Hava Durumu

#İhracat

TOURISMJOURNAL - İhracat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İhracat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye, Denizcilikte Rekor İhracat Ve Turizm Büyümesi Haber

Türkiye, Denizcilikte Rekor İhracat Ve Turizm Büyümesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gemi sanayisinin 2024'te 1,91 milyar dolarlık ihracat yaptığını, yat ve teknecilik sektörünün ise yan sanayiyle birlikte 5,5 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaştığını açıkladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sakarya'da düzenlenen Deniz Ticaret Odası Müşterek Meslek Komiteleri 7. Toplantısı'nda denizcilik sektörüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Karadeniz'de iki gemide meydana gelen patlamalara yönelik yürütülen çalışmalara değinen Uraloğlu, Türkiye'nin denizcilikte küresel ölçekte güçlenen konumunu rakamlarla ortaya koydu. Bakan, gemi, yat ve tekne üretimindeki ihracat başarısının yanı sıra sektörün ulaştığı ekonomik büyüklüğü açıkladı. "25 denizciyi iyi bir operasyonla kurtarıldı" Bakan Uraloğlu, öncelikle dün gece Karadeniz'de iki gemide gerçekleşen patlamalar noktasında süreci yakından takip ettiklerini belirterek Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün ve Sahil Güvenlik Ekiplerinin gerekli müdahalelerde bulunduğunu söyledi. Uraloğlu, "KAIROS isimli gemiye Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz yangın sürerken başarılı bir müdahaleyle 25 denizciyi iyi bir operasyonla kurtardı. Huzurlarınızda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüze ve bakanlığımızdaki bütün çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Diğer gemi ile ilgili de hayati bir tehlike yok. Bütün denizcilere bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" dedi. "Türkiye, dünyanın önde gelen denizci ülkelerinden oldu Denizleri Mavi Vatan bildiklerini; denizciliği milli ve öncelikli sektör kabul ettiklerini söyleyen Uraloğlu, "Hamdolsun bugün Türkiye; 217 adet liman tesisi, 85 faal tersanesi, 186 tekne imal ve çekek yeri, 65 yat limanı, 23 gemi geri dönüşüm tesisi, 400 balıkçı barınağı ve 1 milyonu aşan amatör denizcisi ile dünyanın önde gelen denizci ülkelerinden oldu. 2025 yılının ise Türk denizciliğinin altın yılı olarak tarihe geçti. Hatırlayacağınız üzere denizcilikle ilgili yaptığımız son programlarımızda Türk Deniz Ticaret Filomuzu dünya sıralamasında ilk 10'a taşıyacağımızın sözünü veriyorduk. Verdiğimiz sözümüzü de tuttuk ve son basamağı aştık. 2002'de 8,9 milyon dedveyt ton ile 17. sırada olan Türk sahipli filo, 2025'in ilk yarısında 2 bin 203 gemisiyle 53,1 milyon dedveyt tona ulaşarak dünya sıralamasında 10. sıraya yükseldi. Bu başarıyı elbette sizlerle birlikte omuz omuza kararlılıkla çalışarak elde ettik. Bu vesileyle de başta sizler olmak üzere emeği geçen herkesi tekrardan tebrik ediyorum" diye konuştu. "Limanlarda rekor üstüne rekor kırıyoruz" Limanlarda da rekor üstüne rekor kırdıklarını söyleyen Bakan Uraloğlu, "2002 yılından bu yana limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde 180, konteyner miktarı ise yüzde 443 arttı. 2024 yılında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yaklaşık 532 milyon tona, konteyner miktarı ise 13 milyon 529 bin TEU'ya ulaştı. Uzun yıllardır dünyanın en fazla konteyner elleçleyen ilk 100 limanı arasında olan Ambarlı, Kocaeli, Tekirdağ ve Mersin limanlarının yanına bu yıl ilk kez listeye Aliağa Limanı'nı da ekledik. Dünyanın en fazla konteyner elleçleyen 100 limanı arasında 5 limana sahip olmamız da ülkemizin deniz lojistiğindeki gücünü küresel arenada tescil etti" şeklinde konuştu. "Ülkemizin imzaladığı 65. denizcilik anlaşması oldu" Denizcilik sektörünün bu altın yılında yakın zamanda elde ettikleri yeni müjdeleri de paylaşan Uraloğlu, açıklamasına şu şekilde devam etti: "Bu hafta başında Londra'da düzenlenen Uluslararası Denizcilik Örgütü 34. Genel Kurulunda, Umman Sultanlığı ile ‘Denizcilik Alanında İş Birliğine Dair Anlaşma' ve ‘Ulaştırma Koridorları ile Haberleşme Alanlarında Mutabakat Zaptı' olmak üzere iki tarihi anlaşmaya imza attık. Denizcilik alanındaki anlaşmamız, ülkemizin imzaladığı 65. denizcilik anlaşması oldu. Bu anlaşmalarla Umman'dan gelen yüklerin Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılması konusunda önemli bir anlaşmayı hayata geçirmiş olduk. Hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı. "Yeterlik belgelerimizin tanındığı ülke sayısı 42'ye yükseldi" Uraloğlu ayrıca, dünyanın en büyük ikinci bayrak devleti filosuna sahip olarak denizcilikte en etkili ülkelerinden biri olan Panama ile STCW; Gemi Adamlarının, Eğitim Belgelendirme ve Vardiya Tutma Standartları sözleşmesini imzaladıklarını da kaydetti. Uraloğlu, "Panama ile imzaladığımız bu son anlaşmayla birlikte yeterlik belgelerimizin tanındığı ülke sayısı da 42'ye yükselmiş oldu. Ama bu sizlerin de çok iyi bildiği üzere sıradan bir anlaşma değil. Çünkü Türk gemi adamlarımız bundan böyle dünyanın en büyük ikinci filosuna sahip Panama bayraklı gemilerde de görev alabilecek. Bu anlaşma, denizcilerimizin küresel istihdam imkanlarını büyük ölçüde artıracak, ticaretimizi geliştirecek ve Türkiye'nin küresel denizcilikteki görünürlüğünü zirveye taşıyacaktır" dedi. "Türkiye IMO'ya üst üste 14. kez seçildi" Hayata geçirdikleri projelerin, çalışmaların ve başarılı diplomatik temasların; Türkiye'nin, uluslararası denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıdığını ve Türkiye'yi denizcilik alanında karar verici ülkeler arasında saygın bir konuma yükselttiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, "Daha dün Türkiye'nin, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Konsey üyeliğine 139 ülkenin desteğini alarak üst üste 14. kez seçilmesi de bunun en güzel kanıtıdır." dedi. "2002'de 41 olan yat limanı sayımızı en son Gazipaşa Yat Limanımızı hizmete açarak 65'e çıkardık" Son 23 yılda inşa ettikleri yeni yat limanlarıyla, sürekli artan bağlama kapasitesiyle Türkiye'yi yat turizminde de cazibe merkezi haline getirdiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "2002'de 41 olan yat limanı sayımızı en son Gazipaşa Yat Limanımızı da hizmete açarak 65'e çıkardık. 8 bin 500 olan bağlama kapasitemizi de yaklaşık 26 bine yükselterek 3 katından fazla arttırdık. Yapımı devam eden Datça Yat Limanı, Tekirdağ Yat Limanı, İstanbul'da Haliç Yat Limanı ve Kompleksi, Mersin Aydıncık Yat Limanları ile bu vizyonu daha da büyütüyoruz. Kruvaziyer turizminde de büyük başarılara imza atıyoruz. 2025'in ilk 10 ayında limanlarımıza uğrak yapan kruvaziyer gemi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,9 artışla bin 278 oldu. Kruvaziyerle gelen yolcu sayısı ise 2 milyon 21 bini aştı. Biz zaten bu yıl 2 milyon yolcu sınırını rahatlıkla aşacağımızı öngörüyorduk. Ama bu başarıyı yılın 10. ayında elde ettik. İnşallah bu yıl sonu, 2 milyon 259 bin olan 2013 yılının rekorunu da geride bırakacağız" ifadelerini kullandı. "Gezi, eğlence, dinlence ve spor için özel tasarlanmış teknelerin sayısı 135 bini aştı" Ro-Ro taşımacılığında da büyük başarılar elde ettiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Geçen yıl 706 bin birimdeki yükü deniz yoluyla taşıdık. Bu yıl da ilk 10 ayda 600 binden fazla araç taşıyarak bu alandaki artış trendimizi devam ettiriyoruz. Hatırlarsanız en son ülkemizden İtalya'ya da uluslararası düzenli Ro-Ro seferleri başlatmıştık. Karayolu ağırlıklı taşımacılığımızı denizlere aktarmak için yeni Ro-Ro hatları kurmayı sürdürüyoruz. Gezi, eğlence, dinlence ve spor için özel tasarlanmış teknelerin sayısı 135 bini aştı. Bu artışla birlikte tekne ve yat yapım sanayimizde dünya pazarında önemli bir yere geldi. Ülkemiz 2025 yılında yat projeleri sipariş defterinde toplam boy uzunluğuna göre dünyada İtalya'nın ardından 2. sıraya yükseldi. Gemi sanayimiz 2024 yılında 1,91 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu değerin dörtte birinden fazlasını katma değeri çok daha yüksek olan yat inşa sanayimiz oluşturdu. İhracatta 2 milyar dolara ulaşan yat ve teknecilik sektörümüzün yan sanayi ile birlikte ekonomik büyüklüğü 5,5 milyar dolara ulaştı. Pazarın yıllık büyüme oranı da ortalama yüzde 20'lerde" açıklamasını yaptı. "Elektrikli, hibrit yatlar ülkemizde üretiliyor" Küresel olarak, yat ve tekne endüstrisinin sürekli olarak yenilik ve teknolojik ilerlemeye odaklanmış durumda olduğunu da vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Özellikle çevre dostu teknolojiler, enerji verimliliği, otonom seyir sistemleri gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu kapsamda çevreci bir anlayış ile yenilenebilir enerji kaynakları ve alternatif enerji kullanma konusundaki başarılarımızın bir sonucu olarak elektrikli, hibrit yatlar da ülkemizde üretiliyor. Ayrıca ülkemiz, modern yat üretiminin yanı sıra dünyada önemli bir bakım ve onarım merkezi haline de geldi. Son yıllarda yeni inşa yanında mevcut yatlarda yapısal veya tasarımsal değişikliklerin yapıldığı refit ve retrofit konularında da ülkemize gelen talepler dikkat çekici şekilde artmıştır" dedi. "Bugüne kadar sektöre yaklaşık 20 milyar liralık ÖTV'siz yakıt desteği sağladık" Denizcilerin üzerindeki yükü paylaşmak için 2004 yılında ÖTV'siz yakıt uygulamasını hayata geçirdiklerini hatırlatan Bakan Uraloğlu, "Sicillerimize kayıtlı yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine özel tüketim vergisi tutarını sıfıra indirdik. Bugüne kadar sektöre yaklaşık 20 milyar liralık ÖTV'siz yakıt desteği sağladık" diye konuştu. Uraloğlu, denizcilikte yeşil dönüşüm için yürürlüğe koydukları ve Mart ayında yeniledikleri "Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik" kapsamında destek mekanizması oluşturduklarını ve verdikleri teşviklerin sektör tarafından yoğun talep gördüğünü ifade etti.

Türk-Alman İş Dünyasında Vize Engeli Gündemde Haber

Türk-Alman İş Dünyasında Vize Engeli Gündemde

Türk-Alman Yatırım ve İşbirliği Programında konuşan Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, "Vize süreçleri, Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bizler, iki ülke iş dünyası arasındaki bu güçlü bağın daha hızlı, daha kolay ve karşılıklı güven çerçevesinde ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz" dedi. KAYSO Konferans Salonu'nda; Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg'un katılımıyla Türk - Alman Yatırım ve İşbirliği Programı düzenlendi. Programın açılışında konuşan KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci; Kayseri hakkında Alman heyete bilgiler verdi. İş dünyası olarak en büyük beklentilerinden birinin vize konusu olduğunu kaydeden Başkan Büyüksimitci; "Vize süreçleri, Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Takdir edesiniz ki, iş dünyası için zaman, en kritik unsurdur. Üretimi, tedariki, fuar ziyaretlerini, makine kurulumlarını, eğitim programlarını ve ticari görüşmeleri etkileyen bu gecikmeler, firmalarımızın rekabet gücünü zayıflatmakta; kimi zaman da ticaretin tamamen aksamasına neden olmaktadır. Bugün aramızda bulunan değerli Büyükelçimiz ve Schengen Vize Bölümü yetkililerinin bu konudaki hassasiyetimizi bizzat duyması bizim için çok önemli. Bizler, iki ülke iş dünyası arasındaki bu güçlü bağın daha hızlı, daha kolay ve karşılıklı güven çerçevesinde ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle vize süreçlerinde iş insanlarına yönelik öngörülebilirlik, hız ve kolaylaştırıcı uygulamaların artırılmasını talep ediyoruz. Bu, sadece Türk iş dünyasının değil, Alman şirketlerinin Türkiye'deki yatırımlarının da daha etkin yönetilebilmesi için karşılıklı bir ihtiyaçtır" dedi. Kayseri'nin Türk ekonomisine katkı sunan nadir şehirlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Başkan Büyüksimitci; "2024 yılında 4 milyar dolar ihracat, 2 milyar dolar ithalat gerçekleştiren şehrimiz, ithal ettiğinin iki katını ihraç ederek Türkiye ekonomisine net katkı sunan nadir illerden biri olmuştur. Sektörel olarak Kayseri; mobilya ve mobilya yan sanayi üretiminde açık ara 1. sırada, elektrikli ev aletleri ihracatında Türkiye'de 2. sırada, mobilya ve kabloda ise 3. sıradadır. Almanya, Irak ve ABD en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında yer almaktadır. Kayseri olarak toplam ihracatımızın yüzde 20'den fazlasını sadece Almanya'ya yaptığımızı özellikle belirtmek isterim. Ayrıca 2024 yılı verilerine göre İSO İlk 1000 listesinde 23 firmamızla Türkiye'de 8. sıradayız. 16 Ar-Ge Merkezi ve 4 Tasarım Merkezi ile yenilikçi, verimli ve teknoloji odaklı üretimi güçlendirmeye devam ediyoruz. Kayseri sanayisinin bugün ulaştığı güçlü ölçek; şehir yönetimimizle kurduğumuz yakın iş birliğinin, ortak aklın ve birlik beraberliğin önemli bir sonucudur. Bu doğrultuda, sanayimize verdikleri destekler ve üretim ile yatırım ortamının geliştirilmesine sağladıkları katkılar için Valimiz Gökmen Çiçek'e ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Memduh Büyükkılıç'a gönülden teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Emre Sönmez ise programda yaptığı konuşmada; "Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkiler yalnızca ekonomik değil; insani bağları, kültürel etkileşimi ve karşılıklı güveni içinde barındıran çok katmanlı bir yapıdadır. Almanya'da yaşayan milyonlarca vatandaşımız ve Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketleri, bu ilişkinin en değerli köprüleridir. Kayseri, Almanya için güvenilir, üretken ve vizyoner bir ortak şehirdir. Almanya ile iş birliğinde önümüzde geniş bir potansiyel bulunmaktadır. Özellikle; makine ve metalde ortak üretim, mobilya ve tasarım odaklı kümelenme, enerji verimliliği ve yeşil dönüşüm, sanayide dijitalleşme ve otomasyon, tedarik zinciri entegrasyonu Kayseri'nin üretim kapasitesi ile Almanya'nın ileri teknoloji tecrübesi birleştiğinde sürdürülebilir ve yüksek katma değerli projeler ortaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı. Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg ise; Kayseri ile ekonomik işbirliğinin önemine değinerek, ticari ilişkilerinin daha da güçlenmesinin iki ülke ekonomisine değer katacağını kaydetti.

Trabzon, Çin ile Direkt Uçuşlara Hazırlanıyor Haber

Trabzon, Çin ile Direkt Uçuşlara Hazırlanıyor

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Doğu Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tuna, bu yıl yaklaşık 1 milyon 300 bin yerli ve yabancı turistin Trabzon'a geldiğini belirterek, "Çin ile direkt uçuşların başlaması da söz konusu. Bugün Ortadoğu var yarın Uzakdoğu neden olmasın. Bunların adımlarını şimdiden atmamız gerekiyor" dedi. Trabzon'un uluslararası hava ulaşım ağındaki konumunu güçlendirecek yeni bir adım atılıyor. Çin ile Trabzon arasında doğrudan uçuşların başlatılması amacıyla yürütülen çalışmalar hız kazandı. Trabzon Havalimanı'ndan Çin'e direkt seferlerin başlatılmasıyla, bölgedeki turizm potansiyelinin artırılması ve ihracat pazarlarına erişimin kolaylaştırılması hedefleniyor. Tuna, bu yıl yaklaşık 1 milyon 300 bin yerli ve yabancı turistin Trabzon'a geldiğini belirterek, "Bunun yaklaşık 800 binini yabancı turistler oluşturuyor. Suudi Arabistan, Kuveyt, Dubai gibi ülkelerden gelen misafirler bu sayının büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Haftalık ortalama 225 yurt dışı uçuş seferi yapıldı. Günlük uçuş sayısı 36'ya kadar yükseldi. Turizm sezonunun bitmesiyle uçuş seferi rakamları düştü. Birçok havayolu artık uçmamaya başladı. Haftada bir de olsa bu uçuşları 12 aya yaymamız gerekiyor. Kış turizminde neler yapılabilir bunları konuşmamız gerekiyor. Fuarlara katılım sağlamayı düşünüyoruz. Bu fuarlara katılım sağlarken şehrimizdeki sorunları da çözme konusunda adım atmamız gerekiyor. Artık yeni bir dönem var. Umuyorum ki güzel bir tanıtım ile beraber yeni döneme hazır olacağız" diye konuştu. "Çin ile direkt uçuşların başlaması söz konusu" "Bugün Ortadoğu var yarın Uzakdoğu neden olmasın" diyen Tuna, "Özbekistan'dan direkt uçuşlar başlamıştı. Azerbaycan haftada 5 gün şehrimize uçuş yapıyor. Çin ile direkt uçuşların başlaması da söz konusu. Artık şehrimizin farklı pazarlara açılması gerekiyor. Trabzon turizm şehri oldu. Pazarları çeşitlendirmemiz gerekiyor. Çin'de bir fuara katılmıştık. Trabzon özel davetliydi. Çin'den buraya seyahat acentelerimiz geldi. Alternatif pazarlar üretilmesi gerekiyor. Türkiye'nin belli noktalarına geliyorlar. Doğu Karadeniz bu anlamda kıymetli, neden olmasın. Orada yeni bir fuar olacak biz de katılım sağlayacağız. Bugün Ortadoğu var yarın Uzakdoğu neden olmasın. Bunların adımlarını şimdiden atmamız gerekiyor. Bu uçuşları 12 aya yaymamız gerekiyor. Trabzon'da 380 tane kayıtlı otel var. 40 bin yatak kapasitemiz var. Kayıt dışını konuşmak bile istemiyoruz. 70-75 bin rakamlar konuşuluyor" şeklinde konuştu. "Plaka kiralamanın önüne geçeceğiz" Trabzon'da turizm sektöründe son dönemde sıkça gündeme gelen "plaka kiralama" uygulamasına karşı denetimler artırılıyor. TÜRSAB tarafından verilen turizm taşımacılığı plakalarının bazı firmalar tarafından üçüncü kişilere kiraya verildiği veya satıldığı tespit edildi. Yeni dönemde plaka devri, kiralama ve satış işlemlerinin önüne geçilmesi amacıyla sıkı kontrol mekanizmalarının devreye alınacağını açıklayan Tuna, "Bölgemizde plaka kiralama sistemi var. Seyahat acentelerimiz bizden aldıkları plaka ile beraber bunları satıyorlar veya kiralıyorlar. Bu tamamen kayıt dışı oluyor. Bunun denetimini iyi yapmamız gerekiyor. Plaka kiralamanın önüne geçeceğiz. Öncelikle kayıt dışını kapatmanın bu olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Gaziantep, THY İş Birliğiyle Dünyaya Tanıtılacak Haber

Gaziantep, THY İş Birliğiyle Dünyaya Tanıtılacak

Tarihi, gastronomisi ve doğasıyla turizmin yükselen değerlerinden olan Gaziantep, Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Valiliği ve Türk Hava Yolları işbirliğiyle ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtılacak. Hava kargo ile Gaziantep'ten 200 tonluk ihracat yapıldığını belirten THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat, "Uzun yıllardır Türkiye içindeki önemini bildiğimiz Gaziantep gibi şehirler için özel yatırımlar yapıyor, bu şehirleri stratejik şekilde konumlandırıyoruz" dedi. Köklü tarihi, 5 antik kente ev sahipliği yapması, gastronomisi ve doğasıyla turizmde yükselen değerlerden olan Gaziantep'in ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtımı için Türk Hava Yolları (THY) ile yapılacak iş birlikleri ve tanıtım stratejileri ele alındı. Kamu kurumları yetkilileri, üniversite rektörleri, STK temsilcileri ve THY yöneticilerinin katıldığı Zeugma Mozaik Müzesi Konferans Salonu'ndaki toplantıda, kentin turizm potansiyelinin artırılması, yurt içi ve yurt dışı destinasyonlarda Gaziantep markasının güçlendirilmesi, gastronomi turizminin desteklenmesi konularında fikir alışverişinde bulunuldu. Toplantıda Gaziantep merkezli 10 şehirdeki 17 kültürel varlığı kapsayan destinasyonda hedeflere ulaşılması için uluslararası tanıtım ve iş birlikleri, tematik tur paketleri, bölgesel farkındalık ve altyapı gelişimi, hedef pazarlar olan Asya, Uzak Doğu ve Amerika'dan gelecek turistlere yönelik tanıtım çalışmaları, influencer, basın ve acente iş birlikleri başta olmak üzere çeşitli konular irdelendi. Gaziantep, THY ile dünyaya ihracat yapıyor THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat, yaptığı sunumda Gaziantep için 2025 yılında yurt dışında 19 tanıtım turu yapıldığını, 2026 yılı için de 23 tanıtım turu yapılacağını belirtti. Gazi şehrin ihracatında lojistik rakamlarla THY'nin verilerini paylaşan Bolat, bu yıl ürünlerin 72 ülkeye hava kargo ile taşındığını aktardı. 323 ton dış hat kargosunun 200 tonunun Gaziantep üretimi olduğunu belirten Bolat, 110 ton gibi rekor bir taleple Avustralya'ya ürünlerin taşındığını ifade etti. Gazi şehrin sanayisi ile farklı iş ortaklıkları yürütülmesi hedefleniyor THY'nin gelecek hedefleri içinde sadece turizm ve taşıma açısından değil şehrin sanayisiyle ortak çalışmalar yapılabileceğini aktaran Bolat, üniversiteler ve Teknopark şirketleriyle projeler yürütülebileceğini söyledi. Bolat, "Türk Hava Yolları'nın geçmişine baktığımızda bir dönem sadece 65 uçağı bulunuyordu. Bunların 11'i geniş gövdeli, geri kalanı dar gövdeliydi. Ancak Cumhurbaşkanımızın havacılığa yönelik vizyonu ve ülkemizde yapılan büyük yatırımlar sayesinde Türk Hava Yolları bugün dünyanın en önemli hava yollarından biri haline geldi. Son 20 yılda Türk Hava Yolları yüzde 12 oranında büyüme sağladı. Bu oran, dünya ortalamasının yaklaşık 3,5 katı. Yani dünya ortalaması yüzde 3,5 iken, THY yüzde 12 büyüdü. 65 uçaktan bugün 515 uçağa ulaştık. Türk Hava Yolları'nın şu anda 515 uçağı bulunuyor. 2033 vizyonumuz doğrultusunda bu sayıyı 813 uçağa çıkarmayı hedefliyoruz. Bugün THY, haftada 8 bin dış hat, 4 bin 700 iç hat uçuşu gerçekleştiriyor. Dünyada 541 farklı noktaya uçuyoruz. Bu da Gaziantep gibi sanayi şehirleri için büyük bir avantaj. Çünkü Gaziantep'teki bir sanayici, THY'nin uçuş ağı sayesinde dünyanın 541 noktasına 24 saat içinde erişebiliyor. İstanbul Havalimanı üzerinden ortalama 2,5 saat içinde birçok noktaya bağlantı kurulabiliyor. İç hatlarda da pandemi öncesi dönem olan 2019'a göre yüzde 33 oranında büyüme sağladık" dedi. "Gaziantep gibi şehirler için özel yatırımlar yapıyor" Bolat, "THY'nin üç farklı markası bulunuyor. Bunlardan biri, yüzde 50 ortağı olduğumuz SunExpress. Uzun yıllardır Türkiye içindeki önemini bildiğimiz Gaziantep gibi şehirler için özel yatırımlar yapıyor, bu şehirleri stratejik şekilde konumlandırıyoruz. Uluslararası yolcu kapasitesinde dünyada üçüncü sıradayız. 2024 ile 2025 yılları karşılaştırıldığında yüzde 4 oranında büyüme bekliyoruz. Bu yılki gelirimiz, Allah nasip ederse 22 milyar dolar civarında olacak. Esas faaliyet karımız da geçen yıla benzer bir seviyede gerçekleşecek. Kredi yükümüz ise sadece 300 milyon dolar civarında. Peki, tüm bunların ülkemize katkısı ne? Bir uçak, tipine göre büyük bir ekonomik büyüklüğü temsil ediyor. Dar gövdeli uçakların her biri 55-60 milyon dolar, geniş gövdeli uçaklar ise 150-180 milyon dolar arasında. Elbette bu alımlar Airbus ve Boeing gibi firmalara kazanç sağlıyor, ancak aynı zamanda Türkiye ekonomisine de önemli katkılar sağlıyor. Türk Hava Yolları, son 16 yılın en büyük ihracatçısı konumunda. Geçtiğimiz yıl 18 milyar dolar döviz girdisi sağladı. Bunun 9 milyar doları doğrudan Türkiye'de kaldı. Yani THY, Türkiye'ye 9 milyar dolarlık cari fazla kazandırıyor. Türk Hava Yolları'nın ülke ekonomisine toplam katkısı 60 milyar dolar seviyesinde. Türkiye'nin 1,1 trilyon dolarlık gayrisafi yurt içi hasılası içinde THY'nin payı yaklaşık yüzde 6'dır. THY'nin 20 iştiraki ve 95 bin çalışanı bulunuyor. Şirketin bu yıl 44 milyar dolar döviz geliri elde etmesi, bunun da 20 milyar dolarının Türkiye'de kalması tahmin ediliyor ülkemize getirilen yüksek gelir grubundaki turistler ve iş insanları sayesinde" ifadelerini kullandı. "Bu yıl Amerika'dan 1,7 milyon turist geldi" THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Bolat, "Amacımız, kültüre, tarihe, gastronomiye ve Türkiye'nin ürettiği değerlere ilgi duyan turistleri ülkemize çekmek. Bu kapsamda 11 hedef ülke belirledik. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bu ülkelerden gelen turistler, kişi başı 2 ila 3 bin dolar arasında harcama yapıyor. Bu yıl Amerika'dan 1,7 milyon turist geldi. Hedefimiz, bu sayıyı 5 milyona çıkarmak. Aynı dönemde Dubai'ye giden Amerikalı sayısı sadece 300 bin civarında. Bu da Türkiye'nin turizm potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Bu topraklar insanlığın ve medeniyetin doğduğu yerler. Özellikle Şanlıurfa'daki Taş Tepeler projesiyle başlayan yeni hikayemiz, medeniyet tarihini yeniden yazıyor. 12 bin yıl öncesine uzanan bu topraklarda, o dönemde bile 10 bin kişilik yerleşimler bulunduğunu görüyoruz. Bu da bölgenin tarihi önemini ortaya koyuyor. Türk Hava Yolları'nın 19 iştiraki arasında TGS, THY Teknik ve Turkish Cargo gibi önemli firmalar var. Bunlardan biri de BayiDek. Bu şirketimiz, kapıdan kapıya teslimat yapan bir lojistik firması. Örneğin, Gaziantep'teki bir esnaf, internet üzerinden tanıttığı bir ürününü Frankfurt'taki bir müşteriye göndermek isterse BayiDek devreye giriyor. Ürünü esnafın dükkanından alıp ertesi sabah Frankfurt'taki adrese teslim ediyor. Türk Hava Yolları, geçmişte olduğu gibi bugün de sadece bir hava yolu şirketi değil, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik, kültürel ve turistik kalkınmasına yön veren stratejik bir markadır" ifadelerine yer verdi. "Tanıtım deyince bizim en önemli tanıtım ayağımız, tanıtım mekanizmamızdan bir tanesi Türk Hava Yolları" Toplantıda konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, kentin OECD Şampiyon Şehir, EBRD Yeşil Şehir ve Avrupa Ödülü sahibi olduğunu belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli markası olan Türk Hava Yolları'nı bugün üst düzey yöneticilerini şehrimizde ağırlıyoruz. Misafirlerimiz bizi markalaştıran, Türk Hava Yolları'nı dünya markası haline getiren çok özel misafirler. Bunun en önemli sermayesi beşeri sermaye, yetişmiş insan gücü. Bugün vizyonlarıyla, ufuklarıyla, stratejileriyle bu önemli çalışmada ülkemizin en önemli marka değerini yöneten sizler bizim için en kıymetli hazinesiniz. Kültürel mirasımız da diğer önemli hazinemiz. Bugün iki hazineyi bir araya getirdik ve birleştirdik. Bir taraftan ortak geçmişimiz var. Geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Geçmişimizde büyük medeniyet var. Cumhuriyet Dönemi'nin en güzel eserleri burada ve bunların tanıtılmaya ihtiyacı var. Tanıtım deyince bizim en önemli tanıtım ayağımız, tanıtım mekanizmamızdan bir tanesi elbette ki Türk Hava Yolları" dedi. "Dünyada da Türk Hava Yolları bizim bu şekilde sesimiz olacak" Gaziantep Valisi Kemal Çeber de önemli bir heyeti misafir ettiklerini vurgulayarak, "Biz Gaziantep ile ilgili belki bundan sonra ‘Türk Hava Yolları'ndan önce, Türk Hava Yolları'ndan sonra' diye konuşabiliriz. Gaziantep'in muhteşem bir potansiyeli var. Bunu Türk Hava Yolları'nın profesyonelliğiyle birleştirmek istiyoruz. Dünyada da Türk Hava Yolları bizim bu şekilde sesimiz olacak. ‘Buraya bir ek sefer daha koymaktansa burayı dünyada çok daha iyi tanıtmak bize çok daha fayda sağlar denildi'. Bu gerçekten güzel bir vizyondur, ekiptir. Ben şahsım ve şehrim adına teşekkür ediyorum böyle güzel bir kadroyla, geniş bir kadroyla buraya geldiği için ve şimdiden hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

BTSO Lojistik Bursa’yı Dış Ticarette Stratejik Merkez Haline Getirdi Haber

BTSO Lojistik Bursa’yı Dış Ticarette Stratejik Merkez Haline Getirdi

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), dış ticaret potansiyelini geliştirmeye yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor. Bursa Yenişehir Havalimanı'nda bulunan kargo tesislerini gümrüklü geçici depolama alanı statüsüne kavuşturan BTSO, firmalara ihracat ve ithalat operasyonlarını daha etkin, hızlı ve verimli bir şekilde yürütme imkânı sunuyor. BTSO Lojistik A.Ş., şirketlerin lojistik maliyetlerini azaltmak, dış ticaret süreçlerini hızlandırmak ve hava kargo operasyonlarını daha verimli hale getirmek amacıyla faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Bu çalışmalar sayesinde Bursa Yenişehir Havalimanı, dış ticaret ve e-ticaret taşımacılığında stratejik bir merkez konumuna yükseliyor. BTSO Lojistik'in sağladığı altyapı ve hizmetler ile Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) işlem yetkisine sahip İnegöl Gümrük Müdürlüğü iş birliğiyle, son bir yıl içerisinde 7 milyon doların üzerinde e-ticaret ihracatı gerçekleştirildi. Ayrıca, devreye alınan konveyörlü elektronik barkod okuyucu sistemi sayesinde e-ticaret merkezi çalışmalarına da hız kazandırılıyor. Soğuk hava depolarında 250 ton kapasite Yenişehir Havalimanı'ndaki gümrüklü geçici depolama alanında, -25 dereceye kadar ürün muhafaza imkânı sunan soğuk hava depoları tam kapasiteyle hizmet veriyor. BTSO Lojistik'in girişimleriyle güncel teknolojiyle yenilenen soğuk hava depoları yeniden devreye alınarak kısa sürede tam doluluk oranına ulaştı. Bu yıl yaş meyve-sebze sezonunda ise 250 tonun üzerinde ürün güvenli bir şekilde muhafaza edildi. Turkish Cargo ile güçlü işbirliği BTSO Lojistik, Bursa iş dünyasının hava kargo hizmetlerinden daha etkin yararlanmasını sağlamak amacıyla Turkish Cargo ile iş birliği gerçekleştirdi. Bu iş birliği sayesinde Bursa Yenişehir Havalimanı ile İstanbul Havalimanı arasında gümrüklü ticaret hacmi önemli ölçüde artış gösterdi. 2025 yılının ilk 8 ayında 34 milyon dolara yakın dış ticaret işlemi başarıyla tamamlanırken, bu gelişme sunulan hizmetlerden faydalanan iş dünyası temsilcilerinin küresel ticaretteki etkinliğini her geçen gün daha da güçlendirdi. Yurtiçi uçuşlarda kargo desteği BTSO Lojistik, Bursa iş dünyasına sunduğu hava kargo hizmetleriyle yurtiçi taşımacılığı da destekliyor. Yenişehir Havalimanı üzerinden gerçekleştirilen seferlerle firmalar kargolarını hızlı ve güvenli bir şekilde Türkiye'nin farklı noktalarına ulaştırabiliyor. Bu kapsamda Diyarbakır'a pazartesi, perşembe ve cuma günleri, Erzurum'a salı, perşembe ve cumartesi günleri, Muş'a perşembe, cuma ve pazar günleri, Trabzon'a ise pazartesi ve cuma günleri düzenli kargo seferleri gerçekleştiriliyor. BTSO, sunduğu bu hizmetlerle firmalara hem zaman hem de maliyet avantajı sağlamayı hedefliyor. Stratejik işbirlikleri ile güçlü altyapı Türk Hava Yolları'nın hızlı kargo taşımacılık iştiraki olan Widect Express gibi küresel taşıma şirketleriyle iş birlikleri sürdürülüyor. Dondurulmuş gıda lojistiği, transit geçişler, e-ticaret operasyonları ve ithalat-ihracat süreçlerinde güçlü bir hizmet ağı oluşturulurken, milyonlarca dolarlık projelerin lojistik süreçleri başarıyla yönetiliyor. BTSO Lojistik İstanbul Havalimanı'nda da temsilcilik bulundurarak üyelerinin operasyonlarını yerinde takip ediyor. Böylece firmalar, ihracat ve ithalat süreçlerinde hızlı ve güvenilir bir lojistik desteğe erişiyor.

Ford Otosan’dan Elektrikli Araç Hamlesi Haber

Ford Otosan’dan Elektrikli Araç Hamlesi

İSTANBUL (İHA) - Avrupa'nın en büyük ticari araç üreticilerinden biri olan Ford Otosan, elektrikli araç dönüşümünü hızlandırarak Ford E-Transit Courier, E-Tourneo Courier ve Ford Puma Gen-E modellerini piyasaya sunuyor. Bu araçların üretimi, Ford’un Avrupa’daki ticari araç üssü olan Ford Otosan tarafından Romanya’nın Craiova fabrikasında gerçekleştiriliyor. Elektrifikasyon stratejisini güçlendiren şirket, sıfır emisyonlu mobiliteye geçiş sürecinde önemli bir aşamayı tamamladı. Craiova’da düzenlenen tanıtım etkinliğine Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Haydar Yenigün, Ford Motor Company Ticari Araç Direktörü John Davis, Ford Otosan Genel Müdürü Güven Özyurt ve Ford Otosan Genel Müdür Baş Yardımcısı Josephine Payne ev sahipliği yaptı. Törene Romanya Başbakanı Marcel Ciolacu’nun yanı sıra devlet yetkilileri, sektör temsilcileri ve iş dünyasının önemli isimleri katıldı. FORD OTOSAN’DAN KÜRESEL OTOMOTİV SEKTÖRÜNE GÜÇLÜ KATKI Ali Y. Koç, Koç Topluluğu’nun otomotiv sektörüne uzun yıllardır yaptığı yatırımlarla küresel rekabet gücünü artırdığını belirtti. Koç, Ford Otosan’ın yalnızca ticari bir iş birliği değil, Türkiye otomotiv sektörünün büyümesine öncülük eden bir girişim olduğunu vurguladı. Craiova fabrikasının devralınmasıyla Türkiye-Romanya ticari ilişkilerinin güçlendiğini ve Ford Otosan’ın Romanya’nın ikinci büyük ihracatçısı konumuna ulaştığını ifade etti. Koç, "Bugün, Romanya'da üretilen araçlar için Türkiye'den 60'tan fazla tedarikçiyle yürütülen iş birliği, uluslararası çapta değer üretme gücümüzün bir göstergesi. Bu tesisimizden yola çıkacak olan E-Transit Courier, E-Tourneo Courier ve Avrupa'nın en çok satan yolcu aracı olan Ford Puma Gen-E'nin tamamen elektrikli versiyonları Avrupa pazarındaki konumumuzu daha da sağlamlaştıracak" diye ekledi. Ford Otosan Genel Müdürü Güven Özyurt ise şirketin 60 yılı aşkın mühendislik ve üretim tecrübesiyle sektöre yön verdiğini belirtti. 2024 yılında 330 binin üzerinde araç ihraç ettiklerini açıklayan Özyurt, Ford’un elektrifikasyon stratejisinin Türkiye’nin teknolojik kabiliyetlerini güçlendirdiğini ve Avrupa pazarındaki konumlarını sağlamlaştırdığını ifade etti. Özyurt, "Craiova Fabrikası, Ford Otosan'ın ticari araç tasarımı, geliştirme ve üretim konusundaki kapsamlı uzmanlığıyla mükemmel bir uyum içinde. 2022'den bu yana Kocaeli ve Craiova fabrikalarımız arasında güçlü bir bilgi ve deneyim paylaşımı sağladık. Bugün, Türkiye ve Romanya'da çalışma arkadaşlarımız aynı tutkuyla yan yana çalışarak, geleceğin otomotiv dünyasını şekillendiren dünya standartlarında araçlar üretiyorlar" dedi. CRAIOVA FABRİKASI: ESNEK VE VERİMLİ ÜRETİM MERKEZİ Özyurt, Craiova fabrikasının Avrupa’nın en verimli üretim tesislerinden biri olduğunu belirterek, fabrikanın aynı üretim hattında binek, ticari, içten yanmalı ve tam elektrikli araç üretimi gerçekleştirebilme yeteneğine sahip tek tesis olduğunu dile getirdi. Ford’un ikonik modellerini elektrikli hale getirme vizyonu kapsamında üretilen tüm araçların elektrikli versiyonlarını geliştirdiklerini ve Ford Avrupa’nın elektrifikasyon yol haritasında kritik bir rol üstlendiklerini vurguladı. ELEKTRİFİKASYON YATIRIMLARI SÜRÜYOR Ford Otosan, 2014 yılında Yeniköy Fabrikası’nda üretimine başladığı Courier serisinin dünyadaki tek üreticisi olmaya devam ediyor. Courier üretimi, Ford Transit Custom ailesinin üretiminin artmasıyla Gölcük’ten Yeniköy Fabrikası’na kaydırıldı. Volkswagen ile yapılan stratejik iş birliği kapsamında 1 tonluk ticari araç üretimi de devreye alındı ve Courier üretimi Craiova’ya taşındı. Fabrika aynı zamanda Avrupa’nın en çok satan binek araçlarından biri olan Ford Puma’nın üretim üssü konumunda bulunuyor. Ford Otosan, 2 milyar Euro’luk yatırım planının 1,9 milyar Euro’luk kısmını tamamladı. Kocaeli fabrikaları, içten yanmalı, hibrit ve tam elektrikli araç üretim üssüne dönüştü. Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi olarak Ford Otosan, elektrifikasyon dönüşümüne öncülük etmeye devam ediyor.

Corendon Airlines Turquality Programına Dahil Edildi Haber

Corendon Airlines Turquality Programına Dahil Edildi

ANTALYA (İHA) - Uluslararası havacılık sektöründe faaliyet gösteren ve 20. yılını geride bırakan Corendon Airlines, Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen Turquality Destek Programı kapsamına alındı. Kurumsal, finansal ve operasyonel gelişimi destekleyen Turquality sayesinde şirket, global pazardaki rekabet gücünü daha da artırmayı amaçlıyor. 2005 yılında kurulan ve o günden bu yana filosunu ve uçuş ağını istikrarlı bir şekilde genişleten Antalya merkezli hava yolu şirketi, Türkiye’de ve Avrupa’da yürüttüğü başarılı operasyonlar sayesinde Turquality programına dahil olma başarısı gösterdi. "TURQUALITY, BÜYÜME YOLCULUĞUMUZDA BİR DÖNÜM NOKTASI" Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Corendon Turizm Grubu Finans Danışmanı Batuğhan Karaer, programın kendileri için büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti. Karaer, "Havacılık sektöründe yaptığımız yenilikler ve uluslararası alandaki sürdürülebilir başarılarımız Turquality'e kabul edilmemizde etkili oldu. Avrupa'nın birçok ülkesinden başta Türkiye olmak üzere İspanya, Yunanistan, Fas ve Mısır'daki turistik ve etnik destinasyonlara yılda 10 milyon yolcu taşıyoruz. Son yıllarda istikrarlı bir şekilde ihracat şampiyonu şirketler arasında yer alıyoruz. Turquality'nin değerli desteği, büyüme yolculuğumuzda ve ülkemizin ekonomisine daha fazla katkı sağlama hedefimizde bir dönüm noktası olacak. Global pazarda rekabet gücümüzü artırarak, yolcularımıza sunduğumuz deneyimleri daha da zenginleştireceğiz" ifadelerini kullandı. TURQUALITY: KÜRESEL MARKALAŞMAYA DESTEK Dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan Turquality, klasik ihracat teşviklerinden farklı olarak firmaların sadece ihracatını artırmayı değil, küresel ölçekte güçlü markalar yaratmasını amaçlıyor. Corendon Airlines da bu kapsamda uluslararası pazarlardaki konumunu daha da güçlendirmeyi planlıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.