Hava Durumu

#Izmir

TOURISMJOURNAL - Izmir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Izmir haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

THY’nin “Connect to Türkiye” Etkinliği İzmir’de Gerçekleşti Haber

THY’nin “Connect to Türkiye” Etkinliği İzmir’de Gerçekleşti

Türk Hava Yolları (THY), Türkiye'nin kültürel ve turistik zenginliklerini dünyaya tanıtmak amacıyla sürdürdüğü "Connect to Türkiye" etkinlik serisinin yeni durağında, Ege'nin kalbi İzmir'de turizm profesyonellerini ağırladı. Efes Antik Kenti'nde gerçekleştirilen etkinliğe, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, İzmir Valisi Süleyman Elban ve Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat'ın yanı sıra dünyanın dört bir yanındaki 90 şehirden gelen yaklaşık 200 büyük tur operatörünün üst düzey yöneticisi katıldı. Etkinlik öncesinde ise katılımcılar, Türkiye'nin termal ve kültürel değerlerini tanımaları için Afyon ve Denizli'de ağırlandı. Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, organizasyona dair yaptığı açıklamada, "Dünyanın dört bir yanından gelen değerli misafirlerimize ülkemizin eşsiz güzelliklerini tanıtmak bizim için büyük bir onur. Türkiye'nin marka değerini yükseltmek ve bölgesel turizme katkı sağlamak adına hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Turizm cazibe merkezi olması için" Etkinlikte konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye'nin turizm açısından dünyanın önde gelen ülkelerinden birisi konumuna geldiğini ifade etti. Alparslan, "Ülkemizin olağanüstü turizm ürünleri var. Türkiye'de çok sayıda mekanlarımız, turizm ürünlerimiz bulunmakta. Dünyadaki en önemli arkeolojik mekanlar ülkemizde. Göbeklitepe'den Kapadokya'ya, Efes'ten İstanbul'a kadar dünyanın arkeolojik anlamdaki en önemli eserleri ülkemizde. İnsanoğlunun yeryüzündeki macerası bu topraklarda başladığı için tarihi mekanlarımız ve kültürel varlıklarımızla da olağanüstü bir zenginliğe sahibiz. İnanç merkezleri açısından da çok güçlü zenginliğe sahibiz. İslamiyet'in, Hristiyanlığın, Museviliğin en önemli inanç merkezleri ülkemizde bulunmakta. Çok çeşitli, zengin, olağanüstü bir mutfağımız, gastronomimiz var. Akdeniz'de ve Karadeniz'de çok güzel sahillerimiz var. Çok güçlü sağlık merkezlerimiz, kültür merkezlerimiz sayesinde kongre turizmi açısından da çok güçlü potansiyele sahibiz. Ülkemizde aynı anda 4 mevsim yaşanabildiği için bir yerde denize girerken bir yerde kayak yapma imkanınız var. Kış turizmi açısından da güzel tesislerimiz, ürünlerimiz var. Turizm adına aklınıza her ne geliyorsa en güzel örnekleri, ürünleri ülkemizde bulunmakta. Bunun farkında olarak yaptığımız yatırımlarla bunları dünyanın dört bir köşesinde güçlü bir tanıtımla ülkemizin turizm cazibe merkezi olması için çalışmalarımıza devam ettirmekteyiz" diye konuştu. Alparslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyanın her bir köşesinden çok kısa zamanda İstanbul'a, Antalya'ya ulaşabilmeyi sağlamak konusunda THY gibi bir markamızın olması, turizmde bulunduğumuz noktalarda gelmemizin en önemli sebeplerinden, avantajlarından bir tanesi. Dünyada geçtiğimiz yıl en fazla turist ağlayan 4'üncü ülke konumuna geldik. Geçen yıl 62 milyon yabancı ziyaretçiyi ülkemizde ağırladık, 61 milyar dolar turizm geliri elde ettik. Buralarla yetinmeyip daha üst sıralara çıkmaya, ülkemizde daha fazla yabancı ziyaretçinin gelmesi için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz." "İzmir'e gelmek için çok sebep var" İzmir'in tarihi, doğal güzellikleri, kıyıları, gastronomisi ve doğal rotaları açısından çok özel zenginliklere sahip bir şehir olduğunu vurgulayan İzmir Valisi Süleyman Elban, "Efes, Teos, Smyrna, Bergama başta olmak üzere birçok tarihi şehri içinde barındırıyor. Dikili'den başlayıp Kuşadası'na kadar çok özel sahilleri olan bir şehir. Yine iç kesimlerde çok özel iklimi ve doğal güzellikleriyle, doğa severleri ağırlayacak birbirinden özel dağlık, yaylalık ve ormanlık alanları mevcut. Ülkemizin her köşesinde bulacağınız mutfağın bir özeti İzmir'de. Ciddi göç aldığı için de ülkemizin yakın coğrafyasında bulunan tüm mutfakların örneklerini de burada bulabilirsiniz. Zeytininden incirine birçok doğal ürünü burada bulabildiğiniz için mutfağımıza çok özel tat ve lezzet katan birçok ürün burada bulunabilmekte. Sağlık turizmi, kaplıca turizmi açısından ciddi bir potansiyel mevcut. İzmir'e gelmek için çok bahane var" ifadelerinde bulundu. 2022 yılında New York'ta başlayan ve bugüne kadar birçok uluslararası noktada gerçekleştirilen "Connect to Türkiye" etkinlikleri, Türkiye'nin tanıtımında önemli bir rol üstleniyor. 2024 yılı içerisinde İstanbul'da da düzenlenen etkinlikte, yüzlerce yabancı turizm acentesine Türkiye'nin farklı bölgeleri tanıtılmıştı. İzmir'deki buluşma, katılımcıların büyük beğenisini toplarken, Ege Bölgesi'nin turizm potansiyeline dikkat çekilmesi açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Çeşme Damla Sakızı İçin Ziyaret Merkezi Açıldı Haber

Çeşme Damla Sakızı İçin Ziyaret Merkezi Açıldı

Coğrafi işaretli Çeşme Damla Sakızı’nın tarihini, üretim sürecini ve kullanım alanlarını anlatan Park Sakız Alaçatı & Sakız Yolculuğu Sergi Salonu, törenle ziyaretçilere açıldı. İzmir’in turizmde öncü ilçesi Çeşme, sadece denizi ve rüzgarıyla değil, artık kendine özgü tarımsal zenginlikleriyle de öne çıkıyor. Bu kapsamda, Alaçatı Sakızlar Mevkii’nde kurulan Park Sakız Alaçatı & Sakız Yolculuğu Sergi Salonu, bölgenin en önemli doğal ve kültürel varlıklarından biri olan Çeşme Damla Sakızı’na adanmış ilk ziyaret merkezi olarak hizmet vermeye başladı. Sergi salonu, yalnızca doğrudan üreticiler ve akademisyenler için değil turizm amaçlı gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler için de büyük ilgi çekiyor. Alanda oluşturulan özel anlatım alanları, görsel içerikler, bilgilendirme panoları ve videolar eşliğinde ziyaretçiler, sakız ağacının doğal formundan başlayarak çizilmesi, salgının toplanması, temizlenmesi ve sonrasında başta gastronomi ve kozmetik olmak üzere farklı sektörlerde kullanımına kadar olan süreci adım adım izleyebiliyor. 90 tescilli anıt ağaç da sergileniyor Park alanı aynı zamanda 150 yaşın üzerinde 90 adet sakız ağacını da barındırıyor. Bu ağaçlar, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenmiş olup, doğrudan sergi konseptine entegre edilerek canlı bir açık hava müzesi deneyimi sunuyor. Açılış törenine yoğun katılım Tarihi sakız bahçeleri içinde gerçekleştirilen açılış törenine Çeşme Kaymakamı Mehmet Maraşlı, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü, Çeşme Ziraat Odası Başkanı Süleyman Özer, ÇEŞTOB Başkanı Orhan Belge, Çeşmeköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Kazım Beyaz, 'Sakız Ağacım Çeşme' Projesi Koordinatörü Hasan Ege Tütüncüoğlu, sakız üreticisi İbrahim Topal, belediye meclis üyeleri, mahalle muhtarları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Kaymakam Maraşlı: "Bu alan artık bir destinasyon" Açılışta konuşan Çeşme Kaymakamı Mehmet Maraşlı, Çeşme Damla Sakızı’nın yerel bir ürün olmaktan çıkıp ulusal ve uluslararası ölçekte değer kazandığını vurgulayarak, "Burası artık yalnızca ağaçların olduğu bir park değil; tam anlamıyla bir turizm destinasyonu haline geldi. Bu alanın gelecekte bir Sakız Müzesi’nin temelini oluşturmasını umut ediyorum" ifadelerini kullandı. Başkan Lal Denizli: "Hem toprağımızı hem kültürümüzü koruyoruz" Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli ise projenin yalnızca tarım ya da turizm değil, aynı zamanda kültürel koruma boyutu olduğuna da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Burası hem geçmişle bağ kurduğumuz hem de geleceğe yatırım yaptığımız bir proje. Ziyaretçiler bilgilendirme tabelaları aracılığıyla hem sakızın tarihini hem de bu alanın hikâyesini öğrenebilecek. Burayı yeniden düşündük, yeniden tasarladık. Sakız Adası damla sakızını nasıl bir ekonomik modele dönüştürdüyse, biz de Çeşme olarak bu zincirde yer almak istiyoruz. Sakızın gastronomiden kozmetiğe kadar birçok alandaki kullanım potansiyelini dünyaya tanıtmayı hedefliyoruz." 40 bin sakız ağacına ulaşıldı ‘Sakız Ağacım Çeşme’ projesi kapsamında, 2021 yılında başlatılan çalışmaların bugün geldiği nokta da törende öne çıkan konular arasındaydı. Proje Koordinatörü Hasan Ege Tütüncüoğlu, 40 bin sakız ağacına ulaşıldığını, bunlardan 26 bininin saksılarda, 14 bininin ise doğrudan toprakla buluşturulduğunu belirtti. Tütüncüoğlu, "Bu doğa projesi artık gerçeğe dönüştü. Bugün burada Çeşme'nin geleceği için çok değerli bir adım attık," diyerek projeye destek veren Çeşme Belediyesi başta olmak üzere tüm kurum ve gönüllülere teşekkür etti.

Çeşme’de Sezonluk Kiralar Rekor Seviyeye Ulaştı Haber

Çeşme’de Sezonluk Kiralar Rekor Seviyeye Ulaştı

Deniz ve tatil sezonunun başlaması ile birlikte Türkiye’nin turizm cennetleri arasında yer alan İzmir’de gözler popüler tatil merkezlerine çevrilmiş durumda. Bu kapsamda her yıl yerli ve yabancı on binlerce turisti ağırlayan Çeşme’de Kurban Bayramı öncesi otellerde doluluk yaşanmaya başlarken, en dikkat çekici konuların başında sezonluk kira fiyatları geliyor. Sarı site olarak adlandırılan satış sitesinde yaz sezonu için kiralık yapılar yer alırken ortalama 4 aylık kiralık olan yapıların fiyatlarının 2 milyon 600 bin TL ila 1 milyon TL arasında değişmesi dikkat çekti. İzmir’in kent merkezinde satılık konut fiyatları ile neredeyse eşdeğer olan sezonluk fiyatlar bazı vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılanırken, İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. %100’ÜN ÜZERİNDE ARTIŞ VAR Fiyat artışlarını değerlendiren Mesut Güleroğlu, “Çeşme özellikli bir yer. Bu konuda çok tercih edilen bir yer. Büyük oteller orada çok az. Arzın talebi karşılayamamasından kaynaklı ev fiyatları inanılmaz yüksek. Mülk sahipleri tarafından yüzde 100’ün üzerinde kira artışları yapılıyor. Geçen sene kira bedeli 600 bin TL iken bu sene 1,5 milyon TL’lere çıkarılmış durumda” dedi. GAYET NORMAL Çeşme’deki kiralık fiyatlar ile İzmir’in merkezindeki satılık ev fiyatlarının kafa kafaya geldiğinin sorulmasına yanıt veren Güleroğlu, “Gayet normal. Buradaki 1 artı 1 veya 2 artı 1 daire 3 milyon ise orada 9 ile 12 milyon TL civarında. Bölgedeki ev fiyatlarının değeri çok yüksek” ifadelerini kullandı. HAREKETLİLİK GÖRÜYORUZ Çeşme’deki fiyat artışının bazı bölgelerde kiralama süreçlerinde hareketliliğe neden olduğunu belirten Güleroğlu, “Güzelbahçe, Urla Zeytin Alanı gibi bölgelerde Çeşme’deki yüksek fiyatlardan kaynaklı olarak kira hareketliliği görüyoruz” diye konuştu. FAİZLERİN DÜŞMESİ, LİMİTLERİN YÜKSELMESİ GEREKİYOR İzmir’de yıl ortası ve sonrası için kira fiyatlarındaki yükselişin devam edip etmeyeceğinin sorulmasına yanıt veren Güleroğlu, “İzmir’de hala konut açığımız mevcut. Bu açık olduğu sürece kiralarda yükselir. 1 yıldır müteahhitler yeni bina üretmiyor. Çünkü satacak birini bulamıyorlar. Kredi faizleri yüksek, mevduat faizleri yüksek ve kredi limitleri düşük. Bugün sıfır bir bina yapıp 6 milyona satacak olan müteahhit evini satmak istediğinde alıcı 1,5 maksimum 2 milyon TL kredi çekebiliyor. Bu nedenle insanların alım güçleri, kredilerin yüksek faizli limitinin düşük olmasından kaynaklı yeni konut üretilmiyor. Hal böyle olunca fiyatlarda yükselmeye devam ediyor. Konut kredi faiz oranlarının düşmesi limitlerin yükselmesi gerekiyor” dedi.

Amasra, Rus Turistlerin Gözdesi Olmaya Devam Ediyor Haber

Amasra, Rus Turistlerin Gözdesi Olmaya Devam Ediyor

Kruvaziyer turizm ile Türkiye'ye gelen Rus turistlerin en çok beğendiği yer olan Bartın'ın Amasra ilçesi, Rusya'daki turizmcilerin hazırladığı Türkiye reklamlarında ana lokasyonu oluyor. Astoria Grande gemisinin son seferi ile turizm firmalarının reklam ajansı, sosyal medya ekipleri, sanatçı ve mankenlerden oluşan ekipler de ilçeye gelerek, bölgede gün boyu çekimler yaptı. Kruvaziyer turizmde Rusya'dan Türkiye'ye gerçekleştirilen seferlerde, Rus turistlerin en beğendiği durak olan Amasra ilçesi, Rusya'nın en önemli reklam yüzü oluyor. Rus turistleri Türkiye'ye getiren Astoria Grande gemisi, her geçen gün daha da artan ilgi nedeniyle bölgeye düzenlediği sefer sayısını arttırdı. Kış döneminde ayda bir yada 15 günde bir gerçekleşen seferler her hafta düzenlenmeye başladı. Bu yıl 11., toplamda ise 70. kez ilçeye gelen gemi bu haftaki seferinde 988 yolcu, 441 mürettebat olmak üzere toplamda 1429 turisti bölgeye getirdi. Turist sayısı 87 bini aştı Bu yılki Ocak-Mayıs ayları arasınd düzenlenen 11 seferde gelen yolcu sayısı 9 bin 768, mürettebat sayısı ise 4 bin 813 olmak üzere toplamda 14 bin 581 kişi oldu. Seferlerin sürdüğü 34 ay bonca ise gerçekleşen 70 seferde yolcu sayısı 57 bin 40, mürettebat sayısı 30 bin 294 olmak üzere toplamda turist sayısı 87 bin 334 'e ulaştı. Rus ses sanatçıları ve mankenler de Amasra'da Gelen turistlerin arasında Rus ses sanatçıları ve mankenlerin yanı sıra turizm firma ile acentelerin sosyal medya, tanıtım ve reklam ekiplerinin de bulunduğu öğrenimdi. Türkiye'nin reklam yüzü Amasra olacak Çekim ekipleri, manken ve sanatçıların gün boyu Amasra'nın muhteşem doğası eşliğinde video görüntüleri aldı. Görüntülerin ise hazırlanan kısa klipler halinde Astoria Grande gemisinin sosyal medya hesabı ile gemiyle çalışan turizm firmalarının sosyal medya hesaplarında yayınlanacak. Hazırlanan yayınlanmaya başlanan ilk reklam, tanıtım kliplerindeki görüntülerin büyük bölümünde Amasra'nın yer aldı. Rus ses sanatçısının anlatımıyla yayınlanan klipte ise Amasra'nın muhteşem manzaralarına bol bol yer verilirken dünyanın bildiği İstanbul ile turizm şehirleri İzmir, Antalya gibi şehirlerden ise çok az görüntülere yer verilmesi dikkat çekti. Gemi seferleri ile ilgili bilgi veren Amasra Belediyesi Meclis Üyesi Galip Kaan Başaran, "İlçemizin tanıtımı için dünya genelinde yürütülen reklam ve tanıtım çabalarımız olumlu sonuçlar vermeye başladı. Özellikle Rus turistler Amasra'mızı çok sevdi. Astoria Grande gemisinin ve birlikte çalıştığı turizm acentelerinin sosyal medya tanıtım ve çekim ekipleri de bölgemize geldi. Onlar da çekimler yaparak doğal ve kültürel güzelliklerimizi ülkelerinde tanıtacaklar" diye konuştu.

Visa Akdeniz Turizm Analizi: Türkiye’nin 2024 Turizm Başarısı Haber

Visa Akdeniz Turizm Analizi: Türkiye’nin 2024 Turizm Başarısı

Visa Akdeniz Turizm Analizi, 2024 yılında Türkiye’nin Akdeniz havzası ülkeleri arasında ziyaretçi sayısını en çok artıran ikinci ülke olduğunu ortaya koydu. Diğer yandan Türkiye son 5 yılda yabancı kartlı turizm gelirlerini en çok artıran ikinci ülke oldu. 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden turistlerin %18’inin 2023’te de Türkiye’yi tercih ettiği ve geri dönen bu ziyaretçilerin, ortalama bir turistten %74 daha fazla kart kullandığı görüldü. İstanbul, Türkiye’nin turizm gelirlerinin yarısından fazlasına katkı sağlarken bu trendin dört mevsim boyunca etkili olduğu görüldü. Yeme-içme, ulaşım, market ve sağlık sektörleri yüksek çift haneli büyüme kaydederek Türkiye’nin 2024 turizm başarısında öncü oldu. ABD ve Körfez Ülkeleri ziyaretçilerinin harcamalarının Türkiye’nin toplam turizm gelirlerinin üçte birini oluşturduğu görüldü. Visa, Akdeniz’e kıyısı olan Türkiye, İspanya, İtalya, Fransa, Portekiz, Yunanistan, Hırvatistan ve Malta’ya seyahat eden yabancı turistlerin kart kullanımı trendlerine dair içgörüler sağlayan Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin 2024 yılı sonuçlarını açıkladı. Türkiye, son 5 yılda kartlı turizm gelir artışında ikinci sırada Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin turizmdeki rekabet gücünü ortaya koyuyor. Araştırma sonuçları Türkiye’de kart kullanımının 2024 yılında Euro bazında %5 artış kaydettiğini gösteriyor. Kartlı ziyaretçi sayısındaki büyüme ise %16. Bununla birlikte rakamlar son 5 yıl içinde Akdeniz’de turizm gelirlerini en çok artıran ikinci ülkenin Türkiye olduğuna işaret ediyor. Analiz sonuçlarına göre, son 5 yılda toplam yabancı kart harcamaları Akdeniz havzası genelinde yaklaşık 2 katına çıkarken aynı dönemde Türkiye’nin ortalamanın üzerinde büyüdüğü gözlemleniyor. Bu gelişme, Türkiye’nin 2019 yılından bu yana turizm alanında güçlü bir ivme yakaladığını gösteriyor. Türkiye, sağlık turizminde öne çıkıyor Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin ortaya koyduğu rakamlara göre, 2024’te sağlık turizmi Akdeniz havzasında turizm harcamalarının ortalama %2’sini oluştururken, bu rakam ülkemizde turist harcamalarının %7’sine denk geliyor. Rakamlar, Türkiye’nin önceki yıllarda olduğu gibi bu alanda stratejik bir rekabet avantajına sahip olduğunu ortaya koyuyor. Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin turizm stratejisi açısından değerli içgörüler sunuyor. Analizin en dikkat çekici bulgularından biri, 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden her beş turistten birinin 2023’te de Türkiye’yi tercih etmesi ve geri dönen bu turistlerin, genel ortalamaya kıyasla yaklaşık %74 daha yüksek kart kullanımı gerçekleştirmesi olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, analiz sonuçları yabancı turistlerin kart harcamalarında artışa işaret ederken, kartlı ödemelerin turizm gelirlerine olumlu etkisini ve ülke ekonomimize katkısını da gözler önüne seriyor. Visa olarak, yabancı turistlerin Türkiye’de güvenli ve kesintisiz harcama yapmalarını desteklemeye, aynı zamanda turizm sektöründeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital ödeme yöntemlerini kullanabilmesini sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Visa Güney Avrupa Danışmanlık ve Analitik Başkanı Sertan Şener, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin Akdeniz havzasındaki güçlü konumunu bir kez daha ortaya koyuyor. Son beş yılda, bölgedeki ülkeler arasında kartlı harcamalarını en fazla artıran ikinci ülkenin Türkiye olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin 2024 yılında turizmdeki başarısını yeme-içme, ulaşım, market ve sağlık sektörlerindeki kart harcamalarında kaydedilen büyüme önemli ölçüde destekliyor. Analiz bulguları, yabancı kartlarla gerçekleştirilen sağlık harcamalarının ülkemizin toplam turizm gelirine katkısının, Akdeniz havzası ortalamasının üç katından fazla olduğunu gösteriyor. Visa olarak, kartlı ve yenilikçi ödeme çözümlerinin turizm sektörünün en önemli itici güçlerinden biri olduğunu gözlemliyor, Türkiye’de turizmin sürdürülebilir büyümesini desteklemeye kararlılıkla devam ediyoruz”Formun ÜstüFormun Altı dedi. Türkiye’ye geri dönen turistler, %74 daha fazla kart kullanımı gerçekleştirdi 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden her 5 turistten birinin, 2023’te de Türkiye’yi tercih ettiği ve geri dönen bu ziyaretçilerin, ortalama bir turistten %74 daha fazla kart kullandığı görüldü. Türkiye’ye geri dönen ziyaretçilerin kart kullanım artışları incelendiğinde 96% ile ABD, 85% ile Fransa ve 80% ile Hollanda koridorları dikkat çekti. En fazla kartlı turizm harcaması 4 ana coğrafi koridordan geldi Türkiye’de 2024 yılında en fazla kartlı harcama Körfez Ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Türki Cumhuriyetler’den geldi. Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçilerin kart kullanımının dörtte üçü İstanbul’da gerçekleşirken, Trabzon ve Bursa’da da yoğunluk görüldü. ABD koridoru ise İstanbul’un ardından sahil bölgeleri ve Kapadokya’yı tercih etti. İngiltere’den gelen turistler, Antalya, Muğla ve İstanbul arasında dengeli bir profil çizdi. 2024’te Türkiye’nin turizm büyümesine en büyük nominal katkıyı ise İngiltere, Almanya ve ABD koridorları verdi. Türkiye’de turistlerin önceliği: Seyahat harcamaları Öte yandan turistlerin Türkiye’de yaptıkları harcamalarda konaklama, yeme-içme ve market sektörlerini içeren seyahat kategorisi %36’lık payla ilk sırada geliyor. Turistlerin Türkiye’de en çok harcama yaptıkları ikinci önemli kategori ise %33’lük pay ile perakende alışverişler olarak öne çıkıyor. Toplam Türkiye turizminin yaklaşık %10’unu Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçilerin perakende alışverişleri oluşturuyor. Araştırma tek başına Körfez Ülkeleri’nin giyim harcamalarının, diğer ana koridorların giyim harcamalarının toplamıyla neredeyse eşit olduğuna işaret ediyor. ABD’den gelen ziyaretçiler, kuyum/aksesuar harcamalarıyla öne çıkarken, sağlık harcamalarında İngiltere ve Türki Cumhuriyetler’in ön planda olduğu gözlemleniyor. Kartlı harcamalarda İstanbul zirvede 2024 yılında Türkiye’deki yabancı kart harcamalarının %88’i sırasıyla İstanbul, Antalya, Muğla, İzmir, Aydın, Trabzon ve Nevşehir olmak üzere 7 ana ilde gerçekleşti. Körfez Ülkeleri’nden gelen turistler, İstanbul’da en fazla kartlı harcama yapan grup olurken, Muğla’da İngiltere ve Almanya’dan gelen turistler öne çıktı. Antalya’da İngiltere, Almanya ve Türki Cumhuriyetler’den gelen ziyaretçiler harcamalarda en büyük payı aldı. Antalya’da kart kullanımında Norveç, Danimarka ve Polonya’dan gelen ziyaretçilerin de önemli bir yer tuttuğu görüldü. İzmir ve Aydın’da ise ABD’den gelen turistlerin harcamaları dikkat çekti. Trabzon turizminin tamamına yakını Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçiler tarafından yapıldı. Nevşehir’de ise diğer şehirlere kıyasla Japonya ve Çin gibi Asya ülkelerinden ve Latin Amerika’dan gelen ziyaretçilerin yoğunluğu dikkat çekti. Bu veriler, Türkiye’nin turizm gelirlerinde çeşitlenmenin arttığını ve farklı coğrafyalardan gelen turistlerin belirli bölgelerde yoğunlaştığını ortaya koydu. İstanbul dört mevsimde de turizm lideri Araştırma sonuçlarına göre İstanbul dört mevsim boyunca Türkiye’nin toplam turizm gelirlerine en büyük katkıyı sunan il oldu. İstanbul’da en yoğun kart kullanımı ise 2024’ün üçüncü çeyreğinde gerçekleşti. İstanbul’un kış aylarında turizme yaptığı katkının yaz turizmi ile öne çıkan illerin turizme toplam katkısından daha fazla olması ise dikkat çekici bir veri olarak öne çıktı.

Deneyim müzeleri öğrencilere kapılarını indirimli açıyor Haber

Deneyim müzeleri öğrencilere kapılarını indirimli açıyor

DEM Müzecilik tarafından geliştirilen ve işletilen bu iki ödüllü müzede kullanılan teknolojilerle, kültürel miras; duygusal bağ kurduran, yaşayan bir deneyim haline geliyor. Ziyaretçilere geçmişi yalnızca göstermediklerini aynı zamanda hissettirdiklerini söyleyen DEM Müzecilik CEO’su Eda Bildiricioğlu, bu dönüşümün toplumun bütün kesimlerinde tarihe olan ilgiyi artırırken, özellikle dijital dünyanın içine doğmuş yeni kuşakların öğrenme ve algılama biçiminde önemli bir yer tuttuğunu söylüyor. Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi’nde kullanılan teknolojilerin; çocukların, gençlerin tarihi daha kolay anlamalarını, duygusal bağ kurmalarını ve bilinçli bireyler olarak yetişmelerini sağladığını söyleyen Eda Bildiricioğlu, eğitimde de büyük potansiyele sahip olan bu sistemlerin, kültürel miras aktarımını bir fırsata dönüştürdüğünü ifade ediyor. Deneyim müzeciliğini yalnızca turizm açısından değil, aynı zamanda eğitim ve gelecek kuşaklara miras bırakma sorumluluğu çerçevesinde ele alan Dem Müzecilik, yıl boyunca düzenlediği indirim kampanyalarına bir yenisini ekleyerek, Müzeler Haftası ve Kurban Bayramı’nı kapsayan bir aylık süre boyunca dünyaca ödüllü müzelerini tüm öğrencilere yüzde 50 indirimle ziyaret imkânı sunacak. Tarihin kalbinde sürükleyici bir deneyim: Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi İstanbul’un kalbi Sultanahmet’te Defter-i Hakani Nezareti binasında yer alan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, ziyaretçilerini Ayasofya’nın kuruluşundan günümüze uzanan büyüleyici bir hikâyeye ortak ediyor. Tarihi dokuyu modern teknolojilerle ve hikâye anlatıcılığı ile harmanlayarak ziyaretçilerini zamanda bir yolculuğa çıkaran müze, Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan etkileyici bir deneyim sunuyor. Müzede, teknoloji desteğiyle hayata geçirilen sanat eserleri de sergileniyor. Büyük usta Mimar Sinan’ın mapping tekniğiyle yansıtılan ve 12 bin küpten oluşan enstalasyonu ile Ayasofya Camii’ni boyutlu olarak gösteren “sonsuzluk aynaları” sanat, tarih ve teknolojinin buluştuğu etkileyici örnekler arasında yer alıyor. Ayrıca müzenin sergi salonunda çok önemli bir bölümü ilk kez gösterime sunulan 300’e yakın tarihi eser sergileniyor. Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi haftanın 7 günü 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor. Efes Deneyim Müzesi dünyanın ilk deneyim müzelerinden İzmir Selçuk’ta Efes Antik Kenti içinde yer alan Efes Deneyim Müzesi, antik dünyanın büyüsünü teknolojiyle buluşturan Türkiye’nin ve dünyanın ilk deneyim müzelerinden. Ziyaretçiler, immersif teknolojiler sayesinde Efes’in antik çağındaki caddelerini, tapınaklarını, pazar yerlerini keşfediyor, depremleri, içindeymiş gibi hissediyor. Bu deneyimleri sırasında Androklos, Kleopatra, Marcus Antonius, Artemis ve St. Paul gibi dönemin önemli figürleriyle tanışıyorlar. Artemis Tapınağı'ndan başlayan büyülü yolculukları, Arcadian Yolu'ndan geçip Teras Evler’de son buluyor. Ziyaretçilerine zengin, kapsayıcı ve sürükleyici bir görsel-işitsel deneyim sunan ve Antik Efes’in büyüleyici atmosferini yeniden yaşatan Efes Deneyim Müzesi, haftanın her günü 08.00 – 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Uluslararası alanda 10 prestijli ödül Efes Deneyim Müzesi, 2024 yılında Amerika’da düzenlenen Mondo Awards’da sayısız global rakibini geride bırakarak “Dünyanın En İyi Müzesi” unvanını kazandı.Ardından, MUSE Creative Awards’da her iki müze toplamda 3 ödül kazandı. Bu başarıyı Vega Digital Awards’dan gelen 2 ödül daha izledi. Devamında ise Arival Spotlight Awards’da “En Yenilikçi Ziyaretçi Çekim Merkezi” seçilen Efes Deneyim Müzesi, teknolojideki üstünlüğü ile Event Technology Awards’da birincilik ödülünü aldı. Son olarak Blooloop Innovation Awards’dan her iki müze de 2 ödül daha kazandı. DEM Müzecilik Hakkında: DEM Müzecilik, 34 yılı aşkın teknoloji tecrübesi ile kültürel hikayelerle sanat ve teknolojiyi birleştirerek yenilikçi perspektifler sunan bir deneyim tasarımı şirketidir. Çok duyulu ve interaktif medya tasarımları ve özgün içerikleri ile yeni nesil, immersif müzeler yaratan DEM Müzecilik; sanatı, tarihi ve hayata anlam katan hikayeleri teknolojiyle buluşturarak, ilham veren deneyimler tasarlamaktadır. Deneyim tasarımı ve hikâye anlatıcılığı alanında ilklere imza atan DEM Müzecilik; tarihten, sanata ve mitolojiye pek çok alanda, uzman ekipleriyle konsept ve hikayeleştirme çalışmaları yapmaktadır. İleri teknolojinin gücünü kullanarak tarihi ve kültürel deneyimler yaratmakta, tematik tasarım ve görselleştirme alanındaki uzmanlığını kullanarak en gerçekçi deneyimi sunmaktadır. Ayrıca deneyimsel tasarımlar ve kapsamlı mimari konseptler geliştirerek, ziyaretçiler için etkileyici anlatılar yaratmakta ve tüm ziyaret akışını titizlikle ve en verimli şekilde planlayarak sorunsuz ve etkileyici bir deneyim sağlamaktadır. Son teknoloji görsel ve işitsel teknikleri kullanarak Antik Efes ve Ayasofya'nın hikâyelerini hayata geçiren Dem Müzecilik, Türkiye’nin zengin mirasını sergileyen yeni nesil müzeler geliştirmiştir. Dem Müzecilik’in hayata geçirdiği ilk deneyim müzesi olan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, Ayasofya’nın 1.700 yıllık tarihini bütünsel bir perspektifle sunmaktadır. Sultanahmet’teki Defter-i Hakani Nezareti binasında bulunan müze, bu köklü geçmişi ileri teknolojilerle etkileyici bir deneyime dönüştürmektedir. Aynı zamanda, büyük bir kısmı ilk kez sergilenen 300’e yakın tarihi esere de ev sahipliği yapmaktadır. Dem Müzecilik’in bir diğer etkileyici projesi olan Efes Deneyim Müzesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Efes Antik Kenti’nde ziyaretçileri ağırlamaktadır. İmmersif teknolojiler kullanılarak tasarlanan bu müze, Antik Efes’in günlük yaşamını tüm duyularla hissettiren benzersiz bir atmosfer yaratmaktadır. Ziyaretçilere, dönemin mimarisi, kültürü ve insanlarının yaşam tarzlarını derinlemesine keşfetme fırsatı sunarak onları zengin, kapsayıcı ve sürükleyici bir yolculuğa çıkarmaktadır. Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi, uluslararası alanda takdir toplayarak ve 1 yıl gibi kısa bir sürede global çapta 10 ödüle layık görülmüştür. Dem Müzecilik, yakın gelecekte yurt dışında deneyim tasarımı projelerini hayata geçirmek üzere çalışmaktadır. Şirket, uzmanlık alanı olan tarih anlatımına odaklanan immersif bir proje ile İtalya'da, yine immersif bir deneyim müzesi konseptiyle Londra'da iki önemli Avrupa projesine başladı. Bu yenilikçi projelerin arkasında Dem Müzecilik’in kültürel ve sanatsal hikâye anlatımına ve tasarıma olan tutkusu yatmaktadır. Hikâye anlatımının gücünü kullanarak fark yaratan içerikler üretmeye odaklanan Dem Müzecilik, tarihi araştırmalardan konsept geliştirmeye, interaktif medya tasarımından yaratıcı içerik üretimine kadar geniş bir yelpazede tasarım çalışmaları yürütmektedir. En güçlü uzmanlık alanı olan müşterilerine özel yaratıcı içerikler tasarlamanın yanı sıra kendi özgün içeriklerini (IP) de geliştirmektedir. Dem Müzecilik, deneyim tasarımı alanındaki yetkinliğiyle, tarihi alanların ve yapıların ziyaret yönetimi konusunda da uzmanlaşmış olup, Türkiye’de anıtların, müzelerin, dini alanların ve sanat merkezlerinin uçtan uca yönetimini yapan ilk özel operatördür. Her yıl 5 milyona yakın ziyaretçinin deneyimini mükemmelleştirmek amacıyla, alanında uzman personeli ile karşılama, sıra yönetimi, biletleme, ziyaretçi akış planı oluşturma ve uygulama gibi tüm operasyonel süreçleri kesintisiz ve verimli şekilde yönetmektedir. Ziyaretçilerin rahat, güvenli ve etkileyici bir deneyim yaşaması için çalışırken, tarihi alanların özgünlüğünü koruyarak uzun vadeli sürdürülebilirliğini de gözetmektedir.

Karavan tutkunları İzmir’de buluştu Haber

Karavan tutkunları İzmir’de buluştu

İzmir Karavan Show, 7-11 Mayıs tarihleri arasında Park Bornova’da karavan tutkunları araya getirdi. İzmir’de ilk kez bir AVM’nin otoparkında 7-11 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen İzmir Karavan Show’da; 41 çeşit çekme ve motokaravan ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Seyahat ve doğaseverleri en yeni karavan modelleriyle buluşturan Karavan Show, İzmir ve Manisa bölgesinde üretim yapan sektörün en prestijli firma ve markalarını bir araya getirdi. Karavan meraklılarının yoğun ilgi gösterdiği Karavan Show’da çekme ve motokaravanları sergileyen karavan üreticileri, yoğun ilgiden memnun kaldıklarını ve bu etkinliğin üretim planlamalarını değiştirmeye neden olduğunu, üretim kapasitelerini arttıracaklarını ifade etti. "İzmir, böyle bir etkinliği hasretle bekliyordu" Karavan Show’un İzmir'in uzun süredir beklediği ve bir buçuk yıldır yapılmayan bir etkinlik olduğunu söyleyen İzmir Kamp ve Karavan Derneği Başkan Yardımcısı Ömür Durukan, "İzmir, böyle bir etkinliği hasretle bekliyordu. Yoğun bir talep var; açıkçası bu kadar yoğun olacağını beklemiyorduk. Ancak her şey çok güzel geçiyor ve ilgi alaka bizi çok mutlu etti. Bu etkinlik, bizim için gayet doyurucu oldu. Sektöre kazandırdıkları ise şunlardır. Burada şu an 50'den fazla karavan bulunuyor. Müşterilerimiz ve ziyaretçilerimiz, her birini tek tek test etme şansına sahip oluyor. Bütün karavanlar, motokaravanlar, çekme karavanlar sergileniyor. Ziyaretçiler, karavanların içine girip mobilyalarına dokunarak aralarındaki farkları gözlemleyebiliyor. Donanımlarını öğreniyorlar. Ayrıca, her bir ziyaretçimize bilgilendirme yapıyoruz. Birçok müşterimize, araçlarının karavan taşıyıp taşımayacağı konusunda da yardımcı oluyoruz" dedi.

Üç aylık turizm verileri moral verdi: İlk çeyrekte gelir rekoru Haber

Üç aylık turizm verileri moral verdi: İlk çeyrekte gelir rekoru

Bu yılı 65 milyon turist ve 64 milyar dolarlık gelirle kapatmayı hedefleyen Türkiye, ilk çeyrekte gelir rekoru kırdı. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, bu dönemde ziyaretçi sayısının yüzde 2.5 oranında azaldığını ancak turizm gelirinde 9.5 milyar dolarla tüm zamanların rekorunun kırıldığını söyledi. Yılın ilk çeyreğine ilişkin turizm sektörü verileri açıklandı. Buna göre ocak-şubat-mart aylarında Türkiye’yi 8 milyon 844 bin turist ziyaret etti, 9 milyar 451 milyon dolar turizm geliri elde edildi. Ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre düşse de gelir bazında sektör, tüm zamanların en iyi ilk çeyreğine imza attı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ilk çeyrek verilerini, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde açıkladı. Sektörde 2025 hedefinin 65 milyon ziyaretçi ve 64 milyar dolarlık gelir olduğunu hatırlatan Bakan Ersoy, “Geçen seneye göre ziyaretçi sayısında yüzde 4.4, gelirlerde yüzde 4.7 artış öngörüyoruz. Türkiye ziyaretçi sayısında 2017’de 8’inci sırada iken geçen yıl dördüncülüğe çıktı” dedi. YÜZDE 2.5’LİK DÜŞÜŞ Bakan Ersoy, ziyaretçi sayısında geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 2.5’lik bir düşüş olduğunu belirterek, sebeplerini şöyle açıkladı: “Şubat ayı 28 çekti, bunun bize yüzde 3.5’lik bir etkisi var. Martta ramazan ayı nedeniyle rezervasyonlarda yüzde 20’ye varan azalma vardı. Çünkü özellikle müslüman ülkelerden gelen ziyaretçiler seyahatlerini erteliyorlar. Yine Batılı ülkelerden gelenler ise yeme-içme aktivitelerinin daha az olduğu bir döneme geldiği için ramazan sonrasını tercih ediyorlar. Yüzde 20’lik sapmanın yıl ortalamasına etkisi 7.3-7.4 oluyor. Aynı zamanda geçen sene Paskalya tatili mart ayına geliyordu, bu sene 20 Nisan’a kaydı. İkinci bir takvimsel etkiyi orada yaşadık. Bu takvimsel kaymalar mart ayını olumsuz etkilese de nisan için olumlu oldu.”  DEPREM ETKİSİ Nisan ayına çok iyi başlandığını ifade eden Bakan Ersoy, yüzde 6’lık bir büyüme ile nisanı kapatacaklarını ifade etti. “Bu oran aslında yüzde 16’lara yakındı. 23 Nisan’da yaşanan deprem nedeniyle bir kayıp yaşadık” diye konuşan Bakan Ersoy, mayıs rezervasyonlarının ise yıl sonu ortalamasının üzerinde geldiğini vurguladı. EN ÇOK ZİYARETÇİ İRAN’DAN Ersoy, ilk çeyrekte Türkiye’ye en çok ziyaretçinin 733 bin kişi ile İran’dan geldiğini belirtti. Ersoy, “601 binle Rusya Federasyonu ikinci sırada. Onu 572 binle Almanya, 506 binle Bulgaristan, 304 binle Birleşik Krallık izledi. Yıl sonunda Rusya, Almanya ve Birleşik Krallık ilk üçte olacak gibi gözüküyor” ifadesini kullandı. ‘KÜLTÜR YOLU 20 İLE YAYILDI’ BAKAN Ersoy, bu yıl 5’incisi gerçekleşecek olan Kültür Yolu Festivalleri’ne Manisa, Malatya, Kayseri ve Mardin’in eklendiğini belirterek festivalin 20 ile yayıldığını söyledi. “Bu sene 5 Nisan’da Adana’da başladı, 10 Kasım’da Antalya’da final yapacağız” bilgisini veren Ersoy, “Salvador Dali’nin Sürrealizimin Başyapıtları sergisi İstanbul’da festivale dahil olacak. Ayrıca Marc Chagall Ankara’da, Joan Miro İzmir’de, Rene Magritte Antalya’da, Edgar Degas Nevşehir’de Agus Rodin Diyarbakır’da yer alacak. Pablo Picasso’nun eserleri yedi şehirde sergilenecek. İstanbul ve Ankara’da Bolşoy Tiyatro ve Bale Grubu sahne alacak. Osmanlı’nın son döneminde ve Türkiye’nin ilk yıllarında öne çıkan Şakir Paşa Ailesi’nin eserleri festivalin bir parçası olacak. Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun evi müze olarak 50’inci ölüm yıl dönümü vesilesiyle ziyarete açılacak” dedi.

Manavgat, Akdeniz’in İki Yakasından Yükselen Şarkılarla Şenlendi Haber

Manavgat, Akdeniz’in İki Yakasından Yükselen Şarkılarla Şenlendi

SİDE’DE GİRİT LEZZETLERİ KAŞIKLARDAN TAŞTI, MÜZİĞİN BÜYÜSÜ APOLLON’DA YANKILANDI Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra kültürel mirasını yansıtan lezzetleriyle gastronomi turizminde de cazibe merkezi olmayı hedefleyen Manavgat’ın simgelerinden Side Antik Kenti’ndeki tadım etkinliğinde Girit lezzetleri kaşıklardan taştı. Apollon Tapınağı’ndaki görkemli sahnede konser veren ünlü sanatçılar Girit ve Türk müziğini dostlukla harmanladı. Platin Plak ödüllü Sofia Vossou, Türkçe şarkıyla sürpriz yaptı Manavgat Belediyesi’nin ev sahipliğinde organize edilen Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nin son gününe, ülkesini Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil eden, “Platin Plak” ödüllü Sofia Vossou ile Anadolu rock ezgilerini modern soundlarla harmanlayan Necati ve Saykolar Grubu damga vurdu. Türk müzikseverlere tanıdık gelen ve Türkçe’ye çevrilmiş özel bir repertuar hazırlayan sanatçı Sofia Vossou, canlı performansında Ebru Gündeş’in “Seni Seviyorum” şarkısını seslendirerek meydanı dolduran dinleyicilere sürpriz yaptı. Sofia Vossou, Eurovision hayranları arasında klasikleşen ve kendisine plak kazandıran "I Anixi" (Bahar) isimli şarkısını seslendirirken de duygusal derinlik yaşattı. Necati ve Saykolar, enerjik şarkılarla coşturdu Apollon Tapınağı’ndaki sahnede daha sonra Necati ve Saykolar grubu konser verdi. Sahne performanslarında doğaçlama replikler ve tiyatral unsurlar kullanarak interaktif bir atmosfer oluşturan Necati ve Saykolar, enerjik şarkılarla sevenlerini coşturdu. Repertuarlarında, Barış Manço ve Cem Karaca ve Selda Bağcan’ın özgün eserlerinin yanı sıra, "Bey Diyeceksiniz", "Leyla" ve "Fırtına" gibi kendi bestelerine de yer veren Necati ve Saykolar, dinleyicilere hem nostaljik hem de yenilikçi bir müzik deneyimi yaşattı. Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, Girit Hanya Belediyesi Başkan Yardımcısı Eleni Zervoudaki ve festival konuğu şefler ile müzisyenler sahne önünde hareketli müziğin ritmine kapılıp, karşılıklı danslar oynadı. Hemşehrilerini ücretsiz konserlerle buluşturan Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara ve eşi Hacer Ceyhan Kara, Sofia Vossou ile  Necati ve Saykolar’a plaket ve çiçek vererek ilçe halkı adına teşekkür etti. Ünlü şefler, Sideli kadınlarla birlikte Girit’in gizemli mutfağını keşfetti Festivalin gündüz kutlamalarında ise Sideli kadınlarla Girit mutfağının hafızası bir araya geldi. Side Antik Liman’daki “Sideli Kadınlarla Girit Yemekleri Yorumu” başlıklı tadım etkinliğinde dünyaca ünlü şefler Maria Ekmekçioğlu, Ioannis Koufos ve Rasim Sakarya’nın katkılarıyla yerel otlar, geleneksel tarifler ve köklü yemek hikâyeleri anlatıldı. Sideli kadınların pişirdiği “Lor Tatlısı”, “Pitaraça” ve “Kuzu Etli Şevketi Bostan” lezzet avcılarına ikram edildi. Girit lezzetlerinin kaşıklardan taştığı etkinliği Girit Halk Dansları Topluluğu ve Manavgat Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu’nun gösterileri renklendirdi. Manavgat ve Girit arasındaki kültürel bağlar irdelendi Apollon Tapınağı’ndaki “Manavgat ve Girit” başlıklı söyleşide iki kadim yerleşim arasındaki kültürel bağlar irdelendi. Kuşadası, Hatay, İzmir, Mersin, Adana, Silifke ve Antalya’nın tüm ilçelerinden Giritlileri Side’de buluşturan söyleşinin moderatörlüğünü Antalya Giritliler Derneği Başkanı, Gazeteci Cem Çon üstlendi. Samimi bir sohbet havasında geçen söyleşide Giritliler Federasyonu Başkanı Yunus Çengel, Yazar-Halk Kültürü Araştırmacısı Öznur Tanal ve Side’de yaşan Giritli Emekli Mehmet Çoban, Manavgat ile Girit bağlarını anlattı. İlk sözü alan Mehmet Çoban, eski Side'nin nasıl bir yer olduğunu, Giritlilerin Side’ye yerleşmesini ve geçmişteki yaşam zorluklarını anlattı. Giritlilerin tarımla, el sanatlarıyla geçindiklerini, dayanışma içinde büyüdüklerini vurguladı. Yunus Çengel ise Antalya’nın ve Side’nin Girit kültürü açısından önemini anlattı. Girit kültürünün unutulmaya yüz tutmuş dil, mani ve dans unsurlarını canlandırmak için bir merkez kurmayı hedeflediklerini söyleyen Yunus Çengel, Side’deki gibi kültür ve lezzet festivallerin aileleri bir araya getirme açısından çok değerli olduğuna dikkat çekti. Öznur Tanal da Side’deki Giritlileri araştırmasının sonuçlarını anlattı. 11 yıllık çalışmanın sonucunda 2011’de yayımlanan “Side Giritlileri” kitabından bahseden Öznur Tanal, Giritli kültürünün sağlıklı yaşam tarzını ve yaşanan göç acılarının nesiller üzerindeki etkilerini dile getirdi. Giritlilerin kök arayışında olduğuna dikkati çeken Öznur Tanal, Side’deki festivalin bu bakımdan çok kıymetli olduğunu ifade etti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.