Hava Durumu

#Ekoturizm

TOURISMJOURNAL - Ekoturizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekoturizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sağlık Turizmi 2035'te 3,2 Trilyon Dolara Ulaşacak Haber

Sağlık Turizmi 2035'te 3,2 Trilyon Dolara Ulaşacak

Sağlık turizmi pazarı, 2025-2035 yılları arasında güçlü bir büyüme gösterecek. 2025 yılında 1,2 trilyon dolar seviyesine ulaşması beklenen pazarın, 2035 yılına kadar 3,2 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Bu büyüme, yıllık bileşik yüzde 10,4 oranında bir artışa işaret ediyor. Sağlık turizmi, bireylerin fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyilik halleri için seyahat etmelerini kapsayan bir sektör olarak; spa merkezleri, yoga kampları, meditasyon inzivaları ve sağlıklı beslenme programları gibi hizmetleri içeriyor. Tüketicilerin artan sağlık bilinci ve rahatlama arayışı, sektörün büyümesini destekleyen başlıca etkenler arasında yer alıyor. SAĞLIK TURİZMİ BÜYÜMESİNİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER Stresli yaşam tarzı, hareketsiz hayat ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, bireyleri sağlık odaklı seyahatlere yönlendiriyor. Özellikle gelişmekte olan ekonomilerde artan gelir düzeyi, daha fazla kişinin bu tür seyahatlere yatırım yapmasını sağlarken, kronik hastalıkların yaygınlaşması da alternatif ve önleyici sağlık çözümlerine olan ilgiyi artırıyor. Bunun yanı sıra, Instagram ve YouTube gibi dijital platformlar, sağlıklı yaşam ve wellness temalı destinasyonları tanıtarak bu alana olan ilgiyi daha da güçlendiriyor. BÖLGESEL PAZAR VERİLERİ ABD: 2025-2035 yılları arasında %10,1 yıllık büyüme bekleniyor. Birleşik Krallık: %9,8’lik büyüme ile sağlık odaklı destinasyonlara olan talep artıyor. Avrupa Birliği: Çeşitli sağlık ve wellness hizmetleri sayesinde %10,7 büyüme öngörülüyor. Japonya: Geleneksel iyileştirme yöntemleriyle küresel ziyaretçileri çeken Japonya’nın, %9,6’lık büyüme oranına ulaşması bekleniyor. Güney Kore: Modern wellness uygulamalarıyla sektörün %10,3 büyüme göstermesi tahmin ediliyor. SAĞLIK TURİZMİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TRENDİ Çevreye duyarlı seyahatler, sağlık turizmi sektöründe giderek daha fazla önem kazanıyor. Birçok wellness tesisi, organik beslenme, enerji tasarruflu yapılar ve sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimseyerek doğaya duyarlı hizmetler sunuyor. Yeşil turizm anlayışı, gezginlerin hem sağlıklarını hem de doğayı koruma bilincini destekleyen bir trend olarak öne çıkıyor. Future Market Insights Yönetici Ortağı Sudip Saha, "Bireylerin sağlık ve kişisel bakıma verdiği önem arttıkça, küresel seyahat trendleri de değişiyor. Daha fazla insan, kendini yenileyebileceği ve sağlık odaklı deneyimler yaşayabileceği destinasyonları tercih ediyor" diyor. LÜKS SAĞLIK TURİZMİ: KONFOR VE SAĞLIK BİR ARADA Özellikle üst gelir grubundaki gezginler, lüks wellness tatilleri ve özel sağlık merkezleri ile benzersiz deneyimler arıyor. Özel spor antrenmanları, gelişmiş spa terapileri ve huzurlu doğa ortamları ile lüks sağlık turizmi, üst düzey konfor ve sağlık hizmetlerini birleştiriyor. SAĞLIK TURİZMİNİN GELECEĞİ: DİJİTAL DENEYİMLER Teknolojinin sağlık turizmine entegrasyonu, sanal wellness deneyimlerini de beraberinde getiriyor. Online yoga dersleri, meditasyon seansları ve fitness programları sayesinde bireyler, seyahat etmeden de sağlıklarını destekleyebiliyor. Ayrıca, giyilebilir sağlık teknolojileri ve mobil wellness uygulamaları, kişiselleştirilmiş sağlık takibi sunarak sağlık turizmi deneyimlerini daha verimli hale getiriyor. SAĞLIK TURİZMİNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR Lüks wellness hizmetlerinin yüksek maliyetleri, geniş kitleler için erişilebilirliği zorlaştırırken, wellness sektöründe evrensel bir standardın bulunmaması destinasyonlar arasında kıyas yapmayı güçleştiriyor. Yılın belirli dönemlerinde artan talepler, düşük sezonlarda işletmeler için zorluk yaratırken, bölgelere göre farklılaşan wellness uygulamaları küresel pazarda benimsenme açısından bazı engeller oluşturabiliyor. Ayrıca, COVID-19’un etkileri hala hissedildiğinden, sağlık ve güvenlik kaygıları seyahat edenler için önemli bir faktör olmaya devam ediyor. SAĞLIK TURİZMİ PAZARI VE ÖNE ÇIKAN OYUNCULAR Sağlık turizmi pazarında öne çıkan oyuncular arasında Accor Hotels, Marriott International, Hyatt Hotels Corporation, Six Senses Hotels Resorts Spas ve Canyon Ranch gibi küresel otel zincirleri yer alıyor. Pazar, doğrudan ve dolaylı tedarikçiler açısından da farklı kategorilere ayrılıyor. Doğrudan tedarikçiler arasında havayolları, otel şirketleri ve tur operatörleri bulunurken, dolaylı tedarikçiler online seyahat acenteleri (OTA), geleneksel seyahat acenteleri ve kurumsal alıcılar olarak öne çıkıyor. Yaş gruplarına göre incelendiğinde, sağlık turizmi 15 yaş altı, 16-25, 26-35, 36-45, 46-55 ve 55 yaş üstü kategorilerine ayrılıyor. Turizm türüne göre ise termal su veya kaplıca terapileri, yoga ve pilates kampları, gastronomi ve sağlıklı beslenme kampları, meditasyon kampları, wellness cruise turları ve eko-turizm kampları gibi çeşitli alternatifler mevcut. Cinsiyete göre erkek, kadın ve çocuk olarak sınıflandırılan sağlık turizmi, seyahat türüne göre yurt içi ve uluslararası olarak ikiye ayrılıyor. Rezervasyon kanalları ise telefonla, online ve yüz yüze rezervasyon olmak üzere üç farklı şekilde gerçekleşiyor. Ülkelere göre değerlendirildiğinde, sağlık turizminin en popüler destinasyonları arasında ABD, Kanada, Brezilya, Meksika, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İspanya, Rusya, Hindistan, Çin, Japonya, Malezya, Singapur, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, İtalya, Katar ve Umman gibi ülkeler yer alıyor. İLGİLİ SEKTÖR RAPORLARI Medikal Turizm: 2025’te 278,2 milyar dolardan, 2035’te 890,4 milyar dolara ulaşacak (%10,4 CAGR). Türkiye Medikal Turizmi: 2024’te 3,97 milyar dolar, 2034’te 7,18 milyar dolar olacak (%6,1 CAGR). Spa Tesisleri Pazarı: 2023’te 87 milyar dolar, 2033’te 166,4 milyar dolar olacak (%6,7 CAGR). ​​​​​​​

Turizm Köyü Ormana’nın Tarihi Evleri Tehlikede Haber

Turizm Köyü Ormana’nın Tarihi Evleri Tehlikede

Antalya’nın İbradı ilçesinde yer alan ve "Dünyanın En İyi Turizm Köyü" seçilen Ormana’da, tarihi düğmeli evlerin birçoğu 2014'te hazırlanan Koruma Amaçlı İmar Planı’nda pazar yeri, ibadethane ve karakol alanı olarak gösterildi. Plan, altı yıl önce revize edilmek istense de kamu kurumlarından gerekli görüşler alınmadığı için süreç ilerleyemedi. İbradı Belediyesi, plan kapsamında yer almayan düğmeli evler için yıkım kararı aldı. 11 yıldır revize edilemeyen imar planı nedeniyle köydeki tarihi evlerin yüzde 90’ının yıkım tehlikesi altında olduğunu belirten Özgüven, özel mülkiyetindeki tescilli bir düğmeli evin de planda sehven pazar yeri olarak gösterildiğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı işletme belgeli bu yapı için yıkım kararı alındığını ifade eden Özgüven, aynı durumun diğer turistik işletmeleri de etkilediğini belirtti. Ormana’da turistik işletmesi bulunan Hilmi Bigen, imar sorunları nedeniyle birçok işletmenin kapandığını, bu yüzden turist sayısında büyük bir düşüş yaşandığını dile getirdi. Alanya ve Manavgat’tan düzenlenen ekoturizm turlarının da işletmelerin kapanması nedeniyle aksadığını vurgulayan turizm rehberi Yavuz Sayan, misafirleriyle birlikte geldiklerinde açık bir işletme bulamadıklarını belirtti. Turizmle geçinen köylüler ve işletmelere ürün sağlayan firmalar, sorunun acilen çözülmesini talep ediyor. Konuyla ilgili İbradı Belediyesi’nden henüz bir açıklama yapılmadı.

Antalya Tanıtım Vakfı’nın Yeni Başkanı Emir Gündal Oldu Haber

Antalya Tanıtım Vakfı’nın Yeni Başkanı Emir Gündal Oldu

Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Yönetim Kurulu Başkanlığına, ATSO 36. Grup Meclis Üyesi Emir Gündal getirildi. Gündal, görev süresi boyunca şehrin ulusal ve uluslararası tanıtımını artıracak projeler geliştireceğini ve Antalya'nın marka değerini güçlendirmek için yoğun bir çaba sarf edeceğini söyledi. ATAV’ın Mütevelli Heyet Toplantısı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ev sahipliğinde düzenlendi. Önceki dönemin projeleri hakkında bilgi verilen toplantının ardından, Emir Gündal, ATAV Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçildi. Gündal, ATAV’ın önceki başarılarının kendilerine ilham verdiğini belirterek, "Bugün geçmişin güçlü mirasını geleceğin vizyonuyla birleştirerek yeni bir döneme adım atıyoruz. Bugün, Antalya Tanıtım Vakfı’nın başkanlık görevini üstlenerek sizlerin güvenine layık olmanın heyecanı ve gururunu yaşıyorum" dedi. ATAV’ın kuruluşundan bu yana şehrin tanıtımı için önemli projelere imza attığını belirten Gündal, Antalya'nın yalnızca bir tatil merkezi olmanın ötesine geçerek sağlık, kültür ve ekoturizm gibi alanlarda da lider konuma geldiğini vurguladı. Antalya Kadın Müzesi, Antalya Kongre Bürosu ve Antalya lezzetleri ve coğrafi işaretli ürünlerin tanıtım projeleri gibi çalışmalara dikkat çekti. ATSO’nun Antalya'nın kalkınması ve tanıtımındaki rolünü de vurgulayan Gündal, "Bu süreçte Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkılarını ve desteklerini özellikle vurgulamak isterim. ATSO, şehrimizin kalkınmasında ve tanıtımında her zaman öncü bir rol üstlenmiş, ATAV’ın çalışmalarında da önemli bir paydaş olmuştur. Kendilerinin vizyoner liderliği, bugünkü başarımızın en önemli yapı taşlarından biridir" dedi. Gündal, görev süresince Antalya'nın tanıtımını daha da ileriye taşıyacak projelere odaklanacağını, alternatif turizm alanlarını geliştireceğini ve Antalya'nın turizmdeki liderliğini pekiştireceklerini ifade etti.

Doğanın Kalbi Paflagonya’da Yeni Turizm Rotaları Haber

Doğanın Kalbi Paflagonya’da Yeni Turizm Rotaları

KASTAMONU (İHA) - Paflagonya'nın başkenti olarak bilinen Kastamonu’da, doğa turizmini geliştirmek için yeni adımlar atılıyor. Kastamonu Üniversitesi tarafından başlatılan "Paflagonya Bölgesinde Doğada Yaşam Becerileri ve Turizm Rotaları" projesiyle, bölgedeki doğal güzellikler envanterde kayıt altına alınarak yeni turizm rotaları oluşturuluyor. Batı Karadeniz’in turizm potansiyelini artırmayı hedefleyen bu proje, Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal liderliğinde yürütülüyor. Ekibe, doktora öğrencisi Ersin Uğur Aydın ve lisans öğrencileri Ahmet Emir Eldemir, Emircan Keskin, Tuğba Çadır ve Sude Naz Gedik de eşlik ediyor. Çalışmalar kapsamında Azdavay Çatak Kanyonu, Suğla Yaylası, Pınarbaşı Horma Kanyonu, Ilıca Şelalesi ve dünyanın en derin ikinci kanyonu unvanlı Valla Kanyonu gibi önemli doğal alanlar gezildi. Proje ekibi, bölgedeki doğal ve kültürel değerlerin korunmasını ön planda tutarak sürdürülebilir turizm rotaları oluşturmayı amaçlıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü de bu çalışmalara destek sağlıyor. PAFLAGONYA’DA DOĞA VE TARİH BİRLEŞİYOR Projenin ilk etabında yaklaşık 15 kilometrelik bir alan detaylı şekilde incelendi. Çalışmanın ilerleyen aşamalarında, bölgenin ekoturizm potansiyelinin artırılması ve kırsal turizmin geliştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca, Paflagonya’nın antik dönem başkenti Taşköprü ve Pompeipolis gibi tarihi yerlerin de turizm rotalarına eklenmesi planlanıyor. Hikmet Haberal, Paflagonya ile ilgili bilgi vererek bölgenin antik dönemde Anadolu'nun kuzeybatısında, Karadeniz kıyısında yer alan bir bölge olup günümüzde Karabük, Bartın, Zonguldak ve Kastamonu illerini kapsadığını belirtti. Küre Dağları'nın da Paflagonya'nın iç kısmında, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan bir dağ sırası olduğunu açıkladı. Doğa turizmi tutkunları için cazip bir destinasyon olan bölgenin doğa yürüyüşleri ve kuş gözlemciliği gibi birçok aktiviteye olanak tanıdığını ekledi. Aynı zamanda, bölgenin flora ve faunasını korumaya yönelik çeşitli doğa koruma projelerinin de yürütüldüğünü söyledi. BÖLGE EKONOMİSİ VE İSTİHDAMINA KATKI Doğayla iç içe olmak isteyen ziyaretçiler için kamp alanlarının olduğunu vurgulayan Haberal, doğa kampları ve sosyal etkinliklerle üniversite ve ortaöğretim öğrencilerine, bölge halkına doğa sevgisi ve doğa sporları bilinci kazandırılmasının hedeflendiğini aktardı. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen sporculara ve katılımcılara Paflagonya’nın doğal ve kültürel mirasının tanıtılması da amaçlananlar arasında. Projeyle ilgili açıklama yapan Hikmet Haberal, bölgedeki doğal yaşam becerilerini geliştirmek ve bu değerleri turizme kazandırmak istediklerini belirtti. Haberal, Paflagonya’nın eşsiz doğasını ve tarihi mirasını daha fazla kişiyle buluşturmayı amaçlarken, aynı zamanda bu çalışmalarla bölgesel kalkınmaya katkı sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi. KAMPÇILIK VE YAŞAM BECERİLERİ EĞİTİMİ Kastamonu Üniversitesi'ne 2018 yılında YÖK ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından "Ormancılık ve Tabiat Turizmi" konusunda ihtisaslaşma görevi verildi. Bu doğrultuda gerçekleştirilen çalışmalardan biri olan proje kapsamında doğal ortamlarda yaşam becerisi eğitimleri de verilecek. Bu eğitimler, kriz ve stres yönetimi, yön bulma, barınak yapma gibi temel becerileri içerecek. Projenin çıktılarının kamuoyuyla paylaşılması ve bölge ekonomisine katkı sağlanması öncelikli hedefler arasında yer alıyor. Doktora öğrencisi Ersin Uğur Aydın, üç günlük saha çalışmalarında yoğun bir tempo ile birçok doğal alanı ziyaret ettiklerini ve Horma Kanyonunun etkileyici bir turizm noktası olduğunu belirtti. Lisans öğrencisi Ahmet Emir Erdemir ise, bu doğal güzelliklerin turizme kazandırılmasının, hem bölgeye hem de ülkeye önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.

Mısır ve Fransa Turizmde İş Birliğini Güçlendiriyor Haber

Mısır ve Fransa Turizmde İş Birliğini Güçlendiriyor

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı Şerif Fathy, Fransa’nın Kahire Büyükelçisi Eric Chevalier ile Yeni İdari Başkent’teki bakanlık merkezinde bir araya gelerek, Mısır-Fransa iş birliğinin turizm ve antik eserler alanında güçlendirilmesini ele aldı. Görüşmelerde, Fransa’dan gelen turist sayısını artırma stratejileri ve ortak arkeolojik projelerdeki güncellemeler değerlendirildi. Bakan Fathy, Mısır ve Fransa arasındaki köklü ve stratejik bağlara olan takdirini ifade ederek, son yıllarda her iki ülke liderlerinin karşılıklı ziyaretleriyle güçlenen ikili ilişkilerdeki dikkate değer ilerlemeye vurgu yaptı. Mısır’ın 2024 yılı sonuna kadar yaklaşık 15,3 milyon turisti ağırlayarak COVID-19 öncesi turizm seviyelerine ulaşma yolunda olduğunu belirtti. Fathy, turistik destinasyonlara erişimi artıran yeni şehirler, iyileştirilen yollar, havalimanları ve köprüler gibi altyapı gelişmelerine dikkat çekti. Kuzey Sahili’ni, 105 farklı milletten turistin ziyaret ettiği, üç aktif havalimanına sahip ve artan talebi karşılamak için planlanan Ras El Hekma Havalimanı ile umut verici bir destinasyon olarak nitelendirdi. Bakan, Kuzey Sahili ve Sfenks Uluslararası Havalimanı’ndan Saqqara Piramidi’ne uzanan bölgeyi (Giza Piramitleri ve Büyük Mısır Müzesi’ni kapsayan) içeren kilit turistik bölgeler için entegre stratejik çerçeveler geliştirme planlarını açıkladı. Bu planlar, yatırımları çekmeyi ve yeni oteller, eğlence merkezleri ve ticari alanlar oluşturmayı hedefliyor. Fathy ayrıca, Mısır’ın turizm ürünlerini çeşitlendirme çabalarına değindi. Kahire’den Asvan’a uzanan uzun Nil gezilerinin yeniden canlandırılması, ekoturizm, manevi turizm ve sağlık turizmini teşvik eden girişimlerden bahsetti. Güncel gelişmeler arasında deneme operasyonları devam eden Büyük Mısır Müzesi ve ziyaretçi hizmetlerinin iyileştirileceği, develer ve atlar için özel bir rekreasyon alanı oluşturulacak Giza Piramitleri geliştirme projesi yer aldı. Bakan, Tarım Bakanlığı ile iş birliği içinde hayata geçirilen ulusal bir programın, arkeolojik alanlardaki hayvanların refahını artırmaya yönelik çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Fransa Büyükelçisi Eric Chevalier, Mısır’ı Fransız turistler için öncelikli bir destinasyon olarak nitelendirerek, özellikle kültürel mirasına vurgu yaptı. Fransa’nın Mısır’ın turizm ve antik eser sektöründeki güçlü varlığını vurgulayan Chevalier, 48 Fransız arkeolojik misyonunun başarılı restorasyon ve kazı projelerine katkıda bulunduğunu ifade etti. Son başarılar arasında Karnak Tapınağı’nın açık hava müzesinin restorasyonu, Luksor’daki Deir el-Medina mezarlarının aydınlatmasının iyileştirilmesi ve Tahrir’deki Mısır Müzesi’nde yer alan Hesy-Ra mezarının restorasyonu yer aldı. Chevalier ayrıca, Fransa’nın Mısır’daki otelcilik sektörüne yaptığı yatırımlara dikkat çekerek, birçok Fransız şirketin otel geliştirme projelerinde aktif olduğunu belirtti. Önümüzdeki yıllarda artan iş birliği ve yatırımlar için iyimser olduğunu ifade ederek, iki ülke arasındaki kalıcı ortaklığın altını çizdi.

Bodrum'da 1 Milyon Turist Hedefi Aşıldı, Gözler 2025'e Çevrildi Haber

Bodrum'da 1 Milyon Turist Hedefi Aşıldı, Gözler 2025'e Çevrildi

Bodrum, 2024 turizm sezonunu başarılı bir şekilde tamamlayarak 1 milyon yabancı turist hedefini aştı. Türkiye’nin gözde turizm destinasyonlarından biri olan Bodrum’da, 1 Aralık itibarıyla dış hatlar üzerinden 1 milyon 5 bin yabancı turistin geldiği açıklandı. Buna ek olarak, İstanbul ve Ankara üzerinden iç hatlarla Bodrum'a ulaşan turist sayısının da 100 bini geçtiği belirtildi. Sezon öncesinde konulan 1 milyon turist hedefi, birçok olumsuzluğa rağmen gerçekleştirildi. Bodrum Otelciler Derneği (BODER) ve Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) yetkilileri, bu başarıyı değerlendirmelerinin ardından 2025 yılı için yeni hedeflerin belirlendiğini duyurdu. İNİŞLİ ÇIKIŞLI SEZONUN ARDINDAN REKOR GELDİ 2024 turizm sezonu, inişli çıkışlı bir seyir izledi. Yunan adalarına vizesiz geçiş imkanı ve Bodrum’un pahalı olduğuna dair algı nedeniyle, özellikle temmuz ayında otellerin doluluk oranı yüzde 50'nin altına düştü. Ancak, ağustos ayında hareketlilik yeniden başladı ve "sarı yaz" olarak adlandırılan sonbahar dönemi ile kayıplar telafi edildi. Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Ömer Faruk Dengiz, "Bu yıl Bodrum’un hedefleri arasında daha fazla turist çekmek, konaklama tesislerinin doluluk oranlarını artırmak, maliyetlerimizi korumak ve sezonu uzatmak yer alıyordu. Bu hedeflere ulaştığımızı söyleyebiliriz. 2024 sezonunda 1 milyon yabancı turist sınırını aştık. Bu rakama deniz yoluyla gelen 100 bini aşkın yolcu da eklendi" dedi. Dengiz, iç pazardaki yerli turistlerin, kara yoluyla gelenlerin ve günübirlik konaklamaya gelenlerin bu sayıya dahil edilmediğini vurguladı. Bu da sezonun, hedeflerin üzerinde kapandığının bir başka göstergesi oldu. LONDRA-BODRUM DİREKT UÇUŞLARI SEZONU UZATACAK Bodrum, kış turizmi için de önemli bir adım attı. 1 Aralık itibarıyla Londra-Bodrum direkt uçuşları başladı. Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Dengiz, "Bu uçuşlar için bir yıldır çalışıyorduk. Milas-Bodrum Havalimanı'nın gayretleriyle uçuşlar başladı. Haftada iki defa uçak seferi var ve bu, nisan ayına kadar sürecek" dedi. Londra uçuşlarının kış turizmine katkı sunacağı belirtilirken, İrlanda-Bodrum arası uçuşların da devam ettiği ifade edildi. Dengiz, yeni uçuş hatlarının açılması için fuarlarda tanıtım yapıldığını, Bodrum'un dört mevsim turizme açık bir destinasyon haline getirilmesinin hedeflendiğini vurguladı. 2024'ÜN ZORLUKLARINA RAĞMEN YÜZDE 5 BÜYÜME 2024 sezonu, Avrupa Futbol Turnuvası, TL'nin aşırı değerlenmesi, sosyal medyada Bodrum'un pahalılığıyla ilgili dezenformasyonlar, Ukrayna-Rusya savaşı ve Filistin-İsrail çatışmaları gibi pek çok belirsizlikle başladı. Ancak bu zorluklara rağmen Bodrum, turist sayısında geçen yıla göre yüzde 5'lik bir artış kaydetti. BODER Başkanı Dengiz, "Yurt içi turistlerin tatil planlama tercihlerinde bakıldığında ülkemizdeki tatil bölgeleri arasında Antalya’dan sonra ikinci sırada yer alan bir Bodrum var. Almanya, İngiltere, Polonya, Rusya ve Orta Doğu ülkeleri gibi ülkelerden gelen ziyaretçiler, Bodrum'un popülaritesini artıran faktörlerdir" dedi. 2025 TURİZM POLİTİKALARI: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE EKOTURİZM 2025 turizm sezonuna dair beklentiler de açıklandı. BODER Başkanı Dengiz, 2025 yılı için sürdürülebilir turizm politikalarının odak noktası olacağını belirtti. Bu kapsamda, çevre dostu projeler, dijitalleşme, yerel kültürün korunması ve ekoturizm gibi alanlarda çalışmalar yapılması planlanıyor. Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Sabahattin Duman, "Sadece rakamlara değil, sunduğumuz benzersiz deneyimlere de odaklanmalıyız. Ekoturizm ve sürdürülebilir turizm konularında önemli adımlar atıyoruz. Bölgeye daha fazla doğa dostu proje çekmeyi hedefliyoruz" dedi. BODRUM’UN TURİZM POTANSİYELİ: DÖRT MEVSİM TATİL MERKEZİ BODR Başkanı Sabahattin Duman, "2024 yılı için koyduğumuz hedeflerden biri, Bodrum’da dört mevsim turizm anlayışını daha da yaygınlaştırmaktı. Sezonun ilk yarısı hayal kırıklıkları ve belirsizliklerle geçti, neredeyse temmuz ortalarına kadar tam bir doluluk yaşandığını söyleyemeyiz. Ağustos başında doluluklar doyuma ulaştı. "Sarı yaz" olarak adlandırdığımız güz dönemi dolulukları ilk yarıdaki kayıpların telafisini sağladı" dedi. Duman, bu yıl Bodrum’un otel doluluk oranlarının yüzde 90’a ulaştığını vurgularken, sadece rakamsal başarıyla değil, sundukları benzersiz turizm deneyimleriyle fark yarattıklarını söyledi. PERSONEL SORUNU VE YAPISAL SORUNLAR Sektör, bu başarıların yanı sıra bazı yapısal sorunlarla da mücadele etti. BOYD Başkanı Sabahattin Duman, turizm işletmelerinin nitelikli personel bulma ve konaklama sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. Kaliteli personel bulmakta zorlandıklarını ve bulunan personelin konaklaması için de yeterli imkan sağlayamadıklarını ekledi. Bu sorunun çözümü için çeşitli projeler üzerinde çalışıldığını kaydeden Duman, turizm sektöründe yaşanan yapısal sıkıntıların 2025 yılı hedeflerine ulaşmada önemli bir engel olabileceğini ifade etti.

Samsun’da Karavan ve Bungalov Fuarı Başladı Haber

Samsun’da Karavan ve Bungalov Fuarı Başladı

SAMSUN (İHA) - Samsun Fuar ve Kongre Merkezi’nde ilk defa düzenlenen Karavan ve Bungalov Fuarı, doğa tutkunlarını ağırlamaya başladı. Türkiye genelinden 70 üretici firmanın katıldığı fuar, ilk gününde 3.500 ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Fuarda, çok sayıda karavan ve bungalov modelini inceleme fırsatı bulan ziyaretçiler, doğayla iç içe alternatif turizm seçeneklerini keşfetme şansı buldu. Açılış töreninde konuşma yapan Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, "17 yaşında yurt dışına gittiğimde, oradaki karavanları gördüğümde hep hayal kurmuştum. Doğa içerisinde doğayı koruyarak, bozmadan yapılacak bu turizm ne kadar etkili olduğunu düşünmüştüm. Bütün dünyada biliyorsunuz turizm en önemli sektörlerden biridir. Bacasız endüstri diyoruz. Kitle turizm ile başlayan turizm artık bütün dünyada bireysel ve alternatif turizme döndü. Kitle turizmi ciddi anlamda doğaya zarar verebiliyor. Bazı ülkeler turist sayısını kısıtlamaya başladılar. O yüzden bu eko turizmi desteleyecek en büyük faktörlerden biri de karavan turizmidir" diyerek karavan turizminin doğa dostu bir alternatif olarak öne çıktığını vurguladı. Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, "Turizm alanında Türkiye'nin geçirdiği evreleri hepimizi çok sıkı bir şekilde kontrol ediyoruz. Kurumsallaşmak adına Türkiye'nin son 20-25 yılda çok ciddi atılımlar içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. Pek çok global projenin bir ayağı da Samsun'daydı. Bununla beraber çeşitli turizm sektörünün çeşitli versiyonlarında Samsun, çok ciddi bir atak yapıyor." sözleriyle karavan ve bungalov turizminin de alternatifler arasında öne çıktığını aktardı. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise, karavan yaşam tarzının özellikle gençler arasında popülerleştiğine dikkat çekerek, "Dijitalleşme ile birlikte uzaktan çalışma imkanlarının artması şüphesiz bu mobil olma imkanını kolaylaştırmış oldu. Dijital dünyaya bağlı kalabilen, aynı zamanda doğaya yakın olmayı sağlayan bu yaşam tarzı, giderek daha fazla insan için ilham verici bir alternatif haline gelince niş gibi görünen bu sektör büyüdü" dedi. Tekkeköy Kaymakamı Enver Hakan Zengince de, "Bu fuarın Samsun'da olması çok isabetli bir tercih olmuş. Samsun konumu itibariyle ve tarihsel özellikle itibariyle birçok farklı ve kıymetli unsuru bünyesinde bulunduran kıymetli bir şehrimizdir" diyerek fuardan duydukları memnuniyeti belirtti. 5'İNCİ KARAVAN PARKI TAMAMLANACAK Fuarda, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin şehirdeki beşinci karavan parkının yapımını tamamlamak üzere olduğu da açıklandı. Fuar, 10 Kasım’a kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

Bafa Gölü’nden Alarm Sinyalleri: Kuraklık ve Kirlilik Çevreyi Tehdit Ediyor Haber

Bafa Gölü’nden Alarm Sinyalleri: Kuraklık ve Kirlilik Çevreyi Tehdit Ediyor

AYDIN (İHA) - Türkiye’nin önemli sulak alanlarından biri olan Bafa Gölü, çevresel sorunlar ve kuraklık nedeniyle alarm veriyor. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Bafa Gölü Tabiat Parkı'nın durumunu değerlendirerek, gölün denizden göle dönüşüm sürecinde büyük bir tehdit altında olduğunu belirtti.   Aydın genelinde çevre ve doğa koruma çalışmaları yürüten EKODOSD, Bafa Gölü ve çevresindeki Latmos Dağı’nın önemine dikkat çekiyor. Sürücü, kuraklığın Bafa Gölü üzerindeki olumsuz etkilerinin arttığını ve göl sularının son yıllarda en fazla çekildiği dönemlerden birini yaşadığını ifade etti. "Bafa Gölü Aydın ve Muğla için doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle, kuşları ve yılan balıklarıyla Ege bölgesinin çok önemli sulak alanlarının başında gelmektedir" diyen Sürücü, bu doğal alanın yöre insanına, balıkçılara ve turizm işletmelerine ekonomik katkı sağladığını vurguladı.   Kuraklığın ve iklim değişikliğinin etkisiyle yaklaşık 8 aydır yağışların olmaması Bafa Gölü’nü daha da olumsuz etkiliyor. Sürücü, gölün çevresel sorunlarının çözümü için bugüne kadar herhangi bir önlem alınmadığını belirterek, kirlenmenin giderek arttığını, işletme atıkları ve evsel atıkların Büyük Menderes Nehri aracılığıyla göle zarar verdiğini dile getirdi. Ayrıca, gölün kıyısındaki yavru balık üretim tesislerinin atık sularının da Sakızburnu Dalyanı üzerinden göle karıştığını ifade etti.   Bafa Gölü’nün su giriş ve çıkışlarının tarımsal sulama amacıyla yaklaşık 5-6 ay boyunca toprakla kapatılması, gölün yaşam damarlarının tıkanmasına yol açıyor. Sürücü, "Türkiye’de yılan balığı dağılımının yüzde 24 oranıyla en fazla olduğu yer olan Bafa Gölü’nde 1984-1985 yıllarında 60 ton yılan balığı avlanırken, 1990’larda 2-6 tona düşmüş ve kanalların kapatılması nedeniyle bu rakamların daha da düştüğü görülmektedir. Bafa Gölü ve Latmos Dağları'nın, Türkiye’nin en önemli ve benzersiz özelliklerine sahip ekoturizm merkezlerinden birisi olması gerekirken, ne yazık ki çevre sorunlarıyla boğuşmaktadır. Bunun en büyük zararlarını da bölge insanı çekmekte, biyolojik çeşitlilik olumsuz etkilenmektedir" sözleriyle tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Ancak, bölgenin korunması ve yerel halkın sorunlarının çözülmesi için bir umut ışığı doğmuş durumda. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Dilekçe Komisyonu'nda görev yapan milletvekilleri, Aydın ve Muğla Valiliklerine yaptıkları ziyaretlerin ardından Bafa Gölü'nü yerinde incelemek üzere alana gelerek vatandaşlarla bilgilendirme toplantıları yapacaklar. Sürücü, "Umarız komisyonun hazırlayacağı raporlar bölge insanını sevindirecek, Bafa Gölü ve Latmos Dağları’nın korunmasına katkı yapacak olumlu bir gelişme şeklinde olur” diyerek umutlu olduğunu dile getirdi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.