Hava Durumu

#Kastamonu

TOURISMJOURNAL - Kastamonu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kastamonu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kastamonu'dan UNESCO'ya Jeopark Başvurusu Haber

Kastamonu'dan UNESCO'ya Jeopark Başvurusu

Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı UNESCO Yolunda Önemli Adım Attı Kastamonu'nun 11 ilçesini kapsayan Güney Karadeniz Jeoparkı'nın UNESCO Küresel Jeoparklar Ağı'na katılımı için hazırlanan resmi başvuru dosyası, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'na sunuldu. 2021 yılında Kastamonu İl Genel Meclisi kararıyla ilan edilen ve 11 ilçeyi kapsayan Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı için KASTAB koordinasyonunda sürdürülen çalışmalar kritik bir aşamaya ulaştı. Yaklaşık dört yıllık hazırlık sürecinin ardından, Ekim ayı sonunda UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'na teslim edilen başvuru dosyası, bilimsel, kültürel ve yönetsel açıdan kapsamlı bir şekilde hazırlandı ve UNESCO'nun belirlediği tematik ile teknik kriterleri karşılayacak nitelikte. Başvurunun onaylanması durumunda Abana, Ağlı, Azdavay, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, Doğanyurt, İnebolu, Küre, Pınarbaşı ve Şenpazar ilçelerini içeren bölge, ilk aşamada ulusal jeopark statüsü kazanacak. Küresel jeopark ağına dahil olunması halinde ise 11 ilçede kırsal kalkınma desteklenirken, turizmde mekansal yayılma ve hareketlilik artışı bekleniyor. Zengin Jeolojik ve Kültürel Miras Kastamonu'nun kuzeyinde, Karadeniz kıyı şeridinde yaklaşık 4.400 kilometrekare alanı kapsayan bölge, jeolojik oluşumları, kanyonları, denizel ekosistemleri ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Tethys Okyanusu'nun kalıntılarından Karadeniz'in bugünkü haline uzanan jeolojik geçmişi, kültürel mimarisi ve doğal yaşam biçimleriyle ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Kapsamlı Çalışmalar Tamamlandı KASTAB koordinasyonunda paydaş kurumların desteğiyle yürütülen jeopark çalışmaları disiplinli bir şekilde sürdürüldü. Bu kapsamda kurumsal kimlik, alan sınırları, harita, web sitesi ve sosyal medya hesapları oluşturuldu. Ayrıca jeositlere ilişkin ön inceleme raporları, tanıtım materyalleri, bisiklet ve trekking haritaları, hediyelik eşya tasarımları, gezici ziyaretçi merkezi ve jeolojik unsurların tespiti gibi çalışmalar hayata geçirildi. Birlik, jeolojik mirasın korunması, eğitsel ve turistik faaliyetlerin geliştirilmesi, yerel kalkınma ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. KUZKA'dan Ziyaretçi Merkezi Desteği Karadeniz'in doğal, jeolojik ve kültürel zenginliklerinin görünür kılınması amacıyla "Ana Ziyaretçi Merkezi ve Müzesi" kurulması planlanıyor. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (KUZKA) 2025 Yılı Destinasyon Geliştirme Teknik Destek Programı kapsamında "Ziyaretçi Merkezi ve Müze Konsepti Tasarım Danışmanlığı Projesi'ne destek sağlanacak. Kastamonu il merkezinde kurulacak ziyaretçi merkezi, jeoparkın tanıtım, eğitim ve sergileme işlevlerini bir araya getirerek bölgenin jeolojik ve kültürel mirasını modern yöntemlerle sunacak. Merkez, UNESCO Küresel Jeopark Ağı kriterlerini karşılamanın yanı sıra Kastamonu'nun marka değerini ve doğa temelli turizmini güçlendirecek. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nun değerlendirmesi sonucunda başvurunun uygun bulunması halinde, Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı "Ulusal Jeopark" unvanı alacak ve bu adım, UNESCO Küresel Jeopark Ağı'na dahil olma sürecinde önemli bir temel oluşturacak.

Kastamonu Soğucaova Yaylası’nda Fokurdan Mağarası Doğa Tutkunlarını Bekliyor Video Galeri

Kastamonu Soğucaova Yaylası’nda Fokurdan Mağarası Doğa Tutkunlarını Bekliyor

Kastamonu'nun Araç ilçesinde bulunan Soğucaova Yaylası sınırlarında yer alan bin 700 rakımlı Katbaşı zirvesinin bulunduğu alanda yer alan 4 kilometre uzunluğa sahip mağara görenleri hayran bırakıyor. Türkiye'nin eşsiz doğa manzaralarına sahip, tabiat ve doğa turizminin merkezlerinden olan Kastamonu'nun Araç ilçesinde bulunan yaylaların turizme kazandırılması noktasında çalışmalar devam ediyor. Doğal güzellikleri, geniş ormanlık ve manzaralı piknik alanlarıyla yaz vatandaşların uğrak yeri haline gelen Araç ilçe merkezinden başlayarak 48 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada, 'orman ve tabiat turizmi' alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi tarafından yürüyüş rotaları oluşturuldu. Kastamonu Üniversitesi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğüyle yapılan çalışmalar sonucunda bölgenin milli park ya da korunan alan ilan edilmesi hedefleniyor. Bu çerçevede bölgede bulunan Soğucaova Yaylası sınırlarında yer alan Fokurdan Mağarası'nda Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Ekoturizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır ile Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleri, Soğucaova Yaylası'nda Katbaşı zirvesi ile Fokurdan Mağarası'nda incelemelerde bulundu. İncelemelere bölgede yaşayan vatandaşlar da katıldı. Yaylanın içerisinden iki kaya parçasının arasından girişi bulunan ve içerisinde salon büyüklüğünde odaların yer aldığı mağarada biriken suyun da şifalı olduğuna inanılıyor. Oluşumunu tamamlamamış yeni sütunlar, buz sarkıtlarının yer aldığı mağara görenleri kendisine hayran bırakıyor. "Fokurdan Mağarası'nda uzmanlar tarafından inceleme yapılmasını talep ediyoruz" İncelemelerle ilgili bilgi veren Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, "Kastamonu'nun Araç ilçesine bağlı Soğucaova Yaylası'nda bulunuyoruz. Soğucaova Yaylası'nın 2 kilometre uzaklığında bulunan Katbaşı zirvesi olarak bilinen yer bin 700 rakımdadır. Görsel güzelliğiyle tabiat kaynakları açısından önemli bir alan. Bitki çeşitliliği, yaban hayatı çeşitliliği, dağ sarımsakları olan, çam ağaçlarının olduğu Soğanlı Çayının olduğu noktadayız. Karabük, Kastamonu ve Çankırı sınırlarının yani 3 ilimizin bir arada göründüğü burası doğa harikası bir yer. Soğucaova Yaylası'na artı bir değer katan kaynaklardan birisi de yaylanın doğal güzelliği haricinde hemen yaylanın ortasında bulunan Fokurdan Mağarasıdır. Fokurdan Mağarası yaylanın ortasında bulunuyor ama normal bir vatandaş girişi göremeyebilir. Yaylada giriş tam belli olmuyor. Bir kaya kitlesinin içerisinden mağaraya iniyorsun. Derin bir vadi içerisine giriyorsun ve ucu bucağı belli değil ve o mağaranın gittikçe suyunun Katbaşı zirvesinden Soğanlı Çayı'yla birleştiğini ya da döküldüğünü tahmin etmekteyim. Bu yüzden daha detaylı bilgi için mağara uzmanlarının gelip Fokurdan Mağarası'nın burada yerinde incelenip çıkışının nereden olduğunu tamamen tespit etmesi gerekmektedir" dedi. "Mağarada oluşan teknelerin içerisindeki suyun şifalı olduğuna inanıyoruz" Bölgede yaşayan Mehmet Deveci isimli vatandaş ise, "Mağaranın iki kapısı var. Buraya merdiven ile inebiliyorsunuz. Diğer kapıdan da yürüyerek gelebiliyorsunuz. Sadece giriş kısmında dar bir geçit var, sonrasında genişliyor. Burada sol tarafta tekne var, teknenin içinde de şifalı dediğimiz bir su var. Buradan devam ettiğimiz zaman daha ileride bölmeler bulunuyor. Ben kendim daha fazla ileriye gidemedim ama gidenler bölmelerin, sütunların olduğunu söylüyor. Eskiden burada mağaranın çıkışını bulabilmek için hayvan torbasına saman koymuşlar, mağaranın içerisine atmışlar, Soğanlı Çayı'ndan çıktığını söylüyorlar" ifadelerini kullandı.

Katbaşı Zirvesi Doğa Harikasıyla Turizme Açılıyor Video Galeri

Katbaşı Zirvesi Doğa Harikasıyla Turizme Açılıyor

Kastamonu'nun Araç ilçesindeki Soğucaova Yaylası sınırlarında yer alan ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bin 700 rakımlı Katbaşı Zirvesi keşfedilmeyi bekliyor. Kastamonu, Çankırı ve Karabük'ü gören zirve, doğal güzelliğiyle mest ediyor. Kastamonu'nun Araç ilçesindeki yaylaların turizme kazandırılması için çalışmalar sürüyor. Son yıllarda vatandaşların uğrak noktası haline gelen Araç yaylaları, ziyaretçilerini manzaralarıyla mest ediyor. Araç ilçe merkezinden başlayıp 48 kilometrelik mesafede birbirine bağlantılı 33 yaylada, 'orman ve tabiat turizmi' alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi'nce yürüyüş rotası çalışmaları gerçekleştirildi. Bu çerçevede Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Eko Turizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır ve Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleri Soğucaova Yaylası'nda ve Katbaşı Zirvesi'nde incelemelerde bulundu. Bin 700 rakımlı Katbaşı Zirvesi'ni bölge halkıyla gezen ekip, Ankara'ya 292 kilometre, İstanbul'a 470 kilometre uzaklıktaki bölgenin turizme kazandırılması için keşif çalışması yaptı. 3 kilometrelik bir mağaranın da yer aldığı bölgede yaşayan yerli halk ise zirve ve yaylanın güzelliğiyle turizm merkezi haline gelebileceğini ifade etti. "Katbaşı Zirvesi, Çankırı, Kastamonu ve Karabük sınırlarında yer alan doğa harikası bir yer" Bölgeyle ilgili bilgi veren Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, "Soğucaova Yaylası'nın 2 kilometre uzaklığında bulunan Katbaşı Zirvesi olarak bilinen bu yer, rakım olarak bin 700 metrededir. Burası görsel güzelliğiyle, tabiat kaynakları açısından önemli bir alan. Bitki çeşitliliği, yaban hayatı çeşitliliği, dağ sarımsakları olan inanılmaz çam ağaçlarının olduğu bir bölge. Katbaşı Zirvesi'nin hemen altında Soğanlı Çayı'nın olduğu Karabük, Kastamonu ve Çankırı sınırlarının 3 ilimizi bir arada göründüğü noktada olan bu doğa harikası bir yer. Buraya insanlar yaylacılık faaliyetleri için geliyorlar ve onlarla da görüştük. Vatandaşlar, piknik amaçlı ve seyir amaçlı gelip burayı görmek istiyorlar. Macera turizmine veya doğal güzellikleri açısından insanların bölgeye gelmesi, bu bölgede gelip çok fazla bir yatırım gerektirmeden bir seyir terası yapılması ve yollarının iyileştirilmesi gerekiyor. Yolun düzenlenmesiyle birlikte hem yerli halk hem de dışarıdan vatandaşlarımız buraya gelecektir. Çünkü burası Karabük, Kastamonu ve Çankırı arasında bulunan bir noktada, insanlarımızın gelip burada seyir yapması, burada piknik yapması önemli katkı sağlayacaktır" dedi. "Çok fazla yatırım gerektirmeden çok basit kamelya ve seyir terasıyla bölge turizme açılabilir" Araç ilçesi ile Katbaşı Zirvesi arasında 33 tane yaylanın bulunduğunu belirten Haberal, "Karabük ile Çankırı sınırına doğru Soğucaova Yaylası bulunuyor. Bu bölgeye insanlar stresten, şehirdeki o gürültüden, kalabalık ortamdan uzaklaşıp yaylaya gelebiliyorlar. Soğucaova Yaylası'na gelen vatandaşlarımız, 2 kilometre olan yürüyüş mesafesiyle bu alana gelip burada kendini yenileyebiliyor. En iyi terapi doğal terapidir. Şurada oturup şu manzarayı bir saat izledikten sonra psikiyatriye, psikoloğa gitmezsiniz. Çünkü en iyi terapi budur. Gelip insanların yaylalarda vakit geçirmelerini istiyoruz. Sıradan bir piknik ya da oturma gruplarının yapılması, çardakların yapılmasıyla birlikte buraya da bir seyir terası veya çardak gibi bir kamelya tarzı bir donatıların yapılmasıyla turizme kazandırılabilir. Özellikle Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bu işleri çok güzel yapıyor. Bu kurumlarımızın bu bölgelerde bu donatıları yapıp vatandaşların hizmetine sunduğunda bizim bu bölgeye eko turizmin anlamında zaten bu eko turizmin turist tipleri çok farklıdır. Aşırı kalabalık turisti sevmeyen, sakin ve sadeliği seven insanların bölgelere gelmesini istiyoruz. Sayısı az olsun ama gelsin insanlarımız vatandaşlar bu bölgeden faydalansınlar" şeklinde konuştu. Yöre halkı bölgenin turizme kazandırılmasını istiyor Emekli olduktan sonra Soğucaova Yaylası'na yerleştiğini belirten Şener Deveci ise, "Katbaşı Zirvesi, yaylamızın sınırları içerisinde olan bir yer. Katbaşı olarak bilinen burasının yüksekliği 2 bin metreye yakındır. Çaykaşı köyünün sınırlarının üstünde oluyor. Yaylaya bağlı bir yer. Bir de mağarayla beraber bağlantısı var. Aynı zamanda aşağısında Soğanlı ve Filyos Çayı üzerinde bulunuyor. Burada paraşüt çalışmaları yapılabilir, gezi yapılabilir, piknik yapılabilir. Bunun dışında doğa turizmi, tabiat turizmine cevap verecek bir ölçüde ve dolayısıyla doğal güzellikleri olan bir yer. Fakat şu ana kadar keşfedilmedi. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu konuda bize yardımcı olmalarını ve bölgenin turizme kazandırılmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Kastamonu’da Turizm Haftası etkinlikleri kortej yürüyüşü ile başladı Haber

Kastamonu’da Turizm Haftası etkinlikleri kortej yürüyüşü ile başladı

Kastamonu’da Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde off-road araçları ve motosiklet tutkunlarının katılımıyla düzenlenen kortej yürüyüşü renkli görüntülere sahne oldu. 15- 22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Uluslararası Turizm Haftası, Kastamonu’da kortej yürüyüşüyle başladı. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikler çerçevesinde Cevizli Parkta toplanan protokol ve vatandaşlar kortej yürüyüşü düzenledi. Yürüyüş, Belediye Bandosu eşliğinde Cumhuriyet Meydanında son buldu. Yürüyüşe off-road araçları, motosiklet gurupları, klasik araçlar, yöresel kıyafetli kadınlar, yöresel kıyafetli yabancı öğrenciler uluslararası öğrenciler ile çok sayıda vatandaş katıldı. Karaçomak Deresinden off-road araçlarının geçişi ile klasik araçların ve motosiklet guruplarının geçişine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Cumhuriyet Meydanında Vali Yardımcısı Aydın Ergün, Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhan Sevim, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Kerem Seven ile diğer davetliler tarafından Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi tarafından hazırlanan "Turizm" ve Kastamonu Fotoğraf Sanatı Derneği (KASFOT) tarafından hazırlanan "Kastamonu Fotoğrafları" sergisinin açılışı yapıldı. Serginin ardından Kastamonu Atabey Gazi Derneği Sepetçioğlu Yöresel Oyun Ekibi, sepetçioğlu oyununu oynadı. Olgunlaşma Enstitüsü ve Sarı Konak Kadın Kooperatifi tarafından da Kastamonu’nun yöresel ürünleri sergilenerek, coğrafi işaretli taş baskı sanatı katılımcılara tanıtıldı. "Türkiye, dünyanın en çok turist çeken ilk 5 ülkesi arasında yer alıyor" Kastamonu Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen açılışta konuşan Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhan Sevim, "Turizm, günümüzde sadece bir sektör değil, aynı zamanda barışın, kültürel etkileşimin ve sürdürülebilir kalkınmanın küresel aracıdır. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, 2024 yılında dünya genelinde yaklaşık 1,5 milyar insan uluslararası turizm hareketlerine katılmış ve yaklaşık 1,5 trilyon dolar harcama yapmıştır. Türkiye ise bu büyük hareketlilik içerisinde dünyanın en çok turist çeken ilk 5 ülkesi arasında yer alarak 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 61 milyon ziyaretçi ağırlamış ve 61 milyar doların üzerinde turizm geliri elde etmiştir. Bu veriler, ülkemizin turizmde ulaştığı düzeyi gösterdiği kadar, sürdürülebilir, nitelikli ve bölgesel kalkınmaya dayalı bir turizm modeline geçişin de gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu noktada, biz Kastamonu'da yaşayanlar ve bu kente gönül verenler olarak şunu sormalıyız: Bu büyük turizm hareketliliğinden Kastamonu nasıl daha fazla pay alabilir? Kastamonu, sahip olduğu doğal güzellikleri, tarihi dokusu, kültürel mirası, özgün mutfağı ve içten insanlarıyla Türkiye'nin en özel turizm destinasyonlarından biridir. 19 ilçesinin her biri ayrı bir hikâyeye, ayrı bir güzelliğe sahip bu şehir, Küre Dağları Milli Parkı'ndan Valla Kanyonu'na, Ilgaz Dağı'ndan Gideros Koyu'na, ahşap konak mimarisiyle süslenmiş tarihi şehir merkezinden, yöresel mutfağımızın benzersiz lezzetlerine kadar keşfedilmeyi bekleyen büyük bir hazinedir" dedi. "Bölgenin turizm potansiyelini ortaya çıkaran ve geliştiren projelere öncülük ediyoruz" Kastamonu’yu kent modeli haline getirmek istediklerini söyleyen Prof. Dr. Sevim, "Kastamonu Üniversitesi olarak, Yükseköğretim Kurulu tarafından verilen 'İhtisas Üniversitesi' misyonu çerçevesinde Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanında Türkiye'de öncü olma vizyonuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda gerek akademik araştırmalarla gerekse yerel yönetimler, kamu kurumları ve özel sektör iş birlikleriyle bölgenin turizm potansiyelini ortaya çıkaran ve geliştiren projelere öncülük ediyoruz. Turizm Fakültemiz, bu vizyonun en önemli yapı taşlarından biridir. Alanında uzman akademik kadromuz, disiplinler arası araştırmalarımız, ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirdiğimiz sempozyumlar, kongreler ve öğrenci odaklı etkinliklerle Kastamonu'nun turizm değerlerinin tanıtımında da aktif bir rol üstleniyoruz. Bizler, turizmin yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda sosyal, kültürel ve çevresel bir denge içinde yönetilmesi gereken bir kalkınma alanı olduğunun bilincindeyiz" diye konuştu. "Turizmde yolun başındayız" Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Kerem Seven de, "Turizm, sadece bir sektör değildir. Aynı zamanda bir tanıtım, bir kalkınma ve gönül köprüsüdür. Bu köprünün ayaklarından biri de hiç şüphesiz Kastamonu'dur. Tarihi ve kültürel özellikleri, doğal güzellikleriyle ön plana çıkan şehrimizi el birliğiyle turizmde hak ettiği yere ulaştırmak istiyoruz. Bu hedefler doğrultusunda öncelikle mevcut tesislerimizi korumalı ve kısa sürede kurumsallaştırmalıyız. Turizm destinasyon alanlarına yeni tesisler yapılarak il ve ilçe yatak kapasitesi arttırılmalı, tanıtımlar güncel, istikrarlı ve uluslararasını düzeyde olmalıdır. İstiklal Yolu, Evliyalar Haftası, İlk Türk Kadın Mitingi gibi etkinlikler turizm için fırsata çevrilmelidir. Bununla birlikte kent hizmetine dikkat edilmeli, gastronomi ve eldeki ürünler geliştirilmeli. Şehirdeki ulaşım hamleleri, organize sanayi hamleleri desteklenmelidir. Bu sayede otel doluk oranlarımız artacak, turizm rotaları güncellenerek, Kastamonu turlarının geçiş güzergahı olmaktan çıkacaktır. Kastamonu Turizmi hak ettiği yere ulaşacaktır. Turizmde yolun başındayız. Karamsar ve aceleci tavrı bırakıp istikrarlı çalışmalarımıza devam edelim. Mutlaka çalışmalarımızın karşılığını alacağız" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından konser verildi.

Mahmut Bey Camii Ziyaretçi Merkezine Kavuşuyor Haber

Mahmut Bey Camii Ziyaretçi Merkezine Kavuşuyor

KASTAMONU (İHA) - Kastamonu’daki Mahmut Bey Camii, ziyaretçilerine daha konforlu bir deneyim sunmak için yenileniyor. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle hayata geçirilen proje kapsamında, cami çevresine bir ziyaretçi merkezi inşa edilmesi ve turistik altyapının güçlendirilmesi planlandı. Mimari konsept tasarım çalışmaları tamamlanarak uygulama aşamasına geçildi. Anadolu’nun en önemli ahşap camileri arasında gösterilen ve geleneksel bindirme tekniğiyle inşa edilen Mahmut Bey Camii, 2023 yılında "Anadolu'nun Orta Çağ Dönemi Ahşap Hipostil Camileri" adıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı. Bu prestijli statü sonrasında caminin korunması ve ziyaretçilerin daha iyi bir deneyim yaşaması amacıyla çeşitli çalışmalar başlatıldı. Alan Yönetim Planı çerçevesinde yürütülen projelerle, caminin bulunduğu alanın hem yerel halk hem de turistler için daha erişilebilir ve konforlu hale getirilmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda, Kastamonu İl Özel İdaresi tarafından geliştirilen "Kasaba Köyü Mahmut Bey Camii'nin Ziyaretçi Deneyimi Gelişiyor" projesi, 2024 yılı Destinasyon Geliştirme Teknik Destek Programı çerçevesinde Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) desteğiyle uygulamaya konuldu. Ziyaretçi merkezi projesinin mimari tasarım süreci tamamlanarak hayata geçirilmeye hazır hale getirildi. TARİHİ DOKU KORUNARAK MODERNLEŞİYOR Mahmut Bey Camii’nin tarihi kimliğini koruyarak ziyaretçilerin deneyimini iyileştirmeyi amaçlayan proje önemli bir aşamaya ulaştı. Çalışmalar kapsamında cami çevresinde dinlenme alanları oluşturulurken, ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılayacak yeni bir merkez tasarımı yapıldı. Peyzaj düzenlemeleriyle cami bahçesi daha estetik ve işlevsel hale getirilirken, modern aydınlatma sistemleri sayesinde cami ve çevresinin akşam saatlerinde de etkileyici bir görünüm kazanması planlanıyor. Ayrıca, ziyaretçilere cami hakkında bilgi sunan yönlendirme tabelaları yerleştirilecek ve kültürel mirasla bağlantılı yöresel ürünlerin satılacağı üniteler oluşturulacak. Kastamonu’nun kültürel mirasını ön plana çıkaran bu proje ile Mahmut Bey Camii'nin daha cazip bir turistik destinasyon haline gelmesi, bölgenin kültürel mirasının daha geniş kitlelere ulaşması ve şehrin turizm potansiyelinin artırılması amaçlanıyor.

Pompeipolis’te 1.800 Yıl Öncesinin Beslenme İzleri Aranıyor Haber

Pompeipolis’te 1.800 Yıl Öncesinin Beslenme İzleri Aranıyor

KASTAMONU (İHA) - Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bulunan Pompeipolis Antik Kenti, Zımbıllı Tepe mevkiinde yer alan antik Paflogonya Bölgesi'nin başkenti olarak biliniyor. Bölgedeki kazılarda, Roma dönemine ait bir villada yaşayan insanların beslenme şekilleri ile o dönemde var olan böcek çeşitleri araştırılıyor. Karabük Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük’ün başkanlığında yürütülen kazılarda, yaklaşık bin 600 metrekarelik Roma villasında bulunan tuvalet kanalı ve mutfak alanındaki kalıntılar detaylı bir şekilde inceleniyor. Bartın Üniversitesi’nden Dr. Mustafa Nuri Tatbul’un yürüttüğü arkeobotanik çalışmalar kapsamında, toprak örnekleri laboratuvar ortamında analiz edilerek bin 800 yıl önce tüketilen tahıllar, baklagiller ve meyve türleri belirlenmeye çalışılıyor. Tatbul, "Bu çalışmanın kapsamında yerleşimdeki villada bulunan çöp çukuru, yanık alanlar, mutfak alanı, depolama alanı, su sistemi, kanalizasyon gibi ortamlardan örnekler alıyorum ve toprak örneklerine suda yüzdürme yöntemini uyguluyorum ve bitki kalıntılarını ayırıyorum. Bu ayırdığım bitki kalıntıları aracılığı ile yerleşimin beslenme alışkanlıklarını anlamaya çalışıyorum. Bu birinci amacım. Bu çalışmanın sonucunda da yerleşkedeki insanların kullandıkları tahıllar, baklagiller, meyve türleri gibi bitkileri, yani ekonomik önemi olan bitkileri değerlendirerek yerleşimin ekonomisini anlamaya çalışıyorum. Aynı zamanda üretim, tüketim, atık gibi davranışları da gözlemleyebiliyoruz, tanımlayabiliyoruz" açıklamasında bulundu. Şimdiye kadar yaklaşık 50 farklı bitki türü tespit edilirken, kazılarda bin 800 yıl öncesine ait olduğu düşünülen bir arı fosiline de rastlandı. Ayrıca, çevresel koşulları anlamak amacıyla geçmiş dönemden günümüze kadar ulaşan böcek türleri de inceleniyor. Bu araştırmalar sayesinde, antik dönemin beslenme kültürü ve iklim şartları hakkında önemli verilere ulaşılması hedefleniyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.