Köyün ahşap oymacılığının en güzel örneklerinden birini barındıran 600 yıllık camisi, geçmişte Konya ve Antalya arasındaki tarihi kervan yolları üzerinde önemli bir mola yeri olan Sarıhacılar'da yörenin sivil konut mimarisinin özgün örneklerinden olan düğmeli evler ve eski konaklar, geçmişin görkemini yansıtan birer kültür mirası niteliğinde. Birçoğu zamanla yıkılan tarihi evler, son yıllarda birer birer restore edilerek yeniden ayağa kaldırılan düğmeli taş evleri, harman yerleri, zamanla yıkılıp yerle bir olan düğmeli evlerin yıkılıp taş yığını haline geldiği, tarihi yolları ve su sarnıçlarıyla Torosların sedir ve ardıç ormanlarının arasında yeniden eski canlılığına kavuşmaya başlayan Sarıhacılar köyü, dron ile görüntülendi. Toroslar'da açık hava müzesi konumundaki köyün tarihini en iyi yansıtan yapı ise bilinen en eski yapısı camisi. İpek Yolu'nun üzerinde kurulu köyün ahşap oymacılığını en güzel örnekleri 200-400 yıllık evleri ve 600 yıllık camisi tarihi geçmişe ışık tutan, geçmişin görkemini yansıtan birer kültür mirası olarak dikkat çekiyor. 1900'lü yıllara kadar köyde 160 hanenin olduğu önemli bir ticaret hattı üzerinde bulunan köyde kervanlarla alışveriş yapılıyordu. Ancak 1950 yıllarında araç yollarının açılmaya başlanmasıyla Kervanyolu önemini kaybetmiş ticari faaliyetlerinin azalması ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle köyden göçler yaşanmıştır. Bölge Akdeniz'in ılıman ve iç kesimlerin karasal iklimi arasında bir geçiş noktası özelliğini taşıyor Akdeniz bölgesinde diğer yerleşim yerlerine göre daha yüksek bir kesimde bulunan bu bölge yükseltinin etkisiyle yörede etkili olan serin hava nedeniyle Düğmeli evlerin inşasında kullanılan malzemeyi de doğrudan etkilemiş bu iki ilçede coğrafi çevre şartlarının şekillendirdiği yerel kültür geleneksel mimari ile kendini yansıtıyor. Temeli kırsal çevrenin mimari yapılar üzerindeki etkisini gösterirken kültürün doğal çevre şartları ile bağlantısını da yansıtıyor. Burası doğdukları yeri unutamayanların köyüdür. Almanya Hollanda Belçika ve İngiltere olmak üzere diğer batı ve doğu Avrupa ülkelerinden turistlerin uğrak yeri Sarıhacılar köyündeki 300 ila 400 yıllık düğmeli evler tarihi cami ve tarihi göç yolu ile birlikte ahşap ve taş işçiliğinin en özgün mimarisinin eşsiz örneklerini sünüyor geleneksel sivil mimari konut kültürünün özgün yapılarını barındıran Düğmeli evleri ile Sarıhacılar köyü tarihi kervan yollarının rotası üzerinde bulunuyor. Bölgenin önemli kırsal turizm noktalarından biri olan Sarıhacılar‘daki bazı evler Kültür ve Turizm Bakanlığının da desteğiyle restore edilmiştir. Çekimlerimiz esnasında halen çok sayıda yıkık ev yapısı vardır. Buna rağmen restore edilmiş ve yeniden ayağa kaldırılmış yapılar geçmiş yaşantıların anısını canlı tutmaya devam edecek yerel halkın çabalarına kültür ve turizm Bakanlığının maddi destekleri ile devam eden Sarıhacılar restorasyon çalışmaları sonucu köyün ziyaretçileri her geçen gün ciddi biçimde artmaya başlamıştır. Düğmeli taş evleri tarihi yolları ve su sarmışlarıyla Toroslar‘ın ardıç ormanlarının arasında yeniden eski canlılığına kavuşmaya başladı. "El işçiliğinin en güzel örnekleri" Sarıhacılar Köyü Kültür ve Turizm Dayanışma Derneği İstanbul Şube Başkanı Mehmet Orhan Can, Sarıhacılar köyünün özellikle tarihi camisinin en büyük özelliğinin mihrabı olduğunu söyledi. "Mihrabın tamamen el işçiliği ile yapıldığını dikkat çeken Can, "Mihrap tamamen yekpare bir ağaç üzerine yapılmış ve muhteşem bir el işçiliği bulunmaktadır. Bu hali ile yerli ve yabancı ziyaretçilerin çok fazla ilgisini çekmektedir. Sırf bunun için camiyi ziyaret edenler vardır. Yine tamamen el işçiliği ile yapılan ve el işçiliğinin çok güzel örneği olan Minber bulunmaktadır. Yapıldığı günkü hali ile bugün halen muhafaza edilebilmiş bir minberdir. Camimiz ağaç işlemeleri ile çok özel eserlere sahiptir" dedi. "Adeta açık bir hava müzesi" Sarıhacılar köyü aslında adeta açık bir hava müzesi olduğunu söyleyen Can, "Hiçbir özelliğini bozmayan köyümüz adeta açık bir hava müzesi gibidir. Hiçbir şekilde zaten beton girmemiş bir köydür. Bunun için ziyaretçilerin rağbetine mahzar oluyor. Bu köydeki evlerin bir kısmı bizim bundan 25 yıl öncesinden restorasyon çalışmalarımız başladı. Devletimizin de bu konuda bir hayli katkısı oldu. Bir takım eserlerin yeniden ayağa kaldırılması konusunda devletimizin desteği ile köy yeniden hayat bulmaya başladı. Buradaki düğmeli evler her bakımdan çok dikkat çekici bir özelliğe sahiptir. Özellikle burada doğal malzemelerden yani taşlardan ve ağaçlardan yapılan ev tarzıdır. Bu evler zaman içerisinde buradaki insanlar diğer şehirlere göç ettikten sonra maalesef kendi haline terk edilmişti. 25 seneki faaliyetimizle bu evler yeniden ayağa kaldırılmaya başlandı. O sayede her geçen gün ziyaretçi akınına uğramaya başladı" diye konuşan Can, şöyle devam etti "2001 yılında koruma altına alındı" "Sarıhacılar köyü 2001 yılında Antalya Koruma Kurulu tarafından koruma altına alındı. 2007 yılında ise sit alanı ilan edildi. Sit alanı olduktan sonra böyle bir yerin koruma amaçlı imar planına sahip olması gerekiyordu. Biraz uzun sürdü ama geçtiğimiz yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Koruma amaçlı imar planı yapıldı. Bir yıllık sürenin dolmasının ardından kesinlik kazanacak. Böylece eski evlerin mimarisine sadık kalmak kaydı ile evler yapılabilecek" diye sözlerini ekledi. "Ziyaretçilerin sayısı artıyor" Sarıhacılar köyü muhtarı Mehmet Yıldırım da, "Köyümüz tamamen açık bir müze gibidir. 800 yıllık camimiz, kervan göç yolu bir açık müze gibidir. Her geçen gün yerli ve yabancı ziyaretçilerimizin sayısı artmaktadır. Düğmeli evlerimizin restorasyonları yapılıyor. Tarihi camimizin ise restorasyonu tamamlandı. Ayrıca tarihi Han'ın restorasyonu 8 yıl önce tamamlandı. Köyde bulunan sarnıçlar halen ayakta. Köyümüzde kesinlikle hiç beton yapı bulunmamaktadır. Bir zamanlar terk edilen köyümüzden göç eden insanlar kendi evlerinin restorasyonlarını yapmaya başladılar. Yaz aylarında köyümüz kalabalık oluyor. Yine eskisi gibi canlanmaya başlandı. Köyümüzde düğmeli evler, tarihi camimiz, sarnıçlar, kervan göç yolu tamamen koruma altına alındı. Her geçen gün ise köyümüze yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı ise hızla artmaktadır" diye konuştu.

Tekirdağ’da Lavanta Şenliği Mor Tarlalarda Renkli Anlara Sahne Oldu Haber

Tekirdağ’da Lavanta Şenliği Mor Tarlalarda Renkli Anlara Sahne Oldu

Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesinde bu yıl beşincisi düzenlenen lavanta şenliği, mor tarlalar arasında fotoğraf, müzik ve halk oyunları eşliğinde renkli görüntülere sahne oldu. Tekirdağ Valiliği koordinesinde düzenlenen 5. Lavanta Şenliği, Süleymanpaşa ilçesine bağlı Karahisarlı mevkisinde gerçekleştirildi. Yüzlerce vatandaşın katıldığı etkinlikte mor lavanta tarlaları arasında bol bol fotoğraf çeken vatandaşlar anı biriktirdi. Trakya yöresine özgü halk oyunları, lavanta tarlalarının arasında sergilendi. Kurulan resim sergisi katılımcılardan ilgi gördü. Ritmi Ahenk Grubu mini konser verirken, yerel sanatçılar da sahne aldı. Katılımcılar müzik eşliğinde keyifli anlar yaşadı. Tekirdağ Kültür ve Turizm İl Müdürü Ömer Faruk Karaküçük yaptığı açıklamada, "Yine bir lavanta şenliğinde bir aradayız. Şehrimizin eşsiz doğasında özellikle ilkbahar ve yaz ayları geldiğinde muhteşem görüntülere şahit oluyoruz. Kanoldan, ayçiçeğinden, lavantadan, kirazından üzümüne şehrimiz, muhteşem bu coğrafya birbirinden eşsiz renkleri bizlere sunuyor. Bugün de lavantanın her renginin tonunu yaşamak için, sanatın, güzelliğin ve güzel anılar biriktirmenin eşsiz anılarını yaşayacağız hep birlikte" dedi. Etkinliğe CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, Tekirdağ Vali Yardımcısı Mustafa Çek, Tekirdağ Kültür ve Turizm İl Müdürü Ömer Faruk Karaküçük, Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aksoy ve Tekirdağ Orman İşletme Müdürü Nebi Yaşar da katıldı.

Kastamonu'da Lavanta Turizmi Atağı Haber

Kastamonu'da Lavanta Turizmi Atağı

KASTAMONU (İHA) - Doğa ve tabiat turizminin merkezi haline gelen Kastamonu, son yıllarda lavanta tarımıyla turizm potansiyelini artırmayı hedefliyor. Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, Cide’de gerçekleştirilen etkinlikte lavanta dikimi yaparak hem doğada vakit geçirdi hem de yeni bilgiler edindi. Cide Yerel Eylem Grubu Derneği ve Kent Konseyi Başkanı Serdar Kaptan'ın koordinatörlüğünde gerçekleştirilen etkinliğe Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu Şube Müdürlüğü Cide Şefliği de katkıda bulundu. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu’nun 2020’de başlattığı "Kastamonu Köyleri Lavanta Kokacak, Kastamonu Kırsalı Lavanta Turizmiyle Kalkınacak" projesi kapsamında, bölgede lavanta ekim alanları her geçen gün artıyor. İlk olarak Karaçomak Barajı’nda 6 dekar alanda başlayan çalışmalar, bugün 300 dekarlık bir alana yayılmış durumda. Daday, Pınarbaşı ve Cide gibi farklı bölgelerde lavanta tarımı yaygınlaştırılarak turistik cazibe merkezleri oluşturulması amaçlanıyor. DOĞADA DERS: HEM EĞLENDİLER HEM ÖĞRENDİLER Turizm Fakültesi öğrencileri, Tabiat Kampı dersi kapsamında Cide’de lavanta dikimi gerçekleştirdi. Tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine bilgi alan öğrenciler, Cide’nin tarihi ve turistik mekanlarını da keşfetme fırsatı buldu. Lavanta dikim etkinliği, Cide Belediyesi ve Cide Yerel Eylem Grubu ev sahipliğinde Tuğ Tepesi Sosyal Tesisi Alanı, Belediye Yerleşkesi Bahçesi, Beşiktaş Lokali Kavşağı, Liman Mevkii Çocuk Oyun Alanı, Bayram Aslan Uygulama Oteli Mevkii ve Atatürk Parkı gibi alanlarda gerçekleştirildi. "KASTAMONU’DA DÖRT MEVSİM TURİZM MÜMKÜN" Tabiat turizmi ve lavanta tarımı üzerine öğrencilere saha dersi veren Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, bu tür etkinliklerin hem girişimcilik hem de turizm eğitimine katkı sunduğunu belirtti. "Lavanta, turistler açısından bir çekicilik oluşturuyor. Lavanta dikilen alanlarda denize gelen insanlarımızın lavanta bahçelerini görerek lavantanın kokusunu hissetmelerini istiyoruz. Hatta şu anda Cide'ye lavanta kokusu yayılmış durumda. Amacımız dört mevsim turizmi Kastamonu'da gerçekleştirmek" dedi. "LAVANTA ÇOK KATMA DEĞERLİ BİR BİTKİ" Lavanta bitkisinin kozmetik, ilaç ve gastronomi gibi pek çok alanda kullanıldığını vurgulayan Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu, lavanta tarımının özellikle kırsal bölgelerde ekonomik kalkınmayı desteklediğini ifade etti. "Lavanta, eksi 35 dereceden 45 dereceye kadar hemen hemen her iklim şartlarında dayanıklıdır. Lavanta çok çevreci bir bitkidir. Çok yıllık bir bitkidir. Bir kez diktiğinizde, iyi baktığınızda 20 yıl kadar size verimli hizmet eder. Lavanta su isteği hemen hemen hiç olmayan bir bitkidir. Özellikle eğimli arazileri çok sever, kıraç arazileri çok sever, geçirgen süzek arazilerde sadece güneş görmesi yeterlidir" diye konuştu. ÖĞRENCİLERDEN ETKİNLİĞE YOĞUN İLGİ Etkinliğe katılan öğrencilerden Eda Nur Doğanay, lavanta bahçelerinin görselliği ve kokusunun kendisini çok etkilediğini söyledi. Sinop’tan gelen İrem Aysu Sönmez ise "Ben Sinop'ta yaşıyorum. Yaşadığım şehirde lavanta bahçeleri bulunmuyor. Sadece biz kendi bahçemize küçük bir alana dikimini yaptık. O da biraz yayıldı. Kendiliğinden yayıldı ve çoğaldı. Kendi bahçemizde lavanta dikimini geliştirirsek bence çok daha güzel olur" dedi. 1 dönüm lavanta tarlasında çiçek verimi 150-400 kilogram arasında değişirken, yağ verimi yüzde 2-5 oranında oluyor. Lavantanın kuru hali, kilogram başına 10-15 lira arasında satışa sunuluyor.

Efeler Yolu Projesi ile Turizme Çifte Katkı Haber

Efeler Yolu Projesi ile Turizme Çifte Katkı

İZMİR (İHA) - İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, turizmin 12 aya yayılması ve kırsal bölgelerin kalkınması için önemli bir adım olan Efeler Yolu projesinin detaylarını paylaştı. Vali Elban, "1.6 milyon Euro'luk bir Avrupa Birliği projesine başlıyoruz. Bu hafta imzalarını atıyoruz. 4 milyon dolarlık bir Dünya Bankası projesi var. Onu da yine Efeler Yolu'na kullanıyoruz; ayrıca 2025 yılının mayıs ayında uluslararası büyük bir organizasyona hazırlanıyoruz" dedi. Vali Elban, şehrin yapı stokunun eski olması nedeniyle deprem riski ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, "Büyük bir deprem durumunda endişeleniyoruz, tedirgin edici bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz" ifadelerini kullandı. VALİ ELBAN'DAN İHA'YA ZİYARET İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İhlas Haber Ajansı (İHA) İzmir Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti. Ziyarette, Bölge Müdürü Özcan Aydın, İzmir Valiliği İl Basın Müdürü Veli Şakır ve Türkiye Gazetesi İzmir Koordinatörü Yüksel Güven de hazır bulundu. EFELER YOLU'NUN İKİ ÖNEMLİ AMACI Vali Elban, göreve başladığı 16 aydan bu yana turizmin mevsimsel kısalığını tespit ettiklerini ve bu soruna çözüm üretmek için Efeler Yolu projesini hayata geçirdiklerini belirtti. Projenin, turizmi 12 aya yaymanın yanı sıra kırsal kalkınmaya katkı sağlaması bekleniyor. Projenin Bornova’dan başlayan ve Selçuk Meryem Ana Evi’ne kadar uzanan 513 kilometrelik yürüyüş rotası 28 etap içeriyor. Vali Elban, bu projeye valilik kaynaklarının yanı sıra AB, Dünya Bankası, orman kaynakları ve kalkınma ajansından fonlar aktardıklarını belirtti. Elban, "Bu alanın ekoturizm rotası olarak tescili için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan tescilini yaptırdık" dedi. PROJENİN MİLLİ VE TURİSTİK BOYUTU Efeler Yolu’nun birden fazla amaca hizmet ettiğini belirten Vali Elban, projenin Kurtuluş Savaşı’ndaki Kuvayı Milliye harekâtının izlerini taşıdığını belirterek, gençlere bu mücadele ruhunu aşılamayı amaçladıklarını aktardı. Bunun yanında doğa yürüyüşü, koşu ve ekoturizmin gelişmesine de katkı sağlayacaklarını söyledi. 2025’TE ULUSLARARASI ORGANİZASYON Vali Elban, 2025 Mayıs’ında uluslararası çapta büyük bir etkinlik düzenleyeceklerini açıkladı. "Mayıs ayında Valilik olarak uluslararası büyük bir organizasyona hazırlanıyoruz. O organizasyonla birlikte Efeler Yolu'nun artık hem ulusal hem de uluslararası manada büyük bir organizasyonla tanıtımını yapacağız" diyen Elban, yürüyüş ve maraton şeklinde organize edilecek etkinliğin şenlik havasında geçeceğini söyledi. DEPREMLE İLGİLİ UYARI İzmir’deki deprem riskine de dikkat çeken Vali Elban, büyük bir deprem durumunda endişelendiklerini, yapı stokunun eski ve deprem mevzuatının şartlarını taşımayacak nitelikte olduğunu ifade etti. "Zeminin uygun olması ve binanın depreme dayanıklı olması gerekiyor. Bu iki şartın birinden bile yoksun olan yapılar, tedirginlik yaratıyor" dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.