#Dünya

TOURISMJOURNAL - Dünya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dünyada 'yeni şehir' furyası Haber

Dünyada 'yeni şehir' furyası

The Economist, dünyada şehir kurmanın bir furya haline geldiğini belirterek konuyla ilgili bir haber yayımladı. Mısır'dan Brezilya'ya, Hindistan'dan Kenya'ya birçok ülkenin inşa ettiği ve planladığı şehirler dikkat çekiyor. MISIR'IN 'YENİ İDARİ BAŞKENT'İ Mısır, başkent Kahire'deki yoğunluk sebebiyle 2015 yılında yapımına başlanan yeni bir şehir kuruyor. 'Yeni İdari Başkent' olarak isimlendirilen projeyle şehrin, idari ve ekonomik merkez olması planlanıyor. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin projesi olan şehir, Kahire'ye 60 kilometre uzaklıkta yer alıyor. 6,5 milyon kişinin yaşayacağı tahmin edilen şehir, yaklaşık 700 kilometrelik bir alana kuruluyor. Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlıklar, parlamento bu şehre taşınacak. Afrika'nın en yüksek binası olarak tasarlanan 'Iconic Kule'nin yapımı da sürüyor. Mısır, bu şehrin dışında 5 şehrin daha yapımını sürdürüyor ve çok daha fazlasını inşa etmeyi amaçlıyor. Hindistan, 8 yeni yaşam alanı kurmayı düşünüyor, Irak'ta planlanan 5 yeni şehirden birinin temelleri atıldı bile... TRUMP'IN 'YENİ AMERİKAN RÜYASI' ABD'de yeniden başkan olmak için yarışan Donald Trump, gelişmemiş bölgelerde Washington DC büyüklüğünde, 10 'özgürlük şehri' yapmayı öneriyor. Trump'ın fütüristik önerisine göre; 'yeni bir Amerikan geleceğinin yaratılacağı' şehirlerin sokaklarında uçan arabalar gezecek! Trump, ABD'nin otomobil devrimine öncülük ettiği gibi, uçan araçlar konusunda da öncülük etmesi gerektiğini söylüyor. Yarışmalarla bu şehirlerin inşa edilmesini gerektiğini belirten Trump, bu projeyi 'Yeni Amerikan Rüyası' olarak görüyor. The Economist'e göre; ABD'de yatırımcılar, Kaliforniya'da yeni bir şehir kurmak için yıllardır gizlice arazi topladı. Milyarder Bill Gates ile Marc Lore da Arizona ve Nevada çöllerinde kendi metropollerini kurmak için planlar yapıyor. Birleşmiş Milletler'in tahminine göre 2050'ye kadar kentlerin nüfusu 2,5 milyar kişi daha artacak, bu kişilerin çoğu kentlerin zorlu bölgelerinden çıkacak. Şu anki 'yoksul' dünyada kentlerin büyük bölümünde arazi anlaşmazlıkları, gecekondu mahalleleri ve altyapı sıkıntıları kalkınmayı engelliyor. Bazıları bunları onarmaktansa yeni bir şehir kurmanın daha az maliyetli olduğunu düşünüyor. Aralarında Steve Jobs'ın eşi Laurene Powell Jobs ile LinkedIn'in kurucularından Reid Hoffman'ın da olduğu bir grup, San Fracisco'nun dışında yeni bir kasaba kurma girişimini sürdürüyor. 'California Forever' isimli proje, San Francisco'daki büyük konut sıkıntısını da göz önüne alarak, "evler, işler ve temiz enerji" planlarını kasım ayında halk oylamasına sunacak. Onay gelirse şehir, şu anda tarım arazisi olan 60 bin dönümlük alanda 400 bin kişiye ev sahipliği yapacak. Şehirde okullara, iş yerlerine ve mağazalara otomobil kullanmadan ulaşılabilmesi amaçlanıyor. '15 dakikalık şehir' olarak da tanımlanan bu yaşam alanları dünyada birçok ülkenin gündemde. Hindistan'daki Dholera ve Bill Gates'in Arizona'da kurmak istediği Belmont da trafikten uzak, duş almak için en çevre dostu zamanı bile söyleyecek sensörlerin kullanılacağı akıllı şehir planları arasında. SUUDİ ARABİSTAN İMALAT VE TURİZMİ GELİŞTİRMEK İÇİN YENİ ŞEHİRLER PLANLIYOR Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, yeni metropollerle, ülkesinde eksik olan finansal hizmetler, imalat ve turizm gibi sektörleri çekeceğini umuyor. Kızıldeniz boyunca çöle kurulması planlanan 'NEOM' projesinde yapay denizlerden, devasa enine gökdelenlere kadar birçok farklı düşünceyi barındırıyor. 'Sıfır karbon'lu şehirde 2045 yılında 9 milyon kişinin yaşaması için çalışmalar sürüyor. NEOM'un başlangıç maliyeti 319 milyar dolar! Bitcoin'i resmi para birimi haline getiren El Salvador, bir kripto şehri kurmak istiyor. Şehrin finansmanı için bitcoin ile ödeme yapan tahvillerin satışa çıkarılması planlanıyor. The Economist, bu sıralanan projelerin bazılarının devasa maliyetler nedeniyle hayaletlere dönüşebileceğini belirtiyor. Elektrik, internet ve yollar için harcanacak altyapı giderleri olağanüstü büyük rakamlara ulaşabiliyor. BAŞARILI ÖRNEKLER Geçmişte kurulan başarılı 'yeni şehir' örnekleri de mevcut. Brezilya'da 1956-1960 yılları arasında inşa edilen ve başkent ilan edilen Brasília ile Hindistan'da 1953'te Haryana ve Pencap eyaletlerinin ortak başkenti olan Çandigar bunlar arasında gösteriliyor. Brasília'nın nüfusu yılda yüzde 1,2 ile ulusal ortalamanın iki katından fazla artarken, Çandigar şu anda kişi başına Hindistan'ın en zengin dördüncü bölgesi durumunda. İngiltere'de 1960'larda kurulan, Londra yakınlarında yer alan Milton Keynes ile Washington DC'nin dışında planlanmış bir kasaba olan Reston da bir başka başarı hikayesi olarak gösteriliyor.

Dünya'nın en güçlü pasaportları belli oldu Haber

Dünya'nın en güçlü pasaportları belli oldu

Henley & Partners, dünya genelindeki pasaportların gücünü belirlemek için Pasaport Endeksi verilerini yayımladı. Bu endeks, pasaport sahiplerinin vizesiz seyahat edebilecekleri ülke sayısını ölçerek dünya genelindeki seyahat özgürlüğünü değerlendiriyor. Yayımlanan son verilere göre, dünyanın en güçlü pasaportları belirlendi ve ilk sıralarda çeşitli ülkeler yer aldı. Endekse göre, en fazla ülkeye vizesiz seyahat imkanı sunan altı ülke listenin zirvesinde yer alıyor. Bu kategoride, 194 ülkeye vizesiz erişim sağlayan ve 5 yıldır ilk sırada bulunan Singapur ve Japonya'ya bu yıl Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya eklendi. Bu ülkelerin vatandaşları, geniş bir seyahat özgürlüğüne sahip olarak dünya genelinde birçok ülkeyi ziyaret edebiliyorlar. Diğer yandan, Finlandiya, İsveç ve Güney Kore ise listenin ikinci sırasında yer alırken, ABD tarihindeki en düşük sıralarından birini alarak altıncı sıraya geriledi. ABD pasaportu ile 189 ülkeye vizesiz giriş yapılabiliyor. Endekste dikkat çeken bir diğer nokta ise ilk 30 pasaportun 23'ünün Avrupa ve Birleşik Krallık'a ait olması. Üç pasaport Asya, ikisi Kuzey Amerika ve Okyanusya'dan geliyor. Türkiye ise 118 ülkeye vizesiz erişim sağlayarak listenin 54. sırasında yer aldı. Türkiye'nin bir üstündeki Rusya 119 ülkeye, 52. sıradaki Gürcistan 121 ülkeye, ve 51. sıradaki Moldova ise 122 ülkeye vizesiz erişim imkanı sunuyor. Henley & Partners Pasaport Endeksi, vatandaşlarının seyahat özgürlüğünü ölçerek dünya genelinde pasaportların gücünü karşılaştırırken, bu veriler aynı zamanda ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerin ve uluslararası seyahat politikalarının bir yansıması olarak da değerlendirilebilir.

Bakan Ersoy: ”Tüm dünyada örnek gösterilen bir ülke olduk” Haber

Bakan Ersoy: ”Tüm dünyada örnek gösterilen bir ülke olduk”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy İzmir'in Bergama ilçesinde sektör temsilcileriyle buluştu. Pandemi döneminde turizm sektöründe eski rakamlarını yakalayarak geçen tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, "Sürdürülebilir programlar ve sertifikasyon programlarında tüm dünyada örnek gösterilen bir ülke olduk" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy İzmir'in Bergama ilçesinde sektör temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelerek bakanlık olarak yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Bakan Ersoy'a İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, AK Parti Bergama Belediye Başkan Adayı Dr. Sadık Doğruer, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da eşlik etti. Bakanlık çalışmalarından bahsetti Konuşmasına bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları anlatarak başlayan Bakan Ersoy, "Biliyorsunuz 2019 yılında çok önemli bir çalışma başlatmıştık. Kazı süreçlerinin 12 aya yayılması. Yani on iki ay boyunca yıl boyunca çalışması. Çok da başarılı oldu. Şu ana kadar 133 kazı başkanlığı 12 aylık kazı programına geçtiğimiz 4 yıllık dönemde kazandırıldı. 2024 yılında 144 kazı başkanlığı 12 aylık programa dahil edildi. Bir çalışma daha yaptık. Dedik ki bundan sonra daha yoğun kazı yapacağız ve geleceğe miras projesi başladı. Ve yine bu projemize ilk olarak Ege'de Efes'te başladık. Biliyorsunuz 1860'lı yıllardan beri kazılan bir kentimiz Efes. 160 yıl boyunca toplamda yüzde 25'lik kısmı kazılmış. Şimdi bu proje kapsamına dahil edildi. İnşallah 2024 sonunda yüzde 35 seviyelerine getireceğiz. 2025 sonunda da yüzde 45'lik seviyelerine kazılmış olacak. Aynı şekilde sizden önce de Afrodisias'a da gittim. Bugün de Bergama'ya geldik. Aynı geleceğe miras programına Bergama'yı da dahil ettik. Sadece kazı alanları da genişleterek yoğun kazı yaparak restorasyon yaparak süreci tamamlamıyoruz. Önemli olan maksimum seviyede ilçenin ve çevre şehirlerin bundan fayda elde etmesi, bütün şehir paydaşlarının turizm gelirlerinden faydalanmasını sağlayacak bir de ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Asıl amaçlarımızdan biri de bu. Burayı da gece konseptine aldık. Gece müzeciliği yazın biliyorsunuz hepiniz buradasınız. Yazın çok sıcak 50 derece sıcakta denizin kenarından, havuzun başından kalkıp şehre inmek istemiyorlar. Program kapsamında şehir merkezlerinde olanlar başta olmak üzere şehir merkezlerine yakın olan ve yoğun ziyaretçisi olan bütün kazı noktalarımızı, ören yerlerimizi aydınlatma sistemleriyle donatıyoruz. Böylelikle gece on ikiye kadar açık hale getiriyoruz. 2024 itibariyle gece müzeciliği başta Ege ve Antalya'daki noktalarımız olmak üzere yoğun ziyaretçi alan, şehir merkezi olan bütün ören yerlerimizde aşamalı bir şekilde başlatıyoruz. Biz Bergama'yı da bu kapsama alıyoruz. Bu yıl itibariyle aşağı noktası öncelikli olarak hayata geçirilecek, önümüzdeki yıl da üst kısımlar gece müzeciliğine dahil edilecek. Hızlı bir restorasyon çalışmasına da burada başlıyoruz. Lansmanını da bugün yaptık, bütçesini de iller seviyesine getirdik" dedi. "Yerel seçimler önemli" Bergama'yı yıllık 1 buçuk milyon turistin ziyaret ettiği bir kent haline getirmek istediklerini kaydeden Bakan Ersoy, "O zaman bütün emekleriniz karşılık bulmuş olacak. Hem yerli ama özellikle yabancı turisti de ilçemize çekmiş olacağız. Bunu tanıtımla destekleyerek özellikle konaklama dışı harcaması yüksek olan nitelikli turisti de bölgeye kazandırarak inşallah hak ettiği yere turizmine getirmek için önemli bir adımı da burada gerçekleştirmiş olacağız. Tabii şimdi biz çok çalışma yapıyoruz. Merkezi hükümet olarak, bakanlık olarak ama Turizmde her şey bunlardan ibaret değil. Sadece bizim yaptığımız çalışmalarla hedefe ulaşabilmek mümkün değil. O yüzden 31 Mart yerel seçimleri çok önemli. Lütfen adayların seçim beyannamelerinde dikkatlice okuyun. Sorular sorun. Turizmle ilgili neler yapıyor? Sizin gibi turizm kentlerinde sizler soracaksınız ki adaylar gündemlerine alsın. Hatta öyle bir duruma geldik ki biz bazı büyükşehirlerde altyapıyı bile yapmak durumunda kaldık" diye konuştu. "Örnek gösterilen bir ülke olduk" Bakan Ersoy konuşmasını şöyle tamamladı: "Dünyada sonradan gelmemize rağmen şu anda örnek gösterilen ülke olduk Türkiye olarak. Yani sürdürülebilir programlar ve sertifikasyon programlarında tüm dünyada örnek gösterilen bir ülke olduk. Şimdi biz bunları diğer mekanlarımızda da yayarak devam edelim. Altyapıları belediyelerimizle birlikte oluşturup Türkiye genelinde konusunda Avrupa'da dünyada örnek gösterilen bir ülke olacak inşallah." Bakan Ersoy konuşmasının ardından sektör temsilcileri ve muhtarların talep ve önerilerini dinledi. Bakan Ersoy programında ardından Bergama'dan ayrıldı.

Güneş ile Dünya arasına yerleştirilecek bir şemsiye ve iklim krizi Haber

Güneş ile Dünya arasına yerleştirilecek bir şemsiye ve iklim krizi

Küresel ısınmaya karşı koymak için 'Güneş ile Dünya arasında yüzen bir şemsiye' fikri bilim dünyasında gittikçe yaygınlık kazanan bir argüman haline geliyor. Bu fikri savunan bilim insanları, bu 'dev parasolun' küçük ama önemli miktarda güneş radyasyonunu engelleyeceğini söylüyor ve radyasyonun yüzde 2'sinin bile perdelenmesi halinde bunun gezegeni 1,5 santigrat derece soğutmaya yeteceğini hesaplıyor. Utah Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir çalışmada uzayın derinliklerine toz saçılması araştırılırken, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden bir ekip de "uzay baloncuklarından" oluşan bir kalkan yaratmayı araştırıyor.  Geçen yıl Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsü'nde astronom olan Istvan Szapudi, bir asteroide büyük bir güneş kalkanı bağlanmasını öneren bir makale yayınladı. Son olarak Technion-İsrail Teknoloji Enstitüsü'nde fizik profesörü ve Asher Uzay Araştırma Enstitüsü müdürü olan Yoram Rozen liderliğindeki bilim insanları da bir prototip gölge inşa etmeye hazır olduklarını söylüyorlar. New York Times gazetesine konuşan Dr. Rozen, gerekli miktarda güneş radyasyonunu engellemek için gölgenin yaklaşık bir milyon mil kare, yani kabaca Arjantin büyüklüğünde olması gerektiğini söyledi.  Ancak Rozen, bu büyüklükte bir gölgeliğin en az 2,5 milyon ton ağırlığında olacağını ve bunun da uzaya fırlatılmayacak kadar ağır olacağına dikkat çekiyor. Bu nedenle Rozen ve ekibi, 'küçük gölgeliklerden oluşan' birçok perdeleme üzerinde çalışıyor. Bu güneşlikler, ışığı tamamen engellemeyecek, bunun yerine Dünya'ya hafif dağınık bir gölge düşürecek. Bu fikir ilk olarak mühendis James Early tarafından 1989 yılında ortaya atıldı. O zamandan beri iklim bilimciler bu fikir etrafında beyin jimnastiği yapıyor. Kozmolog István Szapudi, devasa ve uzaya fırlatılmasının neredeyse imkansız olacağı için,  güneşliğin küçük parçalar halinde olmasını ve ağır olacağı için uzayda bir asteroide bağlanması fikrini canlandırıyor. Szapudi, yine de bunun gerçek hayatta uygulanabilir olup olmadığını kanıtlamak için "bir mühendis ordusu" gerekeceğini söylüyor. Ancak kimi bilim insanları böyle bir şeyin yağmur gibi hava olaylarını etkileyebileceğinden ve muhtemelen Dünya'nın ozon tabakasına zarar verebileceğinden endişe ediyor.

Dünya'nın en iyi turizm köyleri: İzmir'den iki köy listede Haber

Dünya'nın en iyi turizm köyleri: İzmir'den iki köy listede

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BM/UNWTO) turizmi kırsal kalkınma, dönüşüm ve toplum refahı için pozitif bir güç haline getirme hedefi ile 2021 yılında "BMDTÖ En İyi Turizm Köyü" girişimini başlattı. Bu çerçevede üye devletler, en fazla 15 bin nüfuslu, tarım, ormancılık, hayvancılık ve balıkçılık gibi geleneksel faaliyetlerin yürütüldüğü, geleneksel yaşam tarzını ve değerlerini sürdüren ve bu yönde turizm vizyonuna sahip gelişmekte olan en fazla 8 destinasyon ile başvuruda bulunabiliyor.   2023 yılında BMDTÖ tarafından ilan edilen kriterlere uygun olarak seçilen destinasyonlara ilişkin başvurular (adaylık formu, başvuru formu, görsel işitsel materyal, sunum) Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tamamlandı. 2023 yılı için İzmir Selçuk’taki Şirince Köyü "En İyi Turizm Köyü" unvanını almaya hak kazandı. Erzincan -Kemaliye ve Antalya-Kale Üçağız köyleri de "İyileştirme Programı"na (Upgrade Program) katılmaya hak kazandılar.   Türkiye'den En İyi Turizm Köyleri listesine giren köyler ise şöyle: Mustafapaşa köyü-Nevşehir Mustafapaşa, Nevşehir ilinin Ürgüp ilçesine bağlı bir köydür. Köyün adı, 1476 ve 1927 yılı kayıtlarında Sinason olarak geçmektedir. 1966 yılında beldeye dönüşen kasabanın belediye statüsü, nüfusunun 2000 kişinin altına düşmesi üzerine 2013 yılında sona erdi. Köy; Nevşehir iline 23 km, Ürgüp ilçesine 5 km uzaklıktadır. Mustafapaşa antik dönemde adı Sinasos olan eski bir Rum köyü. Kapadokya’nın en doğal kalmış yerlerinden olan Mustafapaşa Ürgüp’e 6 km, Nevşehir’e ise 25 km mesafede bulunuyor. Mustafapaşa gezilecek yerler açısından öylesine zengin ki, Ürgüp’e geldiğinizde buram buram tarih kokan bu şirin kasabaya da en az diğer bölgeler kadar zaman ayırmanız gerekiyor. Mustafapaşa 1924 nüfus mübadelesine kadar Ortodoks Rumlarının yaşadığı ve 700’e yakın taş konağın olduğu bir köymüş. Köyün sakinleri ise o dönemde şarap ve tıbbi ürünler satan varlıklı tüccar Rumlarmış. Mübadeleyle köyün sakinleri Yunanistan’a gönderilip yerine Türk nüfus yerleştirilmiş. Taş işçiliğini sanatsal bir mimariye dönüştüren Sinasos mimarları, bölgede anlatılan bir rivayete göre Mardin’den ve Suriye sınırından gelmiş. Rivayetin gerçek olabileceğini düşündüren ise Mardin’deki evler ile Mustafapaşa evlerinin gerçekten de birbirine çok benzemesi. Günümüzde Kültür Bakanlığı tarafından korunan kasaba 1981 yılında turizme açılmış. Mustafapaşa’da asırlık yaşıyla 93 ev, sayısı 30’a yakın kilise ve şapel görsel bir tarih şöleni sunuyor. Taraklı Köyü-Sakarya Tarih boyunca doğal yapısını korumayı başaran ender noktalardan birisi olan Taraklı, Sakarya'ya bağlı bir ilçe olarak Türkiye'nin en gözde destinasyonlarından biridir. Sakin Kent unvanına sahip olan bu büyüleyici ilçe, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle adeta bir masal diyarını andırır. Taraklı, tarihi ve doğal güzellikleriyle sizi büyüleyecek bir destinasyondur. Sakarya'nın bu gizli cennetini ziyaret ederek hem tarihi dokusunu keşfedebilir hem de doğanın kucağında huzurlu anlar yaşayabilirsiniz. Tarih boyunca doğal yapısını korumayı başaran ender noktalardan birisi olan Taraklı, Sakarya'ya bağlı bir ilçe olarak Türkiye'nin en gözde destinasyonlarından biridir. Sakin Kent unvanına sahip olan bu büyüleyici ilçe, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle adeta bir masal diyarını andırır. Taraklı, tarihi ve doğal güzellikleriyle sizi büyüleyecek bir destinasyondur. Sakarya'nın bu gizli cennetini ziyaret ederek hem tarihi dokusunu keşfedebilir hem de doğanın kucağında huzurlu anlar yaşayabilirsiniz. Taraklı gezisi, unutulmaz anılarla dolu bir macera olacak. Bunun için işte sizlere Taraklı gezilecek yerler önerilerimiz; Sakarya'nın doğal güzellikleriyle ünlü ilçesi Taraklı, keşfedilmeyi bekleyen birçok güzelliği bünyesinde barındırıyor. Bu doğal güzelliklerin en başında gelen ve Taraklı'nın en gözde yaylalarından biri olarak kabul edilen Karagöl Yaylası, muhteşem doğası ve sunduğu eşsiz deneyimlerle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Türkiye'nin tarih dolu köylerinden biri olan Taraklı, sahip olduğu eşsiz Osmanlı dönemi evleriyle büyüleyici bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Taraklı Evleri, bu köyü ziyaret edenlerin gözlerini ve ruhlarını etkileyen otantik güzellikleri ile ünlüdür. Taraklı’da gezilecek yerler arasında Taraklı Evleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun estetik ve zarif mimarisi örneklerini en iyi şekilde yansıtan yapılar arasında sayılmaktadır. Bu tarihi evler, köyün tarihine tanıklık etmek isteyen ziyaretçilere kendilerini geçmişin sıcak kucaklamasında hissettiriyor. Köyün dokusunu oluşturan bu evlerden yaklaşık olarak 80 tanesi özenle koruma altına alınmıştır. İzmir- Birgi köyü Birgi Köyü, tarihi ve kültürel değerleri, eşsiz doğal güzellikleri ve UNESCO Dünya Mirası statüsü ile İzmir ve Türkiye'nin gurur kaynaklarından biridir. Tarihi yapıları, geleneksel yaşam tarzını yansıtan evleri ve mistik atmosferiyle Birgi Köyü, hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler için keşfedilmeye değer bir destinasyondur. Tarih ve doğa severler için adeta bir hazinedir. Birgi İzmir'in Ödemiş ilçesinde yer alan bir köydür. İlçe merkezine 10 km uzaklıkta bulunur. Birgi Köyü, tarihi ve kültürel değerleriyle öne çıkan bir yerleşim yeridir. Eşsiz mimarisi, tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken Birgi, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almış nadir bölgelerden biridir. Birgi, tarihi zenginlikleri ile adeta açık hava bir müze gibidir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi evleri, camileri, medreseleri ve çeşmeleri barındırır. Bu tarihi yapılar, dönemin mimari tarzını yansıtarak ziyaretçilere geçmişe görsel bir yolculuk yapma fırsatı sunar. Köyde özellikle Birgi evleri, geleneksel Türk ev mimarisinin en güzel örneklerinden birini sunar. Taş ve ahşap malzemelerin ustalıkla kullanıldığı bu evler, avluları, cumbalı pencereleri ve ahşap işlemeleri ile dikkat çeker. Evlerin her biri, dönemin yaşam tarzını yansıtırken, aynı zamanda estetik bir güzellik sunar. Köyde yer alan tarihi cami ve medreseler, dini ve kültürel hayatın bir zamanlar nasıl yaşandığını gösterir. Aydınoğlu Mehmet Bey Camii ve Çakırağa Medresesi gibi yapılar, taş işçiliği ve detaylı süslemeleriyle öne çıkar. Bu yapılar, dönemin sanatını ve estetiğini yansıtır. İzmir Şirince köyü İzmir'in Selçuk İlçesi'ne bağlı ve Selçuk'a 8 kilometre mesafede tarihi mimarisi korunmuş turistik bir köydür. Özgün adı olan Kırkınca'nın efsanevi bir çağda dağlara vuran kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet'in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik'in talimatıyla Şirince şeklinde resmileştirilmiştir. 19. yüzyılda, özellikle ihracata yönelik incir üretimiyle ünlü, 1800 haneli bir Rum kasabası olarak bilinmekteydi. 1923'te Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi sonucu Rumların ayrılmasıyla (Çoğu Katerini'nin Nea Efesos köyüne yerleşmiştir), Kavala'nın Müştiyan (Moustheni) ve Somokol (Domatia) köylerinden gelen mübadillerle iskân edilmiştir. Köyün evvelce bağcılık, şarap üretimi ve zeytinciliğiğe dayalı olan ekonomisi, bir tütün bölgesinden gelen yeni sakinlerinin elinde bir süre sekteye uğramış, ancak son yıllarda artan turistik önemine paralel olarak, bu sektörler yeniden gelişmeye başlamıştır. Bağcılık ve zeytinciliğin yanısıra, şeftali, incir, elma, ceviz yetiştirilir. 1950'li yıllarda 2000-3000 civarında iken sonradan 700'e kadar düşen köy nüfusu, 1990'lı yıllardan itibaren turizmin gelişmesiyle birlikte tekrar yükseliş eğilimi içine girmiştir. Köyde halen bazı Rum evleri pansiyon olarak hizmet vermektedir.

Dünya 2024'e 'merhaba' dedi Haber

Dünya 2024'e 'merhaba' dedi

2024'e ilk giren ülke Yeni Zelanda oldu. Güney yarım kürede bulunan ve yaz mevsimini yaşayan ülke, yeni yılın en büyük şehri Auckland'da binlerce kişinin katıldığı görkemli bir tören ile karşıladı. Şehrin sembollerinden olan Sky Tower'da (Gökyüzü Kulesi) saatler gece yarısını gösterdiğinde (Türkiye saati ile 14:00) havai fişek gösterisi yapıldı. Yeni Zelanda ile birlikte Okyanusya ülkeleri Kiribati, Tonga ve Samoa da yeni yılı karşıladı.  Avustralya da Türkiye saati ile 16:00'da yeni yıla girdi. Ülkenin en büyük şehirlerinden Sydney'de ise kutlamalar saatler öncesinden yapıldı. Sydney Limanı'nda her yıl yapılan meşhur havai fişek gösterisi yapıldı. Yeni yıla ise  Sydney'deki ünlü Harbour Köprüsü üzerinde yapılan geri sayımın ardından köprüden atılan havai fişeklerle girildi.  JAPONYA Japonya'nın başkenti Tokyo’da bulunan dünyanın en kalabalık yaya geçidi olarak bilinen Shibuya'da toplanan binlerce kişi, 2024 yılına coşkuyla girdi. Öte yandan, Kuzey Kore ise resmi anonsla 2024 yılına "merhaba" dedi. ÇİN'DE DEVLET BAŞKANI Xİ HALKA SESLENDİ Çin lideri Xi Jinping ise, devlet televizyonunda yayınlanan yeni yıl konuşmasında ülke ekonomisinin sıfır-Covid politikasının terk edilmesiyle fırtınayı atlattığını söyledi, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin öncekinden daha dinamik ve dirençli olduğunu kaydetti. Xi Jinping'in konuşmasında en dikkat çekici bölüm, Tayvan mesajıydı. Çin'in 'kesinlikle yeniden birleşeceğini' vurgulayan Xi, "Tayvan Boğazı'nın iki yakasındaki bütün Çinliler, ortak bir gaye duygusuna bağlı olmalı ve Çin ulusunun modernizasyonunun zaferini paylaşmalıdır" dedi. HONG KONG Çin’e bağlı Hong Kong da yeni yıla 12 dakika süren havai fişek gösterileriyle “merhaba” dedi. Victoria Limanı’nda yaklaşık 1 saat önce başlayan havai fişek gösterileri izleyenleri kendine hayran bıraktı. TAYVAN 2024 yılına ilk merhaba diyen Tonga ve Yeni Zelanda’nın ardından yeni yıl heyecanı sürüyor. Dünyanın pek çok noktasında olduğu gibi Tayvan’da da binlerce kişi 2024 yılını heyecanla karşıladı. ENDONEZYA Endonezya’nın başkenti Jakarta’da yeni yıl akşamı binlerce kişi sokakları doldurdu. Binlerce kişinin meydanları doldurması nedeniyle trafik dursa da halk 2024 yılını coşkuyla karşıladı. Bali'de ise binlerce kişi sahillere akın etti. Geri sayımın tamamlanmasının ardından havai fişek gösterileri başladı. Kutlamaları heyecanla izleyen binlerce kişi, yeni yılın ilk dakikalarına sevdikleriyle girdi. TAYLAND Tayland, TSİ 20.00’da 2024 yılına coşkuyla girdi. Başkent Bangkok’ta şehrin çeşitli bölgelerinde düzenlenen etkinliklerde yerel halk ve yabancı turistler yeni yılın gelişini renkli görüntülerle kutladı.  KAZAKİSTAN Kazakistan, Türkiye saati ile (TSİ) 21.00'de, 2024'e "merhaba" dedi. Astana sakinleri, havai fişek gösterilerini donmuş Yesil Nehri'nin kenarından izledi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de ülkede saatler 00.00'ı gösterdiğinde ulusal televizyon kanalları aracılığıyla görüntülü tebrik mesajı yayımladı. DUBAI Dubai, 2024'ü dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa'dan atılan havai fişek ve ışıklandırma sistemleriyle düzenlenen gösteri ile karşıladı. Dubai’de yaşayanlar yeni yılı karşılamak için 828 metre yüksekliğindeki Burj Khalifa'nın çevresinde sokak ve caddeleri doldurdu. Geri sayımın tamamlanmasının ardından dakikalarca süren gösteri büyük ilgiyle izlendi.

Dünyadaki Haber

Dünyadaki "çalışma ve dinlenme süresi" uygulamalarını incelendi

TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliği Araştırma Hizmetleri Başkanlığının hazırladığı "Çeşitli Ülkelerde Çalışma, Dinlenme ve Kısaltılmış Çalışma Süresi" başlıklı raporda, dünyada ve Türkiye'de çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin tarihsel sürece yer verildi. Çalışma saatlerinin düzenlendiği ulusal ve uluslararası düzenlemelerin birçok kez değişikliğe uğradığı, çalışma saatlerinin tarihsel olarak azalma eğiliminde olduğu belirtilen raporda, "Günümüzde çalışma yaşamı ve çalışma süreleri, kabul edilen uluslararası sözleşmeler çerçevesinde düzenlenmekte fakat ülkelerin ulusal mevzuatlarına göre değişkenlik gösterebilmektedir. Çalışma sürelerinin düzenlenmesine ilişkin harcanan çabaların amacı, son derece uzun çalışma sürelerine engel olunarak iş gücünün korunması ve böylece halk sağlığına ve verimliliğe katkı sağlamaktır. Aynı zamanda bu çabaların, çalışan kimselerin ailelerine daha uzun bir zaman ayırmasına imkan vereceği ve çalışanların insanca yaşamalarını mümkün kılacağı da açıktır." ifadeleri yer aldı. Raporda Türkiye, Fransa, Almanya, Belçika, İngiltere, İsveç, Azerbaycan, Avustralya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin mevcut uygulamalara yer verildi. 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında Türkiye'de genel bakımdan çalışma süresinin haftada 45 saat olduğu kaydedilen raporda, 45 saatlik çalışmanın, aksi kararlaştırılmaması halinde, çalışma günlerine eşit şekilde bölüştürüldüğü aktarıldı. Raporda, işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresinin, hizmet süresi bir yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) olanlara 14 günden, 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 günden, 15 yıl ve daha fazla olanlara 26 günden az olamayacağı belirtildi. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında çalışan memurların haftalık çalışma süresinin genel olarak 40 saat olduğu anımsatılan raporda, devlet memurlarının yıllık izin süresinin, hizmeti bir yıldan 10 yıla kadar (10 yıl dahil) olanlar için 20 gün, hizmeti 10 yıldan fazla olanlar için 30 gün olduğu ifade edildi. Fransa'da yasal haftalık çalışma süresi 35 saat Raporda, Fransa'da yasal haftalık çalışma süresinin 35 ve aylık olarak ise 151,67 saat olduğu, toplu sözleşmelerle haftalık 35 saat çalışma süresinin altında ya da üstünde çalışma süresinin belirlenebildiği bilgisi yer aldı. Günlük azami çalışma süresinin 10 saat olduğu bildirilen raporda, "Haftalık azami çalışma süresi ise haftada 48 saat ya da art arda 12 haftalık bir dönem içerisinde ortalama 44 saattir. Bir tam yıl çalışan kişi 30 iş günü yıllık izin hakkına sahip olur." ifadesine yer verildi. Almanya'da Çalışma Süreleri Yasası'nın, iş gücü çalışma süresinin 8 saati geçemeyeceğini öngördüğü hatırlatılan raporda, son 6 takvim ayı veya 24 hafta içinde ortalama günlük çalışma süresinin 8 saati aşmaması halinde, iş gücü çalışma süresinin 10 saate kadar uzatılabileceği hükmünün yer aldığı anımsatıldı. Raporda, yıllık iznin asgari süresinin 24 iş günü olarak belirlendiği ifade edildi. Belçika'da asgari çalışma süresinin, her bir hizmet veya iş için 3 saat olduğu bilgisine yer verilen raporda, günlük çalışma süresinin 8 saati, haftalık çalışma süresinin de 38 saati geçemediği, günlük azami sürenin, istisnai durumlarda 9 veya 10 saate çıkarılabildiği belirtildi. Belçika'da yıllık ücretli gün sayısının, haftada çalışılan 5 veya 6 iş günü sayısına ve yıllık iznin kullanıldığı bir önceki yıl içerisinde fiilen çalışılan hafta sayısına göre belirlendiği, tam mesai üzerinden çalışılan bir yıldan sonra işçinin; haftada 5 iş günü çalışma rejimine göre 20 gün, haftada 6 iş günü çalışma rejimine göre 24 gün izin hakkı elde ettiği bildirildi. İngiltere'de çalışma süresi, fazla mesai dahil haftalık 48 saati geçemiyor İngiltere'deki ilgili mevzuatta "Yasal çalışma süresinin fazla mesai dahil haftalık 48 saati geçmemesi gerekir." ifadesinin yer aldığı belirtilen raporda, kişinin kendisinin 48 saatten fazla çalışmayı seçebileceği ancak işverenin işçiye 48 saatten fazla çalışmasını söyleyemeyeceği, bu sürenin 18 yaş altı için haftalık en fazla 40 saat olduğu bilgisine yer verildi. Yıllık ücretli iznin haftada çalışılan gün sayısına göre hesaplandığı ifade edilen raporda, "Haftada bir gün çalışan için yıllık izin 5, 6 gün, 5 ya da daha fazla gün çalışan kişi için yıllık izin 28 gündür." ifadeleri yer aldı. Raporda, İsveç'e ilişkin ise şunlar kaydedildi: "Çalışma saatleri yasası hükümlerine göre, haftalık çalışma süresi 40 saati geçemez. Ancak çalışma saatlerini artırma ihtiyacı ortaya çıkması halinde çalışma süresi 4 haftalık süre için 48 saati, bir takvim ayı süresi için ise 50 saati geçmeyecek şekilde artırılabilir. Yıllık izin süresi, hafta sonu tatili ve kamu tatil günleri ile dini bayram tatilleri hariç tutulmak üzere 25 gündür." Azerbaycan'da günlük normal çalışma süresinin 8 saatten, haftalık normal çalışma süresinin ise 40 saatten fazla olamayacağı ifade edilen raporda, ülkede yıllık ücretli izin süresinin en az 21 gün olduğu belirtildi. Raporda Cezayir'e ilişkin de "Günlük azami 12 saat, işin niteliğine göre asgari çalışma süresi haftalık 40 saat ve 5 gündür. Özel sektörde 6 gün ve fazla çalışma mesai, günlük çalışma süresinin yüzde 20'sini geçmemek kaydıyla ücrete eklenmektedir. Yıllık izinler 30 gündür." tespitine yer verildi. Avustralya'da normal çalışma saatlerinin sabah 7 ve akşam 19.00 saatleri arasında sınırlı olduğu belirtilen raporda, "Haftada en fazla 38 saat çalışılır. Normal saat birimlerinde çalışanlar yılda 4 haftalık ücretli izine tabidirler." ifadesi yer aldı. Raporun Birleşik Arap Emirlikleri bölümünde ise şunlar kaydedildi: "Yetişkin işçilerin normal çalışma saatleri günlük en fazla 8 saat veya haftalık en fazla 48 saattir. Günlük çalışma saatleri, ticari işlerde, otel, kafeterya, güvenlik işleri ile bakan kararı ile belirlenecek diğer işlerde 9 saate çıkarılabilir. Ramazan ayında normal çalışma saatleri iki saat azaltılır. İşçi, her hizmet yılı için hizmetinin 6 aydan fazla ve bir yıldan az olması durumunda her aya karşılık 2 gün, hizmetinin bir yıldan fazla olması durumunda her yıla karşılık 30 gün izin elde eder." 5 ülkeden kısaltılmış çalışma süresi uygulaması Raporda Danimarka, İspanya, Portekiz, İzlanda, İngiltere ve Belçika'daki kısaltılmış çalışma süresi uygulamalarına yer verildi. Danimarka'nın Odsherred şehri belediyesinin 4 günlük mesai uygulamasına geçerek bu alanda karar alan ülkedeki ilk resmi kurum olduğu belirtilen raporda, belediye çalışanlarının yıl boyunca cuma günü dahil 3 günlük hafta sonu tatili yapmaya başladığı ifade edildi. Vatandaşların mesai saatleri ve günleri dışında belediye çalışanlarına telefonla ulaşarak bazı işlemlerini yapabildiği bildirildi. İspanya hükümetinin 250'den az çalışana sahip İspanyol şirketlerinin 4 günlük çalışma haftasına geçmelerini ve tam maaşla çalışmalarını sağlayacak 9,6 milyon avro bütçeli bir program duyurduğu anımsatıldı. Raporda, "Bu program kapsamında çalışanların yaklaşık yüzde 25 ila yüzde 30'u tam maaşla çalışarak haftalık çalışma saatlerini en az yüzde 10 azaltacaktır. Şirketlerden deneme süresini en az 2 yıl boyunca sürdürmeleri istenmekte olup bu süre sonunda şirketlerin performans sonuçları denetlenecektir." ifadelerine yer verildi. Portekiz'de 5 Haziran 2023 itibarıyla işverenlere ve gönüllü olarak katılmak isteyen işçilere yönelik olarak, maaşları etkilemeden haftalık çalışmanın 4 güne indirilmesi uygulamasına başlandığı belirtildi. Raporda, şunlar kaydedildi: "Haftalık çalışma saatlerinin 40'tan 32'ye indirilmesini içeren haftada 4 gün çalışma pilot uygulamasına 100 şirket katılırken 350 bin avro tutacak bu programla ilgili bütçe Portekiz İstihdam ve Mesleki Eğitim Enstitüsü tarafından karşılanacaktır." "İzlanda'da verim aynı kaldı veya arttı" Raporda, İzlanda'da 2015-2019 arasında Reykjavik Belediyesi ile merkezi hükümet tarafından ülke nüfusunun yüzde 1'ine karşılık gelen 2 bin 500 işçiyle haftada 4 günlük çalışma sistemine dair deneme yapıldığı belirtildi. Raporda, "Yapılan denemelerde işçiler daha kısa süreler için çalışmalarına rağmen aldıkları ücretler aynı kalırken iş yerlerinde verim aynı kalmış veya artmıştır." ifadesi yer aldı. İngiltere'de 4 Day Week İngiltere kampanya grubu, Cambridge Üniversitesi, Oxford Üniversitesi ve Boston College'deki araştırmacılarla birlikte ücret kaybı olmadan haftada 4 gün çalışmaya yönelik 6 ay sürecek bir pilot uygulama düzenlendiği belirtildi. Belçika’da tam zamanlı bir işte haftada 5 gün yerine 4 gün mesai yapabilmeye olanak sağlayan düzenlemenin Kasım 2022’de başladığı hatırlatılan raporda, şu ifadelere yer verildi: "Düzenleme ile çalışanların haftalık çalışma süresi, maaşı ve sosyal hakları aynı kalacak şekilde çalışanlara 5 yerine 4 gün mesai yapma hakkı tanınmıştır. Haftada 5 yerine 4 gün mesai talebi çalışanların isteğine bağlıdır ve işveren bu konuda zorlamada bulunamaz. Çalışanın talebi, işveren açısından olumsuz bir muameleye yol açamayacak ve kesinlikle işten çıkarılma veya sözleşme feshine neden olmayacaktır." Literatürde lehte ve aleyhte görüşler Raporda çalışma süresinin kısaltılmasına yönelik çeşitli kesimlerce lehte ve aleyhte ortaya konulan görüş ve tespitlere de dikkat çekildi. Çalışma sürelerinin düzensiz şekilde ve uzun sürelere dayandırılmasının verimi artırmadığı, uzun süreli çalışmanın işçinin sağlığını bozarak verimini düşürdüğü şeklindeki görüşler hatırlatılan raporda, "Çalışma süresinin uzunluğu; yorgunluğa, kişinin kendisine yabancılaşmasına, tekdüzeliğe neden olacaktır. Emeği cazip hale getirmek, işçilerde işe karşı optimal bir arzu uyandırmak için çalışma süresini uygun şekilde sınırlamak, işçiye dinlenme süreleri vermek gerekmektedir. Dolayısıyla çalışma sürelerinin sınırlandırılması sosyal, ekonomik ve teknik bir zorunluluktur. Bu sınırlama tarafların iradelerine terk edilemez." değerlendirmeleri aktarıldı. Raporda, konuyla ilgili çeşitli kaynakların şu tespitlerine yer verildi: "İş yerinde hastalık ve kaza riski azalabilir ve buna bağlı devamsızlıkların önüne geçilebilir. Sonuç olarak da iş yerinin üretim kapasitesi artırılabilir. Çocuk işçiliğinde yaş sınırının düşürülmesi, normal emeklilik yaşının düşürülmesi, vardiya sürelerinin azaltılarak vardiya sayılarının artırılması, işin parçalara bölünerek yeni iş paylaşımının yaygınlaştırılması sonucu işsizlik oranında düşüş olacağı beklenmektedir. Ayrıca, çalışma saatlerinin azalması sonucu oluşacak boş vakitlerde işçilerin spor, turizm, eğitim, kültür ve eğlence gibi sektörlerde yeni talepler yaratacağı ve bu alanlarda da yeni iş imkanları doğacağı ifade edilmektedir." Çalışma sürelerinin kısalmasına yönelik görüşlere işverenin bir kısmı tarafından karşı çıkıldığı, çalışma saatlerinin ücrette değişim olmadan kısaltılmasının maliyetlerin artması ve buna bağlı olarak satış fiyatlarında da artış anlamına geldiği yönünde görüşler olduğu ifade edildi. Raporda, aleyhte görüşlerin şu gerekçelere dayandırıldığı bildirildi: "Bu durum söz konusu ürünü kullanan bütün endüstrileri etkileyecektir. Yüksek fiyatlar, pazarlama ve rekabet gücünü zayıflatacak ve fiyatların yükselmesine bağlı olarak enflasyon oranı yükselecektir. Sonuçta, ülke ekonomisi üzerindeki etkileri olumsuz olacaktır. Öte yandan çalışma sürelerinin kısaltılması, işyerlerinde verimsizliğe ve azalan üretkenliğe yol açabilir. Çalışma sürelerinin kısalması, istihdam sorunlarına da neden olabilir."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.