#Hamit Kuk

TOURISMJOURNAL - Hamit Kuk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hamit Kuk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hindistan’da Türkiye Boykotu Hint Düğün Pazarını Etkiledi Haber

Hindistan’da Türkiye Boykotu Hint Düğün Pazarını Etkiledi

Hindistan'da Türkiye'ye karşı başlatılan boykot, milyon dolarlık Hint düğünü pazarını da olumsuz etkiledi. Yapılması planlanan bazı düğünler iptal edildi. 1 milyar 480 milyonluk nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi Hindistan'da, her yıl binlerce düğün yurt dışında yapılıyor. Milyon dolarlık bütçelerle yapılan Hint düğün organizasyonlarında Türkiye son yıllarda yaptığı tanıtımlarla pay almaya başladı. Yaklaşık 10 yıldır yapılan tanıtımlarla düğün organizasyonlarında Türkiye'yi tercih etmeye başlayan Hint düğün pazarında bu yıl gerileme yaşandı. Turizmci Hamit Kuk, Hindistan'daki birçok firmanın Türkiye'yi boykot etmeye başladığının altını çizerek, "Turizm sektörü de haliyle bundan nasibini almaya başladı. Özellikle son dönemde 2-3 tane düğün organizasyonu iptal edildi. Hindistan pazarında biliyorsunuz düğün organizasyonu çok şaşalı geçiyor. Milyonlarca dolarlık düğün organizasyonları oluyor. Türkiye'de Hindistan düğün pazarından ciddi bir pay almaya başladı. Yaklaşık 70 milyon ile 150 milyon dolar arasında değişen düğün organizasyonları oluyordu. Bu sene biraz sıkıntı var, önümüzdeki dönemde işin nasıl şekilleneceğini hep beraber göreceğiz" şeklinde konuştu. Kuk, "Şu ana kadar firmalardan öğrendiğimiz kadarıyla 2 düğün organizasyonu iptal edildi. Bir düğününde iptal olup olmadığı konusunda da tam netlik kazanmadı. Fakat ileriye dönük yeni düğün organizasyonları maalesef alamıyor şu anda firmalarımız. İnşallah bu geçici bir durum olur ve uzun sürmez" ifadelerini kullandı.

Kurban Bayramı Tatili ve Turizm Sektörüne Etkisi Haber

Kurban Bayramı Tatili ve Turizm Sektörüne Etkisi

Kurban Bayramı tatilinin 4,5 gün olacağı ve kamuda normal mesai düzenine 10 Haziran Salı günü dönüleceğinin açıklanmasının ardından turizmci Hamit Kuk, iç turizmde hareketliliğin düşeceği yönünde bazı endişelere neden olsa da, bu durumun sektörde ciddi bir kayba yol açmayacağını söyledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabı üzerinden Kurban Bayramı tatilinin 4,5 gün olacağı ve kamuda normal mesai düzenine 10 Haziran Salı günü dönüleceğini açıkladı. Altun'un açıklamasının ardından planlamalarını 9 gün üzerinden yapan turizm sektöründe bayram tatilinin bu yıl 4,5 gün ile sınırlandırılmasının iç turizmde hareketliliğin düşeceği yönünde bazı endişelere neden olduğunu belirten TÜRSAB Başkan Başdanışmanı turizmci Hamit Kuk, "Bu 4,5 günlük tatil süresinin bizim satışlarımıza ne kadar etkili olacağını önümüzdeki günlerde bakıp göreceğiz" dedi. "İnsanlar bu sefer çok fazla tatil yapamayacak" Turizm sektörünün beklentisinin Kurban Bayramı tatilinin 9 gün olarak açıklanması yönünde olduğunu ve 4,5 gün açıklamasının kendilerini üzdüğünü belirten Kuk, "Önümüzdeki Haziran'ın 6'sında Kurban Bayramı ver. Açıkçası biz turizm sektörü olarak bayramın 9 güne çıkarılmasını bekliyorduk ama, hükümetimiz bir açıklama yaparak sadece 4,5 -5 günlük bir tatil süresi olacağını söylediler. Tabi bu bizi üzdü, çünkü Kurban Bayramı'nda malum insanlarımız ibadetlerini yerine getirip kurbanlarını kesiyorlar. Daha sonra ailelerini ziyaret ediyorlar. Bu iki unsurdan sonra da kalan zaman oluyorsa tatile çıkıyorlar. Şu anda gözüken o ki bu dönemde bu sefer çok fazla tatil yapma fırsatı olmayacak" ifadelerini kullandı. "Bekleyip göreceğiz" Sektör temsilcilerinin bayram tatili için cazip fiyatlarla 4-5 günlük paketler hazırladığını söyleyen turizmci Hamit Kuk, "Esasında oldukça cazip fiyatlarımız da vardı. Özellikle Antalya'da ve Ege bölgesinde 5 yıldızlı otellerde günlük 10-15 bin TL arasında fiyatlarımız var. Bu 4 ve 3 yıldızlı otellerde daha aşağıya düşüyor. 5 İle 7 bin TL arasında değişen fiyatlarla 4-5 günlük değişen paketler halinde tüketiciye sunulmuştu. Şimdi bekleyip göreceğiz. Bu 4,5 günlük tatil süresinin bizim satışlarımıza ne kadar etkili olacağını önümüzdeki günlerde bakıp göreceğiz. Ama 9 günlük bir tatil süresi olsaydı vatandaşlarımızın bu paketlere ilgisinin artacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Son dakika 9 güne çıkması satışlara yansımıyor" Son dakika yapılacak bir açıklama ile bayram tatilinin 9 güne çıkartılmasının turizm sektörünün satışlarına yansımadığını belirten Kuk, "Bugün Cumhurbaşkanlığından bir açıklama yapıldı ve bayram tatilinin 9 güne çıkarılmayacağını normal olağan 5 Haziran Arife günü yarım gün tatil ve arkasından 4 günlük kurban bayramının olacağını söylediler. Bu saatten sonra bir değişiklik olacağına çok ihtimal vermiyorum. Ancak olsa bile bunun maksimum önümüzdeki hafta içesinde açıklanması gerekiyor. Çünkü son dakika tatil değişiklikleri ya da 9 güne çıkartılması bizim turizm sektörünün satışlarına maalesef yansımıyor. Bunu geçtiğimiz Ramazan ayında yaşadık. Son dakika 9 güne çıkarılmıştı tatil, ama bu 9 güne çıkmasının bir etkisini göremedik. Çünkü insanlar daha önceden tatil planlarını yapmışlardı" dedi. "Nispeten durgun geçmesi bekleniyor" Hamit Kuk ayrıca haziran ayının tatil için, hem iç pazar hem de yurt dışı pazarı için çok ideal bir ay olduğunun altını çizerek, "Fakat kurban Bayramı 15 Haziran'da ki Lise Geçiş Sınavı ve arkasından da 21-22 Haziran'da Üniversite sınavının hemen öncesine denk geliyor. Dolayısıyla da aileler sınav öncesi pek tatile çıkma eğiliminde değiller. Geçen seneye nispeten biraz daha durgun geçeceğini tahmin ediyoruz" ifadelerini kullandı

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu Haber

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu

Turizm profesyonelleri, akademisyenler ve kamu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen panelde, turizmin çevre ile ilişkisi, sürdürülebilir turizm hedefleri, sektörün dönüşüm ihtiyacı, turizmin geleceği, rakip analizleri ve overtourism tehlikesi gibi önemli konular ele alındı.  “Kararların Takipçisi Olacağız” Panelin açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Kurt, “50 yıl sonra Antalya turizmi nasıl var olur, nasıl sürdürülebilir ve gelecek nesillere aktarılır, bu çalıştayda ortaya konulacak konularla buna yanıt arıyoruz. Burada alacağımız kararlara sadık kalacağımızın sözünü veriyoruz” dedi. “Gündemimiz Antalya’nın Geleceğidir” Açılışın ardından, şehrin turizmcilerinin toplantıya ilgisine teşekkür ederek ilk oturumu başlatan Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, "Ana gündemimiz Antalya'nın geleceğidir" ifadesini kullandı. Recep Yavuz‘un moderatörlüğünde düzenlenen “Çevre ve Aşırı Turizm (Over Tourism)” konulu ilk oturuma Tuncay Neyişçi, Lokman Atasoy, Hüseyin Çağlar İnce ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık konuşmacı olarak katıldı. Yavuz, 'Dünyada turizm sektörü nereye evriliyor? Antalya’yı kısa ve orta vadede nerede tasavvur ediyoruz? Antalya’nın turistik başarısının altında ne yatıyor?' gibi merak edilen soruları gündeme getirdi. “Kontrollü Büyüme Olmazsa Tehlike Kaçınılmaz” Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, sürdürülebilir turizm planlamasının önemine dikkat çekti. Antalya’nın Türkiye’nin toplam yatak kapasitesinin yaklaşık yarısını barındırdığını hatırlatarak, yatırımların da bu ölçekte planlanması gerektiğini söyledi. Ayık, “Antalya dünyada en çok misafir alan 6'ncı şehirdir, Türkiye'nin 100 milyar dolara yakın turizm geliri bulunuyor. Türkiye'nin yatak kapasitesinin yarısına yakını Antalya'da, dolayısıyla sürdürülebilir turizm için yatırımın yaklaşık yüzde 50'si Antalya'ya olmalıdır. Antalya'nın büyümesi çok kıymetli ama kontrollü büyümek önemlidir. Bundan sonrasını iyi planlamaz, kontrolsüz büyümeye devam edersek bu kanser gibi yayılacak ve elimizdeki değerleri kullanamayacağız. Bu konuda sürdürülebilirlik önemli. Bakanlık sürdürülebilirlik sertifikası başlattı, sürdürülebilir destinasyon sertifikası da verileceği söyleniyor. Su arıtma faaliyetlerimiz ve mavi bayraklı plajlarımız bunu var olan değerleri aktarmaya yöneliktir. Büyükşehir olarak master plan yaptık. Overturizme karşı altyapı yatırımları ve planlamaları doğru olmalıdır.” ifadelerini kullandı. “Otel Merkezli Değil, Kültür Merkezli Turizm” Panelin ilk oturumunda konuşan Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, turizmin özüne dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Neyişçi, “Turizmcilik ile otelcilik farklıdır. Bu ayrımı netleştirmek lazım. Türkiye turizme 100 milyar dolar yatırım yapmıştır, bu müzedeki kültürel değerler dahi 100 milyar dolardan fazlası eder. Turizm bakımından en karizmatik coğrafyada yaşıyoruz. Bizim otel yatırımlarımız için değil kültürel ve doğal miraslarımız için turizm var. İnsanlar oteller için gelmiyor. Otel sadece bir araçtır. Eğer maddi bakacaksak bir sikke değeri dahi 650 bin dolar. Oteli merkeze koyarak turizm yapılmaz, insanlar kültürel değerlere bakarak burayı tercih ediyorlar. Bunu tanımalı ve korumalıyız. Yerel halk, yemek kültürü dahi turizmin bir ürünüdür. Türk kahvesi, Türk hamamı gibi dünya çapında markalarımıza sahip çıkarak, kendi turizm unsurlarımıza sahip çıkarak sürdürülebilir turizmi sağlarız” dedi. Neyişçi, kültürel değerlerin korunmasının sürdürülebilir turizmin temel koşulu olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Neyişçi, "Biz farklılıklarımızı ortaya çıkaracak şekilde turizm yaparsak ön plana çıkabiliriz. Bunlara sahip çıktıkça turizmi sürdürülebilir kılacağız" sözlerini vurguladı. “Biyoçeşitlilik Otel Peyzajlarına Yansımıyor” Biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce, panelde yaptığı konuşmada Antalya’nın doğal zenginliklerine dikkat çekti. Antalya’nın yalnızca turistik altyapısıyla değil, özgün doğası ve biyolojik çeşitliliğiyle de öne çıktığını belirten İnce, “Dünyada sadece Antalya’da görülebilecek yaklaşık 250 bitki türü bulunuyor. Kelebek çeşitliliğimiz Avrupa ülkelerinin üzerinde. Fakat bu zenginliği otel peyzajlarında göremiyoruz. Bunun yerine, ithal ve alerjen riski yüksek peyzaj öğeleri tercih ediliyor” dedi. İnce, sürdürülebilir turizmin temel bileşenlerinden biri olarak suya ve biyoçeşitliliğe sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. “Tüm medeniyetler suya yakın kurulmuştur. Su varsa yaşam vardır. Otel dışındaki sahipsiz alanlarda, peyzaj müdahalesi olmadan gelişen doğanın sürdürülebilirliği bu anlamda yol gösterici olmalıdır” ifadelerini kullandı. “Antalya Taşıma Kapasitesinin Üzerinde” Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Lokman Atasoy ise konuşmasında turizmin altyapı ve kaynak kullanımı üzerindeki baskılarına dikkat çekti. Antalya’nın mevcut turist sayısıyla taşıma kapasitesinin üzerine çıktığını belirten Atasoy, “Buna rağmen hedefler hâlâ turist sayısının artırılması üzerine kurulu. Bizi bekleyen en büyük tehdit, doğal kaynaklarımızın tükenmesidir” dedi. Kentte her yıl artan su ihtiyacına ve atık yönetimine ilişkin verileri paylaşan Atasoy, “770 bin metreküp su arıyoruz, 600 ton çamur çıkıyor. 4 bine yakın içme suyu altyapısı ve 850 kilometre kanalizasyon hattı oluşturduk. Kentte 1,5 milyondan fazla 07 plakalı araç var. Bu araçların kişi başına ortalaması 1,7. Trafik ciddi bir sorun. Yerel yönetimlerin bu yükü karşılayabilmesi için konaklama vergilerinden daha fazla pay alması şart. Bu destek olmadan sürdürülebilir turizm planlaması eksik kalacaktır” şeklinde konuştu. Oturumun sonunda Moderatör Recep Yavuz konuşmacılara, "Sürdürülebilir turizm için önerileriniz nedir?" diye sordu. Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, öncelikle tasarruf ve farkındalık gerektiğini dile getirdi. Neyişçi, "Turist kalitesinin artırılması, overturizm yerine nitelikli turistin Türkiye'ye gelmesi gerekiyor" diyerek benzersiz ürünlerin önemli olduğunu ve bunun korunması gerektiğini söyledi. Overtourism Gölgesinde Geleceği Planlamak Katılımcılar, Amsterdam, Venedik, Barselona, Santorini gibi şehirlerin yaşadığı overtourism krizlerinden örnekler vererek Antalya için benzer tehditlerin altını çizdi. Kentin taşıma kapasitesinin belirlenmesi, ziyaretçi profiline göre planlama yapılması ve alternatif destinasyonların geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Turizmde Rekabet Gücümüz: Sektörün Güçlü Yönleri ve Geleceği Tartışıldı “Turizmde Rekabet Gücümüz” başlığı altında gerçekleşen ikinci oturumun moderatörlüğünü GM Center Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral üstlendi. Oturumda konuşmacı olarak Hamit Kuk ve Hüseyin Baraner yer aldı. Katılımcılar, Türkiye’nin ve Antalya’nın küresel turizm pazarındaki konumunu, rekabet avantajlarını ve gelecekte karşılaşılması muhtemel dönüşüm dinamiklerini ele aldı. Selçuk Meral, “Bugün burada sadece bir sektörü değil hepimizin hayalini, emeğini ve geleceğe dair beklentilerini konuşacağız. Hepimiz büyük bir ekosistemin parçasıyız. Ülkemizdeki her dağın, her yaylanın, antik kentteki her bir taşın hikayesi ve büyük bir değeri var. Bu hikayeleri ürünleştirebiliyor muyuz, tanıtabiliyor muyuz ve sürdürülebilirlikle bütünleştirebiliyor muyuz? Bugün burada bu soruların konuşulmasını arzu ediyoruz” dedi. “Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı” Selçuk Meral'in "Dünyada turizm nereye gidiyor?" sorusunu Hüseyin Beraner yanıtladı. Baraner, “Antalya turizminin ilk gününden bu yana meslekteyim, buradayım, bölge turizminin kara kutusuyum. Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı. 2025 yılı kadar belirsiz ve tehlikeli bir yıl olmamıştı. Antalya aslında bir turistik destinasyon değil, tatilci destinasyonu. Turistler buraya gezmeye değil, dinlenmeye geliyor. Turizm, sanat ve kültür ile değil para ve rekabet ile kontrol ediliyor, ilerliyor” ifadelerini kullandı.  “Kruvaziyer turizmi çevre kirliliğine yol açıyor” Yüksek gelirli ve farkındalığı yüksek turistin kruvaziyer turizmini reddettiğini söyleyen Baraner, “Gemi ve uçağı tercih etmeyen, bilinçli milyonlarca turist var ve gittikçe çoğalıyor. Avrupa'da yeni bir hareket başlıyor” dedi. Turizmde ilk ilkenin şeffaflık olduğunu belirten Baraner, ikinci kuralın ise güvenilirlik ve sürdürülebilirlik olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz de buna uygun olmalıyız.”  Rusların 30 yıldır Antalya'ya geldiğini hatırlatan Baraner, “Artık sunduğumuz ürünlere aşinalar, yeterince ilgi çekici değil. Bakış açısını değiştirmek, dünya turizminde rekabeti güçlendirmek için gereklidir. 2025 yılı Antalya turizmi için tehlikeli, Antalya'nın rakibi artık İspanya değil Mısır. Türkiye'nin en büyük rakiplerinden birisi de Suudi Arabistan, çünkü korkunç paraları var. Antalya'yı kopyalıyorlar ve daha uygun fiyatla turisti alıyorlar. Bunu fark etmeli ürünü isteğe göre vermeliyiz. Aile turizmine yönelmeliyiz. Çocukların en mutlu olduğu destinasyon Antalya. Rezervasyon iptallerine bakıldığında ailelerin iptal etmediğini görüyoruz, bunu korumalıyız” yorumlarını paylaştı. Varlıklı ve zengin insan profilinin radikal bir değişime uğradığını belirten Baraner, “Bu insanların yemek talepleri azaldı. Sağlıklı beslenmek istiyorlar, bu taleplere uygun revizyonlar gerekiyor” diyerek turistlerin değişen beklentilerini vurguladı. “Avrupa formatlanırken Antalya’nın sadece turizmle anılmaması gerekiyor” Hüseyin Baraner, Trump kararlarının Avrupa'ya ve dolayısıyla turizme etkilerini değerlendirirken, "Avrupa şu ana kadar ABD gölgesinde durağan ve stabil bir yapıdaydı. Trump'ın kararları Avrupa'da uyanışa neden oldu. Yeniden formatlanacak olan Avrupa toplumunda Türk insanının rolü ve geleceği büyük olacak. Avrupa, Türkiye'ye ciddi ekonomik katkı sağlayacak. Antalya'nın bu noktada sadece turizmle anılmaması gerekiyor" dedi. Antalya'nın Rekabet Gücü ve Sürdürülebilirlik İhtiyacı Hamit Kuk Antalya'nın rekabet gücünü artırmak için doğru adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "Dünyada dördüncü turizm ülkesiyiz ama en gelişmiş ülkeler sıralamasında 29. sıradayız. Bu makasın daralması lazım. Turizmde rekor kırıyoruz ama buna odaklanarak sorunların çözümünü kaçırıyoruz. Rekabet gücümüz için güçlü yönlerimizi artırmalıyız. Çok büyük turizm potansiyelimiz var. Los Angeles ile Antalya kıyaslanır ama burada 163 antik kent var. Bu taklit edilemez bir avantaj. Ancak Antalya'nın su sorunu var, bunun çözülmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.  Yapay Zeka ile Turizmde Verimlilik Panelin son oturumunda ise “Turizmde Yapay Zeka ve Dijitalleşme” konusu ele alındı. Alternatif Turizm Etkinlikleri ve İşletmeleri Birliği (ATİB) Başkanı Cem Karaca‘nın yönetiği son oturumda, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu ile Alper Özcan, Kemal Oral, Ümit H. Çolak ve Ümit Deniz Ulaşer konuşmacı olarak yer aldı.  Yeni Tanıtım Stratejileri ve Yapay Zekanın Rolü Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Bakanlığın TGA (Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı) sayesinde yeni tanıtım sistemleri ve stratejileri geliştirdiklerini belirtti. "Bakanlığımızın yeni sistemi ile dinamik bir şekilde tanıtım yapabileceğiz" dedi. Yapay zekanın tanıtımda etkin kullanımına yönelik gelişmelere de değinen Zoroğlu, "Örneğin, Antakya depreminin Antalya'da olduğu söylentisini yapay zeka ile tespit ederek doğru bilginin yayılımını sağladık ve durumun turizmi olumsuz etkilemesini önledik" ifadelerini kullandı.  Zoroğlu, özellikle sağlık ve spor turizminde yapay zeka alanına Ticaret Bakanlığı'nın önemli destekler verdiğini iletti. Zoroğlu, GoTürkiye ve Turkish Riviera markalarıyla Türkiye'nin etkili bir şekilde tanıtıldığını da sözlerine ekledi. Yapay Zeka ile Sürdürülebilir Otel Yönetimi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit H. Çolak ise, yapay zekanın otellerin sürdürülebilirlik önlemlerini tespit edip çözüm sunduğu bir sistemden bahsederek sorunların bu yolla çözüme kavuşabileceğini dile getirdi. Çolak, çalışmalarının bir ürün haline geldiğini ve ülke turizmi için önemli bir ürün olduğunu ifade etti. Veri analisti olarak karşılaştığı veri analizi sorunlarını bu sistemle çözebileceklerini belirten Çolak, otellerden enerji, su, tüketim verilerini alarak sistemi eğittiklerini ve bu ürünün bir çok soruna karşı çözüm sunabileceğini söyledi. Ümit Deniz Ulaşer, yapay zekanın karbon emisyonunu azaltma, verimliliği artırma ve acentelerin turist transferini yönetmesini sağladığını ifade etti. Akdeniz Üniversitesi'nden 5 akademisyenin bu ürün için çalıştığını ve ürünün ihraç edilebilir bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Alper Özcan ise yapay zeka ile itibar yönetimi üzerine uzmanlaştıklarını söyledi. Twitter'daki Grok benzeri bir çalışma yaparak oteller hakkındaki şikayet ve memnuniyet yorumlarını toplayan bir sistem geliştirdiklerini açıkladı. Özcan, sistemin otomatik cevap verme ve sorunu ilgili departmana aktarma gibi işlevleri olduğunu belirtti. Turizm Teknolojilerinde Türkiye'nin İlerleyişi ve Yapay Zekanın Rolü Kemal Oral, 6000'e yakın otele hizmet verdiklerini belirterek Türkiye'nin turizm teknolojilerinde oldukça ileride olduğunu ifade etti. 60 milyon turist ağırlayan Türkiye için en az tüketimi sağlamak ve tasarruf etmek amacıyla yapay zekanın elzem olduğunu vurguladı. Yeni projelerinden bahseden Kemal Oral, yapay zeka kullanarak otel içi teşviklerle turistlere tasarruf yaptırdıkları bir sistem oluşturduklarını açıkladı. Oral, tasarruf sağlayan turistleri ödüllendirerek karbon ayak izini ve tüketimi azaltmayı hedeflediklerini belirtti. Turizmde yapay zeka ve dijitalleşmenin kaçınılmaz önemine dikkat çekilen oturumda, turistik tesis ve işletmelerin dijitalleşmeye gerekli önemi göstermesinin zorunluluğu vurgulandı.

Antalya’da bayram tatiline yağmur engeli Haber

Antalya’da bayram tatiline yağmur engeli

Ramazan Bayramı'nda iç turizmde hareketliliğin beklendiği Antalya'da, olumsuz hava şartları son dakika satışlarına engel oldu. Bazı tatilciler rotalarını başka yerlere kırarken, iç piyasadan umduğunu bulamayan turizmciler yurt dışından gelen satışlarla bir nebze moral buldu. Turizmci Hamit Kuk, "Kimse yağmurda tatile çıkmıyor. Yağıştan dolayı son dakika satışları neredeyse hiç olmadı" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ramazan Bayramı tatilini kamu çalışanları için 9 güne uzattığını açıklamasının ardından iç turizmde hareketlilik beklenen Antalya'daki artışa yağış engel oldu. Bayram öncesi güneşli havanın hakim olduğu kent için Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yağış uyarılarının ardından, beklenen son dakika randevuları istenileni veremedi. Neredeyse yok denilecek kadar az olan son dakika rezervasyonlarından çok az sayıda kısmı da iptal edildi. İç piyasadan umduğunu bulamayan turizmcilere yurt dışından yapılan satışlar ise bir nebze moral oldu. "Kimse yağmurda tatile çıkmıyor" İlk üç günde yurt dışı satışlarıyla birlikte çoğu otelde doluluk oranını yüzde 70 ila 80 bandına ulaştığını kaydeden kentin önemli turizmcilerinden Hamit Kuk, acentelerle gerçekleştirdiği görüşmelerde iç piyasadan talebin oldukça düşük olduğu ve beklediğini bulamadıkları yönünde dönüş sağladıklarını belirtti. Buna sebep olarak kentte 3 gündür süren yağışın etkili olduğuna dikkati çeken Kuk, "Kimse yağmurda tatile çıkmıyor. Bazı otellerle görüşmelerimiz oldu, doluluk beklentileri yüzde 70-80'di ancak bu rakam yurt dışından gelen tatilcilerle gerçekleşmiş. Yağıştan dolayı son dakika satışları neredeyse hiç olmadı" dedi.

Rus Turizminde Çifte Tehdit: ABD Ambargosu ve Sahte Döviz Krizi Haber

Rus Turizminde Çifte Tehdit: ABD Ambargosu ve Sahte Döviz Krizi

Türkiye’nin turizm sektörü, son dönemde iki büyük sorun arasında sıkışmış durumda. ABD’nin Rusya’ya uyguladığı ödeme sistemleri ambargosu ve Türkiye’de gündeme gelen sahte döviz krizi, Rus turist akışını tehlikeye sokuyor. Turizmciler, bu durumun ciddi gelir kayıplarına neden olabileceği konusunda uyarıyor. Yaklaşık 7 milyon Rus turistin geleceği belirsiz bir hal alırken, sektör temsilcileri çözüm arayışını sürdürüyor. ABD AMBARGOSU VE UNIONPAY BELİRSİZLİĞİ ABD, Rusya’nın Gazprombank ve UnionPay ödeme sistemlerini hedef alan yeni yaptırımlar uyguladı. Rusya’daki turistlerin Türkiye’ye tatil planları bu gelişme ile sekteye uğradı. 2025 sezonu için erken rezervasyon yapan Rus turistler, ödeme sistemlerindeki belirsizlikler nedeniyle tatil planlarını askıya alırken, acenteler ve turizmciler durgunluktan şikayet ediyor. TÜRSAB Başdanışmanı Hamit Kuk, UnionPay’e getirilen yaptırımların Rusya’dan gelen turistlerin ödeme yapmasını zorlaştıracağını ve bu durumun turizm gelirlerine ağır darbe vurabileceğini belirtti. Kuk, ödeme sistemlerindeki ambargonun çözülmemesi halinde, Rus turist sayısında yüzde 30-40 oranında düşüş yaşanabileceğini söyledi. SAHTE DÖVİZ KRİZİNİN EKLEDİĞİ SORUNLAR Türkiye’de patlak veren sahte dolar krizi, ödeme sistemi sorunlarına bir katman daha ekledi. Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR), Rus turistlere eski Amerikan doları yerine yeni tasarım dolar veya farklı bir para birimi getirmelerini önerdi. Ancak bu uyarı, Rus turistlerin endişelerini artırmış durumda. Sahte döviz sorununun, turistlerin ödeme yapma yöntemlerini daha karmaşık hale getirdiği belirtiliyor. Hamit Kuk, sahte döviz krizinin kısa vadede sektörü etkileyebileceğini, ancak uzun vadede bu sorunun çözülebileceğini ifade etti. Buna rağmen, kısıtlı nakit taşıma kapasitesi ve kredi kartı işlemlerindeki aksaklıkların sektörde zincirleme sorunlara yol açabileceğini belirtti. ERKEN REZERVASYONLARDA BÜYÜK YAVAŞLAMA Turizmciler, erken rezervasyon döneminde Rusya’dan gelen taleplerin ciddi anlamda azaldığını belirtiyor. Rus turistlerin yüzde 35-40’ının kasım-nisan ayları arasında yapılan erken rezervasyonlardan oluştuğunu ifade eden Kuk, mevcut durumu "çok ciddi bir kriz" olarak nitelendirdi. "Diyelim ki bir yolunu bulup turisti getirdik, tatil ödemesi nasıl tahsil edilecek?" diyen Kuk, çözüm bulunamazsa turizm sektörünün büyük kayıplar yaşayacağını söyledi. 7 MİLYON TURİSTİN KREDİ KARTI ÇALIŞMAYABİLİR Rus turistlerin Türkiye’deki harcamalarında kullanacakları kredi kartlarının çalışmama ihtimali, nakit taşımalarını gerektiriyor. Ancak, bir turistin yanında ne kadar nakit taşıyabileceği tartışma konusu. Eğer kredi kartı kullanımı mümkün olmazsa, işlemlerin kuyumcular veya döviz büroları üzerinden yapılması gerekecek. Bu da sadece işlem hacmini yavaşlatmakla kalmayacak, aynı zamanda maliyetleri artırarak tur paket fiyatlarını yükseltecek. Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı Mehmet Gem, İran pazarının da benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Ben sadece Rusya kanadının değil, İran kanadının da bu ambargoya tabi olacağını tahmin ediyorum. En büyük pazarımız Rusya’da kaybedeceğiz, bir diğer önemli pazar İran da sıkıntıda. Dolayısıyla iki büyük pazar tehlikede" diyen Gem, ambargoların çözümü için ABD ile müzakerelerin önemine vurgu yaptı. 2025 ZOR BİR YIL OLACAK Turizmciler, 2025 yılının 2024’ten daha zor geçeceğini düşünüyor. Hamit Kuk, "Bakanlık ve hükümet konuyu biliyor ve bu konuda adım atacaklardır. Ancak 20 Ocak’ta göreve başlayacak Trump hükümetinin buna reaksiyonu ne olacak? Şu an çok belirsiz" dedi. Türkiye’nin Rusya ile tarihsel ve ekonomik bağları nedeniyle ambargoların insani yönlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Sektör temsilcileri, turizmdeki belirsizliklerin 2025 yılına kadar çözülmesini umut ediyor. Ancak mevcut sorunların gölgesinde, turizm sektörünün zor bir dönemden geçeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Hamit Kuk: Türk Turizmi Değişmek Zorunda Haber

Hamit Kuk: Türk Turizmi Değişmek Zorunda

TÜRSAB Başkan Başdanışmanı ve Passo Tour şirketi sahibi Hamit Kuk, Türkiye turizminin geleceği hakkında önemli uyarılarda bulundu. Kuk, ülkemizin turizmde büyümesine rağmen rekabette geride kalabileceği riskine dikkat çekti. Kuk, dünya turizm sektörünün her yıl büyüdüğünü ancak Türkiye'nin bu büyümeden aldığı payın rakip ülkelerle kıyaslandığında yeterli olmadığını belirtti. "Rekorlar kırıyoruz" söylemlerinin sektörün gerçek sorunlarını göz ardı ettirdiğini ifade eden Kuk, turizmin dinamik bir yapıya sahip olduğunu ve sürekli değişim gösterdiğini vurguladı. Kuk'a göre Türk turizminin karşılaştığı başlıca sorunlar şunlar: Yeni rakipler: Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkeler büyük yatırımlarla yeni turizm merkezleri oluşturuyor. Değişen müşteri profilleri: Tüketici beklentileri hızla değişiyor. Aynı stratejilerin sürdürülmesi: Türkiye'nin yıllardır başarılı olduğu "mas turizmi" modelinin artık yeterli olmayacağı. Kuk, Türkiye'nin bu sorunlara çözüm bulması için şu önerilerde bulundu: Satış ve pazarlama stratejilerinin değiştirilmesi: Yeni pazarlara yönelik farklı stratejiler geliştirilmeli. Değişen müşteri beklentilerine uyum sağlanması: Müşterilerin talepleri doğrultusunda ürün ve hizmetler geliştirilmeli. Rekabetçi bir ortam yaratılması: Yeni teknolojiler ve yenilikçi yaklaşımlar benimsenmeli. Kuk, Türkiye'nin turizmde sürdürülebilir başarı için köklü bir değişim ve dönüşüme ihtiyacı olduğunu vurguluyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.