Hava Durumu

#Enflasyon

TOURISMJOURNAL - Enflasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enflasyon haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bayram Alışverişinde 120 Milyar TL Ciro Bekleniyor Haber

Bayram Alışverişinde 120 Milyar TL Ciro Bekleniyor

ANKARA (İHA) - Ramazan Bayramı öncesi piyasada büyük bir hareketlilik bekleniyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Ramazan Bayramı'na artık sayılı günler kaldı. Bayram öncesinde, alışverişte hızlı bir tüketim alışkanlığının yanı sıra bayramın vecibelerini yerine getirmek, ailede ve çocuklarımızda eksikleri tamamlamak için hazırlıklar da başladı. Çarşılarda ve pazarlarda esnafımız hareketli günler yaşanmasını bekliyor. Her bayramda ve özel günlerde belirli bir ciroyu yakalıyorduk. Bu sefer beklentimiz biraz daha yüksek. Çünkü yapılacak alışveriş çeşitlendirildiğinde, yaklaşık 415 meslek dalını kapsayacak şekilde 100-120 milyar liralık bir ciro bekliyoruz" dedi. Çarşı ve pazarlarda yoğunluk yaşanacağını vurgulayan Palandöken, enflasyondaki düşüş beklentisine rağmen, temel gıda dışındaki sektörlerde durgunluk olduğunu ve bayram alışverişinin esnaf için kritik bir fırsat sunduğunu ifade etti. 415 MESLEK DALI BAYRAMA HAZIR Esnafın büyük bir heyecanla bayrama hazırlandığını belirten Palandöken, özellikle gıda ve giyim sektörlerinde gözle görülür bir canlanma yaşanacağını söyledi. Uzun tatil beklentisinin düşük olması nedeniyle, insanların memleketlerine veya turizm bölgelerine gitmek yerine bulundukları şehirlerde kalacağını ve bu durumun iç piyasaya olumlu yansıyacağını dile getirdi. 415 farklı meslek dalında esnafın, halkın bütçesine uygun seçenekler sunarak bayram alışverişine katkı sağlamaya hazır olduğunu belirtti. DENETİMLER ARTIRILMALI, TÜKETİCİLER DİKKATLİ OLMALI Bayram öncesi artan alışveriş yoğunluğunun merdiven altı üretimi de artırdığına dikkat çeken Palandöken, tüketicilerin özellikle gıda, tekstil ve ayakkabı gibi ürünlerde kaliteye dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Sentetik boya hataları olan kıyafetler ve sağlıksız malzemeden üretilen ayakkabılar konusunda vatandaşları uyardı. Denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini belirten Palandöken, fiyat etiketlerinin gerçekçi olup olmadığının incelenmesi gerektiğini ifade etti. Kolluk kuvvetleri ve ilgili bakanlıkların bu süreçte kayıt dışı ürünlerle mücadelesinin önemine değindi. Esnafın bayram hazırlıklarını tamamladığını ve halkın beklentilerini en iyi şekilde karşılamaya hazır olduğunu söyleyen Palandöken, herkesin bayramı huzur ve güven içinde geçirmesini temenni etti.

Yıldıray Karaer: Haber

Yıldıray Karaer: "Türkiye Turizmi 2025’te İyi Olacak"

Corendon İcra Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, düzenlediği iftar yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Konuşmasında, turizm sektörünün krizlere dayanıklı olduğunu vurgulayan Karaer, otelcilik, havacılık ve tur operatörlüğü alanlarında güçlü bir marka olabilmek için büyük çaba gösterdiklerini belirtti. Her faaliyet alanlarını ayrı bir kar merkezi olarak yönettiklerini ifade eden Karaer, iş mükemmelliğini sürdürürken pazar çeşitliliğinin önemine dikkat çekti. Tek bir kanal ya da müşteri grubuna bağlı kalmadan turizmde sürdürülebilir bir model oluşturduklarını söyledi. "TÜRKİYE TURİZMİNİN 2025'TE İYİ OLACAĞINI TAHMİN EDİYORUZ" Yoğun bir katılımın olduğu iftar yemeğinde Karaer, "2025'te Türkiye turizminin iyi olacağını tahmin ediyoruz. Yapılan ön rezervasyonlara bakıldığında satışların gayet iyi gittiğini görüyoruz. Piyasada ağızlara pelesenk olan bir şey var, 'Türkiye pahalı, uçak pahalı, otel pahalı'. Her yerde hayat pahalı. Ben bu laflara kulak asmıyorum" dedi. Fiyat seviyelerinin artmasını kur dalgalanmaları ve işçilik maliyetlerindeki yükselişe bağlayan Karaer, bu durumun havacılık ve otelcilik sektörleri için zorluklar yarattığını ifade etti. "HAVACILIK SEKTÖRÜ ZORLU BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR" Pandemi sonrası tedarik zincirindeki kırılmalar ve Boeing ile Airbus'taki krizler nedeniyle havacılık sektörünün zor bir süreçten geçtiğini belirten Karaer, dünya genelinde yükselen enflasyon ve hayat pahalılığının maliyetleri artırdığını ve bunun doğal olarak yolcuya yansıdığını dile getirdi. "TÜRKİYE 'HER ŞEY DAHİL' SİSTEMİYLE ÖNE ÇIKIYOR" Türkiye'nin "her şey dahil" konseptiyle rakiplerinin önüne geçtiğini belirten Karaer, bu sistemin ülkenin turizmdeki gücünü kanıtladığını söyledi. Gelen turistlerin "Türkiye'ye gelirsem her şeyin iyisini alırım" düşüncesiyle hareket ettiğini ve bu konsepte sahip otelleri tercih ettiğini vurguladı. CORENDON AİRLİNES, TURQUALITY PROGRAMI’NDA Turizm sektöründe 30 yıllık deneyime sahip olduğunu belirten Karaer, Corendon’un da havacılık alanında 20. yılını kutladığını hatırlattı. Turizmin her alanında faaliyet gösteren Corendon’un, bulunduğu her ülkede Türkiye’yi temsil ettiğini ve marka güvenilirliğini artırma ilkesiyle çalıştığını söyledi. Corendon Airlines’ın TURQUALITY Programı kapsamına alınmasından gurur duyduklarını belirten Karaer, bu başarının şirketin uluslararası marka değerini yükselttiğini ifade etti.

Yükselen Aidatlar Site Sakinlerini Zorluyor Haber

Yükselen Aidatlar Site Sakinlerini Zorluyor

Konut sektöründeki yüksek aidatlar, özellikle kiracılar ve ev sahipleri arasında gerginliklere yol açıyor. Enflasyon ve artan enerji fiyatlarının etkisiyle, site yönetimleri sürekli artan giderleri karşılamak amacıyla aidatları artırmak zorunda kalıyor. Geçmişte yılda bir kez yapılan aidat artışları, şu an enflasyonist ortamın etkisiyle sık sık yapılır hale gelmiş durumda. İstanbul’daki ortalama 100 m²’lik bir dairenin aidat tutarı 2024 itibarıyla 2 bin 400 TL'ye ulaşırken, daha lüks ve merkezi bölgelerde aidatlar çok daha yüksek seviyelere çıkabiliyor. Özellikle Beşiktaş'ta 100 m²’lik dairenin aidatı 5 bin 750 TL'ye kadar yükseldi. Şişli ise 4 bin 800 TL ile en yük aidat ortalamasında ikinci sırada yer alıyor. Eva Gayrimenkul Değerleme'nin yaptığı araştırmaya göre, İstanbul’daki aidatlar son yıllarda hızla artmış durumda. 2023’teki artış oranları ortalama yüzde 77 iken, 2024-2025 döneminde bu oranların yüzde 48,5 civarında olması bekleniyor. Aidat artışlarının sebepleri arasında özellikle personel giderleri, enerji fiyatlarının yükselmesi ve dövize endeksli maliyetlerin artması ön plana çıkıyor. Örneğin, site yöneticilerinin ve çalışanlarının maaşları ile ortak alanların bakım ve temizlik masrafları aidatlara büyük oranda yansıyor. Eva Gayrimenkul Değerleme'nin koordinatörü Serkan Bal, "Enflasyon oranı düzelse de aidatlar düşmeyecek, çünkü giderler sabit ve her yıl artıyor" diyerek bu durumun ekonomik düzelse bile devam edeceğini vurguluyor. Ancak artış hızında bir yavaşlama olacağı tahmin ediliyor. AİDAT ARTIŞLARININ TEMEL SEBEPLERİ Aidat artışlarının başlıca nedenleri arasında, site görevlilerinin maaşları, enerji tüketimi ve genel bakım masraflarındaki artışlar yer alıyor. 2024 yılına gelindiğinde, asgari ücretin yüzde 30 artışının yanı sıra dövizdeki yükselişle birlikte, aidatlar genellikle bu oranları aşan seviyelerde artış gösterdi. En büyük artışlar, markalı konut projelerinde ve lüks site projelerinde yaşanırken, daha sakin bölgelerde aidat artışları nispeten düşük kalabiliyor. Beşiktaş ve Şişli gibi bölgelerdeki yüksek aidat fiyatları, konut sahipleri ve kiracılar arasında ciddi bir mali yük oluşturuyor. Site yönetimleri de, yıllık bütçe hazırlıkları kapsamında aidatların artış hızını belirlerken, personel giderleri ve bakım masraflarını hesaba katıyor. Yılda bir kez yapılan aidat toplantılarına katılım, sakinlerin aidatları denetleyebilmesi açısından önem taşıyor. Av. Elvan Kakıcı Şimşek, aidatların yüksek olması durumunda kat malikleri kuruluna katılımın, itirazların ve gerekirse dava açılmasının önemli olduğunu belirtiyor. BAKANLIK DÜZENLEMELERİ VE ŞEFFAFLIK GEREKİYOR Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, site yönetimlerine yönelik yeni düzenlemeler hazırlıyor. Bu düzenlemelerle birlikte, site yönetimlerinde belirli bir yeterlilik seviyesi arandığı ve şeffaflık konusunda yeni kriterlerin getirileceği bekleniyor. Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı'ya göre, bu değişiklikler ile aidatların hesaplanması sürecinde daha fazla şeffaflık sağlanması ve dolayısıyla sakinlerin ödeyecekleri tutarlarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmaları hedefleniyor. İstanbul Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Ahmet Erkurtoğlu, "Enerji tasarrufu sağlanarak ve bazı hizmetler modern sistemlerle değiştirilerek, aidatlarda düşüş sağlanabilir" önerisinde bulunuyor. Güneş enerjisi kullanımı, yağmur suyu toplama sistemleri ve elektronik güvenlik önlemleri gibi yöntemler, aidatı düşürebilecek önlemler arasında gösteriliyor.

TÜRK-İŞ Açıkladı: Açlık Sınırı 23 Bin TL Haber

TÜRK-İŞ Açıkladı: Açlık Sınırı 23 Bin TL

ANKARA (İHA) - Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Şubat 2025 açlık ve yoksulluk sınırı verilerini paylaştı. Araştırmaya sonuçlarıyla ilgili yapılan açıklamada, "Çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay düzenli olarak yapılan bu araştırmanın 2025 Şubat ayı sonucuna göre Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 23 bin 323,86 TL'ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 75 bin 973,49 TL'ye, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti' de aylık 30 bin 206,24 TL'ye yükseldi" ifadelerine yer verildi. GIDA FİYATLARINDA KESKİN ARTIŞ TÜRK-İŞ verilerine göre, şubat ayında gıda fiyatlarında belirgin artışlar yaşandı. Gıda harcamaları bir önceki aya göre yüzde 5,39, yıllık bazda ise yüzde 43,47 oranında yükseldi. 12 aylık ortalama değişim oranı ise yüzde 57,73 olarak hesaplandı. Çarşı, pazar ve marketlerde yapılan araştırmalarda, özellikle temel gıda ürünlerinde fiyat artışlarının devam ettiği gözlemlendi. SÜT VE ET FİYATLARINDA ARTIŞ Süt ve süt ürünleri grubunda çiğ süt fiyatlarındaki yükseliş, raflara doğrudan yansıdı. Süt fiyatlarında en fazla artış görülürken, yoğurt yüzde 2, beyaz peynir ise yüzde 3,5 zamlandı. Et ve tavuk ürünleri de fiyat artışlarından nasibini aldı. Dana kıyma ve kuşbaşı et fiyatlarında artış görülürken, kuzu eti fiyatı bazı marketlerde yükselse de genel ortalamada değişiklik göstermedi. Geçen ay sabit kalan tavuk eti fiyatları ise bu ay yükseldi. Balık fiyatlarında da artış devam ediyor. Hamsinin kilogram fiyatı 270-300 TL arasında değişirken, esnaf satışların ciddi şekilde azaldığını belirtiyor. SEBZE-MEYVE FİYATLARI YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR Sebze ve meyve fiyatları yine hane bütçelerini zorlamaya devam ediyor. Pazar esnafı, satışların düştüğünü ve ürün çeşitliliğinin azaldığını ifade etti. Mevsim sebzeleri olan ıspanak, pırasa ve karnabaharın fiyatı sabit kalırken, lahananın fiyatı bir miktar geriledi. Patates ve kuru soğan fiyatları ise değişmedi. Kış mevsiminde sık tüketilen mandalina, portakal ve elma fiyatlarında artış yaşandı. Portakal ve mandalinanın kilogram fiyatı yükselirken, ortalama sebze kilogram fiyatı 56,97 TL, meyve kilogram fiyatı ise geçen aya göre yüzde 18,5 artarak 72,50 TL oldu. Genel sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı ise 57,83 TL olarak hesaplandı. TAHIL VE YAĞ ÜRÜNLERİNDE DEĞİŞİMLER Ekmek fiyatları değişmezken, pirinç, bulgur ve irmik fiyatları yükseldi. Un ve makarna fiyatları ise sabit kaldı. Zeytinyağı üretiminde görülen artış fiyatlara olumlu yansıdı ve zeytinyağı fiyatı bir miktar geriledi. Tereyağı fiyatında da düşüş gözlemlenirken, margarin fiyatlarında artış yaşandı. Siyah ve yeşil zeytin fiyatları sabit kalırken, yağlı tohum ürünlerinde fiyat yükselişi kaydedildi. DİĞER GIDA ÜRÜNLERİNDE SON DURUM Baharat ürünlerinde (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatlar azalırken, çayın kilogram fiyatında yüzde 3’lük bir artış görüldü. Pekmez ve bal fiyatları yükselirken, özellikle bal fiyatlarında yüzde 10’luk bir artış kaydedildi. Geçen ay sert bir zam gören pekmez fiyatları bu ay daha stabil kalırken, reçel ve salça fiyatlarında ise bir miktar düşüş yaşandı. Ihlamurun fiyatı ise sabit kaldı. TÜRK-İŞ, çalışanların geçim koşullarını belirlemek ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişimlerinin aile bütçesine etkisini ortaya koymak amacıyla bu araştırmayı her ay düzenli olarak yayımlamaya devam ediyor.

Turizmde Büyümeye Rağmen Durgunluk Alarmı Haber

Turizmde Büyümeye Rağmen Durgunluk Alarmı

Antalya’da düzenlenen 3. Turizm Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Hakan Kara, Türkiye’nin güçlü turizm gelirlerine rağmen, TL’nin değerlenmesi nedeniyle son dönemde büyümenin yavaşladığını belirtti. Pandemi sonrası dünya genelinde turizm sektörü toparlanmaya çalışırken, Türkiye gelirlerini pandemi öncesine kıyasla yüzde 41 artırmayı başardı. Ancak kişi başı harcamaların dolar bazında gerilediğini vurgulayan Kara, son altı aydır bir duraksama yaşandığını ifade etti. Türkiye'nin pahalı bir destinasyon haline gelmesi, turizmdeki büyümenin yavaşlamasının temel nedenlerinden biri olarak görülüyor. EKONOMİK PROGRAM DEVAM EDECEK Ekonomi politikalarına da değinen Kara, mevcut ekonomik programın panik durumu yaşanmadığı sürece sürdürüleceğini söyledi. Enflasyonun henüz tam olarak kontrol altına alınamadığını belirterek, tünelin ucunda görünen ışığın güneş ışığı olup olmadığına ikna olmaları gerektiğini ekledi. TURİZM, EKONOMİNİN GÜÇLÜ DESTEKÇİSİ Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin ise turizmin cari açığın finansmanına 40 milyar doların üzerinde katkı sağladığını vurguladı. 2025’te turizm gelirlerinin 64 milyar dolara, 2027’de ise 74 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiğini belirtti. Ancak bunun için turizmin çeşitlendirilmesi, sezonun 12 aya yayılması ve yeni pazarlara açılmanın kritik olduğunu dile getirdi. YENİ PLANLAMA ŞART Türk turizminin global rekabet gücünü koruyabilmesi için yeni bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Narin, özellikle yatak kapasitesinin artırılması, sağlık turizminin geliştirilmesi ve turizm alanında yeni cazibe merkezleri oluşturulması gerektiğini söyledi. Dünya turizm sektörünün 2032'de 15 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağını hatırlatarak, Türkiye’nin bu süreçte mutlaka bir planlama yapması gerektiğini vurguladı. SEYAHAT ACENTELERİ HIZLA ARTIYOR Küresel seyahat acentesi hizmetlerinin 2034’te 1 trilyon doları aşması beklenirken, Türkiye bu alanda büyümeye devam ediyor. 2005’te 4 bin 825 olan seyahat acentesi sayısı, 2023’te 15 bin 700’e ulaştı. Avrupa genelinde ise seyahat acentesi sektörünün yüzde 8 büyümesi öngörülüyor. KURDA YAVAŞ ARTIŞ BEKLENTİSİ Kur hareketleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Hakan Kara, yılın ikinci yarısında enflasyonla başa baş veya biraz üzerinde bir kur artışı beklediğini ifade etti. Aylık yüzde 1.5-2 civarında bir artışın öngörüldüğünü ancak faiz getirilerinin üzerinde bir yükseliş olmayacağını belirtti.

İTO Başkanı Avdagiç: Haber

İTO Başkanı Avdagiç: "Yatırımcının Önünü Açmalıyız"

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, sanayinin rekabet gücünü koruması için teknolojik yenilenmenin şart olduğunu vurguladı. Ancak finansmana erişimde ciddi zorluklar yaşandığını belirterek, "Şu anda böyle bir kaynağa ulaşmak mümkün değil. Bu kaynaklara erişim maliyeti, bilahare yapacağınız yatırımın size sağlayacağı katma değerden daha yüksek olduğu için iş adamları için bir cazibesi, rasyonalitesi yok. Yatırımı tekrar cazip hale getirecek önlemler iş dünyasının önünü açacaktır" dedi. 2025 beklentilerini dile getiren Avdagiç, "Bir kere hepimizin enflasyonun bu yıl Merkez Bankasının koyduğu hedeflere uygun olarak belirlenen patikanın içinde kalmasıyla ilgili beklentimiz var. Diğer tarafta Türkiye'nin kredibilitesiyle ilgili sağlanan iyileştirmelerin en azından aynı kalması, mümkünse daha iyi bir noktaya taşınması hedefimiz var. CDS'lerin azalmasına bağlı olarak hem özel sektörün hem de kamunun döviz bazlı borçlanma maliyetinin düşürülmesiyle ilgili beklentimiz var. Buna bağlı olarak son 1,5 senede yaşanan kur makasının üretici ve ihracatçı tarafından yönetilebilme noktasına gelmesi için politikaların mutlaka öncelikli olarak gözden geçirilmesinin çok net beklentisi içerisindeyiz" ifadelerini kullandı. BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET TARTIŞMASI Avdagiç, bölgesel asgari ücretin daha önce İTO tarafından gündeme getirildiğini hatırlatarak, "Anayasaya aykırıdır, insan haklarına aykırıdır diye eleştiri getirenler oldu, şimdi onları biz izliyoruz. Şu anda onlar bunu gündeme getiriyorlar. Halbuki eğer bu anayasaya, insan haklarına, eşitliğe aykırıysa, o zaman teşviklerde uygulan farklılıklar, 1'inci bölgeden 6'ncı bölgeye kadar farklılıklar aykırı olmuyor mu? Yani ben İstanbullu yatırımcı olarak sıfır teşvik alıyorum, İstanbul'da hiçbir sektörün teşviki yok. Ama teşvik alan bölgeler var. O zaman bu da İstanbullu yatırımcıya karşı bir eşitsizlik değil mi? Bunu böyle dar kalıplarla, sloganik yaklaşımlarla ele almak asla doğru değil. Türkiye'nin gerçeklerini dikkate almak lazım" dedi. Geleneksel sektörlerde istihdamın korunmasının kritik olduğunu ve bölgesel ücret farklarının sosyal dengeler açısından da önemli bir rol oynayabileceğini vurguladı. ÇİN VE SURİYE İLE EKONOMİK İŞ BİRLİĞİ Türkiye’ye yönelen Çin yatırımlarına da değinen Avdagiç, "Yatırımın Çin'den geleni için de Avrupa ve Amerika'dan geleni için de aynı şeyi söylüyoruz. Burada önemli olan; yeni yatırım yapacak firmaların Türkiye'yi sadece bir ‘ara istasyon' olarak değil, gerçekten belli somut üretimlerini yaptıkları ve üretim kabiliyetlerini gerçek anlamda kullandıkları, Türkiye'de onlara hizmet verecek tedarik sanayinin kapsamlı bir şekilde devreye alınacağı bir politikanın devreye girmesi. Ve bu yatırımlara teşvik verilirken Türkiye'de faaliyet gösteren firmaların bu süreçten zarar görmemesine özen göstermek doğru olacaktır" diye ekledi. Suriye ile ekonomik ilişkilerin gelişimine de dikkat çeken Avdagiç, Türkiye’de faaliyet gösteren Suriyeli girişimcilerin ticari bağlantılarının bu süreçte önemli bir rol oynayacağını ifade etti. "İstanbul ve diğer illerdeki Suriyeli iş insanlarının kurduğu firmalar, sahip olduğu ticari bağlantılar önümüzdeki dönemde Suriye ile ilişkilerimizin geliştirilmesinde çok ciddi bir katma değer sağlayacaktır. Onların bir kısmı Türkiye'deki üretim araçlarını, üretim kabiliyetlerini Suriye'ye taşıyacaklardır. Ülkemizdeki Suriyeli müteşebbisler Suriye'de Türkiye'nin gücü ve güvenilir partnerleri olacaklardır" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.