Hava Durumu

#Efes

TOURISMJOURNAL - Efes haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Efes haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hacıalioğlu: Atıl Vaziyetteki Yatırımı 6 Ayda Ayağa Kaldıracağız Haber

Hacıalioğlu: Atıl Vaziyetteki Yatırımı 6 Ayda Ayağa Kaldıracağız

Kuşadası Kongre Merkezi (KOMER), bir zamanlar Türkiye’nin en büyük turizm ve kongre yatırımlarından biri olarak lanse edilmişti. TÜRSAB Baş Hukuk Danışmanı İlker Ünsever’in ifadesine göre 10-15 Sene öncesinin rakamıyla yaklaşık 370 milyon TL yatırımın yapıldığı dev yapı çürümeye terk edildi. KOMER Projesi’nin sahipleri yüzde 49,45 ile TÜRSAB LTD.ŞTİ, yüzde 37 DÖSİM (Kültür ve Turizm Bakanlığı kuruluşu), yüzde 6,5 Aydın Özel İdaresi ve yüzde 1,5 oranında da Kuşadası Belediyesi. KOMER’in temeli aslında 1990’lı yılların sonunda atılmış; ancak fizibilite yetersizlikleri nedeniyle rafa kaldırılmış, 2000’li yıllarda Turizm Bakanlığı’nın teşviki ve TÜRSAB’ın girişimleriyle yeniden gündeme gelen proje, kamu kaynaklarının da katkısıyla nihayet 2013 yılında açılmıştı. Yaklaşık 200 turizmci ortak projeye destek vermişti Proje Kaderine Terk Edildi 30 Ekim 2013’te modern yapısı ve teknolojik altyapısıyla hizmete açılan KOMER aradan geçen yıllara rağmen işler hale getirilemedi. Bugün itibarıyla merkezde sular akmıyor, çatısı akıyor, jeneratörleri sökülüp götürülmüş durumda. Projenin büyük bölümünü finanse eden TÜRSAB, inşaat ve işletme süreçlerini üstlenmiş TÜRSAB’ın iki iştiraki üzerinden şekillenmişti. TÜRSAB’ın kendi Youtube kanalında daha önce konuşan TÜRSAB Baş HUKUK Danışmanı İlker Ünsever, TÜRSAB’ın bu projeye o zamanın rakamıyla yaklaşık 150 milyon TL kaynak aktardığını, bu yatırımın kurumun mali yapısını olumsuz etkilediğini söyleyerek en büyük alacaklı olarak da TÜRSAB’ın bulunduğunu açıklamıştı. TÜRSAB’ın resmi sosyal medya hesabında yayınlanan videoya göre Ünsever, projeyi tek başına ayağa kaldıracak gücümüz yok, ortakların yeni kaynak yaratacak potansiyeli yok, projenin kurtarılması için kamu desteği şart diyerek, projeyi işler hale getiremediklerini söylemişti. Hacıalioğlu: “Bağlıkaya Sadece Seyrediyor, TÜRSAB Üyelerinin Kaynakları Boşa Harcandı, Bu Sorunu Çözeceğiz” TÜRSAB Başkan Adayı M. Nezih Hacıalioğlu ise üyelerin parasının sokağa atılamayacağını, Bağlıkaya’nın çözümsüzlükle ilerlediğini ve sadece konuya seyirci kaldığını söyledi. Hacıalioğlu konuyla ilgili şunları söyledi: “KOMER’in finansmanında önemli bir rol oynayan TÜRSAB üyesi meslektaşlarımızın yatırımının buhar olmasını önleyeceğim. Kaynaklarımızın atıl ve kullanılamayan bir yapıya dönüşmüş olması TÜRSAB yönetimi adına utanç vericidir. Kurumlarla sürekli kavga ederek, başkanı olduğu üyelerine bile mesafe koyarak sorunlar çözülmez. Bana göre bu sorunu şimdiye kadar çözememek, yalnızca mali bir kayıp değil; aynı zamanda turizm sektörünü temsil eden en büyük birlik olarak mevcut TÜRSAB yönetiminin ayıbıdır. Biz bu ayıbı düzelteceğiz. Üyelerimizin paralarını buhar eden mevcut yönetimi değiştirdikten sonra, ilk yapacağımız işlerden biri bu projeyi ayağa kaldırmak olacak. Bizler turizmciyiz, sektörün içindeyiz, biz çözemezsek kim çözecek?” ‘Dünya Standartlarındaki KOMER’i Hayata Geçirerek Kuşadası’nı Kongre Turizmine Açacağız’ Nezih Hacıalioğlu KOMER’in en hızlı şekilde hayata geçireceklerini, Kuşadası ve İzmir’in kongre turizmine ciddi katkıda bulunacaklarını hatta Ege’de turizmin kaderini değiştireceğini söyledi. Hacıalioğlu sözlerine şöyle devam etti. “Kuşadası, Türkiye turizminin ilk filizlendiği noktalardan biri olarak, bugün bu güçlü altyapıya yeniden ruh katacak bir fırsatla karşı karşıyadır. Kuşadası Kongre Merkezi, yalnızca bir yapı değil; kış aylarında da bölgedeki tesisleri canlandıracak, destinasyonun dört mevsime yayılmasını sağlayacak bir ekonomik ve kültürel dinamizm potansiyelidir. Fiziki kapasitesi, çok amaçlı salonları ve stratejik konumuyla bu merkez; yalnızca Kuşadası’nı değil, Efes’ten Selçuk’a, Meryem Ana’dan Şirince’ye kadar tüm bölgeyi kapsayan bir çekim alanı oluşturma gücüne sahiptir. Bu kapsamda merkez, yalnızca toplantıların değil, aynı zamanda kültürün, sanatın ve uluslararası iş birliklerinin de buluşma noktası olacaktır. ‘KOMER’i 6 Ay içerisinde Açacağız’ Göreve gelir gelmez Kuşadası Kongre Merkezi’nin anonim şirket yönetim kurulunun ivedilikle toplayarak bir araya getireceğiz. Kuşadası Belediyesi, İl Özel İdaresi, Kuşadası Otelcileri ve Kuşadası Ticaret Odası ile iş birliği yapacağız. Kongre merkezinin satış pazarlama ekipleri ivedilikle çalışmaya başlayacak; altı ay içerisinde de merkez tüm üniteleriyle işler hale gelecektir. Bizler inanıyoruz ki, Kuşadası Kongre Merkezi, sadece Kuşadası’nın değil, Ege turizminin kaderini değiştirecek bir projedir. Ve her zaman söylediğimiz gibi; biz burada, sorunun değil, çözümün ta kendisi olacağız. Her konuda olduğu gibi, Kuşadası Kongre Merkezi’nde de…”

Pamukkale ve Hierapolis’i gece 76 bin kişi ziyaret etti Haber

Pamukkale ve Hierapolis’i gece 76 bin kişi ziyaret etti

Denizli’de geçtiğimiz yıl gece ziyaretlerine açılan Hierapolis Örenyeri ve Pamukkale’yi 76 binin üzerinde ziyaretçinin gezdiği bildirildi. Türkiye’nin eşsiz tarihi mekanlarını ve zengin kültürel miraslarını, gün batımı sonrası bambaşka bir atmosferde ziyaretçilerle buluşturan ve ilk yılında yoğun ilgi gören "Gece Müzeciliği" uygulaması, Haziran ayında yeniden başlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde hayata geçirilen "Gece Müzeciliği" projesi kapsamında Efes ve Hierapolis’te toplam 450 bin metrekare alanı aydınlatarak gece ziyaretlerine açılmasını sağladı. Bu kapsamda 2024 yılında sorumluluk alanındaki 930 bin metrekarelik Efes Örenyerinin 90 bin metrekaresini, 1 milyon 250 bin metrekarelik Denizli Pamukkale Örenyerinin de 360 bin metrekarelik kısmını aydınlatarak gece müzeciliğine kazandırdı. Uygulama sayesinde, 2024 yılı Nisan – Eylül döneminde her iki örenyerini yaklaşık 350 bin turist gece gezdi. Özellikle yaz aylarında, sıcak nedeniyle buraları gündüz ziyaret edemeyen yerli ve yabancı turistler, her iki örenyerini de saat 23.00’e kadar ziyaret etme imkanı buldu. Proje sayesinde, geçen yıl Efes Örenyerini 260 binden fazla, Denizli Hierapolis Örenyerini ise 76 binin üzerinde ziyaretçinin gece gezdi. 1 Haziran’da Hierapolis, 4 Haziran’da Efes’te yeniden başlayacak Gece Müzeciliği kapsamında bu örenyerlerini ılık yaz akşamları yıldızlar altında gezmek ve unutulmaz bir tarih ve kültür deneyimi yaşamak mümkün olacak.

İngiliz Basınında Seferihisar Övgüsü Haber

İngiliz Basınında Seferihisar Övgüsü

İngiltere’nin en çok okunan gazetelerinden The Sun’ın muhabiri Jessica Lester, Seferihisar’ı ziyaret ederek bölge hakkında kapsamlı bir yazı kaleme aldı. Seferihisar’ı "Türkiye’nin en iyi saklanan sırlarından biri" olarak tanımlayan Lester, bölgenin hem tarihi hem de doğal güzelliklerini vurguladı. Lester yazısında, "Türkiye’yi bildiğinizi düşünebilirsiniz ama size, muhtemelen daha önce duymadığınız gizli bir cevher barındırdığını söylesem ne derdiniz? İzmir’in batısında, sadece yarım saat uzaklıkta, hareketli pazarlar ve büyüleyici koylarla dolu bir bölge bulunuyor: Seferihisar, ülkenin en iyi saklanan sırlarından biri olabilir" dedi. TARİHİ MİRAS VE BÜYÜLEYİCİ DOĞA Lester, "Yüzyıllar öncesine dayanan tarihiyle göz kamaştırıyor ve Meryem Ana’nın yaşadığına inanılan temeller üzerine inşa edilmiş yeniden yapılandırılmış bir ev bu bölgede bulunuyor. Ama Seferihisar sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkmıyor. Bu huzurlu bölge, içerilere doğru uzanan geniş arazilerde mandalina ağaçları, zeytinlikler ve binlerce yıllık antik kalıntılar arasında keyifli yürüyüşler yapmak için ideal" yorumunda bulundu. Bölgedeki tatil olanaklarına da değinen Lester, Kuşadası ve Seferihisar’dan Yunanistan’ın Samos adasına günlük tekne turlarının düzenlendiğini aktardı. EFES’E KOMŞU BİR CENNET Yazısını, "Tüm bu aktivitelerin yanı sıra, tarih meraklıları bu bölgeyi özellikle sevecektir. Çünkü Seferihisar, Pompeii’den daha büyük ve daha etkileyici olduğu söylenen antik Efes kentine son derece yakın bir konumda bulunuyor. Bölge halkı, bu büyüleyici antik kentin görkeminden büyük bir gurur duyuyor" sözleriyle noktalayan Lester, bölgenin tarih meraklıları için eşsiz bir destinasyon olduğunu vurguladı.

Tarihi Dokular Modaya İlham Oldu Haber

Tarihi Dokular Modaya İlham Oldu

İZMİR (İHA) - İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü son sınıf öğrencileri, Türkiye'nin önemli kültürel miraslarından esinlenerek "Kültürel Mirasın İzinde Moda" projesi kapsamında özgün bir koleksiyon hazırladı. Ayasofya, Efes, Bergama, Troya, Göbeklitepe, Hattuşa, Kapadokya, Mardin-Mor Gabriel, Nemrut Dağı ve Zeugma gibi tarihi mekanlardan ilham alan öğrenciler, bu değerleri modayla buluşturdu. Eğitimlerine İEÜ’de devam eden İranlı öğrenciler de Persepolis ve Tepe Sialk gibi tarihi alanlardan esinlenerek tasarımlar oluşturdu. TASARIM VE TARİH BİR ARADA Genç modacılar, Stüdyo Koordinatörü Doç. Dr. Şölen Kipöz rehberliğinde geliştirdikleri koleksiyonları, özel bir sergide moda ve akademi dünyasının beğenisine sundu. Tasarımlar, tarih, arkeoloji ve sanat gibi farklı disiplinlerin araştırılmasıyla oluşturuldu. Öğrenciler, kültürel mirasın olduğu bölgelere bireysel ziyaretler yaparak gözlem ve fotoğraflarla ilham aldılar. İEÜ Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü 4. sınıf öğrencilerinin oluşturduğu serginin açılışına Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir, moda tasarımcısı Hatice Gökçe, Ege Giyim Sanayicileri Derneği üyeleri ve akademisyenler katıldı. ÖĞRENCİLERDEN BÜYÜK EMEK İEÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şölen Kipöz, öğrencilerin özverili çalışmalarını överek, "Proje sayesinde öğrencilerimiz, sahip oldukları kültürel mirası moda aracılığıyla keşfetme fırsatı buldu. Konuya büyük bir heyecanla sarılan öğrencilerimiz, kültürel varlıkların olduğu bölgelere kişisel ziyaretler yaptı. Arkeolojik araştırmanın yanı sıra kendi gözlemleri ve fotoğraf arşivleri üzerinden farklı medeniyetlerin tarihsel, kültürel, sembolik ve estetik unsurlarından aldıkları ilhamla moda konseptleri yarattılar. Bu kavramsal çerçeveyi, dört görünümlük çağdaş moda koleksiyonlarına aktardıkları kıyafetlerin yanı sıra tasarım sürecini belgeleyen tasarım kitaplarını ve moda fotoğraf çekimlerini de davetlilere sundular. Ayrıca etkinliğin davetiyesinden serginin kurulumuna ve ikramların hazırlanmasına kadar kendileri sorumluluk alıp ev sahipliği yaptılar. Biz de bu vesileyle stüdyonun yaratıcı çıktılarını ve öğrencilerin heyecanını, moda dünyasından ve akademiden profesyonellerle paylaştık" dedi.

Efes Selçuk'ta Deve Güreşi Festivali Coşkusu Haber

Efes Selçuk'ta Deve Güreşi Festivali Coşkusu

İZMİR (İHA) - İzmir’in Selçuk ilçesinde düzenlenen 43. Uluslararası Efes Selçuk Deve Güreşleri Festivali, sabahın erken saatlerinden itibaren Pamucak Güreş Arenası’nda binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinden gelen 120 deve, izleyicilere heyecan dolu anlar yaşattı. "GEÇEN SENE BİRDİK, BU SENE BİN OLDUK" Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve diğer ilçe belediye başkanları coşkulu alkışlarla festival alanına giriş yaptı. Başkan Sengel, "Türkiye'nin dört bir yanından gelen, Efes Selçuk Deve güreşlerine kıymet veren değerli misafirler, 43. Uluslararası Efes Selçuk Deve Güreşleri Festivalimize hoş geldiniz. Geçen sene tektim, mikrofonda tek başıma konuşuyordum. Geçen sene birdik, bu sene bin olduk. Nasıl büyük bir şeref anlatamam. Yanımda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay, hemen diğer tarafımızda bütün ilçe belediye başkanları sizler adına onlara hoş geldin diyorum" dedi. Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve duanın ardından başlayan festivalde, cazgır Halil Coşkun’un manileri eşliğinde güreşler yapıldı. Altın Artemis için yarışan pehlivan develer büyük ilgi gördü. Festivale gelenler, yöresel lezzetler, el sanatları ürünleri ve deve sucuğu tezgahlarını gezerek piknik yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise geleneğin bir parçası olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, "Kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla genciyle hepimizin geçmişten bugüne yaşatmaktan büyük mutluluk duyduğu bu geleneğin bu sene bir parçası olmaktan çok mutluyum. Bir arkadaşımız sordu; 'Her sene gelecek misiniz?' diye. Her sene elbette geleceğim, her sene elbette birlikte olacağız. Bu büyük milletin geleneğiyle göreneğiyle birlik beraberliğinin her zaman bir parçası olacağım, üzerime düşeni de yerine getireceğim. Eğlenceniz bol olsun" dedi. Festival, akşam saatlerine kadar süren eğlencelerle sona erdi.

2025 İzmir Turizminde Yeni Bir Sayfa Açacak Haber

2025 İzmir Turizminde Yeni Bir Sayfa Açacak

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, İzmir’in 2025 turizm sezonunda yabancı turist sayısını artıracağına inandığını belirtti. Tercan, İzmir’in yalnızca deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını, Meryem Ana, 7 Kiliseler, Efes, Agora gibi önemli değerlere sahip olduğunu hatırlatarak, "Bu sezon Londra Fuarı’ndaki girişimlerle İngiltere’den yüzde 15’lik; SKAL kongresiyle de yüzde 15’lik bir artma olacağını ümit ediyoruz. Değerlerimizi çok iyi pazarlamalıyız" dedi. 2024’te 17 milyon turist ağırlayan Antalya’ya karşı İzmir’in sadece 1,7 milyon turiste ev sahipliği yaptığını belirten Tercan, aradaki farkın büyük olduğunu vurguladı. Tercan, "İzmir, Türkiye’de turizmin başladığı yer. Fakat 1980’lerin ortalarında, Turgut Özal döneminde, Antalya’da 49 yıllığına Hazine’ye ait araziler turizme açıldı. Oralara 5 yıldızlı büyük tatil köyleri yapıldı. Doğru bir planlamaydı, güzel bir projeydi. O süreçte İzmir, turizmde kendini geliştirmek için hiçbir şey yapmadı. Oysa İzmir’de her şey var. Deniz, kum, güneş var. İnanç turizminin tüm unsurları var" diye ekledi. İZMİR İÇİN YENİ HEDEFLER Tercan, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen turistlerin yüzde 60’ının Kuşadası’na geçtiğini belirterek şehre gelen gerçek turist sayısının 700 bin civarında olduğunu söyledi. "Antalya’da kitle turizmi yapılıyor. Antalya gibi olalım demiyorum, zaten olamayız. Biz İzmir’e özgü değerleri anlatarak ön plana çıkalım istiyoruz. Kemeraltı’nı tanıtalım. Yeme içme kültürümüz var, Kordon’umuz var" dedi. İzmir’in 2025’te Londra ve Berlin gibi fuarlarda daha etkin olması gerektiğini belirten Tercan, inanç turizmi fırsatından da yeterince faydalanılmadığına işaret etti. Tercan, "Avrupa’daki önemli fuarlara katılıp İzmir’i tanıtmamız gerekirdi. Aralık ayında Londra’da Dünya Turizm Fuarı düzenlendi. Bir turizm şehri, bir turizm kasabasıysanız, mutlaka o fuarlarda boy göstermeniz gerekir. Çok acıdır ki İzmir, o fuarda cılız bir şekilde tanıtıldı. Stantta kuru kuru broşür dağıtmak değil, gümbür gümbür tanıtım gerekir. İzmir’in, nazar boncuklarıyla, 7 kilisenin görselleriyle, Meryem Ana’yla, Tariş üzümüyle, zeytinyağıyla, bomba gibi tanıtımı yapılmalıydı ve bu tanıtım sürekli olmalıydı" ifadelerini kullandı. SKAL KONGRESİ VE İNANÇ TURİZMİ VURGUSU Ekim ayında İzmir’de düzenlenen Dünya SKAL Kongresi’nin önemli bir fırsat olduğunu belirten Tercan, İzmir’in tüm değerlerini uluslararası turizmcilere tanıtma şansı yakaladıklarını söyledi. "İzmir Ticaret Odası, İzmir Büyükşehir Belediyesi, SKAL’ın popülerliğini kullanıp İzmir’in reklamını yapmalı. SKAL derneğimizin kardeşi, Roma bizi bekliyor. Onlarla ortak çalışmalar yapacağız. Roma ile inanç turizmini geliştireceğiz. İnanç turizmiyle 12 ay turizm mümkün. İnanç turizmi, savaş zamanlarında bile olmuş bir şey" diye ekledi. KRUVAZİYER VE ÇEŞME PROJESİ Kruvaziyer gemilerinin İzmir’e uğramamasını değerlendiren Tercan, "Bir kere şunun altını çizelim; İzmir, bir ana kruvaziyer limanı değil. Esas kruvaziyer limanı, Kuşadası Limanı’dır. İzmir’e, Kuşadası’ndan seken gemiler geliyordu. Yani Kuşadası dolu olduğu için oraya giremeyen gemiler İzmir’e geliyordu. İzmir, kruvaziyer için yedek limandır" diyerek, konunun çözümü için çalışılması gerektiğini söyledi. Çeşme Turizm Projesi’nin iptal edilmesine üzüldüğünü de belirten Tercan, "Çeşme projesi, İzmir için kaçırılmış bir fırsattır" dedi.

Türk Hava Yolları'ndan Yeni Çevreci Seyahat Kiti Haber

Türk Hava Yolları'ndan Yeni Çevreci Seyahat Kiti

İSTANBUL (İHA) - Türk Hava Yolları (THY), "UNESCO Türkiye Serisi" adıyla tanıttığı yeni seyahat kitleriyle Türkiye’nin eşsiz tarihi ve kültürel değerlerini gökyüzüne taşıyor. Nemrut, Göbeklitepe, Kapadokya, Efes, Ani ve Troya gibi UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki lokasyonlardan ilham alan bu özel koleksiyon, dört farklı ebru tasarımı ve üç geleneksel halı-kilim motifini de içeriyor. HER UÇUŞTA BİR KÜLTÜREL YOLCULUK THY, Business sınıfında 5-8 saat aralığındaki uçuşlarda sunulan bu setleri, ocak ayı itibarıyla ekonomi sınıfındaki 8 saatten uzun uçuşlarda da kullanıma sunacak. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle hazırlanan koleksiyon, Türkiye’nin kültürel değerlerini uluslararası yolculara tanıtma vizyonunu destekliyor. ÇEVRE DOSTU VE ŞIK TASARIMLAR Modern Türk sanatını yansıtan seyahat kitleri, içinde Ex Nihilo tarafından geliştirilen el ve vücut losyonu, dudak balmı gibi lüks ürünler barındırıyor. Ayrıca çorap, göz bandı ve diş fırçası gibi malzemelerde yüzde 80 geri dönüştürülmüş materyaller ve biyolojik olarak parçalanabilen mısır nişastası gibi çevre dostu malzemeler kullanılıyor. KÜLTÜR VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇ İÇE Türk Hava Yolları Operasyon Genel Müdür Yardımcısı M. Akif Konar, "UNESCO Türkiye Serisi ile yalnızca misafirlerimize eşsiz bir uçuş deneyimi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin zengin kültürel mirasını dünya ile buluşturuyoruz. Türk Hava Yolları olarak, sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımımız ve kültürel değerlerimize sahip çıkma vizyonumuzla sektöre öncülük etmeye devam ediyoruz. Bu koleksiyon, Türkiye'nin binlerce yıllık tarihini ve sanatını modern bir yorumla yolcularımıza sunma çabamızın somut bir göstergesidir. Misafirlerimizin bu setlerle Türkiye'nin köklü geçmişine dokunmalarını ve eşsiz bir bağ kurmalarını hedefliyoruz" dedi. Türk Hava Yolları, hem seyahat konforu hem de kültürel anlatımda yeni standartlar belirlemeyi sürdürerek Türkiye’nin mirasını gökyüzünde yaşatma misyonuna devam ediyor.

Gece Müzeciliği Projesiyle 350 Bin Ziyaretçi Ağırlandı Haber

Gece Müzeciliği Projesiyle 350 Bin Ziyaretçi Ağırlandı

SICPA Türkiye'nin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde hayata geçirdiği "Gece Müzeciliği" projesi, Hierapolis ve Efes Ören Yerlerinin gece ziyarete açılmasını sağladı. Bu proje sayesinde, sıcak gündüz saatlerinde ziyareti zor bulan yerli ve yabancı turistler, ören yerlerini gece saat 00.00'a kadar gezme fırsatı yakaladı. Bu yenilik, Nisan-Eylül arasındaki dönemde 350 binden fazla ziyaretçinin ağırlanmasını sağladı. EFES VE PAMUKKALE GECE PARILDIYOR SICPA Türkiye CEO'su Sami Çebi, 930 bin metrekarelik Efes Örenyeri'nin 90 bin metrekaresini, Denizli Pamukkale Ören Yeri'nin ise 360 bin metrekaresini aydınlatıp gece ziyarete açtıklarını belirtti. Çebi, 2024 yılı Nisan-Eylül döneminde Efes'i 260 binden fazla, Hierapolis'i ise 76 binden fazla kişinin gece ziyaret ettiğini belirtti. DİJİTAL MÜZEKART KULLANIMI ARTIŞ GÖSTERDİ Gece müzeciliği projesinin ziyaretçi sayısını artırdığını belirten Çebi, 2024 yılında SICPA Türkiye'nin hizmet verdiği 84 müzede 8 milyondan fazla ziyaretçi ağırlandığını ve bu ziyaretlerin yüzde 87'sinin dijital müzekart ile yapıldığını açıkladı. Bu durum, dijital dönüşümün ziyaretçiler üzerindeki etkisini de gözler önüne serdi. SESLİ REHBERLİK HİZMETİ 17 DİLDE SUNULUYOR Çebi, dijital dönüşüm kapsamında Topkapı Sarayı'ndan Göbeklitepe'ye, Nemrut Dağı'ndan Kız Kulesi'ne kadar 42 müzede sesli rehberlik hizmetinin dijital ortama taşındığını ifade etti. Ziyaretçiler, "Türkiye’nin Müzeleri" uygulamasını indirerek bulundukları ören yerine dair bilgileri kendi dillerinde dinleyebiliyorlar. TURİZMDE GELECEĞE YÖN VEREN YENİLİKLER SICPA Türkiye, Türkiye’nin eşsiz tarihi ve kültürel mirasını tanıtmak amacıyla yeni projeler geliştirmeyi sürdürüyor. Çebi, turizmin geleceğine ilham verecek projelerle Türkiye'yi dünya turizm liginde daha yukarı taşıyacaklarına inandıklarını ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.