Hava Durumu

#Enerji Verimliliği

TOURISMJOURNAL - Enerji Verimliliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enerji Verimliliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye, Denizcilikte Rekor İhracat Ve Turizm Büyümesi Haber

Türkiye, Denizcilikte Rekor İhracat Ve Turizm Büyümesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gemi sanayisinin 2024'te 1,91 milyar dolarlık ihracat yaptığını, yat ve teknecilik sektörünün ise yan sanayiyle birlikte 5,5 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaştığını açıkladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sakarya'da düzenlenen Deniz Ticaret Odası Müşterek Meslek Komiteleri 7. Toplantısı'nda denizcilik sektörüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Karadeniz'de iki gemide meydana gelen patlamalara yönelik yürütülen çalışmalara değinen Uraloğlu, Türkiye'nin denizcilikte küresel ölçekte güçlenen konumunu rakamlarla ortaya koydu. Bakan, gemi, yat ve tekne üretimindeki ihracat başarısının yanı sıra sektörün ulaştığı ekonomik büyüklüğü açıkladı. "25 denizciyi iyi bir operasyonla kurtarıldı" Bakan Uraloğlu, öncelikle dün gece Karadeniz'de iki gemide gerçekleşen patlamalar noktasında süreci yakından takip ettiklerini belirterek Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün ve Sahil Güvenlik Ekiplerinin gerekli müdahalelerde bulunduğunu söyledi. Uraloğlu, "KAIROS isimli gemiye Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz yangın sürerken başarılı bir müdahaleyle 25 denizciyi iyi bir operasyonla kurtardı. Huzurlarınızda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüze ve bakanlığımızdaki bütün çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Diğer gemi ile ilgili de hayati bir tehlike yok. Bütün denizcilere bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" dedi. "Türkiye, dünyanın önde gelen denizci ülkelerinden oldu Denizleri Mavi Vatan bildiklerini; denizciliği milli ve öncelikli sektör kabul ettiklerini söyleyen Uraloğlu, "Hamdolsun bugün Türkiye; 217 adet liman tesisi, 85 faal tersanesi, 186 tekne imal ve çekek yeri, 65 yat limanı, 23 gemi geri dönüşüm tesisi, 400 balıkçı barınağı ve 1 milyonu aşan amatör denizcisi ile dünyanın önde gelen denizci ülkelerinden oldu. 2025 yılının ise Türk denizciliğinin altın yılı olarak tarihe geçti. Hatırlayacağınız üzere denizcilikle ilgili yaptığımız son programlarımızda Türk Deniz Ticaret Filomuzu dünya sıralamasında ilk 10'a taşıyacağımızın sözünü veriyorduk. Verdiğimiz sözümüzü de tuttuk ve son basamağı aştık. 2002'de 8,9 milyon dedveyt ton ile 17. sırada olan Türk sahipli filo, 2025'in ilk yarısında 2 bin 203 gemisiyle 53,1 milyon dedveyt tona ulaşarak dünya sıralamasında 10. sıraya yükseldi. Bu başarıyı elbette sizlerle birlikte omuz omuza kararlılıkla çalışarak elde ettik. Bu vesileyle de başta sizler olmak üzere emeği geçen herkesi tekrardan tebrik ediyorum" diye konuştu. "Limanlarda rekor üstüne rekor kırıyoruz" Limanlarda da rekor üstüne rekor kırdıklarını söyleyen Bakan Uraloğlu, "2002 yılından bu yana limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde 180, konteyner miktarı ise yüzde 443 arttı. 2024 yılında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yaklaşık 532 milyon tona, konteyner miktarı ise 13 milyon 529 bin TEU'ya ulaştı. Uzun yıllardır dünyanın en fazla konteyner elleçleyen ilk 100 limanı arasında olan Ambarlı, Kocaeli, Tekirdağ ve Mersin limanlarının yanına bu yıl ilk kez listeye Aliağa Limanı'nı da ekledik. Dünyanın en fazla konteyner elleçleyen 100 limanı arasında 5 limana sahip olmamız da ülkemizin deniz lojistiğindeki gücünü küresel arenada tescil etti" şeklinde konuştu. "Ülkemizin imzaladığı 65. denizcilik anlaşması oldu" Denizcilik sektörünün bu altın yılında yakın zamanda elde ettikleri yeni müjdeleri de paylaşan Uraloğlu, açıklamasına şu şekilde devam etti: "Bu hafta başında Londra'da düzenlenen Uluslararası Denizcilik Örgütü 34. Genel Kurulunda, Umman Sultanlığı ile ‘Denizcilik Alanında İş Birliğine Dair Anlaşma' ve ‘Ulaştırma Koridorları ile Haberleşme Alanlarında Mutabakat Zaptı' olmak üzere iki tarihi anlaşmaya imza attık. Denizcilik alanındaki anlaşmamız, ülkemizin imzaladığı 65. denizcilik anlaşması oldu. Bu anlaşmalarla Umman'dan gelen yüklerin Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılması konusunda önemli bir anlaşmayı hayata geçirmiş olduk. Hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı. "Yeterlik belgelerimizin tanındığı ülke sayısı 42'ye yükseldi" Uraloğlu ayrıca, dünyanın en büyük ikinci bayrak devleti filosuna sahip olarak denizcilikte en etkili ülkelerinden biri olan Panama ile STCW; Gemi Adamlarının, Eğitim Belgelendirme ve Vardiya Tutma Standartları sözleşmesini imzaladıklarını da kaydetti. Uraloğlu, "Panama ile imzaladığımız bu son anlaşmayla birlikte yeterlik belgelerimizin tanındığı ülke sayısı da 42'ye yükselmiş oldu. Ama bu sizlerin de çok iyi bildiği üzere sıradan bir anlaşma değil. Çünkü Türk gemi adamlarımız bundan böyle dünyanın en büyük ikinci filosuna sahip Panama bayraklı gemilerde de görev alabilecek. Bu anlaşma, denizcilerimizin küresel istihdam imkanlarını büyük ölçüde artıracak, ticaretimizi geliştirecek ve Türkiye'nin küresel denizcilikteki görünürlüğünü zirveye taşıyacaktır" dedi. "Türkiye IMO'ya üst üste 14. kez seçildi" Hayata geçirdikleri projelerin, çalışmaların ve başarılı diplomatik temasların; Türkiye'nin, uluslararası denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıdığını ve Türkiye'yi denizcilik alanında karar verici ülkeler arasında saygın bir konuma yükselttiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, "Daha dün Türkiye'nin, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Konsey üyeliğine 139 ülkenin desteğini alarak üst üste 14. kez seçilmesi de bunun en güzel kanıtıdır." dedi. "2002'de 41 olan yat limanı sayımızı en son Gazipaşa Yat Limanımızı hizmete açarak 65'e çıkardık" Son 23 yılda inşa ettikleri yeni yat limanlarıyla, sürekli artan bağlama kapasitesiyle Türkiye'yi yat turizminde de cazibe merkezi haline getirdiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "2002'de 41 olan yat limanı sayımızı en son Gazipaşa Yat Limanımızı da hizmete açarak 65'e çıkardık. 8 bin 500 olan bağlama kapasitemizi de yaklaşık 26 bine yükselterek 3 katından fazla arttırdık. Yapımı devam eden Datça Yat Limanı, Tekirdağ Yat Limanı, İstanbul'da Haliç Yat Limanı ve Kompleksi, Mersin Aydıncık Yat Limanları ile bu vizyonu daha da büyütüyoruz. Kruvaziyer turizminde de büyük başarılara imza atıyoruz. 2025'in ilk 10 ayında limanlarımıza uğrak yapan kruvaziyer gemi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,9 artışla bin 278 oldu. Kruvaziyerle gelen yolcu sayısı ise 2 milyon 21 bini aştı. Biz zaten bu yıl 2 milyon yolcu sınırını rahatlıkla aşacağımızı öngörüyorduk. Ama bu başarıyı yılın 10. ayında elde ettik. İnşallah bu yıl sonu, 2 milyon 259 bin olan 2013 yılının rekorunu da geride bırakacağız" ifadelerini kullandı. "Gezi, eğlence, dinlence ve spor için özel tasarlanmış teknelerin sayısı 135 bini aştı" Ro-Ro taşımacılığında da büyük başarılar elde ettiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Geçen yıl 706 bin birimdeki yükü deniz yoluyla taşıdık. Bu yıl da ilk 10 ayda 600 binden fazla araç taşıyarak bu alandaki artış trendimizi devam ettiriyoruz. Hatırlarsanız en son ülkemizden İtalya'ya da uluslararası düzenli Ro-Ro seferleri başlatmıştık. Karayolu ağırlıklı taşımacılığımızı denizlere aktarmak için yeni Ro-Ro hatları kurmayı sürdürüyoruz. Gezi, eğlence, dinlence ve spor için özel tasarlanmış teknelerin sayısı 135 bini aştı. Bu artışla birlikte tekne ve yat yapım sanayimizde dünya pazarında önemli bir yere geldi. Ülkemiz 2025 yılında yat projeleri sipariş defterinde toplam boy uzunluğuna göre dünyada İtalya'nın ardından 2. sıraya yükseldi. Gemi sanayimiz 2024 yılında 1,91 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu değerin dörtte birinden fazlasını katma değeri çok daha yüksek olan yat inşa sanayimiz oluşturdu. İhracatta 2 milyar dolara ulaşan yat ve teknecilik sektörümüzün yan sanayi ile birlikte ekonomik büyüklüğü 5,5 milyar dolara ulaştı. Pazarın yıllık büyüme oranı da ortalama yüzde 20'lerde" açıklamasını yaptı. "Elektrikli, hibrit yatlar ülkemizde üretiliyor" Küresel olarak, yat ve tekne endüstrisinin sürekli olarak yenilik ve teknolojik ilerlemeye odaklanmış durumda olduğunu da vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Özellikle çevre dostu teknolojiler, enerji verimliliği, otonom seyir sistemleri gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu kapsamda çevreci bir anlayış ile yenilenebilir enerji kaynakları ve alternatif enerji kullanma konusundaki başarılarımızın bir sonucu olarak elektrikli, hibrit yatlar da ülkemizde üretiliyor. Ayrıca ülkemiz, modern yat üretiminin yanı sıra dünyada önemli bir bakım ve onarım merkezi haline de geldi. Son yıllarda yeni inşa yanında mevcut yatlarda yapısal veya tasarımsal değişikliklerin yapıldığı refit ve retrofit konularında da ülkemize gelen talepler dikkat çekici şekilde artmıştır" dedi. "Bugüne kadar sektöre yaklaşık 20 milyar liralık ÖTV'siz yakıt desteği sağladık" Denizcilerin üzerindeki yükü paylaşmak için 2004 yılında ÖTV'siz yakıt uygulamasını hayata geçirdiklerini hatırlatan Bakan Uraloğlu, "Sicillerimize kayıtlı yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine özel tüketim vergisi tutarını sıfıra indirdik. Bugüne kadar sektöre yaklaşık 20 milyar liralık ÖTV'siz yakıt desteği sağladık" diye konuştu. Uraloğlu, denizcilikte yeşil dönüşüm için yürürlüğe koydukları ve Mart ayında yeniledikleri "Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik" kapsamında destek mekanizması oluşturduklarını ve verdikleri teşviklerin sektör tarafından yoğun talep gördüğünü ifade etti.

Türk-Alman İş Dünyasında Vize Engeli Gündemde Haber

Türk-Alman İş Dünyasında Vize Engeli Gündemde

Türk-Alman Yatırım ve İşbirliği Programında konuşan Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, "Vize süreçleri, Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bizler, iki ülke iş dünyası arasındaki bu güçlü bağın daha hızlı, daha kolay ve karşılıklı güven çerçevesinde ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz" dedi. KAYSO Konferans Salonu'nda; Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg'un katılımıyla Türk - Alman Yatırım ve İşbirliği Programı düzenlendi. Programın açılışında konuşan KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci; Kayseri hakkında Alman heyete bilgiler verdi. İş dünyası olarak en büyük beklentilerinden birinin vize konusu olduğunu kaydeden Başkan Büyüksimitci; "Vize süreçleri, Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Takdir edesiniz ki, iş dünyası için zaman, en kritik unsurdur. Üretimi, tedariki, fuar ziyaretlerini, makine kurulumlarını, eğitim programlarını ve ticari görüşmeleri etkileyen bu gecikmeler, firmalarımızın rekabet gücünü zayıflatmakta; kimi zaman da ticaretin tamamen aksamasına neden olmaktadır. Bugün aramızda bulunan değerli Büyükelçimiz ve Schengen Vize Bölümü yetkililerinin bu konudaki hassasiyetimizi bizzat duyması bizim için çok önemli. Bizler, iki ülke iş dünyası arasındaki bu güçlü bağın daha hızlı, daha kolay ve karşılıklı güven çerçevesinde ilerlemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle vize süreçlerinde iş insanlarına yönelik öngörülebilirlik, hız ve kolaylaştırıcı uygulamaların artırılmasını talep ediyoruz. Bu, sadece Türk iş dünyasının değil, Alman şirketlerinin Türkiye'deki yatırımlarının da daha etkin yönetilebilmesi için karşılıklı bir ihtiyaçtır" dedi. Kayseri'nin Türk ekonomisine katkı sunan nadir şehirlerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Başkan Büyüksimitci; "2024 yılında 4 milyar dolar ihracat, 2 milyar dolar ithalat gerçekleştiren şehrimiz, ithal ettiğinin iki katını ihraç ederek Türkiye ekonomisine net katkı sunan nadir illerden biri olmuştur. Sektörel olarak Kayseri; mobilya ve mobilya yan sanayi üretiminde açık ara 1. sırada, elektrikli ev aletleri ihracatında Türkiye'de 2. sırada, mobilya ve kabloda ise 3. sıradadır. Almanya, Irak ve ABD en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında yer almaktadır. Kayseri olarak toplam ihracatımızın yüzde 20'den fazlasını sadece Almanya'ya yaptığımızı özellikle belirtmek isterim. Ayrıca 2024 yılı verilerine göre İSO İlk 1000 listesinde 23 firmamızla Türkiye'de 8. sıradayız. 16 Ar-Ge Merkezi ve 4 Tasarım Merkezi ile yenilikçi, verimli ve teknoloji odaklı üretimi güçlendirmeye devam ediyoruz. Kayseri sanayisinin bugün ulaştığı güçlü ölçek; şehir yönetimimizle kurduğumuz yakın iş birliğinin, ortak aklın ve birlik beraberliğin önemli bir sonucudur. Bu doğrultuda, sanayimize verdikleri destekler ve üretim ile yatırım ortamının geliştirilmesine sağladıkları katkılar için Valimiz Gökmen Çiçek'e ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Memduh Büyükkılıç'a gönülden teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Emre Sönmez ise programda yaptığı konuşmada; "Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkiler yalnızca ekonomik değil; insani bağları, kültürel etkileşimi ve karşılıklı güveni içinde barındıran çok katmanlı bir yapıdadır. Almanya'da yaşayan milyonlarca vatandaşımız ve Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketleri, bu ilişkinin en değerli köprüleridir. Kayseri, Almanya için güvenilir, üretken ve vizyoner bir ortak şehirdir. Almanya ile iş birliğinde önümüzde geniş bir potansiyel bulunmaktadır. Özellikle; makine ve metalde ortak üretim, mobilya ve tasarım odaklı kümelenme, enerji verimliliği ve yeşil dönüşüm, sanayide dijitalleşme ve otomasyon, tedarik zinciri entegrasyonu Kayseri'nin üretim kapasitesi ile Almanya'nın ileri teknoloji tecrübesi birleştiğinde sürdürülebilir ve yüksek katma değerli projeler ortaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı. Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg ise; Kayseri ile ekonomik işbirliğinin önemine değinerek, ticari ilişkilerinin daha da güçlenmesinin iki ülke ekonomisine değer katacağını kaydetti.

Türkiye'ye Dünya Bankası'ndan 1,9 Milyar Dolarlık Yeni Kredi Haber

Türkiye'ye Dünya Bankası'ndan 1,9 Milyar Dolarlık Yeni Kredi

Bakan Şimşek, G20 ve Dünya Bankası toplantıları için geldiği ABD'deki temaslarının ilk gününde bir dizi toplantıya katıldı ve ikili görüşme gerçekleştirdi. Dünya Bankasıyla enerji verimliliği, taşkın ve kuraklık risk yönetimi, yeşil geçiş ve deprem bölgesindeki sanayi sitelerinin yeniden imarına yönelik 4 önemli proje için kredi anlaşması imzalandı. Bahse konu projeler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Tarım ve Orman ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıkları tarafından uygulanacak. Projeler, kamu binalarında enerji verimliliğini artırmayı, afetlere karşı dayanıklılığı güçlendirmeyi, yeşil geçişten olumsuz etkilenebilecek grupları desteklemeyi ve deprem bölgesindeki mikro, küçük ve orta ölçekli̇ işletmelerin faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor. Toplam finansman 3,9 milyar dolara ulaştı Bu projelerle Türkiye'ye Dünya Bankasından yaklaşık 1,9 milyar dolar tutarında finansman sağlandı. Böylelikle bu yıl Dünya Bankasından sağlanan finansman tutarı 3,9 milyar dolara ulaştı. Bakan Şimşek, bu anlaşmaların Dünya Bankası'nın Türkiye'nin ekonomi programına olan güvenini gösterdiğini vurguladı. Şimşek ayrıca ABD'de Dünya Bankası Başkan Yardımcısı, Asya Kalkınma Bankası Başkan adayı, Pakistan Maliye Bakanı ve Libya Merkez Bankası Başkanı ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Enerjisa Enerji’den Türkiye’nin enerji verimliliği hedeflerine katkı Haber

Enerjisa Enerji’den Türkiye’nin enerji verimliliği hedeflerine katkı

İşimin Enerjisi çatısı altında sürdürülebilirlik ve tasarruf odaklı ürünlerle yenilenebilir enerji kullanımını artıran çözümler geliştiren Enerjisa Enerji; GES projeleri ile karbon ayak izini azaltma ve gelir oluşturma imkanı sunarken, enerji verimliliği uygulamalarıyla da işletmelere yatırım maliyeti yansıtmadan önemli bir gider kalemi olan enerji maliyetinden tasarruf ettiriyor. İşimin Enerjisi projeleri ile yatırım finansmanı sağlayan, performans ve verimlilik odağında sürekli raporlama ve bakım onarım hizmeti veren şirket, her geçen gün daha fazla işletmeyi sürdürülebilir enerji ile buluşturuyor. Performans ve verimlilik odaklı çözümler ile maksimum fayda sağlanıyor ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla Türkiye'nin enerji dönüşümünün oyun kurucularından biri olan Enerjisa Enerji, İşimin Enerjisi uygulamalarıyla yatırım maliyetini tamamen karşılayarak iş birliği yaptığı kamu ve özel sektör kuruluşlarına ihtiyaçlarına özel projeler geliştirmeye ve maksimum faydayı elde etmelerini sağlamaya devam ediyor. İşimin Enerjisi uygulamaları çerçevesinde, sürdürülebilirlik ve tasarruf odaklı ürünlerle yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı hedefleyen çözümler bir arada sunuluyor. Türkiye'nin net sıfır emisyon hedefine ve yeşil dönüşüm yolculuğuna önemli katkılar sağlamak amacıyla yatırım yapan şirket, gelecekte daha temiz ve sürdürülebilir bir enerji kullanımı için sektöre öncülük edenlerin arasında yer alıyor. Hedef 2024’te 34 binden fazla hane elektriği üretmek Yapılan açıklamaya göre GES projeleri, enerji verimliliği uygulamaları ve yeşil enerji sertifikasyonu ile 2023 yılı boyunca tüm müşterilerine daha temiz ve sürdürülebilir enerjinin mümkün olduğunu uygulamalı olarak gösteren Enerjisa Enerji, 2023 yılında toplam 66,8 MWp kurulu gücündeki projelerin kurulumuna başlamış durumda. 2024 yılında tamamının faaliyete geçmesiyle birlikte, yıllık 34 bin 188 hanenin elektrik tüketimine eş değer olan yaklaşık 102 bin MWh elektrik üretilecek. Bu çalışma sayesinde, yıllık yaklaşık 136 bin ton karbon salımının engellenmesi hedefleniyor. Bunun yanı sıra Enerjisa Enerji’nin portföyünde yer alan işletmelerin 2.671 GWh'lık elektrik tüketimi ‘Yeşil Enerji’ ile sertifikalandırılacak. Bu sertifikalandırma ile yaklaşık 1,2 milyon ton karbon salımının önüne geçilecek. Bu projeler, Enerjisa Enerji'nin çevre dostu ve sürdürülebilir enerji çözümleriyle enerji taleplerine yanıt verirken, çevresel etkileri azaltarak daha temiz bir geleceğe katkı sağlama amacını da vurguluyor. “İşimin Enerjisi ile Dünya’nın ortak sorunu olan iklim krizine çözüm sunuyoruz’’ Dünyanın enerji dönüşümüyle şekillenirken yeni fırsatları da beraberinde getirdiğini belirten Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, “Dünyanın her yerinde hissedilen ve uluslararası gündemin ilk sırasında yer alan sorunun adı ortak: iklim krizi. Bugün küresel emisyonların yaklaşık yüzde 75’i enerji üretim ve tüketiminden kaynaklanıyor. Türkiye’nin en büyük enerji oyuncularından biri olarak, Enerjisa’nın bu soruna kulak tıkaması mümkün değil. ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ oluşturma hayalimiz doğrultusunda bu sorunun bir parçası isek çözümün de bir parçasıyız diyor ve yatırımlarımızı bu doğrultuda yapılandırıyoruz. Ocak ayı başında bakanlığımızın açıkladığı Türkiye’nin 2030 yılı Enerji Verimliliği Stratejisi ve Eylem Planı’ndaki hedeflere İşimin Enerjisi gibi hem ülkemiz hem de dünyamız için çarpan etkisine sahip bir uygulama ile katkı sağlıyoruz. Hayata geçtiği günden bu yana Türkiye’nin sanayicilerini, kamu ve hizmet sektörü kuruluşlarını ve tüm işletmelerini temiz enerji ile buluşturuyoruz. 2024 yılında rüzgâr enerjisi santrallerini de yenilenebilir enerji portföyümüze ekleyerek örnek projelerimizle müşterilerimizin karşısına çıkacağız. 2024 yılının da en az 2023 yılındaki kadar başarılı geçmesini temenni ediyor, Türkiye’de örnek hikayeler oluşturan bu projeleri başarıyla hayata geçiren çalışma arkadaşlarıma, ayrıca yenilenebilir enerjinin gücüne inanan müşterilerimize teşekkür ediyorum” dedi.

Schneider Electric Türkiye'deki yatırımlarına devam edecek Haber

Schneider Electric Türkiye'deki yatırımlarına devam edecek

Schneider Electric Uluslararası Pazarlar Başkan Yardımcısı Manish Pant, 'Başta Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan KOBİ'ler olmak üzere kurumların yeşil ve döngüsel uygulamalara geçişini desteklemeye ve Türkiye'nin geleceğine yatırım yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin dijital dönüşümüne daha fazla katkı sunmaya hazırız.' ifadelerini kullandı. Şirketten yapılan açıklamaya göre, Schneider Electric Uluslararası Pazarlar Başkan Yardımcısı Manish Pant, Türkiye'yi ziyaret ederek, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) başta olmak üzere çeşitli kurumlarla temaslarda bulundu, Türk iş dünyası liderleri ve sektör paydaşlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Pant, dünyanın iklim değişikliği nedeniyle hızlı ve kararlı bir küresel eyleme gereksinim duyduğunu belirterek, iç içe geçmiş iklim ve enerji krizlerinin temelinde sürdürülebilir olmayan bir enerji modeli yattığına dikkati çekti. Kömür ve petrol gibi karbon yoğun enerji kaynaklarına olan aşırı bağımlılığın, sınırlı tedarikçilerle birleştiğinde, enerji fiyatlarını ekonomileri zayıflatan bir konuma çıkarabildiğini aktaran Pant, şunları kaydetti: 'Bu zorluklara yanıt vermek enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve karbonsuzlaştırmakla ve aynı zamanda enerji verimliliğini temel bir araç olarak kabul etmekle mümkün. Dijital devrim, bu noktada kritik bir önem kazanıyor. Schneider Electric olarak biz bu doğrultuda 100'ü aşkın ülkede enerjinin güvenli, verimli ve sürdürülebilir kullanımı için dijital çözümler sunuyoruz. 35 yıldır faaliyet gösterdiğimiz Türkiye’nin de bu kapsamda dönüşümünü önceliklendiriyor ve hem ülke hem de bölge için önem taşıyan atılımlarını destekliyoruz. Türkiye'nin iklim eylemi konusundaki proaktif duruşunu takdir ediyoruz. Türkiye yenilenebilir enerjiye bağlılıkla önemli yatırımlara imza atıyor ve fosil yakıt ithalatını azaltmak gibi geleceğe yönelik iddialı hedeflerle net sıfır yolculuğunu sürdürüyor. Schneider Electric olarak biz de Türkiye'nin sürdürülebilirliği ekonomik bir strateji olarak benimseyerek ekonomik büyüme ve çevresel sorumluluk arasında sinerji yaratma çalışmalarına ortak olmaktan ve bu konuda önemli yatırımları hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Türkiye'nin dijital dönüşümüne daha fazla katkı sunmaya hazırız.' Pant, başta Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan KOBİ’ler olmak üzere kurumların yeşil ve döngüsel uygulamalara geçişini desteklemeye ve Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmaya devam edeceklerini bildirdi. Açıklamada ayrıca, Schneider Electric'in enerji verimliliği ve dijital dönüşümü teşvik etme konusundaki kararlılığı yinelenerek, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesine olan uzun vadeli taahhüdü de vurgulandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.