Hava Durumu

#Kırıkkale

TOURISMJOURNAL - Kırıkkale haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırıkkale haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çeşnigir Köprüsü Tekne Turlarıyla Turizme Canlılık Katıyor Video Galeri

Çeşnigir Köprüsü Tekne Turlarıyla Turizme Canlılık Katıyor

Kırıkkale’de, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde inşa edilen Çeşnigir Köprüsü, Kızılırmak üzerindeki tekne turlarıyla ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Bozkırın ortasında eşsiz manzara eşliğinde yapılan turlar, bölge turizmine canlılık katarken ziyaretçilere huzurlu anlar yaşatıyor. Kırıkkale'de, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Kızılırmak Nehri üzerine 13. yüzyılda inşa edilen ve Osmanlı döneminde Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında Mimar Sinan tarafından onarılan Çeşnigir Köprüsü, ihtişamını koruyarak ziyaretçilerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Selçuklu ve Osmanlı izlerini taşıyan köprü, bozkırın ortasında eşsiz manzarasıyla vatandaşlara hem görsel şölen hem de farklı bir deneyim sunuyor. Son yıllarda özellikle tekne turlarının yoğun ilgi gördüğü bölgede, ziyaretçiler köprünün gölgesinde Kızılırmak’ın serin sularında yaklaşık yarım saatlik yolculuklarla doğayla iç içe vakit geçiriyor. Turlara katılan misafirler, bozkırın ortasında kanyon manzarası eşliğinde suyun üzerinde olmanın huzurunu yaşıyor. Yeni evlenen bir çiftin cam seyir terasında davul-zurna eşliğinde çiftetelli oynaması renkli görüntülere sahne olurken, bazı vatandaşlar seyir terasında manzaraya karşı hatıra fotoğrafı çekerken, bazıları da köprü üzerinde balık tutarak keyifli anlar yaşadı. Köprü köyü muhtarı Fırat Erdem, "Köyümüz sınırlarında bulunan tarihi Çeşnigir Köprüsü, Kırıkkale turizmi açısından çok önemli bir değer. Ziyaretçi sayısında ciddi artış var. Özellikle Kızılırmak üzerinde düzenlenen tekne turları, misafirlerimize bozkırın ortasında farklı bir keyif yaşatıyor. Hem köprünün tarihi güzelliğini görüyorlar hem de doğayla iç içe huzurlu bir an geçiriyorlar" dedi. Erdem, tekne turlarının köy tanıtımına büyük katkı sunduğunu ifade ederek, "Bu yolculuk ziyaretçilere farklı bir deneyim ve huzur veriyor. Tarihi köprünün gölgesinde gerçekleşen turlar turizme canlılık katıyor" diye konuştu. Ailesiyle tekne turuna çıkan Fatih Dinç de, "Ailemizle birlikte geldik, güzel bir tekne turu yaptık. Manzara çok güzel, herkese tavsiye ediyorum" diye konuştu. Ali Cebeci de, "Çeşnigir Köprüsü tarihi bir eser. Buraya herkesin gelmesini tavsiye ediyorum. Doğası çok güzel, nezih bir ortam. Hatta denizden daha güzel diyebilirim" ifadelerini kullandı. Tarihi mekana Ankara'dan gelen Oğuzhan Öztürk ise, olta ile balık tutmanın eğlenceli olduğunu ifade etti.

Delice Tuzu Dünya Sofralarında Yerini Aldı Video Galeri

Delice Tuzu Dünya Sofralarında Yerini Aldı

Kırıkkale'nin Delice ilçesinde baba ve kızının 8 yıl önce kurduğu işletmede doğal yöntemlerle üretilen ve yerin bin 300 metre altından çıkarılan tuz dünya sofralarında yer almayı başardı. Coğrafi işaretli 84 mineral zengini Delice tuzu bir çok ülkeye ihraç ediliyor. Kırıkkale'nin Delice ilçesinde baba ve kızının 2017 yılımda kurduğu işletme, doğal yöntemlerle ürettikleri coğrafi işaretli tuz hem Türkiye'de hem de dünya pazarında başarıya ulaştı. Yerin bin 300 metre altındaki fay hattından yüzeye çıkarak kırmızı topraktaki mineralleri bünyesine alan doğal kaynak suyundan elde edilen Delice tuzu, tamamen doğal yöntemlerle üretiliyor. Rafineri işlemi uygulanmadan güneş ışınlarıyla kristalleştirilen tuz, magnezyum ve potasyum başta olmak üzere 84 mineral içeriyor. Yurt içi ve yurt dışında sofralarda yerini alan coğrafi işaretli tuz, başta ABD, Almanya, Rusya ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Mineralli tuzun sıvı hali de hem yurt içinden hem de yurt dışından yoğun talep görüyor. Mayi Tuz Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Güzyukarı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Delice tuzunun tamamen doğal yöntemlerle üretildiğini belirterek sağlık açısından da önemli bir ürün olduğunu söyledi. Ürünlerinin uluslararası pazarda yoğun ilgi gördüğünü vurgulayan Güzyukarı, "İtalya'da ‘lezzet etiketi' ödülü aldık. Kızımla birlikte sırt sırta verip çalışıyoruz, bundan güzel bir şey olamaz. İhracat yapıyoruz, tuzlarımız beğeniliyor" ifadelerini kullandı. "Mineral bakımından oldukça zengin" Tuzun sıvı halinde yerin bin 300 metre altından çıktığını anlatan Güzyukarı, "Tuzumuz, yerin bin 300 metre altından sıvı olarak kaynayıp kaya tuzlarını eriterek dağların eteklerinden çıkıyor. Buradaki havuzlarımıza bu suyu alıp doğal güneş ortamında kristalleştirerek tuz haline getiriyoruz. Daha sonra fabrikada nem alma, eleme ve paketleme işlemleri yapıyoruz. Hiçbir kimyasal madde kullanılmıyor. Mineral bakımından oldukça zengin. Bölgenin verimli topraklarından mineralleri toplayarak çıktığı için vücudun tüm mineral ihtiyacını karşılıyor. Magnezyum, potasyum, fosfor, iyot gibi 84 mineral barındırıyor" dedi. "Dünya standartlarının üstünde olduğunu gördük" Sibel Güzyukarı ise tuzun değerini araştırmalar sonucunda anladıklarını belirtti. Tuzun dünya standartlarının üzerinde olduğuna dikkat çeken Güzyukarı, "Biz burayı keşfettiğimizde bu kadar değerli bir tuz olduğunu bilmiyorduk. Babamla birlikte yaptığımız araştırmalarda analiz sonuçlarının dünya standartlarının üstünde olduğunu gördük. ‘Nasıl halkımızla buluşturabiliriz, bu değeri nasıl katabiliriz?' diye düşündük ve bu tuzu markalaştırma yoluna gittik. Doğallığına inandığımız bir tuz üretiyoruz, herkes bu doğallığı görsün istedik. Üretime başlar başlamaz coğrafi işaret tescili aldık. Şu anda da durmuyoruz, tescillerimizi artırmak istiyoruz. Coğrafi işaretli tuzumuzu Avrupa standartlarına taşıyoruz. Şu anda onay sürecindeyiz, yakında Avrupa Birliği'nden coğrafi işaretimizi alacağız" şeklinde konuştu. "Yurt dışında da yayılma sürecimiz sürüyor" Ürün çeşitliliğine de değinen Güzyukarı, "Katı tuzumuzun yanı sıra sıvı tuzumuz da var. Bulaşık makinesi, banyo, baharat tuzlarımız bulunuyor. Her geçen gün ürün çeşitliliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Yurt dışında da yayılma sürecimiz sürüyor. Amerika'da satışımız var, Almanya'da ulusal zincir marketlerde yer aldık. Avrupa'nın birçok ülkesinde bulunuyoruz. Bu yıl hedefimiz Rusya'da daha fazla satış noktasına ulaşmak. Ayrıca Dubai ve Katar gibi Orta Doğu ülkelerine açılmayı planlıyoruz" diye konuştu. "Ülkemizin ekonomisine katkı sağlamaktan büyük onur duyuyorum" Babasıyla çalışmanın kendisi için büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyleyen Sibel Güzyukarı, "Bu işe başladığımızda babam bana, ‘Ben artık ülkem için üretim yapmak istiyorum, ülkeme katma değerim olsun istiyorum' demişti. Bu sözden çok etkilendim. Dedim ki, ‘Bu ülkenin vatandaşıysak ülkemize faydamız olmalı.' Babamın sözü bana geçti. Aynı hedefle ilerlediğimiz için birlikte çok güzel çalışabiliyoruz. Babamla çalışmaktan ve ülkemizin ekonomisine katkı sağlamaktan büyük onur duyuyorum" ifadelerini kullandı.

Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Haber

Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu'nun sadece bir ulaşım projesi değil, Türkiye'nin yükselen geleceğini şekillendiren bir abide eser olacağını söyledi. Uraloğlu, Otoyol sayesinde mevcut Ankara-Kırıkkale Devlet Yolu'nda 80 dakika süren seyahat süresinin 43 dakikaya düşeceğini ve yıllık 5,2 milyar lira tasarruf sağlanacağını söyledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yapım çalışmaları devam eden 120 kilometrelik Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu'nda incelemelerde bulundu. Kırıkkale'nin 43 ilin geçiş noktasında bulunan stratejik konumu sebebiyle ulaşımda önemli bir noktada olduğunu ifade eden Uraloğlu, son 23 yılda ulaştırma ve haberleşme altyapısına 47 milyar liranın üzerinde yatırım yapıldığını söyledi. Bölünmüş yol uzunluğunun 39 kilometreden 235 kilometreye çıkarıldığını vurgulayan Uraloğlu, "Ankara, Kırşehir, Çorum, Yozgat ve Çankırı olmak üzere tüm komşularına bölünmüş yollarla bağladık" dedi. Tamamlanan projeler arasında Kırıkkale-Delice Devlet Yolu, Kırıkkale-Kayseri Yolu ve Yahşihan Köprülü Kavşağı gibi yolları sayan Uraloğlu, Kırıkkale'de çalışmaları devam eden 6 ayrı karayolu projesinin toplam bedelinin 5 milyar liranın üzerinde olduğunu bildirdi. Ayrıca 14 Haziran'da temeli atılan Kırıkkale-Çorum-Samsun Hızlı Tren Hattı'nın da ulaşıma değer katacağını ifade etti. Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu'nun 101 kilometresi ana gövde, 19 kilometresi bağlantı yolu olmak üzere toplamda 120 kilometrelik bir hat olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, güzergah boyunca 7 kavşak, 4 tünel, 8 viyadük, 39 köprü, 46 altgeçit ve 3 otoyol hizmet tesisi inşa edildiğini aktardı. Çalışmaların 7 gün 24 saat sürdüğünü dile getiren Uraloğlu, projenin şu ana kadar 5,9 milyon metreküp kazı ve 4,7 milyon metreküp dolgu çalışması tamamlandığını kaydetti. Otoyolun Ankara Çevre Yolu'ndan başlayarak Gökçeyurt, Lalahan, Hasanoğlan, Elmadağ ve Yahşihan üzerinden ilerleyip Kızılırmak'ı geçerek Çerikli'nin kuzeyinden Yozgat yoluna bağlanacağını belirten Uraloğlu, bu yolun sadece bölgesel değil, uluslararası lojistikte de önemli bir hat olacağını söyledi. "Bu proje ile yük ve yolcu taşımacılığını daha güvenli, hızlı ve konforlu hale getireceğiz" diyen Uraloğlu, özellikle bayramlar ve hafta sonlarında yaşanan yoğunlukların önüne geçileceğini vurguladı. Otoyol sayesinde trafikte yaşanan sıkışıklıkların ortadan kalkacağını belirten Uraloğlu, yılda 4,5 milyar lira zamandan, 700 milyon lira ise akaryakıttan tasarruf edileceğini, ayrıca 41 bin ton karbon emisyonunun azaltılarak çevreye katkı sağlanacağını ifade etti. Projenin ileride Samsun'a ve doğuda İran sınırına kadar uzanacak otoyol projelerinin ilk ayağını oluşturduğunu kaydeden Uraloğlu, "Otoyol projemiz, önümüzdeki yıllarda hayata geçirilmesi planlanan Ankara'yı kuzeyde Samsun'a, doğuda İran sınırına kadar ulaştıracak otoyol projelerinin de ilk ayağını oluşturacak. Projemiz bu yönüyle de sadece bölge için değil, Türkiye'mizin küresel lojistik ağındaki rolü için de stratejik bir öneme sahiptir. Otoyolumuz, Türkiye'mizin yükselen geleceğini şekillendiren bir abide esere dönüşecektir" dedi. Açıklamasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Cumhur İttifakı olarak yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle çalıştıklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, projede emeği geçen yüklenici firmaya, Karayolları Genel Müdürlüğü personeline, Kırıkkale Valisi Mehmet Makas'a ve milletvekillerine teşekkür etti. Öte yandan, Bakan Uraloğlu, demir yolu araçları yapım-bakım-onarım fabrikasında incelemelerde bulunarak bilgi aldı. Daha sonra Kırıkkale Valisi Mehmet Makas'ı makamında ziyaret eden Uraloğlu, belediye başkanlarıyla basına kapalı toplantı gerçekleştirdi. Uraloğlu, buradaki toplantının ardından da AK Parti İl Başkanlığı'na geçerek partililerle bir araya geldi. Bakan Uraloğlu'na ziyaretlerinde Vali Mehmet Makas, AK Parti Milletvekili Mustafa Kaplan, MHP Milletvekili Halil Öztürk, AK Parti Bingöl Milletvekili Zeki Korkutata ve ilgili kurum müdürleri eşlik etti.

Kırıkkale’de Sivil Jandarmadan Otobüs Denetimi Haber

Kırıkkale’de Sivil Jandarmadan Otobüs Denetimi

Kırıkkale'de sivil kıyafetli jandarma personeli, otobüse yolcu gibi binip sürücüyü denetledi. Kurallara uyan şoföre uygulama noktasında teşekkür eden görevliler, yolculara da emniyet kemeri takmanın bir tercih değil, hayati bir zorunluluk olduğunu hatırlattı. Kırıkkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Kurban Bayramı dolayısıyla şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslere yönelik denetimlerini artırdı. Sivil kıyafetli jandarma personelinin yolcu gibi otobüse binerek yaptığı uygulamada, sürücülerin trafik kurallarına uyup uymadığı seyahat boyunca takip edildi. Denetimde bir sivil jandarma personeli, Karakeçili-Kaman karayolunda sefer yapan bir yolcu otobüsüne bindi. Yolculuk süresince yapılan gözlemde, şoförün trafik kurallarına uyduğu tespit edildi. Otobüs, güzergah üzerindeki Tilkili Kavşağı uygulama noktasında durduruldu. Burada yapılan kontrollerde herhangi bir ihlale rastlanmadı. Uygulama noktasındaki jandarma ekipleri, kurallara riayet eden otobüs şoförüne teşekkür ederken, otobüsteki yolculara da emniyet kemeri takmanın hayati önemi hakkında bilgilendirme yaptı. Aynı noktada durdurulan diğer araçlarda da hız, evrak ve emniyet kemeri denetimi gerçekleştirildi. "Emniyet kemerinizi takın, hayata bağlanın" Uzman Jandarma 8. Kademe Çavuş Ümit Özdemir, yolculuk sonunda otobüsteki yolculara yaptığı bilgilendirmede, "Sizlerle bir yolculuk gerçekleştirdim. Bu uygulamanın amacı, şoförümüzün trafik kurallarına uyup uymadığını gözlemlemekti. Şoförümüz kurallara eksiksiz uyduğu için kendisine teşekkür ediyorum. Değerli yolcularımız, oturduğunuz koltuklarda sizlerin can güvenliğini sağlayacak emniyet kemeri dışında hiçbir güvenlik tertibatı yoktur. Kaza anında sizi koltukta sabit tutabilecek tek önlem emniyet kemeridir. Sizlerden ricamız, yolculuk boyunca kemerlerinizi takılı tutmanız. Kırıkkale İl Jandarma Komutanlığı olarak ‘emniyet kemerinizi takın, hayata bağlanın' ve 'bir kural, bir ömür' mottosuyla hepinize hayırlı yolculuklar ve iyi bayramlar diliyorum" ifadelerini kullandı. "Yolcularımızın güvenliği için kurallara uymaya devam edeceğiz" Otobüs şoförü Kazım Uyanık ise, "Jandarma ve emniyet güçlerimiz gerekli tedbirleri alıyor. Hem bizim hem de yolcularımızın can güvenliği için ellerinden geleni yapıyorlar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Biz de kaptanlar olarak yolcularımızı uyarıyoruz, özellikle emniyet kemeri konusunda hassas davranıyoruz. Çünkü yolcularımızı güvenli bir şekilde ulaştırmak istiyoruz" dedi.

Dinek Dağı'nda Ocak Ayı Yine Karsız Geçti Haber

Dinek Dağı'nda Ocak Ayı Yine Karsız Geçti

KIRIKKALE (İHA) - Kırıkkale’nin Balışeyh ilçesindeki bin 744 rakımlı Dinek Dağı, 2023 ve 2024 yıllarında olduğu gibi bu yılın Ocak ayında da karsız kaldı. Aynı dönemde çekilen görüntüler, bölgedeki kış mevsiminin karsız geçmeye devam ettiğini gözler önüne serdi. Ocak aylarında son kar yağışını 2022’de alan Dinek Dağı, bu yıl da karla buluşmadı. Dağın güneşli manzarası dron ile havadan görüntülenirken, ziyaretçiler güzel havanın keyfini çıkardı. Bölgedeki tesislere gelen vatandaşlar salıncakta sallandı, ata bindi ve gölet kenarında piknik yaptı. "OCAK AYINDA KAR BEKLİYORUZ" At antrenörü Fatih Kayabaş, karsız geçen Ocak aylarının bölge halkını şaşırttığını dile getirdi. Kayabaş, "1744 rakımlı Dinek Dağı'nda 4 yıldır görev yapıyorum. Ocak ayındayız ama güneşli bir hava var. Bu havayı da değerlendirmek isteyen misafirlerimiz var. At binmeye geliyorlar. Aynı zamanda piknik yapıyorlar. Tesisimiz halka açık olduğu için rahatlıkla buradan faydalanabiliyorlar. Gönül kar görmek istiyor ama yağmadı. Sabırsızlıkla yağmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu. Ailesiyle birlikte tesise gelen Metin Varlı, "Ocak ayı olmasına rağmen kar yağmadı. Yağmur da yok ama aileler buraya gelip hem at biniyor hem piknik yapıyor. Kar yağdığı zaman da çok eğlenceli oluyor" dedi. Ziyaretçilerden Zeynep Varlı ise, "Hava çok güzel, kış pek yaşanmıyor. Normalde buraya kar topu oynamaya geliyorduk ama bu kez at bindim ve salıncakta sallandım. Çok eğlenceli vakit geçiriyorum" dedi. Başka bir ziyaretçi Poyraz Üzümlü, "Ata bindim. Hava güzel ama kar olsaydı daha güzel eğlenirdik" derken, Efe Yıldırım ise, "Aile ortamı olsun, gezilecek ortam olsun her şey çok güzel" yorumunu yaptı. Ankara’dan gelen Ece Ekici ise, "Kar yağsa daha da güzel olurdu ama atlar çok güzel. Burayı çok beğendik" diyerek düşüncelerini dile getirdi.

70 yaşındaki çift karavanla Türkiye turunda Haber

70 yaşındaki çift karavanla Türkiye turunda

Kırıkkale’den karavanla Doğu ve Güneydoğu Anadolu turuna çıkan emekli Hatice-Fazlı Yazan çiftinin durakları, Malatya, Kayseri, Sivas ve Elazığ'ın ardından Diyarbakır oldu. 2018 yılından beri aralıklarla karavanla seyahat eden 70 yaşındaki çift, Türkiye’nin büyük bölümünü gezdiklerini dile getirdi. Hatice (69) ve emekli Astsubay Fazlı Yazan (72) çifti, 2018 yılından beri aralıklarla karavanlarıyla seyahat ediyor. Ege, Marmara, Karadeniz’den sonra rotalarını Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya çeviren Yazan çifti, geçtiğimiz hafta perşembe günü Kırıkkale’den yola çıkarak, Kayseri, Sivas, Malatya ve Elazığ'ın ardından dün Diyarbakır’a geldi. Yazan çifti, geceyi tarihi Sur ilçesinde yapılan restorasyon çalışmalarıyla inanç ve kültür turizmine kazandırılan İçkale Müze Kompleksi’nde Hz. Süleyman Camii ve 27 Sahabe Türbesi'nin yanında geçirdi. Hatice Yazan, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine 2018’den beri senede en az iki kere geziye çıktıklarını, hemen hemen Türkiye’nin her yerini gezdiklerini söyledi. Bir tek Doğu Anadolu'nun kaldığını belirten Yazan, bu sene de doğuyu gezip, doğu ile devam ettirmeyi düşündüklerini ifade etti. Geçen perşembe günü Kırıkkale’den yola çıktıklarını, Kayseri, Malatya, Kayseri’de Pınarbaşı'nı gezdiklerini, Malatya’da Gürün’e gittiklerini anlatan Yazan, Gürün’ün görülecek her yerini gördüklerini söyledi. Hatice Yazan, “Malatya’nın içinde kaldık. Bir gece Elazığ Hazar’da kaldık. Dün de buraya geldik, biraz gezdik. Eğil’e peygamberler kabrine gittik. Gece kalacak yer burayı söylediler. Geldik, burada kaldık. Diyarbakır’da surların içindeyiz, Hz. Süleyman Camii’nde sahabelerin yanındayız. İki oğlumuz var. Biri Almanya’da, biri Kırıkkale’de. Almanya’da 4 torunumuz var. Kırıkkale’de de üçüzlerim var” dedi. Bugün Mardin’e gitmeyi düşündüklerini aktaran Yazan, “Oradan Midyat, Batman, Siirt, Bitlis, Van Gölü’nü komple gezmeyi düşünüyoruz. Oradan dönmeye başlayacağız. Sivas üzerinden Kırıkkale’ye gideceğiz. Karavan hayatını seven bir insanım. Karavanda yaşamak için bayanın istemesi lazım. Çünkü erkek ancak şoförlüğünü yapar. Kadın karavanın içini düzenler. Karavan hayatı 20 metrelik bir yerde yaşamaktır. Ben sevdiğim için bize güzel geliyor. Seviyoruz, beğendiğimiz yerde kalıyoruz” dedi. Bu zamana kadar Marmara, Ege, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu'yu gezdiklerini dile getiren Yazan, “Diyarbakır, en çok sevdiğim şehirlerden birisidir. Daha önce de iki kere geldim, bu üçüncü gelişim. Diyarbakır şehir merkezi de çok güzel, surlar çok güzel. Özelikle manevi açıdan burası çok güzel” diye konuştu. Diyarbakır’a daha önceki gelişlerinde iki güzel olay yaşadıklarını anlatan Fazlı Yazan ise, “İlk geldiğimizde karpuz dönemiydi. Yolda karpuzcunun birinde durduk. Karpuz alacağız, kardeşim dedi ki, ‘Ağabey, karpuzlarım biraz bayat.’ Ki, bu adam karpuz satıyor. Bizim için çok değişik oldu. Bayat diye karpuzunu vermedi, 'Git şuradan al' denildi. İkincisi, arabanın o zaman tekeri çizilmişti. Tekeri değiştirmek için lastikçiye gittik. Lastikçinin söylediği şey, ‘Ağabey, bununla çok gidersin. Çünkü hiçbir şeye değmemiş, sadece kenarı çizilmiş.’ Halbuki istese değiştirebilir, parasını alabilir. Bir de öyle bir güzellik yaşadık. Diyarbakır’a ithaf ediyorum; Allah razı olsun, dönüş yok, aldığın nefesin tekrarı yok. Meşru ölçüler içerisinde en güzelini değerlendirsinler. Bu mesajımız bütün insanlara” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.