Hava Durumu

#Gündem

TOURISMJOURNAL - Gündem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gündem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hıdırellez: Doğanın Büyülü Uyanışı ve Hızır'a Adanan Ritüeller Haber

Hıdırellez: Doğanın Büyülü Uyanışı ve Hızır'a Adanan Ritüeller

Eski çağlardan bu yana insanlar bahar mevsimiyle doğanın uyanışını şenliklerle kutlarlar. Hıdırellez de bir mevsim/bahar bayramıdır. Bu bayramın ana karakterleri, Hızır ve İlyas’tır. İnanışa göre, Hızır âb-ı hayat suyunu içtiği için ölümsüzdür. Halk arasında Ledün İlmine vakıf olan bir peygamber ya da ilhamla Allah’tan gelen gizli bilgiye sahip olan bir veli olarak anılmaktadır. Hızır ve İlyas senede sadece bir gün buluşurlar. İşte o gece; 5 Mayıs’ı, 6 Mayıs’a bağlayan gecedir. İnsanlar öyle inanır ki bu mucizeye, bu geceyi kutsal sayarlar. Evlerine bereket dolsun, kısmetleri açılsın, hasatları ve hayvanları bereketli olsun, dilekleri gerçekleşsin, hastaları iyileşsin diye çeşitli ritüeller yaparlar. Hıdrellez gecesinin dışında da inanışa göre beklenmedik zamanlarda farklı şekillerde insanların karşısına çıkan Hızır, insanları sınar, yüreği temiz olan insanlara yardım eder. Hızır Kültünün Ortaya Çıkışı Bahara geçiş kutlamalarının kökenine bakıldığında eski çağlara kadar gitmek gerekir. Babil, Sümer, Hitit, Mısır, Anadolu, Mezopotamya, İran ve Yunanistan medeniyetleri incelendiğinde, bu topluluklarda inanılan kutsal güçlere, tanrı ve tanrıçalara kurbanların sunulması, ateş/tütsü yakılması gibi kutsallaştırılmış davranışların var olduğu görülmektedir. Sümer’de İnanna ve Dumuzi, Babil’de İştar ve Tammuz, Mısır’da İsis ve Osiris, Yunan’da Demeter ve Persephone buluşma mitleri doğanın uyanışının ve bereketin habercisi olmuştur. Bu buluşmalar şenliklerle kutlanmıştır. Mezopotamya inanışlarında Dumuzi (Sümer)/Tammuz (Babil) hayvanların, çobanların, ekinlerin koruyucusudur. Senenin yarısını yer altında geçiren bu tanrı, eşi İnanna/İştar ile buluşmak için yeryüzüne çıkarken doğa yeniden neşelenir. Bu buluşma bir nevi düğün gibi betimlenirken, dünyaya bahar gelir. Sümer Gılgamış Destanında insanüstü güce sahip olan Kral Gılgamış, yol arkadaşı Enkidu ölünce çok üzülür ve ölümsüzlük otunu aramaya çıkar. Yerini bilen tek kişi ise ebedî hayat süren Ziusudra (Sümer)/Utnapiştim’dir (Babil). Bu kişi, Hızır ile özdeşleştirilir. Mısır inanışlarında da kardeşi Seth tarafından öldürülen ve karısı İsis tarafından büyü ile canlandırılan Osiris’in dirilişi şenliklerle kutlanırdı. Şenlikler, Nil sularının çekilip, tohumların toprağa ekileceği dönemde yapılırdı. Yani yer altı tanrısı Osiris'in dirilişi bir nevi doğanın dirilişini sembolize ederdi. Yunan mitlerinde ise Zeus ile Demeter'in kızı olan Persephone (Kore), yeraltı Tanrısı Hades tarafından yer altına kaçırılır. Ölüler diyarının tanrıçası olur. Annesi bereket tanrıçası Demeter ile yılın yarı zamanını geçirmek için yeryüzüne çıkar. Kızına kavuşan Demeter sevincinden dünyaya baharı getirir, doğayı bereketlendirir. İskender Efsanesinde ebedî hayat suyunu arayan İskender, balığı canlandıran suyun aktığı çeşmeden su içen aşçısı Andreas’ı çeşmeyi tekrar bulamayınca denize atar. Bu efsanede Andreas, Hızır’ın özellikleriyle anılır. Türklerin geleneksel eski dini Tengrizm’de de Gök Tanrı, insanlara iyilik etmesi için aksakallı bir ihtiyar olarak tasvir edilen Boz Atlı Yol İyesi olarak anılan koruyucu bir ata ruhunu görevlendirir. Türklerin İslamiyet’e geçişi ile birlikte İslam kültüründe benzer özelliklerle tasvir edilen Hızır, Boz Atlı Yol İyesi’nin yerini alır. Oğuz Kağan Destanında Oğuz Kağan’a bir erkek bozkurt yol kılavuzluğu eder ve kaybolur. Bu kurt, Hızır olarak anılır. Dede Korkut, Manas Destanı gibi birçok halk anlatılarında da Hızır’ın adı pek çok yerde geçer. Kuran’da Kehf suresinde Hz. Musa ile “kullarımızdan bir kul” ifadesiyle tanımlanan bilge, Hızır olarak yorumlanmaktadır. Tasavvufta abdalların reisi olarak anılan Hızır, Alevi-Bektaşi kültüründe on iki posttan/makamdan “mihmandar” postunun sahibidir. Yine Alevi-Bektaşi kültüründe kırmızı atı olduğuna inanılan Düzgün Baba, insanlara ihtiyaç duyduklarında yardım eder. Mevlana da Şems’i, ikinci Hızır olarak tanımlar. Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde, İlyas’ın karada insanlara hizmet ettiğini, Hızır’ın ise denizde hizmet ettiğini yazar. Müslüman ve Hristiyanların birlikte yaşadığı dönemlerde kültürel etkileşimler olurken, halk inanışların da Circis (Cercis/Curcis) peygamber ile karıştırılan Aziz George (Georgios/Georges) ve yaptığı iyiliklerle anılan Aziz Nikolaos Hızır kültüyle özdeşleştirilir. Hristiyanlık dünyasında Paskalya ve Aya Yorgi, Yahudilikte Pesah adıyla anılan mevsim kutlamaları da İslam kültüründe Hızır ve İlyas karakterlerine dair yapılan kutlamalarla aynı görevi üstlenir. Yahudi Efsanesinde Yeşua’ya yoldaşlık eden İlya peygamber, Hızır gibi bir takım gizemli işler yaparken betimlenir. Hıdırellez Kutlamaları   Hıdırellez gecesi gelmeden önce kınalar yakılır, evler temizlenir, temiz kıyafetler hazırlanır. Bazı yörelerde Hızır orucu tutulur. Hıdırellez günü eş-dost buluşmalarında yenmesi için pilavı, çörek, börek, sütlaç gibi yiyecekler hazırlanır. Hıdırellez günü ise ev temizlenmez, dikiş dikilmez, tarla sürülmez, çamaşır yıkanmaz, ağaç kesilmez. Hıdırellez günü sabah erkenden pencereler ve kapılar açılır. Bereket ve sağlık duaları edilir. O gün mezarlıklar ya da türbeler ziyaret edilir. Hızır’ın uğradığı düşünülen “Hızır kapısı” adı verilen kale, yatır gibi yerlere ya da Hızır’ın İlyas ile buluştuğu düşünülen yeşillik kırlara akrabalar ve komşularla gidilir. Bazı yörelerde Hızır hakkı için Hızır kapılarında kurbanlar kesilir. Topluca eğlenceler yapılır. Hıdırellez’in sembolü haline doğanın yeniden canlanması simgeleyen bir ateş yakılır. Geçmiş yılın rehavetini üstünden atmak için ateşin üstünden atlanır. Hıdırellez Ritüelleri Bereket ve şans için Hıdırellez gecesi tepsi içine çeşitli tahıllar, ekmek ve su bırakılır. Dolaplar, yağ kapakları, un çuvalları, kapı, pencere, ambar, cüzdan ve yiyecek kapılarının ağzı bereketli olsun diye açık bırakılır. Köylerde Hıdırellez günü sabah namazı kılınıp, tarlalar dolaşılır ve ambara/depolara gelinip bereket dilenir. Kuraklık var ise yağmur duası yapılır. Gün doğmadan çiçek ve otların üstündeki çiğler toplanarak sütün içine koyup, süt mayalanır. Karınca yuvasından toprak alınıp, toprak kesesi yapılır. Kese mutfağa konur. İçinde para olan keseler gül dalına asılır. Pencere önlerine para bırakılır. Ertesi gün para alınıp, cüzdana konur ve yıl boyunca harcanmaz. Sağlık, şifa ve güzellik için gece gül dalına eşyalar asılır ve sabah giyilir. Gece bir kovaya su konur, sabah bu su ile yıkanılır. Bazı yörelerde bu suya toplanan çeşitli konur ve kaynatılır. Hıdırellez sabahı su kenarına gidilir, el ve yüz yıkanır. Ya da su eve getirilir banyo yapılır. Yine güzelleşmek ya da vücuttaki hastalıklarından kurtulmak için sabah bitkilerin üstünden çiğ toplanır, banyo suyuna karıştırılır. Hastalar yeşil alanlara çıkarılır, yerde çimenlerin üzerinde yuvarlanır. Hastalıklardan kurtulmak için ağaca salıncak kurulup sallanılır. Dileklerin tutması için dilek tutulan nesnenin resmi kağıda çizerek bir gül ağacının dalına asılır. Gün doğmadan dilek kağıtları nehre, denize veya dereye atılır. Yine gül ağacının altına dileği tutulan ev gibi unsurların maketleri yapılır ya da çizilir. Çocuk sahibi olmak isteyenler beşik yapıp içine bebek bırakır. Dilek tutularak ağaç etrafında dönülür, mum yakılır. Ağaçlara dilekler ile bez parçaları bağlanır. Talih ve kısmet açmak için evlenme çağına gelen kızların başlarında kilit açılır, evde olan sandık kapakları açık bırakılır. Kızların baş örtülerine gül yağı dökülür. Bir başka ritüelde niyet küpü hazırlanır, evlenmek isteyenler içine takılarından koyar. Küp sabaha kadar gül ağacı dibinde bekletilir. Ertesi sabah maniler ile küp açılır. Kısmeti kapalı olduğu düşünülen kişi odaya kitlenir. Sabah genci odaya kilitleyen kişi namaz kılıp, kısmeti açılsın diye dua edip evlenmesi istenilen kişinin oda kapısının kilidini açarak uyandırır. Genç kızlar yatarken evlenme niyeti edip yatarlar. Şanslı iseler Hızır rüyalarında evlenecekleri eşlerini gösterir. Bazı yörelerde kısmet için tuzlu ekmek pişirilip, bacaya/çatıya bırakılır. Kötü enerjiden korunmak için ahır ve ev kapılarına, pencerelere ısırgan otu yada yeşil bitkiler asılır. Bütün senenin kötü enerjisinden ve günahlardan arınmak için eski eşyalardan büyük bir ateş yakılır ve üzerinden atlanır. Bazı yörelerde 41 nohut gibi bakliyat 41 adet “Ayetel-kürsü” okunarak dileklerle toprağa gömülür. Gayb Aleminden haber almak için açılacak göğü görmek için gece uyunmaz. Gökyüzünde ışık beliren yerde para olduğuna inanılır. O gece görülen rüyalar haberci rüyalardır.   Dilek tutmak, sağlıklı olmak, gayb’dan haber almak, berekete sahip olmak, güzelleşmek gibi amaçlarla yapılan ritüeller Türk Dünyası’nda ve Anadolu’da farklılık gösterse de amaçlar ortaktır: mucizeye şahit olmak. Ledün ilmine hakim olan Hızır, bu ritüellere cevap verir mi bilinmez ancak, Hızır inanışı toplumları birleştiren bir kültürel miras olarak nesilden nesle aktarılmaktadır. Bu sebeple önemi itibariyle Hıdırellez kutlamaları, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'nde de yer almıştır.  Hızır, bu yazıyı okuyan herkesin dileklerine yoldaş olsun. Hoş geldin Bahar…   Prof. Dr. Özlem GÜZEL Akdeniz Üniversitesi, Turizm Fakültesi ozlemguzel@akdeniz.edu.tr

Tayland’da Songkran Su Festivali renkli görüntülerle başladı Haber

Tayland’da Songkran Su Festivali renkli görüntülerle başladı

Tayland yerel takvimine göre yeni yıl olarak kutlanan, temizliği ve arınmayı simgeleyen Songkran Su Festivali başladı. Tayland’ın en büyük bayramı olan ve her yıl 13-15 Nisan tarihlerinde kutlanan festival, bu yıl da eğlenceli görüntülere sahne oldu. Festivalin ilk gününde başkent Bangkok’ta çeşitli bölgelere kurulan kutlama alanlarını dolduran her yaştan yerli ve yabancı katılımcı, su tabancaları, kovalar ve hortumlarla birbirini ıslattı. Katılımcılar su savaşlarının yanı sıra, festival alanlarına kurulan yöresel yemekler, müzik ve etkinliklerin tadını çıkardı. Hava sıcaklıklarının son günlerde yer yer 40 dereceyi aştığı Tayland’ın dört bir yanında evlerinin ve dükkanlarının önüne su istasyonları kuran vatandaşlar, geçen araç ve yayaları ıslattı. Başbakan Shinawatra festivale katıldı Tayland Başbakanı Paetongtarn Shinawatra da festivalin katılımcıları arasındaydı. Bangkok’ta düzenlenen Songkran yürüyüşünü izleyen, Başbakan Shinawatra vatandaşlarla bir araya gelerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Başbakan yaptığı basın açıklamasında vatandaşlara bayram kutlaması mesajını iletirken, festivale her yıl artan yabancı ilgiden dolayı memnun olduklarını belirtti. Toplamda 4,4 milyon kişinin festivale katılması bekleniyor UNESCO tarafından 2023 yılında "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" listesine dahil edilen Songkran Festivali’ne, sosyal medyanın da etkisiyle her yıl ilgi artarak büyüyor. Tayland Turizm Otoritesi tarafından yapılan açıklamada, bu yılki kutlamalara 476 bin yabancı turistin gelmesinin ve toplamda 4,4 milyon kişinin festivale katılmasının beklendiği bildirildi.

20. Uluslararası Runtalya maratonu Antalya'da başladı Haber

20. Uluslararası Runtalya maratonu Antalya'da başladı

65 farklı ülkeden, bin 800'ü yabancı olmak üzere yaklaşık 10 bin sporcunun katılım sağladığı 20. Uluslararası Runtalya Maratonu, Antalya'da başladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı himayelerinde, Antalya Valiliği koordinesinde düzenlenen 20. Uluslararası Runtalya Maratonu, Antalya'da başladı. 65 farklı ülkeden, bin 800'ü yabancı olmak üzere yaklaşık 10 bin sporcunun katılım sağladığı organizasyonda; Maraton, Yarı Maraton, 5K, 10K, 21K, 42K, 10K TeamRun olmak üzere çeşitli kategorilerde yarışlar düzenlenecek. Maratonun Startını Vali Hulusi Şahin Verdi Atatürk Kültür Merkezi önünde başlayan maratonun startını Antalya Valisi Hulusi Şahin verdi. Maratona, Vali Hulusi Şahin'in yanı sıra Vali Yardımcısı Tahsin Aksu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Akkoyun, Konyaaltı Kaymakamı Rahmi Köse, Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, sporcular ve vatandaşlar da katıldı. Türkiye'nin En Büyük Lifestyle Etkinliği 2006 yılından itibaren kesintisiz olarak düzenlenen Runtalya Maratonu; profesyonel ve amatör sporcuların yanı sıra markaları ve sivil toplum kuruluşlarını da buluşturan önemli bir spor ve yaşam etkinliği olma özelliğini sürdürüyor. Türkiye'nin en büyük "lifestyle" maraton etkinliği olarak düzenlenen yarışların ardından, ödül töreni ve çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek.

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında Haber

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında

MERSİN (İHA) – Akdeniz kıyılarında kirlilik krizi derinleşiyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Mersin ve İskenderun Körfezlerinin Akdeniz'deki en kirli bölgeler olduğunu belirterek, kirliliğin denizlerdeki oksijen seviyesini düşürecek boyuta ulaştığını söyledi. Salihoğlu, "Kirlilik, denizdeki canlılar için ana tehditlerden biri. Kirlilik ve iklim baskısı bir araya geldiği zaman oldukça sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz, aynı zamanda insan sağlığı için de bir tehdit" dedi. MERSİN VE İSKENDERUN KÖRFEZLERİ ALARM VERİYOR Mersin’in Erdemli ilçesinde bulunan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz kıyılarındaki kirlilik konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kıyılara vuran atıkların deniz ekosistemine büyük zarar verdiğini vurgulayan Salihoğlu, Mersin Körfezi'nin Akdeniz'deki en kirli bölge olduğunu ifade etti. Mersin Körfezi'nin yanı sıra İskenderun Körfezi'nin de benzer bir kirlilik baskısı altında olduğuna dikkat çeken Salihoğlu, "Burada gördüğümüz kirliliğin ana kaynağı şehir deşarjları. Tabi nehirlerden de ciddi kirlilik baskısı var. Nehirlerden gelen kirlilik baskısının ana nedeni de tarımsal ve endüstriyel aktiviteler" dedi. OKSİJEN SEVİYESİ AZALIYOR, EKOSİSTEM DEĞİŞİYOR Denizlerdeki kirlilik, yalnızca suyun rengini değil, ekosistemi de değiştiriyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Kirliliğin boyutları oksijen seviyelerini düşürecek kadar arttı. Deniz üstünde köpüklenmeler görülmeye başlandı. Bu, sağlıksız bir denizin işaretidir. Eğer kirliliğe neden olan bu girdileri hızla azaltmazsak, denizlerdeki canlı türlerinin varlığı tehlikeye girecek" dedi. Bu durumun denizlerdeki bitkisel üretimden en üst seviyedeki canlılara kadar tüm ekosistemi etkilediğini ifade eden Salihoğlu, "Kirlilik, deniz canlılarının beslenmesini engelliyor ve oksijen seviyelerini düşürüyor. Bu da ekosistemi değiştiriyor ve direnç seviyesini azaltıyor" diye konuştu. KİRLİLİK VE İKLİM BASKISI BİRLEŞİRSE FELAKET KAÇINILMAZ Salihoğlu, kirliliğin iklim baskısı ile birleştiğinde daha büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. "Kontrolsüz avcılık, biyoçeşitliliği ve ekosistem direncini zaten düşürüyor. Bunun üzerine kirlilik ve iklim baskısı eklenince, sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum, aynı zamanda insan sağlığını da tehdit ediyor. Özellikle şehir deşarjları, insan sağlığını doğrudan etkileyebilecek bakterileri ve mikropları içeriyor" açıklamasında bulundu. İleri arıtma sistemlerinin önemine dikkat çeken Salihoğlu, şehir deşarjlarının denize boşaltılmadan önce etkili bir şekilde arıtılması gerektiğini ifade etti. "Bu konuda hem mevcut sistemlerin iyileştirilmesi hem de kapasite yetersizliği olan bölgelerde yeni arıtma tesislerinin kurulması gerekiyor" dedi. PLASTİK ATIKLAR EN BÜYÜK TEHDİTLERDEN BİRİ Akdeniz’deki kirliliğin önemli bir bölümünü de plastik atıklar oluşturuyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Denize giren plastiğin hiçbiri denizde üretilmiyor. Hepsi karadan geliyor. Gemilerden atıldığı sanılıyor ama asıl kirlilik kaynağı bizim kendi nehirlerimiz" dedi. Ceyhan Nehri'nin taşıdığı atıkların tüm bölgeyi kirlettiğini belirten Salihoğlu, karada biriken plastik atıkların zamanla denize ulaştığını ve bunun ekosistemi ciddi şekilde etkilediğini ifade etti. Plastik atıkların ekosistemdeki yıkıcı etkisine dikkat çeken Salihoğlu, "Artık tek kullanımlık plastiklerden ve doğaya atık bırakma alışkanlığından vazgeçmemiz gerekiyor" dedi. DENİZ EKOSİSTEMİ VE TURİZM TEHLİKEDE Deniz suyundaki kalite kaybının turizme de büyük darbe vuracağını belirten Salihoğlu, "Kimse bulanık, pis bir denizde yüzmek istemez. Oysa Akdeniz’in görünürlük seviyesi yüksek, pırıl pırıl sularıyla bilinir. Bu kaliteyi kaybetmek, turizmde büyük kayıplara neden olur" dedi. Mersin ve İskenderun Körfezlerinde yürütülen projelerin önemine dikkat çeken Salihoğlu, "Hızlı ve etkili müdahalelerle sağlıklı bir deniz ekosistemine tekrar kavuşabileceğimize inanıyoruz. Ama bunun için kararlı bir çevre politikası gerekiyor" dedi.

Türkiye'nin Yılbaşı Eğlencesi Ekranlarda! Haber

Türkiye'nin Yılbaşı Eğlencesi Ekranlarda!

Yılbaşı gecesi, Türkiye'nin önde gelen televizyon kanalları, izleyicilere unutulmaz bir gece yaşatmak için birbirinden renkli ve eğlenceli içerikler sunacak. Bu yıl da birçok ünlü sanatçı, müzik, ve eğlence ekranlarda izleyicilerle buluşacak. İşte kanalların yılbaşı programları; TRT1: Lingo Türkiye Yılbaşı Özel (21.55) Serkan Çayoğlu, Tuba Ünsal, Emre Kıvılcım, Melis Sevin, Fettah Can, Berk Atan, Doğu Demirkol, Cansu Kurtçu, Meltem Akçöl, Eser Eyüboğlu, Hüseyin Sevimli ve Merih Öztürk konuk olacak. ATV: ATV’de yılbaşı gecesinde Kenan İmirzalıoğlu’nun sunumuyla Kim Milyoner Olmak İster Yılbaşı Özel (20:00) programı yayınlanacak. Programda ünlüler yarışacak ve kazandıkları parayı bağışlayacaklar.  KANAL D: Kanal D’nin müzik dolu programı Şarkılar Bizi Söyler (20:00) yılbaşı gecesinde özel bir bölümle izleyicilerin karşısına çıkacak. Programda Sibel Can, Hakan Altun ve Hüsnü Şenlendirici şarkılarını seslendirecek. Programa Uğur Aslan, Tuğçe Kandemir, Latif Doğan, Kahtalı Mıçı, Mahmut Tuncer, Suzan Kardeş, Buzuki Orhan ve Kutsi gibi sanatçılar konuk olacak. STAR TV: Star TV’nin yılbaşı klasiği haline gelen İbo Show (20:00) yılbaşı gecesinde de ekrana gelecek. Programın sunucusu İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar, Şafak Sezer, Serdar Ortaç, İrem Derici ve Resul Dindar’ı ağırlayacak. SHOW TV: Show TV’nin sevilen komedi programı Güldür Güldür Yılbaşı Özel (20.00) yılbaşı gecesinde de izleyicileri güldürmeye devam edecek.  TV 8: O Ses Türkiye Yılbaşı Özel (20.00) konukları arasında Devrim Özkan, Ceren Karakoç gibi yıldızlar yer alacak. Acun Ilıcalı da ilk kez jüri koltuğunda olacak. O Ses Yılbaşı 2024'te jüri üyeleri Murat Boz, Ebru Güneş, Hadise yer alacak.

Atatürk fotoğraf sergisi Kaş’ta izdiham yarattı Haber

Atatürk fotoğraf sergisi Kaş’ta izdiham yarattı

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde Antalya’nın Kaş ilçesinde gerçekleşen etkinliklere Kaş kaymakamı Tevfik Kumbasar ve Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş ve Kaşlılar yoğun ilgi gösteriyor. Cumhuriyetin 100. yılı kutlamalarında Antalya’nın ünlü sanat merkezi olan Ahmet Muhtar Kızıltan Kültür ve Sanat Merkezi, Kaş Belediyesi işbirliğiyle elli dört panoda toplam iki yüz Atatürk fotoğrafı sergiliyor. Antalya’nın kültür ve sanat camiasının önemli simalarından Ahmet Muhtar Kızıltan’ın yıllar içinde oluşturduğu zengin bir Atatürk fotoğrafları arşivi bulunuyor. Kaş Belediyesi’nin davetiyle eşine az rastlanır olan bu fotoğrafların bir kısmını sanatsever Kızıltan bu özel günde Kaşlılarla paylaşıyor. Bugün başlayan ve Kaş Atatürk Sergi Alanı’nda sergilenen fotoğraflar, Atatürk’e ait çok nadir parçalardan oluşuyor. Bunlar arasında Atatürk’ün çeşitli yerlerde çekilmiş işgal fotoğrafları, kurtuluş, kuruluş ve veda fotoğrafları yer alıyor. Fotoğraflar Kaşlılar tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı ve izdiham yarattı. Atatürk’ün harp akademisinden başlayıp cepheden cepheye koştuğu anları ölümsüzleştiren fotoğraflar yediden yetmişe ilgi görüyor. Sergi Atatürk’ün kurtuluş mücadelesi ve hayatının büyük bir bölümünü özetleyen çok sık karşılaşmadığımız çok özel fotoğraflardan oluşuyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.