Hava Durumu

#Kebap

TOURISMJOURNAL - Kebap haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kebap haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ADANA’NIN DENİZ LEZZETLERİ VİTRİNE ÇIKTI Haber

ADANA’NIN DENİZ LEZZETLERİ VİTRİNE ÇIKTI

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yaratıcı Şehirler Ağı’na gastronomi alanında aday gösterilen Adana’da bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen lezzet festivaline katılan gastronomi otoriteleri Akdeniz’in maviliklerinde avlanan balıklar ve su ürünleriyle donatılan “Adana’nın mavi sofrasını” deneyimledi. 22 ülkede 90 bini aşkın turizm profesyonelini bir araya getiren Skal International’a bağlı Çukurova Kulübü’nün Başkanı Erol Altun’un işlettiği restoranda 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin özel konuğu olan gastronomi yazarları, gurmeler, kıdemli gazeteciler, seyahat yazarları ve sosyal medya fenomenleri, Yumurtalık, Karataş sahilleri ile Tuzla, Akyatan ve Ağyatan lagünlerinde avlanan birbirinden lezzetli balık, karides, mavi yengeç ve kalamarı modern sunumlarla tatma şansı yakaladı. Ege Balık Adana Restoran’da 300’ü aşkın davetlinin katıldığı organizasyonda Akdeniz’den gelen lezzetlere özenle hazırlanmış mezeler, salatalar, tatlılar ve meyveler eşlik etti. Festival konukları, Adana’nın mavi sofrasını sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla tüm dünyaya tanıttı. “Adana, en zengin deniz ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapıyor” 25 yıla yakın süredir Akdeniz’den gelen lezzetleri kent halkı ve turistlerle buluşturan Erol Altun, festival konuklarına Adana’nın mavi sofrasını anlattı. Erol Altun, “Adana denince akla genellikle kebap gelir. Oysa bu şehrin bir de tuz kokan, dalga sesleriyle yoğrulmuş deniz mutfağı vardır. Yaklaşık 200 kilometrelik sahil şeridiyle Adana, Akdeniz’in en zengin deniz ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Yumurtalık, Karataş, Tuzla, Akyatan ve Ağyatan lagünleri, tatlı ve tuzlu suyun buluştuğu, doğanın balıklar için yarattığı özel yaşam alanlarıdır. Bu sularda yetişen her tür, Adana’nın toprağından, güneşinden ve suyundan bir parça taşır. Lagos, levrek, çipura, barbun, kefal, karagöz, dil balığı, kalamar, karides ve mavi yengeç, bölge mutfağımızın yıldızları arasında yer alıyor. Özellikle Yumurtalık karidesi ve Akyatan mavi yengeci, hem yerel sofralarda hem de uluslararası mutfaklarda haklı bir üne sahiptir.” dedi. “Denizle yoğrulmuş bir gastronomi mirasına sahibiz” Adana sahillerinde avlanan balıkların lezzet sırrının coğrafyanın eşsiz dengesinde gizli olduğunu vurgulayan Erol Altın, şunları söyledi: “Toroslar’dan süzülen kar ve yağmur suları, Ceyhan ve Seyhan nehirleriyle birleşip Akdeniz’e ulaşır. Bu tatlı sular, denizin tuzlu dalgalarıyla karışarak balıkların besin değerini zenginleştirir; etlerine dolgunluk, aromalarına derinlik kazandırır. Karataş ve Yumurtalık balıkçıları, Adana sofralarına taptaze deniz bereketi taşır. Mavi sofralarda yalnızca balık değil, binlerce yıllık kültürün izleri paylaşılır. Çünkü arkeolojik bulgular gösteriyor ki, bu topraklarda 4 bin yıl önce bile Roma imparatorları balık festivallerine katılmış, bugün Adana Müzesi’nde sergilenen mozaiklerde lagos ve barbun avlayan figürler betimlenmiştir. Adana, kebabıyla anılsa da, denizle yoğrulmuş bir gastronomi mirasına sahiptir. Her bir dalgası Akdeniz’in tuzunu, her bir lokması Çukurova’nın bereketini taşır. Adana’da deniz var. Adana’da balık var. Adana’da lezzet var. Herkesi Adana’nın mavi sofrasına bekliyoruz.”

Gaziantep Mutfağı Eşsiz Lezzetleriyle Dünya Sahnesinde Haber

Gaziantep Mutfağı Eşsiz Lezzetleriyle Dünya Sahnesinde

Gastronomi şehri Gaziantep mutfağının birbirinden eşsiz lezzetli yemekleri ver tatlıları adeta damak çatlatıyor. Türkiye'nin UNESCO tarafından gastronomi dalında "fark oluşturan şehirler" ağına dahil edilen ve eşsiz lezzetlerinden dolayı Türkiye'nin "lezzet başkenti" olarak nitelendirilen Gaziantep'in yemek ve tatlıları hem damağa hem göze hitap ediyor. 2015 yılında Gaziantep'in UNESCO tarafından gastronomi şehri olarak ilan edilmesiyle kentin eşsiz lezzetleri büyük ilgi görmeye başladı. Binlerce yıllık tarihiyle de ön planda olan lezzet durağı Gaziantep, Türkiye'nin gastronomi turizminde öne çıkan şehirler arasında yer almayı başardı. Avrupa Birliği (AB) tarafından tescillenen baklava başta olmak üzere tatlı çeşitleri, lezzetli yemekleri ve Antep fıstığı gibi lezzetleriyle mutfak kültürü açısından Türkiye'nin yanı sıra dünyanın da en dikkat çeken şehirlerinden biri olan Gaziantep, coğrafi işaret tescilinde de lider şehirler arasında yer alıyor. Gaziantep'in 108 lezzetine coğrafi işaret tescil belgesi verildi Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından 108 lezzetine coğrafi işaret tescil belgesi verilen Gaziantep'in ön plana çıkan lezzetleri arasında kelle paça, beyran, lahmacun, katmer, kebap çeşitleri ve baklava bulunuyor. Gaziantep'in birbirinden lezzetli yemekleri hem göze hem de mideye hitap ediyor. Tatlı denilince akla gelen ilk lezzet olan Antep baklavasının yanı sıra katmer ve diğer tatlı çeşitlerinin hemen hemen her vakitte tercih ediliyor. Gaziantep halkının yanı sıra kenti ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler de şehrin hemen hemen her cadde ve sokağında bulunan restoran ve baklavacılara gidip bu eşsiz lezzetleri tadabiliyor. Gaziantep'i gezmeye gelenler, kentin eşsiz lezzetlerini yemeden şehirden ayrılmıyor. Gaziantep'in öne çıkan eşsiz lezzetlerinin tadına doyulmuyor Restoran işletmecisi Ahmet Çadır, zengin mutfağıyla damakları şenlendiren Gaziantep'in öne çıkan eşsiz lezzetlerinin tadına doyulmadığını söyledi. Gaziantep'in damakları tatlandıran lezzetlerinin hem damağa hem göze hitap ettiğini belirten Çadır, Gaziantep'in gastronomi alanında kendini dünyaya kanıtlayan bir şehir olduğunu vurguladı. "Yemeklerimizin hepsi tarihten gelen lezzetlerdir" Çadır, "Acısıyla, tatlısıyla, görsel şovlarıyla dünyada böyle Gaziantep gibi bir şehir yok. Yüzyıllardır bu yönüyle Gaziantep'in lezzetleri damakları tatlandırdığı gibi göz zevkini de doyuruyor. Bu anlamda da göz zevkini önde bulunduruyor. Yemeklerimizin hepsi tarihten gelen yemeklerdir. Yemeklerimizin hepsi 100-200 yıllıktır. Gaziantep'in yemekleriyle hem damağımız şenleniyor hem de gözümüz doyuyor. Gaziantep yokluktan gelen ve yoklukla yoğrulmuş bir şehir. Patlıcanın sapından bile yemek yapılan bir şehirde diğer ürünler ele geçtikten sonra türlü türlü yemekler yapılmış. Yüzyıllardır da bu lezzetlerimiz gelen misafirlere ikram ediliyor. Bu şehre başarı yoklukla geldi. Antep savunması döneminde zerdali çekirdeğinden yemek yapan bir şehirde, 6 bin 317 şehit verilen bir şehirde ve açlıkla kırılan bir şehirde şu an yüzlerce çeşit yemek var. Yemeklerde kendimizi geliştirip bugünlere gelmişiz" dedi. "Acıdan tatlıya kadar Gaziantep mutfağında her türlü lezzet var" İstanbul'dan Gaziantep'e gelen vatandaşlardan Hakan Beykoz ise Gaziantep'in birbirinden lezzetli yemek ve tatlılarını tatmadan kentten ayrılmadığını belirterek, "Gaziantep mutfağı çok yönlü bir mutfaktır. Gaziantep mutfağı acısıyla, ekşisiyle ve tatlısıyla dünyada adından söz ettiren mutfak. Gaziantep insanı yemeği acıktığı için yemez, keyif almak için yer. Gaziantep'in sabah, öğle ve akşam lezzetleri ayrıdır. Acıdan tatlıya kadar Gaziantep mutfağında her türlü lezzet var. Annelerimizin evde yaptığı yemekler de dünya mutfağında yerini alan yemeklerdir. Sadece restoranlarda değil, bizim evlerimizde açık restorandır. Gaziantep'in bir bütünü mutfaktır" şeklinde konuştu.

Adana'ya gelen turistler kebap yemeden dönmüyor Haber

Adana'ya gelen turistler kebap yemeden dönmüyor

Kebabın başkenti Adana'da gurbetçi nüfusuyla birlikte kırmızı et tüketimi de artmaya başladı. Gurbetçiler esnafa adeta can suyu olurken yerli ve yabancı turistler Adana'ya geldiklerinde kentin en ünlü yiyeceği olan Adana kebabı yemeden gitmiyor. "Adana'nın lezzetlerini insanlara sunuyoruz" İhlas Haber Ajansı'na konuşan kebapçı Yaşar Aydın, "Gurbetçiler yaz aylarında Adana'ya akın ediyorlar. Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraş, Aksaray, Konya, Ankara ve tüm çevre illerden de geliyorlar. Bunun yanı sıra yurt dışından da ciddi bir müşteri potansiyelimiz var. Her gün onların sayesinde dükkanımız doluyor. Bizler de Adana'nın misafirperverliğini ve bol izzet, ikramını insanlara sunuyoruz" dedi. "Hem göz hem mide doyuyor" Adana kebabın hem gözü hem de mideyi doyurduğunu anlatan Aydın, "Bizim Adana'da 1 kebap söylersin yanında 6-7 çeşit salata ücretsiz verilir. Başka illerde böyle bir durum yok. 1 Adana kebap, 1 içecek şu anda 400 TL'yi bulmuyor. Gurbetçilerin gelmesinden mutluyuz. Adana'ya gelip Adana Kebap yemeden gitmek olmaz" ifadelerini kullandı. "Yurt dışında böyle lezzet yok " Avusturya'nın başkenti Viyana'dan Adana'ya gelen ve kebap yiyen Cengiz Alpay, "Sosyal medyada hep kebabı görüyorduk. Biz de gelince tadına bakmak istedik. Yurt dışında böyle lezzet yok maalesef. Çok memnun kaldım" dedi. "Adana kebap Adana'da yenmeli" Kıbrıs'tan gelen Aydın Biroğlu, "Misafirlerim geldiği zaman ilk durağım hep burası oluyor. Adana kebabı ben de çok beğendim, misafirlerimde çok beğendi" diye konuştu. Antalya'dan ailesiyle birlikte gelen Kübra Toğuz, "Her şey çok güzeldi. Ailecek geldik. Antalya'da böyle lezzet bulamıyoruz. Adana kebap Adana'da yenmeli" şeklinde konuştu.

Ankara’da ‘Künefe ve Kebap Festivali’ başladı Haber

Ankara’da ‘Künefe ve Kebap Festivali’ başladı

Ankara'da ‘Künefe ve Kebap Festivali’ başladı. Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adana'nın yöresel lezzetlerinin görücüye çıktığı festival büyük ilgi gördü. ANFA Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Künefe ve Kebap Festivali'nde Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adana'nın yöresel lezzetleri görücüye çıktı. Festivalde künefe ve kebapların yanı sıra içli köfte ve yaprak sarmaları vatandaşların yemek tercihlerinde ilk sıralarda yer aldı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin geleneksel el sanatları, halkoyunları, yöresel ürünleri ile sosyal ve kültürel değerlerinin de tanıtıldığı festivalin ilk gününde bir tepsi künefenin içine gizlenmiş gram altını bulma yarışması kıran kırana geçti. Festivalde kurulan indirim standında ise vatandaşlar almak istedikleri ürünlere kendileri fiyat biçerek, ucuz ürünleri kapış kapış aldı. Festivale katılan Aynur Kurt, Hatay’da üniversitede okuduğunu ve burada yapılan kebapları beğendiğini söyledi. Yeni yemeklerin tadını denemeyi çok sevdiğini söyleyen Kurt, “En dikkatimi çeken yemek Belen tava ve Harbiye dürüm oldu. Ben Urfalı olarak kendim yapıyorum kebap ama burada ilk defa denediğim yemekler var. Belen tavanın acılığı fazla ama Harbiye dürüm sosu açısından güzel. Hatay’ın şu anki haline çok üzülüyorum. Keşke oraya tekrar geri gidebilsem. Ama burada olmak güzel bir his” dedi. Kebap ustası Mehmet Gülaç ise yaptığı kağıt kebabının özelliklerinden bahsetti. 20 yıllık usta olduğunu belirten Gülaç, “Bu Hatay’ın meşhur kağıt kebabıdır. İçinde sarımsak, kapya biberi ve maydanozdan ibarettir. Bunun lezzetleri ayrıdır. Tabii bu şimdi saç üzerinde pişiyor ama normalde taş fırının içerisinde pişmesi gereken bir yemektir. Bu da katık ekmeğimiz. Lor çöreğinden yapılmıştır. Bu çörekte taş fırın ve tandırda yapılıyor” diye konuştu. Künefe ustası Ali Üzer ise Hatay’da dükkanlarının depremde yıkılmasından dolayı yeni bir başlangıç yapmak istediklerini belirterek, “Biz çok büyük bir deprem atlattık. Allah kimseye yaşatmasın, çok zor durumlardı. Biz de fuarlara çıkma kararını verdik. İnşallah burada da künefe ile Ankaralıları tanıştıracağız. Buraya gelen vatandaşların künefemizi tatmasını isteriz. Peynirimizi ve kadayıfımızı Hatay’dan getirdik” ifadelerini kullandı. Bir tepsi künefenin içinde gram altın bulma yarışmasını kazanan Gizem Hamurcu, yarışmayı kazanmaktan dolayı mutlu olduğunu söyleyerek, “Gram altınım var artık. Üniversiteye gideceğim ve orada harcayacağım. Künefe sıcaktı ve kaynıyordu. Künefenin de tadı çok güzeldi. Ben Hataylıydım zaten. Altınla da daha güzel oldu. Altını Allah’tan ağzıma atmadan gördüm” dedi. ‘Künefe ve Kebap Festivali’ 10 Eylül tarihine kadar vatandaşların ziyaretine açık kalacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.