#Güney Kore

TOURISMJOURNAL - Güney Kore haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Güney Kore haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güney Koreli Gezgin Mhyochi Karadeniz Turu İçin Trabzon’da Haber

Güney Koreli Gezgin Mhyochi Karadeniz Turu İçin Trabzon’da

Sosyal medyada "Mhyochi" adıyla tanınan Güney Koreli gezgin Hyojeong Park, yürüyerek sürdürdüğü Türkiye turu kapsamında Trabzon'a geldi. Türkiye'nin gördüğü en misafirperver ülke olduğunu söyleyen Park, üçüncü gelişi olduğunu ve annesini de getirmek istediğini belirtti. Türkiye'de bir süredir farklı şehirleri yürüyerek gezen ve sosyal medyada yayın yapan 26 yaşındaki Güney Koreli Hyojeong Park'ın son durağı Trabzon oldu. Samsun'dan yola çıkan Park, Ordu ve Giresun'u geçtikten sonra Trabzon'a ulaştı. Bu süreçte seyahatini takipçilerine anlık olarak yansıtan Hyojeong Park, Trabzon'un ardından yola devam edeceğini belirtti. "Türkiye'ye üçüncü gelişim" Türkiye'ye bir ay önce geldiğini ve üçüncü gelişi olduğunu söyleyen Park, "Türkiye'yi, yemeklerini, insanlarını ve havasını gerçekten çok seviyorum. Bu benim üçüncü gelişim ama Karadeniz Bölgesi'ne ilk gelişim. Daha önce İstanbul, Bursa, İzmir, Denizli, Fethiye, Antalya, Ankara, Eskişehir, Nevşehir, Kayseri, Samsun, Ordu gibi şehirleri gezdim. Seyahatime Samsun'dan başladım. Karadeniz Bölgesi'nin en büyük şehirlerinden biri ve tarihi hakkında bilgi edinmeyi de sevdiğim için Samsun'dan başlamayı tercih ettim. Orası Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı için ayak bastığı yer. Bu yüzden 'Tamam, bu başlamak için oldukça iyi bir yer' dedim. Sonra doğu kıyı şeridini takip ederek Trabzon'a ulaştım ve yola devam edeceğim" dedi. "Türkiye gördüğüm en misafirperver ülke" Bugüne kadar 38 ülke gezdiğini belirten Park, Türkiye'de vatandaşlar tarafından iyi karşılandığını söyledi. Park, "Türkiye'yi çok seviyorum. Türkiye ziyaret etmekten en fazla keyif duyduğum ülkelerden biri. Sadece havası ve yemeği yüzünden değil, misafirperverliği de en iyisi. Şu ana kadar 38 ülke gezdim ama Türkiye, yaşadığım tüm misafirperverlikler arasında en iyi ülke" diye konuştu. "Türkiye ve Güney Kore kardeş ülke" Güney Kore ile Türkiye'nin kardeş ülke olduğunu söyleyen gezgin, "Aslında Güney Kore ve Türkiye kardeş ülke. Bu yüzden Türkiye bizim için bilinmeyen bir ülke değil, birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Ve her zaman geri gelmek istememin nedenlerinden biri buydu ve ayrıca gezi listemde Kapadokya'ya gitmek ve balon turuna katılmak vardı. Bu aslında üçüncü Türkiye seyahatime geri dönmemin ilk nedeniydi. Ama bu Karadeniz yolculuğundan sonra sanırım tekrar geri geleceğim. Annemi bile getirmek istiyorum. Bence o da çok sevecek" ifadesini kullandı. "Takipçilerim bana Karadeniz'e gitmem gerektiğini söyledi" Karadeniz Bölgesi'ni gezmeye nasıl karar verdiğini de anlatan gezgin, "Aslında Karadeniz Bölgesi hakkında hiçbir fikrim yoktu ve Kapadokya'daydım, canlı yayın yapıyordum. Türk izleyicilerim bana 'Mhyochi, Karadeniz Bölgesi çok güzel. En azından gidip denemelisin' diyorlardı. Ben de bazı büyük şehirleri seçiyordum ve 'Bunu bir tür eğlenceli meydan okumaya dönüştürmek istiyorum' diye düşünüyordum. Araba sürmenin büyük hayranı değilim. Yürümeyi sevmemin nedeni, manzaraları daha yavaş görebilmem ve burada insanlarla karşılaşabilmem. Onlar da beni bazen çay veya yemeğe davet ediyorlar. Ben de 'Tamam, bu benim için Karadeniz Bölgesi'nin gerçek yüzünü keşfetmek ve belki de bu yolculuğu izleyicilerimle paylaşmak için aslında iyi bir yol' diye düşündüm" dedi. "Tek başıma yolda olmak beni burada zorlamadı" Tek başına yollarda olmanın bulunduğu süreçte kendisini çok zorlamadığını belirten Park, "Bence birçok insan bu tür şeyler hakkında benim için endişeleniyordu. Çok tehlikeli olduğunu söyleyemem ama her zaman küçük bir olasılık vardır. Sonuçta dünyada iyi insanlar olduğu gibi kötü insanlar da var. Ama hiçbir zaman burada tehlikeli herhangi bir durum hissetmedim. Birçok belediye veya yetkili bana yardım ediyor ve ben onlara gerçekten teşekkür ediyorum. Tehlikeli olan tek şey buranın yemekleri. Çünkü yemekler çok güzel, gittikçe kilo alıyorum" diye konuştu. "Türkiye'de benim beş ailem var" Türkiye'ye geldiği süreçte çok iyi insanlarla tanıştığını ifade eden Park, "Yaklaşık beş tane ailem var. Türk ailem, onlara ailem diyorum. Çünkü otel bulamadığmda beni evlerine davet ettiler. Evlerinde kaldım, kahvaltı hazırladılar. Beni karavan kamplarına davet eden ailelerle tanıştım. Yolculuğum boyunca birçok farklı aileyle tanıştım ve bu yaşadığım en ilginç anlardan biriydi. Türkiye'de yaşayan insanlarla tanışmak ve onların sevgisini ve misafirperverliğini deneyimlemek çok güzeldi. Benim için bu tüm gezinin en iyi anıydı" şeklinde konuştu. "Bir sonraki hedefim Likya Yolu'nu yürümek" Karadeniz Bölgesi'ni yürüdükten sonra hedefinin Türkiye'nin güneybatısındaki Fethiye'den başlayarak Antalya'ya kadar uzanan yaklaşık 520 km uzunluğunda bir yürüyüş rotası olan Likya Yolu'nu yürümek olduğunu belirten 26 yaşındaki içerik üreticisi, "Aslında Karadeniz seyahatimden sonra Türkiye'ye geri gelmek ve başka bir meydan okuma yapmak istiyorum. İnsanlar bana Akdeniz'e gitmemi ve orada Likya Yolu'nu yürümem gerektiğini söylediler. Ancak şu an orada havanın çok sıcak olduğunu. monbahar mevsiminde daha iyi yürüyebileceğimi ifade ettiler. Bu yüzden bir sonraki hedef olarak Likya Yolu'nu yürümeyi çok istiyorum" dedi.

Sağlık Turizmi 2035'te 3,2 Trilyon Dolara Ulaşacak Haber

Sağlık Turizmi 2035'te 3,2 Trilyon Dolara Ulaşacak

Sağlık turizmi pazarı, 2025-2035 yılları arasında güçlü bir büyüme gösterecek. 2025 yılında 1,2 trilyon dolar seviyesine ulaşması beklenen pazarın, 2035 yılına kadar 3,2 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Bu büyüme, yıllık bileşik yüzde 10,4 oranında bir artışa işaret ediyor. Sağlık turizmi, bireylerin fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyilik halleri için seyahat etmelerini kapsayan bir sektör olarak; spa merkezleri, yoga kampları, meditasyon inzivaları ve sağlıklı beslenme programları gibi hizmetleri içeriyor. Tüketicilerin artan sağlık bilinci ve rahatlama arayışı, sektörün büyümesini destekleyen başlıca etkenler arasında yer alıyor. SAĞLIK TURİZMİ BÜYÜMESİNİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER Stresli yaşam tarzı, hareketsiz hayat ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, bireyleri sağlık odaklı seyahatlere yönlendiriyor. Özellikle gelişmekte olan ekonomilerde artan gelir düzeyi, daha fazla kişinin bu tür seyahatlere yatırım yapmasını sağlarken, kronik hastalıkların yaygınlaşması da alternatif ve önleyici sağlık çözümlerine olan ilgiyi artırıyor. Bunun yanı sıra, Instagram ve YouTube gibi dijital platformlar, sağlıklı yaşam ve wellness temalı destinasyonları tanıtarak bu alana olan ilgiyi daha da güçlendiriyor. BÖLGESEL PAZAR VERİLERİ ABD: 2025-2035 yılları arasında %10,1 yıllık büyüme bekleniyor. Birleşik Krallık: %9,8’lik büyüme ile sağlık odaklı destinasyonlara olan talep artıyor. Avrupa Birliği: Çeşitli sağlık ve wellness hizmetleri sayesinde %10,7 büyüme öngörülüyor. Japonya: Geleneksel iyileştirme yöntemleriyle küresel ziyaretçileri çeken Japonya’nın, %9,6’lık büyüme oranına ulaşması bekleniyor. Güney Kore: Modern wellness uygulamalarıyla sektörün %10,3 büyüme göstermesi tahmin ediliyor. SAĞLIK TURİZMİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TRENDİ Çevreye duyarlı seyahatler, sağlık turizmi sektöründe giderek daha fazla önem kazanıyor. Birçok wellness tesisi, organik beslenme, enerji tasarruflu yapılar ve sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimseyerek doğaya duyarlı hizmetler sunuyor. Yeşil turizm anlayışı, gezginlerin hem sağlıklarını hem de doğayı koruma bilincini destekleyen bir trend olarak öne çıkıyor. Future Market Insights Yönetici Ortağı Sudip Saha, "Bireylerin sağlık ve kişisel bakıma verdiği önem arttıkça, küresel seyahat trendleri de değişiyor. Daha fazla insan, kendini yenileyebileceği ve sağlık odaklı deneyimler yaşayabileceği destinasyonları tercih ediyor" diyor. LÜKS SAĞLIK TURİZMİ: KONFOR VE SAĞLIK BİR ARADA Özellikle üst gelir grubundaki gezginler, lüks wellness tatilleri ve özel sağlık merkezleri ile benzersiz deneyimler arıyor. Özel spor antrenmanları, gelişmiş spa terapileri ve huzurlu doğa ortamları ile lüks sağlık turizmi, üst düzey konfor ve sağlık hizmetlerini birleştiriyor. SAĞLIK TURİZMİNİN GELECEĞİ: DİJİTAL DENEYİMLER Teknolojinin sağlık turizmine entegrasyonu, sanal wellness deneyimlerini de beraberinde getiriyor. Online yoga dersleri, meditasyon seansları ve fitness programları sayesinde bireyler, seyahat etmeden de sağlıklarını destekleyebiliyor. Ayrıca, giyilebilir sağlık teknolojileri ve mobil wellness uygulamaları, kişiselleştirilmiş sağlık takibi sunarak sağlık turizmi deneyimlerini daha verimli hale getiriyor. SAĞLIK TURİZMİNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR Lüks wellness hizmetlerinin yüksek maliyetleri, geniş kitleler için erişilebilirliği zorlaştırırken, wellness sektöründe evrensel bir standardın bulunmaması destinasyonlar arasında kıyas yapmayı güçleştiriyor. Yılın belirli dönemlerinde artan talepler, düşük sezonlarda işletmeler için zorluk yaratırken, bölgelere göre farklılaşan wellness uygulamaları küresel pazarda benimsenme açısından bazı engeller oluşturabiliyor. Ayrıca, COVID-19’un etkileri hala hissedildiğinden, sağlık ve güvenlik kaygıları seyahat edenler için önemli bir faktör olmaya devam ediyor. SAĞLIK TURİZMİ PAZARI VE ÖNE ÇIKAN OYUNCULAR Sağlık turizmi pazarında öne çıkan oyuncular arasında Accor Hotels, Marriott International, Hyatt Hotels Corporation, Six Senses Hotels Resorts Spas ve Canyon Ranch gibi küresel otel zincirleri yer alıyor. Pazar, doğrudan ve dolaylı tedarikçiler açısından da farklı kategorilere ayrılıyor. Doğrudan tedarikçiler arasında havayolları, otel şirketleri ve tur operatörleri bulunurken, dolaylı tedarikçiler online seyahat acenteleri (OTA), geleneksel seyahat acenteleri ve kurumsal alıcılar olarak öne çıkıyor. Yaş gruplarına göre incelendiğinde, sağlık turizmi 15 yaş altı, 16-25, 26-35, 36-45, 46-55 ve 55 yaş üstü kategorilerine ayrılıyor. Turizm türüne göre ise termal su veya kaplıca terapileri, yoga ve pilates kampları, gastronomi ve sağlıklı beslenme kampları, meditasyon kampları, wellness cruise turları ve eko-turizm kampları gibi çeşitli alternatifler mevcut. Cinsiyete göre erkek, kadın ve çocuk olarak sınıflandırılan sağlık turizmi, seyahat türüne göre yurt içi ve uluslararası olarak ikiye ayrılıyor. Rezervasyon kanalları ise telefonla, online ve yüz yüze rezervasyon olmak üzere üç farklı şekilde gerçekleşiyor. Ülkelere göre değerlendirildiğinde, sağlık turizminin en popüler destinasyonları arasında ABD, Kanada, Brezilya, Meksika, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İspanya, Rusya, Hindistan, Çin, Japonya, Malezya, Singapur, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, İtalya, Katar ve Umman gibi ülkeler yer alıyor. İLGİLİ SEKTÖR RAPORLARI Medikal Turizm: 2025’te 278,2 milyar dolardan, 2035’te 890,4 milyar dolara ulaşacak (%10,4 CAGR). Türkiye Medikal Turizmi: 2024’te 3,97 milyar dolar, 2034’te 7,18 milyar dolar olacak (%6,1 CAGR). Spa Tesisleri Pazarı: 2023’te 87 milyar dolar, 2033’te 166,4 milyar dolar olacak (%6,7 CAGR). ​​​​​​​

Pamukkale'yi Gökyüzünden Keşfetmek Revaçta Haber

Pamukkale'yi Gökyüzünden Keşfetmek Revaçta

DENİZLİ (İHA) - Pamukkale Travertenleri ve Hierapolis Antik Kenti, her yıl binlerce turisti ağırlarken, bölge artık yalnızca karadan değil, havadan da keşfedilebiliyor. Balon turlarına ek olarak yamaç paraşütü uçuşları da büyük ilgi görüyor. Sabah saatlerinde balonla başlayan hava macerası, gün içinde paraşüt uçuşlarıyla devam ediyor. Yamaç Paraşütü Uçuş Denetim Görevlisi Mahmut Can Tosun, uçuşlara her yıl artan bir talep olduğunu belirterek, "Genel olarak çok güzel geçiyor. Çünkü Pamukkale dünyada tek olduğu için turistler buraya yoğun bir ilgi gösteriyor. Sabah balon uçuşları ve yamaç paraşütü yapıyoruz. Sabah uçuşları genelde 15 kişi ile gerçekleşiyor. Rüzgarın durumuna ve havanın şartlarına bakılarak günün ileri saatlerinde değişiyor. Turistler genellikle ilk geldikleri zaman manzarayı görünce şaşırıyorlar. Bir de uçtukları, Pamukkale'nin üstünden geçtikleri zaman daha da büyüleniyorlar ve daha da hayran kalıyorlar. Geçen sene buraya gelip bu sene tekrar gelen birçok turist oldu. Kışın genellikle Hindistanlılar, Çinliler, Koreliler, Kazakistanlılar geliyor. Yazın ise her milletten gelen oluyor" dedi. Paraşüt Pilotu Gamze Yapıcı ise Pamukkale’nin üzerinde uçmanın heyecan verici olduğunu ifade ederek, "Bir sene önce kursa başlamıştım. Şimdi biraz daha deneyim kazanmak için devam ediyorum. Kültürel mirasımız olan Pamukkale'mizin üstünden uçmak heyecan verici. Gökyüzünden bakmak bambaşka, normal dolaştığımız gibi olmuyor tabi" diye konuştu. Deneyimli Paraşüt Pilotu Tuncer Atçeken ise Pamukkale’nin dünya çapında ilgi gördüğünü vurgulayarak, "2019'dan beri uçuş yapıyorum. Denizli'nin her bölgesinden uçuş yaptım. Toplamda 600'e yakın uçuşum var. Gidip kahve köşelerinden oturmaktansa gelip burada gençlere örnek olmaya çalışıyorum. Gençlerimizi yetiştiriyoruz, burada yetiştirirken para da istemiyoruz. Yeter ki bizlere katılsınlar. Amerikalılar yapacağına Türk gençleri bunu yapsın. Pamukkale'nin üzerinde uçmak ayrı bir güzellik. Biliyorsunuz, dünyanın 7 harikasından birisi ve herkes burayı çok merak ediyor. Gelsinler, buradan onları paraşütle uçuralım. Hep beraber bu zevki yaşatalım" dedi.

Turizm Sektörü EMITT 2025’te Buluşuyor Haber

Turizm Sektörü EMITT 2025’te Buluşuyor

Türkiye’nin en büyük turizm etkinliği olan EMITT Fuarı, 5 Şubat'ta Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 28. kez ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Türkiye İş Bankası’nın ana sponsorluğunda düzenlenecek etkinlik, ülkenin turistik değerlerini uluslararası alanda tanıtacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türk Hava Yolları’nın kurumsal sponsorluğunda gerçekleştirilen fuar, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) iş birliğiyle organize ediliyor. EMITT 2025, turizm sektörünün geleceğini şekillendirecek önemli görüşmelere ev sahipliği yapacak. 77 ÜLKEDEN 650’NİN ÜZERİNDE TUR OPERATÖRÜ KATILACAK Bu yıl fuarda ABD, Almanya, İngiltere, Rusya, Fransa, Güney Afrika, İspanya, İtalya, İsviçre, Kanada, Hindistan, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi önemli turizm pazarlarından 77 ülkeden 650’den fazla tur operatörü ağırlanacak. Böylece dünya çapındaki seyahat şirketleri, en yeni turizm fırsatlarını tanıtma fırsatı yakalayacak. Üç gün boyunca devam edecek etkinlikte sektörün önde gelen temsilcileri, iş birliği fırsatları bularak yeni bağlantılar kurabilecek. 2025 yılı turizm trendleri ve sektörün karşılaşacağı olası gelişmeler ele alınacak, sorunlara yönelik çözüm önerileri tartışılacak. SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ÖN PLANDA Bu yılki EMITT Fuarı'nın ana teması "Turizmi Yeniden Tanımlamak: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Cesur Adımlar" olarak belirlendi. Etkinlik kapsamında, turizmin doğaya ve topluma katkı sağlayacak şekilde nasıl dönüşebileceği tartışılacak. "Pozitif Turizm" vizyonu çerçevesinde, sıfır atık hedefinin ötesinde doğayı koruyan ve yerel toplulukları destekleyen yeni turizm yaklaşımlarına odaklanılacak. Ayrıca, yaratıcı turizm ürünleri geliştirilerek sektör için yeni pazar fırsatları değerlendirilecek. FUAR PROGRAMI VE İÇERİĞİ İlk Gün: Resmi açılışın ardından, turizm sektörünün 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 beklentileri masaya yatırılacak. Küresel turizm raporları paylaşılacak ve geleneksel "Başkanlar Oturumu" ile gelecek vizyonu ele alınacak. İkinci Gün: Sektör oyuncularının iş birliği yaparak daha dirençli ve sürdürülebilir bir turizm modeli oluşturması için paneller düzenlenecek. Ünlü konuşmacılar, influencer’lar ve sektörün önde gelen otel zincirleri, hizmet sağlayıcıları ve destinasyon temsilcileri sahne alacak. Üçüncü Gün: Turizmde yapay zeka, sürdürülebilirlik ve alternatif turizm konularında yenilikçi çözümler paylaşılacak. Katılımcılar, yeni fikirler geliştirme fırsatı yakalayacak ve interaktif oturumlarla farklı bakış açıları sunulacak. EMITT DİREKTÖRÜ HACER AYDIN’DAN AÇIKLAMALAR EMITT Fuarı Direktörü Hacer Aydın, etkinliğin sektördeki önemine dikkat çekerek, "Bu yıl fuarımızı 28. kez düzenliyoruz. Bunca yıllık deneyim ve birikime sahip olmanın gururunu taşırken, fuara sayılı günler kala hala ilk günkü heyecanımızı da içimizde hissediyoruz. Çünkü ülkemiz için daha iyi bir geleceği mümkün kılmak adına hayallerimizin sonu yok. Küresel krizlerin ve çevresel zorlukların gölgesinde, turizm sektörünün geleceğini şekillendirmek artık bir zorunluluk haline geldi. Turizmi yeniden tanımlamak, sadece bugünün krizlerine yanıt vermek değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceği yaratmak için daha cesur ve yenilikçi bir vizyonla adım atmayı gerektiriyor" dedi. Aydın, iklim değişikliği, aşırı turizm ve küresel krizler gibi zorlukların sektör için önemli tehditler oluşturduğunu belirterek, turizm sektörünün daha dirençli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması gerektiğini vurguladı. EMITT'in, dünya turizminin Türkiye'deki buluşma noktası olarak büyük bir sorumluluk taşıdığını belirten Aydın, "Bu yıl, katılımcıların daha fazla iş birliği yapmalarını teşvik eden yeni fırsatlar ve programlar sunarak hedefimizi büyütüyoruz. Türkiye’nin turizm gücünü keşfederken, geleceğin destinasyonlarına yeni yollar inşa edeceğiz" diye ekledi. KATILIMCI ÜLKELER VE DESTİNASYONLAR EMITT, 27 yıldır Türkiye'de pek çok yeni tatil ve turizm destinasyonunun tanıtılmasına öncülük etti. Bu yıl da Bulgaristan, Japonya, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs, Gürcistan, Mısır, Sırbistan, Bosna Hersek, Kuzey Makedonya, Seyşeller, Küba, Malta, Nepal, İran, İtalya ve Venezuela gibi ülkeler fuara katılım sağlayacak. Panama’nın ilk kez yer alacağı etkinlikte, yıllar sonra geri dönen Güney Kore de fuarda temsil edilecek. Ayrıca Yunanistan’dan belediyeler, İran, Çin, Azerbaycan, Özbekistan, Peru, Maldivler ve Pakistan’dan turizm acenteleri, Hindistan, İngiltere, İspanya ve Rusya’dan teknoloji firmaları ve Mısır’dan resort oteller fuarda boy gösterecek. EMITT 2025, turizm dünyasını İstanbul’da bir araya getirerek sektöre yön vermeye devam edecek.

F-35'lerde Peş Peşe Kazalarla Güvenlik Endişesi Büyüyor Haber

F-35'lerde Peş Peşe Kazalarla Güvenlik Endişesi Büyüyor

İSTANBUL (İHA) - Türkiye'nin dahil edilmediği F-35 projesinde, savaş uçakları güvenlik sorunları nedeniyle düşmeye devam ediyor. 2018’den itibaren 10’dan fazla F-35 kazası yaşanırken, en son olay Alaska’daki Eielson Hava Üssü'nde meydana geldi. Burada düşen uçakta, elektronik algılama sisteminin devre dışı kalması ve pilotun kontrol sağlayamaması dikkat çekti. Türkiye’nin geliştirme ortaklarından biri olduğu F-35 projesinde son yedi yılda birçok kaza raporlandı. Son olarak ABD’nin Alaska eyaletinde gerçekleşen kazada, F-35 savaş uçağı üsse çakıldı, pilot fırlatma sistemini kullanarak kurtuldu. Görgü tanıkları, uçağın hızla düştüğü ve infilak ettiğini kaydetti. ABD Operasyonel Test ve Değerlendirme Müdürlüğü'nün 2024 raporuna göre, F-35 uçaklarının güvenilirlik standartlarının altında kaldığı belirtildi. ABD Hükümeti Hesap Verebilirlik Ofisi ise bakım maliyetlerinin arttığını vurgulayarak, 2018’de 1,1 trilyon dolar olan ikame maliyetinin 2023’te 1,58 trilyon dolara yükseldiğini açıkladı. SON YILLARDA YAŞANAN ÖNEMLİ F-35 KAZALARI: 2018: ABD'ye ait F-35B, South Carolina kıyılarında düştü, pilot kurtuldu. 2019: Japonya'ya ait F-35A, Pasifik Okyanusu’na düştü, pilotun bedeni aylar sonra bulundu. 2020: Florida'da iniş sırasında kaza geçiren uçak kullanılmaz hale geldi. 2021: İngiltere'ye ait F-35B, uçak gemisinden kalkış sırasında Akdeniz'e düştü. 2022: Güney Kore’de iniş sırasında ağır hasar alan F-35 envanterden çıkarıldı. 2023: ABD’de South Carolina’da düşen F-35’in enkazı uzun süre bulunamadı. 2024: New Mexico’da kalkıştan hemen sonra düşen uçakta pilot kurtuldu. 2025: 29 Ocak'ta Alaska'da düşen son F-35’in kaza nedeni henüz bilinmiyor. Kazalar devam ederken, F-35 uçaklarının güvenlik sorunları ve maliyetleri konusundaki tartışmalar da büyüyor.

Diyarbakır’da Kış Turizmi Canlılığını Koruyor Haber

Diyarbakır’da Kış Turizmi Canlılığını Koruyor

DİYARBAKIR (İHA) - 33 farklı medeniyetin izlerini taşıyan Diyarbakır, kış aylarında da ziyaretçilerini ağırlıyor. Hurrilerden Abbasilere, Selçuklulardan Osmanlılara kadar pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan kadim şehir, UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki surları, İçkale Müze Kompleksi, Ulu Cami, Ongözlü Köprü, Hasanpaşa Hanı, Zerzevan Kalesi ve tarihi camileriyle ilgi görüyor. Kültür ve inanç turizminin önemli merkezlerinden biri olan Diyarbakır, yılın her döneminde ziyaretçilerin tercih ettiği bir destinasyon olmayı sürdürüyor. Diyanet İşleri gönüllü tercümanı Hızır Kanioğlu, turistlerin kış mevsiminde de Ulu Cami’yi ziyaret ettiğini belirterek, Güney Kore, Japonya ve Avrupa’nın farklı ülkelerinden misafirler ağırladıklarını dile getirdi. Profesyonel turist rehberi Taner Polat, sadece sömestir tatilinde 780’den fazla turisti gezdirdiğini ifade ederek, bölgede çok sayıda rehberin aktif olarak çalıştığını ve bu sayede hem turizme hem de yerel ekonomiye katkı sağladıklarını vurguladı. Polat, kış aylarında da Diyarbakır ve çevresinin yoğun ilgi gördüğünü ekledi. Kenti ikinci kez ziyaret eden Özlem Karabıyık ise, "Diyarbakır’ı seviyoruz, güzel bir şehir, çok tarihi bir şehir. Bütün dini kültürleri barındırıyor. Burada olduğum için mutluyum" sözleriyle şehirde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Tatil ve Yatırım İçin Türkiye'ye Asyalı Turist Akını Haber

Tatil ve Yatırım İçin Türkiye'ye Asyalı Turist Akını

2024 yılında Asya kıtasından Türkiye’ye gelen turist sayısında önemli bir artış gözlemlendi. Özellikle Çin’den gelen turist sayısı yüzde 130, Hindistan’dan gelen ise yüzde 80 yükseldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılı ocak-eylül döneminde toplam turist sayısı yüzde 8,74 artarak 49 milyonu geçti. Bu rakamın yıl sonunda 60 milyona yaklaşması bekleniyor. DİZİLER VE GASTRONOMİ İLGİ ÇEKİYOR Türk dizilerinin uluslararası başarısı ve Türk mutfağının gastronomi otoritelerince övgü alması, Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirdi. Michelin rehberinde yer alan restoranlar ve uluslararası gastronomi etkinlikleri, turistlerin mutfağa ilgisini artırdı. YATIRIM İÇİN DE GELİYORLAR Asya’dan gelen turistler sadece tatil yapmıyor, aynı zamanda gayrimenkul ve teknoloji yatırımlarına yöneliyor. Türkiye’yi ziyaret eden her 10 Asyalı turistten 2’si, gayrimenkul fırsatlarını değerlendiriyor. Türkiye Yeni Delhi Büyükelçisi Fırat Sunel'e göre, Çinli ve Hintli yatırımcılar, Türkiye’nin teknoloji ve startup ekosistemine de yoğun ilgi gösteriyor. Coğrafi yakınlık ve vize sorunlarıyla karşılaşılmaması nedeniyle Asyalı turistler, Türkiye'yi cazip bir yatırım pazarı olarak görüyor. TÜRKİYE’NİN TANITIM KAMPANYALARI ETKİLİ Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) Asya pazarına yönelik tanıtım kampanyaları ve dijital stratejileri, turist sayısındaki artışta büyük rol oynadı. Hindistan ve Çin gibi büyük pazarlarda düzenlenen etkinlikler ve medya iş birlikleri Türkiye’nin cazibesini artırdı. ASYALI TURİSTLERİN HARCAMA GÜCÜ YÜKSEK Dünya milyarderlerinin yüzde 40'ından fazlasının yaşadığı Asya, 4.7 milyar nüfusu ve yüksek gelir düzeyiyle dikkat çekiyor. Türkiye’ye gelen Asyalı turistlerin kişi başı harcama oranı, diğer bölgelerden gelenlere göre daha yüksek oluyor. Ortalama 1.500-2.000 dolar arasında harcama yapan bu ziyaretçiler, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına da katkı sağlıyor. THY’NİN YENİ ROTALARI TURİZMİ DESTEKLİYOR Türk Hava Yolları’nın artırılan uçuşları ve yeni rotaları, Asya pazarından daha fazla turist çekilmesini sağladı. 2024 yılının ilk 11 ayında, Çin’den 381 bin 200, Hindistan’dan 306 bin 531, Güney Kore’den 192 bin 858, Japonya’dan 123 bin 610 turistin gelmesi, bu stratejinin başarısını gösteriyor. Türkiye, tatil ve yatırım arayan Asyalı turistler için cazip bir destinasyon olma yolunda ilerliyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.